- 1 Nisan 2019
- 133
- 56
- 98
- Konu Sahibi standartfit
-
- #41
Dokunmak bile gerekmez anlamak için diye başlık açarak devam ediyorum.
kimi zaman ilk görüşte kimi zamanda ilk dokunuşta hissedilen uyuşmadır. saç telinizden tırmak ucuna kadar uyuşursunuz. sosyal bilimlerde henüz kesin yasalara ulaşamadığımızdan bu uyumu yakalamak için kesin kriterler sunamyoruz. ancak hemen söyleyelim bunun için çok güzel yada yakışıklı olmak gerekmemektedir.
günümüzde elinden tutmak, dudağından öpmek ve ötesi için ''sevgili'' edinme eğiliminde olanların çokluğu sebebiyle tadını bilenlerin azlığı üzüntü vericidir. zaten bu amaçla hem bedeninden hemde ruhundan verenlerin o hissin yaptıdıklarını anlamasını beklemekle haksızlık etmiş oluruz. örneğin; o'na başka kimsenin dokunmasını istemez, kırılan tırnağını, kopan kol düğmesini atmaya kıyamazsınız. işte bu cümlede abartı olduğunu düşünenler yukarıda bahsi geçen üzüntü verici hadisenin öznesidir.
diğer yandan kusursuz ilişki için yeter sebep değil, ruhunuza ve mantığınıza hitap ederek tüm benliğinize işleyen kişide varsa tatlı, doyumsuz ve vazgeçilmez olur. sadece dokunurken bile nefes alma zorlaşırken ''can dayanır mı ah yatmaya'' .
zamanlı yada zamansız böyle yaşanan ilişkilerde tüm yaşanmışlıklar yanınıza kalmak suretiyle bitebilir. akabinde ise el hafizası sizi rahat bırakmaz. azımsanmayacak bir kitlenin tapmakta tereddüt etmediği kişi avcunuzun içinde olsa bile ne çare...
Dip Not: Oral'ın üzerinde durmuyorum. Hatta hiç Oral'ı değilim...
kimi zaman ilk görüşte kimi zamanda ilk dokunuşta hissedilen uyuşmadır. saç telinizden tırmak ucuna kadar uyuşursunuz. sosyal bilimlerde henüz kesin yasalara ulaşamadığımızdan bu uyumu yakalamak için kesin kriterler sunamyoruz. ancak hemen söyleyelim bunun için çok güzel yada yakışıklı olmak gerekmemektedir.
günümüzde elinden tutmak, dudağından öpmek ve ötesi için ''sevgili'' edinme eğiliminde olanların çokluğu sebebiyle tadını bilenlerin azlığı üzüntü vericidir. zaten bu amaçla hem bedeninden hemde ruhundan verenlerin o hissin yaptıdıklarını anlamasını beklemekle haksızlık etmiş oluruz. örneğin; o'na başka kimsenin dokunmasını istemez, kırılan tırnağını, kopan kol düğmesini atmaya kıyamazsınız. işte bu cümlede abartı olduğunu düşünenler yukarıda bahsi geçen üzüntü verici hadisenin öznesidir.
diğer yandan kusursuz ilişki için yeter sebep değil, ruhunuza ve mantığınıza hitap ederek tüm benliğinize işleyen kişide varsa tatlı, doyumsuz ve vazgeçilmez olur. sadece dokunurken bile nefes alma zorlaşırken ''can dayanır mı ah yatmaya'' .
zamanlı yada zamansız böyle yaşanan ilişkilerde tüm yaşanmışlıklar yanınıza kalmak suretiyle bitebilir. akabinde ise el hafizası sizi rahat bırakmaz. azımsanmayacak bir kitlenin tapmakta tereddüt etmediği kişi avcunuzun içinde olsa bile ne çare...
Dip Not: Oral'ın üzerinde durmuyorum. Hatta hiç Oral'ı değilim...