Sizin gibi düşünüyorum 1Sen, gittiğim evlerin dağınıklığına bakmam, ne ikram edildiğine de.
Yıllar evvel yalnızca kadınlar ve çocukların olduğu bir tur yaptık kendimizce, 3-5 yakın arkadaş çocuklarını kaptığı gibi bir şehre gidildi, maksat hem tarihi turistik yerlerini gezmek hem o şehirde olan akrabaları ziyaret.
Camiydi, müzeydi, hamamdı derken bu arkadaş grubundan bir ablamızın amcalarının evine çok yakın bir yere uğradık, ablada hazır buradayız amcalarıma da gidelim mi dedi? Tamam dedik gidildi, çoluk çocuk 9 kişiyiz, kapıyı açanın geri kaçması lazım o derece:)) Ama gittiğimiz insanlar bizi öyle bir karşıladı ki sanki 40 yıldır tanıyor gibi, sımsıcak gülen gözler, bizi nereye oturtacaklarını şaşırdılar, aç mısınız dediler sağolun tokuz dedik, çaylar, çayın yanına ikramlıklar ki gariban bir aile, ısrar kıyamet bırakmayız bu gece misafirimizsiniz dediler, yer yatakları yapıldı, mis gibi bembeyaz çarşaflarını serdiler, hayatımda uyuduğum en deliksiz uykulardan biriydi herhalde.
Sabah oldu buram buram çay kokusuna uyandık, kadıncağız biz uyurken kalkmış hazırlamış kahvaltıyı, zeytin peynir, evde yaptığı reçeller, eşi sıcacık ekmekler almış getirmiş, bir de menemen yapmış koymuşlar, örtülü yemek masaları, kahvaltı tabakları, çatal bıçaklar aramasın gözleriniz, bir sofra bezi, bir sini, aliminyum tabaklara konmuş kahvaltılıklar çünkü imkanları ona elveriyor, kadının yüzünde yine o güzel gülümseme, belki de kaç günlük kahvaltılığını serdi önümüze lakin o güleryüzü en muhteşem yemeklere değişilmezdi, yanımızda 3 küçük çocuk vardı, görseniz hayatlarında hiç menemen yememiş gibiydiler, ortaya konmuş tabağı bir biri çekiştiriyor bir biri:)) tabakta kırıntı bırakmadılar, doyuldu mu doyuldu çünkü samimiyet sıcaklık vardı, o kahvaltıyı asla unutmam, misafirini mutlu etmek için elindeki imkanları seferber edip en iyi şekilde ağırlamak için çabalayan o aile bize o kadar içten davrandı ki, çaya ekmek banıp yesem bile doyardım.
Misafir gittiğiniz evde ne yendiğinin önemi yok, herkes aynı maddi imkanlara sahip olamayabilir, ki mide dediğimiz şey 2 dilim ekmek bir iki zeytinle de doyuyor kimse aç kalmıyor, ben daha güzel ve fazla çeşit yaparım deyip birbirimizle yarışıp ezmeye çalışmaya gerek yok, ne eve, eşyalara, ne çeşit çeşit yemeklere gidilmiyor, tek göz oda olsun, bir çay bir de simit, karşımdaki bana samimiyetini göstersin, yerde bir sini üstünde bağdaş kurup aynı tabağa ekmek de banarım ne olacak.