Kaygı çok arttığı için yine yazmak istedim. Çünkü sosyal medyada saçmasapan duyumların da çok yayıldığını görüyorum şu sıra, kaos ortamından beslenen bir kitle olduğunu da inkar edemem. Adam borsacı, COVID-19 hakkında tıbbi bilgi paylaşıyor mesela. Doktora yapmış başına Dr. unvanını koymuş, millet hekim sanıyor. Neyse.
COVID-19 pek çok farklı sıkıntıya yol açabiliyor. Nörolojik birtakım bozukluklara, akciğer yetersizliklerine vs. yol açabiliyor mu, evet. Ama bu tarz farklı komplikasyonların görüldüğü hasta sayısı çok az. Öldürüyor mu evet öldürüyor ama herkes ölmüyor. Bir şeyin kendisinden ziyade yarattığı o korku yıkıma yol açıyor. İnanın yapacağınız şey çok basit, burada en baştan beri yazıyorum. Maskenizi çıkarmamak ve insanlarla mesafenize dikkat etmek. İnancınıza göre dua etmek, meditasyon yapmak vs. Yeni bir normalimiz var artık, buna göre hayatımıza devam etmek zorundayız. Sonsuza kadar kendinizi hayattan izole edemezsiniz, bunu ne insanlar kaldırabilir ne de ülkeler.
Benim eşim hekim, kapar kapmaz hayatı kararacak olsa herkesten önce o kaçardı, görevini yapmazdı. Bu hastalık basit bir grip ya da zatürre diye nitelendirilemeyeceği gibi başınıza gelecek en kötü şey olarak da nitelendirilemez. İtalya'da futbolcuların çoğu COVID geçirdi, hala futbol oynamaya devam ediyorlar. Bu hastalık istatistiklerde ne yazıyorsa o, açın bakın. Ne daha fazlası ne daha azı. Sürü bağışıklığı, aşı, doğal bağışıklık hepsi biraz biraz etkiliyor ama tek etken de değil.
Sosyal medyada (özellikle Twitter'da) her gördüğünüze inanmamanızı tavsiye ediyorum psikolojik sağlığınız açısından. Burada hastalığı kapanlar ya da yakınları varsa çok geçmiş olsun diliyorum.