Türkiyeden gitmek

  • Konu Sahibi Konu Sahibi 8993
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Nerde yasarsan yasa emin ol hicbiryer guvenli degil, her ulkede sorunlar var, her ulkede tecavuz, pedofiller, teror saldirilari, maddiyat sikintilari vs vs. Ben hollandada yasiyorum, turkiyedeki cogu turkler buraya geldiklerinde bayiliyorlar buraya ama ben burdan gitmek istiyorum. Buranin gidisati mesela cok kotu. Hollandanin kendi halki sikayetci. Bir kac hollandali arkadasim suan turkiyede yasiyor. Aslinda boyle yazinca baya komik bir durum ya....
 
Sevgili konu sahibi Master icin kabul alirsan kesinlikle degerlendir.
Hem egitim alaninda cok iyi bir karar vermis olursun hem de yurtdisinda yasama fikrini bizzet deneyimlemis olursun.
Eger "burda daha mutluyum donmek istemiyorum ozlem hasret Avrupadaki hayatin monotonlugu vs gozume batmiyo, iyi de bir is buldum yasayip gidiyorum sukur" dersen kalirsin olmazsa da donersin.
Insan mutlu oldugu yerde yasamali.

Uzun bir suredir yurtdisindayim, Turkiyedeki cevrem,ailem, yasadigim sehir...
Bunlari ozlemedigim tek gun yok..

Hakkinda hayirlisi olsun canim. Seni cok iyi anliyorum, gelecege dair umutlu olmak lazim umudunu kaybettiren deneyim veya olaylar uzuyor insani ve cekip gitme istegi uyandiriyor. Umarim kendimiz ve ailemiz icin en dogru kararlari veririz hep
 
Sevgili konu sahibi Master icin kabul alirsan kesinlikle degerlendir.
Hem egitim alaninda cok iyi bir karar vermis olursun hem de yurtdisinda yasama fikrini bizzet deneyimlemis olursun.
Eger "burda daha mutluyum donmek istemiyorum ozlem hasret Avrupadaki hayatin monotonlugu vs gozume batmiyo, iyi de bir is buldum yasayip gidiyorum sukur" dersen kalirsin olmazsa da donersin.
Insan mutlu oldugu yerde yasamali.

Uzun bir suredir yurtdisindayim, Turkiyedeki cevrem,ailem, yasadigim sehir...
Bunlari ozlemedigim tek gun yok..

Hakkinda hayirlisi olsun canim. Seni cok iyi anliyorum, gelecege dair umutlu olmak lazim umudunu kaybettiren deneyim veya olaylar uzuyor insani ve cekip gitme istegi uyandiriyor. Umarim kendimiz ve ailemiz icin en dogru kararlari veririz hep

Ah ne güzel demişsiniz öyle . İnşallah hayırlısı olur hepimizin hayatı da . Sonuçta yeryüzü . Sınırları koyanlar insanlar . Benim inancımda her yer Allahın mülkü . E şartları sağlayıp o sınırlardan geçebiliyorsam eğitimim için en iyisi neyse onu tercih ederim elbette .
 
Hırvatistanın Türklere bakış açısı nasıl?
Bende yurtdışında bi evim olsa arada gidip gelsem ditorum.
Hırvatistan küçük bir ülke huzurlu bir yer
Osmanlı’nın etkisi olmuş bazı büyüklerimizin kelimeleri var dillerinde şamar :)) peşkir gibi
Fakat ırkçılar azda olsa ama diğer ülkeler gibi bize korkulu gözlerle bakmıyorlar
Türk dizilerini severek takip ediyorlar Hırvatça altyazı ile Türkiye’yi seviyorlar ama adımız çıkmış bir kere :)
 
Nedir cehaletten kastınız? Modernlik mi, batılılık mı, suç oranı mı, eğitim düzeyi mi? Pek bi seçkin insanlardan oluşmuş, suç oranı minimum düzeyde olan, herkesin bilgili kültürlü ve barış içinde yaşadığı bir ülke varsa oraya gidin o zaman. Ama şunuda merak ediyorum, onlar sizi neden kabul etsin?

Vatanseverlik, ülkesinin ekonomisini kalkındırarak, ülkesindeki insanlara yardım ederek, ülkesindeki insanları bilgilendirerek, ülkesindeki insanlara öğreterek, yapabiliyorsa siyasete girip ülkesindeki insanlara seslenerek, ülkesinde yeni buluşlar yaparak, ülkesine fayda sağlayacak evlatlar yetiştirerek, ülkesi için can vererek olabilir. Siz hangisini yapıyorsunuz? Ülkesini aşağılamak vatanseverliğe dahil değil. Bencesi sencesi yok bunun. Ülkeye verebilecek bir şeyiniz kalmadıysa, hayırlısınında gitmek olduğunu düşünüyorsanız gidin zaten.

Muhalefet olarak yazmıyorum, yakın bir görüşte sayılırız; hani "Basıp gideyim ardıma bakmayayım"dan ziyade, "Nereden ne kazanır toplarım yurt içi-dışı fark etmez, nasıl faydam olur"cuyum, hayalperestim (Önceki yorumlarımda da kalırım ölümüne deli diyebilirsiniz de dedim hatta) ama gerçekçi ele almak da gerekiyor şu yorumunuza karşın. Çünkü burada bir çizgi var;

Ekonomiyi nasıl kalkındıracak bu insanlar? Bugün torpil ötesi torpille köşe başları tutuldu. Daha yeni personel alımlarında sınavlarda 90 olan gençlere mülakatta 30 verip nasıl bırakıldıklarını gördük, 60 alanların ise 100 mülakat değerlendirilmesi ile nasıl kabul edildiğini de aynı zamanda.

Siyasete girmek? Ne kadar para istiyor biliyor musunuz, ne kadar reklam istiyor? Asgari ücretle mühendis çalıştırılan bir ülkede, insan yenilgiye kaç kere tahammül edebilir?

Ülkem için can verecek evlatlarım olsun istemiyorum ben, ülkem içinde yaşatacağım evlatlarım olsun istiyorum. Vatan sevgisini anlatırken bile yaşamak değil, ölmek geliyor insanın aklına önce, çünkü çok öldük. Her gün ayrı bir yerden ölüyoruz. Eğitim sistemi can çekişiyor ki bu sistemin çökmesi demek, hakimlerin adaleti görememesi demek, doktorların elinde can veren hastalar demek, mühendislerin elinden çıkma binaların kumdan kaleler gibi yıkılabilmesi, sanatçılarının da sadece boş manzara resmi çizmesi, vurgulamaması demek. Yeni nesil öğretmenlerin elinde çocukların tükenmesi demek, bağıra bağıra kör olmak demek özetle.

Fihrist veren adamlar var doktora tezi diye ve kabul ediliyor ya, bilmem ne ile üfürülmüş helal hurma ya alkış tutulurken şeker hastaları için özel yarabandı geliştiren çocukların projesini adamdan saymadılar. Bu da eh, küstürür insanı. Çok seven insan da küser yani, kıymet bilinmezse ağlaya ağlaya gider.

Burada kendi yolunun tıkalı olduğunu gören insan, gider yoluna bakar; ha ondan sonra dönerse apayrı bir güzellik. Dönmezse de adı ile ülkeyi yaşatır. Çok insan gitti, çok akıl gitti, çok yetenek gitti... Hiçbiri sevmedi mi vatanını? Hepsi küstü gitti Ccelik. Anlamak lazım bunu da.
 
Valla siz hangi ülkede yaşıyorsunuz merak ediyorum. Türkiye'de mi katkı sağlayacaksınız? Siyasete girseniz kalbiniz dayanmaz herhalde. Bu ülkede siyaset takım tutmak gibi bir şey. Fanatikleri var. Yeni buluş mu yapacaksınız, ilk önce kendi çevreniz sizi aşağı çeker. İlk önce çevreniz bu işlerle uğraşma boşver der. Birine bilgi verirsiniz bilmişlik yapma der. Canınızı verirsiniz ama aynı günde düğünler kutlamalar yapılır yani bu dediklerinizin hiçbir kıymeti yok. Bizden önce de bir sürü insan bunlara çabaladı, tek yaptığımız sürekli zihniyet olarak geriye gitmek. Kimse ülkesini de aşağılamıyor göz önünde olanı söylüyor. Sizin gibi pembe gözlüklerimizi takıp "buna da şükür buna da şükür biz aslında çok güçlüyüz bizi kıskanıyorlar" demedikçe de gözünüze batarız zaten.
Kalbim dayanmazsa, biri bana buluş yapma dediğinde yapmayacaksam, bilmişlik yapma dediler diye anlatmaktan vazgeçecek ve geriye gideceksem bu benim zayıflığımdır, eksikliğimdir. Ülke ne yapsın? Bize kendine yeten, kendine güvenen insanlar lazım. Bize özünü kaybetmemiş, ülke elden gideceği zaman bile boyun eğmemiş ve yeni bir yönetim şekli kurmuş insan zihniyeti lazım. Kaç kere yıkıldı, kaç kere kuruldu bu ülke. Böyle kaçanlar olmasa, ülkesini yarıda bırakanlar olmasa bu kadar darbe yemezdi ülkemiz. Keşke memnun olmayanlar gitse, özlem çekenler de dönse, biz bize kalsak.
 
Nedir cehaletten kastınız? Modernlik mi, batılılık mı, suç oranı mı, eğitim düzeyi mi? Pek bi seçkin insanlardan oluşmuş, suç oranı minimum düzeyde olan, herkesin bilgili kültürlü ve barış içinde yaşadığı bir ülke varsa oraya gidin o zaman. Ama şunuda merak ediyorum, onlar sizi neden kabul etsin?

Vatanseverlik, ülkesinin ekonomisini kalkındırarak, ülkesindeki insanlara yardım ederek, ülkesindeki insanları bilgilendirerek, ülkesindeki insanlara öğreterek, yapabiliyorsa siyasete girip ülkesindeki insanlara seslenerek, ülkesinde yeni buluşlar yaparak, ülkesine fayda sağlayacak evlatlar yetiştirerek, ülkesi için can vererek olabilir. Siz hangisini yapıyorsunuz? Ülkesini aşağılamak vatanseverliğe dahil değil. Bencesi sencesi yok bunun. Ülkeye verebilecek bir şeyiniz kalmadıysa, hayırlısınında gitmek olduğunu düşünüyorsanız gidin zaten.

Size önce bu fırsatların verilmesi gerekir.Torpilin adam kayırmanın gırla olduğu bi yerde ne kendini gösterebilirsin ne faydalı olabilirsin.Binlerce milyonlarca üniversite mezunu amcası dayısı olmadığı için aç işsiz geziyo haberiniz var mı.Amcası dayısı olup bi yerlere şans eseri girenler de işlerinden güçlerinden olmamak için dağ ayısı müdürlerini patronlarını avutuyolar her yerde.
 
Kalbim dayanmazsa, biri bana buluş yapma dediğinde yapmayacaksam, bilmişlik yapma dediler diye anlatmaktan vazgeçecek ve geriye gideceksem bu benim zayıflığımdır, eksikliğimdir. Ülke ne yapsın? Bize kendine yeten, kendine güvenen insanlar lazım. Bize özünü kaybetmemiş, ülke elden gideceği zaman bile boyun eğmemiş ve yeni bir yönetim şekli kurmuş insan zihniyeti lazım. Kaç kere yıkıldı, kaç kere kuruldu bu ülke. Böyle kaçanlar olmasa, ülkesini yarıda bırakanlar olmasa bu kadar darbe yemezdi ülkemiz. Keşke memnun olmayanlar gitse, özlem çekenler de dönse, biz bize kalsak.
Asıl bu kadar milattan öncesine hasret duyan olmasa, bu insanlar masallarla kandırılmasa, aklını kullansa ve bilime önem veren insanlarımız olsa bu kadar darbe yemezdi ülkemiz. Kaçanlar dediğiniz, ülkede 80 milyon insan yaşıyor şuan. 80 milyonu neden bir fark yaratamıyor da suçu kaçanlara atıyorsunuz??? Sorun sistemde. Siz ne kadar kendinizi yırtarsanız yırtın, tübitak'a gönderdiğiniz bilimsel proje ret yiyecek. Deneyin isterseniz çünkü böyle varsayımsal konuşmakla hiçbir şey düzelmiyor.
 
Kalbim dayanmazsa, biri bana buluş yapma dediğinde yapmayacaksam, bilmişlik yapma dediler diye anlatmaktan vazgeçecek ve geriye gideceksem bu benim zayıflığımdır, eksikliğimdir. Ülke ne yapsın? Bize kendine yeten, kendine güvenen insanlar lazım. Bize özünü kaybetmemiş, ülke elden gideceği zaman bile boyun eğmemiş ve yeni bir yönetim şekli kurmuş insan zihniyeti lazım. Kaç kere yıkıldı, kaç kere kuruldu bu ülke. Böyle kaçanlar olmasa, ülkesini yarıda bırakanlar olmasa bu kadar darbe yemezdi ülkemiz. Keşke memnun olmayanlar gitse, özlem çekenler de dönse, biz bize kalsak.

Umarım iğnenin ucu size değdiğinde de bu kadar çok seversiniz şu gidişatı. Bizden daha yeni kurulmuş ülkeler bizi sollamış geçmiş biz hala tv başında kılıç kalkan kuşanıp sözde milliyetçilik yaptığımızı sanıyoruz
 
Gidenler vatanını sevmediği için gidiyor gibi bir algı oluşturmaya çalışmasın hiç kimse.
Muhalefet olarak yazmıyorum, yakın bir görüşte sayılırız; hani "Basıp gideyim ardıma bakmayayım"dan ziyade, "Nereden ne kazanır toplarım yurt içi-dışı fark etmez, nasıl faydam olur"cuyum, hayalperestim (Önceki yorumlarımda da kalırım ölümüne deli diyebilirsiniz de dedim hatta) ama gerçekçi ele almak da gerekiyor şu yorumunuza karşın. Çünkü burada bir çizgi var;

Ekonomiyi nasıl kalkındıracak bu insanlar? Bugün torpil ötesi torpille köşe başları tutuldu. Daha yeni personel alımlarında sınavlarda 90 olan gençlere mülakatta 30 verip nasıl bırakıldıklarını gördük, 60 alanların ise 100 mülakat değerlendirilmesi ile nasıl kabul edildiğini de aynı zamanda.

Siyasete girmek? Ne kadar para istiyor biliyor musunuz, ne kadar reklam istiyor? Asgari ücretle mühendis çalıştırılan bir ülkede, insan yenilgiye kaç kere tahammül edebilir?

Ülkem için can verecek evlatlarım olsun istemiyorum ben, ülkem içinde yaşatacağım evlatlarım olsun istiyorum. Vatan sevgisini anlatırken bile yaşamak değil, ölmek geliyor insanın aklına önce, çünkü çok öldük. Her gün ayrı bir yerden ölüyoruz. Eğitim sistemi can çekişiyor ki bu sistemin çökmesi demek, hakimlerin adaleti görememesi demek, doktorların elinde can veren hastalar demek, mühendislerin elinden çıkma binaların kumdan kaleler gibi yıkılabilmesi, sanatçılarının da sadece boş manzara resmi çizmesi, vurgulamaması demek. Yeni nesil öğretmenlerin elinde çocukların tükenmesi demek, bağıra bağıra kör olmak demek özetle.

Fihrist veren adamlar var doktora tezi diye ve kabul ediliyor ya, bilmem ne ile üfürülmüş helal hurma ya alkış tutulurken şeker hastaları için özel yarabandı geliştiren çocukların projesini adamdan saymadılar. Bu da eh, küstürür insanı. Çok seven insan da küser yani, kıymet bilinmezse ağlaya ağlaya gider.

Burada kendi yolunun tıkalı olduğunu gören insan, gider yoluna bakar; ha ondan sonra dönerse apayrı bir güzellik. Dönmezse de adı ile ülkeyi yaşatır. Çok insan gitti, çok akıl gitti, çok yetenek gitti... Hiçbiri sevmedi mi vatanını? Hepsi küstü gitti Ccelik. Anlamak lazım bunu da.
Öyle güzel öyle anlamlı öyle dolu dolu yazmışsın ki..
 
Bitki ortusu torpil olan ulkeyi kalkindiracagina inanan insanlarimiz var ne guzel.. hic uzaga gitmeyin, tubitak’in reddettigi ve kabul ettigi projelere bakin.. reddettiklerinin hepsi Amerikadan davet alirken kabul ettikleri de ledli ekmek kutusu ile papaz erigini imam erigini ceviren mucitlerimiz(!).. sonra da aglariz neden ortadogu boyle diye.. onlarin yaptigi atom bombasina karsin biz de imam erigi firlatiriz artik, sonra da kaderimiz buymus.. adamlar kendi cocuklarini kadroya almak icin ilk 20 kisiyi tirt sebeplerle elesin, benim ilk 5 e giren oglum isyan edince vay efendim sen vatansever degilsin.. he he tek vatansever sizsiniz, o da tek sizsiniz evet..
 
Bitki ortusu torpil olan ulkeyi kalkindiracagina inanan insanlarimiz var ne guzel.. hic uzaga gitmeyin, tubitak’in reddettigi ve kabul ettigi projelere bakin.. reddettiklerinin hepsi Amerikadan davet alirken kabul ettikleri de ledli ekmek kutusu ile papaz erigini imam erigini ceviren mucitlerimiz(!).. sonra da aglariz neden ortadogu boyle diye.. onlarin yaptigi atom bombasina karsin biz de imam erigi firlatiriz artik, sonra da kaderimiz buymus.. adamlar kendi cocuklarini kadroya almak icin ilk 20 kisiyi tirt sebeplerle elesin, benim ilk 5 e giren oglum isyan edince vay efendim sen vatansever degilsin.. he he tek vatansever sizsiniz, o da tek sizsiniz evet..

Ben galiba bu konunun sonunda mülteci konumuna düşücem :D Ne avrupa alıyor beni ne bizim ülke kabul ediyor .
 
Şimdiden ingilizceni anadil seviyesine getir, hazır öğrencisin, fazla bir isin yokken. Bol bol turist gezdir-hatta evini yabanci turistlere ac (guvenilir bir site olarak: couchsurfing) ,her gun pratik yap.
Erasmus - Erasmus plus - Erasmus staji- Avrupa gönüllü hizmetleri - work and travel , aisec falan.
Bunlardan biri-ya da başka bir oluşum aracılığıyla yurtdisina cik, inanılmaz çevre edinirsin. İleride işine yarar. Üstelik yazdığım bazı programlar Erasmus plus gibi sertifika veriyorlar europass adına. Yani tüm dünyada geçerli :)
Bir süre sonra cevren neredeyse tamamen yabancilardan oluşur zaten. Herkese de yeni bir hayat kurmak istediğini çitlat. Bu çevre sana bazı kapıları açacaktır zaten.
Aile özleme meselesine gelince bilmiyorum, ben 4 sene üni okudum ne aile ne arkadaş kimseyi özlemedim. Döndüm geldim bu sefer de oradaki çevremi özlemedim, ayrildim-eski sevgilimi özlemedim falan. Başka bir ülkeye gittiğimde telefonuma dakika bile yüklemek istemem ki ne konuşacağım diye :)
Üstelik hemencecik ortam kurup kendimi sevdirebiyorum. O yüzden mesela ben yabancılık çekmezdim gittigimde, özlem falan da duymazdim.
Ama sen kendini daha iyi bilirsin, nasıl bir insansın?
Kaldi ki yaşayana şöyle gelir: en kotu biziz, bak Avrupalı anneler ne modern, bak Amerikalı sevgili ne harika, bak kanada hukumeti ne güzel falan...
Oysa gerçek öyle değil. En basiti İspanyol arkadaşım annesinin terliği olduğunu, çok sinirlenince kafasına attığını söylemişti :) aslında hemen hemen aynı aile yapısı. Ya da Norveç hükümeti...ne kadar harika ne kadar modern, refah seviyesi yüksek...ama geçtiğimiz hafta artık ne olduysa Norveçli arkadaşlarım sinirle hükümeti eleştiren birşeyler yazdilar-cevirinden anladığım kadarıyla. Bir sürü insan nefret eden sürat emojisi koymuş falan..onlar da çok mutlu değiller yani . Bir başka İspanyol arkadaşım (üni mezunu ve gezgin) iş bulamayınca Fransa'ya üzüm toplamaya gitti,geçen aylarda da bina mantolama yaparken resim gondermisti,işsizlik had safhadaymis onun yaşadığı ozerk bölgede. Yine başka bir İspanyol arkadaşım öğretmen, Haziran'da sözleşmesi bitmiş, 3 ay sonra okullar açıldığında ise devam edecek mi etmeyecek mi bilmiyor... Amerikalı arkadaşım Ortadoğu'nun gelişmiş bir ülkesinde yüksek lisans yapiyor-amerikan eğitimini gereksiz pahalli buluyormus. Zaten kuzeydeki Slav ülkeleri hepten sıkıntı, belarusta mesela öyle sıkı denetimler varmış ki, sokaktaki wifiye telefon numaramla baglanmami bile 'buyuk birader seni izliyor' diye tanımladı insanlar. Hava desen Rusya'da temmuzda fırtına vardı işler tatil oldu, azıcık batıya gidildikçe k.çi donuyor insanın . Kaldı ki doğu Avrupa'da bitki yetişmiyor, her gün patates ve lahana yemekten kabız oluyorsun miden bozuluyor : ))
Güneye hiç gitmedim, güneyden de çok arkadaşım yok . Sadece singapurlu biriyle tanıştım adam en iğrenç Türkten daha ataerkil bir zihniyete sahip. Bana açık açık 'ben gezerim kız kardeşimi gondermem' dedi. Ki Singapur aşırı gelişmiş bir ülke, Singapur pasaportu AB pasaportundan bile daha kıymetli, belki bilirsin. Ama çomar her yerde çomar. Internete гопник yaz gorsellerde arat lütfen. Dünyanın da bizden çok farklı olmadığını anlarsın...
 
Şimdiden ingilizceni anadil seviyesine getir, hazır öğrencisin, fazla bir isin yokken. Bol bol turist gezdir-hatta evini yabanci turistlere ac (guvenilir bir site olarak: couchsurfing) ,her gun pratik yap.
Erasmus - Erasmus plus - Erasmus staji- Avrupa gönüllü hizmetleri - work and travel , aisec falan.
Bunlardan biri-ya da başka bir oluşum aracılığıyla yurtdisina cik, inanılmaz çevre edinirsin. İleride işine yarar. Üstelik yazdığım bazı programlar Erasmus plus gibi sertifika veriyorlar europass adına. Yani tüm dünyada geçerli :)
Bir süre sonra cevren neredeyse tamamen yabancilardan oluşur zaten. Herkese de yeni bir hayat kurmak istediğini çitlat. Bu çevre sana bazı kapıları açacaktır zaten.
Aile özleme meselesine gelince bilmiyorum, ben 4 sene üni okudum ne aile ne arkadaş kimseyi özlemedim. Döndüm geldim bu sefer de oradaki çevremi özlemedim, ayrildim-eski sevgilimi özlemedim falan. Başka bir ülkeye gittiğimde telefonuma dakika bile yüklemek istemem ki ne konuşacağım diye :)
Üstelik hemencecik ortam kurup kendimi sevdirebiyorum. O yüzden mesela ben yabancılık çekmezdim gittigimde, özlem falan da duymazdim.
Ama sen kendini daha iyi bilirsin, nasıl bir insansın?
Kaldi ki yaşayana şöyle gelir: en kotu biziz, bak Avrupalı anneler ne modern, bak Amerikalı sevgili ne harika, bak kanada hukumeti ne güzel falan...
Oysa gerçek öyle değil. En basiti İspanyol arkadaşım annesinin terliği olduğunu, çok sinirlenince kafasına attığını söylemişti :) aslında hemen hemen aynı aile yapısı. Ya da Norveç hükümeti...ne kadar harika ne kadar modern, refah seviyesi yüksek...ama geçtiğimiz hafta artık ne olduysa Norveçli arkadaşlarım sinirle hükümeti eleştiren birşeyler yazdilar-cevirinden anladığım kadarıyla. Bir sürü insan nefret eden sürat emojisi koymuş falan..onlar da çok mutlu değiller yani . Bir başka İspanyol arkadaşım (üni mezunu ve gezgin) iş bulamayınca Fransa'ya üzüm toplamaya gitti,geçen aylarda da bina mantolama yaparken resim gondermisti,işsizlik had safhadaymis onun yaşadığı ozerk bölgede. Yine başka bir İspanyol arkadaşım öğretmen, Haziran'da sözleşmesi bitmiş, 3 ay sonra okullar açıldığında ise devam edecek mi etmeyecek mi bilmiyor... Amerikalı arkadaşım Ortadoğu'nun gelişmiş bir ülkesinde yüksek lisans yapiyor-amerikan eğitimini gereksiz pahalli buluyormus. Zaten kuzeydeki Slav ülkeleri hepten sıkıntı, belarusta mesela öyle sıkı denetimler varmış ki, sokaktaki wifiye telefon numaramla baglanmami bile 'buyuk birader seni izliyor' diye tanımladı insanlar. Hava desen Rusya'da temmuzda fırtına vardı işler tatil oldu, azıcık batıya gidildikçe k.çi donuyor insanın . Kaldı ki doğu Avrupa'da bitki yetişmiyor, her gün patates ve lahana yemekten kabız oluyorsun miden bozuluyor : ))
Güneye hiç gitmedim, güneyden de çok arkadaşım yok . Sadece singapurlu biriyle tanıştım adam en iğrenç Türkten daha ataerkil bir zihniyete sahip. Bana açık açık 'ben gezerim kız kardeşimi gondermem' dedi. Ki Singapur aşırı gelişmiş bir ülke, Singapur pasaportu AB pasaportundan bile daha kıymetli, belki bilirsin. Ama çomar her yerde çomar. Internete гопник yaz gorsellerde arat lütfen. Dünyanın da bizden çok farklı olmadığını anlarsın...

Tüm bunları not alıcam . Yazıdıklarınız tecrübeleriniz çok kıymetli teşekkür ederim . Ne hoş bir sürü farklı insanın hayatına dokunmuşsunuz :)
 
Şimdiden ingilizceni anadil seviyesine getir, hazır öğrencisin, fazla bir isin yokken. Bol bol turist gezdir-hatta evini yabanci turistlere ac (guvenilir bir site olarak: couchsurfing) ,her gun pratik yap.
Erasmus - Erasmus plus - Erasmus staji- Avrupa gönüllü hizmetleri - work and travel , aisec falan.
Bunlardan biri-ya da başka bir oluşum aracılığıyla yurtdisina cik, inanılmaz çevre edinirsin. İleride işine yarar. Üstelik yazdığım bazı programlar Erasmus plus gibi sertifika veriyorlar europass adına. Yani tüm dünyada geçerli :)
Bir süre sonra cevren neredeyse tamamen yabancilardan oluşur zaten. Herkese de yeni bir hayat kurmak istediğini çitlat. Bu çevre sana bazı kapıları açacaktır zaten.
Aile özleme meselesine gelince bilmiyorum, ben 4 sene üni okudum ne aile ne arkadaş kimseyi özlemedim. Döndüm geldim bu sefer de oradaki çevremi özlemedim, ayrildim-eski sevgilimi özlemedim falan. Başka bir ülkeye gittiğimde telefonuma dakika bile yüklemek istemem ki ne konuşacağım diye :)
Üstelik hemencecik ortam kurup kendimi sevdirebiyorum. O yüzden mesela ben yabancılık çekmezdim gittigimde, özlem falan da duymazdim.
Ama sen kendini daha iyi bilirsin, nasıl bir insansın?
Kaldi ki yaşayana şöyle gelir: en kotu biziz, bak Avrupalı anneler ne modern, bak Amerikalı sevgili ne harika, bak kanada hukumeti ne güzel falan...
Oysa gerçek öyle değil. En basiti İspanyol arkadaşım annesinin terliği olduğunu, çok sinirlenince kafasına attığını söylemişti :) aslında hemen hemen aynı aile yapısı. Ya da Norveç hükümeti...ne kadar harika ne kadar modern, refah seviyesi yüksek...ama geçtiğimiz hafta artık ne olduysa Norveçli arkadaşlarım sinirle hükümeti eleştiren birşeyler yazdilar-cevirinden anladığım kadarıyla. Bir sürü insan nefret eden sürat emojisi koymuş falan..onlar da çok mutlu değiller yani . Bir başka İspanyol arkadaşım (üni mezunu ve gezgin) iş bulamayınca Fransa'ya üzüm toplamaya gitti,geçen aylarda da bina mantolama yaparken resim gondermisti,işsizlik had safhadaymis onun yaşadığı ozerk bölgede. Yine başka bir İspanyol arkadaşım öğretmen, Haziran'da sözleşmesi bitmiş, 3 ay sonra okullar açıldığında ise devam edecek mi etmeyecek mi bilmiyor... Amerikalı arkadaşım Ortadoğu'nun gelişmiş bir ülkesinde yüksek lisans yapiyor-amerikan eğitimini gereksiz pahalli buluyormus. Zaten kuzeydeki Slav ülkeleri hepten sıkıntı, belarusta mesela öyle sıkı denetimler varmış ki, sokaktaki wifiye telefon numaramla baglanmami bile 'buyuk birader seni izliyor' diye tanımladı insanlar. Hava desen Rusya'da temmuzda fırtına vardı işler tatil oldu, azıcık batıya gidildikçe k.çi donuyor insanın . Kaldı ki doğu Avrupa'da bitki yetişmiyor, her gün patates ve lahana yemekten kabız oluyorsun miden bozuluyor : ))
Güneye hiç gitmedim, güneyden de çok arkadaşım yok . Sadece singapurlu biriyle tanıştım adam en iğrenç Türkten daha ataerkil bir zihniyete sahip. Bana açık açık 'ben gezerim kız kardeşimi gondermem' dedi. Ki Singapur aşırı gelişmiş bir ülke, Singapur pasaportu AB pasaportundan bile daha kıymetli, belki bilirsin. Ama çomar her yerde çomar. Internete гопник yaz gorsellerde arat lütfen. Dünyanın da bizden çok farklı olmadığını anlarsın...

Yani ekonomi dunyanin her yerinde berbat aslinda
Italyadaki Ispanyadaki en yuksek maasli is 2000Euro, onu da bulabilen cok az insan var, asgari ucret 500Euro. Issizlik dizboyu. Bir arkadasim, Roma'da 2 cesit is var garsonluk ve Ingilizce ogretmenligi bu kadar demisti. Italya ve Ispanya'da issizlik cok yuksek.

Almanlar ve Iskandinavlar gercekten mal. Surekli ABD bizi gozetliyorlar, verilerimizi topluyor kafasindalar, sanki Amerika bunlarin sIkIcI b.k gibi hayatlarini ne yapacaksa??:olamaz::KK48: PhD yaptigim yer, kucuk bir kasabaydi, orda baska bir PhD vardi, bir hans. Bu Hansin ne feysbuk var, ne sosyal medya, ne Gmail bana demisti ki bilgilerimi vermek istemiyorum. Elemani da gorseniz, sabah aksam ofis-ev dunyanin en bayik hayatini yasiyor.:olamaz::olamaz: Mallikta zirve yani.
Almanlar genel olarak paranoyak, sanki millet bunlara cok merakli, saniyorlar ki Almanya cok onemli bir ulke falan kendilerini cok onemli goruyorlar. ABDlilerin %90ina sorsan Almanyanin yerini haritada bulamaz:olamaz::olamaz:
 
Ben denemekten zarar gelmez diye düşünüyorum.
Orada mutlu olmazsanız ailenizin yokluğuna dayanamazsaniz ne bileyim uyum sağlayamazsanız dönersiniz.
Şahane bi hayat tecrübesi olmuş olur sizin için.
O nedenle çok fazla ince elememek lazım kaybedecek bir şeyiniz yok nihayetinde.
 
Maalesef evet, 4 kisi icin 30 bin gibi birseydi yanilmiyorsam. Ama okullar daha uygun ozellikle calgary gibi kucuk yerlerde. Dusunsene az insan cok huzur ve bol kar, ruya gibi :KK53:
Offff... :KK68: Karlar içinde yürüyüp okula gitmek, sessiz sessiz dolaşmak falan...
Küçüğü büyüğü dert değil şu noktadan sonra :KK53: Birikim şart
 
Back
X