Maşaallah barekallah diyeyim kendime. Bugün öğleden sonra derin uyuyabilmişim çok şükür. İyi geldi. Darısı uyuyamayan annelere.

Eve girişsem deniz kalacaktı. Bende planlı ve oda oda gitmeye karar verdim. O yüzden ikindi sonrası denize götürdüm çocukları. Dalgalıydı. Onlar daha çok dalgadan kaçmak için eğlendiler. Benim de gözüm üzerlerinde olmak zorunda olduğumdan gerildim haliyle. Yanımızda bir kız babasını çağırdı denizin içinde. Adam duymadı mı, ilk seslendiğinde olayı mı anlamadı nedir, kızı boğulmaktan kurtardı. Su yutmuştu. Kıyıya çıkardı. İlgilendi vs. Rabbim korusun.
Sabah kursa beslenme götürmek istedim. Hocaya da söyledim. Simit ayran. Hem ben yorulmam ikram hazırlamak için. Hem de simiti daha önce çok sevmişlerdi.
Telafisi biten oğlumu da gönderdim ufaklıkla. Umarım faydalı olur. Tahiyyatı ödev vermiş. Bu ödev işlerinde verimli olamıyorum evde. Bu sefer kendimi mutsuz hissediyorum. Bakalım artık nasıl olur...
Oğlanları kursa bıraktıktan sonra kızımla anne kız kahvaltısı yapalım diye gözlemeciye götürdüm. Dün tatsızlık olmuştu aramızda. İster istemez vicdan yapıyorum. Ufaklık qrada derede bulgur pilavını kızımın laptopuna dökmüş. Kızımı daha önce de uyardım. İşin bitince kaldır diye. Ama kaldırayım demiyor.Ufaklık da gerçekten çok dökücü. Arkanı dön. Bir yeri halleder. Haliyle her an tepesinde olamıyorum. Uyarıyorum. Kızıyorum. Anlatıyorum. Toplatıyorum...yok işte... Bir şekilde sil baştan. Neyse. Kızım görünce çok sinirlendi bilgisayarını ve bağırmaya başladı. Ben de tam teşefonla konuşuyorum. Bağırarak bana bunu kimin döktüğünü soruyor. Telefonu göstererk konuşuyorum dedim ve kolunu sıkmış bulundum.

Bu sefer böğürerek ağladı ama ilgilenmedim. Genelde bağırarak tepkisi oluyor. Bu da yorucu tabii. Babası da telefonunu aldı. Sürekli evde oluncq elinden düşürmemeye başlamıştı. Haliyle dersleri kalıyor. Benim şikayetimle aldığını düşünüyor ve ona göre 15 dk anca bakmış telefonuna.

Bende bu olumsuz hava dağılsın diye kahvaltı niyetine ikimize zaman ayırmak istedim.Oturduk yedik. Konuştuk. Sonra arkadaş çağırmıştı kahve içmeye. Çok sıcak diye bizimle gelmedi o. Dönüşte uğra da kahve iç diyince uğradık. Konuştuk hüzünlendik sevindik... Oğlanları aldım kurstan.
Öğle yemek faslı vs. Basket kursu vardı. Eve girince tekrar çıkmak işime gelmedi. Götürmedim. Aslında kızımı kütüphaneye götürecektim. Ona da zaman yetmedi. Sonra da ona da üşendim. En azından denize gidebildik.

Elimden geldiğince denize götürmek istiyorum. Bakalım nasip.
Umarım gününüz güzel geçmiştir anne sultanlar.