Üçüncü çocuk fikri

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Sanki genel anlamda şehir merkezleri daha pahalı. Çanakkaledeyim kıyı şehri olmasına rağmen aslında küçük bir şehir ama burası bile bir önceki yıla göre çok uçuk. 3+1 15 20 yıllık dairelerin kiraları 4bini buldu. Şehir içi ulaşım bile aldı başını gitti. İlçelerde yaşamak en akıllıcası aslında ama işin içine çocuklaeın eğitimi girince o ilçeler yetmeyebiliyor insana.
Eğitim için de şansıma merkeze çok da uzak olmayan bi ilçede yaşıyoruz biz
Gerektiğinde rahatça gidebilir yani
Çok uzak çok ücra olsun istemezdim
Ben içinde olmak istemiyorum ama kolay ulaşılabilir olsun istiyorum 😬
 
Farkindayim😐😂 ama tartismak icin demedim aslinda.. insanlar artik kucuk yerlere tasiniyor gecinebilmek icin. Bir cogu eskiden buyuk sehirlere is bulmaya giderdi ya da uniye vs.

Yani kucuk yerlerdede insanlar kendi tercihiyle yasayabilir, bunun cok cocukla ilgisi yok.. gecen kazen abi bi konuda demisti sanki
Koyde yasiyoruz diye.. ee benim bildigim
Kazenin 1 cocugu var. Bu bir tercih olabilir yani herkes kaos sevmek istemeyebilir.. belki sadece tatillerde buyuk yerleri seviyorlardir vs vs.
O ufak ilçelerin avantajı da çocuk büyüyene kadar. Çocuk büyüyünce büyük şehirdeki etkinlikleri eğitimi arıyorsun.
En basiti çocuk için nitelikli okul, iyi bir kurs özel ders arıyorsun.
Yada çocuk üniversiteyi kazanınca mecbur büyük şehirde bir ev tutacaksın.
 
Hakli oldugun yerlerde var elbette ama bu kisisel bir tercih..yani adamin paraai vardir ilgileniyodur seviyordur dogurur…bir gun kismet olurda belki anne olursan eger dunyanin en guzel sevgisi oldugunu anlayacaksin zaten. Ha herkes cok cocuk yapsin ya da illa cocuk yapsin hic demiyorum dememde ama yapanda kendisi cekiyor sefasinida cefasinida bu kadar kendini paralamana gerek yok😐
Haklısın valla.
 
Bütün bunları 2 öğretmen nasıl yapabildiniz. 😳ben bekar memurum. Sıka sıka 3500 lira kalıyor.sosyal hayatımı sevgilim karşılıyor çoğunlukla. Bu dönemde o kadar da olmazdı.şükür iyi dönemde büyümüşler.
Aranılan branş öğretmeni iyi kazanır.
Okulda kurs açarsa ekdersi iyi gelir.
Eşim yatılı nitelikli lisede branş öğretmeni. Ekdersi nöbetler ve kurslarla maaşa ek 3000-5000 arası geldi kışın. Sonrasında özel derste vermeye de başladı, saat başı çocuk sayısına göre 300-500 arası kazandı. Öğretmenlerin çalışma durumuna göre kazançları çok değişkenlik gösterir. Ben memur maaşı artı çok az ekders alırken eşim beni ikiye rahat katlıyor
 
O ufak ilçelerin avantajı da çocuk büyüyene kadar. Çocuk büyüyünce büyük şehirdeki etkinlikleri eğitimi arıyorsun.
En basiti çocuk için nitelikli okul, iyi bir kurs özel ders arıyorsun.
Yada çocuk üniversiteyi kazanınca mecbur büyük şehirde bir ev tutacaksın.
Geçen sene maddi durumu el vermediği çocuğunu üniversiteye gönderemeyen o kadar çok insan duydum ki.bir de ikisi aynı anda başlasa ne olacak siz düşünün.gönderemeyen bir daha çocuğunun yüzüne nasıl bakacak?
 
Geçen sene maddi durumu el vermediği çocuğunu üniversiteye gönderemeyen o kadar çok insan duydum ki.bir de ikisi aynı anda başlasa ne olacak siz düşünün.gönderemeyen bir daha çocuğunun yüzüne nasıl bakacak?
Ablamlar da İstanbul’u yazma sakın dediler mesela. Bir ev daha açmak İstabullda orta gelirli için büyük yük.
 
Ben de iç Anadolu’da gelişmiş ama küçük bir şehirde yaşıyorum. Ev bizim, arabamız var.
Oğlum beş yaşında, geçen sene devlet anaokulunda 350 TL aidat ödedim. Bu sene 1000 olacakmış. Bu sene biz özele geçtik. 2500 oldu okul taksidi.
Bazen canı hamburger istiyor, buranın yerel bir hamburgercisine gitsek kişi başı bir menüye 60şar lira ödüyoruz. 180 TL gidiyor. Ayda iki kere yapsak gitti 400 TL.
Oğlumun atölyesi aylık 250 TL. Jimnastik düşündük aylık 400di vazgeçtik. Havuza yazdırdık aylık 300 de oraya ödüyoruz.
Benzin zaten azıcık bir yol gitsen de bir ayda en az bir depo yiyor 1200 araba yiyor.
Hadi dışarda yemeyelim arkadaşlarla piknik yapalım desek mangal için alınanlar 400 TL en az. Hani o da kıyma alayım kendim köfte yapayım fln dersen zira bir kilo kıyma en son 80-90 TL’ydi.
Ki biz de ufak şehirdeyiz.
İki çocuklu bir aile o paraya nasıl rahat geçinir benim de aklım almadı.

Geçen gün 130 dan indirimde diye kıyma aldım 130 indirimli fiyatı 🤣 büyük şehirde yaşamak gerçekten akıl karı değilde yaşıyoruz işte. 80-90a kıyma görse kesin yagmalar halk 🤣
 
Bütün bunları 2 öğretmen nasıl yapabildiniz. 😳ben bekar memurum. Sıka sıka 3500 lira kalıyor.sosyal hayatımı sevgilim karşılıyor çoğunlukla. Bu dönemde o kadar da olmazdı.şükür iyi dönemde büyümüşler.
Biz nesil olarak şanslıyız şükür ilk evimizi 10 yıl önce 150 bine almıştık krediler de çok düşüktü maaşın birini verdik 2 yıl sonra maaş arttıkça kuş kadar kaldı kredi ödedik bitti .o dönem ucuz yollu bir araba aldık 20 bindi aldığımız araç.haftasonları kahvaltıya gider her hafta cuma iş çıkışı dışarda yemeğimizi yerdik ailecek ,arabayla istediğimiz yeri gider gezer tozardık.
Sanki 50 yıl önce gibi bu anlattıklarım şuanki durumda.evi satıp büyük eve geçtik geçen yaz 675 bine aldık evi şimdi komşu ilan koymuş 2 trilyona 🙄 aylık 5 bin kredi ödememiz var kredi. Arabayı da büyüttük o dönem dizel aldık şimdi mazot parasından araba site bahçesinde bize bakıyor mümkün olduğunca yürüyoruz market park 😒
Eşim hafta sonu kursu egzersiz falan yapıyor 2,500 civarı ek ders aldı maaşa artı olarak yoksa mümkün değil şimdi de yaz kursları verecek ne gelse o kar hesabı .
Allah yeni ev kuran ,iş bulanlara yardım etsin
 
İki evladınız sağlıklı
Belli doğuştan hastalık vs yok
Hamilelik kara kutu.
3.çocukta böyle bir risk almak istemezdim.
Sanırım hamileliği riskli geçenlerin ilk aklına gelen benim de aklıma bu geldi . O kadar zor bir süreç geçirdim ki kanama ,boş gebelik riski ,bebekte fıtık olabilir dediler en son dün çok şükür birşey olmadığını öğrendim ama saçlarımda resmen beyaz sayısı üç katına çıkmış . Iki çocuk istediğimden emin olan ben şu an uzuuunca bir süre asla diyorum . Sağlıkla kucağıma aliyimda. Iki sağlıklı çocuğu varsa bence de şu sıkıntıları yaşamak çok mantıklı değil . Hamilelik kiminde evet rahat geçiyor ama işte bazen insana çok çok yıpratıcı olabiliyor
 
Geçen gün 130 dan indirimde diye kıyma aldım 130 indirimli fiyatı 🤣 büyük şehirde yaşamak gerçekten akıl karı değilde yaşıyoruz işte. 80-90a kıyma görse kesin yagmalar halk 🤣
Kesinlikle öyle
 
O ufak ilçelerin avantajı da çocuk büyüyene kadar. Çocuk büyüyünce büyük şehirdeki etkinlikleri eğitimi arıyorsun.
En basiti çocuk için nitelikli okul, iyi bir kurs özel ders arıyorsun.
Yada çocuk üniversiteyi kazanınca mecbur büyük şehirde bir ev tutacaksın.
Buna katılmıyorum. Büyük şehirde kim kime dum duma kalabalık okullar, özelde okusa dünya para, servis parası ekstra… ilçede daha nezih bir ortamda yakın okula gönderip özel ders aldırabilirsin mesela… okullarda idareciler öğretmenler zaten arkadaşlarımız. Çalışan her yerde başarıyor.
 
Şahsi düşüncem bir ev bir araba ve iki maaş maddi durumu iyi demek değildir. Dengede demektir. Maddi durumu iyi demek bugün çalışmayı bıraksan elinde kalanın seni idare ettiği zamanın uzunluğudur. 2 çocuk pekala daha iyi bir eğitim alabilir eşler hayatı daha kaliteli yaşayıp daha mutlu bir yaşam sürebilir. Sosyal hayat dengesini gütmek açısından daha mutlu dedim. Çocuklar eğitim, sosyal çevre ve olanaklar açısından daha yüksek perdeden bu hayatı deneyimleyebilir. Üniversite için yurtdışına gitmek isteyebilir. 18'den sonra araba isteyebilir. Bir çok açıdan 2 çocuğun gayet yeterli olduğu kanısındayım. Yaşayan değil gözlemleyen biri olarak fikrimi sunuyorum.
 
Buna katılmıyorum. Büyük şehirde kim kime dum duma kalabalık okullar, özelde okusa dünya para, servis parası ekstra… ilçede daha nezih bir ortamda yakın okula gönderip özel ders aldırabilirsin mesela… okullarda idareciler öğretmenler zaten arkadaşlarımız. Çalışan her yerde başarıyor.
Başarı oranına bakarsanız küçük ilçeden çıkan öğrenci azdır. Nitelikli okulların başarı ortalaması da
 
Buna katılmıyorum. Büyük şehirde kim kime dum duma kalabalık okullar, özelde okusa dünya para, servis parası ekstra… ilçede daha nezih bir ortamda yakın okula gönderip özel ders aldırabilirsin mesela… okullarda idareciler öğretmenler zaten arkadaşlarımız. Çalışan her yerde başarıyor.
Ve şu da var, küçük ücra şehirlere yeni atanan öğretmen gelir ancak. Deneyimli öğretmenler biraz saha gelişmiş yerleri tercih eder.
Benim yaşadığım şehir gelişmiş bir şehir. Ama eşim aynı ilin gelişmemiş bir fen lisesinde öğretmen. Yeğenim de aynı şehrin en iyi devlet okulunu kazandı. Eşimin öğrencilerinde tıp fakültesi, iyi okulların mühendisliklerini hukuk fakültelerini yazabilecek öğrenci bir elin parmağını geçmiyor. Yeğenimin sınıfında hepsi çok iyi geçti sınavımız dediler. Eşim de zorunlu Doğu görevini tamamladıktan sonra o ilçeden merkez okulları tercih edecek. Meslek lisesi dahi olsa geçecek.
 
Aranılan branş öğretmeni iyi kazanır.
Okulda kurs açarsa ekdersi iyi gelir.
Eşim yatılı nitelikli lisede branş öğretmeni. Ekdersi nöbetler ve kurslarla maaşa ek 3000-5000 arası geldi kışın. Sonrasında özel derste vermeye de başladı, saat başı çocuk sayısına göre 300-500 arası kazandı. Öğretmenlerin çalışma durumuna göre kazançları çok değişkenlik gösterir. Ben memur maaşı artı çok az ekders alırken eşim beni ikiye rahat katlıyor
sadece öğretmenler değil ki pek çok memur var öyle
üstelik öğretmenler her gün 8-5 çalışan insanlar değiller. 8-5 çalışıyor olmasına rağmen ticari ek geliri olan dünya kadar memur biliyorum.--- ve evet bu suç :D

benim 5 çocuklu kuzenlerim/arkadaşlarım da var. genelde eşleri böyle ekstradan iş yapan memurlar.
geneli mesleği olmasına rağmen çalışmayan kadınlar. bunu da istediler kendi seçimleri...benim çevre genelde sayısalcı. bu arkadaşlar da genelde mühendis.
çoğunlukla çocuklarının özel ders filan gibi ihtiyaçları olmadı şimdiye kadar.
anne baştan beri eğitimi sıkı tuttuğu için. çoğu okulu burslu okudu sonra da yurtdışına gitti -hatta birini geçen hafta yolladık ABDye. daha ufaklar da kursa özel bilmem ne kursuna değil de belediyenin kurslarına, ücretsiz ya da makul ücretli yerlere filan gidiyor şu anda. abileri ablaları programlama öğretiyor, anneleleri dil öğretiyor...okumayı sevmeyen inşaat işine filan verildi, işi öğrendi oradan devam ediyor. valla minicik bi villa 7 milyon liraymış şu anda...
bu anneler "profesyonel anne" olduğu için okulda neyi kimle çözer, rehberlik hocası o formu sadece prosedür yerine gelsin iş yapmış gibi görünsün diye mi imzalatıyor yoksa gerçekten çözüm getirecek bir nane mi yapıyor, nerede neyi ucuz bulur, nereden ne kadar verim alır valla kurt gibiler. ha şehirde nerede ne yenir, nerede o bluz 49 değil 44 lira onu da bilirler :D yakıştırırlar. belki başkasının 1 çocuğa harcadığı parayla 3 çocuk büyütüyordur çoğu, öyle diyim. mesela yakın bildiğim bir tane var planlı saatlidir hep mesela birini okula bırakırken diğerinin bir başka işini halledip dönerken öbürünü bana bırakır arkadaşına bebek görmeye gider gelirken benim bir işimi halleder. .. öyle çok para harcamak da eğitimde filan hiçbir anlama gelmiyor.

tamam herkes böyle değil. biliyorum. ama çok çocuğu seven, çocukları yük olarak görmeyen, sevgi dolu ilgili, planlı mantıklı kadınlar da var. severek yapıp isteyerek bakıyorlar. hani çocuğu yapıp "hayatım bitti" "kariyerim bitti" özgürlüğüm, vücudum, kendime ait zamanım vs vs diyen insanlar olmadılar hiç.

yine biliyorum ki bu zamana kadar bir şekilde yapmış olmak bundan sonrası için de yapılır anlamına gelmiyor. en basitinden şimdiye kadar memurların çoğunun lojmanı vardı. (benim ailem dahil) büyük lüksmüş deniyor mesela şimdi...merkezde ve güvenlikli evlerdi başka hiç bir lüksü olmasa bu yeter.

ama işte şunu düşünüyorum: benim bu bahsettiğim çevredeki kadınlar mesela çoğunlukla 1 tane çorapla 5-6 sene okul okuyan insanlar. 1 montu veya yedek 1 tane tokası olmadan...ama benden çok kitap okur benden fazla gündem takip ederler (ki ben de her gün en az 2-3 dilde, en az 3-4 ülkenin haberlerini dinlerim). ve benden daha gayret, sabır ve heves dolular. ben takdir ediyorum. hani boş romantizmle değil ülkenin şartlarıyla şimdiye kadar başa çıkmışlar, bunu yaperken bir yandan da dünyayı takip edebilmişler, dünya vatandaşı çocuklar yetiştiriyorlar, bundan sonra da bunları yapabilecek insanlar var bence. (ya da ben var olduklarına inanmak istiyorum, bilmiyorum) bu karakter meselesi diye düşünüyorum. imkandan fazla karakterle alakalı bence....

ha azlar. ama varlar. benim mesela yemiyor totom 1 tane bile yapmaya (anlaşılacağı üzere aile çevrem tümden çocuk delisi) fakat yapan böyle bakacaksa yapsın diyorum hep. güzel çocuklar yetiştiriyorlar vesselam. ben de hırslıyımdır, sebatkarımdır ama çocuğa değil işe veriyorum mesela enerjimi çünkü tüm bu hikayenin bir de erkek tarafı var. ben onu denk getiremedim işte...

diyeceksiniz ki bir de çocuklara sormak lazım onlar memnun mu. ama ben kendim de çok çocuklu aileden geliyorum. üstlelik en büyüğüm, hepsi üstüme geldi. böyleyken yazdım tüm bunları.
 
sadece öğretmenler değil ki pek çok memur var öyle
üstelik öğretmenler her gün 8-5 çalışan insanlar değiller. 8-5 çalışıyor olmasına rağmen ticari ek geliri olan dünya kadar memur biliyorum.--- ve evet bu suç :KK70:

benim 5 çocuklu kuzenlerim/arkadaşlarım da var. genelde eşleri böyle ekstradan iş yapan memurlar.
geneli mesleği olmasına rağmen çalışmayan kadınlar. bunu da istediler kendi seçimleri...benim çevre genelde sayısalcı. bu arkadaşlar da genelde mühendis.
çoğunlukla çocuklarının özel ders filan gibi ihtiyaçları olmadı şimdiye kadar.
anne baştan beri eğitimi sıkı tuttuğu için. çoğu okulu burslu okudu sonra da yurtdışına gitti -hatta birini geçen hafta yolladık ABDye. daha ufaklar da kursa özel bilmem ne kursuna değil de belediyenin kurslarına, ücretsiz ya da makul ücretli yerlere filan gidiyor şu anda. abileri ablaları programlama öğretiyor, anneleleri dil öğretiyor...okumayı sevmeyen inşaat işine filan verildi, işi öğrendi oradan devam ediyor. valla minicik bi villa 7 milyon liraymış şu anda...
bu anneler "profesyonel anne" olduğu için okulda neyi kimle çözer, rehberlik hocası o formu sadece prosedür yerine gelsin iş yapmış gibi görünsün diye mi imzalatıyor yoksa gerçekten çözüm getirecek bir nane mi yapıyor, nerede neyi ucuz bulur, nereden ne kadar verim alır valla kurt gibiler. ha şehirde nerede ne yenir, nerede o bluz 49 değil 44 lira onu da bilirler :KK70: yakıştırırlar. belki başkasının 1 çocuğa harcadığı parayla 3 çocuk büyütüyordur çoğu, öyle diyim. mesela yakın bildiğim bir tane var planlı saatlidir hep mesela birini okula bırakırken diğerinin bir başka işini halledip dönerken öbürünü bana bırakır arkadaşına bebek görmeye gider gelirken benim bir işimi halleder. .. öyle çok para harcamak da eğitimde filan hiçbir anlama gelmiyor.

tamam herkes böyle değil. biliyorum. ama çok çocuğu seven, çocukları yük olarak görmeyen, sevgi dolu ilgili, planlı mantıklı kadınlar da var. severek yapıp isteyerek bakıyorlar. hani çocuğu yapıp "hayatım bitti" "kariyerim bitti" özgürlüğüm, vücudum, kendime ait zamanım vs vs diyen insanlar olmadılar hiç.

yine biliyorum ki bu zamana kadar bir şekilde yapmış olmak bundan sonrası için de yapılır anlamına gelmiyor. en basitinden şimdiye kadar memurların çoğunun lojmanı vardı. (benim ailem dahil) büyük lüksmüş deniyor mesela şimdi...merkezde ve güvenlikli evlerdi başka hiç bir lüksü olmasa bu yeter.

ama işte şunu düşünüyorum: benim bu bahsettiğim çevredeki kadınlar mesela çoğunlukla 1 tane çorapla 5-6 sene okul okuyan insanlar. 1 montu veya yedek 1 tane tokası olmadan...ama benden çok kitap okur benden fazla gündem takip ederler (ki ben de her gün en az 2-3 dilde, en az 3-4 ülkenin haberlerini dinlerim). ve benden daha gayret, sabır ve heves dolular. ben takdir ediyorum. hani boş romantizmle değil ülkenin şartlarıyla şimdiye kadar başa çıkmışlar, bunu yaperken bir yandan da dünyayı takip edebilmişler, dünya vatandaşı çocuklar yetiştiriyorlar, bundan sonra da bunları yapabilecek insanlar var bence. (ya da ben var olduklarına inanmak istiyorum, bilmiyorum) bu karakter meselesi diye düşünüyorum. imkandan fazla karakterle alakalı bence....

ha azlar. ama varlar. benim mesela yemiyor totom 1 tane bile yapmaya (anlaşılacağı üzere aile çevrem tümden çocuk delisi) fakat yapan böyle bakacaksa yapsın diyorum hep. güzel çocuklar yetiştiriyorlar vesselam. ben de hırslıyımdır, sebatkarımdır ama çocuğa değil işe veriyorum mesela enerjimi çünkü tüm bu hikayenin bir de erkek tarafı var. ben onu denk getiremedim işte...

diyeceksiniz ki bir de çocuklara sormak lazım onlar memnun mu. ama ben kendim de çok çocuklu aileden geliyorum. üstlelik en büyüğüm, hepsi üstüme geldi. böyleyken yazdım tüm bunları.
Biz de dört kardeşiz. Abim iyi bir okulu bitirince yurtdışında bir okulda yüksek yaptı. Ailem senelerce okuyabildi. Ama dönem geçti artık. Şimdi olsa okuyamazlardı. Abimin o dönem kaldığı yurt için 500 Euro ödediler. Harcaması için de yine benzer miktarlar yollandı. Şimdi hangi iki maaşla gönderilir? O zaman Euro 1,8 idi. Hemen hemen aynıydı yani.
Annem burslu bir kolejde okumuş mesela ama o zamanlar biz marka bilmezdik der. Şimdi çocuklar birbirinden görüp istiyor. Kolejde burs kazansa dahi arkadaşlarından iyi telefon görecek isteyecek, iyi marka ayakkabı isteyecek. Ergenlikte idealistlik olmaz. Çocuk Adidas ayakkabı istediğinde olmaz diyip kinetiks aldığınızda eski zamandaki durumlar olmayacak.
Eskiyle kıyaslamayın ondan. Devir çok değişti.
Ben de hayatım boyunca İngilizce kurslarına gittim konuşurum yazarım. Ama bir kolejli kadar konuşamam.
Devlet okuluna da gönderseniz şu zamanda bir enstrüman çalsın, bir spor dalıyla ilgilensin isterseniz bınlar da para. Her bir kurs için ücret ödemeniz gerekecek.
Benim şu an kolejde çocuk okutan arkadaşım da var devlette okutan da. Ama baktığın zaman devlete gönderen de daha az harcamıyor. Devlete okula giden çocuk da basketbol okuluna yüzmeye gitmek istiyor. Bunlar da hep maliyet. İngilizce kursuna gönderiyor o da para.
 
Ablamlar da İstanbul’u yazma sakın dediler mesela. Bir ev daha açmak İstabullda orta gelirli için büyük yük.
Eskiden gençler aile evinden ayrılayım da keyfime bakayım diye üniversite hayali kurardı, şimdi ne yapsam da daha masrafsız okusam diye kendi şehirini kazanmanın derdinde.
 
Ve şu da var, küçük ücra şehirlere yeni atanan öğretmen gelir ancak. Deneyimli öğretmenler biraz saha gelişmiş yerleri tercih eder.
İl ve ilçe merkezlerini ilk atamaya açmıyorlar burada. Genç öğretmenler hep köylerdeki ortaokullarda. Ben lisedeyim, 20 yıllık öğretmenler var. Benim de 17. Yılım mesela.
 
İl ve ilçe merkezlerini ilk atamaya açmıyorlar burada. Genç öğretmenler hep köylerdeki ortaokullarda. Ben lisedeyim, 20 yıllık öğretmenler var. Benim de 17. Yılım mesela.
Benim yaşadığım şehrin merkezinde kolay kolay ilk atama gelmez. Senelerdir gelemiyor millet merkeze. Ancak uzak ilçeye gelir. Bu nedenle de da il içi atamayı dahi açmıyorlar. Resmen yığılma var
 
Biz de dört kardeşiz. Abim iyi bir okulu bitirince yurtdışında bir okulda yüksek yaptı. Ailem senelerce okuyabildi. Ama dönem geçti artık. Şimdi olsa okuyamazlardı. Abimin o dönem kaldığı yurt için 500 Euro ödediler. Harcaması için de yine benzer miktarlar yollandı. Şimdi hangi iki maaşla gönderilir? O zaman Euro 1,8 idi. Hemen hemen aynıydı yani.
Annem burslu bir kolejde okumuş mesela ama o zamanlar biz marka bilmezdik der. Şimdi çocuklar birbirinden görüp istiyor. Kolejde burs kazansa dahi arkadaşlarından iyi telefon görecek isteyecek, iyi marka ayakkabı isteyecek. Ergenlikte idealistlik olmaz. Çocuk Adidas ayakkabı istediğinde olmaz diyip kinetiks aldığınızda eski zamandaki durumlar olmayacak.
Eskiyle kıyaslamayın ondan. Devir çok değişti.
Ben de hayatım boyunca İngilizce kurslarına gittim konuşurum yazarım. Ama bir kolejli kadar konuşamam.
Devlet okuluna da gönderseniz şu zamanda bir enstrüman çalsın, bir spor dalıyla ilgilensin isterseniz bınlar da para. Her bir kurs için ücret ödemeniz gerekecek.
Benim şu an kolejde çocuk okutan arkadaşım da var devlette okutan da. Ama baktığın zaman devlete gönderen de daha az harcamıyor. Devlete okula giden çocuk da basketbol okuluna yüzmeye gitmek istiyor. Bunlar da hep maliyet. İngilizce kursuna gönderiyor o da para.
Benim mi çevrem çok avam anlamıyorum ki kim bu koleje çocuk gönderebilen tayfa 😄 kendimden utanıyorum valla bazen. Doktor sanırım arkadaşlarınız.bizim hastanede bir tek doktorlar gönderebiliyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X