Fikri olmadan zikri olmanin ornegini goruyoruz su an. Turkiye'deki en iyi universitelerden birinde lisans ve master yaptim. Master surecinde arastirma gorevlisiydim. Kesinlikle uluslar arasi, impact faktoru yuksek dergilerde calisma yapan Turk arastirmacilarinin 'bir elin parmagini' gecmedigi buyuk bir yanilginiz. Bu konuda ust perdeden konusacak kadar donanimi olan bir insan oldugunuzu dusunmuyorum.
Ben ne mi yaptim sonrasinda? Calistim, cabaladim, dunya siralamasi ilk 15'te olan bir universiteden doktora icin kabul aldim. Oldukca prestijli bir burs kazanarak yurtdisina geldim. Yine calistim, cabaladim, iyi bir network kurdum ve global bir ilac sirketinde calismaya basladim doktora surecimde. Su an doktora tezimi yeni verdim, ayni ilac sirketinde ekip lideriyim.
Benimle beraber mezun olan arkadaslarimin %70'i aldiklari burslar ya da Turkiye'de ise girdikleri sirketler ici transferlerle yurtdisina ciktilar benim gibi. Kalani yurticinde iyi pozisyonlardalar.
Bana hic kimse Turkiye'deki universitemin adini, yurtdisi siralamasini falan sormadi bu arada yurtdisina cikarken. Herkes kendi cabama, yayinlarima, yurtici yurtdisi edindigim staj/is deneyimlerine, bildigim tekniklere ve IELTS sonucuma baktilar. Bakin bakalim bunlarin icinde sizin kafanizda kurdugunuz bir algi var miymis?
Twitter'dan ezberlediginiz uc bes argumanla buyuk resmi gormus gibi davranmaniz, kalan herkesin uydurdugunu dusunmeniz bile kendinizi gelistirmek konusunda ne kadar gelisime acik yeriniz oldugunun ispati. Bilmediginiz konularda ust perdeden konusmak yerine donup kendi hayatiniza bakmaniz en dogrusu olarak gorunuyor disaridan.