Al benden de o kadar! yüksek lisanslı biriyim, işyerlerimde çaycılardan, temizlik görevlilerinden gördüğüm zulmün haddi hesabı yok. Azarlayanı mı dersin, işini bana yaptırmaya çalışanı mı dersin, gelip çaydan temizlikten bıktığını söyleyerek ağlayanı mı dersin. Bunlarınki nasıl bir kafa hala anlamış değilim. Sana bir olay anlatayım belki senin olaylarına da ışık olur: Çalıştığım büyük bir şirkette yurtdışından önemli misafirlerimiz gelmişti, toplantı öncesi rahat çalışabilmeleri için onlara bir oda tahsis ettim. Çaycı ablalarımızdan en yaşlı olanı bakıyordu bizim kata. Sürekli bizlere sataşıp duran ama yaşı gereği hep idare ettiğimiz bir abla. Neyse onu da bilgilendirdik misafirler önemli falan filan. Tamam dedi. Birkaç saat sonra adamlardan teki geldi, ablayı göstererek, hanımefendi sanırım biraz sinirli dedi. ben hemen ne oldu bir kusur mu etti acaba dedim, çay rica etmişler, "arkanızda semaver var gormüyonuz mu alıversenize" diyip gitmiş
tabi biz şok. kadının adına özürler diledik hemen çay ikram ettik. ama tabi içime dert oldu, bugüne kadar hep idare etmişim müdür yard konumundaydım, bir kusur daha işlese kesin başıma patlayacak, Jannefel bir çaycıya komut veremiyor olacak. Mecburen müdüre gidip anlattım durumu. Siz onu boşverin takılsın o dedi, o yukardan torpilli, kimse ona hesap sormaz dedi. Nasıl yani dedim. Bir çaycının yukardan torpilli olması çok mantıksız geldi. Meğersem büyük patronlardan birinin köstebeğiymiş seninki. Laf taşıyormuş. Laf getirip götürerek ekmeğini kazandığı için, çay getirip götürmek zoruna gidiyormuş, külfet geliyormuş. Bildiğin şirkette olan biteni gammazlıyormuş. Akıl alır gibi değil. Ülkedeki holdinglerin bile durumu böyle yani. Kulağınıza küpe olsun.