Merhabalar. Bunu da açıp açmamakta çok tereddüt ettim. Sonunda ne kaybederim ki diye düşündüm.
Öncelikle belirtmeliyim ki hayatımda hiç uyuşturucu kullanmadım, başlık sadece bir benzetmeden ibaret.
Hayatımda biri var... Benim gibi uzun ilişki insanı için yeni sayılır. Daha sadece 6 ay oldu.
Pek bir problemimiz yok. Bazen sadece duygularını açık sözlülükle ifade etmemeyi tercih ettiği için gücüme gider, ben ona "seni seviyorum" dediğimde her zaman karşılık vermemesi. Ama ayda bir, arada bir o da der... Seni seviyorum diye. Bilmiyorum belki de daha nadir dediği için daha değerli oluyor gözümde, ama yetiyor bana. Benim onu sevdiğim kadar beni seviyor mu bilmiyorum ama, elinden geldiği kadar sevdiğini biliyorum ya, bu bana yetiyor. Beraberken her şey çok güzel. Mutluyuz, eğleniyoruz. Bir dediğimi iki etmez, her derdime koşar. Yanlış anlamayın lütfen, nispet yapmak için yazmıyorum bunları. Sadece biraz bilginiz olsun istedim. Derdim de bu değil zaten. Derdim onunla da ilgili değil direkt, derdim kendimle.
Eğer o gün onunla buluşucaksam, onu görüceksem, onunla beraber olacaksam dünyanın en çalışkan insanıyım! Sabah kalkar yürüyüşümü yaparım, gelir güzelce kahvaltı ederim, o gün çalışıyorsam ya da okulum varsa giderim, yoksa hobilerimle/sporumla ilgilenirim, arkadaşlarımla buluşurum, alış verişe çıkarım, akşam yemeği hazırlarım. Arı gibiyimdir bütün gün. Enerjik, hayat dolu, neşe dolu. Dünyayı sırtlayıp götürebilirim onunla olacağımı bilsem Atlas misali.
Ama her şey, onu bir süre, çok da bir süre değil, 3-4 gün kadar, görmeyeceğimi bilmemle başlıyor. Daha yanında ayrılıp, otobüse bindiğim anda elim ayağım titriyor. Midem bulanıyor. Gözlerim kararıyor. Zihnim, "GİTMEK İSTEMİYORUM GERİ DÖNMEK İSTİYORUM" diye çığlık atıyor adeta. Ne o akşam, ne de ondan sonraki günler bir şey yapasım, yataktan kalkasım bile gelmiyor. Yemek yiyemiyorum. Çok az uyuyabiliyorum. Bilgisayarın başında boş boş bakınmaktan başka bir şey gelmiyor içimden... Onu çok sıkıştırmamak için sık sık mesaj da atmamaya çalışıyorum, "anlayışlı sevgili!" olacağım ya! günde bir kere arıyorum sadece, onun beni arayıp/mesaj attığı zamanlar dışında.
Bu sebepte uyuşturucuya benzettim zaten. Adamın komasına giriyorum resmen. Bağımlısı oldum. Kendimi bir esrarkeş, kokainman gibi hissediyorum -sanırım- artık nasıl hissediyorlarsa. Onsuz olduğum, olacağımı bildiğim zamanlarda kendimi hasta hissediyorum.
Daha önce hiç bir erkek, hatta hiçbir şey üzerimde böyle bir etki bırakmadı. Yukarıda bahsettiğim o çalışkan, sağlıklı insandım hep ben... Hayır işi gücü olmayan bir insan da değilim. Oyalanacak, hatta sadece oyalanmak da değil, yapmam gereken bir süre şey var aslında! İşe gitsem, ayaklarıma karasular inse bile, kendimi böyle hissetmekten alıkoyamıyorum. Hikayelerimi yazarken de böyle, arkadaşlarımla buluştuğumda da, yüzmeye gittiğimde de. Bedenim zorla da olsa yapıyor gerekliliklerini. Ancak zihnim ve aklım hiçbir zaman bedenimle beraber değil, sadece "onu istiyorum!" diye düşünebiliyorlar.
Umarım "aşk" dedikleri şey budur. Çünkü aşk hormonaldir, geçicidir. Değil mi? Umarım hasta değilimdir. Onca işimin arasında bir de psikolojik destek almak için zaman ayırmak istemiyorum.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi geceler.
Ne güzel anlatmışsın canım, eminim istediğin alanda çok başarılı bir kadın olacaksın. "Uyuşturucu gibi adam"dan bir tane de bizim evde var,kocam olur kendisi :) 2002 sonlarında lisedeyken tanıştık, bana deliler gibi aşık oldu ama ben hep "ilk sevgilim evleneceğim insan olacak" havalarında olduğum için duvar örerdim bütün erkeklere,o aşkını haykırdıkça etrafa duyurdukça nefret ediyordum resmen. Aşkını içine atıp arkadaşım oldu vee o tabir ettiğin erkeklerden olduğu için beni kendine bağımlı hale getirdi maalesef. 2005te sevgilim oldu. İlmik ilmik işledi kalbime desem yeridir.Aynen senin anlattığın gibi ondan başka bişe düşünemedim,işlerime okuluma,arkadaşlarıma hiç bişeye odaklanamadım. Sanki hayat benim için oydu,nefes almak oydu.
Ve arkadaşım sana kötü bir haber. Hala da öyleyim

