• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Uyuşturucu gibi adam.

Merhabalar. Bunu da açıp açmamakta çok tereddüt ettim. Sonunda ne kaybederim ki diye düşündüm.
Öncelikle belirtmeliyim ki hayatımda hiç uyuşturucu kullanmadım, başlık sadece bir benzetmeden ibaret.
Hayatımda biri var... Benim gibi uzun ilişki insanı için yeni sayılır. Daha sadece 6 ay oldu.
Pek bir problemimiz yok. Bazen sadece duygularını açık sözlülükle ifade etmemeyi tercih ettiği için gücüme gider, ben ona "seni seviyorum" dediğimde her zaman karşılık vermemesi. Ama ayda bir, arada bir o da der... Seni seviyorum diye. Bilmiyorum belki de daha nadir dediği için daha değerli oluyor gözümde, ama yetiyor bana. Benim onu sevdiğim kadar beni seviyor mu bilmiyorum ama, elinden geldiği kadar sevdiğini biliyorum ya, bu bana yetiyor. Beraberken her şey çok güzel. Mutluyuz, eğleniyoruz. Bir dediğimi iki etmez, her derdime koşar. Yanlış anlamayın lütfen, nispet yapmak için yazmıyorum bunları. Sadece biraz bilginiz olsun istedim. Derdim de bu değil zaten. Derdim onunla da ilgili değil direkt, derdim kendimle.

Eğer o gün onunla buluşucaksam, onu görüceksem, onunla beraber olacaksam dünyanın en çalışkan insanıyım! Sabah kalkar yürüyüşümü yaparım, gelir güzelce kahvaltı ederim, o gün çalışıyorsam ya da okulum varsa giderim, yoksa hobilerimle/sporumla ilgilenirim, arkadaşlarımla buluşurum, alış verişe çıkarım, akşam yemeği hazırlarım. Arı gibiyimdir bütün gün. Enerjik, hayat dolu, neşe dolu. Dünyayı sırtlayıp götürebilirim onunla olacağımı bilsem Atlas misali.

Ama her şey, onu bir süre, çok da bir süre değil, 3-4 gün kadar, görmeyeceğimi bilmemle başlıyor. Daha yanında ayrılıp, otobüse bindiğim anda elim ayağım titriyor. Midem bulanıyor. Gözlerim kararıyor. Zihnim, "GİTMEK İSTEMİYORUM GERİ DÖNMEK İSTİYORUM" diye çığlık atıyor adeta. Ne o akşam, ne de ondan sonraki günler bir şey yapasım, yataktan kalkasım bile gelmiyor. Yemek yiyemiyorum. Çok az uyuyabiliyorum. Bilgisayarın başında boş boş bakınmaktan başka bir şey gelmiyor içimden... Onu çok sıkıştırmamak için sık sık mesaj da atmamaya çalışıyorum, "anlayışlı sevgili!" olacağım ya! günde bir kere arıyorum sadece, onun beni arayıp/mesaj attığı zamanlar dışında.

Bu sebepte uyuşturucuya benzettim zaten. Adamın komasına giriyorum resmen. Bağımlısı oldum. Kendimi bir esrarkeş, kokainman gibi hissediyorum -sanırım- artık nasıl hissediyorlarsa. Onsuz olduğum, olacağımı bildiğim zamanlarda kendimi hasta hissediyorum.

Daha önce hiç bir erkek, hatta hiçbir şey üzerimde böyle bir etki bırakmadı. Yukarıda bahsettiğim o çalışkan, sağlıklı insandım hep ben... Hayır işi gücü olmayan bir insan da değilim. Oyalanacak, hatta sadece oyalanmak da değil, yapmam gereken bir süre şey var aslında! İşe gitsem, ayaklarıma karasular inse bile, kendimi böyle hissetmekten alıkoyamıyorum. Hikayelerimi yazarken de böyle, arkadaşlarımla buluştuğumda da, yüzmeye gittiğimde de. Bedenim zorla da olsa yapıyor gerekliliklerini. Ancak zihnim ve aklım hiçbir zaman bedenimle beraber değil, sadece "onu istiyorum!" diye düşünebiliyorlar.

Umarım "aşk" dedikleri şey budur. Çünkü aşk hormonaldir, geçicidir. Değil mi? Umarım hasta değilimdir. Onca işimin arasında bir de psikolojik destek almak için zaman ayırmak istemiyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi geceler.


Ne güzel anlatmışsın canım, eminim istediğin alanda çok başarılı bir kadın olacaksın. "Uyuşturucu gibi adam"dan bir tane de bizim evde var,kocam olur kendisi :) 2002 sonlarında lisedeyken tanıştık, bana deliler gibi aşık oldu ama ben hep "ilk sevgilim evleneceğim insan olacak" havalarında olduğum için duvar örerdim bütün erkeklere,o aşkını haykırdıkça etrafa duyurdukça nefret ediyordum resmen. Aşkını içine atıp arkadaşım oldu vee o tabir ettiğin erkeklerden olduğu için beni kendine bağımlı hale getirdi maalesef. 2005te sevgilim oldu. İlmik ilmik işledi kalbime desem yeridir.Aynen senin anlattığın gibi ondan başka bişe düşünemedim,işlerime okuluma,arkadaşlarıma hiç bişeye odaklanamadım. Sanki hayat benim için oydu,nefes almak oydu.

Ve arkadaşım sana kötü bir haber. Hala da öyleyim :( yani demem o ki aşıksın ve bunun sonu yok eğer benim gibiysen :( 3 yıldır evliyim bebişimiz var ve daha da çok bağlanıyorum ona. Bu kötü bişe değil elbet ama onun aşkını hala hissetsem de sanki benden daha dayanıklı,daha güçlü. İnşallah seni kendine bağlayan kişi bu sevgini bir ömür hakeder de siz de çoook mutlu çocuklu bir aile olursunuz canım
 
:19::19::19:
Merhabalar. Bunu da açıp açmamakta çok tereddüt ettim. Sonunda ne kaybederim ki diye düşündüm.
Öncelikle belirtmeliyim ki hayatımda hiç uyuşturucu kullanmadım, başlık sadece bir benzetmeden ibaret.
Hayatımda biri var... Benim gibi uzun ilişki insanı için yeni sayılır. Daha sadece 6 ay oldu.
Pek bir problemimiz yok. Bazen sadece duygularını açık sözlülükle ifade etmemeyi tercih ettiği için gücüme gider, ben ona "seni seviyorum" dediğimde her zaman karşılık vermemesi. Ama ayda bir, arada bir o da der... Seni seviyorum diye. Bilmiyorum belki de daha nadir dediği için daha değerli oluyor gözümde, ama yetiyor bana. Benim onu sevdiğim kadar beni seviyor mu bilmiyorum ama, elinden geldiği kadar sevdiğini biliyorum ya, bu bana yetiyor. Beraberken her şey çok güzel. Mutluyuz, eğleniyoruz. Bir dediğimi iki etmez, her derdime koşar. Yanlış anlamayın lütfen, nispet yapmak için yazmıyorum bunları. Sadece biraz bilginiz olsun istedim. Derdim de bu değil zaten. Derdim onunla da ilgili değil direkt, derdim kendimle.

Eğer o gün onunla buluşucaksam, onu görüceksem, onunla beraber olacaksam dünyanın en çalışkan insanıyım! Sabah kalkar yürüyüşümü yaparım, gelir güzelce kahvaltı ederim, o gün çalışıyorsam ya da okulum varsa giderim, yoksa hobilerimle/sporumla ilgilenirim, arkadaşlarımla buluşurum, alış verişe çıkarım, akşam yemeği hazırlarım. Arı gibiyimdir bütün gün. Enerjik, hayat dolu, neşe dolu. Dünyayı sırtlayıp götürebilirim onunla olacağımı bilsem Atlas misali.

Ama her şey, onu bir süre, çok da bir süre değil, 3-4 gün kadar, görmeyeceğimi bilmemle başlıyor. Daha yanında ayrılıp, otobüse bindiğim anda elim ayağım titriyor. Midem bulanıyor. Gözlerim kararıyor. Zihnim, "GİTMEK İSTEMİYORUM GERİ DÖNMEK İSTİYORUM" diye çığlık atıyor adeta. Ne o akşam, ne de ondan sonraki günler bir şey yapasım, yataktan kalkasım bile gelmiyor. Yemek yiyemiyorum. Çok az uyuyabiliyorum. Bilgisayarın başında boş boş bakınmaktan başka bir şey gelmiyor içimden... Onu çok sıkıştırmamak için sık sık mesaj da atmamaya çalışıyorum, "anlayışlı sevgili!" olacağım ya! günde bir kere arıyorum sadece, onun beni arayıp/mesaj attığı zamanlar dışında.

Bu sebepte uyuşturucuya benzettim zaten. Adamın komasına giriyorum resmen. Bağımlısı oldum. Kendimi bir esrarkeş, kokainman gibi hissediyorum -sanırım- artık nasıl hissediyorlarsa. Onsuz olduğum, olacağımı bildiğim zamanlarda kendimi hasta hissediyorum.

Daha önce hiç bir erkek, hatta hiçbir şey üzerimde böyle bir etki bırakmadı. Yukarıda bahsettiğim o çalışkan, sağlıklı insandım hep ben... Hayır işi gücü olmayan bir insan da değilim. Oyalanacak, hatta sadece oyalanmak da değil, yapmam gereken bir süre şey var aslında! İşe gitsem, ayaklarıma karasular inse bile, kendimi böyle hissetmekten alıkoyamıyorum. Hikayelerimi yazarken de böyle, arkadaşlarımla buluştuğumda da, yüzmeye gittiğimde de. Bedenim zorla da olsa yapıyor gerekliliklerini. Ancak zihnim ve aklım hiçbir zaman bedenimle beraber değil, sadece "onu istiyorum!" diye düşünebiliyorlar.

Umarım "aşk" dedikleri şey budur. Çünkü aşk hormonaldir, geçicidir. Değil mi? Umarım hasta değilimdir. Onca işimin arasında bir de psikolojik destek almak için zaman ayırmak istemiyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi geceler.

bayıldım ifade ediş şekline
ama bir tedirginlik te hissetmedim değil
hiçbirşeye bu kadar bağımlı olmak iyi sonuçlanmaz
:19:
zamanı iyi kullan
bağımlılığını azaltmaya çalış
seninde dediğin gibi yarının ne getireceği belli değil
:19:

şimdi erkek arkadaşın hakkında da yorumum olcak
bahsettiğin karakteri çok iyi tanırım
duygusal ağır abilerdir bunlar
ve gerçekten çelik gibi bir mantıkları vardır
aşktan gözleri dönse dahi ki bu çok nadir olur bu tiplerde
sırtını dönecek cesaretlerini herzaman ceplerinde taşırlar
biz duygusal yaratık olan kadınlar ise
bu iradeyi görünce
kırma azmi içine gireriz
benden daha çok sevmeli
o da bana bağımlı olmalı
dönüp gidememeli gibi
:20::20::20::20::20:
sonuç ise asla değişmez
biz duygularımız gibi bir zaafa sahipken
onlar iradeleri gibi bir avantaja sahiptir
ve üzülen bizler oluruz
:19::19::19::19:
bu nedenle önündeki zamanı iyi kullanarak bağımlılığını azalt!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
 
ben de zamanında yazdığına çok yakın şeyler yaşadım. hatta okurken kendi kalemimden çıkmış gibi hissettim.
bunun çözümü yok kendini dizginlemen zor. onun yanında mutluysan huzurluysan ötesini berisini çok kurcalama derim ben ve sevgilinin burcunu merak ettim.
 
Son düzenleme:
buna ask diyoruz. sakin olun. daha hissedecek bi dunya duygunuz var. henuz yeni baslamissiniz :)

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Ne güzel anlatmışsın canım, eminim istediğin alanda çok başarılı bir kadın olacaksın. "Uyuşturucu gibi adam"dan bir tane de bizim evde var,kocam olur kendisi :) 2002 sonlarında lisedeyken tanıştık, bana deliler gibi aşık oldu ama ben hep "ilk sevgilim evleneceğim insan olacak" havalarında olduğum için duvar örerdim bütün erkeklere,o aşkını haykırdıkça etrafa duyurdukça nefret ediyordum resmen. Aşkını içine atıp arkadaşım oldu vee o tabir ettiğin erkeklerden olduğu için beni kendine bağımlı hale getirdi maalesef. 2005te sevgilim oldu. İlmik ilmik işledi kalbime desem yeridir.Aynen senin anlattığın gibi ondan başka bişe düşünemedim,işlerime okuluma,arkadaşlarıma hiç bişeye odaklanamadım. Sanki hayat benim için oydu,nefes almak oydu.

Ve arkadaşım sana kötü bir haber. Hala da öyleyim :( yani demem o ki aşıksın ve bunun sonu yok eğer benim gibiysen :( 3 yıldır evliyim bebişimiz var ve daha da çok bağlanıyorum ona. Bu kötü bişe değil elbet ama onun aşkını hala hissetsem de sanki benden daha dayanıklı,daha güçlü. İnşallah seni kendine bağlayan kişi bu sevgini bir ömür hakeder de siz de çoook mutlu çocuklu bir aile olursunuz canım

Ne güzel yıllarca bırakmamış sevgisini içine atsa bile hep peşinizden koşmuş eğer tabiri caizse. Ama sanırım daha sonrasında o koşturmuş peşinden sizi. :) Yine de böyle şeyler karşılıklı güzel elbette sizin ilişkinizde olduğu gibi sanırım.
Biz hiç koşan, koşturan olmadı. İkimizin de sevgilisi varken tanıştık, ben ayrıldığımda onun da bir 3-5 ay önce ayrılmış olduğunu öğrendim. Sohbet, muhabbet derken herşey 1-2 hafta içinde gerçekleşiverdi. :D
Birine bağlı ve bağımlı olmak, bilmiyorum henüz alışamadım sanırım, kendi hakimiyetimi kaybetmekten hazzetmedim pek. Umarım dengeyi sağlayabilirim kısa zamanda.

:19::19::19:

bayıldım ifade ediş şekline
ama bir tedirginlik te hissetmedim değil
hiçbirşeye bu kadar bağımlı olmak iyi sonuçlanmaz
:19:
zamanı iyi kullan
bağımlılığını azaltmaya çalış
seninde dediğin gibi yarının ne getireceği belli değil
:19:

şimdi erkek arkadaşın hakkında da yorumum olcak
bahsettiğin karakteri çok iyi tanırım
duygusal ağır abilerdir bunlar
ve gerçekten çelik gibi bir mantıkları vardır
aşktan gözleri dönse dahi ki bu çok nadir olur bu tiplerde
sırtını dönecek cesaretlerini herzaman ceplerinde taşırlar
biz duygusal yaratık olan kadınlar ise
bu iradeyi görünce
kırma azmi içine gireriz
benden daha çok sevmeli
o da bana bağımlı olmalı
dönüp gidememeli gibi
:20::20::20::20::20:
sonuç ise asla değişmez
biz duygularımız gibi bir zaafa sahipken
onlar iradeleri gibi bir avantaja sahiptir
ve üzülen bizler oluruz
:19::19::19::19:
bu nedenle önündeki zamanı iyi kullanarak bağımlılığını azalt!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Benim de derdim o sanırım. Aşkım, sevgim azalsın elbet istemiyorum ancak kendime eskiden olduğum kadar hakim olamamak beni gerçekten çok rahatsız ediyor.
Ben de sizin o erkekleri ifade edişinize bayıldım doğrusu. Henüz çekip gidişini tecrübe etmedim ama, diğer konularda çok haklısınız sanırım. Ben de ondaki iradeye sahip olmalıyım. Olmasam bile, ona varmış gibi göstermeliyim. Belki ona ve çevreye böyle bir duruş sergilersem ben de inanırım zamanla bu iradeye sahip olduğuma.

ben de zamanında yazdığına çok yakın şeyler yaşadım. hatta okurken kendi kalemimden çıkmış gibi hissettim.
bunun çözümü yok kendini dizginlemen zor. onun yanında mutluysan huzurluysan ötesini berisini çok kurcalama derim ben ve sevgilinin burcunu merak ettim.

Evet onun yanındayken inanılmaz huzurlu ve mutluyum. Göze çarpabilecek herhangi bir problemimiz yok çok şükür. Sanırım şimdilik gelecek ve onsuzluk için endişelenmeyi bırakıp onun tadını çıkarmalıyım.
O başak, ben terazi burcuyum bu arada.

buna ask diyoruz. sakin olun. daha hissedecek bi dunya duygunuz var. henuz yeni baslamissiniz :)

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

Haklı olabilirsiniz belki de, hiçbir zaman duygularını çok uçlarda yaşayan bir insan değildim zira. Mantıklı bir insandım. Mesela, öfkelendim, kızdım ama nefret etmedim kimseden şimdiye kadar. Umarım dediğinizin aksine o uç duyguların hepsini yaşamak zorunda kalmam, zira en güzelleri diye tabir edilen aşk bile beni bu kadar yoruyorsa, nefretin bana ne yapacağını tahmin edemiyorum bile.
 
Dedikleriniz beni rahatlattı. Gerçekten hasta olduğumu düşünmeye başlamıştım. Sanki bu dünyada bu duyguları sadece ben hissediyormuşum gibi geliyordu ama, demekk insanların aşk dedikleri buymuş. Daha önceki ilişkilerimde ayrılan taraf bendim hep. Pek de üzülmedim açıkçası. Çok şükür hiç dediğiniz gibi bir kaybım da olmadı.

Ama ufak bir sürtüşme hakkında dediğiniz o kadar doğru ki, dünyaya göğüs geren ben tam bir sulugöz oldum! Dediği en ufak bir şey, mesela "şunu şöyle yapmandan hoşlanmıyorum" dese dünyalar başıma yıkılıyor! Hemen açıyorum çeşmeleri karşısında durduramıyorum kendimi! Ben neden, nasıl böyle bir şey yapmışım! Ben nasıl böyle bir hata yaptım diye içim içimi yiyiyor. Onun içim mükemmel olmayı istiyorum, sadece beni daha çok sevsin, bana aşık olsun istiyorum!

Ben, eskiden kendimi olduğum gibi kabul eden, olduğum gibi seven ben! başka biri için bu kadar çabalamam o kadar ağrıma gidiyor ki...
eksin

Canım bak ne güzel hiç tartışmadan sana direkt bunu yapmandan hoşlanmıyorum diyebiliyor, bu aslında güzel bir şey ya hiç bir şey söylemeyip trip atsa, surat assa o zaman sorunun ne olduğunu nasıl bilebilecektin? Ayrıca hepimizin karakteri ayrı, iki kardeşin bile karakteri birbirine benzemeyebiliyor insanız tabii ki hata yapabiliriz önemli olan ortada bir hata varsa bunu tekrar etmemek. Eğer onunda bir hatası olursa sen de ona bundan hoşlanmadım diyebileceksin ki bir çok ilişkide bu şekilde konuşmak yerine direkt hır gür yaşanıyor. Mükemmel olmaya çalışma, bırak iyi veya kötü yönlerinle seni tanısın ki gerçekten birbirinize uygun olup olmadığınızı, birbirinize hayat arkadaşı ve dost olup olamayacağınızı görebilesiniz.Ben güzel bir yolda ilerlediğini düşünüyorum açıkçası, allah bozmasın :nazar:
 
çok fena aşık olmuşsunuz hissetiklerinizi asla hissetmek istemem çünkü onsuz yaşadığınız hayat hayat değil bir işkence, onsuz geçen günler depresyon gibi ve küslük yada ayrılma olursa toparlanmanız çok zor olacak


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
ölüm var...onsuz olamam yaşayamam tribine girme hayat bu

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
onsuz yaşamayacağını düşünmek ..:17:
nefes alamamak ..:52:

aşık olmuşsunuz iyi hoş ta ..:51:

aşkın acısı beterdir be BeTERRR .. :ssz:
 
Aşk dedikleri hiç güzel bir şey değilmiş. :/ Hiç sevgilisi olmamış bir insan da değilim, biri 1.5, diğeri 3.5 yıllık güzel ilişkilerim oldu.

Sevdiğinde şüphem yok aslında. Onun sevdiğini söyleme zorluluğunu biraz kişiliğine ve ailesinin parçalanmış olmasına bağladığım için aslında anlayışla karşılıyorum. Beni öper, koklar, sever, saçlarımı okşar, sarılır. Dediğim gibi bir dediğimi iki etmez, kahv- desem elinde fincanda kapuçinoyla gelir. :)

Ama geçmişinden hiç bahsetmez mesela. Eski kız arkadaşlarından özellikle. Bir soru sorduğumda cevaplamadığından değil, ne sorduysam açık açık söyler "şöyle şöyle oldu" diye ama ben sormadan da bir şey demez. Bir aralar pek bir çapkın olduğunu biliyorum bi. :D Bir keresinde eski kız arkadaşlarından biriyle resmini bulmuştum, "önemli değil o değerli bir anı" dememe rağmen üzüldüğümü fark ettiğinde atmıştı çöpe. "Senden değerli değil." diyerek. Üzülsem mi, sevinsem mi bilememiştim mesela.

Haklısınız sanırım, hiç bu kadar zor bir adam olmadı hayatımda şimdiye kadar. Hani görünmez bir duvar vardır ya, beni sevdiğini bilmeme rağmen ilk kez o duvarın içine giremiyorum. Onun ne düşündüğünü, ne hissettiğini tam olarak bilemiyorum!

Umarım dediğiniz gibi geçicidir. İstediğimden değil ama, mecbur olduğumdan hayatıma o olmadan da devam edebilecek gücü kendimde bulabilirim yakın bir zamanda. Teşekkür ederim cevabınız için. :)

Ben bundan sonra birine beddua edeceksem körkütük aşık ol derim. Ölsen canın yanar :), yaşasan bir garip, o olsa bir dert, olmasa bin dert, kendine kızarsın ben o kadar güçlü insan nasıl birinden vazgeçemem diye, vs işte. Daha ileri safhası da ben de işte. Aşk düpedüz hastalık. Ben de geçmedi, inşallah sen kontrolü kendine alırsın bir an önce ;)
 
Merhabalar. Bunu da açıp açmamakta çok tereddüt ettim. Sonunda ne kaybederim ki diye düşündüm.
Öncelikle belirtmeliyim ki hayatımda hiç uyuşturucu kullanmadım, başlık sadece bir benzetmeden ibaret.
Hayatımda biri var... Benim gibi uzun ilişki insanı için yeni sayılır. Daha sadece 6 ay oldu.
Pek bir problemimiz yok. Bazen sadece duygularını açık sözlülükle ifade etmemeyi tercih ettiği için gücüme gider, ben ona "seni seviyorum" dediğimde her zaman karşılık vermemesi. Ama ayda bir, arada bir o da der... Seni seviyorum diye. Bilmiyorum belki de daha nadir dediği için daha değerli oluyor gözümde, ama yetiyor bana. Benim onu sevdiğim kadar beni seviyor mu bilmiyorum ama, elinden geldiği kadar sevdiğini biliyorum ya, bu bana yetiyor. Beraberken her şey çok güzel. Mutluyuz, eğleniyoruz. Bir dediğimi iki etmez, her derdime koşar. Yanlış anlamayın lütfen, nispet yapmak için yazmıyorum bunları. Sadece biraz bilginiz olsun istedim. Derdim de bu değil zaten. Derdim onunla da ilgili değil direkt, derdim kendimle.

Eğer o gün onunla buluşucaksam, onu görüceksem, onunla beraber olacaksam dünyanın en çalışkan insanıyım! Sabah kalkar yürüyüşümü yaparım, gelir güzelce kahvaltı ederim, o gün çalışıyorsam ya da okulum varsa giderim, yoksa hobilerimle/sporumla ilgilenirim, arkadaşlarımla buluşurum, alış verişe çıkarım, akşam yemeği hazırlarım. Arı gibiyimdir bütün gün. Enerjik, hayat dolu, neşe dolu. Dünyayı sırtlayıp götürebilirim onunla olacağımı bilsem Atlas misali.

Ama her şey, onu bir süre, çok da bir süre değil, 3-4 gün kadar, görmeyeceğimi bilmemle başlıyor. Daha yanında ayrılıp, otobüse bindiğim anda elim ayağım titriyor. Midem bulanıyor. Gözlerim kararıyor. Zihnim, "GİTMEK İSTEMİYORUM GERİ DÖNMEK İSTİYORUM" diye çığlık atıyor adeta. Ne o akşam, ne de ondan sonraki günler bir şey yapasım, yataktan kalkasım bile gelmiyor. Yemek yiyemiyorum. Çok az uyuyabiliyorum. Bilgisayarın başında boş boş bakınmaktan başka bir şey gelmiyor içimden... Onu çok sıkıştırmamak için sık sık mesaj da atmamaya çalışıyorum, "anlayışlı sevgili!" olacağım ya! günde bir kere arıyorum sadece, onun beni arayıp/mesaj attığı zamanlar dışında.

Bu sebepte uyuşturucuya benzettim zaten. Adamın komasına giriyorum resmen. Bağımlısı oldum. Kendimi bir esrarkeş, kokainman gibi hissediyorum -sanırım- artık nasıl hissediyorlarsa. Onsuz olduğum, olacağımı bildiğim zamanlarda kendimi hasta hissediyorum.

Daha önce hiç bir erkek, hatta hiçbir şey üzerimde böyle bir etki bırakmadı. Yukarıda bahsettiğim o çalışkan, sağlıklı insandım hep ben... Hayır işi gücü olmayan bir insan da değilim. Oyalanacak, hatta sadece oyalanmak da değil, yapmam gereken bir süre şey var aslında! İşe gitsem, ayaklarıma karasular inse bile, kendimi böyle hissetmekten alıkoyamıyorum. Hikayelerimi yazarken de böyle, arkadaşlarımla buluştuğumda da, yüzmeye gittiğimde de. Bedenim zorla da olsa yapıyor gerekliliklerini. Ancak zihnim ve aklım hiçbir zaman bedenimle beraber değil, sadece "onu istiyorum!" diye düşünebiliyorlar.

Umarım "aşk" dedikleri şey budur. Çünkü aşk hormonaldir, geçicidir. Değil mi? Umarım hasta değilimdir. Onca işimin arasında bir de psikolojik destek almak için zaman ayırmak istemiyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi geceler.

Aynı ben :)) Bunun adı " aşk" bence de.. Sevgilimle olduğum 3-4 saat dünyanın en güzel saatleri sanki ama ayrılık vakti geldi mi kabusa dönüyor her şey.. Ama malesef evlenene kadar böyle gidecek yani siz evlenmeye niyetli misiniz bilmiyorum da. Bir de günde 1 kere aramak anlayışlı sevgili mi yapıyor insanı. Ben mesela o çalışıyor diye sürekli arayamıyorum o molaya çıktığında arıyor beni.. Ama 3 saat aramasın hemen ararım çalışıyor olsa bile.. Merak ediyorum.. Ben gün içinde telefonlaşma saatlerinizi çoğaltabilirsiniz günde 1 kere bana az geldi.. En az 3-4 kere konuşabilirsiniz bence.. Tabi erkek arkadaşınızın tutumu nasıldır bu konuda onu bilemeyeceğim için fazla yorum yapamıyorum.
 
eksin

Canım bak ne güzel hiç tartışmadan sana direkt bunu yapmandan hoşlanmıyorum diyebiliyor, bu aslında güzel bir şey ya hiç bir şey söylemeyip trip atsa, surat assa o zaman sorunun ne olduğunu nasıl bilebilecektin? Ayrıca hepimizin karakteri ayrı, iki kardeşin bile karakteri birbirine benzemeyebiliyor insanız tabii ki hata yapabiliriz önemli olan ortada bir hata varsa bunu tekrar etmemek. Eğer onunda bir hatası olursa sen de ona bundan hoşlanmadım diyebileceksin ki bir çok ilişkide bu şekilde konuşmak yerine direkt hır gür yaşanıyor. Mükemmel olmaya çalışma, bırak iyi veya kötü yönlerinle seni tanısın ki gerçekten birbirinize uygun olup olmadığınızı, birbirinize hayat arkadaşı ve dost olup olamayacağınızı görebilesiniz.Ben güzel bir yolda ilerlediğini düşünüyorum açıkçası, allah bozmasın :nazar:

Dediklerinizde çok haklısınız. Zaten ben de ilişkinin sizin dediğiniz şekilde ilerlemesi konusunda hem fikirim. Ne şuankinde ne de daha önceki ilişkilerim de hiç kavga gürültü olmadı, ayrılırken bile birbirimize uygun olmadığımızı fark edip çok büyük kırgınlıklar olmadan ayrıldı. Hayır biri 3.5 diğeri 1.5 yıllık ciddi ilişkilerim de oldu ama resmen bu sefer mantığım söz geçiremiyor göz yaşlarıma. Yine de daha dik durmaya çalışacağım. İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

çok fena aşık olmuşsunuz hissetiklerinizi asla hissetmek istemem çünkü onsuz yaşadığınız hayat hayat değil bir işkence, onsuz geçen günler depresyon gibi ve küslük yada ayrılma olursa toparlanmanız çok zor olacak


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi

Umarım olmaz. Şimdiden onunla beraber olmayacağım günlerde normal hayatıma devam etmeye zorlamaya çalışıyorum kendimi. Yavaş yavaş alışırım umarım.

Hiç hissetmek istemem demeyin, çünkü onula iken gerçekten çok güzel bir duygu. Umarım doğru ve değerinizi bilecek insanla bu güzel duyguları yaşarsınız.

onsuz yaşamayacağını düşünmek ..:17:
nefes alamamak ..:52:

aşık olmuşsunuz iyi hoş ta ..:51:

aşkın acısı beterdir be BeTERRR .. :ssz:

Çekmek zorunda kalmam umarım o acıyı. Çekeceksem bile, atlatabilecek kadar güçlüyüm. Buna inanıyorum.

ölüm var...onsuz olamam yaşayamam tribine girme hayat bu

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

Onsuz yaşayamam tribine girmek gibi bir derdim yok aslında. Zaten bende içinde bulunduğum durumdan pek memnun değilim. Yine de onsuz yaşamak istememek bir suç mu ki?

Ben bundan sonra birine beddua edeceksem körkütük aşık ol derim. Ölsen canın yanar :), yaşasan bir garip, o olsa bir dert, olmasa bin dert, kendine kızarsın ben o kadar güçlü insan nasıl birinden vazgeçemem diye, vs işte. Daha ileri safhası da ben de işte. Aşk düpedüz hastalık. Ben de geçmedi, inşallah sen kontrolü kendine alırsın bir an önce ;)

Geçmemiş olsa bile, umarım engeller çıkmaz önünüze. Çıksa bile, atlatılamaz mı aşkın gücüyle? Öyle olması gerekmiyor mu?

Haha güzel bir beddua olabilir sanırım gerçekten de. :)

Aynı ben :)) Bunun adı " aşk" bence de.. Sevgilimle olduğum 3-4 saat dünyanın en güzel saatleri sanki ama ayrılık vakti geldi mi kabusa dönüyor her şey.. Ama malesef evlenene kadar böyle gidecek yani siz evlenmeye niyetli misiniz bilmiyorum da. Bir de günde 1 kere aramak anlayışlı sevgili mi yapıyor insanı. Ben mesela o çalışıyor diye sürekli arayamıyorum o molaya çıktığında arıyor beni.. Ama 3 saat aramasın hemen ararım çalışıyor olsa bile.. Merak ediyorum.. Ben gün içinde telefonlaşma saatlerinizi çoğaltabilirsiniz günde 1 kere bana az geldi.. En az 3-4 kere konuşabilirsiniz bence.. Tabi erkek arkadaşınızın tutumu nasıldır bu konuda onu bilemeyeceğim için fazla yorum yapamıyorum.

Evlilik bir 5 yıllık dönemde kesinlikle düşünmüyorum. Ne kadar seversem, aşktan dizlerimin bağı bile çözülse hedeflediğim eğitim ve kariyere ulaşana kadar daha ağır bir yükün altına girecek gücüm yok. Onun için de durum aynı. Ancak ikimiz de kendi evi olan, kendi parasını kazanan ve ailesine bağlı olmayan bireyleriz, birbirimize gidip gelebiliyoruz. -Gerçi 2 saat kadar uzak evlerimiz ama, bir şekilde olduruyoruz işte.- Bu sebepten dolayı çok zorluk çekmiyoruz görüşmemizde, doya doya yaşayabiliyoruz tabiri caiz ise.

İkimizde gün içinde meşgul olduğumuz için sabah -o arar- akşam -ben ararım- telefonlaşabiliyoruz sadece. Arada da mesajlaşıyoruz. Anlayışlı sevgili sadece öyle olmuyor tabii. Ancak ben de gün içinde çok rahatsız edilmeyi seven bir insan olmadığım için, böyle geldi böyle gidiyor diyelim. :)


Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Merhabalar. Bunu da açıp açmamakta çok tereddüt ettim. Sonunda ne kaybederim ki diye düşündüm.
Öncelikle belirtmeliyim ki hayatımda hiç uyuşturucu kullanmadım, başlık sadece bir benzetmeden ibaret.
Hayatımda biri var... Benim gibi uzun ilişki insanı için yeni sayılır. Daha sadece 6 ay oldu.
Pek bir problemimiz yok. Bazen sadece duygularını açık sözlülükle ifade etmemeyi tercih ettiği için gücüme gider, ben ona "seni seviyorum" dediğimde her zaman karşılık vermemesi. Ama ayda bir, arada bir o da der... Seni seviyorum diye. Bilmiyorum belki de daha nadir dediği için daha değerli oluyor gözümde, ama yetiyor bana. Benim onu sevdiğim kadar beni seviyor mu bilmiyorum ama, elinden geldiği kadar sevdiğini biliyorum ya, bu bana yetiyor. Beraberken her şey çok güzel. Mutluyuz, eğleniyoruz. Bir dediğimi iki etmez, her derdime koşar. Yanlış anlamayın lütfen, nispet yapmak için yazmıyorum bunları. Sadece biraz bilginiz olsun istedim. Derdim de bu değil zaten. Derdim onunla da ilgili değil direkt, derdim kendimle.

Eğer o gün onunla buluşucaksam, onu görüceksem, onunla beraber olacaksam dünyanın en çalışkan insanıyım! Sabah kalkar yürüyüşümü yaparım, gelir güzelce kahvaltı ederim, o gün çalışıyorsam ya da okulum varsa giderim, yoksa hobilerimle/sporumla ilgilenirim, arkadaşlarımla buluşurum, alış verişe çıkarım, akşam yemeği hazırlarım. Arı gibiyimdir bütün gün. Enerjik, hayat dolu, neşe dolu. Dünyayı sırtlayıp götürebilirim onunla olacağımı bilsem Atlas misali.

Ama her şey, onu bir süre, çok da bir süre değil, 3-4 gün kadar, görmeyeceğimi bilmemle başlıyor. Daha yanında ayrılıp, otobüse bindiğim anda elim ayağım titriyor. Midem bulanıyor. Gözlerim kararıyor. Zihnim, "GİTMEK İSTEMİYORUM GERİ DÖNMEK İSTİYORUM" diye çığlık atıyor adeta. Ne o akşam, ne de ondan sonraki günler bir şey yapasım, yataktan kalkasım bile gelmiyor. Yemek yiyemiyorum. Çok az uyuyabiliyorum. Bilgisayarın başında boş boş bakınmaktan başka bir şey gelmiyor içimden... Onu çok sıkıştırmamak için sık sık mesaj da atmamaya çalışıyorum, "anlayışlı sevgili!" olacağım ya! günde bir kere arıyorum sadece, onun beni arayıp/mesaj attığı zamanlar dışında.

Bu sebepte uyuşturucuya benzettim zaten. Adamın komasına giriyorum resmen. Bağımlısı oldum. Kendimi bir esrarkeş, kokainman gibi hissediyorum -sanırım- artık nasıl hissediyorlarsa. Onsuz olduğum, olacağımı bildiğim zamanlarda kendimi hasta hissediyorum.

Daha önce hiç bir erkek, hatta hiçbir şey üzerimde böyle bir etki bırakmadı. Yukarıda bahsettiğim o çalışkan, sağlıklı insandım hep ben... Hayır işi gücü olmayan bir insan da değilim. Oyalanacak, hatta sadece oyalanmak da değil, yapmam gereken bir süre şey var aslında! İşe gitsem, ayaklarıma karasular inse bile, kendimi böyle hissetmekten alıkoyamıyorum. Hikayelerimi yazarken de böyle, arkadaşlarımla buluştuğumda da, yüzmeye gittiğimde de. Bedenim zorla da olsa yapıyor gerekliliklerini. Ancak zihnim ve aklım hiçbir zaman bedenimle beraber değil, sadece "onu istiyorum!" diye düşünebiliyorlar.

Umarım "aşk" dedikleri şey budur. Çünkü aşk hormonaldir, geçicidir. Değil mi? Umarım hasta değilimdir. Onca işimin arasında bir de psikolojik destek almak için zaman ayırmak istemiyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi geceler.


Aşık olmuşsun :) ama bu bağlılık değil bağımlılık..ve bağımlılık aşktan değil psikolojik problemlerden dolayı oluşur..

Bence mutlaka vakit ayırıp terapi al
 
Çünkü bunu obsesyon haline getirirsen çok güzel gidebilecek bir aşkı mahvetmiş olursun..kendinede yazık etmiş olursun..

Sen güçlü bir kadınsın diğer konudaki yorumunu okudum ordan biliyorum :)

(Laf aramızda bende sevgilimle ilk tanıştığımda aynıydım hemen hemen :))
 
Aşık olmuşsun :) ama bu bağlılık değil bağımlılık..ve bağımlılık aşktan değil psikolojik problemlerden dolayı oluşur..

Bence mutlaka vakit ayırıp terapi al

Bu sebeple uyuşturucuya benzettim zaten. :) Terapi almamı öneren ilk kişisiniz aslında. Yaz dönemi zorunlu olarak 1-2 ay kadar uzak olacağız. Bu dönem sonrasında halen hayatıma devam etmekte zorlanıyor olursam sanırım psikolog arkadaşıma uğramayı düşüneceğim. :(

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Çünkü bunu obsesyon haline getirirsen çok güzel gidebilecek bir aşkı mahvetmiş olursun..kendinede yazık etmiş olursun..

Sen güçlü bir kadınsın diğer konudaki yorumunu okudum ordan biliyorum :)

(Laf aramızda bende sevgilimle ilk tanıştığımda aynıydım hemen hemen :))

Çok teşekkür ederim. :) Güçlüyüm evet, sadece şu sıralar küçüklüğümdeki heman misali kılıcımı kaldırıp gölgelerin gücü adı a diyerek ekstradan enerji toplamam gerekiyor sanırım. :)

Obsesyon haline getirmeyi kesinlikle istemem zaten. Umarım gelmez, gelse bile bir bilene danışacağım elbette. :)

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Bu sebeple uyuşturucuya benzettim zaten. :) Terapi almamı öneren ilk kişisiniz aslında. Yaz dönemi zorunlu olarak 1-2 ay kadar uzak olacağız. Bu dönem sonrasında halen hayatıma devam etmekte zorlanıyor olursam sanırım psikolog arkadaşıma uğramayı düşüneceğim. :(

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

Terapi önerdim çünkü terapi benim hayatımı kurtardı çok büyük faydasını gördüm keşke daha önce alsaymışım..

Evet biraz daha zaman verin böyle hissetmeye devam ederseniz o zaman terapiyi mutlaka düşünün..

Tabi aşık olmuşsunuz orası tartışılmaz ve çok tatlı :) :nazar:
 
Back
X