Yok canım benim öyle büyük, uç noktalardaki sorunlardan bahsetmiyorum. Büyük sorunların varsa e azıcık da aklın varsa zaten evlenmezsin.. Ben aksine ufacık, tefecik sorunlardan bahsediyorum. Mesela sana en basitinden bir örnek vereyim. Biz 3 yıl flört ettik ve bu 3 yılın içinde tek bir sorun yaşamadık. Her zaman tüm vaktimiz birbirimizindi, neredeyse 7/24, üniversitede bile beraber okuduk.. İnsanlar sürekli birbirimizden sıkılacağımızı söylerlerdi. Bak yeni evliyiz, 4. senemizin içine girdik tanışıklığımızda, sıkılmak ne kelime her zaman birbirimize olan ihtiyacımız ve aşkımız giderek arttı. O benim tüm kötü huylarımı (mesela çok sinirli ve kıskancımdır) çok güzel idare etmeyi bildi. Ben tüm bunlara güvenerek evlilik kararı aldım. Yoksa kolay kolay evlenmeye cesaret edecek biri değildim çünkü tamamen paramparça bir aileden geliyorum.. Şimdi evliyiz, zaman ayırmak diyorsun ya, bu çok önemli bir nokta evlilik için. Ben öğretmenim 5.30-6 gibi eve geliyorum. Yemek yap, temizlik biraz.. Saat oluyor 8. 8de eşim geliyor. Üst baş değiştir, el ayak yıka, yemek ye falan saat oluyor 10.. E biraz otur muhabbet et derken saat 10.30- 11 gibi uyuklamaya başlıyorsun. Çünkü ikimizde çok yorgun oluyoruz ve erken kalkıyoruz. Yani bir günde görüşebildiğimiz ancak 3 saat falan. Tatilide sadece pazar...
Ve meğer evlendiğimizden beri iş arkadaşları her cumartesi eşimi halı saha maçına çağırıyorlarmış. O da "yeni evliyim, eşimle vakit geçirmek istiyorum, gelemem" diye red ediyormuş. Benim haberim yok.. En sonunda gelebilsin diye halı saha maçının gününü perşembeye almışlar. Mecbur kalmış da bana gitsem olur mu diye sordu gelip. Daha önceden teklifleri red etmesine içerledim tabi, ne zaman nereye gitmek istersen oraya gidebilirsin red etme böyle şeyleri dedim. Şimdi her perşembe halı sahaya gitmeye başladı. Hoşnut değil ama kırmamak adına gidiyor, eve de vicdan azabıyla geliyor. Halı sahadan 11 de geliyor direkt uyuyoruz. Haftanın 1 günü görüşmüyoruz yani. Ses etmiyorum tabiki ama insana nasıl koyuyor anlatamam. Evlendikten sonra dakikalar bile önemli oluyor güven bana, vakit geçirebilmek için. Çünkü iş hayatıyla evliliği sürdürmek çok zor... Halı saha sebebiyle haftada sadece 2 saatimiz eksildi ama resmen acı çekiyorum bu sebeple. Eşim şayet senin eski sevgilin gibi olsaydı, gidecek çok yer bulurdu ve bunların sonucunda ne halde olurdum peki ? Düşünemiyorum.. Lafı uzattım, velhasıl kelam diyeceğim o ki flört dönemindeki ufacık, tefecik sorunlar evlilikte büyüyüp büyüyüp hayati şeyler haline geliyor. Düşün bunları..
Hepimiz mutlu olalım hep :)
