• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Uzun yol otobüs susmak bilmeyen çocuk

Ya zaten aynı ş
ahh canım seni çok iyi anlıyorum. benimde kızım 3 yaşındayken uzun yolculuk yapmıştık. kızım otobuse bner binmez bi başladı konuşmaya hiç susmadı yanıma gerekli herşeyi almıştım yiyecek oyunck vs ama cocuk bu hemen sıkılıyo. yolun yarısında arkamızdakı genc bi adam kızıma kaşıyla gözüyle kızmış. bende o arada arkamdakilere mandalina vermek icin poşeti cıkartıyodum kızım da korku dolu gözleriyle gözümün içe bakarak anne bana kızdı abi dedi. o kadar üzülmüştümki hala gözlerim dolar aklıma geldikce. bende elimdeki mandalinaları gerisingeriye yerine koydum. inanın böyle zaanlarda encok o anneler zorlanıyo. yapacak bişey kalmıyo bi süreden sonra
Aynı şeyleri yaşamadan konuşmak kolay tabi
 
aynı otobüste sizinki gibi 5 çocuğun olduğunu düşünün bir an.. gürültü-kıyamet yolculuk mu yapacak insanlar.. tahammülü olmayan binmesin demiş bazı arkadaşlar da seyyar çocuk parkı değil ki o, otobüs.. bu mantıkla eline tablet vermeyen, oyalamayan, ama psikolojisine zarar gelecek diye engellemeyen anneler binmesin otobüse.. siz işin kolayına kaçmayacaksınız diye neden 25 kişi sizin disiplin anlayışınızı çeksin ki?
 
Sık sık seyahat eden birisiyim.Son 3 senede bu seyahatlerim yurtdışı ağırlıklı.Şunu kesinlikle söyleyebilirim.Uçakta,otobüste v.b durmadan bağıran,ağlayan,koltuğu tekmeleyen bir çocuk varsa yüzde 90 Türk ailedir.Geri kalan yüzde 10 da Yunan,Bulgar,Arap...

Çocuk çok küçüktür,bebektir bir şey diyemem ama tüm yolcuları rahatsız eden bebekler değil 3-7 yaş arası çocuklar.

Çocuklar yetişkin bir birey değiller.Uzun yolculukta ilgisini toplayabileceği şeylere ihtiyacı var.Oyuncak,kitap,boya vb.
Bunlar ebeveynin sorumlulukları.

eksik bıraktıklarımı tamamlamışsın..
 
Ben de bağıra çağıra şarkı söyleyeyim o zaman otobüste, diğer yolcular rahatsız olunca da binmeseydiniz o zaman diyeyim?

Bir kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter!

Evet çocuk olabilir ama otobüse bindirirken çocuk olduğunu bilerek bindireceksiniz. Elinizden gelen herşeyi yaptıktan sonra çocuk hala bağırıyorsa o zaman birşey diyemem ama hiç hazırlıklı gelmeyip birde üzerine çekemeyen taksiye binsin şeklinde düşünce bencillik tamamen. Sanki çocuğunuzu yaparken benden izin almışsınız, bakamıyosanız sorumluluğunu alamıyosanız yapmayın, herkes çocuk sahibi olmak zorunda diye birşey yok.
Biz bir yetişkinin bağırmasından değil, küçücük bir çocuktan bahsediyoruz. Bende sizin gibi hoşgörü sahibi olmayan en ufacık bir seyde markette , dolmuşta orda burda kavga çıkarmak için tetikte duran insanlara tahammül edemiyorum. Çocuğun bacağı , karnı ağırıyor ağlıyor diye , ne kadar rahatsız olursam olayım , gidip annesine saldırmak yerine , ancak yardımcı olmaya çalışırım . Aman yarın birgün çoçuğum olurda , susturamam diye insanlar çocuk sahibi olmayacaksa , siz olmayın ozaman .
 
Biz bir yetişkinin bağırmasından değil, küçücük bir çocuktan bahsediyoruz. Bende sizin gibi hoşgörü sahibi olmayan en ufacık bir seyde markette , dolmuşta orda burda kavga çıkarmak için tetikte duran insanlara tahammül edemiyorum. Çocuğun bacağı , karnı ağırıyor ağlıyor diye , ne kadar rahatsız olursam olayım , gidip annesine saldırmak yerine , ancak yardımcı olmaya çalışırım . Aman yarın birgün çoçuğum olurda , susturamam diye insanlar çocuk sahibi olmayacaksa , siz olmayın ozaman .

Lütfen yeniden okuyun yazdığımı hanımefendi. Okumadan yorum yapmayın. Ne demişim susmuyorsa birşey diyemem, ama elinizden geleni yapın demişim. Burada kavga çıkarmaya, saldırmaya çalışan sizsiniz, umarım sizin doğrunuzun mutlak doğru olduğu düşüncesinden bir gün kurtulabilirsiniz. İyi forumlar dilerim.

Ben de bağıra çağıra şarkı söyleyeyim o zaman otobüste, diğer yolcular rahatsız olunca da binmeseydiniz o zaman diyeyim?
Bir kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter!
Evet çocuk olabilir ama otobüse bindirirken çocuk olduğunu bilerek bindireceksiniz. Elinizden gelen herşeyi yaptıktan sonra çocuk hala bağırıyorsa o zaman birşey diyemem ama hiç hazırlıklı gelmeyip birde üzerine çekemeyen taksiye binsin şeklinde düşünce bencillik tamamen. Sanki çocuğunuzu yaparken benden izin almışsınız, bakamıyosanız sorumluluğunu alamıyosanız yapmayın, herkes çocuk sahibi olmak zorunda diye birşey yok.
 
Lütfen yeniden okuyun yazdığımı hanımefendi. Okumadan yorum yapmayın. Ne demişim susmuyorsa birşey diyemem, ama elinizden geleni yapın demişim. Burada kavga çıkarmaya, saldırmaya çalışan sizsiniz, umarım sizin doğrunuzun mutlak doğru olduğu düşüncesinden bir gün kurtulabilirsiniz. İyi forumlar dilerim.
Eksik olmayın . Bir kez okuyunca anlayabilecek kapasiteye ve cümlelerden karşıdakinin düşünce yapısını kestirebilecek tecrübeye sahibim. Temel hak ve özgürlükleri sizden daha iyi bildiğime eminim. Sınanmadığı bir konuda uzaktan ahkam kesen insanlar , gün gelip uygulamada söylediklerinin bedelini ağır öderler. Ben anlayışlı olmaktan bahsediyorum. Öyle koyu harflerle bana ders vermeye çalışmak yerine , bence siz kendi yazdığını tekrar okuyun. Mutlak doğru düşüncesinden kurtulması gereken sizsiniz. Sizin gibi alıntılayıp koyu harflerle gözünüze sokmayacağım
 
Konusucak tabi cocuk o benim daha cok hosuma giderdi ve hic rahatsizlik duymam baskasnin cocugu dahi olsa ogluma kizardim gece yatarken hic durmadan tam 1 saat boyunca kendi kendine biseyler anlatirdi gun icinde yaptiklarini duyduklarini tekrarlardi oysaki 1 hafta once ogrendimki yatmadan once cok konusan cocuk zihnini bosaltirmis ve daha rahat uyurmus
 
bidahikine oyuncak filan ilgisini çekmemesine rağmen alcam
Buna benzer bir mesajı gün içinde de yazmıştınız.
O kadaaar çok anne var ki : 'kendi kendine oynamıyor ki, oyuncak da versem ilgilenmiyor ki' diyen.
Önemli olan çocuğa oyuncak vermek değil ki, bir oyun kurmak.
Yoksa at önüne iki araba, çarpıştırsin dursun. Beş dakikaya sıkılır atar. Ya da bir bebek ver, 'hadi kızım oyna' de. O bebekle çocuk ne yapsın ki?
Çocuğa oyun kurmanız lazım ki oyalansin. Mesela ben olsam bu kadar uzun yolculuklarda (ki çok defa Kendimin olmayan çocuklarla yolculuk yaptım,üstelik cogu 15 saatlik Karadeniz yolculuğuydu) şöyle baslardim:
'Biliyor musuuuuun, sana bir suprizim var! Ama hemen vermeyeceğim,onu hak etmen lazım. Tam 10 mavi araba bulunca vereceğim'.
Böylece çocuk yola konsantre olur, mavi arabaları sayar.
10 arabayı bulunca ona mavi oyun hamuru ve mavi arabalı resmin olduğu bir kart verir-kart yoksa telefondan açardim. O arabayi yapmaya çalışırdı, bazen ben yardım ederdim,hatta yanda kendim aynısını yapardım.
Tekerleklere sıra gelince : 'ama bunu da hak etmen gerekiyor. Bu daha zor. Tam 20 siyah araba say',der sayınca da siyah hamuru verir tekerlekleri yapardık.
Sonra istiyorsa kendi başka şeyler yapardı..
'yaptiklarinin fotoğrafını çek,babana gonderelim' derdim, foto çekmekle cevap beklemekle biraz oyalanirdi...
Bütün bunlar zaten bir saati alan şeyler, çocukların ilgisi de daha fazla bir oyunda kalmaz. Mizirdanmaya başlar,hevesi kaçar.

Hamurları ortadan kaldirip boya kalemlerini çıkartır yeni bir oyun yapardik, oyunlardan sıkılınca iki kişilik kart oyunları var çocuklar için. Onu oynardık.
Kazanırsa ananeyle yer değiştirirdik bir de onu yenerdi, onu da kazanınca teyzeyle oynayıp günün şampiyonu olurdu. Ödül olarak da mola yerinde istediği bir çikolatayı yerdi.

Böyle böyle , beynini yorup çocuğu sakinleştirip güzel bir yolculuk gecirebilirdik.
Ya da kelime haznesi biraz genişse motoR-RoboT-TrafiK-Kuzu gibi son harften isim turetmece oynardık, 1 2 3 4 bom 6 7 8 9 bom oynardık, baban bizi özleyecek,hadi ona resim çizelim otogarda mektup gondeririz, derdim, çocuk dergilerini verir bulmaca cozdururdum..
Çocukla yapacak milyon tane sessiz etkinlik var otobüste trende. Siz yeter ki isteyin. Elbet onun ilgisini çekecek oyunları siz kurabilirsiniz

Oyuncak verip 'oynamiyor bu' demekle bir yere varilmaz maalesef...

Ben henüz anne değilim bir anne adayıyım ve bende bu tarz durumlarda ne yapılır ne edilir hiç bilmiyorum .
...
Bu çocuklar hiç bir şekilde oyalanmıyor mu ?
Ben de hep düşünüyorum , yani kendi çocuğum olunca nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum :KK64:
berlin8982 berlin8982 belki size de fikir verebilir
 
3 yaşında sabit durmakta zorlanan bir oğlum var. Oğlumu iyi tanıdığım için asla uzun otobüs yolculuğu yapmadım. Çünkü hiç kimse benim oğlumun sesine, yaramazlığına, hareketine katlanmak zorunda değil. Kısa otobüs yolculuklarında da oğlum çıldırmaya başladığı anda otobüsten indim. Sakinleştirip, başka bir taşıta bindim. Üç yıldır tatil yapmıyorum, insanlara rahatsızlık vermemek için kendimden feragat ediyorum. Çünkü olması gereken bu. Ben doğurdum ve anne oldum diye tüm dünya insanları her halimize saygı duymak zorunda değil. Aman çocuktur ne olacak demek zorunda değil.

Konudaki yorumları bir anne olarak şaşkınlıkla okudum. Çocukmuş, katlanmak zorundalarmış. Yok ya. O niye? Benim çocuğumun bir şeylerle oyalanma süresi çok kısa diye ben tercih etmiyorum yolculuğu. Bir başka çocuk oyalanabiliyor ise, anne tüm yolları gerekirse yanında bir valiz daha alarak denemeli. Çocuğunun çıkardığı sese saygı ve anlayış beklemek yerine, kendi insanlara saygı göstermeli. Yine de durmuyorsa çocuk, o yolculuğa çıkmamalı.

Mecburi durumları dahil etmiyorum bu fikrime. Hastanede çocuk ağlayabilir. Zaten hasta olduğu ve mecburen orada bulunduğu için o çocuk ağlar. Mızmızlık yapar. Kimse de o durumda sustur çocuğu diyemez. Yahu ben markette çıldıran oğlum insanları ve çalışanları Rahatsız etmesin diye kaç kere alışveriş yapmaktan vazgeçtim. Yorumlara bakınca "sıç ortalığa benim altın büllüklüm."demem gerekiyormuş demek ki.
 
Yahu akıl tutulması yaşıyor bazı insanlar. Otobüsten bahsediyoruz, ne demek çocuk sesinden rahatsız oluyolarsa binmesinler. Şaka mısınız siz? Çocuk oyun alanı, oyun parkı ya da kreş değil orası otobüs otobüs. Otobüs çocukların özgürce oyun oynayıp gürültü yapacakları bir yer değil ki rahatsız olan binmesin diyorsunuz. Vay arkadaş nasıl bi sistemle çalışıyo bu kafalar çözemiyorum.
 

Eklentiler

  • IMG_20181127_012219.webp
    IMG_20181127_012219.webp
    15,5 KB · Görüntüleme: 69
Konusucak tabi cocuk o benim daha cok hosuma giderdi ve hic rahatsizlik duymam baskasnin cocugu dahi olsa ogluma kizardim gece yatarken hic durmadan tam 1 saat boyunca kendi kendine biseyler anlatirdi gun icinde yaptiklarini duyduklarini tekrarlardi oysaki 1 hafta once ogrendimki yatmadan once cok konusan cocuk zihnini bosaltirmis ve daha rahat uyurmus

Gerçekten hoşunuza gider miydi? Hayal edin;uzun yol otobüsündesiniz koltukta oturmaktan beliniz ağrımış ve tatlı tatlı uykuya daldınız ya da sakince yolu izliyorsunuz ve bir çocuk bağıra bağıra konuşuyo, şarkılar söylüyo ama hiç susmadan saatlerce devam ediyor bu.. Samimiyetle hoşuma gider diyebilir misiniz?
 
İşte bazıları için ben düşüncesiz ve sorumsuz hatta anne olmayı beceremeyen doğurmasın denecek kadar kötü oluyorum kim ister çocuğu başkalarını rahatsız ediyorsa kendi daha fazla olsun ?
Bence takmayin cok bilmisleri kendi cocuklarini egitsin onlar ozaman. Seni cok iyi anliyorum, benim cocugum cok hareketli oyuncaktan cabuk sïkılir, uzun yolculugumuzda ona gore yanimda esya olur ama hep ise yaramaz. Anliyorum insanlar rahatsiz olabilir ama kusura bakmasin kimse cocugu korkutup sindirecekte degilim yok sunnetcisiydi suydu buydu. zaten anne baba icinde illaki zor bir durum yani isteyerekte rahatsizlik vermek istemezler. Simdi benim cocugum boyle diye ben hic turkiyeye gelmiyeyimmi?? Sonucta 3 bucuk saatlik yol ucakla. Ayrica cocuk ogrenmesi egitilmesi lazim demisler e tamam bu hemmen olan birseymi? Bide yorumda yazilmis sadece bizim turklerde diye ne alaka?? Bende yurtdisinda yasiyorum hicte sadece turklerde degil
 
Ku
3 yaşında sabit durmakta zorlanan bir oğlum var. Oğlumu iyi tanıdığım için asla uzun otobüs yolculuğu yapmadım. Çünkü hiç kimse benim oğlumun sesine, yaramazlığına, hareketine katlanmak zorunda değil. Kısa otobüs yolculuklarında da oğlum çıldırmaya başladığı anda otobüsten indim. Sakinleştirip, başka bir taşıta bindim. Üç yıldır tatil yapmıyorum, insanlara rahatsızlık vermemek için kendimden feragat ediyorum. Çünkü olması gereken bu. Ben doğurdum ve anne oldum diye tüm dünya insanları her halimize saygı duymak zorunda değil. Aman çocuktur ne olacak demek zorunda değil.

Konudaki yorumları bir anne olarak şaşkınlıkla okudum. Çocukmuş, katlanmak zorundalarmış. Yok ya. O niye? Benim çocuğumun bir şeylerle oyalanma süresi çok kısa diye ben tercih etmiyorum yolculuğu. Bir başka çocuk oyalanabiliyor ise, anne tüm yolları gerekirse yanında bir valiz daha alarak denemeli. Çocuğunun çıkardığı sese saygı ve anlayış beklemek yerine, kendi insanlara saygı göstermeli. Yine de durmuyorsa çocuk, o yolculuğa çıkmamalı.

Mecburi durumları dahil etmiyorum bu fikrime. Hastanede çocuk ağlayabilir. Zaten hasta olduğu ve mecburen orada bulunduğu için o çocuk ağlar. Mızmızlık yapar. Kimse de o durumda sustur çocuğu diyemez. Yahu ben markette çıldıran oğlum insanları ve çalışanları Rahatsız etmesin diye kaç kere alışveriş yapmaktan vazgeçtim. Yorumlara bakınca "sıç ortalığa benim altın büllüklüm."demem gerekiyormuş demek ki.
kusura bakmayın da hanımefendi anneme de millet çocuktan rahatsız olur diye gitmemezlik yapamam zaten ayda yılda gidebiliyorum
 
Buna benzer bir mesajı gün içinde de yazmıştınız.
O kadaaar çok anne var ki : 'kendi kendine oynamıyor ki, oyuncak da versem ilgilenmiyor ki' diyen.
Önemli olan çocuğa oyuncak vermek değil ki, bir oyun kurmak.
Yoksa at önüne iki araba, çarpıştırsin dursun. Beş dakikaya sıkılır atar. Ya da bir bebek ver, 'hadi kızım oyna' de. O bebekle çocuk ne yapsın ki?
Çocuğa oyun kurmanız lazım ki oyalansin. Mesela ben olsam bu kadar uzun yolculuklarda (ki çok defa Kendimin olmayan çocuklarla yolculuk yaptım,üstelik cogu 15 saatlik Karadeniz yolculuğuydu) şöyle baslardim:
'Biliyor musuuuuun, sana bir suprizim var! Ama hemen vermeyeceğim,onu hak etmen lazım. Tam 10 mavi araba bulunca vereceğim'.
Böylece çocuk yola konsantre olur, mavi arabaları sayar.
10 arabayı bulunca ona mavi oyun hamuru ve mavi arabalı resmin olduğu bir kart verir-kart yoksa telefondan açardim. O arabayi yapmaya çalışırdı, bazen ben yardım ederdim,hatta yanda kendim aynısını yapardım.
Tekerleklere sıra gelince : 'ama bunu da hak etmen gerekiyor. Bu daha zor. Tam 20 siyah araba say',der sayınca da siyah hamuru verir tekerlekleri yapardık.
Sonra istiyorsa kendi başka şeyler yapardı..
'yaptiklarinin fotoğrafını çek,babana gonderelim' derdim, foto çekmekle cevap beklemekle biraz oyalanirdi...
Bütün bunlar zaten bir saati alan şeyler, çocukların ilgisi de daha fazla bir oyunda kalmaz. Mizirdanmaya başlar,hevesi kaçar.

Hamurları ortadan kaldirip boya kalemlerini çıkartır yeni bir oyun yapardik, oyunlardan sıkılınca iki kişilik kart oyunları var çocuklar için. Onu oynardık.
Kazanırsa ananeyle yer değiştirirdik bir de onu yenerdi, onu da kazanınca teyzeyle oynayıp günün şampiyonu olurdu. Ödül olarak da mola yerinde istediği bir çikolatayı yerdi.

Böyle böyle , beynini yorup çocuğu sakinleştirip güzel bir yolculuk gecirebilirdik.
Ya da kelime haznesi biraz genişse motoR-RoboT-TrafiK-Kuzu gibi son harften isim turetmece oynardık, 1 2 3 4 bom 6 7 8 9 bom oynardık, baban bizi özleyecek,hadi ona resim çizelim otogarda mektup gondeririz, derdim, çocuk dergilerini verir bulmaca cozdururdum..
Çocukla yapacak milyon tane sessiz etkinlik var otobüste trende. Siz yeter ki isteyin. Elbet onun ilgisini çekecek oyunları siz kurabilirsiniz

Oyuncak verip 'oynamiyor bu' demekle bir yere varilmaz maalesef...


berlin8982 berlin8982 belki size de fikir verebilir

Yahu etiketleyince neden bildirim gelmiyor bana :/ şimdi tesadüf gördüm , ekranın fotoğrafını çekiyordum yeminle :) çok sağol gerçekten çok faydalı birşey paylaşmışsın kendi adıma söyleyeyim :) ben direkt yolculuklarda seni alayım yanıma diyorum :KK48::KK68:
 
Yahu etiketleyince neden bildirim gelmiyor bana :/ şimdi tesadüf gördüm , ekranın fotoğrafını çekiyordum yeminle :) çok sağol gerçekten çok faydalı birşey paylaşmışsın kendi adıma söyleyeyim :) ben direkt yolculuklarda seni alayım yanıma diyorum :KK48::KK68:
Ne güzel olur. Birlikte oynarız kelimenin son harfiyle isim türetmece:halay:
 
Buna benzer bir mesajı gün içinde de yazmıştınız.
O kadaaar çok anne var ki : 'kendi kendine oynamıyor ki, oyuncak da versem ilgilenmiyor ki' diyen.
Önemli olan çocuğa oyuncak vermek değil ki, bir oyun kurmak.
Yoksa at önüne iki araba, çarpıştırsin dursun. Beş dakikaya sıkılır atar. Ya da bir bebek ver, 'hadi kızım oyna' de. O bebekle çocuk ne yapsın ki?
Çocuğa oyun kurmanız lazım ki oyalansin. Mesela ben olsam bu kadar uzun yolculuklarda (ki çok defa Kendimin olmayan çocuklarla yolculuk yaptım,üstelik cogu 15 saatlik Karadeniz yolculuğuydu) şöyle baslardim:
'Biliyor musuuuuun, sana bir suprizim var! Ama hemen vermeyeceğim,onu hak etmen lazım. Tam 10 mavi araba bulunca vereceğim'.
Böylece çocuk yola konsantre olur, mavi arabaları sayar.
10 arabayı bulunca ona mavi oyun hamuru ve mavi arabalı resmin olduğu bir kart verir-kart yoksa telefondan açardim. O arabayi yapmaya çalışırdı, bazen ben yardım ederdim,hatta yanda kendim aynısını yapardım.
Tekerleklere sıra gelince : 'ama bunu da hak etmen gerekiyor. Bu daha zor. Tam 20 siyah araba say',der sayınca da siyah hamuru verir tekerlekleri yapardık.
Sonra istiyorsa kendi başka şeyler yapardı..
'yaptiklarinin fotoğrafını çek,babana gonderelim' derdim, foto çekmekle cevap beklemekle biraz oyalanirdi...
Bütün bunlar zaten bir saati alan şeyler, çocukların ilgisi de daha fazla bir oyunda kalmaz. Mizirdanmaya başlar,hevesi kaçar.

Hamurları ortadan kaldirip boya kalemlerini çıkartır yeni bir oyun yapardik, oyunlardan sıkılınca iki kişilik kart oyunları var çocuklar için. Onu oynardık.
Kazanırsa ananeyle yer değiştirirdik bir de onu yenerdi, onu da kazanınca teyzeyle oynayıp günün şampiyonu olurdu. Ödül olarak da mola yerinde istediği bir çikolatayı yerdi.

Böyle böyle , beynini yorup çocuğu sakinleştirip güzel bir yolculuk gecirebilirdik.
Ya da kelime haznesi biraz genişse motoR-RoboT-TrafiK-Kuzu gibi son harften isim turetmece oynardık, 1 2 3 4 bom 6 7 8 9 bom oynardık, baban bizi özleyecek,hadi ona resim çizelim otogarda mektup gondeririz, derdim, çocuk dergilerini verir bulmaca cozdururdum..
Çocukla yapacak milyon tane sessiz etkinlik var otobüste trende. Siz yeter ki isteyin. Elbet onun ilgisini çekecek oyunları siz kurabilirsiniz

Oyuncak verip 'oynamiyor bu' demekle bir yere varilmaz maalesef...


berlin8982 berlin8982 belki size de fikir verebilir
Çocuğum yok, evli bile değilim:)) ama fikirleriniz, önerileriniz öyle Harika ki bayıldım:KK200: sizi tanıyan çocuklar çok şanslı :KK36:
 
Çocuğum yok, evli bile değilim:)) ama fikirleriniz, önerileriniz öyle Harika ki bayıldım:KK200: sizi tanıyan çocuklar çok şanslı :KK36:
:oops::KK23:
Ben de bekarım,çocuğum yok. Ama aile toplantılarınin aranan yüzüyüm :)
Buluşunca sıraya girerler asetatli kalemle herkese dövme falan çizerim, ufacık şeylerden oyun kurarim, ergenlik eşiğindekilere günlüklerini şifreli yazabilsinler diye Kiril alfabesi öğretirim:spor:
Aynı evde yaşadığımız zamanlarda 'odayi toplayin' demem de odayı iyice dağıtır, yastıkları falan komik şekilde saçar otel müdürü gibi kibirli kibirli : 'müşteri onbeş dakikaya gelecek. Listeniz bu. Birini bile eksik yaparsanız yakarım çiranizi' der giderim. O surede kikir kikir, listeme sadık kalıp odayı temizlerler,otel odasiymis gibi. 12 yaşa kadar etkili bir yöntem^^ çocuklara oyun ile herşeyi yaptırabilirsiniz.
Yeter ki o şeyi eğlenceli sansinlar
 
Back
X