- 17 Kasım 2020
- 191
- 174
- 27
Yazdıklarınızı empati kurarak okumaya çalıştım insanın kendini sizin yerinize koyması çok güç benim yaşadığımla bağdaştıramadım bile ( bende bir cumhuriyet savcısı tarafından ) sarkıntılığa maruz kaldım yaşım çok küçüktü(19)kendisinin yaşı 65 civarı vardı dünyam başıma yıkıldı mesleğimden soğudum o an o meslekten adliye koridorlarından ellerim titreyerek çıktığımı hatırlıyorum donmuştum sanki staj diye gittiğim yerde böyle bir olayla karşılaşmak beni yıkmıştı ve mezuniyetten sonra hukuk bürolarınada adliye binalarına karşı da bir fobim oluştu hâla tiksiniyorum ki yaşadığım fiziksel bir saldırı değildi ama ona rağmen beni çok etkiledi ...Merhaba sevgili hanımlar. Görüşlerinize çok ihtiyacım var. Eşimle 3 yıllık güzel bir flörtün ardından birbirimizi çok severek evlendik. Bu evliliğe ailemi ikna etmek zor oldu. Eşim alevi diye babam karşı çıktı, çok mücadele verdim çoğunu o bile bilmiyor. En son babam gözyaşlarıma kıyamadığı için razı oldu o günler elbette ki çok zordu. Eşimde şeytan tüyü vardır çok dışadönük ve dilbazdır kısa sürede aileme, akrabalarıma, arkadaşlarıma kendini çok sevdirdi. Herkesin sevgilisi oldu diyebilirim. Görenlerin gıpta ile baktığı, imrendiği bir ilişkimiz vardı. Ortak bir hayat görüşüne sahibiz. İyi anlaşırız, birbirimizi darlamayız, sosyal insanlarız. Ailesi beni çok sever ben de onları. Peki sorun ne? 4 yıldır evliyiz ve evlendiğimiz günden beri Vajinusmus problemi yaşıyorum. Bu kadar uzun süre bu dert çekilir mi demeyin, lütfen önyargıyla yaklaşmayın. Bu sorunu sadece çeken bilir. Eşim çok anlayışlı bir insandır beni sabırla bekledi yıllardır fakat cinsellik olmazsa evliliğin olmayacağını onun için önemli olduğunu da vurgulayarak. Sorunun geçici olduğunu, yakın zamanda aşacağımı düşünerek erteledim hep. İlk yıldan itibaren Vajinusmus meselesini başka şeyler gölgelemeye başladı. Geçim derdi…Eşim ve ben öğretmeniz o kamuda ben özelde. Eşim daha fazla kazanç sağlamak adına sürekli özel ders almaya başladı. Gecesi gündüzü olmadan çalışıyordu. Hatta bazen haftada 7 gün. (Şu anda böyle) Bu durum beni çok rahatsız ediyordu. Çünkü ilgisiz, yalnız ve ötelenmiş hissediyordum, tek yaptığı yorgun argın eve geldikten sonra yemek yiyip tv izlerken koltukta uyuyakalmaktı. Rahatsızlığımı dile getirince gelir gider dengesini önüme koyup beni hep susturdu. “Çalışmak zorundayım, ödemelerimiz var vs.” O zaman da vicdan azabı hissederdim susardım. Bazen üzülürdü haklısın dikkat edeceğim derdi ama değişen bir şey olmazdı. Yazlarımız çok güzel geçer, yazlığa gideriz tatile çıkarız birbirimize vakit ayırırız okul bittiği için ama yazdan sonra hep o büyü bozulur. Geçen yıl harika geçen yurtdışı tatilimizden sonra ben evimize çok yakın iyi bir okula geçiş yaptım, en sonki neşemiz buydu sanırım sonra yine eski rutinimize geri döndük. Günlük yaşamın stresi, yoğun çalışma temposu, ülke gündemleri derken iyice koptuk birbirimizden arkadaşlarımızın yanında çok iyi şen şakraktık ama evdeki iletişimimiz çok azdı. Eşim çift terapisti ve cinsel terapiste gitmemiz gerektiğinden bahsetti bir kaç kez fakat bunu söylerken ben elimden geleni yaptım yeterince sabrettim diyerek söyleniyordu. Paniğe kapıldım, basiretim bağlandı ve ben bu duruma kayıtsız kaldım. Sorunumuz yokmuş ya da düzelecekmiş gibi davranmaya devam ettim. Halbuki ben bir eğitmenim ne cehalet… İnanın neden bu duruma kayıtsız kaldım hala anlam veremem, düşünmekten başım çatlar. En ihtiyacımız olan şeydi çünkü. Nitekim eşim bir ay önce gizlice psikoloğa gitmeye başladığını benden boşanmak istediğini bana karşı artık hiçbir duygu, sevgi hissetmediğini söyledi. Onu sevdiğimi, her şeyi düzeltmek için elimden geleni yapacağımı söyledim. Ama o artık bir çabasının olmayacağını, elinden geleni yaptığını, kendisinin ve ruh sağlığının her şeyden önemli olduğunu söyleyerek kararının çok net olduğunu bildirdi. Onu çok seviyorum, boşanmak istemiyorum. Yıkıldım, 1 ayda 7 kilo verdim. Bizim evliliğimizde yüz kızartıcı bir sebep yok. Ne aldatma, ne yalan, ne şiddet. Hala düzelebileceğini düşünüyorum benim vajinusmus sorunum ve stres bizi bu hale getiren ama çözülebileceğine inanıyorum her şeyi yapmaya hazırım. Ben çocukken bir akrabamız tarafından cinsel tacize uğradım kendime bile söyleyemediğim bir olay en büyük travmam bundan kaynaklanıyor, kimse bilmiyor. Dehşet bir olaydı, hatırladıkça ölecek gibi hissediyorum. Kimseye bir uzmana dahi anlatmak istemediğim için erteledim sürekli, asıl sorunun bundan kaynaklandığını biliyorum.Eşime anlatmalı mıyım? Boşanmamak için yalan söylediğimi düşünür diye korkuyorum. Sizce anlatsam vazgeçer mi? Yardım edin bana nolur.
Sizin konunuz aşılması zor ama kendinize şans vermelisiniz ve eşiniz için başarmalısınız . Eşinize aşıksınız. Gözlerinizi kapatın ve sadece eşinize odaklanın insan sevdiğiyle bir olmak ister sizde istiyorsunuz elbette. Siz sadece eşinize aitsiniz ve onun mahremisiniz. Geçmişi unutamazsınız elbette ama izlerini sildiniz. Bedeninizde o anı hatırlatacak bir iz yok. SİZ TERTEMİZSİNİZ. Lütfen kendinizi hırpalamayın geçmişin hesabını kendinize sormayın. Eşinizle duygusal bağınızı güçlendirmeye karar vermelisiniz .. Mesela eşinizin neyine aşık oldunuz size olan bakışlarına mı? Boyuna posuna mı ? Fikirlerine mi? Güzel gönlüne mi? Fiziksel özelliklerini biraz daha genişletirsek dudaklarına , gözlerine mi ? İşte birçok sebep var aşkınızı doruklara taşımalısınız. Dünya herzaman dönüyor ama siz aynı yerdesiniz kaldığınız yerden devam etmek zorundasınız. Eşinize sımsıkı sarılın düşünsenize birçok kadın eşi tarafından hırpalanıyor belkide yatak odasında dövülüyor ama siz şanslısınız eşiniz sizi sadece sizi bekliyor eşinizle birleşmekten utanmayın, siz sadece onun mahremisiniz bunu unutmayın. Ama geçmişin izlerini kafanızdan sildirin bunu bir uzman eşliğinde yapabileceğiniz gibi eşinizlede yapabilirsiniz. Eşiniz sizin aşkınız,çocukluğunuz,güzel anılarınız. Onu tüm bedeninizle ve aklınızla yatağınıza davet edin ve sadece onun olun..
Size en içten dualarımla birlikte içimden gelenleri yazmak istedim umarım yanlış birşey yazmamışımdır. Rabbim yar ve yardımcınız olsun güzel haberlerinizi merak içinde bekleyeceğim.