Çok iyiymiş. Ben de deneyeyim. Kullandığın belirli bir marka var mı?
Ben çalışırken işleri yetiştiremezdim sonra acil önemli sıralamasını öğrendim her gün bir not kağıdını 4e bölüpİş Hayatı ve Zaman Yönetimi
Havaalanının içerisinde bir uçak bakım merkezinde Kalite ve Uçuş Emniyeti Müdürü olarak görev yapıyorum. Oldukça fazla parametrenin ye aldığı ve hataya yer olmayan bir iş kolu olduğu ve ben de tüm prosesslerin düzgün yürüdüğünden emin olması gereken kişi olduğum için iş saatlerimi verimli bir şekilde kullanmak için bazı yöntemler geliştirdim.
Ne kadar çok iş yaparsa o kadar iyi mantığını bir kenara bırakarak gün içerisinde kafası kesik tavuk misali ordan oraya koşturmak yerine “Pareto Prensibi” ni hayatıma soktum. Bu prensibi iş-başarı temelinde yorumlarsak “Yaptığın işlerin %20’si başarının %80’inin oluşturuyor.”
Burada ilk adım olarak öncelikleri belirlememiz gerekiyor.
- Acil ve önemli işler
Her gün kendime bir “en önemli iş” seçiyorum ve günün kaosuna dalmadan önce tamamlamak için elimden geleni yapıyorum. Biliyorum ki, yapamazsam beynim onu iyice büyütecek ve ben bırakın o işi bitirmeyi, yapmam gereken diğer şeyleri de yarım yamalak bir konsantrasyonla yapmaya çalışacağım. Çok net söyleyebilirim ki, hiçbir işi yapmanın yorgunluğu bitmemiş işlerin insana yüklediği ağırlığı geçemez.
- Acil fakat önemli olmayan işler
- Acil olmayan önemli işler
- Acil olmayan ve önemsiz işler
Günün en önemli işini, 50 dakikalık çalışma seansları ve 10 dakikalık molalarla tamamladığımda (bu işin türüne göre 2 seans olabildiği gibi 5 seans da olabiliyor) diğer işlerime geçiyorum. Güne bunu yaparak başladığımda, bir şey başarmış olmanın verdiği tarifsiz duyguyu gün boyu yaşıyorum.
Diğer küçük işler içinse çoğunlukla 10, 20, 30 tekniğini kullanıyorum. Yapmam gereken maksimum 4 işi yazıp yanlarına 10, 20, 30 yazıyorum. Telefonumun kronometresini 10 dakikaya ayarlayıp listemdeki ilk işe konsantre oluyorum. Bu tekniği hayata ilk geçirdiğimde 10 dakika neye yetecek diye düşünmüştüm (birçoğunuzun aklından geçirdiği gibi). Oysa uzun süre ses çıkmayan kronometrenin bozuk olduğundan endişelenerek telefonu kontrol ettiğimde yalnızca 4 dakika geçmiş olduğunu gördüm. Evet dört. Sanırım zaman algımın başka bir boyut kazandığı andı bu. İşte bu yüzden dakikaları hiçbir zaman küçümsememeyi ve bir işi yapmak için “birkaç saat boşluğum olduğunda yaparım” yanılsamasına bir daha düşmemeyi öğrendim.
Tekniğe dönersek, listenizdeki ilk işe 10 dakika ayırdıktan sonra kronometrenin sesiyle birlikte her ne yapıyorsanız bırakıyor ve listedeki 2. işe geçiyorsunuz. 10 dakika ona ayırıp, 3. ve 4. iş için de aynı şekilde devam edip listenizdeki ilk işe dönüyor ve bu defa kronometreyi 20 dakikaya ayarlıyorsunuz. Uzun zamandır aklınızda dönüp dolaşan o iş için yarım saatin (konsantrasyon dolu 10+20 dakika) size yettiğini fark edip şaşırabilirsiniz. Yetmiyorsa da üzülmeyin, her birine ayıracak bir 30 dakikanız daha var. Yine bitmemiş olursa, her bir iş için yüksek konsantrasyonla tam 1 saat çalışarak yol katetmiş olmanın tadını çıkarın ve ardından bir tur daha yapın.
Hangi tekniği kullanırsanız kullanın, zaman yönetiminin kilit noktası konsantrasyondur. Örneğin bir yazı yazmaya çalışırken onu 2 e-mail, 3 whatsapp mesajı, 1 telefon konuşması gibi etkinliklerle bölerseniz günü bitirip iki kelimeyi bir araya getiremediğinizi farkedebilirsiniz. Konsantrasyonunuz bir yerden bir yere geçtiğinde normalde harcayacağınız enerjinin neredeyse iki katını boşa harcamış olursunuz.
Zaman yönetimi size kaliteli işler getirdiği gibi keyif çatacak vakit de bırakır. Bundan sonra “zamanım yok” cümlesini kullanırken, bir daha düşünün, var olanın hakkını gerçekten verebildiniz mi?
Teşekkür ederim canım
Diyetisyen misin?
süpermiş menülerini bizimle de paylaşırsan ne güzel olur
Bir deelecda nın paylaştığı kitaplar hangileriydi Ben kaçırmışım sanırım
Her zaman beklerim.Fırsat buldukça okuyorum topiği, çok faydalı bilgiler mevcut gerçekten.
Çörekotu ve diğer yağlar için zadevital markasını tavsiye ediyorum. Güvenle kullanabilirsin. Kendin için de kızın için de. Hatta eğer hala çalışıyorsa, mümessilim ile irtibata geçirebilirim.
Geçmiş olsun canım. Neyin var? Hasta olunca herşey duruyor zati. Annenin vücut sistemi çökünce evin sistemi de otomatikman çöküyorGünaydın kızlar
Hasta olunca ne plan kalıyor bende ne de enerjim oluyor
hasta olmayı sevmiyorum
Bu ayrımı ben de sabah işe gidince senin dediğin gibi kağıdı 4'e bölerek yapıyorum. İlk iş acil ve önemli olanları bitiriyorum. Öğlen arasından önce de acil olmayan önemli işleri hallediyorum.Ben çalışırken işleri yetiştiremezdim sonra acil önemli sıralamasını öğrendim her gün bir not kağıdını 4e bölüp
sağ üst tarafa A. Ö.
Sol üste A. O. Ö.
Sağ alta A. Ö.siz
sol alta A. O. Ö.siz yazıp listeliyordum
AOÖsiz den zaman arttırıp AOÖ leri yapınca acil önemli haline gelmeden o işler bitiyor ve o kadar zaman arttırmaya başlamıştım ki çok şaşırmıştım
Yemek düzenlerimiz biribirine yakın. Müsait olduğun bir ara kullandığınız probiyotik ve çinko ile nefes egzersizleri hakkında bilgi talep ediyorum.Ben de kendi minik rutinimle ilgili paylaşım yapmak istiyorum.
Oğlum olmadan önce bu düzen çok daha iyiydi; fakat şimdi beni biraz zorluyor. Çünkü şuan geçici bir süreçte olduğum için, kafamda tam olarak oturtamıyorum.
Öncelikle sade yaşamaktan çok keyif alıyorum. Bu bizde biraz genetik. Annem de böyle. Atma hastalığı var bizde :)
Eskiyen, işe yaramayan, kullanılmayan herhangi bir nesne, evde asla yer bulamaz.
Ama asıl sadeleşmeyi, bir kaç ay önceelecda nın tavsiyesi ile okuduğum iki kitapla oturtmaya çalışıyorum.
Günlük rutinime gelirsek;
- Oğlum 6.30-7.00 gibi uyanıyor. Ben de 6.00-6.30 gibi. Yani oğlumdan yarım saat kadar önce. Ben çocukluğumdan beri hep erken uyanırım zaten. Hiç 9 u görmedim desem yalan olmaz. Ve bu beni inanılmaz dinç tutuyor.
- Hemen soğuk su ile elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalıyorum. Pijamalarımı çıkarıp uyku modundan kopuyorum.
- Mutlaka 1-2 bardak su içiyorum.
- Eğer şanslıysam oğlum hala uyanmamış oluyor :) ve ben de nefes egzersizleri yapıyorum. 10-15 dakikamı alıyor. Oğlum hala uyuyorsa, biraz da gevşeme ve esneme egzersizi yapıyorum.
- Eşim Kahvaltı yapmayı sevmiyor. Israrcı olmuyorum. O kahvaltı yapmadan gidiyor. 7.45 te çıkıyor evden. Ben de oğlumla 8.30-9 gibi kahvaltı yapıyorum. Rafadan yumurta veya omlet, istediğim kadar peynir, 4-5 adet zeytin ve istediğim kadar söğüş sebze.
- 1-2 ye kadar ev işlerim ile ilgilenip, sonrasını tamamen oğluma ayırmaya çalışıyorum.
- Öğle yemeği yemiyorum. Ara öğün gibi geçiyor. O da 1 kase yoğurt ve kuru meyve.
- Akşam 18.30 da akşam yemeği yiyoruz ve saat 21.00 a kadar oğlumuzla oynuyoruz.
- Oğlum 15 aylık. Çok fazla oyuncağı yok. Kademeli olarak oyuncak çıkarıyorum. Sürekli elinin altında olan şeyler; sadece kitaplar ve silindirik kutular ( 8 adet, iç içe geçen)
- 21.30 da oğlum uyuyor. Uyku rutinimiz diş fırçalama, pijama ve iyi geceler öpücüğü :)
- Oğlum uyuduktan sonra da eşimle benim zamanımız başlıyor. Ya film izliyoruz ya da kitap okuyoruz.
Bunlara ek olarak oğlum ve ben düzenli olarak probiyotik kullanıyoruz.
Oğluma ek olarak ocean ın balık yağını, D vitamini ve çinko veriyorum.
Günlük mutlaka, minimum 15 dakika, bahçeye çıkıp hava alıyoruz.
Evimde yaz/kış mutlaka bir cam açıktır. Sürekli havalandırıyorum.
Yemeklerimi günlük yapıyorum. Kurubaklagillerim, közlenmiş sebzelerim mutlaka derin dondurucuda mevcut.
Eşim çok fazla yemek seçiyor, bu sebeple işim zorlaşıyor.
Ben diyetisyen olduğum için, yemek düzeni konusunda sıkıntı yaşamıyorum. Eşimin öğle yemeği ile çakışmayacak şekilde, aylık yemek listesi hazırlıyorum.
Hergün çorba, yoğurt ve salata mutlaka var.
Yemeklerde zeytinyağı kullanıyorum.
Uyumadan önce melisa ve papatya içmeye gayret ediyorum.
Sanırım çok uzun yazdım, kusura bakmayın.
Hoş geldin. Gözlerim yollarda kaldı vallacanım, hayırlı olsun.... :) çok sık giremediğim için olsa gerek, kaçırmışım......
kaliteli paylaşımların yapıldığı bir yer arayıp duruyordum, tevafuk... :)
Doğru yerdesinizMerhaba, ben de takipteyim. Bilgilerinize ve tavsiyelerinize ihtiyacım var çünkü. Ben şuan çalışmıyorum oğlum var 21 aylık. O doğduktan sonra hayatım çok değişti. Kendimi bir türlü toparlayamıyorum. Sürekli Yorgunum birşey yapmak istemiyorum. Tahammülüm çok azaldı.
Ev içinde düzenleme yapmak istiyorum. Sade yaşama geçmek istiyorum artık. Önerdiğiniz kitaplar varsa okumak istiyorum. Zira uzun zamandır kitap okumuyorum. Çok tembel oldum ben,kendime yakıştıramıyorum bu durumu.
Bana da bir el atıverin. Tecrübelerinize bilgilerinize ihtiyacım var. Enerjinize de hayran ar"kaldım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?