Merhaba arkadaşlar,
Uzun zamandır siteyi takip ediyorum, yorumlarınızı, dertlerinizi okuyorum fakat hiç cesaret edemedim kendi derdimi de paylaşmaya. Bugün İpektuncer'in konusunu okudum ve çok etkilendim. Ben de aynı dertten müzdaribim. Kısaca anlatmaya çalışacağım.
Annemi 4 yıl önce kaybettim. Kalp ameliyatı sırasında vefat etti. İkinci ameliyatıydı. Babam, anneme karşı her zaman çok zalim olmuştur. Dayak, küfür, psikolojik işkence... Elinden geleni ardına koymadı anlayacağınız. Annem ise çocukları için sabretti, sabretti ama sonunda hasta oldu ve kalbi daha fazla dayanamadı. Ben ve kardeşlerim için gerçekten çok acıydı bu kayıp. Bize sahip çıkacak, arkamızda duracak hiçbir akrabamız da yoktu. Dımdızlak kalmıştık 3 kız kardeş olarak. Ben en büyükleriyim. Yaşadığım tüm acıya rağmen kardeşlerime destek olmaya, dik durmaya çalıştım. İntihar etmeyi çok düşündüm ama kardeşlerim yüzünden yapamadım. Ben de ölseydim onlar ne yapacaklardı? İlgisiz, sorumsuz, acımasız bir babanın elinde. Rahmetli annemin arkasından söyledikleri hala aklımdan çıkmaz. Beni anneme çok benzettiği için içip içip sabaha karşı eve geldiğinde sürekli benle uğraşırdı. İğrençsin vs. hakaretlerde bulunurdu. Gerçi hala devam ediyor.
Annemin vefatından sonra üniversiteme devam ettim, yarım bırakmadım. Kardeşimlerim de okullarına devam ettiler. Çok zor zamanlar geçirdik. Hepimiz adeta kuru birer yaprak gibi farklı şehirlere savrulduk. Küçük kardeşim babamla aynı evde kalıyordu sadece. O yaşta bizden ayrı, anne sevgisinden mahrum kaldı. Babamın da ilgilendiği pek söylenemezdi. Hatırlıyorum birgün bana sarılıp ağlamıştı, çok sevgisiz kaldım diye. Bunların hepsi benim içimde öyle büyük, öyle derin yaralar açtı ki... Daha anlatacak o kadar çok şey var ki. Ama kelimeler de yetmiyor, anlatmaya takatim de kalmıyor.
Geçen yıl mezun oldum üniversitemden. Şu anda yüksek lisans yapıyorum. Birçok insanın hayal ettiği bir okuldayım. Annemin tek dileğiydi okumam. Onun yüzünü kara çıkarmak istemiyorum. O yüzden elimden gelenin en iyisini yapacağım.
Konuyu çok dağıtıyorum farkındayım ama o kadar doluyum ki... Asıl mesele şu. Babam bu 4 yıl boyunca evlenmedi, benim anladığım kadarıyla küçük kardeşimin üniversiteye gitmesini bekliyordu. Bu sene kardeşim sınava girdi, inşallah Eylül'de o da üniversiteye başlayacak. Yani babamın sırası da geldi evlenmek için. Ben aslında babamın evlenmesine karşı değilim. Umrumda bile değil. Ama anneme yaptıklarını, bize çektirdiklerini unutamıyorum. Bizler acı içinde kıvranırken, onun mutluluk kahkahaları attığını gördükçe çok içim yandı. Onun mutluluğu zerre kadar hak ettiğini düşünmüyorum kim ne derse desin. Herkes benim bu konuda sert olduğumu, anlayış göstermememin yanlış olduğunu söylüyor. Nerden bilsinler içimizi. Babamız dediğimiz adamın bize neler çektirdiğini. Babamın birgün bir kadını koluna takıp gelip (ki bir sevgilisi var) eve getirdiğini hayal dahi edemiyorum. Kıyamet o gün kopar herhalde. Asla ama asla eve kabul edemem. Başka bir ev tutup evlenirse de ömrümün sonuna dek konuşmayı düşünmüyorum. Sadece cenazesine giderim o kadar. Bu konuda gerçekten çok sertim. Eğer içinde biraz olsun vicdan varsa, belki o zaman anlar bize ektiklerini biçtiğini.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda fikir verebilirseniz sevinirim.
Uzun zamandır siteyi takip ediyorum, yorumlarınızı, dertlerinizi okuyorum fakat hiç cesaret edemedim kendi derdimi de paylaşmaya. Bugün İpektuncer'in konusunu okudum ve çok etkilendim. Ben de aynı dertten müzdaribim. Kısaca anlatmaya çalışacağım.
Annemi 4 yıl önce kaybettim. Kalp ameliyatı sırasında vefat etti. İkinci ameliyatıydı. Babam, anneme karşı her zaman çok zalim olmuştur. Dayak, küfür, psikolojik işkence... Elinden geleni ardına koymadı anlayacağınız. Annem ise çocukları için sabretti, sabretti ama sonunda hasta oldu ve kalbi daha fazla dayanamadı. Ben ve kardeşlerim için gerçekten çok acıydı bu kayıp. Bize sahip çıkacak, arkamızda duracak hiçbir akrabamız da yoktu. Dımdızlak kalmıştık 3 kız kardeş olarak. Ben en büyükleriyim. Yaşadığım tüm acıya rağmen kardeşlerime destek olmaya, dik durmaya çalıştım. İntihar etmeyi çok düşündüm ama kardeşlerim yüzünden yapamadım. Ben de ölseydim onlar ne yapacaklardı? İlgisiz, sorumsuz, acımasız bir babanın elinde. Rahmetli annemin arkasından söyledikleri hala aklımdan çıkmaz. Beni anneme çok benzettiği için içip içip sabaha karşı eve geldiğinde sürekli benle uğraşırdı. İğrençsin vs. hakaretlerde bulunurdu. Gerçi hala devam ediyor.
Annemin vefatından sonra üniversiteme devam ettim, yarım bırakmadım. Kardeşimlerim de okullarına devam ettiler. Çok zor zamanlar geçirdik. Hepimiz adeta kuru birer yaprak gibi farklı şehirlere savrulduk. Küçük kardeşim babamla aynı evde kalıyordu sadece. O yaşta bizden ayrı, anne sevgisinden mahrum kaldı. Babamın da ilgilendiği pek söylenemezdi. Hatırlıyorum birgün bana sarılıp ağlamıştı, çok sevgisiz kaldım diye. Bunların hepsi benim içimde öyle büyük, öyle derin yaralar açtı ki... Daha anlatacak o kadar çok şey var ki. Ama kelimeler de yetmiyor, anlatmaya takatim de kalmıyor.
Geçen yıl mezun oldum üniversitemden. Şu anda yüksek lisans yapıyorum. Birçok insanın hayal ettiği bir okuldayım. Annemin tek dileğiydi okumam. Onun yüzünü kara çıkarmak istemiyorum. O yüzden elimden gelenin en iyisini yapacağım.
Konuyu çok dağıtıyorum farkındayım ama o kadar doluyum ki... Asıl mesele şu. Babam bu 4 yıl boyunca evlenmedi, benim anladığım kadarıyla küçük kardeşimin üniversiteye gitmesini bekliyordu. Bu sene kardeşim sınava girdi, inşallah Eylül'de o da üniversiteye başlayacak. Yani babamın sırası da geldi evlenmek için. Ben aslında babamın evlenmesine karşı değilim. Umrumda bile değil. Ama anneme yaptıklarını, bize çektirdiklerini unutamıyorum. Bizler acı içinde kıvranırken, onun mutluluk kahkahaları attığını gördükçe çok içim yandı. Onun mutluluğu zerre kadar hak ettiğini düşünmüyorum kim ne derse desin. Herkes benim bu konuda sert olduğumu, anlayış göstermememin yanlış olduğunu söylüyor. Nerden bilsinler içimizi. Babamız dediğimiz adamın bize neler çektirdiğini. Babamın birgün bir kadını koluna takıp gelip (ki bir sevgilisi var) eve getirdiğini hayal dahi edemiyorum. Kıyamet o gün kopar herhalde. Asla ama asla eve kabul edemem. Başka bir ev tutup evlenirse de ömrümün sonuna dek konuşmayı düşünmüyorum. Sadece cenazesine giderim o kadar. Bu konuda gerçekten çok sertim. Eğer içinde biraz olsun vicdan varsa, belki o zaman anlar bize ektiklerini biçtiğini.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda fikir verebilirseniz sevinirim.