Çocuğa bin kere güzellikle konuş canım cicim de , bir kere sinirlenip raydan çıktığında bunların hepsi sıfırlanıyor.
O yüzden tut derim kendini. Benim annem hiç sevgisini sakınmaz, bizim ne kadar kıymetli olduğumuzu,bizim için yaşadığını vs vs söyler durur ben kendimi bildim bileli. Ama öfkesine hakim olamayıp bazen çok daha başka şeyler de söylediği ve küçüklüğümden beri onun bazı öfke nöbetlerine tanık olduğum icin iyiyken istediğini söylesin, inanamıyorum beni sevdiğine.
Emeğinize yazik. Madem iki senedir iyi anne oldunuz neden çocuğa bagiriyorsunuz? Ha şimdi 'bagirmadan çocuk mu büyütülür' diyenler gelecektir ama babam otuz yıllık baba, daha öfkesini -hıncını -bıktım dediğini görmedim.
Hayalleriniz çok güzel ama sonucta dünyaya gelmeyi o istemedi. Siz genç yaşta evlendiniz, siZ biyolojik olarak çocuk oluşmasını sağlayacak bir münasebete /önlem almadan girdiniz. Bu çocuk tamamen sizin ve eşinizin sorumluluğunda.
Sizi anlıyorum çünkü ben de çocuğa hazır hissetmiyorum. Spontane yaşamayı, kafam esince kimseye düşünmeden yola cikmayi seviyorum. Sanki hayatım bambaşka olabilir gibi geliyor, Avrupa gönüllü hizmetleriyle bir huzurevinde çalışabilirim, işten istifa edip biriktirdigim para bitene kadar tüm Asya'da dolaşabilirim, parasız kalıp yolda çocukların yüzünü boyayabilirim...
Her şey ihtimal dahilinde... Gözüm bu kadar disaridayken, hayattan alamadığım seyler varken benim ne evliliğimden hayır gelir ne anneliğimden. O yüzden evlenmeyip urememeyi tercih ettim,biyolojik saatim çalmasına rağmen.
Siz de madem çıktınız bu yola, iki yıldır da güzel devam etmişsiniz, 'dobarlan biragma gendini' diyorum size
Eki Görüntüle 2609982