• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yalnızlık büyütürmüş insanı...

shadowshows

Süpriz YumurtaMMM:)
Kayıtlı Üye
25 Mart 2011
510
22
118
Malatya
Herkese merabalar. İçimden bişeyler yazmak geldi, ama kimle paylaşacağımı bilemediğim için buraya yazıyorum:( Şöyleki herkesten uzaktayım, ve sevdiklerimin burda iyi olduğumu düşünmelerini, içlerinin rahat etmesini istiyorum.
Aslında genel bi problemim yok, ama duygusal yönden çöküğüm..
3 ay önce memleketime çok uzak bi yere tayinim çıktı. Başta güzeldi, annem babamla geldim, yerleştirdik evimi, biraz gezdik buralarda, deniz kenarı ufak bi karadeniz şehri. Başta bitek nişanlımın hasreti vardı, ama yalnızlık yoktu. Annemle babam yanımdalardı. Sonra hep beraber memlekete döndük, ben hafta sonu kalıp tek başıma geri döndüm. Ve işte herşey o an başladı..
Otobüse bindiğimde nişanlım aşağıda el sallıyodu. Hala yalnız değildim, o orada aşağıdaydı. Otobüs kalktı, içimde kocaman bi boşluk oluştu. Yalnızlıkmış o boşluk, ama o zaman ne olduğunun farkında değilmişim. Sonra eve girdim, valizimi kenara attım, oturdum. Ben şimdi ne yapacağım dedim, cevap alamadım. Ne yemek yesem dedim cevap alamadım. Günler böyle akıp gitti, şöyleki valizimi boşaltamıyordum, elim gitmiyordu.
İşten çıkınca yapacak hiçbirşeyim yok, başlarda gezerim karadeniz gibi yerdeyim dedim. Gezdim, gezdim, gezdim...Gezmek eziyete dönüştü, gittiğin yerde yalnızsın, yemek yerken yalnızsın, dolmuşta yalnızsın, sokakta yalnızsın. Hayatımda hiç böylesine yalnız kalmamıştım ben. Sonra eve kapanma dönemim başladı. Bir sürü filmler aldım, izledim saatlerce, televizyondaki bütün anlamlı anlamsız dizileri izledim, pilates yaptım, tekrar film izledim. Yine olmadı...Fİlm izlemek yanında biriyle güzel, dizi anneyle izlenince güzelmiş, tek başına hepsi sıkıcıymış. Bir süre sonra dikkatimi toplayamamaya başladım, televizyon internet açık ve ben saatlerce hiçbişey yapmadan onların yanında oturuyodum. Başka birşey yapmam lazım dedim. Gittim puzzle aldım, mutluluğun resmi olsun istedim. 1 ay sonra evleniyorum, ama hasret çekeceğimiz bir evlilik olacak başlarda. Dedimki ben bu puzzle bitireceğim, ileride eşimle yuvamızı kurduğumuzda evimize asacağım, çocuklarımıza anlatacağım tek başıma gurbette yaptım ben bu puzzle'ı, ileride mutlu yuvamıza asmak için mutluluğun resmi olsun istedim. Ama onuda yapamıyorum, yanımda biriyle yapmadan o kadar eziyet oluyorki onu yapmak.

Şimdilik bu kadar yazabiliyorum, çünkü iş yerindeyim gözümden göz yaşı dökülmeye başladı, yazmaya sonra devam edeceğim..
 
ayy canım kıyamam sana.. :14: bir an sanki ben yaşadım yaşadıklarını..
çok zor bi durum.. ailen gelse yanına kalsa olmaz mı ? yani evlerini bırakamazlar mı ?
 
...Gurbettekiler ne hissettiğimi anlayabilirler zaten bitek..
Kaldığım yerden devam ediyorum..
Puzzlemı yapamadım, orda öylece yarım duruyor. Yemek yapmayı öğreneyim dedim, yemekler yaptım, masalar kurdum kendime. Sonra o masada yapayalnız yiyemedim yaptığım yemeklere. Ben yemeklerimi yiyemeden hepsi bozuldu gitti çöpe...Herşeyi bianda bıraktım, bulaşıklarım yığıldı, çamaşırlarım birikti, ve ben hiçbişey yapmadan öylece oturdum günlerce. Sadece hayatta kalıyordum, sabah süt, öğlen köfte, akşam köfte, tekrar yine sabah süt, öğlen köfte, akşam köfte.. Zaten yiyemiyordum, yuttuğum tüm lokmalar boğazımın biyerinde düğümlenip kalıyordu. Orada birikiyordu, hergeçen gün dahada ağırlaşıyordu o düğüm. Her geçen gün dahada az yemeye başladımm..
Bir tane arkadaşım yok bu şehirde, yapayalnız dolaştım sokaklarda, hiç konuşmadan, hiç gülmeden.. Telefonun ucundaki sevdiklerime belli etmeden. Alışveriş yapmaya başladım. Sandımki aldığım kıyafetler ayakkabılar beni mutlu edecek. Yıllardır parasızlıktan alamadığım içimde kalan herşeyi aldım, eve getirdim, denedim. Üstümde gördüm, kendimi beğendim. Hepsi o kadar..Arkasından kredi kartlarımı ödeyemedimm..
İstedimki bir tane komşum olsun, akşam eve geldiğimde bana kahve içmeye gelsin, çok değil yarım saat muhabbet edeyim, günlük konuşmalar yapayım. Ama olmadı, kimse kapımı çalmadı. Apartmanın kapısını açtırmak dışında..
Akşamları gelinliğimin fotoğrafına bakıyorum, sadece fotoğrafına bakabiliyorum, çünkü memleketimde gelinlik. 1 ay sonra giyeceğim, sevdiğim insanla evliliğe imza atacağız. Bunun düşüncesiyle bazen saatlerce unutabiliyorum yalnızlığımı..
Ama sonra yine oluyor, yine yapayalnızlığımı hatırlıyorum. 26 yaşındayım, 26 sene hep ailemle, sevgilimle, arkadaşlarımla yaşamışım. Sevgilim başka şehirde uzaktayken, o 2 yıl çok yalnızım sanmıştım kendimi. Ama hayır yalnız değiilmişim, hasret çekiyormuşum ama yalnız değilmişim.. Yalnızlık öyle bişey değilmiş, yalnızlık tam olarak şimdiki gibi bişeymiş. Haftalarca evinden çıkmasan bir kişinin seni dışarıya çağırmamasıymış yalnızlık. Yada bir kişinin evine gelip seni sormamasıymış yalnızlık.
Sokakta gezerken gördüğün çiftlere, ailelere, arkadaş gruplarına için ezilerek bakmakmış. 2 cümle edebilme arzusuyla sessizce izlemekmiş. Dolmuşa bindiğinde yanındaki susmayan meraklı teyzelerden aramakmış gözlerin.
Cumartesi gecesi uyumak için bir sebep bulamamakmış, ertesi gün kalkıp birlikte kahvaltı yapacağın insanlar olmadığını bilmekmiş. İş yerindeki insanların günlük hayatlarına bile imrenerek bakmakmış. Akşam evine gidip ailesiyle yemek yiyecek insanları özenmekmiş yalnızlık. Sırf yaşamak için yaşamakmış. Ve insan gerçektende yalnızlıkla büyüyormuş, ama asla alışamıyormuş yalnızlığa..
 
ayy canım kıyamam sana.. :14: bir an sanki ben yaşadım yaşadıklarını..
çok zor bi durum.. ailen gelse yanına kalsa olmaz mı ? yani evlerini bırakamazlar mı ?

Bırakabilirler, emekliler. Küçük kardeşimde yok. Ama biliyorumki buraya gelirlerse onlarıda bu yalnızlığa boğacağım. Burda kimsecikler yok. Onları kendi çevrelerinden söküp alırsam, burda benimle evde otururlarsa onlarda mutsuz olurlar. Üstelik ben 15 günde bir memleketime gidiyorum. Onlarıda peşimden sürükleyemem bu göçebe hayatımda..
 
evet yalnızlık çk zor en sevmediğini bile özleyesin geliyor bazen . senin ki geçici bi durum canım biraz tadını çıkarmayı dene kafanı dinle
 
gurbet denilirmi bilmem memleketime 45 dklık yoldayım..ama 2 ayda bir gidiyorum ve gittiğimde gene yanlızım.şuanda yanlızım eşim ve kızım oldugu halde..manevi yanlızlık daha beterbir durum inan bana..allah hepimize derman versin..
 
canım sen birazda kendi kendini yalnız bırakıyorsun gibime geldi. işyerindeki arkadaşlarınla birşeyler yapmayı denesen. onlar seni davet etmiyorsa sen onları davet et. komşuların kapını hiç çalmadıysa sen onların kapısını çalmayı dene. rezil olurum falan diye düşünme, kaybedeceğin birşey yok, belki de çok güzel arkadaşlıklar kazanıcaksın. ah ben çok yalnızım vah ben yapayalnızım diye sızlanma. bak ne güzel evlenicekmişsin 1 ay sonra. 15 günde bir de memleketine gidiyormuşsun. bence sen kendini yalnızlık adı altında depresyona itiyorsun.
lütfen sözlerime alınma, beni yanlış anlama :71:
 
Senin için çok zor bir durum farkındayım ama çok güzel ifade etmişsin yalnızlığını :3:
Bence şu an öyle bir noktadasın ki bütün bu hissettiklerini bir anda tersine çevirebilirsin. :8:
Kendi ayakların üzerinde hiç kimseye muhtaç olmadan ayaktasın ve çok değil 1 ay sonra yepyeni bir hayata başlayacaksın. :123:
Bence gerçek yalnızlık, sevdiğini düşündüğün insanların arasında, seni anlayan bir tane bile insan olmamasıdır. :14:
Sen yalnız bırakılmadın, terkedilmedin sadece sevdiklerinden bir süre ayrı yaşıyorsun. :56:
Yaşadığın bir çaresizlik değil. :34:
Yapmaktan zevk aldığın şeyleri yapmaya devam et. :12:
Sağlıklı, bağımsız ve güçlü bir insan olduğunu hatırla. :55:
Üniversiteyi 4 sene ailemden ayrı okudum. :10:
Çok güzel zamanlar yaşadım ama bazen o kadar çok özlüyordum ki ailemi, evimi. :18:
Derdim ki insanın evi gibi yok, o sıcaklık başka hiçbir yerde yok. :14:
Ama sonra bir şey anladım. :28:
Elbet bir gün kendi hayatımı kurmam gerekecek. :82:
Onlardan ayrı kalmak eziyet olmasın, böyle bir yuvam olması mutluluğum olsun diye düşünmüştüm. :81:
Sen de böyle düşün canım. Fiziksel olarak yanında olmasalar da yanında olduklarını bil. :71:
 
Çalışıyorsan eğer iş yerinden arkadaş edinmeye çalış..
Senden öncekilerin iş ortamında belirli arkadaşlıkları vardır..
o yüzden onlar sana yaklaşma gereksinimi duymazlarsa sen dene şansını..
bayram sonrası çay içmeye davet et mesela:)
 
canım sen birazda kendi kendini yalnız bırakıyorsun gibime geldi. işyerindeki arkadaşlarınla birşeyler yapmayı denesen. onlar seni davet etmiyorsa sen onları davet et. komşuların kapını hiç çalmadıysa sen onların kapısını çalmayı dene. rezil olurum falan diye düşünme, kaybedeceğin birşey yok, belki de çok güzel arkadaşlıklar kazanıcaksın. ah ben çok yalnızım vah ben yapayalnızım diye sızlanma. bak ne güzel evlenicekmişsin 1 ay sonra. 15 günde bir de memleketine gidiyormuşsun. bence sen kendini yalnızlık adı altında depresyona itiyorsun.
lütfen sözlerime alınma, beni yanlış anlama :71:

Haklı olabilirsin, ben kimseye yaklaşmıyorum. Aslında hiç çekingen biri değilim, çabuk uyum sağlayabilirim her ortama. Ama buraya bi türlü sağlayamadım, sebebini bende bilmiyorum.
 
Senin için çok zor bir durum farkındayım ama çok güzel ifade etmişsin yalnızlığını :3:
Bence şu an öyle bir noktadasın ki bütün bu hissettiklerini bir anda tersine çevirebilirsin. :8:
Kendi ayakların üzerinde hiç kimseye muhtaç olmadan ayaktasın ve çok değil 1 ay sonra yepyeni bir hayata başlayacaksın. :123:
Bence gerçek yalnızlık, sevdiğini düşündüğün insanların arasında, seni anlayan bir tane bile insan olmamasıdır. :14:
Sen yalnız bırakılmadın, terkedilmedin sadece sevdiklerinden bir süre ayrı yaşıyorsun. :56:
Yaşadığın bir çaresizlik değil. :34:
Yapmaktan zevk aldığın şeyleri yapmaya devam et. :12:
Sağlıklı, bağımsız ve güçlü bir insan olduğunu hatırla. :55:
Üniversiteyi 4 sene ailemden ayrı okudum. :10:
Çok güzel zamanlar yaşadım ama bazen o kadar çok özlüyordum ki ailemi, evimi. :18:
Derdim ki insanın evi gibi yok, o sıcaklık başka hiçbir yerde yok. :14:
Ama sonra bir şey anladım. :28:
Elbet bir gün kendi hayatımı kurmam gerekecek. :82:
Onlardan ayrı kalmak eziyet olmasın, böyle bir yuvam olması mutluluğum olsun diye düşünmüştüm. :81:
Sen de böyle düşün canım. Fiziksel olarak yanında olmasalar da yanında olduklarını bil. :71:

Doğru söylüyorsun, asıl yalnızlık seni anlayan hiçkimse olmamasıdır. Ben çok şanslı bir insanın. Şuan biliyorumki benden 900 km ötede beni her an düşünen annem var, babam var, nişanlım var, ablam var. Beni hiç yalnız bırakmayan, sürekli yanımda olan arkadaşlarım var. Onlar bedenen yanımda olamasalarda hepsi yanımda şuan. İnsan evlilik hazırlığı yaparken hayatının en tatlı heyecanlarını yaşar. Uzaktayım bu hazırlığın içinde olamıyorum. Ama hergün arkadaşlarımla internette telefonda yapacaklarımızı, alacaklarımızı konuşuyoruz. Bu bana kendimi iyi hissettiriyor. Benimle birlikte evlilik hazırlığı yapıp heyecanıma ortak olmaları çok hoşuma gidiyor.
Yanımda olmadığını hissettiğim arkadaşımda var, beni bu kadar kritik hassas dönemimde üzdü. Şuanki heyecanıma hiçbizaman ortak olmadığı gibi, beni çok basit şeyler için üzdü. Sonrada bencillikle, sadece kendi dertlerimi düşünmekle suçladı beni.. Empati yaptım, düşündüm, ona hak vermek için çok uğraştım, ama bi türlü hak veremedim. Gerçekten o kadar haksızki, kendi yaptığı hataları kapatmak için beni suçlamaya, üste çıkmaya başladı. Konuyu başka tarafa çektim galiba şu günlerde bu konuda çok beynimi doldurdu çünkü..

Ama şanslıyım uzaklarda beni düşünen bisürü kişi var. Telefon açtığımda beni sıkılmadan saatlerce dinleyecek insanlar var.

Benim resmimi görünce teyze deyip öpen dünyalar güzeli 1.5 yaşında bir yeğenim var.

Beni çok seven bir nişanlım var.

Ama yinede onlardan mahrum yaşamak, bu küçücük şehire sıkışıp kalmak çok zor. Burası benim için adeta bir hapisane. içimde her an gitme arzusu, her an kaçma arzusu. Memleketimden döndüğümden itibaren 15 günden itibaren saymaya engel olamıyorum. Burada şuanda sırf memleketime gideceğim gün için yaşıyorum.

Uzakta herkesin kıymetini anladım, tecrübe oldu bana. Değerini bildim sevdiklerimin. Kimin gerçekten benim için endişelendiğini,kimin çokta umrunda olmadığını daha iyi anladım.
 
Çalışıyorsan eğer iş yerinden arkadaş edinmeye çalış..
Senden öncekilerin iş ortamında belirli arkadaşlıkları vardır..
o yüzden onlar sana yaklaşma gereksinimi duymazlarsa sen dene şansını..
bayram sonrası çay içmeye davet et mesela:)

2 gündür iş yerindeki arkadaşlarım iftar yemeğine çağırıyor beni:) 4 tane bayan ver işyerinde. Hepsi 40 yaşlarında, çoluk çocuk sahibi. 4 bayan, görümceleri kardeşleri, toplam 6-7 bayan, bide 8-10 tane çocuk. Aslında hiç alışık olmadığım bir ortam, en son çocukken annemle güne gittiğim ortamlardan. Ama çok iyi geldi bana:) Onların günlük sorunlarını, eşleriyle problemlerini, çocukları büyütme zorlukları. Şuan hepsi ortak şeyler yaşıyolar, ben ortak yerde olmasamda onlara uyum sağlamaya çalışıyorum. Hepsi birbirinden iyi niyetli ve samimi insanlar. şuanki yaşantımız aynı olmasada beni ilk günden aralarına aldılar. Ama böyle şeyler nadir oluyor, hepsinin bir ailesi, çocukları ve koşturmacası var. Hafta sonu benimle gezecek, yada akşamları bana gelecek ne vakitleri nede konumları var. Ama iş yerinde onlarla güzel vakit geçiriyorum. Bİrde ben büyük şehirden geldim, özel sektörde hırs küpü insanların arasında çalıştım 2 yıl. Oradaki insanlarla burdaki insanların farklarını gözlemliyorum. Gerçekten o kadar fark varki. Burda hiçkimsenin arasında rekabet yok, stres yok, kötü niyet yok. Herkes doğal, olduğu gibi. Büyük şehirde özeldekiler gibi kendini farklı, mükemmel gösterme gibi dertleri yok. Keşke benim durumumda biri daha olsaydı içlerinde, yalnız, benim yaşlarımda, bekar. Ama malesef yeni atananların hepsi erkek, tek bayan ben gelmişim. Burasıda küçük ve tutucu bir şehir, erkeklerle arkadaşlık yapmam gezip dolaşmam problem olur. Bayanlar ayrı, erkekler ayrı takılıyor.
Ama güzeldi, insanlarla oturup muhabbet etmek, çay içmek çok iyi geldi:)
 
Ya bi tane arkadaş istiyorumm:( Ev arkadaşı istiyorumm.. Bulamıyorum kafa dengi birini. Bi kişi yokmudur şöle yalnız bi bayan:( Saatlerdir beynimin içinde konuşuyorumm kendi kendime. Biri olsa, birer kahve yapsak, içimizi döksek karşılıklı. Ayy hayatımda hiç insana bu kadar aç kalmamıştım ben. Öyleki yalnız kalamamaktan şikayet ederdim. Odama kapanırdım annem yanıma gelirdi, sadece uyurken yalnızdım. Meğer ne güzel günlermiş.
Bİ tane bayan yok işyerinde bekar, başka şehirden gelmiş.
7-8 erkek bide ben. Onların hepsi 2 şerli 3 erli eve çıktılar. Ben sap gibi kaldım.
Sansızmıyım neyim..
 
Anneciğimm, çok özledimmm. Sen hep benim yanımda ol. Hep başımda ol. Sen benim hayatımdaki herşeymişsin. Anneciğim, hayatımındaki en önemli şey, annemmm. Seni bensiz bıraktığım için özür dilerim. Yanında olamasamda hep senleyim. Biliyorum şu dünyada benden ve ablamdan daha önemli bişey yok senin içinde. Sevgimi söylemesemde ben, seni çok seviyorumm.
 
Vee herşeyim, sevgilim, nişanlım, aşkım, hayat arkadaşım..
Seni çok özledim...
Beni kendinden çok sevmeni özledim..
Yanındaki huzuru özledim...
Senin sevgilin olmayı özledim..
Yanımda yokken herşey çok zor,
Yalnızlığın üstüne senin hasretin çok zor.
Bitsin bu günler, ben bu saatte uyuyamak yerine,
Senin kollarında uyuyor olmalıydım huzurla..
Ama şuan burda yazıyorsam, uyuyamıyorsam, gerçekten çok mutsuzumdur.
Bilirsin uyku benim için herşeyden öte..
Artık uyuyamıyorum öyle kesintisiz, düşüncesiz, uyanıyorum gecenin bir yarısı, gözlerim kapalıyken kendimi annemle babamın evinde sanıyorum.
Gözlerimi açıyorum, bana çok yabancı bir oda, içimde birşeyler eziliyor o an..
Senin yüzün gözümün önüne geliyor, güçlü olacağım diyorum.
Çok uzaklardayım, çok yakınım sana aynı zamanda.
Ama o kadar uzaktayımki, dünyanın öbür ucu sanki.
Bazen kapımı çalıyorlar, korkuyorum..
Ben buraya ait değilim çünkü, bu şehirde bana ait değil.
Bu yabancı eve sığınmış bir yalnızım buralarda.
Sensiz ben hiçim, bensiz sen hiçsin.
Biz dünya üzerinde birlikte yaşlanması gereken insanlardanız.
Ama o kadar kadersizizki, bir türlü aynı şehrin topraklarında yaşayamıyoruz
Hayat izin vermiyor sanki, yada biz hayata karşı yanlış yapıyoruz.
Bu bir sitem değil hayata, isyanda değil.
Sadece burda tek başına çırpınan bir yüreğin yanılsamaları.
Ben konuşamam, dile getiremem biçok şeyi
Ama sen bilirsinki ben hayat doluyum, içime kocaman kocaman sevgiler sığdırırım
Güvenmem kolay kolay kimseye
Güvenincede sonuna kadar güvenirim
Yazmam sana böyle şiirler
Haykırmam sevgimi deli gibi
Ama yazarım dökerim içimi
Yazdıklarımıda saklarım, ne sen görürsün ne bi başkası
Sonra onların kaderi ufak parçalara ayrılıp 2.nesil kağıt olmaktır
Bu gece hiç olmadığım kadar yalnızım
Her gece dahada büyüyor korkuyorum sevgilim
Önümde bir sürü yol vardı dönemeçli, ben bu yolu seçtim, seninle olmayı seçtim.
Senin gelinin olmayı, senle yaşlanmayı seçtim.
Bazen kızdım, isyan ettim seni
Ama beyaz gelinlikle hep seni istedim yanımda
O gün geldi çatmak üzere sevgilim
Ben beyazlar içinde sana geliyorum
Senin gelinin olmaya geliyorum orayaa
Uzun yolları aşıp geliyorumm
Dünyanın öbür ucundan, bu dar şehirden sana geliyorum
Gelinin olmaya geliyorummm...
Ömür boyu birlikte olmaya söz vermeye geliyorum..
 
canım konunu takip ediyorum, söyleyeceklerimi yanlış anlama lütfen. çiçeğimi de sunayım sana baştan :71:
çok fazla üzüyorsun kendini bence. bak işte ne güzel işyerindekilerle iftara gitmişsin. güzel bir gelişme bu.
bu küçük şehirde tek başımayım, atananların hepsi erkek, tek başıma kaldım diyerek kendini üzüyorsun.
ve bence bu üzüntü seni hastalık boyutuna itti itecek.
bak ne güzel atanmışsın, seni seven ailen var, nişanlısın ve 1 ay sonra evleniyorsun. sevip seviliyorsun. bu hasret 1 ay sonra biticek. ki 15 günde bir aileni görüyorsun.
kusura bakma ama sana, senin için biraz ağır konuşucam bundan sonra.
insanların ne dertleri var, ne cilveler yapıyor kader insanlara bunları biliyor musun?
ailesi olmayan insanlar var, ailesi olup sevilmeyen insanlar var, insanlar aşk acısı çekiyor, insanlar borç bataklarında yüzüyor. bunları biliyo musun?
bu dertlerden hangisi var sende? hiçbiri. kendi kendini üzüyorsun. bence biraz düşün ve bu mutsuzluğunun abartılmış olduğunu anla.
sana en yakından bildiğim birisini örnek vereyim de kendi haline binlerce kez şükret. kendimden örnek vericem.
yatılı okula gidip ailemden ayrıldığımda küçücüktüm. yıllarca gurbet çektim, gurbetin ne olduğunu herkesten ve kusura bakma ama senden daha iyi bilirim.
ben de öğretmenim, ve ailemden yüzlerce kilometre uzaktayım. sadece uzun tatillerde eve gidebiliyorum. abim evlendi, ne sözünü gördüm, ne de nişanını. düğünde vardım sadece. atandığım yer küçük bir şehir diyorsun, ben büyük bir memleketten geldim diyorsun. ben izmirde yaşadım güzelim 4 sene, öyle güzel hayat dolu bir şehirden sonra sivasın bir ilçesine atandım. sen şehirdeymişsin ne güzel.
kusura bakma laflarım ağır olduysa ama dediğim gibi senin için ağır konuştum. bazı şeyleri anlaman için.
yalnızlığını büyütüyorsun ve kendi kendini mutsuz ediyorsun.
 
Vee herşeyim, sevgilim, nişanlım, aşkım, hayat arkadaşım..
Seni çok özledim...
Beni kendinden çok sevmeni özledim..
Yanındaki huzuru özledim...
Senin sevgilin olmayı özledim..
Yanımda yokken herşey çok zor,
Yalnızlığın üstüne senin hasretin çok zor.
Bitsin bu günler, ben bu saatte uyuyamak yerine,
Senin kollarında uyuyor olmalıydım huzurla..
Ama şuan burda yazıyorsam, uyuyamıyorsam, gerçekten çok mutsuzumdur.
Bilirsin uyku benim için herşeyden öte..
Artık uyuyamıyorum öyle kesintisiz, düşüncesiz, uyanıyorum gecenin bir yarısı, gözlerim kapalıyken kendimi annemle babamın evinde sanıyorum.
Gözlerimi açıyorum, bana çok yabancı bir oda, içimde birşeyler eziliyor o an..
Senin yüzün gözümün önüne geliyor, güçlü olacağım diyorum.
Çok uzaklardayım, çok yakınım sana aynı zamanda.
Ama o kadar uzaktayımki, dünyanın öbür ucu sanki.
Bazen kapımı çalıyorlar, korkuyorum..
Ben buraya ait değilim çünkü, bu şehirde bana ait değil.
Bu yabancı eve sığınmış bir yalnızım buralarda.
Sensiz ben hiçim, bensiz sen hiçsin.
Biz dünya üzerinde birlikte yaşlanması gereken insanlardanız.
Ama o kadar kadersizizki, bir türlü aynı şehrin topraklarında yaşayamıyoruz
Hayat izin vermiyor sanki, yada biz hayata karşı yanlış yapıyoruz.
Bu bir sitem değil hayata, isyanda değil.
Sadece burda tek başına çırpınan bir yüreğin yanılsamaları.
Ben konuşamam, dile getiremem biçok şeyi
Ama sen bilirsinki ben hayat doluyum, içime kocaman kocaman sevgiler sığdırırım
Güvenmem kolay kolay kimseye
Güvenincede sonuna kadar güvenirim
Yazmam sana böyle şiirler
Haykırmam sevgimi deli gibi
Ama yazarım dökerim içimi
Yazdıklarımıda saklarım, ne sen görürsün ne bi başkası
Sonra onların kaderi ufak parçalara ayrılıp 2.nesil kağıt olmaktır
Bu gece hiç olmadığım kadar yalnızım
Her gece dahada büyüyor korkuyorum sevgilim
Önümde bir sürü yol vardı dönemeçli, ben bu yolu seçtim, seninle olmayı seçtim.
Senin gelinin olmayı, senle yaşlanmayı seçtim.
Bazen kızdım, isyan ettim seni
Ama beyaz gelinlikle hep seni istedim yanımda
O gün geldi çatmak üzere sevgilim
Ben beyazlar içinde sana geliyorum
Senin gelinin olmaya geliyorum orayaa
Uzun yolları aşıp geliyorumm
Dünyanın öbür ucundan, bu dar şehirden sana geliyorum
Gelinin olmaya geliyorummm...
Ömür boyu birlikte olmaya söz vermeye geliyorum..


bunu nisanliniz okusa sizi bidaha gondermez sanirim..hem eger calsimak istemiyorsaniz birakin neden bu eziyeti cekeceksiniz ki
 
emin ol bigün bu yalnız günlerini arayacaksın herşey zamanla olur mutlaka ark edineceksin şimdilik kimsenin seni tanımamasının güzel deniz kenarı bi yerde olmanın tadını cıkar kafanı dinle yalnızlıgını bu kadar takma ki bence yalnız degilsin ailen nişanlın var uzakta bile olsalar . . . dedigim gibi bardagın dolu tarafından bak bence :) sevgileerr :)
 
Back
X