yaş farki..

ben yaş farkına çok önem veriyorum şahsen. ablanın görüştüğünü kişi çocuğu olacak yaşta valla midem bulandı özür dilerim ama . Sizin yerinizde olsam bu konuda yorum yapmaktan konuşmaktan kaçınırdım:KK47:
 
Ben olsam karışmam nemelazım o onun bileceği şey sonuçta koca kadın üzülürsede kendi kendine eder
 
tanıdığım bi abla var.. eşinden ayrılmış 94 doğumlu kızı var.. abla da 43 yaşında filan.. o kadar hayat dolu neşeli biri ki anlatamam.. maalesef hep üzüldü şimdiye kadar.. şimdi de bi çocukla beraber.. çocuk 91 dogumlu yani 25 yaşında. . Beraberler şimdi ama gözleri parlıyor. . Ne desem bilemedim. . Arada yaklaşık 20 yaş var.....
Benimle sürekli çocuk hakkında konuşmak istiyor ama onu kırmadan nasıl fikir verebilirim. .
Cok yanlıs bence usulüne uygun konusmalısın
 
(...)
Değil saatler, dakikalar bile geçmek bilmiyordu. Erol (25) ile bugüne kadar yalnız kalabileceğini hiç düşünmemişti Esra (22). Evde annesinin yokluğundan istifade edip ona aklına takılanları sormalı mıydı? Bilemiyordu. Bazı şeyleri aklı almıyordu ancak cevapların hepsi aslında Erol'da gizliydi. En azından onu ilgilendiren kısımları beyninin içinde barındıran tek kişi Erol'du. Kalbi yaşadığı adrenalinin etkisiyle sanki ağzında atıyordu. Derin bir nefes aldı ve kendine gelmek için silkenenir gibi bir hareket yaptı. "Saçmalama kızım, bu senin hayatın değil. Seni hiç ilgilendirmez. Sen okuluna ve derslerine odaklanmalısın, tıpkı uslu bir kız gibi..." dedi kendine kendine, ardından derin bir nefes daha aldı. Odasının açık penceresinden çam kokusunu içine çekti ve ardından mutfağa gitmek için odasından çıktı. Mutfak kapısının önüne geldiğinde Erol'un elindeki sürahiden bardağa su doldurduğunu gördü. Derken, sanki kendi dışından, kendi bedeninin dışından gelen ilginç bir güç Erol'un elindeki su dolu bardağa vurarak çocuğu kendisine doğru çekti ve gözlerini gözlerine dikti. Bunu yapan Esra'ydı ancak o da ne yaptığının farkında değildi. Erol şaşırmış ve biraz da endişelenmiş gözlerle Esra'ya bakıyordu.

"Neden annem? Bunu gerçekten merak ediyorum. Ondan ne istiyorsun? Genç ve yakışıklısın, evet annem de güzel ve olgun bir kadın ama... Ben... Bazı şeyleri ben anlayamıyorum. Dışarıda bir sürü gencecik ve yaşına yakın kız varken... Her şeyi geçtim, bu evde ben varken... Neden annemi tercih ettin? Neden ben değil? Beni beni, Esra'nı... Nasıl tercih etmezsin?"

Evet hanımlar, gördüğünüz gibi üstte yazdığım şey tıpkı bir aşk romanından fırlamış gibi duruyor ama gerçek hayatta böyle şeyler yaşanmıyor mu, yaşanıyor. Çevrenizde belki var belki de yok, bilemem. Ama bu, hayatta olmadığı anlamına gelmez. Elbette herkesin hayatı kendine ama benim de kendi ahlak anlayışımın biraz dışında, uzağında bir durum. Konu sahibi, bu kişi size fikrinizi sorduğu zaman isterseniz "Bak abla, seni severim bilirsin ancak yanlış anlama da, fikir istediğin konu benim normal karşılayabileceğim bir konu değil. Sonuçta kızından sadece 3 yaş büyük bir erkek. Benim hoşuma giden bir durum değil ama hayat ve tercihler, kararlar senin kararın. Etkilenecek olan kişi sensin, duruma göre kızın da etkilenecek. Lütfen bana bu konuda fikir sorma zira fikrim yok." deyin. Ben olsam herhalde böyle yapardım.

Sizi anlayabiliyorum, yani mideniz kaldırmıyor olabilir. Ne olursa olsun, onun hayatı onu ilgilendirdiği gibi sizin ahlak anlayışınız ve sınırlarınız da sizi ilgilendirir. Maruz kalmak, destek olmak, yan çıkmak zorunda değilsiniz. Fikrim yok deyip geçin, ısrar edecek olursa o zaman başka cevaplar verirsiniz ama ısrar etmez herhalde.
 
Kadının niyeti belli de çocuk hayal kırıklığına uğramasa bari. O yaşta erkekler biraz saf oluyo.
 
Back
X