- 24 Haziran 2011
- 23.463
- 48.912
- 798
Öncelikle annemin hastalığından bahsedeyim. Kendisinde menisküs çıktı ve başarısız 3 adet ameliyat geçirdi. Tek bacağının üzerine de yüklendiği için diğer bacağı da menisküs oldu ve daha ilki tedavi olmamışken ikincisini ameliyat etmiyorlar. Bacaklarında çok fazla ağrı var ve ağrıdan dolayı yürüyüşü de bozulduğu için belindeki omurlarda da kayma olmuş. Yani kadıncağız tepeden tırnağa ağrı içinde. Bir kaç adımdan fazla yürüyemiyor. Neredeyse 15 senedir çekiyor bu sorunu. Şuan 54 yaşında ama çektiği sıkıntılardan ötürü biraz çökmüş durumda. Aslında yüzünde bir mm kırışıklık bile yok ama genel olarak belli oluyor. Bu yüzden de psikolojik olarak da çökmüş durumda.
Bizim bi komşu var, kendisi 87 yaşında. En ufak bir hastalığı yok her gün en az 1 - 2 km. yürüyordur. Maddi olarak bir sıkıntısı da yok. Buna rağmen sürekli yakınır, ağlar. Konu başka bile olsa kendine getirir herkes onu konuşsun, herkes ona vah vah desin. Kiracıları var, emeklisi var, hala milletten yardım kabul eder. Torunlarını bile bezdirmiş, yüzlerine "b.kum kadar sevmiyorum sizi" dediği torunlarından ilgi görmüyormuş, aman ne vefasızlarmış... İşine gelmeyene gün yüzü görmemiş beddualar sıralar...
Geçenlerde anneme demiş ki "Seni balkonda her gördüğümde ne kadar yaşlandığını görüp kendimin de yaşlı olduğunu anlıyorum moralim bozuluyor."
Yani neredeyse kendinin yarı yaşında sağlam bir yeri olmayan birinin psikolojisi değil, sabahtan akşama kadar sağda solda totosunu gezdiren kendisi önemli. Annemin neden bu kadar çöktüğü değil, kendi yaşını farketmesi önemli.
Annem o kadar üzülmüş ki ağlamaklı anlattı. Tabii ben de bu kadına fena hırslandım. Yaşına başına bakmadan paralayasım var. İlk gördüğüm yerde laflarımla dövmekten beter de edebilirim düşünmem lazım. Aman yaşlı aklı gitmiş falan demeyin, inanın bana ondaki zeka hafıza hinlik cinlik kimsede yok. Kadın bildiğiniz entrikacı. Sadece işine gelmediğinde salağa yatıyor.
Şimdi ben napıyım bu kadına yaa. Bana yapsa inanın neyse der geçerim, anneme nasıl yapar bunu yaa...
Bizim bi komşu var, kendisi 87 yaşında. En ufak bir hastalığı yok her gün en az 1 - 2 km. yürüyordur. Maddi olarak bir sıkıntısı da yok. Buna rağmen sürekli yakınır, ağlar. Konu başka bile olsa kendine getirir herkes onu konuşsun, herkes ona vah vah desin. Kiracıları var, emeklisi var, hala milletten yardım kabul eder. Torunlarını bile bezdirmiş, yüzlerine "b.kum kadar sevmiyorum sizi" dediği torunlarından ilgi görmüyormuş, aman ne vefasızlarmış... İşine gelmeyene gün yüzü görmemiş beddualar sıralar...
Geçenlerde anneme demiş ki "Seni balkonda her gördüğümde ne kadar yaşlandığını görüp kendimin de yaşlı olduğunu anlıyorum moralim bozuluyor."

Yani neredeyse kendinin yarı yaşında sağlam bir yeri olmayan birinin psikolojisi değil, sabahtan akşama kadar sağda solda totosunu gezdiren kendisi önemli. Annemin neden bu kadar çöktüğü değil, kendi yaşını farketmesi önemli.
Annem o kadar üzülmüş ki ağlamaklı anlattı. Tabii ben de bu kadına fena hırslandım. Yaşına başına bakmadan paralayasım var. İlk gördüğüm yerde laflarımla dövmekten beter de edebilirim düşünmem lazım. Aman yaşlı aklı gitmiş falan demeyin, inanın bana ondaki zeka hafıza hinlik cinlik kimsede yok. Kadın bildiğiniz entrikacı. Sadece işine gelmediğinde salağa yatıyor.
Şimdi ben napıyım bu kadına yaa. Bana yapsa inanın neyse der geçerim, anneme nasıl yapar bunu yaa...