önce derin nefes alın gebesiniz,sakinleşin. kahvaltı falan hazırlamayın, eşinzin kartı varsa onla simit,poğaça alın peynir zeytin domates koyun geçin. akşama kalırlarsa yine eşinizin kartından yemek söyleyin, ayrana kadar söyleyin eşiniz ödesin. bunlar gidince de eşinizle oturup konuşun,bak yeter artık ben çok huzursuz oluyorum bıktım deyin. bundan sonra arayanları açmayın,eşiniz de bahane bulsun bu zor değil. anlıyorum sizi bizim ev de öyleydi senelerce. babamın akrabaları kırsalda yaşıyor, bize her yaz birileri gelirdi gezmeye.ama bizimki babamdan kaynaklanıyordu,o çok yüzlüyordu ve çok para harcıyordu. en son artık annem surat asmaya başladı,yemek falan yapmadı, babam kendi dışarıdan getirdi,kahvaltıda simit peynir koydu geçti. bizimkilerde bazen temizlik kültürü de olmuyordu tuvalet el yıkama vs. berbattı yani. bende anneme destek verdim şimdi çoğunluğu gelmiyor da sadece kovsan da gitmeyecek olanlar diyebiliyor sadece gelelim diye, hatta yolda arıyorlar, hatta babam yokken geliyorlar.zavallı annem ben yokken tek kalıyor, fazla ses edemiyor.ben babama daha rahat carlıyorum, ben varken pek cesaret edemiyor,gelenleri dışarıda gezdirip yedirip içirip yolluyor.tabii ben yazıyorum bunları kenara, öyle yüzsüz olsam hiç çekinmem ben de çöreklenirim evlerine. yani kısacası bence bizim toplumun çoğunun problemi.özellikle erkek tarafın akrabaları oğlumuzun evi diye hak görüyor,onlarla güleryüzle baş edilmez,burada asıl iş eşe düşüyor,ama o da anlamıyorsa siz devreye gireceksiniz, ben olsam en pahalı yerden kahvaltı ısmarlar,yemek ısmarlardım onlar gidene dek her gün eşinizin kartından. sürekli marketten pahalı şeyler alırdım hatta hediye alırdım onlara,nasılsa napıyorsun sen diyecek,o zaman da kıymetli akrabalarının gönlünü hoş etmeye çalışıyorum otelimizden memnun kalsınlar diye,derdim. ama siz kendi evlilik dinamiğinize göre hareket edin,ben yanlış yönlendirme yapmayayım