ben de hiiç yemek yapmayı bilmiyordum. arada hamur işine, kek falan yaparken yardım ederdim sadece. üniv. de ailem yanında okudum. çok basit pastaları yapmaya başladım. evlendikten sonra çok fenaydı. düdüklü tencereyi bile bir kaç ay kullanmadım

her nesnenin kullanma kılavuzunu ezberlercesine okudum. ama önce ana şeyleri öğrenmeyle yola başladım. makarna ve çorbayla yani.

kısa süre sonra misafir ağırlamaya bile başladım. planlı olmak özgürlükmüş bunu çok fena anladım. bir kaç aydır işsizim. önceleri hep çalışıyordum. inan bana çalışırken tüm işlerimi hallediyor, ailelerde düzenli şekilde görüşüyor, kendime de zaman ayırıyordum. işten ayrıldım, "sonra yaparım" sözü hayatıma takıldı. tüm işler üst üste yığıldı. hemen kendimi halk eğitimin kurslarına attım. çok şükür aralıkta başlıyorum işe de.
püf noktası sevgiyle ve huzurla, ailen için yapıyor olmak. iş yapıyorum, yoruluyorum vs yakınırsak her şey negatif yönünü gösteriyor, bir daha kirlenmesi için, yemeği bitirilmesi için, ütüyü kıyafetlerin kırışması için yapıyoruz. sevgi, saygı ve muhabbetle kalın.