- 18 Mart 2013
- 3.851
- 12.412
- 363
- Konu Sahibi En buyuk kk
- #1
Arkadaşlar bu tam bir dert değil sadece içimi dökmek. Yani tam bir çözümü yok sadece paylaşmak istiyorum ve buradaki kadınların güzel değerli fikirlerini almak istiyorum. Biraz uzun oldu kusura bakmayın.
Ben geçen ayın sonunda ani bir iş teklifiyle Türkiye'de çalıştığım kurumun başka bir şubesinde çalışmaya gittim.
Kısaca özetlersem: uluslararası bir insani yardım kuruluşu bu. Afrika'da güvenli ama çok fakir bir ülkede bir köye geldim. 30 yaşındayım. Türkiye'de 4 senelik bir deneyimim var asistan pozisyonundaydım. İşimde de iyiydim hatta epey beğenilirdim. Hukukçuyum. Şu an burada koordinatör pozisyonuna geçtim. Daha önce kimseyi yönetmemiştim. Şu an altımda insanlar var. Bir sürü sorumluluk. Oku oku bitmiyor. Sayfalarca not alıyorum. İşe 8de girip 8de çıkıyorum. Bütün gün güneşin altında çalışıyorum her gün en az 2 toplantı. Bu benim ikinci haftam ama sanki aylardır çalışıyorum gibi geliyor.
Ve şu an ev bulamadığım için şefimin evinde kalıyorum. Şefim Latin Amerikalı 33 yaşında bir kadın. İyi biri ve işine inanılmaz hakim. Benim deneyimimin 2 katına sahip.
Ben burada yaşamaktan hiç korkmadım. Hep çok güzel olacak diye düşündüm. Mesela çamaşır makinesi olmaması, evde su sistemi olmaması, her hata arabayla çeşmeye gidip ordan su taşımamız, yemeklerin çok basit olması bunları dert etmiyorum. Hatta bu güzel doğa beni büyülüyor. İşim de çok güzel aslında ve çok öğretici.
Sorunuma gelince: Ya bu iş için yetkin değilsem? Ya bu insanlar "Şuna bak Avrupa'dan gelmiş (burada ten rengi beyaz olan herkesi Avrupalı zannediyorlar ve işe çok hakimdir gibi bakıyorlar, Türkiye filan bilmiyorlar tam neresidir) ama bir b.. bilmiyor" derlerse? Ya yapamazsam? Ya kimseyi yönetemezsem? Bunun için eski şefimi bile arayıp fikir danıştım. Resmen "ya sence yapabilecek miyim?" dedim. Sağ olsun iyi tavsiyeler verdi şunu şunu oku, yapacaksın, alışacaksın, gibi.
İkinci sorunum ise şu: ben her zaman sevgi bağımlısı oldum, herkes beni sevsin istedim. Eski işyerimde herkes beni çok severdi. Şimdi ise ya sevmezlerse diye korkuyorum. Sanki evinde kaldığım ve benim şefim olan kız bana gıcık oluyor gibi hissediyorum. Biliyorum 30 yaşında biri için çok ergen korkular. Yalnız kalırsam da kalayım yani ne var. Ve de neden herkes beni sevmek zorunda olsun?
Ben küçükken çok akran zorbalığına uğradım. Okulda her günüm zehir olurdu. Sınıfın ineği ve şişman olduğum için. Genç kızlığımda tecavüze varan bir zorlama ile karşılaşıp inanılmaz bir depresyona girdim 30 kilo aldım. Şikayetçi bile olamadım korktum ispatım da yoktu çünkü flört ettiğim biriydi. Ama sona terapiye gittim, hep kendi başıma yaşadım, çok güzel dostluklar kurdum, yurtdışına gidip geldim, kendi hobilerimi oluşturdum. Ailemle aram da iyidir. Ama sanki şimdi içimde 13 yaşındaki çocuk geri geldi. Korkuyor. Ya yapamazsam ya beceremezsem diyor. Bir yandan da bu geçecek sanki. Korkmam normal. Sanki bu süre içinde o çocuk tekrar büyüyecek gibi.
Dediğim gibi tam bir dert sayılmaz bu. Sadece içimi dökmek istedim.
Ben geçen ayın sonunda ani bir iş teklifiyle Türkiye'de çalıştığım kurumun başka bir şubesinde çalışmaya gittim.
Kısaca özetlersem: uluslararası bir insani yardım kuruluşu bu. Afrika'da güvenli ama çok fakir bir ülkede bir köye geldim. 30 yaşındayım. Türkiye'de 4 senelik bir deneyimim var asistan pozisyonundaydım. İşimde de iyiydim hatta epey beğenilirdim. Hukukçuyum. Şu an burada koordinatör pozisyonuna geçtim. Daha önce kimseyi yönetmemiştim. Şu an altımda insanlar var. Bir sürü sorumluluk. Oku oku bitmiyor. Sayfalarca not alıyorum. İşe 8de girip 8de çıkıyorum. Bütün gün güneşin altında çalışıyorum her gün en az 2 toplantı. Bu benim ikinci haftam ama sanki aylardır çalışıyorum gibi geliyor.
Ve şu an ev bulamadığım için şefimin evinde kalıyorum. Şefim Latin Amerikalı 33 yaşında bir kadın. İyi biri ve işine inanılmaz hakim. Benim deneyimimin 2 katına sahip.
Ben burada yaşamaktan hiç korkmadım. Hep çok güzel olacak diye düşündüm. Mesela çamaşır makinesi olmaması, evde su sistemi olmaması, her hata arabayla çeşmeye gidip ordan su taşımamız, yemeklerin çok basit olması bunları dert etmiyorum. Hatta bu güzel doğa beni büyülüyor. İşim de çok güzel aslında ve çok öğretici.
Sorunuma gelince: Ya bu iş için yetkin değilsem? Ya bu insanlar "Şuna bak Avrupa'dan gelmiş (burada ten rengi beyaz olan herkesi Avrupalı zannediyorlar ve işe çok hakimdir gibi bakıyorlar, Türkiye filan bilmiyorlar tam neresidir) ama bir b.. bilmiyor" derlerse? Ya yapamazsam? Ya kimseyi yönetemezsem? Bunun için eski şefimi bile arayıp fikir danıştım. Resmen "ya sence yapabilecek miyim?" dedim. Sağ olsun iyi tavsiyeler verdi şunu şunu oku, yapacaksın, alışacaksın, gibi.
İkinci sorunum ise şu: ben her zaman sevgi bağımlısı oldum, herkes beni sevsin istedim. Eski işyerimde herkes beni çok severdi. Şimdi ise ya sevmezlerse diye korkuyorum. Sanki evinde kaldığım ve benim şefim olan kız bana gıcık oluyor gibi hissediyorum. Biliyorum 30 yaşında biri için çok ergen korkular. Yalnız kalırsam da kalayım yani ne var. Ve de neden herkes beni sevmek zorunda olsun?
Ben küçükken çok akran zorbalığına uğradım. Okulda her günüm zehir olurdu. Sınıfın ineği ve şişman olduğum için. Genç kızlığımda tecavüze varan bir zorlama ile karşılaşıp inanılmaz bir depresyona girdim 30 kilo aldım. Şikayetçi bile olamadım korktum ispatım da yoktu çünkü flört ettiğim biriydi. Ama sona terapiye gittim, hep kendi başıma yaşadım, çok güzel dostluklar kurdum, yurtdışına gidip geldim, kendi hobilerimi oluşturdum. Ailemle aram da iyidir. Ama sanki şimdi içimde 13 yaşındaki çocuk geri geldi. Korkuyor. Ya yapamazsam ya beceremezsem diyor. Bir yandan da bu geçecek sanki. Korkmam normal. Sanki bu süre içinde o çocuk tekrar büyüyecek gibi.
Dediğim gibi tam bir dert sayılmaz bu. Sadece içimi dökmek istedim.