Yeni gün sendromu

Laktozsuz

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
30 Mayıs 2018
207
265
53
30
Merhabalar. Uzun zamandır içimde yaşadığım, fakat normal olmadığının farkına varıp ,sizden fikir almak istediğim bir konuyla geldim.

Kendimi daha iyi ifade edebilmek açısından ; aslında çok uzun süre önce bitmiş, lakin çabayla yürütülen uzun bir ilişkiden ayrılalı 2 ay oldu. Fakat yeni biriyle flört aşamasındayım .
Sevdiğim bir meslekte masa başı fakat yoğun mesaili bir işim var, gelirim de normalin biraz üstünde olduğundan yaşamımı rahatlıkla sürdürebiliyorum.
Ailemle yaşıyorum, temizlik ütü yemek derdim vs bir derdim yok. Bazen baskıları bunaltıcı olsa da çok şükür hayattalar diyorum.

Konum ise şu;
Hayatta hiç mutlu değilim. Mutsuz olmam için hiçbir nedenim yok aslında. Dışarıdan bakıldığında genç yaşta güzel bir kariyeri olan, hatta imrenilen bir hayata sahibim diyebiliriz
Bunlar oldukça da kendimi nankör hissediyorum
Mutsuz olmama bir neden yok ama mutlu değilim

Mesela yarın pazartesi. Hafta başı geldi yine diye kara kara düşünüyorum. Cumartesi gününden de pek mühim olmayan bir konu olmasa da yanlış bir iş yaptım, yarın onu telafi etmem gerek. Bu bile gözümde öyle büyüyor ki anlatamam (rüyama girecek kadar)

İşsiz kaldığım süreçte sıkıntıdan bunalıma girdim diyebilirim. Şimdi de iyi bir işim var fakat işe gitmek bile istemiyorum. Böyle bir çelişkideyim
Yapı olarak insanları kırmayı sevmeyen, unutkan, kendi başarısının farkında olan. Fakat bir insanın 'başarısızsın işte bak gördün mü' demesiyle bütün kendine güveni anında yerle bir olan yapım var

Her iş hayatı aynıdır belki ama, iş hayatımda işlerimin yürümesi için baskın karakterde bir insan olmam gerekiyor. Sadece iş için değil, olmak istediğim karakter de bu aslında.
Lafımı dinletemiyorum insanlara, işime beklediğim saygı gösterilmiyor. İçten içe bunun da suçlusunun kendim olduğunu, yanlış kişilikte bir insan olduğum için bunların başıma geldiğini düşünüp kendimi suçluyorum

Kendime güvenim yok. Bir işi başka birine onaylatma gereği duyuyorum

Biri bir şey söylediğinde düşünüp, mantıklı cevap veremiyorum. Hep sonradan ne salakça konuştum ya, azıcık mantıklı konuşsaydım diye kendi kendimi yiyorum
Fakat 'insanları kıramama' tabumu maalesef ki yıkamıyorum.

İnsanlar tarafından zarif ve saygılı,sakin bir kişilik sahibi biri olarak görünüp, buna ne kadar imrenildiği söylenilse de, Ben hep baskın karakter de olan, yeri geldiğinde hatta çirkeflik yapan karakterlere imrenerek , nasıl böyle olabildiklerini düşünüyorum.

Ve sanırım bugün bu konuyu açmamda ki asıl neden de, mutsuzluğumun nedeni de; kişiliğim
ya da olmak istediğim fakat olamadığım kişilik

Sizce nasıl çözebilirim bu durumu ? Siz mutlu olmak adına neler yapıyorsunuz?
Özellikle baskın bir karakter olmam konusunda tavsiyeleriniz nelerdir?
Psikoloğa gitmeyi düşünüyorum? Gitmeli miyim

Umarım sıkmadan, doğru bir şekilde ifade edebilmişimdir kendimi
Şimdiden teşekkür ederim
 
Sizi anlıyorum
Karakteriniz böyle anladığım kadarıyla ...
Bunu zamanla değiştirebilirsiniz zor da olsa...
İlk başta insanlara “hayır” demeyi öğrenin
 
Bence bu devirde herkes psikologa gitmeli.
Ben kendimi mutlu etmek için hobilerime yöneliyorum. Kitap okuyorum, oyun oynuyorum, dizi izliyorum, ders çalışıyorum, araştırma yapıyorum gibi.
Kitap okumak ne söyleyeceğinizi bilmenize yarar sağlayabilir.
Bir de burayı okuyorum, müthiş motivasyon ve fikir veren kadınlar var :)
 
Sizi anlıyorum
Karakteriniz böyle anladığım kadarıyla ...
Bunu zamanla değiştirebilirsiniz zor da olsa...
İlk başta insanlara “hayır” demeyi öğrenin
insanlara hayır demek konusunda bir çekincem yok
fakat konu kendimi savunmaya geldiğinde, karşı tarafı kırmamak adına konuşmuyorum
yani kendimi düzgün ifade edemiyorum
İnsanları sanırım gereğinden fazla büyütüyorum gözümde
 
Siz hep böyle büyütüp lafınızı esirgerseniz
İnsanlar ufacık çıkışınızda sizi iteler
Bunu halletmelisiniz
 
İlla baskın biri olmak için kendinizi neden bu kadar zorluyorsunuz? Kimselere ‘hayır’ diyememeniz, söylediklerinizden pişman olmanız pasif, özgüvensiz olmanızla alakalı. Bu durumu çözmek için illa psikoloğa ihtiyacınız yok bence.
Arada saçma sapan konuşun, ne olcak ki? Zamanla kendinizi törpülersiniz zaten.
İnanın o imrendiğiniz ‘baskın’ karakterlerin bi aman amanlığı yok, o kadar cezbedici değiller yani. Bazıları görünüşte, görüntü var ses yok hesabı...
Ama ‘hayır’ demeniz gerekli bazı durumlarda. Aksi halde üzülen taraf siz olursunuz. Zaten bi kere hayır diyince alışılıyo :)
 
Yarından itibaren deneyin bakalım işyerinde
Ne oldu falan dediklerinde de bişey yok deyip geçiştirin
Zamanla siz de omlar da alışırlar
 
Ben de yapı olarak sizin gibiyim. Aman kimseyi kırmayayım, herkese nazik olayım diye davrandıkça pasif, saf, salak yerine konuluyorum gibime gelmeye başladı. Diğer insanlara bakıyorum çok doğallar. Ayrıca kendilerini saydırmayı becererek konuşuyorlar. Yeri geliyor dedikodu, yeri geliyor inceden laf sokma, işine gelen kimse onunla iyi, sonrasında kötü falan. Aslında benim becerebileceğim şeyler değil bunlar.
Ama karar aldım ben de herkese hak ettiği kadar nezaket göstermeye. Sürekli iyi niyet ve nezaket bazılarına sökmüyor çünkü. Yeri gelince lafı söylemek lazım. Kimsenin kimseden üstünlüğü yok aslında. Biz kendimizi küçük gördükçe diğerlerine de bu hakkı veriyoruz. İş kendimizde bitiyor.
 
Emin misin öyle mutlu olacağına? :)
Bende baskınlık var.

Ama mesela normalde insanları kırmaktan çekinirim.
Düşmanıma karşı bile adil olmam gerekir falan.
Yorucu özelliklerim var.
Haksızlığa uğramışsam çirkefleşebilirim.
Ama sonrasına ne gerek vardı da bunu yaşadık diye kafama takıp üzülürüm.

Neden öyle söyledim diye değil yalnız :)
Niye kaşındı da o insan bunu yaşadık diye üzülürüm.

Yoksa birini kırmışsam eğer yüzde yüz haketmiştir yine başa dönsek aynı tepkiyi veririm.
Bunu da söyleyebiliyorum.
Kendimden bu kadar eminken bile üzülüyorum düşün.. :)

Yani boşa kendini yorma bu düşüncelerle.
Doğanda hassasiyet var.
Ne kadar çirkefleşsen, baskın olsan da üzüleceksin.
A sebep olmaz da b olur :)
 
Şu anda okuduğum kitap Nevzat Tarhan/Kendinle Barışık Olmak.Bu kitapta okuduğum bir bölümde kişiliğin bir binaya benzediği anlatılıyor.Bu binanın kolonları ve kirişlerine ,taşıyıcı sistemlerine dokunulursa bina çöker.%40'lık bölüm bu şekilde dokunulamaz bölümdür.Genetik yapı,çevre,ilk çocukluk yıllarının oluşturduğu bölüm.%60'lık bölüm ise duvarlar ve tesisattır ve bunlar değiştirilebilir.Siz kendinizi iyi tanırsanız ve bu bölümlemeyi yapabilirseniz kendinizi de değiştirebilirsiniz.Ama bu tabii ki uzun zamana yayılan bir süreç.Zaten hızlı olan şey genelde geçici olur.

Kişiliğinizi tanımanız için "Florence Littauer"'in "Kişiliğinizi Tanıyın"kitabını tavsiye ederim.
 
Bende boyleydim, ama bunun en yakin arkadasimin katkisi vardi cok baskin bir tipti. Hic yetinemezdim bir arkadas olarak. Hep gezmek hep tozmak pesindeydi. Evde kalmak istedigimde veya yalniz kalmak istedigimde beni sevmiyormusun derdi arkadasligimdan vururdu koz olarak kullanirdi. Herseyi o bilir herseyi anlatmam gerekirdi ayni okulda okurduk. Zaman gectikce dahada sogudum ondan ama arkadasligimizi bitiremedim bana kotu etkisi olmasina ragmen korkuyordum belkide ondan beni hep yargilamasindan. Neyse sonunda birsey oldu resti o cekti o ilk adimi o atti ve onun sayesinde bu baskindan kurtuldum. Tekrar barismak istedi ama asla, beni huzursuz edenler allaha yakin bana uzak olsunlar.
 
Muhtemelen özgüven eksikliği nedeniyle sorun yaşıyorsunuz.
Başkaları tarafından sürekli onaylanmak istemek mükemmelliyetçi kişilik yapısı ile bağlantılı olabileceği gibi bebeklik ve erken çocukluk dönemindeki ebeveyn tutumları ve karşılanmayan ihtiyaçlarınız ile de ilgili olabilir.
Bunun kararını vermek için sizi en az 3 seans yüzyüze iletişimle dinlemek gerekir.
Yukardaki yorumlardan birinde iki farklı kitap tavsiye edilmiş kişilikle ilgili olanı duymamıştım ben de araştıracağım.
Nevzat Tarhan'ın kitaplarının çoğunu okudum,güzeldir.
Psikolojik yardım almanızda fayda var.
Bunun yanında ben de size şu kitapları tavsiye ederim.
Üçü de danışanlarımıza önerdiğimiz, alanında uzman kişilerce yazılmış ve güvenilir kaynaklardır.
 

Eklentiler

  • IMG_0462.webp
    13,9 KB · Görüntüleme: 31
  • IMG_0463.webp
    19,1 KB · Görüntüleme: 33
  • IMG_0465.webp
    16,2 KB · Görüntüleme: 34
Git destek al filanda gecmiside birakmayi bil. Sana fayda saglamiycak cunku
 
@Meriline ne yaptınız
Sizi merak ettim
Aa tesekkur ederim. Akliniza gelmek mutlu etti
Bugun makyaj yapip guzelce hazırlanıp gittim ise
Ve sizin soylediklerinize arti olaraj bunu yapinca inanin bi guven geldi bana
Arkadaşım bile bugun sende bisey var ama hadi bakalim hayirlisi dedi
Etraftan da farkedildi sanırım
 
Rica ederim ne demek
Bir iki derler bişey var die
Aaa falan diyip geçin
Açıklama yapmamak en güzeli
:)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…