Yeni ilişkiye başlayacak olanlar, acı çekmekten korkanların topigi

tenesemisir

Her şey insanlar için
Kayıtlı Üye
27 Aralık 2012
1.984
440
373
Konu ne kadar aktif olur bilemem ama bence böyle bir konu da gerekli kk'ya

Ben yıllar önce kötü bir ayrılık yaşadım. Üzerine bir de dostlarımı kaybettim. Şimdi istesem de kimseyle yakınlaşamıyorum, duvar ördüm çevreme kimsenin bana yakınlaşmasına izin vermiyorum. Böylelikle kimse canımı yakamıyor mutluyum ama böyle giderse ömür boyu yalnız kalıcam. mesela az önce benimle yeniden biraraya gelmek isteyen, deli gibi sevdigim eski erkek arkadaşımı reddettim. Sevsem de acı çekmekten o kadar korkuyorum ki yalnızlıgı tercih ediyorum.

Gelin bu topikte birbirimizi dinleyelim, olumlu yorumlar ile gelecekteki ilişkilerimizde birbirimize doğru karar vermek aşamasında yardımcı olalım.
 
acı çekmekten korkulduğu için bi ilişkiye başlamamak kendini düşünmektir, kendini korumaya çalışmaktır, bi tür mantık kurgusudur

ama aşkta bu yok ki.... ne mantık, ne ben merkezcilik, nede düşünüp plan kurmak vs....

iyiki bir ilişkiye başlamamışsınız o ayrılıktan sonra, çünkü gerçekten sevip aşık olsaydınız kendinizi düşünüp korumaya çalışmak yerine sadece birlikte mutlu olmayı hedeflerdiniz...

siz bi ilişkiden değil yalnış ilişkiden kaçıyorsunuz bence, doğru olduğuna inandığınız kişiyle karşılaştığınızda ne korku kalır gece kendini koruma içgüdüsü...

birde son olarak yaşanmış bir ilişkinin kişi üzerindeki etkisi yıllarca devam etmesi aşk kalıntıları değil takıntıdır... o yüzden her ilişki bi masalsa o masalın kahramanları farklı, aynı olması için sizin seneryoyu aynı yazmanız gerek, buda bi gelişme olmadığını ve aynı hataları tekrar tekrar yaptığınızı gösterir...

oysa her yaşanmışlık acıda olsa geleceğe bi hazine değerinde tecrübe kazandırırki hatalar azalsın, üzüntüler tekrarlanmasın
 

çok güzel yazmışsınız
ben ona aşık olsaydım hiç bi kadar gard alamazdım diye düşünüyorum
bunu bildigim için de ayrıldıgım ve geri dönmedigim için pişman değilim...

Ama bu prensime özgü bir durum değil işte. Benden hoşlandıgını düşündügüm kişilerle bişeylere başladıgımın hayalini kuramıyorum ben. Hem yalnız olmak istemiyorum hem de kim olursa olsun cesaret edemiyorum, ilişki için çabalamak istemiyorum.
cevap yine aşkta gizli galiba :) gerçekten aşık olsam bunları hiç düşünmem herhalde...
 
Benden hoşlandıgını düşündügüm kişilerle bişeylere başladıgımın hayalini kuramıyorum ben. demişsin:) biriyle güzel hayaller kurmak için onun senden hoşlanması değil senin ondan hoşlanmak gerekiyor... çabalamak istemeyişin, çabaya değer birinin olmayışından kaynaklı....ki sen zaten cevabı vermişsin "aşk" diye:) aynende öyle, aşık olup o heyecanı hissettiğinde yaşamak için beklediğin her an; senin için kaybettiğin vakit gibi gelicek...

ama aşk yoksa insan kimse için kılını kıpırdatmak istemez tabi...

yalnızlıktan sıkılmanda normal, ama istediğin hayatında öyle yada böyle biri olması değil bence,
o sıkkınlık heyecansızlıktan geliyor:) onuda aşk olmadan getiremiyoruz malesef:)
 
Bana da bugüne kadar hep teklifler edildi.. hatta evlilik teklifleri de aldım.
Fakat hiçbirini kabul etmedim. Ne bileyim.. ısınamadım, hiçbir kıpırtı hissedemedim kimseye..
Ve maalesef son yılda birden kilo aldığım için, artık beğendiğim biri olsa da bu kez onlar bana bakmıyor..
Haklılar da aslında.. itiraf edeyim, ben de çok kilolu bir sevgilim olsun istemezdim sanırım..
Fakat bir de işin şu boyutunu düşünüyorum.
Şu an, beni kiloluyum diye istemeyen biri, ilerde evlensek mesela ve ben hasta olsam demek ki hiç bakmayacak.!! neyse..
Acaba ben zamanında kabul etmediğim için mi, şimdi aynısı bana oluyor diyorum... herhalde öyle.?
Şimdi son durum şu; aynı ortamda olduğumuz için, yeni tanıştığım biri var.
Başta onu hiç tanımazken benimle konuşmaya çalışmıştı ama ben önce bunu fark etmedim.
Sonradan; benim olduğum ortamlara bir şekilde kendini dahil ettiğini, bir çok kez onun da bulunduğunu fark ettim.
Ve şimdi bu kişi; evde, şurda burda.. zaman zaman aklıma geliyor..?
" Acaba evli midir ya da sevgilisi var mıdır? " diye düşünürken buluyorum kendimi..
Fakat mantıklı düşününce de, çift olsaydık anlaşamazdık gibime geliyor.. henüz onu tanımasam da, böyle hissediyorum..
Size sorum şu..
Acaba durumu ben mi abartıyorum ve zaten, daha ortada bir şey yokken unutmalı mıyım?
 
Son düzenleme:

henüz tanımadan daha medeni durumunu bile bilmeden, hatta bir muhabbet bile etmeden "çift olsaydık anlaşamazdık gibime geliyor" diye yaklaşman doğru değil tabi, tanımadan böyle hissetmek psikolojik olarak kendine bahane yaratmandır...

"daha ortada bir şey yokken unutmalı mıyım?" aşık değilsinki unutasın, tut aklının bi köşesinde ve sadece kendini kaptırmadan zamana bırak, seninle ilgileniyorsa tekrar çıkıcaktır karşına, ozaman konuşlmak için sende bir adım at, konuşmaktan iletişim kurmaktan bir zarar gelmez, aksine ne olduğnu anlarsın azda olsa....

ayrıca kilolu olabilirsin, ama bu senin beğenilmeyeceğin anlamına gelmez, zevk meselesi, görsel çizgileri farklıdır herkesin, kimi zayıf sever kimi balık etli kimi daha dolgun.... ama sen başkası için değil sağlığın için zayıflayabilirsin, bu hem özgüvenini yerine getirir hemde kendini iyi hissettirir!
 

Yorumun için teşekkür ederim.
Ben olasılıkları önceden tahmin edebilen biri oldum hep.. Bu nedenle, olabilirliği önceden tahmin etmeye çalışırım.
Elbette henüz aşık değilim.. daha fazla düşünüp, kendimi kaptırmamak içindi unutma fikri..
Kilo konusunda, zaten bir süredir diyetteyim ve kilo vermeye de başladım.. o konuda umutluyum..:))
 

Hayranlıkla okudum yazdıklarınızı, çok güzel analiz ediyorsunuz olayları aşk olunca gerçekten bu tür hesaplara giremiyor insan.
Çok beğendim kaleminizi teşekkür etmek istedim ayrıca
 
Cok guzel bi baslik olmus tam benlik tebrik ederim... Ben ayrilali daha sekiz ay oldu... Yokluguna filan alistim... hatta mecbur birakildim alismaya diyelim.. Simdilerde cok hoslandigim birisi var.. Ask mi bilmiyorum ama onu hep gormek istiyorum karsilasinca elim ayagima dolasiyor fakat korkuyorum birsey dusunemiyorum ya da dusunsem bile hemen negatife baglaniyorum... Bir de yeni bi iliski icin hazirmiyim ondan da emin degilim suan sirf bosluk doldurmak icin olsun istemiyorum
 
Son düzenleme:

aynı benim gibisin canım
ben ayrılalı 2 yıl oldu :)
ama hala korkuyorum, çok korkuyorum
Prens diye biri var hayatımda, ama ona baglanmaktan, onu yakından tanımaktan, ona kendimi açmaktan, onun da bnei hayal kırıklıgına ugratmasından o kadar korkuyorum ki rayına oturamadı ilişkimiz
derslerim yogun oldugu için bu hafta prense ve aşka kafa yormamaya karar verdim
ama haftaya detaylı dertleşelim canım
 

Olur canm sen sinavlarini atlat ben buralardayim zaten... bende de yeni gelismeler var fakat ne yapsam bilmiyorum
 

Birileri akıl-fikir verebilir mi? Her geçen gün daha çok onu düşünüyorum sanki.. kurtulmak istiyorum bu durumdan..
Geçen pazar gittiğimde derse 10 dk geç kalmıştım ve odaya girdim tam karşımdaydı. "kusura bakmayın, geciktim" filan diyorum öğretmene.. ama kapıdan girdiğimde gülümseyerek bana bakıyordu "sonunda geldin" der gibi..?
Bunların boş olduğunu, kendi kendime gelin güvey olduğumu hissediyorum ama elimden bir şey gelmiyor.
Unutmak istiyorum, sonunda acı çekip üzüleceğime eminim.. Aklımdan çıkması için bir öneriniz var mı? Yol gösterin lütfen..
 
Konuyu tam anlayamadim ki canm onun icin nasil bi yorum yapabilirim bilmiyorum

En azından bir kişi okumuş mesajımı..:)
Canım, alıntıladığım kısım, önceki mesajım.. Orada daha detaylı yazıyor..
Farklı bir fikir ya da bir yol gösterebilirseniz sevinirim..:)
 
anlamsız ama malasef sahip olduğumuz bir dürtü .

hatta ilişkide bile karşı tarafa ilişkiyi zehir ediyor . Sadece ilerde mutsuz oluruz korkusu bile müthiş bir ilişkimizi mahvediyor . Bu çok afedersiniz ama aptalca .
 
En azından bir kişi okumuş mesajımı..:)
Canım, alıntıladığım kısım, önceki mesajım.. Orada daha detaylı yazıyor..
Farklı bir fikir ya da bir yol gösterebilirseniz sevinirim..:)

Bence önyargili davraniyorsun ve kendini kasiyorsun eger bu insanin sana duygulari oldugunu hissediyorsan bi sans vermelisin ona bi insani tanimadan onunla mutsuz olurum yürümez filan demek biraz sacma olur tabiki korkularimiz var hepimizin ama bu korkularla yasarsak mutlu olamayiz kendini rahat birak onu gördügünde gülümse niyetini zaten zamanla belli edecektir sana ve gelecegi düsünme hayatin neler getirecegini asla bilemeyiz... benim de tabiki korkularim var ama bunlarin beni engellemesini istemiyorum ve korkularimla bas etmeye calisiyorum sende denemelisin bence cok daha mutlu olmaya baslayacaksin
 
Merhaba kızlar
ben yokken yazmışsınız dertleşmişsiniz galiba
şu an yine okuyamıyorum, cevap yazamıyorum ama kendimle ilgili bişeyler yazıcam kaçıcam :) bu mesaj beni merak eden tüm arkadaşlarım için.
Yurtdışına tatile gittim. Beklemedigim, hala inanmakta güçlük çektigim bir aşk ile döndüm Türkiyeye. farklı ülkelerde hatta farklı kıtalarda yaşıyoruz :) hayırlısı diyelim nazarları kötü gözleri kaza belaları atalım üzerimizden :)
 
Sene olmuş 2015, bi guncelleme geçeyim, hem de içimdekileri dokeyim biraz rahatlayayım.
2013 Mayıs ayında, universitedeki eski erkek arkadaşımın ardından avunmaya calıştıgım abuk sabuk erkekler için bu konuyu açmışım. Abuk sabuktan kastım, bana güzelsin demekten aciz ve kendini begenmiş, beni düşünmekten, fedakarlık yapmaktan aciz, iki kelime laf edemedigim, cinsel dürtü duymadıgım, politik olarak tatmin edemedigim, bana uymayan, uymadıgım erkekler işte.. avunmaya oyalanmaya çalışıyordum. Cok değil, bi ay sonra, 2013 haziran ayında hayatımın aşkını buldum, hiç düşünmeden, tereddüt etmeden atladım aşkın içine... Korkmak mı ? Depderin bir kuyuydu o, dipsiz bir kuyu, ama ben yine de daldım içine... İşte aşk bu arkadaşlar... Burda yeni ilişkiden korkanlar diye konu açmışım, ama insanın aşık olunca gözünün gonlunun hiç bişey gormedigi gerçegini bilmiyormuşum. Uzun lafın kısası bu aşk ile 2 senemi geçirdim.
Bikaç ay sonra işimi değiştirdim, ve semtimi, evimi (bu, konu ile alakasız olsa da). Güzel uyudum, güzel dinlendim, güzel yedim, işimi çooook seviyordum, sevgilim bana huzur, aşk, eglence, sohbet, aradıgım her seyi veriyordu. Hepsi bi araya gelince, çok güzel, şimdiye kadarki hayatımın en güzel 2 senesini geçirdim.
Sonra, iki sene sonra, yani mayıs 2015'te, sevgilimle birden ayrıldık, beni terk etti. İşimi değiştirdim, dolayısıyla semt ve evimi de. Arkadaşlarımı eski iş yerinde bıraktım, hayatımın tamamen değişmiş oldu. Daha bir ay bile olmadı, bu tempoya bu değşiklige dogal olarak hala alışamadım. Belki daha guzel olacak ama şu an eski hayatımı özlüyorum. Eski sevgilimi özlüyorum.
Eski sevgilimle neden ayrıldıgımızı sorarsanız, biz hiç kavga etmedik. ama bu hiç sorunumuz olmadıgı anlamına gelmiyordu. göz göze baka baka görmezden geliyorduk sorunları. bu ilişkinin omzumda yuk olması ile aglamalarım, stresi ile sabah kalp çarpıntısı ile uyanmalarım, boş cuzdanıma, aynada çirkin süluetime, aileme, gelmişime geçmişime bakıp utanmalarım... tam 1 sene önce bu zamanlar ona bu ilişkinin olmazını anlatmaya çalışıp iki kez ayrılmıştım. ama kas kafalı yarım anlamamış, denemek istemiş, kararında sabit olamayan beni hemen ikna etmişti. aha 1 sene geçti, benimkinin köşeli jeton düştü, sen haklısın bizim olurumuz yok, başkasıyla goruşmek istiyorum diyerek ayrıldı. Ona kızgın değilim, tabi mutlu olmasını isteyecek kadar da geniş değilim. ayrıldıktan sonra hiç konuşmadık, bıçakla kestik tüm bagları. tek atımlık kurşunum var, 1 hafta sonraki dogum gununde sesini duymak için kullanıcam. onsuzluga alıştım, zaten ayrılalı 1 ay oldu bile...
Oy vermek için haftasonu eski semtime geldim, burası bana deli gibi onu ve mutlu zamanlarımı hatırlatıyor. Ben işimden ve evimden mutlu oldugum zamanlarımı onunla ilişkilendiriyorum kafamda, sanırım o yuzden ozledigimi hissediyorum. Yeni evimde onunla ilgili hiç anım yok, hatta yeni evimde onun için göz yaşı dokmedim bile. bu yuzden guvendeyim.
Gelecege dair kaygım var mı, hem var hem yok. 2 kez aşık olduysam 3. kez neden olmayayım diyorum bu yuzden yeni aşklar konusunda umutsuz değilim. sadece su an hazır değilim, ve kendime biraz zaman tanımak istiyorum. kaygım ise şu, iki kez ciddi ilişkim oldu, iki kez çoook sevildim ve sevdim, iki kez çok deger gordum. ikisinde de terkedildim. evlenmeye layık gorulmedim.
hiç evlenemeyecekmiş gibi hissediyorum kendimi, ona uzuluyorum. Hayat kimseye mukemmel değil, ama buna alışmak, uyum saglamak zor oluyor.
Herkese ve kendime, hayırlı geceler, guzel dualar, umutlu yarınlar diliyorum...
 
çok güzel bir konu olmuş tam duygularımı karşılıyor...
benim hikayem ise;ben aşkı hep platonik yaşamayı sectim hem beni mutlu ediyordu hemde bir ilişkinin yukunden kurtuluyorum diye dusunuyordum.yine platonik takıldığım dönemlerde karşı taraftanda karşılık bulunca elim ayağım birbirine karıştı.ben o zamanlar kilolu biriydim ve kimse bana o gözle bakmazken onun dikkatıni çekmiştim.
ama ben korktum ve arkadaşlık sınırını korumaya çalıştım.
çünkü kimse bana daha önce böyle bir ilgi göstermemişti.
belki kullanılmaktan korktum belki ben bile 'fiziksel görünüşümü ' beğenmezken kendimi ona yakıştıramıyordum hep kendimi belki yanlış anlıyorumdur diye teselli ettim.

ne mi oldu biz iki aşık 2 sene platonik olarak sürdürdük arkadaşlığımızı.
onun cevresi biliyordu benim çevremde...
bir adım atsam devamı gelecekti ama ben daha önce kimseyle çıkmamıştım ve korkuyordum.
sonra biz mezun olduk o başka yere üni ye gitti ben tekrar hazırlandım.zayıfladım kendime guvenim geldi...
ben hala o sevgiyi hissediyordum aramızda.ve biliyorum ki biz tekrar karşılasacağız bir gun.

işte o gunun gelmesini bekliyoruz şimdiii.... ama hala korkmuyormuyum korkuyorum tabiki ama bu sefer aşka bırakacam kendimi
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…