Yine ben..

Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.

Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .

Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..

Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.

İşte böyle..
bence bundan sonra daha güzel bir yaşamınız olacak siz ders aldınız eşinizde sizsiz yapamadı ama terapıstı kesınlıkle bırakmayın daha sevecen olun sivri dilinizi zaten torpuledınız bırazdaha sevgi dolu konusursanız ohh sizden mutlusu olmaz mutluluklar sıze guzel anılarınızıda paylasın burdan :nazar::nazar::nazar::KK200::KK200:
 
Sevindim gelişmelere inşallah bundan sonrası eşiniz siz ve çocuğunuz için çok daha iyi olur. Terapiste devam edin yine de size iyi geleceğini düşünüyorum.
 
Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.

Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .

Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..

Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.

İşte böyle..

Ya inanın sanki kendim yaşamışım gibi mutlu oldum, bir damla gözyaşı süzüldü. Çok duygusalım sanırım. Allah her şeyin iyisini versin bundan sonra size, ailenize. Umarım yaşadıklarınızdan ders almışsınızdır, ona göre bir hayatınız olur bundan sonra. Çok mutlu oldum, Allah bozmasın bir daha inşallah
 
Son gunlerde aldigim en guzel haber strong...umarim daha da duzelir araniz.Ay o yavrucak için çocuğun için de çok sevindim.Bak sakın sinirlenme bu ara sakin kal ,son zamanlarda bunu başarmıştın değil mi? Sen bir de çalışan kariyeri olan bi kadınsın sakinliğini bozma :KK200:
 
Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.

Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .

Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..

Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.

İşte böyle..

Vallahi eşiniz çok şanslı. Canı sıkılınca "seni sevmiyorum istemiyorum boşanmak istiyorum" diyip keyfi gelince ona kapıları açan bir karısı var. Ben olsam ben de boşanmam bu kadar üstüme düşen bir kadın olsa. Oh ne ala memleket diyerek bakarım keyfime. Üç gün severim üç gün yataklarına girer sonra otelime giderim. Hayat bana güzel.
 
Bana göre bu bir U dönüşü değil zaten. Beklediğim bir sonuçtu.

Ama yine de kendimi her duruma alıştırmaya çalışıyordum.

Olan tek bişey var bana göre. Öfkesi biraz yatıştı belki..
Hmm sevindim senin için Allah bi daha göstermesin konunu okumuştum tekrar okudum bi kaç yerde eşinin gozlerinin dolduğunu yazmışsın merhametli birisi olduğunu çıkarıyorum bu yazdığından hazır mutluluğu yakalamışken bırakmayın mutluluğun peşini etten püften sebeplere
 
Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.

Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .

Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..

Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.

İşte böyle..

Yorumlarimizda hakliymisiz demek ki cok sevindim canim senin adina :)
Oyle hemen bosan bosan diyenlerde anlamistir herhalde..
Ama yine psikologu birakmayin derim gelismelerden haberdar et bizi ;)
 
İnşallah.. sabah ben erken çıkacağım için annem gelmişti. yani eşimin kalktığı zaman annemle oglum zaten kahvaltı ediyor olacaklardı. O yüzden öyle bişey yapmadım.

Bence oyle hemen kahvaltilara falan girismelere gerek yok daha sonra olsun onlar..o kadar da avcunun icinde gozukmeye gerek yok.. yeterli adimi attiniz zaten.. simdi biraz durulma zamani..
 
Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.

Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .

Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..

Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.

İşte böyle..
canım hayırlısı olsun ınsallah. Umarım hersey gercek anlamıyla ıstedıgınız gıbı devam eder. Esın sevmıyorum falan demıstı sanırım bunlarda kafa karısıklıgından soylendı. Terapiye devam edıceksınız ama dımı.? Hersey gonlunuzce olsun, problemler tamamen bıtsın ınsallah en kısa surede
 
Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.

Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .

Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..

Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.

İşte böyle..
:KK71::sampiyon::super:
 
E nolmuşta U dönüşü yapmış birdenbire bu adam?


Eşi zaten seviyordu sadece kızgındı ve umutsuzdu.Çok kırılmıştı artık kaldıracak gücü yoktu.Bu şekilde devam ederlerse daha kötü olacaklarına inanıyordu.Kızgınlığı sevgisinin önüne geçmişti.Life'ın değişeceğine inanmıyordu .

Ama Lifenin kendi hatasının farkına varması,eşinin kıymetini anlaması, mantıklı davranmaya başlaması ,eşini sevdiğini söylemesi ama bunu sözde bırakmayıp terapiste gitmesi herşeyi değiştirdi.
 
Son düzenleme:
Hiç yazmamıştım ama konuyu takipteydim, çok sevindim :) ben eşini çok naif ve düşünceli buldum hiçkimse sürekli eşinin ailesinin yanında azarlanmaktan hoşlanmaz. kendisi için belki de bunları yaşamalı senin sevgini görmeliydi
bu süreçte size saygısızlığı da olmadı
Eleştirenler var ama ben eşinizi takdir ettim

Bence her şey daha güzel olacak hep mutlu olun :KK36:
 
Vallahi eşiniz çok şanslı. Canı sıkılınca "seni sevmiyorum istemiyorum boşanmak istiyorum" diyip keyfi gelince ona kapıları açan bir karısı var. Ben olsam ben de boşanmam bu kadar üstüme düşen bir kadın olsa. Oh ne ala memleket diyerek bakarım keyfime. Üç gün severim üç gün yataklarına girer sonra otelime giderim. Hayat bana güzel.
10 yıldır bunu ben yapıyordum. Onun canını ne kadar acıttığımı bilmeden, farkedemeden.. Sizin baktığınız noktadan bakınca o zaman 10 yıldır da ben "şanslı"ydım.. Benim eşim oh ne ala memleket diyerek keyfine bakacak bir insan hiç olmadı bugüne kadar. sadece bizim ilişkimizde değil tüm ilişkilerinde kendi çıkarlarını düşünen biri olmadı. Aslında herşey ortada. Tek bir gerçek var. O da şu: Evet onun da her insan da olduğu gibi iyi olmayan yanları var ama benimkilere "iyi olmayan yan" bile denemezdi. Ben ağzımdan çıkanların farkında bile değilmişim. Aklıma geldikçe bile utandığım sözler var..
kıymet bilmek... Bundan sonra bunu yapacağım..
 
Hepinize teşekkür ederim gerçekten. Bu süreçte sizler olmasaydınız ben kafayı yerdim. İyi ki varsınız. Asıl bundan sonra ihtiyacım var ama size... terapiye devam edeceğim elbette, hem de çoook uzunca süre. Beni sevmiyorum demiştin, istemiyorum demiştinlere şu an için hiç girmeyi düşünmüyorum. Çünkü ikimiz de çok yorulduk. Ağzından çıkan laflara değil de, bundan sonraki hareketlerine göre karar vericem sevip sevmediğine.. Soğuyup soğumadığına.. Biraz zaman geçince de konuşuruz belki hiç bilmiyorum..
 
Back
X