Patlarken kendinizi annenizin cenazesi başında hatırlayın. Cümlelerinizi ona göre kurun.
Eğer inanıyorsanız size bir hadisi şerif hatırlatmak isterim: öfkelendiğinde sus.
Anneniz haklı demiyorum. Ama büyük. Yaşlı. Idare etmek lazım.
Siz cocukken iktidar annenizdi. Gücünü kullandı.
Şimdi güc sizde. Eger siz de gücünüzü kullanırsanız ondan bir farkınız kalmaz.
Benim annem de çok dövdü beni. Ama olsun. Onun kirpiği düsmesin
Bana yeter.
Fikrinize saygı duyuyorum ama bu bakış
açısını çok sağlıklı bulmuyorum.
Hem anneyim hem evlat.
Profesyonel olarak da çocuklarla çalışıyorum.
Uzmanlık alanım PDR.
Artı inançlı biriyim.
Bunlarla birlikte anne olmanın,
bir çocuğu doğurup büyütmüş olmanın,
hiç bir kadına,doğurduğuna,
duygusal ve/veya fiziksel zarar verme hakkını vermediğine inanıyorum.
İnsan ebeveynleri de dahil olmak üzere,
kendisine zarar veren kim olursa olsun,
buna sınır koymalı,itiraz etmeli,
gerekirse ilişkiyi sınırlandırmalı.
Aksi takdirde kişi,hem özsaygısını yitirir
hem de iç dünyasında biriken bu olumsuz duygular ve geçmişin olumsuz tortuları,beklenmedik zamanda,
beklenmedik bir şekilde,
hatta bazen uygunsuz bir halde dışarı taşar.
Bu taşma hali kişiyi ruhen çok örseler ve yıpratır.
O nedenle duyguları tanımak, tanımlamak,
duyguların bedende oluşturduğu duyumları fark etmek ve ihtiyaç halinde dışarı yansıtmak gerektiğini düşünüyorum.
Elbette uygun bir üslupla,tartışmadan,
kavga etmeden.
Konu sahibi arkadaşım şu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Boş Ayna-Dr.Karly McBride