Tüm yorumları okudum ve konu sahibini haksız gören ya da katlanmasını, tahammül etmesini söyleyenlere şaştım, kaldım.
Neye tahammül etmesi gerekiyor, onu da anlayamadım.
Bir kadın evlendiğinde eşinden saygı görmek ister. Eşi için bir kadın olarak vazgeçilmez olmak ister. Kocası ona değer versin, canım karım benim, sen olmazsan bu evde ne ocak tüter ne aş pişer, ellerine sağlık sağolasın lafını duymak ister.
O evin geçimini erkek sağlasa da evi yuva yapan kadındır. Ve kim ne derse desin, iyi evliliğin sırrı erkeğin karısına itimat etmesinden geçer. Evlilik bir gemiyse , kadın kaptandır. Dümene erkek geçerse o evlilik yürümez. Ama erkekler itimat etmekten korkarcasına kaçıp, bunu gurur meselesi yaparken , kadınların itaat etmesini hatta BİAt etmesini bekliyor, aynı konu sahibinin eşi gibi..
Kastettiğim şey kadının evlilikle ilgili her konuda tek yetkili olması değil. Kayınvalide oğlunun karısına itimat ettiğini, değer verdiğini, kaybetmekten korktuğunu, gelininin kocasını idare ettiğini bilecek ki ona göre davranacak. Benim oğlumu seviyor, oğlumda karısını el üstünde tutuyor yerimi bileyim diyecek. Kabul etmek lazım ki, bir aile de farklı statülerde ki kadınlar anlaşamıyorsa o aile de sorunlarda eksik olmuyor. Eğer kocası hayatım haklısın ama anneminde huyu bu ne yapayım, ben seni seviyorum, idare et, huzurumuz kaçmasın dese, sizce konu sahibi nasıl davranır?
Eğer konu sahibinin kocası, durduk yere ben annem için 10 kadından boşanırım diyebiliyorsa, bu evde benim kurallarım geçecek diyorsa, ya gidersin ya da benim kurallarıma uyarsın diyorsa, zaten en başından ailede ki kadınları birbirine düşürüyor demektir. Ve bunu yaptığının farkında değil. Bu evliliği savaş haline getiren, ne yazık ki kocası. İlk evliliğinde eski karısına karşı kaybettiği savaşı, konu sahibine karşı kazanmak istiyor galiba.
Ayrıca farkettiyseniz, burası benim evim anlayışı var. Benim evim, begenmiyorsan git.. Ne bu ya, ne demek benim evim? Erkek para kazanıyor diye, onun mu evi oluyor ben anlamadım. Oldu, kadın erkeğin koynuna girsin, ev temizlesin, çocuk baksın, ailesinin saygısızlıklarına katlansın, kocasını el üstünde tutsun. Ama bir akşam dışarda yemek yemeye gidildi diye işitmediği laf kalmasın. Kocan yaşatıyor seni olsun. Ne bu, nasıl bir anlayış?
Kadın değerlidir. Biz daha kadın kelimesini kullanmasakta, hiç sevmediğim bayan kelimesini dilimizden düşürmesekte( kimi neyi bayıyorsak?) , kadın, kadındır. Bir kadına istediğini yaptırmak çok kolaydır ayrıca. Tatlı dil, sevgi ve aşk yeterde artar bile. Aşkım bu ev senin evin, burası bizim yuvamız, sen annemi ciddiye alma, onun yanında dediklerine tamam de, ben seni biliyorum , evimiz yuvamız benim için çok kıymetli üzülme sen dese, konu sahibi kayınvalidesinin her istediğini isteyerek, gönülden yerine getirir.
Ama erkekler bu baskılarına, bu davranışlarına devam ederler biz kendimizi ezdirirsek. Her şeye tamam deriz, Aman dul demesinler, çocuklarım babasız büyümesin, babam- annem ayrılma diyor bana sahip çıkmayacaklar korkusuyla hep sabrederiz. Neden birilerinin bize sahip çıkmasını bekliyoruz ki, neden biz kendimize sahip çıkmıyoruz? Birilerinin dul demesi, iftira atması, kötü gözle bakması sırf BOŞANMIŞIZ diye neden bizi bu kadar korkutuyor, bütün bir ömrü yok yere harcamaktan daha mı kötü?
Konu sahibi arkadaşım, aileni dinleme. Sen değerlisin. Böyle ikinci sınıf insan gibi davranmalarına izin verme. Orası senin evin, her şeyi sen hakediyorsun. Kocanın daha duyarlı ve sevgi dolu davranması, dengeyi kurması gerekirdi. Kuramıyorsa, gitsin kendine kukla bulsun!
Sınavına gir, inşallah kazanır işe başlarsın ve kendine hayat kurarsın. Erkekler değişmez, bunu sakın unutma. En başta neyse o. Kadınlar da değişmez, sadece değişmiş gibi yapar, fedakarlık yapar. Ama mecbur değiliz tüm fedakarlıkları yapmaya.
Ayrıca bir yorumcu arkadaşım demiş ki o insanlar yaşlı, zaman içinde eşinle yalnız kalacaksın. Nereden belli, belki çok uzun yılları yok eşiyle, belki kayınvalidesi 30 sene daha yaşayacak? Kimin kimden önce öleceğini Allahtan başka kim biliyor?
Kendini sev, kendine değer ver. Sigortalı bir işe gir. Kendi geleceğini kur. Yazık etme hayatına, daha çok gençsin. Bu benim nacizane fikrim. Eleştirilere de açığım tabi :) Umarım çok mutlu olursun.