evet efsune perednol bu ilacın ismi bununla ilgili uzun bir süre yazıştık geçmiş sayfalarda.hatta geçen gün yakında gidecek bir arkadaşa ilaçlarını söylemişti doktoru onun listesinde de yazıyordu bu ilaç.
 
Arkadaşlar bana dünyada böyle birşey önerilmedi hatta trombofili paneli de istenmemişti. Bu prednol ilacını elbette duydum ama niye tüm drlar vermiyor anlamadım. Transfer başarısını arttırıyor mu bu ilaç? Çünkü atessn hatırladığım kadarıyla claxen mi yanlış olmasın tutunma için bir iğne vurdurduğunu söylemiştin bu iğne ve ilaçlar aslında transfer sonrası başarıyı arttırıyor mu? Yani dr neye göre kimimize önerirken kimimize hiç vermiyor? Teşekkürler!
 
Canim o konuyu bende cok merak ediyorum, donasyon yaptiran arkadaslardan rica etsek biraz bilgi verebilirler mi acaba?Ozellikle bizim gibi yurtdisindan gidicek olanlar icin; burda isyerlerinden izin almak gerekiyor malum, Kibris icin gidis donus biletleri falan.
Orda yaklasik olarak ne kadar gerekiyor?

bende almanyadan gittim...transfer günü degilde, ertesi gün ucabilirsiniz. genelde doktorlar hep öyle diyor. aslinda transfer günü dahi ucan kisiler var, ama ben olsam bir gün kalir dinlenir ertesi gün ucarim. nede olsa birazcik yorucu geciyor ucak yolculugu
 
QUOTE=Miranda80;29266046]Ön tedavimde
Lucrin 3.75 depot igne
Estrofem 2mg
Folbiol 5 mg
Coraspin 100 mg ilaçları kullanacakmisim. Daha sonra kullanacagim ilaclar turkiyede daha ucuz oldugu icin onlarida buradan almami tavsiye ettiler. progestan 200 mg, prednol 16 mg ve monodoks 100 mg.


Ben kan tahlılerı ve regl lerımın gelmesını beklıyorum !
Kan tahlıler sunlar ıstendı
=Hsg
=HBS+HCV+HIV
=Açlık kan şekerı
=AST+ALT
=TSH
=BUN+Kreatın


Ilacrarım ıse
Progynova 2 mg (2kutu)
Folıc asıt 5 mg (1kutu)
Aspırın 100mg (1kutu)
Progesteron kapsül 200mg(1kutu)
Prednısolon tablet 16 mg (kutu)
Doxysıklın antıbıyotık100mg (1kutu)


Bırde bır ıgne varmış onun adını yazmadılar 4-5 gün önceden orda olup o ığneyı yapcaklarmıs
Bana igneden birsey yazmamislar neden aceba ?
 
Bir de coraspin transfer sonrası kullanılıyor. Kanı sulandırıp arttırır mı yoksa kan akışını mı düzenliyor?
 
ben trombofili paneli denilen pıhtılaşma testini bu forumda öğrendim. inan hiç bir doktor bunu sorgulamadı. hatta sorduğumda gerek yok sağlıklı çocuğunuz ve kendiliğinden hamileliğiniz var dediler. ama ben yinede yaptırdım. ve taşıyıcı yani heterozigot çıktı bende. bu aslında çok da önemli değilmiş ama şöyle bişey var ki ben asprin kullanmaya başladım ve kendiliğinden hamile kaldım. sonra beta hcg düşmeye başlayınca claxene iğne oldum ve yeniden yükseldi. ama sanırım iğneyi daha önce olmalıydım ki iğneye rağmen düştü yine bebek.

benim anladığım şu ki.
claxeni herkese yapıyorlar bebekte olduğu gibi kanama olursa kesiyorlar olmuyorsa uzun bir süre devam ediyorsun.bu kanı sulandırıyor.
prednol de doğuşta herkese veriliyor. buda vücut embriyoyu atmak için uğraşamasın diye bağışıklığı zayıflatıyor.

tüp bebek tadavisi kişisel değil benim anladığım 20 yaşındakine de 50 yaşındakine de kan pıhtılaşması olanada düşük yapanada yani herkese yapılan işlem aynı. ve tuhaf olan şu ki aynı işlem bazı kişilerde ilk seferde bazı kişilerde 15. defada oluyor. ama benim inandığım:

:72:VAZGEÇMEYEN SONUNDA MUTLAKA ANNE OLUYOR.:72::72:
 
bence sen şunlara bi baktır derim ne kaybedersin??

trombofili paneli üniversite hastanelerinde ücretsiz yapılıyor genetik bölümünde.
guatr troid kontrolü bu devlet hastanelerinde olur
çölyak ve gluten intolerans buda devlet hastanesinde olur.
 
diyelim ki gluten intolerans çıktı. bu bir ay dikkat edip tedaviye gitmekle çözülecek bişi mi??
bunun tedavi süreci nasıl olacak??
birde şampuanda bile varmış bu lanet gluten. ne kadar dikkat edebileceğiz ki???
ya da ne yapacağız eğer varsa???
 
evet efsune perednol bu ilacın ismi bununla ilgili uzun bir süre yazıştık geçmiş sayfalarda.hatta geçen gün yakında gidecek bir arkadaşa ilaçlarını söylemişti doktoru onun listesinde de yazıyordu bu ilaç.

ateşn ve efsune prednol isimli ilacı bebek arkadaşımızda kullanmıştı .bazı tüp bebek merkezinde vücut ebriyoyu atmasın diye veriyorlarmış.bağışıklık sistemi için sanırım.bebek ve aysevi bizleri daha iyi aydınlTIRLAR SANIRIM
 
Bir de coraspin transfer sonrası kullanılıyor. Kanı sulandırıp arttırır mı yoksa kan akışını mı düzenliyor?

CANIM BEN CORASPİNE DOKTORUN İSTEĞİ ÜZERİNE BAŞLADIM.BENDE PIHTILAŞMA FAKTÖRÜ BULUNDU.YANİ TRANSFERDEN ÖNCEDE BAŞLANILABİLİYOR.TABİİ TAHLİL SONUÇLARINA GÖRE AYARLAMA YAPIYORLAr sanırım.bana da dünyada iken 3 tane exrofem al gel dediler.başka hiç birşey vermediler.yaptırmamız gereken tahlil var mı diye ısrarla sormama rağmen gerek yok dedi berk bey.yani tahlil yapılmadan gerek var yok nasıl anlıyorlarsa artık.mesele bende kanda pıhtılaşma çıktı.troidler tsh yüksek çıktı.bunlarında mutlaka etkisi vardır.tahlili yaptıracak biziz doktorlar gerek yok diyor ya sanki parasını onlar verecek anlamıyorum.yaşadıklarımız merkezden dolayı çok benziyor durugencim.o yüzden seni çok iyi anlıyorum.
 
slm kızlar nasılsınız.her gün forma girip okuyorum bende mayısı heyecanla bekliyorummm
AYKIZIM transferin hayırlı olsun...4 ekimle beraber güzel sonuçlarınızı alcaz inşallahhh
RÜZGARSELİN bebişin Allahın izniyle saglıkla doğsun..inşallah bende ve bebiş isteyen herkeste senin bu tatlı heycanlarını yaşarız..
benimde dönor bulundu, fiziksel özellikleri,yapılan testler,mesleği bunları öğrendim.Allah nasip ederse mayısın 2.haftası kıbrısta olcaz.eşim iznini ayarladı.doğum kontrol haplarını o zamana göre ayarladık.
bende kan sonuçlarımı bekliyorum nisanın 6 veya 7 si gibi tüm kan testlerim hazır olcak.şuan sadece nisanda vurulacağım iğneyi biliyorum diğer ilaçların listesini henüz yollamadılar.benden haberler böyle..
birde aramıza yeni katılan arkadaşlar hoşgeldiniz...
kızlar kendinize ve hamişler bebişlerinize iyi bakın...
herkese tekrardan iyi akşamlar...
 
diyelim ki gluten intolerans çıktı. bu bir ay dikkat edip tedaviye gitmekle çözülecek bişi mi??
bunun tedavi süreci nasıl olacak??
birde şampuanda bile varmış bu lanet gluten. ne kadar dikkat edebileceğiz ki???
ya da ne yapacağız eğer varsa???

Finlandiya Tampere Üniversitesi Hastanesi'nden Prof. Dr. Markku Maki, çölyakla ilgili sorularımızı yanıtladı:

Çölyak hastalığı 50 ile 60 yaşlarındaki bir yetişkinde de ortaya çıkabilir mi?
70, hatta 80 yaşında bile görülebilir.

Peki nasıl ortaya çıkar? Belirtileri nelerdir?
Beyinde ortaya çıkan herhangi bir hastalık; osteoporoz, anemi ve üreme gibi sorunlardan bir veya birkaçı görülebilir. Bunlardan tek bir belirti de olabilir. Mesela; hiç alkol kullanmayan bir kişide siroz da ortaya çıkabilir. Çocuklarda diyabet ve sjögren sendromuyla da kendini gösteriyor.

HAMİLELİKTE DÜŞÜK RİSKİ
Diyabet hastaları aynı zamanda çölyak hastası olabilir mi?
Çölyak hastalığı zaten immun sistemle alakalıdır ve diyabetikle aynı aileden sayılabilir. Şeker hastalığının yan etkisi çölyak değildir. Çölyak zaten genetik bir hastalıktır. Çölyağın yan etkisi sonucu diyabet de olabilir.


Hamilelikte ya da doğumdan sonra görülür mü?
Çölyak; hamilelikte düşüklere ve ölü doğumlara neden olabilir. Hamilelikte zaten demir eksikliği olur. Çölyak ise kansızlığı iyice tetikler. Uygulanan ilaç tedavisine rağmen hamile kadında kansızlık geçmiyorsa, çölyak aranmalıdır. Ayrıca çölyak kısırlığa da yol açıyor. Bazen jinekologlar bile çölyak tanısı koyabiliyor. Çölyak eğer bir kişide varsa, o kişinin anne baba ya da kardeşinde çıkmayabiliyor. Ancak o aileden 50 kişiye tarama testi uygulandığı zaman mutlaka ortaya çıkıyor. Yani genetik geçişli. Bir çocuğa çölyak teşhisi koyduktan beş yıl sonra ailesinden başka birisine de teşhis koyabiliyoruz. /

Tedavi edilmezse ne olur?
Sıkı bir diyet uygulayan hastalarda; hastalık genelde iyi bir gidiş gösterir. Tedavi edilmeyen vakalarda uzun dönemde (20-30 yıl) ortaya çıkabilecek ciddi hastalıklar arasında; ince bağırsak lenfoması, ince bağırsak ülserleri ve kollajenöz çölyak hastalığı sayılabilir. Hastalık tedavi edilmediği taktirde kansere dönüşebilir ancak sıkı diyet ile kansere dönüşüm engellenebilir.

KANSERE DÖNÜŞEBİLİR
Stres çölyak hastalığına sebep olabilir mi?
Çolyak, sağlıklı bir şekilde yaşarken aniden ortaya çıkabilir. Buna stres de sebep olabilir, enfeksiyon da... Gerçekten stresten olup, olmadığını ise kimse bilemez. Ancak tipik erişkindeki çölyak hastasında depresyon mutlaka ortaya çıkabiliyor.

Çölyak hastalığının ilaç tedavisi var mı?
Geliştirilmekte olan ilaçlar var. Şimdilik tek ilaç diyet. İlaçların geliştirilme sebebi de bu hastaların seyahatte çok zor diyet yapması hatta yapamaması. Bu semptomları azaltabilmek için, seyahat sırasında kullanabilecekleri ilaçlar geliştiriliyor.

İNGİLTERE VE ÇİN'DE HASTALIK GÖRÜLMÜYOR!
Eğer glutensiz bir diyet yapıyorsanız; çölyak olmazsınız. Çölyak hastaları gluten eksikliğini diyetlerine yüzde 25 protein ekleyerek dengeleyebiliyor. Çünkü gluten de bir çeşit proteindir.
Çölyak, boy kısalığına yol açabilir.
Hastalığın teşhisi en çok iki ile altı yaşları arasında ve 30 ile 40 yaş arasında konuluyor. İki-altı yaş arasında anlaşılma nedeni, çocuğun iki yaşına kadar anne sütüyle beslenmesi. Fazla gıda almıyor. Ama iki yaşından sonra glutenli gıdalar vücuda girince hastalık baş gösterebiliyor. Çölyak, 30 ile 40 yaş arasında da görülüyor. Çünkü vücutta 20'li yaşlarda osteoporoz fark edilmiyor, yaş ilerledikçe ortaya çıkıyor.

ORAN ARTIYOR
Nüfusun yüzde 1'i yani 700 bini çölyak olabiliyor. Derneklere kayıtlı hasta sayısı 2 bin 500 ancak 10 binin üzerinde çölyak hastası olduğu tahmin ediliyor.
İngiltere, Çin ve Japonya'da fazla buğday kullanılmadığından çölyak hastası pek yok! Orta Doğu ve Avrupa'da ise oranlar yüksek. Bunun sebebi herkese test yapılması... Ne kadar test yapılırsa; oran o kadar artıyor.

HASTALIK HIZLA YAYILDI, TEŞHİS ETMEK ŞART!
Çölyak, son 50 yıldır giderek yaygınlaşıyor. Yakın zamanlarda yapılan bilimsel tıbbi çalışmalar, hastalığın her 100 kişiden birinde görülecek kadar sık olduğunu gösteriyor. 70 milyonluk Türkiye'de, hastalığından habersiz 700 bin civarında kişi olduğu tahmin ediliyor. Çölyak son yıllara kadar teşhisi oldukça zahmetli bir hastalıktı. Çoğunlukla hastalar teşhis konulamadan yaşamlarını devam ettiriyorlardı. Finlandiya'da geliştirilen ve bir süredir tüm Avrupa'da uygulanan 'Çölyak Tespit Testi' ile hastalığın teşhisiyle ilgili önemli bir gelişme oldu. Parmaktan alınan kan beş dakika içerisinde sonuç veriyor ve kişinin kendisi dahi bu testi kolayca yapabiliyor.

SEBEBİ ÇEVRE KOŞULLARI OLABİLİR!
ABD'de yayınlanan bir araştırma, dünya genelinde çölyak hastalarının sayısının arttığını, son 50 yılda çölyak hastalığının eskiye oranla dört kat fazla görüldüğünü ortaya koydu.
Mayo Clinic tarafından 45 yıllık verilerin değerlendirilmesiyle hazırlanan rapora göre, bağışıklık sisteminin, besinlerdeki gluten maddesine tepki göstermesi olarak tanımlanabilen çölyak hastalığı, nedeni bilinmemekle birlikte son 50 yılda giderek yaygınlaştı.

SIRADIŞI BİR HASTALIK
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Dr. Murray, "Çölyak sıradışı bir hastalıktır ama artık nadir görülen bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Net olarak bilemesek de değişen çevre koşulları hastalığın artmasında önemli bir unsurdur. Şüphe halinde doktora başvurulması önemlidir" diyor.

ÇÖLYAK GENETİKTİR, DİKKAT ETMEK GEREKİR!
Ailesinde çölyak olanların bu hastalığa yakalanma riski nedir?
Çölyak hastalığı olan insanlar buğday, arpa, çavdar ve yulafta da bulunan bir protein olan 'gluten'e karşı hassasiyet gösterirler. Bu kişiler gluten içeren gıdalarla beslendiklerinde ince bağırsaklarında oluşan immunolojik reaksiyonlar sonucu hücrelerde hasar oluşur. Bu hasar sonunda besin maddelerinin sindirimi ve emilimi bozulacağından, ishal ve vücutta bazı maddelerin eksikliği ortaya çıkar. Çölyak genetik bir hastalıktır. Hastalık, çift yumurta ikizlerinde yüzde 30 oranında görülürken, tek yumurta ikizlerinde görülme oranı yüzde 70'tir. Erken dönemde teşhis edilmediğinde çölyak hastalığı ciddi problemlere yol açabilir. Ailesinde çölyak hastalığı olanların bir iç hastalığı veya gastroenteroloji uzmanına başvurması gerekir.

TESTİ KENDİNİZ YAPIN!
Amerika'daki National Foundation For Celiac Awareness kuruluşunun hazırlamış olduğu aşağıdaki soruları lütfen yanıtlayınız. Sorular içerisinde yer alan şıklardan birine veya bir kaçına 'EVET' yanıtı veriyorsanız sizin de çölyak testi uygulamanızda fayda vardır. Aynı soruları lütfen çocuğunuz için de yanıtlayınız ve gerekiyor ise çölyak testini çocuğunuz için de uygulayın.

A Siz (veya çocuğunuz) sık sık aşağıdaki belirtilerden biri veya birkaçı ile karşılaşıyor musunuz?
1. Şişkinlik, gaz
2. İshal veya kabızlık
3. Ciltte kaşıntılı döküntü
4. Rengi bozulmuş dişler veya diş minesi kaybı
5. Eklem ağrıları
6. Açıklanamayan kilo kaybı
7. Büyüme gecikmesi
8. Kırıklar veya ince kemikler
9. Bol hacimli, yağlı dışkı
10. Yorgunluk
11. Ayaklarda, ellerde uyuşma
12. Ağızda pamukçuk
13. Davranış değişiklikleri veya gerginlik
14. Kilo almada zorluk
15. Atlayan adet dönemleri

B Sizde (veya çocuğunuzda) aşağıdaki hastalıklardan biri veya birkaçı teşhis edildi mi?
1. Kansızlık
2. Depresyon
3. Tip 1 şeker hastalığı
4. Sjögren hastalığı
5. Spastik kolon
6. Turner sendromu
7. Dermatitis herpetiformis
8. Kısırlık
9. Kemik erimesi
10. Troid hastalığı
11. Sebebi bellirsiz eklem ağrıları
12. Bağırsak kanseri
13. Down sendromu
14. Williams sendromu

C Birinci derece akrabalarınızdan birinde aşağıdaki teşhislerden biri var mı?
1. Otoimmune bozukluklar
2. Çölyak hastalığı A kısmında yer alan belirtilerden birine veya birkaçına 'EVET' diyorsanız ve B ile C kısmında yer alan hastalıklardan biri veya birkaçı söz konusu ise sizin de hastalık riskiniz vardır.
 
Tekrarlayan düşükler,
Yumurta rezervi azlığı,
Erken menepoz

Gluten alerjisi:çölyak yada gluten intoleransı nedeniyle olabilir. Bu hastalığı olan heop glutensiz beslenecek. Başka çaresi yok ömür boyu dikkat edecek.

Kızlar son 3 ayda glutensiz besleniyorum ve reglim daha fazlageliyor. 21 günden 25-28 gün aralığına oturdu.
Ve yumurtlama pıhtısı geliyor.
Transfer öncesi kabızlık asla yasak.
Ve artık günde 2 kere bile gideliyorum eskiden 2-3 günde bir kabızlık için ilaç almak zorundaydım.
 
Çölyak Hastalığı (Celiac Disease) ; Hastalık bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus denilen yapıların bozulmasına sebep olmakta ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim hastalığıdır.

Çölyak hastası olan kişiler buğdayda arpada çavdarda ve yulafta* bulunan ve gluten olarak adlandırılan bir proteinine tahammül edememektedir.

Çölyaklı hastalar gluten içeren yiyecekler yediklerinde, onların bağışıklık sistemleri bunu ince bağırsaklara zarar vererek yanıtlar.Özellikle çok küçük ve parmak şekline benzeyen villus olarak adlandırılan ince bağırsaktaki emilimi sağlayan yapılar kaybolur(düzleşir ve görevini yapamaz hale gelir.)

Yiyeceklerdeki besinler bu villuslardan geçerek kan dolaşımı içine emilirler.Villuslar olmadan kişi ;her ne kadar yiyecek yerse yesin; beslenemez.

Vücudun kendi bağışıklık sistemine zarar vermesinden dolayı çölyak hastalığının otomatik bağışıklık sistemi rahatsızlığı olarak düşünülmektedir.Bununla birlikte ,yiyeceklerin emilememesinden dolayı sindirim rahatsızlığı olarak ta sınıflandırılabilmektedir.

Çölyak hastalığı ayrıca gluten entropatisi , celiac disease ,celiac sprue , nontropical sprue ve gluten sensitive entropathy olarak da bilinmektedir.

Çölyak hastalığı genetik bir hastalıktır,bunun anlamı kişinin ailesinde de bu hastalığın çıkması söz konusudur.Bazen hastalık bir ameliyat ,çocuk doğumu , hamilelik , viral enfeksiyon yada şiddetli duygusal stresten sonra , tetiklenebilir ;yada ilk seferde aktif olabilir.

Çölyak hastalığı kişinin yaşamının her hangi bölümünde ortaya çıkabilmektedir . Çölyak kimi kişilerde çocukluk, kimilerinde ergenlik, kimilerinde ise orta yaş grubunda ortaya çıkabilmektedir.
Belirtileri nelerdir ?
Çölyak hastalığı insanları çok değişik şekillerde etkilemektedir.Bazı insanların belirtileri çocuklukta , bazılarının yetişkinliklerinde gelişmektedir görülmektedir.

Çölyak hastalığının oluşumunda rol oynadığı düşünülen faktörlerden biriside kişinin anne sütüyle ne kadar zaman beslendiğidir.Uzun süre anne sütüyle beslenen kişilerde çölyak hastalığını belirtileri daha geç ortaya çıkmaktadır.Diğer bir faktör ise gluten içeren yiyeceklerin yenilmeye hangi yaşta başlandığı ve ne kadar gluten yenildiğidir.

Belirtiler sindirim sisteminde var olabilir yada olmayabilir. Örneğin bir kişide ishal ve karın ağrısı olabilirken diğer bir kişide aşırı sinirlilik, öfke ,veya depresyon olabilmektedir.Aslında aşırı öfke ve sinirlilik çocuklarda görülen en yaygın belirtilerden biridir.

Çölyak hastalığının belirtileri aşağıdaki maddelerden birini yada bir kaçını içerebilir;

Çok sık tekrarlanan karın ağrıları
Kronik ishal
Kilo kaybı
Açık renkli, kötü kokulu dışkı
Anemi (kırmızı kan hücrelerinin düşüklüğü)
Gaz
Kemik Ağrısı
Davranış değişiklikleri
Kaslarda kramp meydana gelmesi
Yorgunluk
Büyüme geriliği
Bebeklikte gelişim,büyüme bozuklukları
Eklemlerde ağrılar
Felç
Bacaklarda uyuşma,karıncalanma(sinirdeki hasardan)
Ağız içerisindeki açık yaralar (aphthus ulcers)
Ağrılı deri hastalığı (dermatitis herpetiformis)
Diş bozuklukları yada mine kaybı
Haddinden fazla kilo kaybından dolayı oluşan adet düzensizliği
Anemi, büyüme geriliği ve kilo kaybı beslenememenin işaretleridir. Yeterince besin alınamamaktadır. Besin alınamama herkes için çok ciddi bir problemdir ama özellikle çocuklar için böyledir. Çünkü onların düzenli gelişmesi için yeterli besine ihtiyaçları vardır. Çölyaklı bazı kimselerde söz konusu belirtiler olmayabilir. Onların ince bağırsaklarının hasarsız kısmı yeterince besin alabildiğinden belirtilerin çıkmasını önlemektedir. Bununla birlikte belirtisi olmayan insanlarda çölyak hastalığının komplikasyonlarının riski hala mevcuttur.
Nasıl teşhis edilir ?
Çölyak hastalığını teşhis etmek çok zor olabilmektedir. Çünkü hastalığın belirtilerinden bazıları diğer hastalıkların belirtileri ile aynıdır.(Bu hastalıklar ; Bağırsak hastalıkları, Crohn’s hastalığı , ülseratif kolit, bağırsak enfeksiyonları, kronik yorgunluk sendromları ve depresyon).

Son zamanlarda araştırmacılar çölyak hastalarının kanlarında kimi antikorların normal seviyesinden daha yüksek olduğunu keşfettiler. Vücut algıladığı yabancı maddeleri yok etmek için karşılık olarak bağışıklık sisteminden antikorları üretir. Çölyak hastalığının teşhisinde doktorlar glutene karşı oluşan antikorların seviyesi ölçmek için kan testi yapabilmektedirler. Bu antikorlar antigliadin, anti-endomysium ve antireticulin’ dir.

Eğer test sonuçları ve belirtiler çölyak hastalığını işaret ediyorsa, doktor villuslardaki hasarı kontrol etmek için ince bağırsaktan çok küçük bir doku parçası alabilir.bu yapılan işlemin adı biyopsi’dir.Biyopsi işlemi ; endoskop olarak adlandırılan ince bir tüp ağız ve mideye doğru ince bağırsağa içine sokulur ve aletin yardımıyla küçük bir doku örneği endoskopa alınır. İnce bağırsak biyopsisi çölyak hastalığını teşhis etmenin en iyi yoludur.

Çölyak hastalığının araştırılması ve hasta olabilecek kişilerin bulunabilmesi için belirti göstermeyen kişilerinde glutene karşı olan antikorların araştırılması gerekmektedir.Bununla birlikte çölyak hastalığı kalıtsal olduğundan aile üyeleri -özellikle birinci derece akrabalar- hastalık için test yaptırmalıdırlar. Çölyak hastasının birinci derece akrabalarının-ana, baba, kardeş, yada çocuklar gibi - yaklaşık %10 ‘unda ileride bu hastalık çıkması söz konusudur.

Kişinin kendisini herkesden daha iyi bildiği bir gerçektir.bu yargıya göre kesin tanı koyma aşamasına gelinmeden önce eğer kişi çölyak belirtilerin birkaçını kendinde görüyorsa bir hafta süreyle kısmen de olsa glutenli gıdalardan uzak durması kendisinin çölyaklı olup olmadığı konusunda bir fikir verebilir.Kesin tanı konma aşamasından önce doktorlar bu ; kolay ,kısa ve etkili yolu öncelikle tercih edebilmektedirler.Ama elbette kesin tanının bilinmesi, konulması şarttır.Bu da bağırsak biyopsisi ile ortaya çıkacaktır.
Tedavi yolları nelerdir ?
Çölyak hastalığı için tek tedavi glutensiz diyet uygulamaktır. Glutensiz diyet gluten içeren tüm gıdalardan sakınmak ve onları tüketmemektir. Bir çok insan için aşağıda verilen diyet hastalık belirtilerini durduracaktır, bağırsakların zarar gören kısımlarında iyileşme gerçekleşecektir ve bağırsakların daha fazla zarar görmesi önlenecektir. Diyetin başladığı günler içerisinde iyileşmelerde başlar ve ince bağırsak genellikle tam olarak iyileşir. Bunun anlamı villusların hiç zarar görmemiş gibi olması ve (üç ile altı ay içinde) çalışmasıdır. (Bu süre yetişkinler için iki yıla kadar çıkabilmektedir.)

Glutensiz diyetin yaşam boyu sürmesi gerekmektedir. Ne kadar az olursa olsun gluten ve dolayısıyla glutenli gıdalar tüketmek bağırsaklara zarar verir.Bu çölyak hastası olan herkes için böyledir. (Çölyak hastası olan kişilerde dikkate değer bir belirti olmasa bile.) Hastalığın ilerlemesi yada glutensiz diyetin uygulanmaması çölyaklar için oldukça vahim sonuçlar doğurabilmektedir. Bu sonuçların herhalde en vahimi bağırsak kanserine yol açabilmesidir

Kişinin tanı anındaki yaşına bağlı olarak bazı problemler örneğin büyüme geriliği ve diş bozuklukları iyileşmeyebilir.

Çölyak hastalarının küçük bir yüzdesi glutensiz diyetle iyileşmeyebilir. Bu kişiler bağırsaklarına aşırı derecede zarar vermişlerdir. Öyle ki diyetlerinden gluteni yok etseler bile iyileşme olmaz.Onlar bağırsaklarından yeterli derecede besin ememediğinden toplam damar içine ilave besin almaya ihtiyaçları vardır. Kökleşmiş çölyak hastalığı için ilaç tedavisi tercih edilmektedir.

Eğer bir kişi glutensiz diyete yanıt veriyorsa doktor çölyak hastalığının tanısının kesin olduğunu bilecektir.
Unutulmaması gerekenler
Çölyak hastaları için ;buğday,arpa, çavdar, yulafda bulunan protein ,gluten, zehirden farksızdır ve vücut tarafından tahammül edilmemektedir.
Çölyak hastalığı küçük bağırsağa zarar vermekte ve vücudun besin alınımını engellemektedir.
Çölyak hastaları için tedavi çok önemlidir.Kanser, osteoporosis, Kansızlık, seizure (hastalık nöbeti,kriz) gibi hastalıklara yol açabilmektedir.
Çölyaklı kişide belirtiler olabilir yada olmayabilir.(illaki belirtiler olması gerekmemektedir.)
Kesin tanı için biyopsi ve kan testleri gereklidir.
Çölyak hastalığı kalıtsal olduğundan çölyaklı kişinin aile fertlerinin de test yaptırmaya ihtiyaçları vardır.
Çölyak hastalığı glutensiz diyet ile tedavi edilmektedir.Çölyaklılar için glutensiz diyet ömür boyu gereklidir.
 
40 lı yaşlarımın baharında olan ben bugün tüp bebek merkezindeki 50 üzeri hastaları görünce hala şaşırdığıma şaşırıyorum. Yeni trend, Kıbrıs yolculuğuna hazırlananların buluşma yeri tüp bebek merkezi cafeleri!:)
 
Yaptırdım o testleri normal çıktı trombofili testinin de sonuçlarını bekliyorum. Son 1 ayda verdiğim kanlardan damarımda kan kalmadı gibi hissediyorum. Bir de yorgunluk hissi. Genetik testi her yerde farklı fiyata yapılıyor 1000 e yapan da var 500 e de şimdi de üniversite hastanelerinde bedava da yapılıyormuş baksana. Ama her halikarda bu testler yaptırılıp gidilmeli biz de yeni öğreniyoruz.
 
Kızlar 1 gün bile girmesem forum alıp başını gidiyor.. Dün sabah yazdım en son,bugün ancak akşam girebildim yorgunluktan dökülüyorum..:)

Tress sen mi sormuştun hatırlayamadım doktorumu? Ben Firdevs e gideceğim.. Bu prednolü bana da söyledi Firdevs; bağışıklık ile ilgili bir test yaptıracak mıyım dediğimde bahsetti.. Pıhtılaşma testini vermedi aslında, benim içim rahat etsin diye söylediler; sen o testi geçtin çünkü sağlıklı bir hamilelikle çocuk dünyaya getirdin daha önce dedi. Belki heterezigot olabilir(Faktör 5) onu da düşüklerde % 100 sorumlu tutamayız dedi. Ama hiç çocuk sahibi olmamışlar mutlak yaptırmalı ki ben dahi yaptıracağım -içim rahat olsun-
 
Canim insallah bu sefer pozitif sonuc alicaksin.
Bu arada biz diger formda yazismistik. Kullanici adim degisti(cibir79).

QUOTE=waltkrayburg;29341351]evet canim bende firdevs hanima gidicem irem hanim banada 5 veya 6 gün yeterli dedi ben fazladan dusunuyorum...
[/QUOTE]

aaa evet canim hatirladim ama bu adini taniyamamistim insallah canim bu sefer olacak cok inaniyorum bu aksam dönör bilgilerim geldi yapilan testler boy yas meslek vs
 
bende almanyadan gittim...transfer günü degilde, ertesi gün ucabilirsiniz. genelde doktorlar hep öyle diyor. aslinda transfer günü dahi ucan kisiler var, ama ben olsam bir gün kalir dinlenir ertesi gün ucarim. nede olsa birazcik yorucu geciyor ucak yolculugu

canim benim dr.um BUN KREITIN di sanirim o testi bir turlu anlatamadik ingilizcesiinide söyledi irem hnm yine anlamadi bu testi nasil anlatabilirim dr uma rus bir dr ömrümü yedi yaaa
 
Back
X