- 25 Aralık 2020
- 6.341
- 22.864
- 298
- 41
- Konu Sahibi meredithgrey
-
- #321
ben datça-köyceğiz-dalaman-fethiye yaptım bir hafta, yarın bitiyorAraplardan kaçış yok valla Antalya lüks otelinde de var, Bodrum beachinde de var... Araplar parayı koyup sefayı sürerken bizimkiler anca uzaktan bakıp yumruklarını yalıyorlar
düşündüm de ben hemen hemen her yerde aynı yaşıyormuşumBurdada mesela yüzülecek cok sayıda göl var , halka açık ücretsiz yüzme havuzları var. Suları zaten musluktan içiyoruz markette su yok, kahveyide termosa koy oh mis. Köy gibi küçük yerlerde yasamak masrafları gerçekten yarı yarıya azaltıyor burda
Paris overrated bi sehir falan degil yahu. Kuş kadar parayla nereye gitsen bisey anlamazsın ki zaten. Hakikaten de dunyanin en güzel şehirlerinden biri. Özellikle yeme içmeye düşkünseniz. Paristekilerden daha iyi restoranlar nerde var alaskina. Yazin degil de kışın gitmek lazim parise. Gercek guzelligini görmek icin kışı daha poetic bence. Daha hesaplı olarak baharda Milano ve yazın Barcelona öncelikli hedef olabilir tabi.
ben instagram ve sosyal medya kullanmıyorum.
ama Paris, özellikle ABD'lilerin popüler ettiği bir yer..daha doğrusu sanki bir tür avrupa'da hac noktası gibi. ABDliler "gap year" (liseden veya üniversiteden sonraki 1 senelik gezme ve keşfetme yılı) etkinliği olarak genelde Parise gitmiş (şimdiki yetişkinler ysni) yemiş içmiş sevişmiş...yaş 18 bilemedin 20 tabi, kafalar da güzel..
bu abartılı Paris algısında koskoca film endüstrisinin ve elbette kıta avrupasının da kültür-sanat ekibi yazar-çizer tayfasının da etkisi çok
sene 70 olsa ben 68 kuşağından olsam hippi olsam 80 ihtilalinden sonra olsa tüm aydınlarımız oralarda olsa ben de bir sanat-edebiyat-tiyatro-müzik insanı filan olsam
fransızca bilsem
gap year yapan bir kuşak olsa ülkemde....
herhalde başka şeyler düşünürdüm...
ama ben Paris'e elektron mikroskopu eğitimi için gitmiştim ilk
yukarıdaki şeyler insanın gözünü boyuyor ama gidince eee öyle bir romantik kültür sanat kokan bir ortam yok ki diyorsun.
sene de 80 değil
dünya da o dünya değil. türkiyede gap year mefhumu yok...
zaten Paris'te Parisien insan yok..getto durumda koca şehir. cezayirlinin mahallesi ayrı ermeninin ayrı ginelinin ayrı...giremiyorsun bile çoğu yere.
filan.
hani herkesin zevki ayrı tabi ama bütçem kısıtlıysa gezeceğim şehir Paris olmaz benim
ki çok kısıtlı bütçelerle de gezdim.
Alakasız damdan düşüyorum ama vay vee 14 senelik üyesiniz ama ilk mesajınız, zamanda yolculuk gibi hissettiniz mi :))Kesinlikle o kadar haklısınız ki. Amerika, Avrupa, Güney Afrika, Fas vb dahil pek çok gelişmiş, gelişmemiş, ülke gezdim. Hiçbirinde kendimi Paristeki kadar güvensiz hissetmedim. Her anlamda abartılmış, pis, güvensiz, tehlikeli. Tehlikeli olmayan 1-2 yeri de aşırı pahalı. Lübnanlı, cezayirli, faslılar resmen gözleriyle yiyor insanı. 40bin tl euroya cevirince cok bir şey etmiyor ama emin olduğum bir şey varsa o da paris için asla değmeyeceğidir.
Ata Demirer’in ayağını soktuğu dereyi bulmak > dünyayı gezmek. Ben bunu nasıl düşünemedimHa bir de de 40.000 birikim değil tatil tahmini rakamıydı ama canınız sağolsun. Size iyi valizlenmeler
Hahaha yok hissetmemiştir, bu yedek ğyeliği sandıktan çıkarmıştır yaniAlakasız damdan düşüyorum ama vay vee 14 senelik üyesiniz ama ilk mesajınız, zamanda yolculuk gibi hissettiniz mi :))
14 yıl yedekte üyelik tutmak için de sağlam istifçi olmak lazım şindi, daha bir saygı duydum bakHahaha yok hissetmemiştir, bu yedek ğyeliği sandıktan çıkarmıştır yani
Yine bizimkiler kalkıp derde bak, tatile gidememek de dertmiymiş yazınca ben sinir oluyorum insanların kendilerine reva gördüğü hayata. Elin bilmem nerelisi bizim ülkemizde sefa sürüp, güzelliklerin tadını doyasıya yaşarken bizim iki birim ucuza temel gıda maddesi alabilmek için beş market gezmek zorunda olmamız cidden kanıma dokunuyor.Araplardan kaçış yok valla Antalya lüks otelinde de var, Bodrum beachinde de var... Araplar parayı koyup sefayı sürerken bizimkiler anca uzaktan bakıp yumruklarını yalıyorlar
Yine bizimkiler kalkıp derde bak, tatile gidememek de dertmiymiş yazınca ben sinir oluyorum insanların kendilerine reva gördüğü hayata. Elin bilmem nerelisi bizim ülkemizde sefa sürüp, güzelliklerin tadını doyasıya yaşarken bizim iki birim ucuza temel gıda maddesi alabilmek için beş market gezmek zorunda olmamız cidden kanıma dokunuyor.
Bi de ben avrupada yaşıyorum binlerce km öte uzaktayken bile kanıma dokunurken insanlar ne kadar çabuk alışmış bir standartın altının altında yaşamaya, hayret.
Cefa çekmeyi de normalleştirmişiz artık, çekmezlerse bi gariplerine gidiyor ve kendilerine layık görmüyorlar belli bir standartta yaşamayı öyle değişik bi toplum olmuşuz artık.Valla İstanbul yemek turu izleyeyim diyorum bazen, çekenler hep yabancı turistler. Turistler gezerek şap şup her şeyden yiyor, bizimkiler anca cefa çekiyorAntalya da aynısı, her yıl otele gidiyorum turistler yiyip içip denize giriyor bizim garibanlar anca bahşiş toplama derdinde
Olay tamamen duygusal Miss(€ $ £)Valla İstanbul yemek turu izleyeyim diyorum bazen, çekenler hep yabancı turistler. Turistler gezerek şap şup her şeyden yiyor, bizimkiler anca cefa çekiyorAntalya da aynısı, her yıl otele gidiyorum turistler yiyip içip denize giriyor bizim garibanlar anca bahşiş toplama derdinde
İşin acısı da alayım evde yapayım desen daha pahalıya mal oluyor şaka gibi. Mc Donalds’da bile menüler 60 TL ya düşün öğrenci yemeğidir orada buluşulur yemek yenir. Kim, hangi öğrenci 60 TL verebilir ki bir öğüne. Vala mideme ağrılar giriyor.Az önce 3 kişi yemek yedik 680 TL hesap ödedimgeçen ay aynı yemeği aynı yerde 400 e yedik. Hiç lux filan demeyin düz kebap salata ayran tatlı menüsü... Bir öğün yemek kişi başı 13 Euro, bedava sayılır aslında ama benim maaşımın 8 de biri...sadece bir öğün yemek.. yurtdışını filan bırakın evde oturup karın doyurmak bile lux olacak bu gidişle...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?