yüzüm gülsün artıkk....

klbk35

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
19 Ağustos 2011
218
1
46
Afyon
21 yaşındayım ama hayat beni çok yormuş hissediyorum... çocuklugumda beri aile sorunlarıyla uğraştım pskolojik olarak yıprandım. Son 4 - 5 yıldır .çok şükür bu durum azaldı. annem ve babam ayrldılar annemle yaşıyorum üniversiteye gidiyorum. ama gecmiste babamla yaşadığım sorunlar, annemin üzerindeki yük vs beni de çok üzüyor bıktım artık. Ölmeyi düşündüğüm zamnlar oldu. Dışardan bakıldığında çok düzgün bir hayatım var gibi duruyor. Üniversiteye gidiyorum, fiziksel olarak iyiyim arkadaşlarım vs... Ama hep bir şeyler eksik gibi memnun olamıyorum yaşantımdan. Kimi sevdiysem sırtını döndü bana. En son erkek arkadaşımdan ayrıldım ve unutamıyorum onu. Beni çok yaraladı çook.... Atamıyorum içimden. Aşırı duygusal olmaktan nefret ediyorum ama elimden bir şey gelmiyor.... Ben burda yaşadıklarımız için üzülürken onun hayatının normal ve bensiz devam ediyor düşüncesi içimi yiyor... Ne ders çalışmak istiyorum ne okula gitmek. Sevdiğim arkadaşlarım dostlarım var evet cok yok ama yıned var. Ama kendimi değersiz ve yalnız hissediyorum. hep belirsizlik hissediyorum. Bu durumu nasıl aşarım naparım benimle benzer durumu yaşayanlar var mı?.... Böyle hiisedincede hayatta en cok bana değer veren ınsani, annemi üzüyorum sonra üzdüğüm için pişman oluyorum........ mutlu olmaya o kadar ihtiyacım var ki iyi olamya coook ihtiyacım var cook. 21 yaşıma kadar yüzüm dogru duzgun gülmedi hep hüzünler hayal kırklıkları üzütüler stres.... bazıları gercekten doğuştan şanslı ben pek şanslı dogmamışım. İçimde az da olsa umut var ama..............
 
Yaşanmışlıkların verdiği yük ağır, geçmişi fazla düşünme, fazla yıpratma kendini.. Kendini düşün yeni bir yol çiz ve seni üzen herşeyi bir kenara at,yaşının heycanını yaşa karamsar olma böylece daha mutlu olursun.. Sen mutlu olunca annende mutlu olur..
 
MERHABA ;

Bence kafana takmamalısın,elin,ayağın tutuyor,üniversitede okuyorsun,daha ne istiyorsun,seni okutan,yanında olan bir annen var

Gerçekten bu kadar erkekler için üzülmeyin ya hayat onlarsızda güzel gerçekten sadece bunu kendine kabullendirmelisin,o nasıl hayatına devam ediyorsa sende etmelisin,bak bende öyle birşeyu yaşadım ,baktımki ayrıldıktan 1.5 ay sonra başka bir kızla sarmaş dolaş bir resim koymuş face.ondan sonra dedim kendime,adam hayatından memnun,mutlu ,ben niye oturupp yasını tutayım ki dedim

sadece bunu yapıcam,unutucam demelisin arkadaşım,annene sakın ama sakın üzme
 
Hepimiz böyle sorunlar yaşayabiliyoruz canım ama geçmişe dönük bir yaşam sürersek hiçbir zaman mutlu olamayız ve yine olan bize olur. Bundan sonra kendini düşünmeli ve okulunu bitirip iyi bir meslek sahibi olmak kendine yetmek için çabalamalısın. Diğer türlü her daim kaos içinde olacak, bu derslerine yansıyacak başarılı olamadıkça daha çok mutsuz olacaksın. Başarı, arkadaşların, çevren bunların hepsi kafanı dağıtman ve mutlu olman için etken olacaktır bütün hayatın kötüymüş gibi düşüne içinden iyi şeyleri çıkarmasını bil. Hayatın tadını çıkar çünkü bir kere yaşıcaz.
 
hayatımın en zor döneminde bende seningibiydim dışardan bakıldığında mutlu olmamak için bir nedenim yoktu diye düşündüler kimseye anlatamadım mutsuzluğum yüzümden okunuyodu biarkadaşım ozaman bana demiştiki " evet şuan mutsuzsun ama bu demek değildirki ilerde mutlu olmayacaksın git ve mutsuzluğunu yaşa sonra kendini topla gel" mutsuzluğumu yaşadım onsuzda yaşayabileceğimi biliyorum artık...
 
insan zaman zaman böyle hissedebiliyor
bende aynı senin gibiydim...
uzman yardımı al bence gerçekten işe yarıyor..
bi de kandi kendini motive et...
zaman herşeyin ilacı
 
bazı insanlar damarlarında dolaşan trajediyle doğuyor. yazdığın yazıyı okurken 2 yıl önce yazdığım şeyleri okuyor gibi hissettim. aynı durumdaydım. okulum bitti beni çok mutlu eden bir iş buldum. ama durum değişmedi. gelen mutsuzluk dalgalarının sıklığı değişti ama yoğunluğu aynı. durum değişmiyor yani. ama çaresi de ne aşk ne de para. bir çözüm bulursam haberdar ederim :)
 
öyle dertliler var ki dünyada...
onların yaşadıklarının zerresini yaşamayı hayal etmeye, düşünce bazında bile gücümüz yokken
bizim küçük sorunlarımız devasa gibi görünür gözüne insanoğlunun...

yaşamınızdaki sorunlara ve dertlere bakın bakalım, acaba kaç tanesi gerçek sorun...
yada olaylar olağanda, onu sorun halinde algılayan siz olabilirmisiniz?

hayatta binlerce seçenek var.
huzuru mutluluğu istersen her konuda her yerde bulabilirsin.
sadece bakış açısı...
neye odaklanırsan o yaşamında çoğalır.
 
21 yaşındayım ama hayat beni çok yormuş hissediyorum... çocuklugumda beri aile sorunlarıyla uğraştım pskolojik olarak yıprandım. Son 4 - 5 yıldır .çok şükür bu durum azaldı. annem ve babam ayrldılar annemle yaşıyorum üniversiteye gidiyorum. ama gecmiste babamla yaşadığım sorunlar, annemin üzerindeki yük vs beni de çok üzüyor bıktım artık. Ölmeyi düşündüğüm zamnlar oldu. Dışardan bakıldığında çok düzgün bir hayatım var gibi duruyor. Üniversiteye gidiyorum, fiziksel olarak iyiyim arkadaşlarım vs... Ama hep bir şeyler eksik gibi memnun olamıyorum yaşantımdan. Kimi sevdiysem sırtını döndü bana. En son erkek arkadaşımdan ayrıldım ve unutamıyorum onu. Beni çok yaraladı çook.... Atamıyorum içimden. Aşırı duygusal olmaktan nefret ediyorum ama elimden bir şey gelmiyor.... Ben burda yaşadıklarımız için üzülürken onun hayatının normal ve bensiz devam ediyor düşüncesi içimi yiyor... Ne ders çalışmak istiyorum ne okula gitmek. Sevdiğim arkadaşlarım dostlarım var evet cok yok ama yıned var. Ama kendimi değersiz ve yalnız hissediyorum. hep belirsizlik hissediyorum. Bu durumu nasıl aşarım naparım benimle benzer durumu yaşayanlar var mı?.... Böyle hiisedincede hayatta en cok bana değer veren ınsani, annemi üzüyorum sonra üzdüğüm için pişman oluyorum........ mutlu olmaya o kadar ihtiyacım var ki iyi olamya coook ihtiyacım var cook. 21 yaşıma kadar yüzüm dogru duzgun gülmedi hep hüzünler hayal kırklıkları üzütüler stres.... bazıları gercekten doğuştan şanslı ben pek şanslı dogmamışım. İçimde az da olsa umut var ama..............

yazdıklarını okuyunca inan kendimi buldumm sanki beni anlatıyodun:5:
bende 21 yasındayım bende aile sorunlarıyla büyüdüm babasız büyüdüm
annemin üzülmesi daha çok mahvediyodu beni kardeslermin üzgün olması aynı zamanda..
bende üniversiteye gittim erkek arkdasm vardı 3 yıl cıktık herkes evlencek gözüyle bakarken oda terketti beni...
tekrar başa sardım yeniden bitmiştim.. 1 bucuk sene geçti..ağladım üzüldüm pskolga gittim...
ve şuan güçlüyüm okulumu bitirdimm çalışıyıorum kendi ayaklarımın üstünde duruyorum kimseye muhtaç olmadan ve sevdiğinle değil seni seven sana değer veren bi insanla ol zamanla sende seviyosun saten ;;))
umarım herşey yoluna girer hayatındaa her zaman mutlu olursun..
 
Canım unutmaki mutluluklarda mutsuzluklarda geçicidir. Sabaha en yakın zaman gecenin en karanlık zamanı değilmi. Hayatta kimse senden önemli değil bunu unutma.
 
Dün televizyonda tesadüfen bir filme denk geldim ve çok beğendim. İsmi 'Gelecekten Bir Gün' dü yanlış hatırlamıyorsam.
Şu şimdilerde meşhur olan yeni showman çocuk Hayrettin vardı başrolde. Eğer 'Aman Tanrım'ı izlediysen onun tadında bir
filmdi. Hayatta aksiliklerden yakınan bizler için tam ders niteliğinde. Onu izleyince birden utandım kendimden. ''Şans diyerek
sorumluluk almaktan kaçıyorsunuz, herşeyi şans diyerek yazgınıza yüklüyorsunuz.'' diye bir replik vardı. Düşündüm ve kabul
ettim. Hayatımın her anı şanssızlıktan yakındım. Ama bazı olayların şans deniken şeyle uzaktan yakından alakası yok.
Hatta KADER diyerek yine Yaradana yıktığımız bazı durumları da böylece anladım. Kader denilen şey, her durumda başımıza gelecek
olanın Rabbim tarafından önceden yazılması değil; kader, her işte başımıza GELEBİLECEK olan her ama her durumun bilinmesidir.
Mesela hayatın bir yol olması durumunu düşünelim, biz o bir çok yolun birini seçip gideriz. O yol sakin bir yol olabilir,
kalabalık bir cadde olabilir, çok güzel ama uzun bir yol olabilir, biraz meşakkatli ama kısa bir yol olabilir... Birini seçer ve gideriz ama
gitmeden önce aklımızda yol değil hedef olduğu için önümüze çıkan herşeyde kaderi suçlarız. Hep hedefe ulaşmak garanti gibi
yaşarız. İllaki olacakmış gibi. Ama o yolun ilk adımında artık hayatta olmamak da olabilir. O yüzden hedefe odaklanıp adımladığınız yolun
içindeki güzelliklerin tadını cıkarmayı unutmayın.
Geçen haftalarda nette bir fotograf gördüm, bir kaza sonucu adamın belinden asağısını kaybetmiş. Yani o sık gördüğümüz kolu ve
bacağını kaybeden insanlar gibi bile değil. Tıp literatürüne girmiş, vücudunun %60ı sanırım yok. Pes etmemiş, tutunmuş imkansız denen
hayata. Ya da Afganistan'dı sanırım bir türbeye ailesi ile ziyarete giden 10 yaşlarındaki kız... İntihar bombacısı girişimini başarı ile sonuçlandırıyor.
O sırada orada bulunanlar durumdan habersiz, küçük kızın ailesi de. Aile kalabalık yüzünden sanırım küçük kızı ortaya alıyor, aşure günü dualarını
gerçekleştirirken kızı saran tüm aile bireyleri, bomba yüzünden hayatını kaybediyor. Ablaları, abileri, kuzenleri... Küçücük çaresizliği ve olayın şoku ile
çığlık atıyor... Kendine saplanan şarapnel parçalarının farkında değil. koşuşturup sağa sola birşeyler yapmaya çalışıyor.
Ya sakın yanlış anlama hiçbir dert küçük değil, yaşadıkların kolay şeyler demiyorum ama kendi kendini teskin etmezsen hayata tutunamazsın.
Allah hep mutluluk ve huzur versin sana inşallah...
 
Back
X