Zayıflık üzerine...

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
İşte tam olarak böyle yapıyordum. "Amaan boşver, düşünme salla gitsin" diyordum. Aklıma geldikçe üzerine düşünmemeye, canımı sıkmamaya çalıştım.
Ama bir süredir böyle patlamalar yaşıyorum. Hazmedemediğim, ötelediğim ne varsa içimden fışkırıyor artık. Her duygu aynı anda saldırıyor beynime.
Saklayıp gömmek değil de gerçekten umursamamayı öğrenmem lazım sanırım.
Karşınızdaki insanlara değer veriyorsanız, bunu hak etmedim moduna geçiyor olabilirsiniz. Ben kendime değer verip diğer insanlara hakettiği değeri veriyorum. Sanki işe yarıyor.
 
Konuyu ben yazmışım gibi hissediyorum
Bence çözüm burası
İnsanlardan nefret ediyorum evi

images.webp
 
Bence de değişikliğe ihtiyacım var. Başımı alıp gidesim, bir daha gelmeyesim var.
Ayrı eve çıkma, tatil vs hep maddiyata bakan şeyler. İşlerim gerçekten kötü gidiyor. İş alamıyorum, yaptığım işlerin parasını alamıyorum, boğuldum artık. Aldığım ufak işlerle kendimi zor geçindiriyorum şu an.
Alacaklarımı alabilsem onlarla bile çok rahat geçinirim ama şu an ofisin elektriğini ödemek bile gözüme batar hale geldi.

İşim hep stresliydi ama para kazanırken gözüme batmıyordu. Şimdiyse sabah peynirle kavga edecek durumdayım.
O kadar sene emek verdim, okudum, çalıştım, kendi işimi kurdum, bir düzen kurdum. Her şeyi kenara bırakıp vazgeçemiyorum. Ofisi kapatıp çıkamıyorum. Çünkü hep bir umut var.
Bizim işte hep böyledir zaten. 10 görüşme yaparsın, 1'ini alırsın. Şimdi yine görüşmelere gidiyorum, eskisi kadar olmasa da iş oluyor. O umut var oldukça kapıyı çekip çıkamam.
Ama bir yandan da umutsuzluk var ve bu benim her şeyime yansıyor. "Bu işi almalıyım" stresine girdikçe elime yüzüme bulaşıyor her şey.

O yüzden kafam çok karışık.
Nerede pes etmeliyim, nereye kadar mücadele etmeliyim bilemiyorum. Hep bir mücadele var ama aynı zamanda her şey belirsiz.
Her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlayan bir insan için belirsizlik kadar yıpratıcı bir şey yok.
İnşallah açılır işleriniz.
 
Bende hemen hemen aynı şeyleri yaşıyorum ya 🤦🏻‍♀️ Bir tek farkla ben sevgilimden de memnun değilim. Zaten pek bir şeyimi de anlatmam yüzeysel konuşuyorum onunla da.

Ben işimi değiştiremiyorum, siz sevgilinizi değiştirin bari :)
Şaka bir yana ama o destek çok önemli gerçekten. Sevgilim olmasa ben çoktan kafamı duvara sürte sürte kıvılcım çıkarmıştım.
O da aynı sıkıntıları yaşadığı için her şeyi en ince detayına kadar yansıtmıyorum ona ama yanında ağladığım çok oldu.

Bizi mutsuz eden şeyleri bırakabilmeyi öğrenmemiz lazım sanırım.
 
Maddi kaygım üst düzeyde şu sıralar. Emeklerimin karşılığını görememek zaten çok üzüyor beni.
Üstüne hala güler yüzlü olmaya çalışmak, bir şeylere eyvallah etmek zorunda kalmak, "şu an gelemez misiniz" diyene "gelemem gerizekalı çünkü bugün pazar" diyememek, gece 10'da whatsapptan "bizim proje ne durumda" diyene "uyuyor. sen de git seviş, belli ki ihtiyacın var" diyememek çok yıprattı sinirlerimi.

Doktor olsam gece ya da hafta sonu arayanı anlarım. İnşaat sektöründeyim yani, projenin gece 10'da ne gibi bir aciliyeti olabilir acaba?
1 değil, 5 değil, insanların çoğu böyle.
Gün içinde yaşadığım stresi saymıyorum bile. Herkese ayrı ayrı laf anlatmaktan boğazım şişiyor artık.

İşin kötüsü eskiden müşteri eleyebiliyordum. Artık eleyemiyorum. Çünkü kriz var, doğru düzgün iş yok. İş olsa da emeğinin karşılığı yok.
Yaptığım işi severek değil de hayatta kalmak için yapıyor durumuna geldim artık. Ama hayatta kalamıyorum gibi :)
Yani işinizinde yapılacak bir tarafı kalmamış sanki
İnsanın gecesi gündüzü bir saati olur
Cumartesi çalışmak bile insanlara yapılan bir zul iken böylesi tam cinnet sebebi
Birde maddi kaygı
aslında iş telefonunu belirli bir saatten sonra tamamen kapatmak gerek öyle yapan çok var
Bu başımıza gelenler genelde işi tam yapma isteğinden
rahat olanlara basbayağı telefonu duyduğu halde açmayanlara insanlar elleşmezken işini iyi yapıp ilgili olanın üstüne üstüne gidiliyor
Her konuda böyle

Sizin sektörün sorunları hariç çoğu yerde durum aynı ama isterseniz 4 kişinin işini tek başınıza yapın hiç kimse kadir kıymet bilmiyor
Onu geçtim kuru teşekkür bile gelmiyor sürekli eleştiri almazsan o bile olumlu
Ben olsam madem çoğu sorunumun sebebi iş onu değiştirmeye çalışırdım yapamıyorsam en azından kendimce kural koymaya çalışırdım
 
Şu hayata bir kez geliyoruz ve kendimizi mutsuz eden şeylerden ısrarla kurtulamıyoruz. Tamam çalışmak iş sahibi olmak önemli ama sevmeyerek nereye kadar. Beni bu kadar mafedecekse işin canı cehenneme derdim. Ve hayatınızda artı olan birçok şey de varmış onlara odaklanıp olmayan kısımları değiştirin benim tavsiyem. Birde kedini bu kadar güzel ifade edebilen biri hayatında üstesinden gelir bence. 😊
 
Hiçbir yere gidemiyorum diyerek kendinize sınır koymayın. En basitinden ayrı eve çıkarak başlayın işe. İnsan belli bir yaştan sonra ailesini ne kadar sevse de aynı evde olmuyor.

Çok haklısınız ama çıkamıyorum maalesef.
Bunun gelişim süreci de şöyle oldu; eve döndüm, işe girdim, bir süre çalışıp ayrı eve çıkma isteğim vardı. Ailemin yanında rahat olduğum için bir acelem yoktu. Hiçbir şeyime de karışmıyorlar, o yüzden acele etmedim.
Sonra kendi işimi kurmak istedim. Aslında hep istiyordum, zaten bu yüzden evimi, düzenimi bırakıp buraya dönmüştüm. Ama planlarımı öne çektim ve iş kurdum.
Sonra işlerin toparlanmasını bekledim. Hem ev hem iş yeri masrafını kaldırmak zor geldi ve acele etmedim.
Sonra sevgilimle evlilik konuşmaya başladık, planlar yaptık vs derken "zaten evleneceğim, ailemin yanında bir süre daha kalayım ne olacak sanki" dedim.

Sonra bir anda işlerimiz bk gibi gitmeye başladı. Evliliği erteledik mecburen.
Yani ne evlenebildim ne ayrı eve çıkabildim. Bu odada öleceğim galiba en sonunda :)
 
Ne is yapiyorsun?
Yani bizim buradan duydugumuz ve gozlemledigimiz turkiyede cok buyuk ekonomik kriz oldugu , o yuzden is konusunda bunalmakta haklisin , bizde turkiyedeki alacaklarimizi tahsil edemiyoruz bir suredir , kimi arasak agliyor
Eger sorunun tamamen bu ise insallah kisa surede gecer , gecmezse zaten herhalde ulke batacak bilemiyorum allah sonunuzu hayretsin

Ama is harici bir can sikintisi ise soyle bir deniz kenarina oturup denizi bile seyretsen kisa sureli de olsa ruh haline iyi gelir

Evet kriz büyük ve en çok etkilenen sektörlerden birindeyim. Mimarım ve müteahhitler iş yapmıyor doğru düzgün.
Ev alıp içini yaptırmak ise lüks oldu artık. Her şeyin fiyatı fırladı.
Ne olacak, nasıl olacak, düzelecek mi hiç bilmiyorum.
Kendimi rahatlatacak şeyler yapmaya çalışıyorum ama kafa dolu olunca hiçbir şeyin tadını alamıyorum.
Gerçekten Allah sonumuzu hayır etsin.
 
Evet kriz büyük ve en çok etkilenen sektörlerden birindeyim. Mimarım ve müteahhitler iş yapmıyor doğru düzgün.
Ev alıp içini yaptırmak ise lüks oldu artık. Her şeyin fiyatı fırladı.
Ne olacak, nasıl olacak, düzelecek mi hiç bilmiyorum.
Kendimi rahatlatacak şeyler yapmaya çalışıyorum ama kafa dolu olunca hiçbir şeyin tadını alamıyorum.
Gerçekten Allah sonumuzu hayır etsin.
Uzuldum kuzum , meslegin cok guzel , yurtdisinda falan is bulamaz misin yabanci dilin varsa ? Valla senin gibi egitimli , akli basinda kadinlarin cektigi cileye cidden cok uzuluyorum
İnsallah hersey kisa zamanda istedigin gibi olur
 
Belki yazılmıştır bilmiyorum.Bir tatile mi çıksanız?Mevsimi geçti ama yine de sakin,sessiz her şeyden uzaklaşıp kendinizle kalabileceğiniz bir yer,ortam.Tükenmişliğe en iyi çarelerden biri bu bana kalırsa.Bir müddet yavaşlamak ve sadece kendinizi,içinizi dinlemek.Sessizlik...
 
Bir de şu geldi aklıma.Bu kadar çok vücudunuz uyuşana kadar ağlamak hiç iyi bir şey değil.Kendimden biliyorum.Öyle bir hastalandım ki şimdi o sağlığımı arıyorum.Yeni yeni toparlıyorum çok şükür.Herkesten uzak kalarak toparlanmaya başladım.
 
Çok haklısınız ama çıkamıyorum maalesef.
Bunun gelişim süreci de şöyle oldu; eve döndüm, işe girdim, bir süre çalışıp ayrı eve çıkma isteğim vardı. Ailemin yanında rahat olduğum için bir acelem yoktu. Hiçbir şeyime de karışmıyorlar, o yüzden acele etmedim.
Sonra kendi işimi kurmak istedim. Aslında hep istiyordum, zaten bu yüzden evimi, düzenimi bırakıp buraya dönmüştüm. Ama planlarımı öne çektim ve iş kurdum.
Sonra işlerin toparlanmasını bekledim. Hem ev hem iş yeri masrafını kaldırmak zor geldi ve acele etmedim.
Sonra sevgilimle evlilik konuşmaya başladık, planlar yaptık vs derken "zaten evleneceğim, ailemin yanında bir süre daha kalayım ne olacak sanki" dedim.

Sonra bir anda işlerimiz bk gibi gitmeye başladı. Evliliği erteledik mecburen.
Yani ne evlenebildim ne ayrı eve çıkabildim. Bu odada öleceğim galiba en sonunda :)
Sevgilinle eve çıkma şansın var mı?
 
Ben işimi değiştiremiyorum, siz sevgilinizi değiştirin bari :)
Şaka bir yana ama o destek çok önemli gerçekten. Sevgilim olmasa ben çoktan kafamı duvara sürte sürte kıvılcım çıkarmıştım.
O da aynı sıkıntıları yaşadığı için her şeyi en ince detayına kadar yansıtmıyorum ona ama yanında ağladığım çok oldu.

Bizi mutsuz eden şeyleri bırakabilmeyi öğrenmemiz lazım sanırım.

Haklısın tabiki öyle ama sevgili konusunda çok dilim yandı artık biraz mantık çerçevesinde yaklaşıyorum ne yapayım 🤷🏼‍♀️
 
Maddi kaygım üst düzeyde şu sıralar. Emeklerimin karşılığını görememek zaten çok üzüyor beni.
Üstüne hala güler yüzlü olmaya çalışmak, bir şeylere eyvallah etmek zorunda kalmak, "şu an gelemez misiniz" diyene "gelemem gerizekalı çünkü bugün pazar" diyememek, gece 10'da whatsapptan "bizim proje ne durumda" diyene "uyuyor. sen de git seviş, belli ki ihtiyacın var" diyememek çok yıprattı sinirlerimi.

Doktor olsam gece ya da hafta sonu arayanı anlarım. İnşaat sektöründeyim yani, projenin gece 10'da ne gibi bir aciliyeti olabilir acaba?
1 değil, 5 değil, insanların çoğu böyle.
Gün içinde yaşadığım stresi saymıyorum bile. Herkese ayrı ayrı laf anlatmaktan boğazım şişiyor artık.

İşin kötüsü eskiden müşteri eleyebiliyordum. Artık eleyemiyorum. Çünkü kriz var, doğru düzgün iş yok. İş olsa da emeğinin karşılığı yok.
Yaptığım işi severek değil de hayatta kalmak için yapıyor durumuna geldim artık. Ama hayatta kalamıyorum gibi :)

O an cevap vermesen de işiyle ilgisiz derler eminim. 24 saat cevap ver, hep iletişim halinde ol beklentisi sıkıntı. Telefon yerine e-posta denedin mi ? Belki bakışları değişirdi. Otomatik cevaplar oluyor mesajı geriye itiyor "Sabah döneceğiz, kusura bakmayın" vs. yazıp gönderiyorlar. Aciliyeti yoksa kusura bakmasınlar. 🙄

İşin olsa bir dert olmasa bir dert şu anda ülkede. O kadar haklısın ki. Keşke bu durumda olmasak. Elimizden bir şeyler gelse bu durumu düzeltmek için..
 
Karşınızdaki insanlara değer veriyorsanız, bunu hak etmedim moduna geçiyor olabilirsiniz. Ben kendime değer verip diğer insanlara hakettiği değeri veriyorum. Sanki işe yarıyor.

Evet öyle düşünüyorum ve gerçekten hak etmiyorum. Bugüne kadar kimsenin ayağını kaydırmaya çalışmadım, hak etmediğim bir parayı yemedim.
Ama güvendiğim insanların 3 kuruş için çirkinleştiğini çok gördüm. Şimdi hem kimseye güvenemiyorum hem de arkamı dönüp gidemiyorum.
 
Yani işinizinde yapılacak bir tarafı kalmamış sanki
İnsanın gecesi gündüzü bir saati olur
Cumartesi çalışmak bile insanlara yapılan bir zul iken böylesi tam cinnet sebebi
Birde maddi kaygı
aslında iş telefonunu belirli bir saatten sonra tamamen kapatmak gerek öyle yapan çok var
Bu başımıza gelenler genelde işi tam yapma isteğinden
rahat olanlara basbayağı telefonu duyduğu halde açmayanlara insanlar elleşmezken işini iyi yapıp ilgili olanın üstüne üstüne gidiliyor
Her konuda böyle

Sizin sektörün sorunları hariç çoğu yerde durum aynı ama isterseniz 4 kişinin işini tek başınıza yapın hiç kimse kadir kıymet bilmiyor
Onu geçtim kuru teşekkür bile gelmiyor sürekli eleştiri almazsan o bile olumlu
Ben olsam madem çoğu sorunumun sebebi iş onu değiştirmeye çalışırdım yapamıyorsam en azından kendimce kural koymaya çalışırdım

Aynen, hiç yapılacak tarafı yok.
Çok isteyerek yazdım bu bölümü, isteyerek okudum, işimi de seviyorum ama insanlarla uğraşmak çok zor.
"Hangi işi yapsan insanlarla uğraşacaktın" diye avutuyorum kendimi ama maddi sorunlar da başlayınca dayanamaz hale geldim.
Herkes her şeyi biliyor, herkes her konuda fikir sahibi.

Ya hani "doktora gittim, ilaç yazdı bir şey yapmadı. Ohh oturduğu yerden kazanıyor" diyorlar ya, inanın ki bizim işe bakış açısı bin beter.
5 ayrı bilgisayar programı biliyorum; proje için yönetmeliklere, uygulama işi için her kaleme hakim olmam gerekiyor. Ama gün sonunda "ne yaptın ki" oluyor.
Asma tavancısı, boyacısı, perdecisi vs mimarım diye gezip iş alıyor zaten. O da ayrı dert.

Şimdiki aklım olsa kesinlikle başka bir şey okurdum.
Bu saatten, bunca emekten sonra iş değiştirmek de zor. Ne yapacağımı hiç bilemiyorum.
 
Şu hayata bir kez geliyoruz ve kendimizi mutsuz eden şeylerden ısrarla kurtulamıyoruz. Tamam çalışmak iş sahibi olmak önemli ama sevmeyerek nereye kadar. Beni bu kadar mafedecekse işin canı cehenneme derdim. Ve hayatınızda artı olan birçok şey de varmış onlara odaklanıp olmayan kısımları değiştirin benim tavsiyem. Birde kedini bu kadar güzel ifade edebilen biri hayatında üstesinden gelir bence. 😊

Teşekkür ederim :KK16: Kendimi ne kadar ifade edebildim bilemiyorum ama buraya yazmak çok rahatlattı gerçekten.

Asında işim değil, işimin şartları ve insanlar mutsuz ediyor beni.
Şimdiki aklım olsa bu ülkede başka bir meslek seçerdim.
Geçen gün bir yazı gördüm, "yanlış yoldayız ama o kadar da yürüdük şimdi" diyordu. Hayatımın özeti bu cümle işte.
Dönmeli mi, nereden dönmeli, ne zaman dönmeli? Hiçbirinin cevabı yok bende.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X