- 9 Temmuz 2010
- 2.558
- 16
- 358
valla bence de senin koca alışmış da ondan böyle. sen çalışırken de fazla mükemmel olmuşun hep onların zararını çekiyorsun. ha sonayın koca da apayrı bir numunelik yani bizim kocaları onla kıyas etmenin de anlamı yok. benim eşimin de seninkinden çok farkı yok. üstelik tahminimce senin kocana göre daha çok evde ama kalk bir iş iste hep aman of pof halinde. ha allahtan bana onu yap bunu yap da demiyor. ben iş yapınca öyle kıymet bilmezlik de yapmaz. mesela bazen biriktirir ütüleri 2 haftada bir toptan yaparım. arada illa giymek istediği ama ütüsüz bir şey varsa kendi ütüler. aman temiz ütülü buldum diye giyip çıkarıp durmaz. temiz bir şey giydi mi, akşam geldiğinde balkona koyar biraz havalandırır, ertesi gün yine giyer. hatta kışın terlenmediğinden 3. gün de giydiği olur. zaten yıllardır giysi alış verişlerini de ben yapıyorum, özellikle kolay yıkanan ütülenen şeyleri seçiyorum.
evin işine gelince, benim süpürgem su filtreli modellerden ve resmen küp gibi. hamile kaldığımdan beri balkondan çıkarıp, su doldurup, evi süpürüp sonra da süpürgeyi temizlemek onun görevi kabul etti. söylene söylene de olsa yap diye ısrar edince yapıyor. ben de söylenmelerine hiiiç kulak asmıyorum. balkon yıkamak da aynı şekilde. kimse kusura bakmasın kova mova kaldıramam. 1 söylüyorum yapmıyor, ertesi gün bir daha söylüyorum, 3. gün bıkıyor yapıyor:))) sen de yılma, tekrar tekrar söyle. ha ağzında sakız olmuş kadın tut lafı benim kocamda da hep var. yok kardeşim yok, var da ben mi tutmadım diye hep söylüyorum. ha ileride bulursam hakikaten tutacağım. ama o zamana kadar böyle... yemek mevzuna gelince eşimin önüne her gün peynir ekmek koysam, ben bütün gün oturdum yemek falan yapmadım desem ona da ses etmez. boğazına düşkün olduğundan en fazla kalk dışarıda yiyelim der. ama ben kendim yemeğe düşkün olduğumdan zaten öyle şeyler yapamam. ama hamile kaldığımdan beri bazı konularda kolaya kaçıyorum. mesela 4-5 aydır metro marketten, donmuş şekilde doğranmış soğan almaya başladım. 2,5 kiloluk kocaman paketlerde satıyorlar. yine donmuş renkli biberler var. bir de dianın kendi şişe domates rendeleri var. inan her birinin tazesiyle fiyat farkı falan da yok. yani al doğra et aynı paraya geliyor. mesela bugün canım uzun uzun yemek yapmak istemiyor mu, hemen onları kullanarak bir şey yapıyorum. örneğin bulgur pilavı yapıyorum, yanına da köfte. soğanı şusu busu hazır olunca hemen şip şak yarm saatte hazır oluyor zaten. son olarak köfteleri de bir kaç kilo kıyma alıp eşime yoğurtmaya başladım. vakumlu kaba koyup donduruyorum. yemek yapmazsam onlardan çıkartıveriyorum. nohutu fasulyeyi mercimeği öyle 1er kilo haslayıp donduruyorum. her birini 2şer 3er defada fazla yemekle uğraşmak istemediğim zamanlarda pişiriyorum. hiç olmazsa melemen yapacak kadar vakit ayırıp, yemekten sayılan bir şeyler yapmış oluyorum. hatta hiç hiç olmadı eşime "bütün malzemesi hazır çıkart şunu yap deme" imkanım da oluyor. tek yapacağı şey bütün malzemeyi tencereye koymak olunca o da çok mız mızlanmıyor. ha tabi bir de o yaptı mı aman sen yapınca da ayrı bir güzel olmuş diye diye gaz veriyorum:)))) kısaca haftanın 3-4 günü daha zahmet isteyen şeyler pişirirken, 3 günü falan da böyle geçiştiriyorum. sana da ısrarla tavsiye ederim.
sözüm ona şıunu yap bunu yap diyor evde sıkılmayım vakit geçsin diye söylüyor tamamen iyi niyetinden beni düşünüyor yani:))) ya benimkide asla yemek ayrımı yapmaz peynir koy yer ama üstü kapalıda gülerek ne yaptın der. şey düşünüyor akşama kadar net başından kalıp yapmadım sanıyor. onun gıcıklığı nete girmem zaten fitil oluyor resmen. napim kardeşim bir zevkim bu bundan damı vazgeçeyim. işte benim huyum bir şeyi 1 kere söylemek onu defalar söyleyince bir kıymeti olmuyor diye 1 kere söyledimmi yapmalı yoksa 2 -3. defa söylemem ha söylersemde laf sokara k söylerim oda of bofla balko yıkmaya yada ş yapamay kalkarsa heme işin içnden çıkartıyorum çık git gözüme gözükme derm. gün içinde arayınca napıyorsn falan iş yapıyorum şunu yapıyorum bunu yapıyorum derim kendini yorma der ( ben artık yalandan öye dediğini düşünüyoru

