Aşılama Zeynep Kamil'de Aşılama Yaptıran Var mı ?

Aşılama Yöntemleri ve Tecrübelerimiz
kızlar ben yokken yazdıklarınızı oku oku bitiremedim valla....
elifim, bir kız da senden geliyormuş nasıl sevindim anlatamam. allah hayırlısıyla sağlıkla kucağına almayı nasip etsin.
duygucum senin de doğuma az kaldı. resmen zamanın bu kadar çabuk geçtiğine inanamıyorum. mobilyalar geldi mi ne oldu? bir de bugün galiba nstye gireceksin aman habersiz bırakma.
sonaycan bakıyorum sana da yavaş yavaş heves gelmeye başlamış:))ısmarladığın beşik geldi mi, kurdun mu?

ben de tatilimi biraz özet geçeyim. ayın 15inde öğleden sonra izmire bir indim ki aman nasıl sıcak anlatamam. annemle babam bizi hava alanından aldı hemen kuşadasına geçtik. sıcaktan ve uçak yolculuğundan dolayı sanırım, o gece ayaklarım bir davul oldu. görseniz resmen fil ayağı gibiydi. sonraki günlerde de ne kadar su içsem, ne kadar tuz yemesem de asla normal haline dönmedi. bizim yazlık site nedense bu sene boştu. millet gelmemiş. 5-6 aile ancak vardık. hatta kuşadası komple geçmiş senelere nazaran boştu. pazar günü eşim ve kardeşim hemen denize gittik. yüzmek kan dolaşımıma epey iyi geldi. ayaklarım falan indi ama akşamına yine şişti. ptesi hep beraber izmire gittik. eşimin trtde işi vardı ben de perdelerimi ve avizelerimi aldım. perdeleri kumaşı beğeniyorsun hemen 2-3 saat içinde dikip teslim ediyorlar. yani ben avize seçip alıncaya kadar diktiler. pudra rengi, örme denilen tül kumaştan üstünde kalp ve yıldızlar olan bir perde seçtim. eşimin 2 gün daha izmirde işi olduğu için ben ailemle kuşadasına döndüm o kaldı. o gece dönüşte bizim sitenin havuzunu doldurup ilaçlıyorlardı. ertesi sabah ilaçlama işlemi bitmiş, baktım havuza giren çıkan daha hiç kimse yok(zaten sitede doğru dürüst kimse yok, hafta içi herkes izmirde işinde), hani adeta şahsi havuzum gibi, 3 gün sabah akşam havuz sefası yaptım. bu arada benim kıpır kıpır devamlı tepikleyen kızım ne zaman suya girsem sus pus oldu:))) 1 gün de kuşadasının pazarına gittim. kendime çivit mavisi çok güzel bir hint elbisesi aldım. pazarda ingilizleri görmeniz lazımdı. çoğunun elinde bir puset. içinde daha yaşına bile gelmemiş küçücük çocukları. o çocuklar pusette uyumuş, terlemiş, umurları değil valla. kimisi çocuğun önüne geveleyeceği bir yiyecek falan koymuş,çocuk da ne ağlıyor ne huysuzluk ediyor. öylece verilen yiyeceği kemirip etrafa bakıyor, uyuyor, uyanıyor. hele bir aile gördüm ki, 0-6 yaş arası 3 tane boy boy çocuğuyla gelmiş. pazarda bakkaldan bozma bir cafede oturmuşlar gözleme yiyorlardı, en küçüğü mama sandalyesinde, henüz konuşamıyor, belki yaşında bile değil, 10 aylık ancak vardı, başka biri 3-4 yaşlarında, başka biri ancak ilk okula başlayacak yaşta. valla bravo biz olsak 3 çocukla, kadıköyden üsküdara giderken bile 2 kere düşünürüz, millet dünyanın öbür ucuna gelmiş dedim. çarşamba akşamı eşimin işi bitti o da kuşadasına geldi. hemen samos adasına giden teknede yerimizi ayırttık. ertesi gün sabah yola çıktık. sonraki günlerde patmos ve rodosa gittik. tertemiz pırıl pırıl plajlarda yüzdük. deniz o kadar temizdi ki mesela samostaki odamın plaja bakan balkonundan aşağıda yüzen insanların dipteki ayaklarını görebiliyordum. plajlarda desen yine bir tek çöp, bir tek sigara izmariti, meşrubat şişesi dahi yoktu. kuşadasında 2 şezlong 1 şemsiyeye 15 lira para kesip sonra bir de pislik içinde oturup, köpük köpük denize girmeni bekleyen plaj işletmecilerine ve belediyeye bir kere daha kızdım. gittiğimiz her yerde araba kiralayıp bir güzel de değişik değişik yerlerini gezdik. güzel güzel yemekler yedik. epey çarşı da gezdim ama büyük için olsun bebek için olsun kıyafetler çok pahalıydı. hiç bir şey almadım. bu arada bizim gibi seyahat eden türk bir sürü aileyle tanıştık. zaten benim karnı burnumda halimi gören herkes hemen kaç aylık diye soruyordu:)))) herkes de "iyi cesaret valla" diye eklemeyi de ihmal etmedi:)))))))) neyse sonunda kazasız belasız kuşadasına döndük. 2 günü daha annemlerle geçirip ctesi gecesi istanbula geldik. benim ayaklar istanbuldaki serin havayı görünce foss diye söndü. hiç bir şeyi kalmadı. anlaşılan o kadar şişmelerinin bir sebebi de aşırı sıcak ve nemli havalarmış.
ctesi bir de mobilyacıyı aradık. eşimin de evde olacağı yarın öğleden sonra teslimat yapmasını söyledik. (şimdi bir şeyleri beğenmem etmem, tek başıma kavga edemem onlarla) benden bu kadar...

GOŞGELDİNN, benim beşik hafta sonu gelebilir. adam çarşamba kargoya vereceğini söyledi ama pek güvenemiyorum. bugün arayıp hatırlatayımda daha fazla gecikmesinler.

tatilin dolu dolu geçmiş ne güzel. yabancılar cocuklar konusunda bizim gibi değiller. onlar cok rahatlar yaa. biz onlar gibi olamayız. gezme konusundada cocuklu falan gitmelerine hayranım. biz balayındayken bir çift gelmişti. biri yanlış hatırlamıyorsam 2/3 yaşlarında, diğeri ise daha 2 aylık bile olmayan yeni doğmuş gibi bir bebekti :)) çok şaşırmıştım. inanın o bebek hiç ağlamıyordu !!!!

nevincim milletin dediği gibi tatile gitme olayında seninki büyük cesaretti. ben hayatta gidemem. hele hele denize hiç açılamam, o esnada gelivereceği tutarsa diye :) ama iyiki gittiniz, tatile gidilmeyen yıllarda insanın psikolojisi bile farklı oluyor, yıl bitmiyor gibi oluyor.
 
kızım teknolojinin nimetlerinden faydalanmak gerekir. ben en çok ilk 40 gün bunalmaktan korkuyorum. hani insan adapte olamaz çıkıp bi gezmek ister ne biliyim saçımı başımı kestirmek kuaför e gitmek iserim. arada şöyle 1-2 saat bebeği evde birilerine bırakıp gidebilsek biyerlere diye. yada senin işin oldu çıkman gerekti ben kendim için halasına babanesine emanet edip biyere gidceksem süt pompasıyla sağıp bırakırsın 1-2 saat idare eder mesela. onun için düşündüm.ben de 50 tl ye olan el pompalarından alırım öyle daha fazla para veremem. ilk başta o ememezse sağarsın. yada emse bile süt az olur sağarak getirtirsin. ne bileyim.

utancek ne var ayol çek gönder sıyır donunu olduğu gibi :))))
şaka biryana kot pantolonun lastikli kısmını indirip gönderebilirsin cicim bu arada çatlağın var mı duygucan hiç konuşmadık onu son zamanlarda. bana doktor 3 tane krem ismi verdi. hangisini bulursan birisini al kullan dedi. bir kutusunun ortalama fiyatı 75 tl. daha uygun olanı da var ama hangisi iyi karar veremedim araştırıyorum eşim de bakıyor. benim annem çok çatlamış. eğer genetik miras sa ben de çatlarım. öyle yada böyle pahalı bulsam da alayım da kullanayım sonra kullanmadım da ondan oldu dememek için.


isimleri

Pregnacare

Striacare

Bella-B

hiç duydunuz mu kızlar? nevo sen anlarsın fikir versene. bir de mustela var. 3 lü paketi indirimde internette falan onu da düşünüyorum.


duygucan fotolar eksik. bana bir tek puf un fotoğrafı geldi.

elifcim ben bu 3 kremi hiç bilmiyorum. ben hamileliğin başından beri bio oil diye bir yağ kullanıyordum. çok çabuk emildiği için ve vıcık vıcık kalmadığı için çok da memnundum. kiloların üstüne kilo katarak hamile kaldığım için de sanırım aranızda en çatlamaya müsait bendim. şu anda da görseniz karnım ikiz karnı gibi yani çatlamamasına imkan yoktu ama bu yağ sayesinde çatlamadı şükür. küçük bir şişesi 25 lira olan bir ürün. geçende yine bitti watsonsdan kendi markaları olan muadil bir yağ aldım üstelik de iki katı büyük şişede ve 16 lira mı neydi. şimdi onu kullanıyorum, gayet de memnunum. hani öteki kullandığı orjinal ürünle hiç bir farkı yok gibi. her banyodan çıktığımda ıslak ıslakken sürdüğüm gibi, sabahları elimi hafifçe nemlendirip ayrıca sürüyorum. zaten bir kaç damlası hemen yayılıp emiliyor. akşamları da yatmadan yine watsonsun mangolu body butter ürününün nemlendirici olarak karnıma, göğüslerim, kolum bacağım her yerime sürüyorum. bir ara mustela da aldım ama hiç kullanmadım. en sonunda götürüp kuzene verdim. o yüzden ona yorum yapamayacağım.
bu arada manuel pompa almakta acele etme. bence en sona bırak, ben belki kullanmazsam sana veririm.
sivri göbek olayı falan da hikaye. bana da son dönem herkes erkek mi diyor. bir de o kızın belki benim gibi önceden de göbeği vardır. hamile kalınca hemen daha da belirginleşmiştir. sen zaten zayıf olduğundan hemen göbeğin pörtlemez. biraz da hamile kaldığın kilo ve vücut yapısıyla da orantılı. zaten boşver ne kadar geç çıktı o kadar iyi. erkenden büyük bir karın başa bela valla.
 
valla sonay ben bugün muayeneye gidebilir ve atlatrsam oh diycem. sabah 9,30 gibi evden çıkıyordum ptt ye gdip maaşımı çekecetim oradan doktora gidiecektim evin kapısını kilitlerken aradılar dr. ameliyat girmiş başka bir güne yada öğleden sonraya alalım dedi. bende bugün 13,40 a alın dedim. bakalım umarım saat 1 de arayıpta dr. gene ameliyatta demezler.


mobilyalar geldi eşim çok beğendi ertesi günödeme yapmaya gittik adam teşekkür edip durdu. şuan hiç elimi sürmedim. kapılarını açtım havalandırıyourm. frsatını bulursa fotosunu çekp atarım. genel olarak iyi umarım sağlamlık açısından da öyle çıakr.

dünde annemlerin radaki perdeciye perde siparişi verdm. zaten o odanın perdesini değiştirecektim çocuk bahane oldu. öyle sindy bebekli falan perde almadım normal bir ev perdesi aldım. kenar fon olarakta kalın kumaş çiçekli bir model seçtim. 240 tl fiyat verdi. ilk perdeerimi orda yaptırmıştım bldiğim bir yer yai. birde bizim buralar oraya göre çok çok pahalı dönüp dolaşıp karşıda yaptırıyorum.

birde bu kadar kız bebek var taiki bize bir erkek lazımdı. yoksa bizm kızlar gelecekte evde kalacaklar. bereketki senin oğlan var bizimkilerden birini alır artık:)))

hadi gözünüz aydın, nihayet geldi mobilyalar, mobilyacılarda adammış yani :) bundan sonrası kolay olur. sen annenleri çağır mobilyaların odaya yerleştirmesini yapsınlar, silsinler o şekilde havalandırırsın artık. perdeyide sade verdiğin iyi olmuş. çünkü 3/4 yaşlarına geldilermi bunlar bebek işi demeye başlıyorlarmış. arkadaşımın oğlu öyle diyormuş :) benimki ayıcıklı falan öyle derse normal perdemi kaldırdımya hemen onu takıveririm.
benim oğlan 3 çiçek arasında bir böcek olacak , 3 kız bebeklerle oynarken benim oğlan arabasıyla hava atıp ilgilerini çekmeye çalışır artık, yada kızlarımız koştukça benimki peşlerinden kuyruk gibi koşturup durur.
 
yok elifcan ben diretmiyorm zaten doktor bakar eder normale müsaitsem denerm ama değilsem bunca zorluktan sonra ne kendimi ne bebeği riske sokmam cahil değilim ki normalde normal diyeyim. sadece sezeryandan endişem geleceğe yönelik hani en ufak bir üştmede dikiş bölgesinde ağrı sızı oluyor onlar olmasın istiyorum ama artık hayırlısı ne ise o olsun hpimiz için. evet yenidoğan sarılığ illaki olcak ama benim korkum onun dozunun yksek olması. genelde sarılığın geçmesi için sık sık emzir diyorlar ama geçen bir yerede okudum bazı annelerin sütüde sarılığı arttırıyormuş. işte sarılık çabuk atlatlsın diye sık sık emzirmek, banyo yaptığı suya altın atmak, ve çocuğun tenine değecek şekilde atın takmak, sarı giysiler, ve ışğın altında sabaha kadar uyutmak gibi şeyler var. valla hurafe murafe hepsini yaparım ben. kuzenim şey dedi çocuğun gözleri sarıyı görsün o yüzden sarı bir tülbent al dedi. beşiğine örtersin dedi bebek na bakarmış. üstündekileri göremez ya. bakalım deneriz hepsini nolucak.

bence bu yıl hep kız bebek var senin hemşire yanılıyor :))) senden kız haberi aldığım gün iş yerindeki arkadaştandan kız haberi aldım onunda karnı sivriymiş herkes erkek diyormuş dr. kız deyince şaşırmış. bende aynen millet bana erkek deyip durdu dr. kz deyince nredeyse itiraz edecektim dedim :)) bu yıl kız yılı ama bizim kızlar koca zor bulacak gibi erkek yok etrafta. :))) zaten babası kızını vermeyecekmiş kocaya ne işi var kalsın yanımda diyor :)) ama ablamla kız kardeşimede evlenin diye baskı yapıp druyor:) kendı kızı olunca kıyamıyor işte.

yeni doğanlar genelde sarılık oluyor ve çok eskilerden beri sarılık olan çocugun üstüne sarı tülbent örtüldüğünü söylerler. ben sarı tülbentimi hazır bekletirim. sarılık olan çocugu sık emzirmek gerekiyormuş. benim yeğenim oldu. 1 gece çıplak bir şekilde florasan ısıgı gibi bir ışık altında bekletiyorlar. inşallah bizimkiler olmaz yada hafif atlatırlar.

nevincim maşallah o kadına ve bebeğine yaa. 56 cm ne demek. bişey söyliyim mi normal doğum yapanların bebekleri daha kilolu ve boylu doğuyor. sebebide 40. haftalarından sonra doğuyor olmaları. sezeryanla 38. haftada alıyorlar. benim arkadaşta 41 haftayı bitirdikten sonra doğurdu ve bebek 4 kilonun üstünde 53 cm doğdu. hemde kız bebek. bizimkiler haliyle küçük doğacaklar :)
 
her bebekte farklı bir tecrübe işte nevincim. arkadaşımın bebeği de sarılık oldu hastanede ışın tedavisi gördü atlattı. her bebek oluyor sanırım inşallah emzirebiliriz.hem bebeği emziremediğimiz zamanlar için hem de biyere giderken evde çocuğa bakana bırakmak için pompa almak lazım sanırım. ben ilk başta şu 50 tl ye olan manuel pompalardan alırım diyorum. onlarla işimi görmeye çalışırım. elektrikliler 200 tl falan çok pahalı.
çocuğun cildine kullanılan şeyler konusunda ben de duygu gibi düşünüyorum. ona iyi gelen seninkisine iyi gelmez. Allah ne verdiyse deneyecez artık. bir arkadaşım da çocuğu neredeyse 2 yaşına gelecek hala jonshons baby kullanıyor. pek de havalı herşeyi bilen bir tip. yani cilt hassasiyeti varsa bilemem ama büyüdükçe daha makul şeyler kullanılabilir bence.




bak altını falan ben de ilk defa duyuyorum. sarı tülbent mantıklı ama. artık deneyecez hepsini canım ya. biz de dün izmit e düğüne gittik. orda da bi elif gelin varmış. kız bi geldi sipsivri karnı var. kaç aylık dedi bana 4,5 aylık dedim. sizin baya ileri galiba dedim yok 5 aylık dedi. ben 7 aylık falan sandım o kadar çok çıkmıştıki karnı göbek deliği belli oluyodu. görümcemde onun erkektir dimi ? dedi. kız da evet dedi. erkek karnı daha belirgin oluyor sanırım. kızlar daha içerde oluyor. benim daha belli bile olmuyor bol giyinince falan.
benim eşim de daha öğrendik cinsiyeti. nasıl veririz kızımızı kocaya diyor. onu düşünüyor. benim hiç aklıma gelmemişti :) kız babası sendromuna daha şimdiden girdi :)

bencede bebeğe göre değişiyor kullanılabilecek ürünler. kardeşimde dia dan ıslak mendil almış ondan dah memnun kalmış. banada ısrarla ondan al o daha iyi diyor :) deneye deneye doğruyu buluruz artık.

elifim bence karın şekli kesinlikle cinsiyetle ilgili değil, oda annenin yapısı ile ilgili bir durum gibime geliyor. kardeşim doğurana kadar her gören erkek karnı diyordu ama kızı oldu.
bu babalarda bir cins yaa, sizinkiler daha doğmadan kocaya veremez, benimkide dün askere gönderemezmiş :)))
 
GOŞGELDİNN, benim beşik hafta sonu gelebilir. adam çarşamba kargoya vereceğini söyledi ama pek güvenemiyorum. bugün arayıp hatırlatayımda daha fazla gecikmesinler.

tatilin dolu dolu geçmiş ne güzel. yabancılar cocuklar konusunda bizim gibi değiller. onlar cok rahatlar yaa. biz onlar gibi olamayız. gezme konusundada cocuklu falan gitmelerine hayranım. biz balayındayken bir çift gelmişti. biri yanlış hatırlamıyorsam 2/3 yaşlarında, diğeri ise daha 2 aylık bile olmayan yeni doğmuş gibi bir bebekti :)) çok şaşırmıştım. inanın o bebek hiç ağlamıyordu !!!!

nevincim milletin dediği gibi tatile gitme olayında seninki büyük cesaretti. ben hayatta gidemem. hele hele denize hiç açılamam, o esnada gelivereceği tutarsa diye :) ama iyiki gittiniz, tatile gidilmeyen yıllarda insanın psikolojisi bile farklı oluyor, yıl bitmiyor gibi oluyor.

hoşbuldummmm... sonaycım tatil ve gezme konusunda belki yabancılar kadar olamam, ama ahdım var bizim türk usulü de olmayacağım. bizim arkadaşlardan biliyorum çocukları 4-5 yaşına geldi sıpa gibi oldu hala daha tatile gitmeye korkarlar, hatta tatili bırak gece bir yere misafirliğe gitmek bile sorundur. ya çocuk hastalanırsa, terlerse, üşütürse, sıkılırsa, ağlarsa, hep bir endişe içindeler. zaten bu yüzden de bizimkilerin çocukları hep ağlama, mızmızlanma ve kapris halindeyken, elin yabancısının çocuğu mum gibi. dönerken feribotta bile eşime bak dedim şu şu şu aileler türk, şunlar yabancı. çünkü bizim ailelerin kucağında çocuk feribotun içinde oradan oraya dolaşıyorlar. pış pışlamalar, oyunlar yapmalar, analı babalı bir çocuğun üstünde kalmışlar. aman çocuk sıkılmasınmış, ağlamasınmış. oturunca ağlıyormuş. yabancı ailelerse çocuklarına vermiş bir oyuncak, ağzına da emzik, çocuk oturmuş kendi kendine oyalanıyor. valla çıtları çıkmıyordu. ana babalarının da umurunda dahi değiller. hani tek dertleri uzağa gitmesin. yoksa düşmüş kalkmış ilgilenmiyorlar bile. hepsi küçüklükten alıştırmış çocuklarını kalabalık içinde olmaya. o yüzden ben de kararlıyım olabildiğince dışarılara kalabalığa çıkartıcam çocuğumu.
hamileyken tatil konusunda da, hani doktoruma sordum bir sakınca var mı dedim yok dedi. kanamam yok, erken doğum riskim yok, survivor adasına da gidiyor da değilim, yani bir şey olsa oralarda da doktor var hastane var, bir cesaret gittim valla. senin gibi az kilolu hamilelerden olsam 1 hafta daha da annemlerin yanında yazlıkta kalırdım. artık çok ağırlaştım, fazla yürüyemiyorum, eğilip kalkarken bile hafiften zorlanıyorum, mesela bavul toplamakmış, açmakmış hep eşim yapıyor o yüzden onunla döndüm. yoksa bir kaç ay önceki atikliğim olsa hiç düşünmeden biraz daha kalırdım.
 
ben altın olayını bebeğin tenine değdirilcek diye okudum. kuzende şey dedi bebeği yıkarlarken yıkama syuna atıyordu annemler dedi. neyse ikisinide yaparız nolucak. pompa olayını ben lamdım evdeyim emziririm diyordum ama avde olan kadınların bir çocuda almış durumda şimdden alıp steril halae getirsem birde kullanmazsam boşa gidecek onca para:((( ya eskiden pomapamı varmı aallasen analarımız nasıl yapmış. şimdiki nesil yani bizler k.çımız zora gelmiyor valla yok pompa yok şu yok bu. valla bezdim şimdiden bu ne varsın bişeylerde eksik kalsın. belki 2. çocuğumuz olmayacak diye herşeyi yapmaya çalışıyoruz umarım mutsez ebbekler olmaz. ilerde istiyorumki her istediği olmasın bişeyler hemn lmasın herşeye çabuk ulaşırsa mutsuz olmasından korkuyorum.

benim göbek deliğim daha pörtlemedi dışarı artk bundan sonrada olmaz diyorum. ya ayıp olmaacağını bilesem göbüşümün çıplak fotonusu çekip ail atayı diycem benimkide sip sivri oına bakarsan benmde erkek olması lazım. ben artık o işlerede inanmıyorum demekki sivri olunca kızda olabiliyormuş:))))

duygucum aynı şeyleri düşünüyoruz, eskilerde ne vardıki.. ne güzel yetişmişiz işte. şimdilerde cocugun her istediği yapıldığı için mutsuz ve acaip bir nesil yetişiyor gibime geliyor. ben dayanabilirsem her istediğini yerine getirmiycem diyorum. bakalım ne kadar uygulayabilirim.
şu pombayıda alma bence. nasıl olsa evdesin. zaten olaki lazım oldu dağ başında yaşamıyoruz. eşin gidip alıverir. kardeşim çalışacağını düşündüğü için aldı ama boşuna. çünkü cocuk ne biberon ne emzik almadı. kesinlikle ağzına sokturmuyor. sadece memesini emiyor :) ben onunkini kullanırım artık.
 
yeni doğanlar genelde sarılık oluyor ve çok eskilerden beri sarılık olan çocugun üstüne sarı tülbent örtüldüğünü söylerler. ben sarı tülbentimi hazır bekletirim. sarılık olan çocugu sık emzirmek gerekiyormuş. benim yeğenim oldu. 1 gece çıplak bir şekilde florasan ısıgı gibi bir ışık altında bekletiyorlar. inşallah bizimkiler olmaz yada hafif atlatırlar.

nevincim maşallah o kadına ve bebeğine yaa. 56 cm ne demek. bişey söyliyim mi normal doğum yapanların bebekleri daha kilolu ve boylu doğuyor. sebebide 40. haftalarından sonra doğuyor olmaları. sezeryanla 38. haftada alıyorlar. benim arkadaşta 41 haftayı bitirdikten sonra doğurdu ve bebek 4 kilonun üstünde 53 cm doğdu. hemde kız bebek. bizimkiler haliyle küçük doğacaklar :)

evet ya, 56 cm'i duyunca şok oldum. evet haklısın sanırım doğum şekli de etkiliyor ama biraz da annenin bünyesine bağlı sanırım. bazısının bünyesi bebeği pek bir besliyor bazısınınki besleyemiyor. ama hep diyorum kaç kilo ya da kaç cm doğduğunun da bence hiç önemi yok. öyle olsa eşim, ben, kardeşim hep normale göre düşük kilo ve boyda doğmuş bebekleriz. ama hiç birimiz de minyon tipler değiliz.
 
kızlar sizdede unutkanlık ve dalgınlık varmı? bu sabah cüzdanımda kimliğimin oladığını fark ettim ara ara yok ki hiç alıp sağa sola bırakmam hep cüzdanımdadır. geçen hafta bankaya gittim eşime arattırdım bankayı yokmuş. cumada sağlık ocağına gitmiştim. oraya gittim ordada yok. neyseki maaşımı ptt verdi ehliyetimi ve araç ruhsatını gösterdimde sorun olmadı. araba bile kullanmak istemiyorum dalgın olurum diye. eşimde hiç bişey demedi. hamileler unutkan olurmuş tamam panik yapma sakin ol deyip duruyor. bu ilk değil bunun gibi bir çok şeyi daha unutuyorum. mesela dün perdeciye yastıkta götürdüm bunlarada kılıf dik dedim bebek odası için yastık orda kalmış:))) eşime daha demedim bile. hakkımda hepten endişelencek herif. ve habire banka kartlarını veya kredi kartlarını koyduğum yerleri unutuyorum. hayır onca balık yağı boşamı gidiyor:((((

duygucum ne yazıkki o unutkanlık bende hep vardı, aynen evam ediyor. geçenlerde b12 değerimde düşük çıktı şimdi gün aşırı b12 içiyorum. hamilelikte cok normalmiş korkma. kafan dünya kadar düşünceyle dolu, bazı şeyleri unutmak kadar normal bişey yok :)

bu arada bana sadece mini yatak dediğin şey gelmiş başka resim yok.
 
elifcim ben bu 3 kremi hiç bilmiyorum. ben hamileliğin başından beri bio oil diye bir yağ kullanıyordum. çok çabuk emildiği için ve vıcık vıcık kalmadığı için çok da memnundum. kiloların üstüne kilo katarak hamile kaldığım için de sanırım aranızda en çatlamaya müsait bendim. şu anda da görseniz karnım ikiz karnı gibi yani çatlamamasına imkan yoktu ama bu yağ sayesinde çatlamadı şükür. küçük bir şişesi 25 lira olan bir ürün. geçende yine bitti watsonsdan kendi markaları olan muadil bir yağ aldım üstelik de iki katı büyük şişede ve 16 lira mı neydi. şimdi onu kullanıyorum, gayet de memnunum. hani öteki kullandığı orjinal ürünle hiç bir farkı yok gibi. her banyodan çıktığımda ıslak ıslakken sürdüğüm gibi, sabahları elimi hafifçe nemlendirip ayrıca sürüyorum. zaten bir kaç damlası hemen yayılıp emiliyor. akşamları da yatmadan yine watsonsun mangolu body butter ürününün nemlendirici olarak karnıma, göğüslerim, kolum bacağım her yerime sürüyorum. bir ara mustela da aldım ama hiç kullanmadım. en sonunda götürüp kuzene verdim. o yüzden ona yorum yapamayacağım.
bu arada manuel pompa almakta acele etme. bence en sona bırak, ben belki kullanmazsam sana veririm.
sivri göbek olayı falan da hikaye. bana da son dönem herkes erkek mi diyor. bir de o kızın belki benim gibi önceden de göbeği vardır. hamile kalınca hemen daha da belirginleşmiştir. sen zaten zayıf olduğundan hemen göbeğin pörtlemez. biraz da hamile kaldığın kilo ve vücut yapısıyla da orantılı. zaten boşver ne kadar geç çıktı o kadar iyi. erkenden büyük bir karın başa bela valla.

pompa için acele etmem hele bir sizinkiler doğsun da tecrübelerinizi paylaşın ona göre bakarız. kullanmazsan verirsin. yada lazım olursa hemen gidip alıveririz. her çocuğun karakteri var. bazısı biberon almaz falan emzik emmez ne bileyim. öyle sürüyle emzik almayada gerek yok. rengi şusu busu. emiyorsa ediniriz yine. birer biberon birer emzik tamam işte.
yağlar konusunda kararsız kaldım. aslında hiç üzerinde durmuyordum. ben de sizler gibi nemlendiririm acı badem sütü kullanırım diyordum. hatta bio oil almayı düşünüyordum. ama doktor bunları önerince çatlamaya da müsait birisi olarak önlem almakta fayda var dedim. herşeye para veriyoruz buna da önem vermek lazım. bella b 84 tl imiş yuh dedim ama bakıcaz artık. benim gelişme çağında göğüslerim birden büyüdü o yüzden onların üstlerinde zaten çatlaklarım var biraz. bir de bacaklarımın kenarında çok hafif. takmıyordum ama bunları düşününce dedim elif sen zaten ergenlikte çatladın. annen zamanında yokmuş karnı mayalı hamur gibi olmuş senin imkanın var sürmeyecekmisin yani dedim. eşime de söyledim araştırmacı gazateci gibidir o da bak et bikaç gün düşünelim sonra birisini alırız dedim. mustela yı da çok övüyolar hatta 3 lü fiyatı da uyguna geliyor diye düşünecektim ama neden kullanmadan verdin? memnun kalmadınmı? o da 75 tl az da değil.
bir de şimdi önümüz yaz. yani şuan çok sıcaklar görmedik ama iki gün sıcak oldu yapış yapış oldum evin içinde bile eridim. bana da böyle vıcık vıcık kalmayan terleyince akmayan bişey lazım.
baktım ki bu kremlerin hepsi aynı çok da uzatmam pregnacare daha uygun sanırım alır sürerim adet yerini bulsun. ben badem sütü ve bio oil de alırım. hepsinden bir karışım yaparım artık :)

hoşbuldummmm... sonaycım tatil ve gezme konusunda belki yabancılar kadar olamam, ama ahdım var bizim türk usulü de olmayacağım. bizim arkadaşlardan biliyorum çocukları 4-5 yaşına geldi sıpa gibi oldu hala daha tatile gitmeye korkarlar, hatta tatili bırak gece bir yere misafirliğe gitmek bile sorundur. ya çocuk hastalanırsa, terlerse, üşütürse, sıkılırsa, ağlarsa, hep bir endişe içindeler. zaten bu yüzden de bizimkilerin çocukları hep ağlama, mızmızlanma ve kapris halindeyken, elin yabancısının çocuğu mum gibi. dönerken feribotta bile eşime bak dedim şu şu şu aileler türk, şunlar yabancı. çünkü bizim ailelerin kucağında çocuk feribotun içinde oradan oraya dolaşıyorlar. pış pışlamalar, oyunlar yapmalar, analı babalı bir çocuğun üstünde kalmışlar. aman çocuk sıkılmasınmış, ağlamasınmış. oturunca ağlıyormuş. yabancı ailelerse çocuklarına vermiş bir oyuncak, ağzına da emzik, çocuk oturmuş kendi kendine oyalanıyor. valla çıtları çıkmıyordu. ana babalarının da umurunda dahi değiller. hani tek dertleri uzağa gitmesin. yoksa düşmüş kalkmış ilgilenmiyorlar bile. hepsi küçüklükten alıştırmış çocuklarını kalabalık içinde olmaya. o yüzden ben de kararlıyım olabildiğince dışarılara kalabalığa çıkartıcam çocuğumu.
hamileyken tatil konusunda da, hani doktoruma sordum bir sakınca var mı dedim yok dedi. kanamam yok, erken doğum riskim yok, survivor adasına da gidiyor da değilim, yani bir şey olsa oralarda da doktor var hastane var, bir cesaret gittim valla. senin gibi az kilolu hamilelerden olsam 1 hafta daha da annemlerin yanında yazlıkta kalırdım. artık çok ağırlaştım, fazla yürüyemiyorum, eğilip kalkarken bile hafiften zorlanıyorum, mesela bavul toplamakmış, açmakmış hep eşim yapıyor o yüzden onunla döndüm. yoksa bir kaç ay önceki atikliğim olsa hiç düşünmeden biraz daha kalırdım.

yabancılar sanki çocuklarını sevmiyor gibiler. o rahatlıklarından ben bu sonucu çıkartıyorum medense. onlarda çocuk bizdeki kadar kıymetli değil. daha donuklar bu konuda. ilgisizler. bizim gibi aman agucuk bugucuk yapıp karşılarında çımarmıyolar çocuklarının. onlarda gariplerim yüz bulamadıkları için mum gibi oluyolar.
sevmeye ben de severim dayanamam konuşur ederim öyle şımaracaksa şımarsın ama tatil konusunda zaten risklerimden dolayı bu sene erteledim seneye ahdım var bir yazın başında haziran da bir de eylül de gidicem valla.
benim de eşim asker gibi bu konuda el kadar bebeyle tatile mi gidilirmiş. neden gidilmesin alışsın diyorum bende. içimden de ulan herif çocuğu zor buldu şimdi de sallamıyor demesin diye de çekiniyorum. tabiki tatile meraklı değilim önce bebek ama koca kazık olmuş çocukların ailelerini maymun edip evlere hapsetmesine de karşıyım.
 
Kızlar sizde akıntı oluyormu hiç? Yani şöyle ki hamileliğimden önce bende çok olurdu. su gibi şeffaf falan böyle. şuanda onların hepsi kesildi hatta kupkuru olmasına ben bile şaşırıyorum. hiç çamaşırıma bulaşmadı hamileliğimin başından beri. sadece günde 1-2 kez bazen hiç, peçete ile silince akıntı geliyor açık sarı- beyaz renkte kokusuz bişey. bu gidişimde doktora sorucam ama. dün ve bugün bir damla halinde çamaşırımı ıslatmaya başladı :( sinir oluyorum. hep de çişim varmış gibi oluyor gidiyorum bir damla. bunca su içmeme. hala rahim yukarı çıkmasına rağmen baskıdan mı oluyor bu ?
yani demem o ki bu çamaşıra geçen bir damla renksiz akıntı nın bir zararı olur mu? suyum mu gidiyo diye endişeleniyorum :(
 
bence de haklısın, bu tür şeylerden memnuniyet biraz çocuktan çocuğa değişiyor. ama aklımızın bir ucunda bulunsun diye ben de ne duyduysam paylaşıyorum. mesela suda cream benim düşüneceğim bir marka değildi. hatta aklıma bile gelmezdi. ama olur da pişik olursa ve başka bir şeyle geçmezse onu da denerim.
bu arada her iki kuzen de sütün çok olsun istiyorsan her şeyden önce çok çok su iç dediler. su en önemli etkenmiş. süt artırıcı çaylarmış, yiyeceklermiş hep ikinci plandaymış. senin önceki mesajları okudum da, hani su içme konusu gündeme gelmiş, belirteyim dedim. emre bana da son gittiğimde sıcaklardan dolayı 2 litre su iç diye tembihledi. zaten kurbağa gibi bir yapım olduğu için fazlasını bile içiyorum. idrarım da sabah ilk çıktığım hariç(aldığım vitaminden dolayı daha koyu renk oluyor) hep çok açık sarıdır. umarım süt yapmama da yarar. sen de aman diyeyim, artık dikkat etmeye başlamışın, hep böyle devam et.
bir de merak ediyorum, göğüslerinde bir değişiklik hissediyormusun? yani hani doğum yaklaştı ya, sütle dolacağına delalet bir şeyler var mı? bende henüz erken olsa da en ufak bir emare yok mesela.

haklısın süt için bol su içmek lazımmış. hep kardeşimden örnek veriyorum ama yakın tarihte doğurduğu için bire bir görüyorum. tabii herkeste aynı olmuyor. neyse bol su içip bol sütü olmasına rağmen 3/4 aydan sonra cocuk yavaş kilo aldı. doktora götürdüler sağlığı iyi, boyu uzuyor ama kilo çok az alıyordu. doktor vitaminli şeyler yemesini tembihlemiş. yani su coğalmasını sağlıyor ama içine yeterince vitamin gitmiyormuş. ne derece doğru bilmiyorum ama sizinde aklınızda bulunsun.
göğüs dedinizde ne zamandır size sorcam unutuyorum. sizin göğüs altınızda deride bir değişiklik varmı. benim göğüs altım çok terliyor ve deride nar tanesi büyüklüğünde yus yuvarlak lekeler çıktı.ne kaşıntı ne tümseklik hiçbişey yok ama yaklaşık 10 tane leke var.
 
haklısın süt için bol su içmek lazımmış. hep kardeşimden örnek veriyorum ama yakın tarihte doğurduğu için bire bir görüyorum. tabii herkeste aynı olmuyor. neyse bol su içip bol sütü olmasına rağmen 3/4 aydan sonra cocuk yavaş kilo aldı. doktora götürdüler sağlığı iyi, boyu uzuyor ama kilo çok az alıyordu. doktor vitaminli şeyler yemesini tembihlemiş. yani su coğalmasını sağlıyor ama içine yeterince vitamin gitmiyormuş. ne derece doğru bilmiyorum ama sizinde aklınızda bulunsun.
göğüs dedinizde ne zamandır size sorcam unutuyorum. sizin göğüs altınızda deride bir değişiklik varmı. benim göğüs altım çok terliyor ve deride nar tanesi büyüklüğünde yus yuvarlak lekeler çıktı.ne kaşıntı ne tümseklik hiçbişey yok ama yaklaşık 10 tane leke var.

benim göğüslerimin altında büyüklüklerinden dolayı zaten lekeler vardı. bir ara gece gündüz taktığım telli sütyenlerin de yaptığını düşünüyorum. artık kullanmıyorum ama terden nemden çıkmayan kahverengi lekeler kaldı. cildiye ye gittim. renk pigmentlerini açıcı kremler vermişti. biraz etki etti ama tamamen geçirmedi. şuan da kullanmak istemiyorum çok da dikkat etmeme sık sık sütyen değiştirip yıkamama rağmen geçmiyolar. doğumdan sonra iyi bir cildiyeciye gidip kaç ay sürerse sürsün tedavisini görüp o lekelerden kurtulmak istiyorum.
ama benimkilerin hamilelikle bir alakası yok. zaten vardı.. kat yerlerimde bile var. benim tenim çok hassas nemde hemen mantar olur falan.
şimdi karın büyüdükçe göğüs altları da sıkışıyor havasız kalıyor ondan olabilir. nemli bırakma sık sık değiştir sütyenini.

onun haricinde benim memişler daha şimdiden kocaman zaten büyüktü. 85 ten azcık taşıyolardı :) yuvarlak olan bölge koyulaştı belirginleşti. uçları da daha kahverengi. bir de sanki hafif çatlaklar var uçlarında süt delikleri gibi :D yağ tabakaları var orda minik minik beze gibi. bi hazırlanamadılar doğuma. benim zaten transferden sonra başladılar değişmeye hala da hassaslar.
 
hoşbuldummmm... sonaycım tatil ve gezme konusunda belki yabancılar kadar olamam, ama ahdım var bizim türk usulü de olmayacağım. bizim arkadaşlardan biliyorum çocukları 4-5 yaşına geldi sıpa gibi oldu hala daha tatile gitmeye korkarlar, hatta tatili bırak gece bir yere misafirliğe gitmek bile sorundur. ya çocuk hastalanırsa, terlerse, üşütürse, sıkılırsa, ağlarsa, hep bir endişe içindeler. zaten bu yüzden de bizimkilerin çocukları hep ağlama, mızmızlanma ve kapris halindeyken, elin yabancısının çocuğu mum gibi. dönerken feribotta bile eşime bak dedim şu şu şu aileler türk, şunlar yabancı. çünkü bizim ailelerin kucağında çocuk feribotun içinde oradan oraya dolaşıyorlar. pış pışlamalar, oyunlar yapmalar, analı babalı bir çocuğun üstünde kalmışlar. aman çocuk sıkılmasınmış, ağlamasınmış. oturunca ağlıyormuş. yabancı ailelerse çocuklarına vermiş bir oyuncak, ağzına da emzik, çocuk oturmuş kendi kendine oyalanıyor. valla çıtları çıkmıyordu. ana babalarının da umurunda dahi değiller. hani tek dertleri uzağa gitmesin. yoksa düşmüş kalkmış ilgilenmiyorlar bile. hepsi küçüklükten alıştırmış çocuklarını kalabalık içinde olmaya. o yüzden ben de kararlıyım olabildiğince dışarılara kalabalığa çıkartıcam çocuğumu.
hamileyken tatil konusunda da, hani doktoruma sordum bir sakınca var mı dedim yok dedi. kanamam yok, erken doğum riskim yok, survivor adasına da gidiyor da değilim, yani bir şey olsa oralarda da doktor var hastane var, bir cesaret gittim valla. senin gibi az kilolu hamilelerden olsam 1 hafta daha da annemlerin yanında yazlıkta kalırdım. artık çok ağırlaştım, fazla yürüyemiyorum, eğilip kalkarken bile hafiften zorlanıyorum, mesela bavul toplamakmış, açmakmış hep eşim yapıyor o yüzden onunla döndüm. yoksa bir kaç ay önceki atikliğim olsa hiç düşünmeden biraz daha kalırdım.

ya aklıma ne geldi, bu yurtdışındaki hamilelerde bizim kadar sık doktora gitmeler, ultrasona girmeler, vitaminler falan yokya cocuklar ondan öyle olabilirler mi acaba bizse ilk günden beri folikler, vitaminler, balık yağları, b12 ler,cevizler, bademler .. cocuklar cin gibi doğuyor valla :)) onlarınkiler bir durgun, saf saf oturuyorlar.

bende senin gibi çok üstüne düşmeyecem desemde olunca yapabilirmiyim bilmiyorum. yani dayanabilirsem (pek inanmıyorum ) yabancılar gibi salacam bayıra mevlam kayıra hesabı yapacam :))

valla nevincim sen iyi gidip geldin, bende artık eğilip kalkmakta zorlanıyorum. zaten 10 dk yürüme 15/ 20 dk ayakta kalma işini bırakalı çok oldu. ağrı dayanılmaz bir hal alıyor, resmen inletiyor o derece. bende 40 ından sonra çıkarım diyecem ama araba olmayınca o işte yatar :) gelecek yazı bekliyorum artık.
 
pompa için acele etmem hele bir sizinkiler doğsun da tecrübelerinizi paylaşın ona göre bakarız. kullanmazsan verirsin. yada lazım olursa hemen gidip alıveririz. her çocuğun karakteri var. bazısı biberon almaz falan emzik emmez ne bileyim. öyle sürüyle emzik almayada gerek yok. rengi şusu busu. emiyorsa ediniriz yine. birer biberon birer emzik tamam işte.
yağlar konusunda kararsız kaldım. aslında hiç üzerinde durmuyordum. ben de sizler gibi nemlendiririm acı badem sütü kullanırım diyordum. hatta bio oil almayı düşünüyordum. ama doktor bunları önerince çatlamaya da müsait birisi olarak önlem almakta fayda var dedim. herşeye para veriyoruz buna da önem vermek lazım. bella b 84 tl imiş yuh dedim ama bakıcaz artık. benim gelişme çağında göğüslerim birden büyüdü o yüzden onların üstlerinde zaten çatlaklarım var biraz. bir de bacaklarımın kenarında çok hafif. takmıyordum ama bunları düşününce dedim elif sen zaten ergenlikte çatladın. annen zamanında yokmuş karnı mayalı hamur gibi olmuş senin imkanın var sürmeyecekmisin yani dedim. eşime de söyledim araştırmacı gazateci gibidir o da bak et bikaç gün düşünelim sonra birisini alırız dedim. mustela yı da çok övüyolar hatta 3 lü fiyatı da uyguna geliyor diye düşünecektim ama neden kullanmadan verdin? memnun kalmadınmı? o da 75 tl az da değil.
bir de şimdi önümüz yaz. yani şuan çok sıcaklar görmedik ama iki gün sıcak oldu yapış yapış oldum evin içinde bile eridim. bana da böyle vıcık vıcık kalmayan terleyince akmayan bişey lazım.
baktım ki bu kremlerin hepsi aynı çok da uzatmam pregnacare daha uygun sanırım alır sürerim adet yerini bulsun. ben badem sütü ve bio oil de alırım. hepsinden bir karışım yaparım artık :)



yabancılar sanki çocuklarını sevmiyor gibiler. o rahatlıklarından ben bu sonucu çıkartıyorum medense. onlarda çocuk bizdeki kadar kıymetli değil. daha donuklar bu konuda. ilgisizler. bizim gibi aman agucuk bugucuk yapıp karşılarında çımarmıyolar çocuklarının. onlarda gariplerim yüz bulamadıkları için mum gibi oluyolar.
sevmeye ben de severim dayanamam konuşur ederim öyle şımaracaksa şımarsın ama tatil konusunda zaten risklerimden dolayı bu sene erteledim seneye ahdım var bir yazın başında haziran da bir de eylül de gidicem valla.
benim de eşim asker gibi bu konuda el kadar bebeyle tatile mi gidilirmiş. neden gidilmesin alışsın diyorum bende. içimden de ulan herif çocuğu zor buldu şimdi de sallamıyor demesin diye de çekiniyorum. tabiki tatile meraklı değilim önce bebek ama koca kazık olmuş çocukların ailelerini maymun edip evlere hapsetmesine de karşıyım.
elifcan mustela amerikanın en ünlü markalarından biri. ama tabi buradaki gibi pahalı değil. orada yaşayan bir arkadaşıma rica ettim yeni hamileyken buradakinin yarı fiyatına bir tüp getirttim. hani param gidecekse de az gitsin hesabı. ama bio oilı çoktan açıp kullandığım için, boşuna bayatlamasın diye onu uzun süre açmadım. yaz başında bio oil bitince bir kere süreyim dedim, sıcak olduğundanmıdır nedir, sürdükten sonra cildim kustu. ama benim cildim bütün kremlere bunu yapar yani şaşırmadım. o yüzden gidip tekrardan bio oil aldım, mustelayı da kuzene verdim. bio oil hakikaten dakikasında emilen bir şey. gayet güzel yağlayıp nemlendiriyor ama vıcık vıcık giysilere falan da bulaşmıyor, o yüzden çok memnunum. watsonsdan aldığım çakması da aynı şekilde memnuniyet verici. hatta daha ekonomik olması yüzünden önceden bunu niye keşfetmemişim diye epey bir hayıflandım. eğer alacaksan watsonsınkini al dene derim. ayrıca iddiasına göre olan çatlakları da hafifletiyor. doktorların önerdiği kremlere de çok güvenmiyorum. kuzenimin eşine öyle doktoru bir marka önerdi. yalanım olmasın hangi markaydı hiç bilmiyorum. ama hani bu bizim kullandıklarımıza göre daha medikal bir şeydi onu biliyorum. kız fazla kilo da almadığı halde krem hiç fayda etmedi. görsen karnı şu an işkembe gibi. ha alma mı istiyorsan al dene ama hani duruma göre bak, daimi bir nemlilik ve esneklik sağlamıyorsa değişik başka ürünlere geç. bence bu işler biraz da dene yanıl. annelerimizin kullandığı badem yağına kadar yolu var. ben kullandıklarımdan fayda görmeseydim onu da kullanacaktım. hatta aslında en güzeli ve garantisi ama çok vıcık vıcık ve her yere bulaşıyor. onu kullandın mı bir kaç giysini feda edeceksin. ama mesela annemde sayesinde 2 doğumdan en ufak bir çatlak yoktur. kadının karnı resmen genç kız karnı gibi.
 
Kızlar sizde akıntı oluyormu hiç? Yani şöyle ki hamileliğimden önce bende çok olurdu. su gibi şeffaf falan böyle. şuanda onların hepsi kesildi hatta kupkuru olmasına ben bile şaşırıyorum. hiç çamaşırıma bulaşmadı hamileliğimin başından beri. sadece günde 1-2 kez bazen hiç, peçete ile silince akıntı geliyor açık sarı- beyaz renkte kokusuz bişey. bu gidişimde doktora sorucam ama. dün ve bugün bir damla halinde çamaşırımı ıslatmaya başladı :( sinir oluyorum. hep de çişim varmış gibi oluyor gidiyorum bir damla. bunca su içmeme. hala rahim yukarı çıkmasına rağmen baskıdan mı oluyor bu ?
yani demem o ki bu çamaşıra geçen bir damla renksiz akıntı nın bir zararı olur mu? suyum mu gidiyo diye endişeleniyorum :(

elifim hiç korkma. heleki renksiz kokusuz akıntıdan. benimkini biliyorsun sürekli yeşilimsi bir akıntı var. kokusuda var. peçetesiz gezemiyorum ona rağmen her gün çamaşırımı değiştirmek zorunda kalıyorum. 2 defa fitil yazdı doktor ama birşey değişmedi bende daha fazla kullanmak istemediğimden doktorada söylemeyip 2 aydır o şekilde devam ediyorum. o idrara sık gitme olayı hemen hemen bütün hamilelerde var. bazen kalkıp tuvalete gidiyorum, sonra mutfaktan yiyecek bişey alıp salona geliyorum ama oturmadan elimdekini bırakıp tekrar gidiyorum. aradaki zaman 3 dk falan oluyor :) gittiğimdede bekle bekle 3/5 damla.. bumuydu diyorum.:)
 
benim göğüslerimin altında büyüklüklerinden dolayı zaten lekeler vardı. bir ara gece gündüz taktığım telli sütyenlerin de yaptığını düşünüyorum. artık kullanmıyorum ama terden nemden çıkmayan kahverengi lekeler kaldı. cildiye ye gittim. renk pigmentlerini açıcı kremler vermişti. biraz etki etti ama tamamen geçirmedi. şuan da kullanmak istemiyorum çok da dikkat etmeme sık sık sütyen değiştirip yıkamama rağmen geçmiyolar. doğumdan sonra iyi bir cildiyeciye gidip kaç ay sürerse sürsün tedavisini görüp o lekelerden kurtulmak istiyorum.
ama benimkilerin hamilelikle bir alakası yok. zaten vardı.. kat yerlerimde bile var. benim tenim çok hassas nemde hemen mantar olur falan.
şimdi karın büyüdükçe göğüs altları da sıkışıyor havasız kalıyor ondan olabilir. nemli bırakma sık sık değiştir sütyenini.

onun haricinde benim memişler daha şimdiden kocaman zaten büyüktü. 85 ten azcık taşıyolardı :) yuvarlak olan bölge koyulaştı belirginleşti. uçları da daha kahverengi. bir de sanki hafif çatlaklar var uçlarında süt delikleri gibi :D yağ tabakaları var orda minik minik beze gibi. bi hazırlanamadılar doğuma. benim zaten transferden sonra başladılar değişmeye hala da hassaslar.

evet evet kahveringi lekeler, ben yıllardır telli sütyen kullanırım şimdide o sütyenlerimi kullanıyorum. göğüslerim çok büyümedi ama alttan göbek altına dayanınca onlar üstünde çok terliyor bende işyerinde peçete koyuyorum sürekli. geçmemesi çok kötü yaa, ben doğum sonrası onların çaresine bakarım sanada bilgi veririm. tabii cocuktan kendimi düşünmeye zaman bulursam :)

sakın göğüs uçlarınla oynama, o bezelere falan dokunma. göğüs uçlarıyla oynamak, sıkmak rahmi kasıp erken doğuma yol açıyormuş. birkaç yerde okudum. aman dikkat et.
 
kızlar mobilyaların eklenmediğini fark ettim bende yazdığım o kadar yazı boşa gitmesn diye önden gönderdim. sonra bi kaç eklemeyi denedim oılmadı randevu saatı gelince çıkamk zorunda kaldım. şimdi eklerini yolladım. gelmiş olması gerek.

gittim geldim herşey yolundaydı. doktora görünmeden hemşire beni nst odasın aldı yarım saat kalıcaksınız dedi. o arada size nst deyim diye cepten haber etcektim ama bir türlü yazamadım. yarım saat kaldım hemşire geldi açmısınız dedi bilmem olabilir farkında değilim dedim. bebek hareketsin kalmış dedi. inişli çıkışlı olması gerekirken çizelgeninn benimki hem aynı seyirde çıktı. neyse sola doğru yatırdı sonra dengeler değişti bebek hareketleri net olmaya başladı. ilk yarım saatte oturur pozsyondaydm. sonra yatar şekle getirdi.

neyse nst de 1 saate yakın kaldım diyebilirim. sonra doktorun odasına geçti. parmak oalyını yaşadım:(( pelvis normal doğuma uygunmuş. bakalım normal doğuma hazırmısın dedi şak diye 2 parmağını soktu:((( o an acıdı ama emin olun korktuğuma değmiyor. zaten eini sokmasıyla çıkarması bir oldu. sonrakarında baktı. ultrason ölçümüyle SAT aynıydı 36+4 dü. herşeyi normaldi. 3,031 kg olmuş. 35. haftaya kadar anne karnnda kalsın istiyoruz akciger gelişimi açısından bir bebek 35.haftaya akdar anne karnında kalmışsa o bebek 1,5 kg doğsa bile bir şekilde kilo alır büyür. öenmli olan akgciger gelişimini tamamlamış olması dedi. riski haftayı geride bıraktın dedi. şuan için rahimde açıklık yok. yürüyüş yap dedi. 15 temmuzda gidicem gene. 2 haftaya kadar rahatsın doğum görünmüyor. aşırı dayanılmıycak kadar bir ağrın olur ve suyun gelirse haberleşicez dedi. onun dışında 2 haftaya kadar birşey görünmüyor. el muayensiden sonra eve gittiğinde kanama olursa korkma dedi. şuana kadar bişey gelmedi çok şükr inş. gelmezde.
bu h.çi kan yaptırmıştım ya onu ve idrarımı verdim bulunsun dedim. neden kan yaptırdın bir sorunmu oldu dedi. yoo kansızlık vardı değerleri göreyim istedim ama sonucuna bakmadım dedim. hamilelikte zaten kansızlık olur neden kanını bitiyorsn boşa dedi. ee bu durumda sonay her ay kan veriyor onda kan kalmamıştır:))) yani kan testi yapmamı gereksiz buldıu her zamani gibi:) buarada 3 hafta önce 79 kiloydum bugün 80 çıktım. zaten 750 gr kadar bebek almış. çok şükür bu 3 haftada kilo almamışım. zaten sıcaklardan yiyemedimde. doktora gittiğimde hatta şu saate kadar 1 simitle duruyordum:)) neyseki bebik kg.su. iyi. ama ben daha fazla kilo alsın istemiyorum malum normal doğum olursa ne kadar küçük o kadar iyi. eşimde ooo iyi şimdi 3 se 3,5 kg yu bulur deyip seviniyor. bende mümkünse bulmasın diyorum:)) yeter bu kilo doğunca ben yedirir içirir kilo aldırırm ona. dayanılmıycak sancın gelirse gelirsin bizim yardımımız olmadan tek başına olmaz gibi bişey dedi (sanırım geçer diye beklemiyeyim diye söyledi) saat 9 da bir hasta geldi bu saat oldu hala bekliyor dedi ( saat 3 tü) sanırım o hastada sezeryana döncekler. bir sezeryan laf geçiyordu hemşireyle arasında. neyse durumlar böyle. şuan için herşey yolunda gibi çok şükür.
 
ya aklıma ne geldi, bu yurtdışındaki hamilelerde bizim kadar sık doktora gitmeler, ultrasona girmeler, vitaminler falan yokya cocuklar ondan öyle olabilirler mi acaba bizse ilk günden beri folikler, vitaminler, balık yağları, b12 ler,cevizler, bademler .. cocuklar cin gibi doğuyor valla :)) onlarınkiler bir durgun, saf saf oturuyorlar.

bende senin gibi çok üstüne düşmeyecem desemde olunca yapabilirmiyim bilmiyorum. yani dayanabilirsem (pek inanmıyorum ) yabancılar gibi salacam bayıra mevlam kayıra hesabı yapacam :))

valla nevincim sen iyi gidip geldin, bende artık eğilip kalkmakta zorlanıyorum. zaten 10 dk yürüme 15/ 20 dk ayakta kalma işini bırakalı çok oldu. ağrı dayanılmaz bir hal alıyor, resmen inletiyor o derece. bende 40 ından sonra çıkarım diyecem ama araba olmayınca o işte yatar :) gelecek yazı bekliyorum artık.

yok yahu, türkiyede vitamindi omegaydı takviyeler 5 senedir falan yaygın. yurtdışındaysa 20 yıldır kullanıyorlar. ki bakma bizler büyük şehirdeyiz, özelde doktorlara falan gidiyoruz da veriyorlar. millet küçük yerlerde ne bizim kadar ultrasona giriyor ne bu kadar vitamin falan alıyor. kuşadasındayken benim aydınlı akrabalara 3d ultrasonları gösterdim de ne kadar net fotoğraf gibi diye şaşırdılar. çoğu hamile bu kadar kontrole gitmiyor. devletin verdiği folik asitten başka bir vitamin falan da kullanmıyor. bence o yüzden bizim çocuklar cin yabancılarınki saf falan değil. benim rahmetli kayın pederim çocuk doktoruydu o derdi hep, biz çocuklarımızı hayatımızın mihenk taşı yapıyoruz. doğdukları andan itibaren her şeyimizi ona göre ayarlıyoruz. gak dedimi guk dedimi kucağa alıyoruz. sevgimizle fazlasıyla şımartıyoruz. çocuklarımız da fazla sevgiden özgüven eksikliği oluyor. yani bizim sevgimizi her an hissetmediler mi güven eksikliği duyup mızmızlanıyorlar, ağlıyorlar. bir de aman düşme, aman üşütme aman şöyle yapma diye korkak yetiştiriyoruz. hatta davranışlar çocuk yetişkin yaşa geliyor hala devam ediyor, çocuğu bunaltabiliyor bile. (örneğin benim ailem:))) yabancılarsa çocuk bana uysun diyor. daha bireyci ve bize göre gaddarlar. çocuk düşse kalksa hiç oralı olmuyorlar. dolayısıyla çocuk da bakıyor kimse umursamıyor kalkıp kendi kendine oynamaya devam ediyor. ayrıca çocuklarını sistemli olarak sosyalleştiriyorlar. çocuk küçücük yaştan oyun gruplarına katılıyor, tatile şuraya buraya götürülüp kalabalığa çıkartılıyor. başka bireylerle bir arada olmayı, paylaşmayı, başka çocuklarla geçinmeyi öğreniyor.
 
elifcan mustela amerikanın en ünlü markalarından biri. ama tabi buradaki gibi pahalı değil. orada yaşayan bir arkadaşıma rica ettim yeni hamileyken buradakinin yarı fiyatına bir tüp getirttim. hani param gidecekse de az gitsin hesabı. ama bio oilı çoktan açıp kullandığım için, boşuna bayatlamasın diye onu uzun süre açmadım. yaz başında bio oil bitince bir kere süreyim dedim, sıcak olduğundanmıdır nedir, sürdükten sonra cildim kustu. ama benim cildim bütün kremlere bunu yapar yani şaşırmadım. o yüzden gidip tekrardan bio oil aldım, mustelayı da kuzene verdim. bio oil hakikaten dakikasında emilen bir şey. gayet güzel yağlayıp nemlendiriyor ama vıcık vıcık giysilere falan da bulaşmıyor, o yüzden çok memnunum. watsonsdan aldığım çakması da aynı şekilde memnuniyet verici. hatta daha ekonomik olması yüzünden önceden bunu niye keşfetmemişim diye epey bir hayıflandım. eğer alacaksan watsonsınkini al dene derim. ayrıca iddiasına göre olan çatlakları da hafifletiyor. doktorların önerdiği kremlere de çok güvenmiyorum. kuzenimin eşine öyle doktoru bir marka önerdi. yalanım olmasın hangi markaydı hiç bilmiyorum. ama hani bu bizim kullandıklarımıza göre daha medikal bir şeydi onu biliyorum. kız fazla kilo da almadığı halde krem hiç fayda etmedi. görsen karnı şu an işkembe gibi. ha alma mı istiyorsan al dene ama hani duruma göre bak, daimi bir nemlilik ve esneklik sağlamıyorsa değişik başka ürünlere geç. bence bu işler biraz da dene yanıl. annelerimizin kullandığı badem yağına kadar yolu var. ben kullandıklarımdan fayda görmeseydim onu da kullanacaktım. hatta aslında en güzeli ve garantisi ama çok vıcık vıcık ve her yere bulaşıyor. onu kullandın mı bir kaç giysini feda edeceksin. ama mesela annemde sayesinde 2 doğumdan en ufak bir çatlak yoktur. kadının karnı resmen genç kız karnı gibi.

doğru söylüyosun baştan 3 kutu krem alıp da heba etmiyim bütçemi. belki de beğenmicem. birtane alayım deneyeyim. beğenirsem devam ederim. onunla kalmam ekstradan da nemlendiriciler kullanırım. zaten yaz inanılmaz zor geliyor nemlendirmek. henüz de çok çıkmadı karnım. hamile kalmadan önce ay 3. ayımda hemen başlarım yağlanmaya diyodum ama şimdi hiiiç heveslenmiyorum. belki de daha genişlemeden nemlendirmek iyi olurdu iç karını daha çok nemlendirir neme daha genişlemeden doyururdu ama çokkk zorrr :)

elifim hiç korkma. heleki renksiz kokusuz akıntıdan. benimkini biliyorsun sürekli yeşilimsi bir akıntı var. kokusuda var. peçetesiz gezemiyorum ona rağmen her gün çamaşırımı değiştirmek zorunda kalıyorum. 2 defa fitil yazdı doktor ama birşey değişmedi bende daha fazla kullanmak istemediğimden doktorada söylemeyip 2 aydır o şekilde devam ediyorum. o idrara sık gitme olayı hemen hemen bütün hamilelerde var. bazen kalkıp tuvalete gidiyorum, sonra mutfaktan yiyecek bişey alıp salona geliyorum ama oturmadan elimdekini bırakıp tekrar gidiyorum. aradaki zaman 3 dk falan oluyor :) gittiğimdede bekle bekle 3/5 damla.. bumuydu diyorum.:)

heh valla aynen öyle sonay öğlen uykuya dalamıyorum kız. gidip yapıyorum yatıyorum yine geliyo. bazen çok bazen de iki damla ama hep aynı sıkışıklık hissi. akıntı da içimi rahatlattın. doktoruma da sorucam. ben su gitmesinden korkuyorum da olmaz herhalde daha öyle bişey şimdiden.

evet evet kahveringi lekeler, ben yıllardır telli sütyen kullanırım şimdide o sütyenlerimi kullanıyorum. göğüslerim çok büyümedi ama alttan göbek altına dayanınca onlar üstünde çok terliyor bende işyerinde peçete koyuyorum sürekli. geçmemesi çok kötü yaa, ben doğum sonrası onların çaresine bakarım sanada bilgi veririm. tabii cocuktan kendimi düşünmeye zaman bulursam :)

sakın göğüs uçlarınla oynama, o bezelere falan dokunma. göğüs uçlarıyla oynamak, sıkmak rahmi kasıp erken doğuma yol açıyormuş. birkaç yerde okudum. aman dikkat et.

evet haklısın. sadece bakıyom göğüslerime :) hiç oynamıyorum. zaten uçları çok hassas dokununca sanki bütün vücuduma elektrik sinyali gönderiyolar gibi uyarılıyorum :D ama en zor iş onların 9 ayda anca hazırlanıyolar doğuma..

kızlar mobilyaların eklenmediğini fark ettim bende yazdığım o kadar yazı boşa gitmesn diye önden gönderdim. sonra bi kaç eklemeyi denedim oılmadı randevu saatı gelince çıkamk zorunda kaldım. şimdi eklerini yolladım. gelmiş olması gerek.

gittim geldim herşey yolundaydı. doktora görünmeden hemşire beni nst odasın aldı yarım saat kalıcaksınız dedi. o arada size nst deyim diye cepten haber etcektim ama bir türlü yazamadım. yarım saat kaldım hemşire geldi açmısınız dedi bilmem olabilir farkında değilim dedim. bebek hareketsin kalmış dedi. inişli çıkışlı olması gerekirken çizelgeninn benimki hem aynı seyirde çıktı. neyse sola doğru yatırdı sonra dengeler değişti bebek hareketleri net olmaya başladı. ilk yarım saatte oturur pozsyondaydm. sonra yatar şekle getirdi.

neyse nst de 1 saate yakın kaldım diyebilirim. sonra doktorun odasına geçti. parmak oalyını yaşadım:(( pelvis normal doğuma uygunmuş. bakalım normal doğuma hazırmısın dedi şak diye 2 parmağını soktu:((( o an acıdı ama emin olun korktuğuma değmiyor. zaten eini sokmasıyla çıkarması bir oldu. sonrakarında baktı. ultrason ölçümüyle SAT aynıydı 36+4 dü. herşeyi normaldi. 3,031 kg olmuş. 35. haftaya kadar anne karnnda kalsın istiyoruz akciger gelişimi açısından bir bebek 35.haftaya akdar anne karnında kalmışsa o bebek 1,5 kg doğsa bile bir şekilde kilo alır büyür. öenmli olan akgciger gelişimini tamamlamış olması dedi. riski haftayı geride bıraktın dedi. şuan için rahimde açıklık yok. yürüyüş yap dedi. 15 temmuzda gidicem gene. 2 haftaya kadar rahatsın doğum görünmüyor. aşırı dayanılmıycak kadar bir ağrın olur ve suyun gelirse haberleşicez dedi. onun dışında 2 haftaya kadar birşey görünmüyor. el muayensiden sonra eve gittiğinde kanama olursa korkma dedi. şuana kadar bişey gelmedi çok şükr inş. gelmezde.
bu h.çi kan yaptırmıştım ya onu ve idrarımı verdim bulunsun dedim. neden kan yaptırdın bir sorunmu oldu dedi. yoo kansızlık vardı değerleri göreyim istedim ama sonucuna bakmadım dedim. hamilelikte zaten kansızlık olur neden kanını bitiyorsn boşa dedi. ee bu durumda sonay her ay kan veriyor onda kan kalmamıştır:))) yani kan testi yapmamı gereksiz buldıu her zamani gibi:) buarada 3 hafta önce 79 kiloydum bugün 80 çıktım. zaten 750 gr kadar bebek almış. çok şükür bu 3 haftada kilo almamışım. zaten sıcaklardan yiyemedimde. doktora gittiğimde hatta şu saate kadar 1 simitle duruyordum:)) neyseki bebik kg.su. iyi. ama ben daha fazla kilo alsın istemiyorum malum normal doğum olursa ne kadar küçük o kadar iyi. eşimde ooo iyi şimdi 3 se 3,5 kg yu bulur deyip seviniyor. bende mümkünse bulmasın diyorum:)) yeter bu kilo doğunca ben yedirir içirir kilo aldırırm ona. dayanılmıycak sancın gelirse gelirsin bizim yardımımız olmadan tek başına olmaz gibi bişey dedi (sanırım geçer diye beklemiyeyim diye söyledi) saat 9 da bir hasta geldi bu saat oldu hala bekliyor dedi ( saat 3 tü) sanırım o hastada sezeryana döncekler. bir sezeryan laf geçiyordu hemşireyle arasında. neyse durumlar böyle. şuan için herşey yolunda gibi çok şükür.

haydi geçmiş olsuuun. doktorun da acımasız mış neden öyle habersiz sokuyo ki. belki öyle gerekiyordur aniden bakmak :) bakalım birden girebiliyormu diye. bebek de bence de daha fazla kilo almasın. bu şekilde işin daha kolay olur. karbonhidratı kes. bol bol su iç. hafif şeyler ye.
 
Back
X