‘Şekersiz’ ibaresiyle satılan yapay tatlandırıcılı meşrubatların kilo sorununu çözmek bir yana daha da büyüttüğü öne sürüldü. Bu sonucun altında yatan neden ise insan beyninin yiyeceklere karşı verdiği tepkide saklı.

Diyet ürünler melek mi şeytan mı?

30 yıldır süregelen tartışmayı alevlendiren son açıklama Londra merkezli Imperial College Kamu Sağlığı Fakültesi’nden Prof. Christopher Millett’ten geldi.

Prof. Millett ‘diyet’ ibaresiyle ambalajlanan gıdalarını bir pazarlama taktiği olduğunu öne sürerek “Dünyadaki obezite sorununu büyütüyorlar” dedi.

Bu alanda yapılan çok sayıda araştırma Prof. Millett’i doğrular nitelikte. Çünkü her ne kadar kalorisiz ve şekersiz olsalar da, yapay tatlandırıcılı ürünler de beyinde şekerin etkilediği bölgeyi etkiliyor. Bu durum insanda açlık hissini tetikliyor ve sonrasında kalori alımı başka gıdalarla devam ediyor.

Elbette bu görüşe karşı çıkanlar da var. İngiliz Meşrubat Birliği yapay tatlandırıcılı içereceklerin hedef alınmasının yanlış olduğunu savunarak, söz konusu ürünlerin tüketicilerin düşük kalorili beslenme düzenine yardımcı olduğunu öne sürdü. Birlik başkanı Gavin Partington, kilo koruma yöntemi olarak kullanılan bu meşrubatların delilsiz olarak düşmanlaştırılmasının doğru olmadığını belirtti.

İngiliz devletinin obezite konusundaki danışmanlarından Prof. Susan Jebb ise sağlıklı bir yaşam için en doğru içeceğin su olduğunu, ancak tüketici alışkanlıklarına bağlı olarak ‘diyet’ olarak ambalajlanan suni şekerli meşrubatların şekerli olanlar yerine tüketilmesinin en azından doğru yöne bir adım atmak olduğunu savundu.

 

 

Kaynak: cnnturk.com