Etiket: kilo verme

  • Neden sürekli acıkıyorum?

    Neden sürekli acıkıyorum?

    Açlık hissinin en belirgin nedeni bir sonraki öğün saatine yaklaşıyor olmanız olsa bile, bu hissin nedenleri birkaç değişik durum yüzünden de oluşabilir. Düzenli bir şekilde yemek yiyor ve hala açlık hissinizin kaybolmadığını veya sık sık acıktığınızı hissediyor iseniz, vücudunuz ihtiyaç dışında daha fazla yiyebilmek için size sinyaller yolluyor olabilir.

    Eğer diyetiniz organik yiyecekler, tam tahıllar, yada tüm renkleri kapsayacak meyve ve sebzeleri içermiyorsa, elbette açlığınızın nedeni bu olabilir. Çünkü vücudunuz tok hissetmek için vitamin, mineral, protein ve sağlıklı yağlara ihtiyaç duyar.

    DUYGUSAL AÇLIK

    Birçok kişi için yemek yemek duygusal bir faaliyet kabul edilir. Bazıları bunu stres, üzüntü, öfke ve sinirlilik durumlarına cevaben yapar. Yemek yemek başlangıçta bu duyguları yatıştırıyor gibi görünebilirken, en derinde çözümün bu olmadığını hepimiz çok iyi bilmekteyizdir.

    Eğer duygusal açlığa sahip olduğunu düşünen biriyseniz, yeme dürtüsü oluştuğunda ne hissettiğinizin bir günlüğünü oluşturarak, duygularınız ve yeme arasındaki bağlantının derinlerine inmenize yardımcı olabilirsiniz. Eğer kendi davranış biçimlerinizin farkına varırsanız, duygusal açlık atakları geldiğinde abur cuburlara saldırmak yerine stresi hafifletmek için meditasyon dersleri almak gibi asıl meselenin çözümüne yönelik adımlar atabilirsiniz.

    Uyku Eksikliği

    Açlık ataklarının bir diğer nedeni ise yeterli uyku almamaktır. Yeterli miktarda uyku elde etmediğiniz zaman, vücut açlığı tetikleyen bir hormon olan ghrelin’i yüksek seviyelerde üretmeye başlar. Uyku eksikliği aynı zamanda şekerli ve tuzlu atıştırmalıklara yönelmek gibi yeme isteklerini harekete geçirmekle bağlantılıdır.

    Su Kaybı

    Bazı kişiler açlık hissini susuzluk hissiyle karıştırarak hata yapar. Her gün 8 ile 10 bardak su içtiğinizden emin olmalısınız. Çünkü su kaybı yaşamanız, açlık hissinizin artmasına neden olabilir. Su dışındaki içeceklerin su kaybını artırma eğilimi olmasından dolayı, eğer gün içinde kahve, çay ve meyve suyu gibi içecekleri fazlaca tüketiyorsanız, daha fazla su içerek bunu telefi etmelisiniz

    Asitli İçecekler

    Asitli içecekleri sürekli tüketiyorsanız, en iyi yol onlardan vazgeçmektir. Asitli içecekler daha fazla yeme isteği oluşturmayı sağlayacak şekilde vücudun tokluk mekanizmasını etkileyecek çeşitli maddeleri içerir, mesela yüksek fruktoz miktarına sahip mısır şurubu gibi. Tüm bunların yanında aynı zamanda yüksek su kaybı yaşatacak etkiye sahiptir. Asitli içeceklerin diyet olanları hiçbir şekilde daha iyi bir çözüm değildir çünkü yapay tatlandırıcılar da aynı şekilde aç hissetmenizi sağlar.

    Gluten İntoleransı

    Normal bir şekilde besleniyor olmanıza rağmen yine de ani açlık sancılarıyla baş ediyorsanız bunun nedeni gluten hassasiyeti, hatta tanısı konmamış çölyak hastalığına sahip olmanız olabilir. Gluten bazı bireylerde, besinlerin emilimini engelleyerek vücut fonksiyonlarının çalışması için ihtiyacı olanı alamamasına neden olur. Açlık ataklarının gluten hassasiyeti semptomlarıyla bağlantılı olabileceği belgelenmiştir.

    Parazitler veya Hormonal Dengesizlikler

    Eğer besleyici özellikte bir diyet uyguluyor, yukarıdaki faktörlerin dışında kalıyor ve hala açlık atakları yaşıyorsanız, doyumsuz açlık belirtilerine neden olabilecek parazitler ve hormonal dengesizliklere sahip olup olmadığınızı anlamak ve bu durumu ekarte etmek için bir sağlık profesyoneline görünmelisiniz. Mideniz size bir şeyler anlatmaya çalışıyor olabilir.

    Dyt. Eliza GÖZÜYILMAZ tarafından yazılmıştır.

  • Turbo Detoks

    Turbo Detoks

    Umay Villa ikinci kitabı ‘Turbo Detoks’ta yer verdiği 1, 2, 3 ve 5 günlük detokslarla yağlarınızda kurtulmanıza yardım ediyor.

    Akşam’da yer alan habere göre işte kitaptan bir günde 0,5-1,5 kilo vermenizi sağlayacak bir günlük detoks diyeti…

    SABAH UYANINCA

    * Bir bardak limonlu su.

    KAHVALTI

    Chia tohumlu gojiberry için…

    * 1 çay bardağı laktozsuz süt ya da badem sütü

    * 1 yemek kaşığı chia tohumu

    * Akşamdan sütle chia tohumunu karıştırıp buzdolabına koyun ki şişsin. Sabah üzerine gojiberry’yi ekleyip yiyin.

    ARA ÖĞÜN

    * 5 yemek kaşığı yoğurt

    * 1 adet dilimlenmiş kivi

    Her ikisini karıştırıp yiyin.

    ÖĞLE YEMEĞİ

    Pancarlı detoks çorbası…

    * 1 adet kırmızı pancar

    * 2 adet havuç

    * 2 adet arpacık soğanı

    * 1 adet yer elması

    * 1 çay kaşığı karabiber

    * 1 çay kaşığı muskat

    * 1 yemek kaşığı sızma zeytinyağı

    Sebzeleri haşlayıp süzün. Ardından bir tencereye zeytinyağını koyup kavurun. Haşlanmış sebzeleri ekleyip biraz çevirin. Baharatları da ekledikten sonra blender’dan geçirin.

    ARA ÖĞÜN

    * Yeşil detoks içeceği

    * 2 adet tam ceviz

    Yeşil detoks için…

    * 1 adet yeşil elma

    * 1 adet salatalık

    * 1 ince dilim zencefil

    * 5 dal nane

    * 10 dal maydanoz

    Malzemelerin hepsini blender’a atıp karıştırın.

    AKŞAM YEMEĞİNDEN ÖNCE

    * 90 dakika tempolu yürüyüş veya 45 dakika interval kardiyo yapın. Kardiyo boyunca 0,5 litre suyu aralıklarla için.

    AKŞAM YEMEĞİ

    * 1 orta boy kâse brokoli veya karnabahar üzerine bir yemek kaşığı tane susam serpin

    * 12 kaşık yağsız yoğurt

    UYUMADAN ÖNCE

    * Bir bardak ılık limonlu su (Düşük tansiyonu olanlar limon suyunu ya az kullansınlar ya da hiç kullanmasınlar)

    GÜN BOYU İÇİLECEKLER

    1 litre zencefil suyu, 0,5 litre çubuk tarçınlı su, 1,5 litre normal su, 2 fincan beyaz çay, 2 fincan Türk kahvesi, rezene, adaçayı, papatya çayı tüketebilirsiniz.

    KİMLER DETOKS YAPMASIN?

    * Emzirenler

    * MS hastası olanlar

    * Aşırı zayıflar

    * Aşırı şişmanlar

    * Tansiyon problemi olanlar

    * Mide küçültme ameliyatı olanlar doktor onayı ile yapabilir

    * Kanser hastaları

    * Organ yetmezliği olanlar

    * Tip 1 şeker hastaları

  • Elma sirkesi kilo verdirir mi?

    Elma sirkesi kilo verdirir mi?

    Birçok diyet kilo verdirmek için günde 1 ya da 2 defa sade veya su ile karıştırılarak elma sirkesi tüketimi önermektedir.

    Birkaç çalışmayla bilimsel kanıtları var mı yok mu bakalım;

    Kilo vermede sirkenin etkilerine yönelik küçük çalışmalar vardır. “International Journal of Obesity” dergisinde yayınlanan bir çalışmada sirkenin lezzet ve tolerasyonuna bakılmıştır. 20-42 yaşları arasında 16-14 kişilik rastgele iki gruba ayrılan sağlıklı bireyde yapılmıştır. Bu bireylere 1-2 yemek kaşığı sirke yemek öncesi direkt olarak verildiğinde güçlü bir iştahsızlık oluşturmuş ve bulantı oluşmuştur. Araştırmacılar doğal bir iştah bastırıcı olan sirkenin önerilmesinin uygunsuz olacağı sonucuna varmıştır.

    Elma sirkesi kilo verdirir mi?
    Elma sirkesi kilo verdirir mi?

    Bioscince dergisinde yayınlanan 12 haftalık çalışmada vücut yağ kütlesi, vücut ağırlığı ve trigliserid düzeyleri üzerine sirkenin etkileri araştırılmıştır. 25-60 yaş arasındaki bireyler üç gruba ayrılmıştır. Obez olan bireylere 0, 15, 30 ml sirke içeren 500 ml içecek verilmiştir. Her grup 58 ya da 59 kişiden oluşmaktadır. Sirke tüketen grupla tüketmeyen gruba göre vücut ağırlığında, organ çevresi yağlanmada (visseral yağlanma) bel çevresi ve trigliserid düzeyinde önemli ölçüde düşüş sağlanmıştır. Araştırmaya katılan bireylerin katılımının az olmasına rağmen 15 ml sirkenin kilo vermede yararlı olabileceği sonucuna varılmıştır.

    Peki biz diyetisyenler elma sirkesini önerecek miyiz?

    Normal elma sirkesi tüketiminin (15 ml) hiçbir yan etkisi yoktur. Ayrıca elma sirkesi doğal pektin, potasyum, fosfor, kalsiyum minerallerini az miktarda da olsa içermektedir. Biz diyetisyenler danışanlara başarılı kilo kaybının olması için diyette porsiyon kontrolü, sağlıklı pişirme yöntemleri, sağlıklı atıştırmalıklara odaklanarak ayrıca danışanların besin etiketlerini okumaya yönlenditrebilirler. Elma sirkesinin tadı pek hoş olmadığı için ve bulantıya sebep olabileceği için salata sosu ya da marinelerde kullanılması ile de kilo vermedeki olumlu etkilerinden faydalanılabilir.

     

    Dyt. Yeter ÇELİK tarafından yazılmıştır.

  • Seyahatte kilonuzu kontrol altında tutun

    Seyahatte kilonuzu kontrol altında tutun

    İster iş seyahati, ister yeni yerler keşfetmek için yapılan geziler olsun; kilosunu sabit tutmak ve sağlıklı olmak isteyenler için bu seyahatler bir kabus haline gelir. Her seferinde yeniden başlanan ve iki güne kalmadan bırakılan diyetler kişinin kilo verebileceğine dair inancını zayıflatır. Dengeli beslenmek kendinle ve hayatla barışık olmak iç dengeniz için üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Fazla yemek, sağlığınız için geri dönülemeyecek problemlere yol açabilir. Ya da seyahatte aldığı kilolarından kurtulup, bir an önce zayıflamak isteyen insanlar bazen sağlığını tehlikeye atma pahasına yo-yo diyetlerle sağlıklarını bozabilirler. California Rice Commission verilerine göre Amerikalı kadınların %50’si sürekli kilo alıp vererek yo-yo diyet yapmaktadır. Doktor tavsiyesi olmadan kullanılan tıbbi olmayan yöntemlerle ve en düşük kalorili diyetler ile zayıflasalar bile iş seyahati, gezi gibi araya giren durumlarda eski kilolarına yeniden geri dönüyorlar.

    Her gittiği seyahatten birkaç kilo alarak dönmek yerine, oluşturulan özel program ile fazla kilolarınızdan kurtulabilir daha aktif bir hayat biçimi edinebilirsiniz. Özellikle seyahatler de aktiviteyi arttırıp yiyecek tercihlerinizde doğru seçim yaparak seyahatinizden keyif alabilir ve kilo almadan eve dönebilirsiniz. Fazla besin tüketerek mideyi doldurmak çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Pişirme ve hazırlama yöntemlerine dikkat etmeniz çoğunlukla yeterli olacaktır.

    Kaçınmanız Gereken Pişirme Yöntemleri Ve Besinler:

    Fastfood, kızartmalar, hamur tatlıları, tuzlu, şekerli, yağlı hazır besinler, salam, sucuk, sosis, kavurma, sakatatlar.

    Seyahat Öncesi Yediklerinize Dikkat Edin:

    Seyahatte tatilin tadına varmak daha rahat olabilmek için 1 hafta önceden yediklerinize dikkat etmek tatilinizi sorunsuz geçirmeyi sağlar. Tatilden 1 hafta önce vücuttaki ödemi atabilmek için bazı kurallara uymak yeterli olacaktır.

    Günde 2 litre su için

    Çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek olan içeceklerden uzak durun

    Asitli içecekleri tüketmeyin

    Tuz tüketiminizi çok azaltın

    Günde yarım saat tempolu yürüyüş yapın

    Günlük olarak ıhlamur, adaçayı ve rezene gibi bitki çaylarından 2-3 fincan tüketmeye çalışın.

    Kızartma ve yağlı besinlerden uzak durun.

    Tatlı tüketiminizi azaltın.

    Gittiğiniz yerdeki yeni Tatları Iskalamayın:

    Seyahatte beslenme düzeninizi sabahtan itibaren ayarlamalısınız. Eğer akşam besin tüketiminiz fazla olacak diye gün boyu tüm öğünlerinizi geçiştirirseniz akşam yemeklerinde üzerinizdeki kıyafetin sizi çok rahatsız ettiğini hisseder, istediğiniz gibi eğlenemezsiniz.

    Mutlaka sabah hafif bir kahvaltı yapın. Ara öğünlerde süt, yoğurt, meyve gibi besinler tüketebilirsiniz. Gün boyu tatlı tüketmeyin. Bu hakkınızı gece kullanırsınız. Sabah kahvaltısı ve ara öğünden sonra mutlaka hafif bir öğlen yemeği yiyin. Bu öğlen yemeği ½ porsiyon sebze, 1-2 kaşık pilav, 1 çay bardağı yoğurt ve bol salatadan oluşabilir. Öğle yemeği ile akşam yemeği arasında hafif bir kahvaltı yerleştirin. Bu sizin gezerken çok aç olarak masaya oturmanızı ve gereksiz yere, çok hızlı besin tüketmenizi engeller. Bu ara öğün çok önemlidir. Burada 1 tost ve ayran tüketebilirsiniz. Akşam yemeği için gittiğiniz yerdeki yöresel tatları kaçırmamalısınız bu kadarına hakkınız var.

    Açık Büfe Menü:

    Otellerin açık büfe mönüleri çok çeşitlidir. Bu menülerde yer alan bütün besinleri aynı miktarlarda tüketebilmeniz mümkün değildir. Açık büfe yapacağınız besin tercihlerinizi, et; sebze-meyve; süt-yoğurt; ekmek; yağ-şeker grupları olarak belirleyin.

    Açık büfe menüsünde bu sayılan besin gruplarının her birinden 1 çeşit birer porsiyon veya 2 şer çeşit yarım porsiyon şeklinde tercih yapabilirsiniz. Mesela 3 çeşit et yemeği varsa ve siz bunların hepsinden tatmak istiyorsanız o zaman 1 porsiyon et grubu hakkınızı 3’e bölerek yine bir porsiyon et grubuna tamamlayabilirsiniz. Aynı düzenlemeyi diğer besin grupları içinde gerçekleştirebilirsiniz. Öğle veya akşam yemeğinde yiyeceğiniz bir porsiyon pirinç pilavı, seyahat esnasında ihtiyacınız olan enerjiyi karşılamanıza yardımcı olacaktır. Pirinç, yoğun çalışma temposundaki sporcuların temel besin kaynaklarındandır.

    Besin gurupları için tercihlerinizi kullanırken seçtiğiniz besinleri kızartma ve yağlı olmamasına çok özen gösterin.

    Süt grubundan seçeceğiniz besinlerin içeriğinde mayonez ve fazladan yağ katılmamış olmasına dikkat edin. Meze seçimlerinizi yoğurtlu mezelerden yana kullanabilirsiniz.

    Tabağınızın yarısını mutlaka sebzeler, zeytinyağlılar ve salatalarla doldurmalısınız. Yine bu besin grubunu seçerken de çok yağlı soslar eklenmiş veya kızartılmış olanları tercih etmeyin.

    Tatlı olarak kesinlikle sütlü tatlı tercih etmelisiniz. Pirinçli muhallebi midenizi yormayacak tatlıların başında gelir.

    Hazımsızlık ve şişkinliğin önlenmesi için yemekleri yavaş yavaş yiyerek çok iyi çiğneyin.

    Yatmadan 1 saat önce besin tüketiminizi mutlaka sonlandırın.

    Seyahat Dönüşü:

    Seyahat dönüşü tüketilen besin miktarları ve çeşitleri çok fazla olduğundan kilo almamak için ertesi gün fiziksel aktivite artırılmalı, su tüketimine çok dikkat edilmeli, tuz tüketimi azaltılmalıdır. Gezi dönüşü ertesi günü kesinlikle düşük kalorili bir diyet uygulamayın. Normal beslenmenize devam edin. Sadece aktivitenizi artırmaya çalışın. Aktivitenizi artırmak kan şekerinizi kontrol altına alacak ve bir hafta önce fazla yüklenmenize rağmen yağlanmanızı önleyecektir.

    Dyt. Nesrin ERİŞ tarafından yazılmıştır.

  • Zayıflamak için ameliyat olsak mı?

    Zayıflamak için ameliyat olsak mı?

    Son dönemin en çok konuşulan konusu ve bana en çok sorulan sorusu şu: Zayıflamak için ameliyat olsak mı? Yıllardır kilo yönetimi üzerine çalışan bir diyetisyen olarak, kilo kaybı için tüm sebepleri araştırmadan yola çıkmadım hiçbir zaman. Endokrin uzmanı hekim görmeden, beslenme öyküsünü ayrıntılı taramadan, psikolojik değerlendirmeyi atlarsan olmaz. Bazı insanlar daha kolay çözebilirler bu sorunları. Bazen de fark eder, tedavi başlar ama bir türlü başaramaz. Hayatındaki sorunlar, stresle baş etme yöntemleri, travmalar, kronikleşmeye varan depresyonlar zayıflama sürecini etkiler.

    Habertürk’den Güneş Aksüs’ün yazısı…
    Peki, ameliyat ne zaman akla gelir? Yıllarca diyet yapmış ama başarılı olamamış birini düşünün. Spor yapmıyor veya artık yapamayacak kadar kilolu. Metabolik olarak da bu tablodan çok olumlu bir sonuç çıkmaz genelde. Eskiden özellikle BKİ (beden kütle indeksi) 40 ve üzeri olanlara ameliyat öneriliyordu. Şu an bu biraz daha aşağıya çekildi. Sonuç alamayan ve zayıflama sürecini yönetemeyen kişilerin aklına artık “Mide ameliyatı mı olsam?” sorusu geliyor. “Acaba böyle daha mı kolay? Zaten ameliyattan sonra istesen de yiyemiyormuşsun” diyorlar.
    Obezite cerrahisi bir seçenek ama kolay bir yöntem değil. İlk seçeneklerden biri de değil. En az 1 yıl diyet, spor ve ilaç tedavisiyle takip edildiniz ve olmadıysa, iyice değerlendirildiyseniz, psikolojik olarak taramalardan geçtiyseniz ve geriye sadece bu yöntem kaldıysa siz bilirsiniz. Kendi bedeniniz ve sizin kararınız. Ben kalıcı çözümlerden yanayım. Ameliyatın kolay verilebilecek bir karar olduğunu düşünmüyorum. Kafanızda böyle bir düşünce varsa bu konuda iyi olan bir hekim bulun, çok ameliyat yapmış mı araştırın, ekibiyle tanışın ve tüm kontrollerde aklınıza takılan her şeyi sorun.

    ‘Çocuğum Ne Yesin?’ tüm kitapçılarda!

    Yaklaşık 2 yıldır üzerine çalıştığım, satır satır bilgi ve en önemlisi tecrübe aktardığım notlar kitaba dönüştü! Çok mutluyum! Hayatta en sevdiğim şey yazmak ve insanlarla duygularımı, bildiklerimi paylaşmak. Okuduğum, karıştırdığım çok kitap oldu. Şunu çok rahat söyleyebilirim ki annelerle ve babalarla dertleşecek, halden anlayacak ve size pozitif çözümler sunacak bir kitap oldu.
    Çocuk beslenmesi çok önemli bir konu. Yarını kurtarmak, obeziteye çözüm bulmak, o çok korktuğumuz hastalıklardan korunmak istiyorsak çocuklarımıza ne yiyeceklerini, nasıl yiyeceklerini, neden yiyeceklerini, sağlıklı beslenme adına bilinmesi gerekenleri öğretmeliyiz. Kitabı okurken çocuğunuz başucunuzda olacak. Onunla bu konuları tatlı bir oyun şeklinde konuşmaya başlayacaksınız. Belki mutfağınız değişecek, sorunlara farklı çözümler keşfedeceksiniz.
    Sevgili eşim Seren Aksüs’ten zor zahmet kopardığım ‘Yeni Babadan Yeni Babaya Mektup’ da var kitapta. Tüm babalara bu kısım okutulmalı. Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz an, bu sayfayı açıp koyun eşinizin önüne! Ne demek istediğimi okuyunca anlayacaksınız. İçinde harika tarifler var. Hepsi bizim evde oğlum Sanat için pişen hatta beraber pişirdiğimiz tarifler. Şimdiden hepinize keyifli okumalar diliyorum.

    Burgerseverler buluştu!

    Artık her hafta bir festival var. Coffee Fest, Makarna Festivali, BurgerFest derken her gün yenileri ekleniyor. Biz de 5 yıldır Diyet Şenliği yapan bir ekip olarak seviniyoruz. Her konunun kendine özel etkinliklerinin olması hoşumuza gidiyor. Demek insanlar da beğeniyor, istiyor ki böyle etkinlikler artıyor.
    Geçtiğimiz hafta sonu Zorlu’da düzenlenen BurgerFest’e gittik. Ortam gayet iyiydi. Merak ettiğiniz, denemek istediğiniz lezzetleri, farklı burgerleri tadabiliyorsunuz. Ben her tadımda minik ısırıklarla günü kurtardım. Her birinden tam porsiyon yiyen kişileri düşünemiyorum! Neyse, afiyet olsun… Sonuçta herkes tatmak için oradaydı ve mutluydu.
    Bu arada ben burgerle ilgili yazınca, “Ama diyette olur mu ki?” diye sorular geliyor. Olur olmasına da dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. İşte o noktalar:
    1. Burgerinizi kaliteli, düzgün bir restoran- burgercide yemelisiniz.
    2. Hangi markaları kullanıyorlar, kullandıkları etler nereden geliyor öğrenmelisin.
    3. Diyet yapıyorsan burgerin en sossuz, klasik olanını seçmelisin.
    4. Yanında patates yok! İsterseniz yeşillikle birlikte tüketebilirsiniz.
    5. İçecek olarak yanında ayran çok iyi olur. Festivalde yoktu, bence kesinlikle olmalı. “Burgerin yanına illa gazlı içecek yakışır” diyorsanız şekersiz olanlarını tercih edebilirsiniz.

    Annelerin içi rahatlayacak

    BEBEKLERİMİZİ emzirirken her şey güzel ama 6. aydan sonra ek besinlere başladığımızda işler değişiyor. Yemeğini hazırla, yanında taşı, gittiğin restoranda mama sandalyesi iste ve gerçekleri gör! Ülkemizdeki restoran ve kafelerde çocuklara göre hiçbir şey yok. Varsa da sorunlu! Bugüne kadar tertemiz bir mama sandalyesi görmedim. Ya çok pis, ya üzerinde yemek kalıntıları kalmış, ya kırık ya da yırtık..
    Geçen hafta bir lansmana katıldım. Fidan Duman patentini aldığı bir ürün geliştirmiş adına da ‘mamaped’ demiş. Mama sandalyesi bulduğunuzda hemen üzerine kılıfı geçiriyor ve bebeğinizi gönül rahatlığıyla oturtuyorsunuz. Bebekler de aileler de mutlu mutlu yemeklerini yesin, stres olmasın

  • Hatalı zayıflama yöntemleri

    Hatalı zayıflama yöntemleri

    Hatalı zayıflama yöntemleri İKİ dakikada pratik bilgiler almayı seviyoruz biz. “Bana bir liste verir misiniz?” diye mail atanlar var. Yeni tanıştığım kişiler arasında “Ne yapalım? Bize iki dakika söyler misiniz?” diyenler çok oluyor. Ne diyeceğimi şaşırıp “Ee…” diyorum sadece. “Nasıl anlatayım? Nereden başlayayım?” diye düşünürken iki dakikam doluyor.
    Geçenlerde mağazada bir kız “Ne yiyelim ya da ne yemeyelim?” dedi. “Az yiyin” desem olmaz, “Dikkat edin” desem olmaz. “Okuyun” diyorum. Evet! Gazetede yazıyorum, okuyun. En çok merak ettiğiniz soruların cevapları burada. Bugün zayıflamak için yapılan en büyük hatalardan söz edeceğim mesela. Bu yazıda asla yapmamanız gerekenler var. Bu büyük hataları yapmayın!

    Habertürk’den Güneş Aksüs’ün yazısı…

    KARBONHİDRAT YÜKLEMESİ
    Bu saydığım mönü size çok tanıdık geliyorsa kilo almanız da çok kolay demektir. Çorba, yanında pilav, yanında patatesli et yemeği ve üzerine hamurlu bir tatlı… Bu mönüyü yedikten sonra masa başına geçip uyuyabilirsiniz. Çünkü tek öğünde karbonhidrata bu kadar yüklenmek hem enerjinizi düşürür, uykunuzu getirir hem de kilo almanızı kolaylaştırır. Aynı öğünde çorba- pilav-makarna-patates-unlu yemek (beşamel soslu sebze) tüketmeyin.

    NASIL OLSA DOYUYORUM
    Et severlerin tabağına baktığımızda et, köfte, balık, yanında pilav, makarna, ekmek veya çorba ve yanında da şekerli bir içecek görebiliriz. Izgara etler ve aynı tabakta bolca pilav ve patates kızartması… Bu mönü sizi doyurabilir ama vücudunuz bundan çok mutlu olmayacaktır. Çünkü etin yanında yediğiniz pilav ve patates kızartması yine sizin kilo almanızı kolaylaştırır. Ya sadece birini seçin ya da en iyisi onları iptal edip yanında en azından içinden yağ almayacağınız güzel bir ekmek tercih edin. Et yediğinizde çabuk doyarsınız. “Nasıl olsa doyuyorum” diyerek sebze ve salata yemiyorsanız, bu da bir hata! Etin yanında sebze ve bol salata isteyin.

    AÇ KALARAK ZAYIFLAMAK
    Sıklıkla duyduğum şey bu. Biri diğerine hemen öneriveriyor: Aç kalacaksın! Yeme, tut ağzını, bak nasıl zayıflıyorsun! Aman haa! Bu yöntemi sakın ama sakın denemeyin! Aç kalarak zayıflamaya çalışanlar veya çok düşük kalorili diyet yapanlar, sonra çok daha hızlı kilo alıyorlar ve artık bu işkencelerden sonra normal bir diyet yapsalar da kilo vermeleri çok zor oluyor. Vücudumuzda inanılmaz güzel bir denge var. Böyle oyunlarla bu güzel dengeyi bozmayın.

    ARA ÖĞÜN OLMASA OLMAZ MI?
    Ara öğün yapmak metabolizmayı çalıştırır. Acıkmanızı önlemek, ana öğünde daha az yiyebilmek ve kan şekerinizi dengelemek için ara öğün olan diyetleri yapın. Diyet yapmıyorsanız bile, gün içinde kendinizi daha enerjik hissetmek için mutlaka ara öğün yapın. Ara öğünlerde kurabiye, kek gibi kalorisi yüksek besinler yerine, kepekli veya tam buğday unundan yapılmış kurabiye, kraker ve kuruyemişler veya sütlü bir kahve tercih edebilirsiniz. Hiçbir şey yemeye vaktiniz yoksa en güzel ara öğün 1 bardak ayrandır.

    ABUR CUBURSUZ DURAMIYORUM
    Benim çok sıkı diyetlere karşı olduğumu herkes bilir. Bu nedenle de “Arada bir pizza ye, lahmacun ye, azıcık tatlı kaçamağı yap” diyen biriyim. Ama bu cümlelerin sonuna hep şöyle bir uyarı cümlesi yazarım: Tabii ki miktarına ve sıklığına dikkat ederek! Tüm gün sokakta olduğunuz için sürekli ekmek arası bir şeyler veya hamur işi yiyor ama zayıflamaya çalışıyorsanız işiniz biraz daha zor. Bunları az yeseniz de zayıflayabilirsiniz ama bu yeterince sağlıklı olduğunuz anlamına gelmez. Bu kadar kuru gıdayla kabızlık, gaz problemleri, sık sık hastalanma ve güçsüz hissetme gibi şikâyetleriniz olabilir. Unutkanlık problemi de yaşayabilirsiniz. Mutlaka bir öğünde en azından sebze yemeği (zeytinyağlı) ve yoğurt yiyin.

     

    Kaynak: haberturk.com

    Güneş Aksüs

  • Fazla kilolarından yakınanlar dikkat!.

    Fazla kilolarından yakınanlar dikkat!.

    Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yeşim Özcan, diyet yapanların 4 yanlış yüzünden kilo veremediğini söyledi.

    Takvim’de yer alan habere göre az yemek, uzun süre aç kalmak, öğün atlamak ve bazı besinlerin tüketimini tamamen kesmenin diyette yapılan en büyük yanlışlar olduğunu belirten Yeşim Özcan, şöyle konuştu:

    EKMEĞİ KESMEYİN

    “Güne erken başlayarak önce metabolizmanın uyandırılması gerekir. Mutlaka kahvaltı yapılmalı. Her gün zeytin, peynir, yumurtadan oluşan bir kahvaltı yerine kahvaltılık gevrek ve süt yeterli olabilir. Diyette kesinlikle aç kalınmamalı. Bu durum metabolizma hızını düşürür. Ara öğünleri atlamayın. Günde 3 ana, 3 ara olmak üzere 6 öğün yemek yiyin. Böylece kan şekeri de dengede kalır, ani acıkmaların önüne geçilir. Ara öğünlerde 3 kuru kayısı ile 2 ceviz, 1 bardak light süt ile 2 galeta, 1 dilim tam buğday ekmek ile 1 dilim az yağlı peynir, 1 dilim light kaşar ve kepekli tost, 1 kutu light meyveli yoğurt ile 5 fındık alabilirsiniz. Ekmek de tam kesilmemeli. Çünkü kilo verilmesine yardımcıdır. Ancak beyaz ekmek yerine tam buğday, çavdar, tahıllı veya yulaflı ekmek yemek gerek.”

  • Zayıflamak mı aynı kiloda kalmak mı?

    Zayıflamak mı aynı kiloda kalmak mı?

    GEÇEN hafta içi bir danışanımı gördüm. Onu yıllardır tanıyorum. 1.65 boyunda, 85 kg ağırlığında. Çok güzel, bakımlı, kendisiyle barışık, neşeli bir kadın. Çocukluğundan beri hep iriymiş. “Hiç zayıf olmadım” diye anlatıyor, “Bebekken de büyüktüm, ergenlikteyken de” diyor.
    Şimdi 40 yaşında ve bu kiloda olmak ona garip gelmiyor. “İlk defa kilo almadım ki” diyor. Hayatı boyunca hep zayıf olmuş, 2 kilodan fazla kilo almamış, bir sebepten ilk defa kilo alıp fazla rakamları gören birinin tepkisiyle bu kadının tepkisi aynı olamaz. Aynı hayalleri kurmadıklarını ve bana aynı beklentiyle gelmediklerini biliyorum. Peki siz hangi gruba giriyorsunuz?

    Habertürk.com dan Güneş Aksüs ün haberine göre ; 

    HEP ŞİŞMAN MIYDINIZ?
    Zaten yıllardır böyleyseniz, genelde çok zayıf olmak ya da hızlıca zayıflamak sizin tercihiniz değildir. Bu şekilde yaşamaya alışan biri, yavaş yavaş zayıfladığında kendini daha iyi hisseder. Hatta arada aynı kiloda takılabilir, bu ona garip gelmez. Yıllardır 85 kg olan biri, bir 5 yıl da 75 kiloda kalmaktan sıkıntı duymayabilir
    Aslında yavaş sonuç almak, siz ve etrafınızdakilerin olumsuz tepkileri dışında iyi bir şey! Çalışmalar yavaş zayıflamanın daha kalıcı olduğunu söylüyor. Sıkı diyetlerin size hiç de uygun olmadığını biliyoruz. O zaman hedefi değiştirelim. Aylık 5 kg size zor geliyorsa ayda 1-2 kg’yi hedefleyin. Bu hem zayıflamanız hem de arada sizi mutlu edecek, sıkı bir diyette olduğunuzu hissettirmeyecek bir yaşam tarzı demektir.

    HER AY 1 KG AZ MI?
    Sürekli kilo alıp veren arkadaşınıza göre daha doğru bir şey yaptığınızı bilin. Yakın arkadaşınız her kış diyetisyene gidip 10 kg veriyor, her yaz o 10 kg’yi alıyorsa, siz geçen seneye göre sadece 5 kg bile verdiyseniz sizin durumunuzun daha sağlıklı olduğunu söyleyeyim.
    Her ay 1 kg vermek az mı? Bugün böyle bir yaşam şekli değişikliği yapsanız yani mesela sokakta yemek yerine ev yemeği yemek, kızartma yerine fırında yemek, beyaz unu hayatınızdan çıkarmak gibi basit değişikliklerle her ay 1 kg verdiğinizi düşünelim. 1 yıl sonra, -12 kg’yi görmek az mı yani? Bence değil!

     

    ‘Hep zayıftım’ diyenler için

    SİZİN için durumlar farklı. Eğer “Yıllarca 55 kiloydum, şimdi 60’ın üzerine çıkıyorum” diyorsanız, bu hızlı değişimin nedenini bulmak yapacağınız ilk şey. Neler oluyor? Acaba tiroitte mi sorun var? Şeker veya ensülin direnci sorunu olabilir mi? Menopoz mu “Geliyorum” diyor? Bu sebeplere göre hareket planı belirlemek lazım. 60 kilo çok fazla değil belki ama durdurmak ve her zaman kaldığınız rakamlara yakın kiloda kalmak daha sağlıklı ve doğru.
    Bunun için hızlı çözüm seçeneklerini düşünebiliriz. Yani bir diyet programı uygulamak, sporu artırmak ve bunu 3 aylık bir program içinde halletmek mantıklı. Koruma döneminde daha rahat bir program uygulayabilirsiniz. Daha önce hiç 55 kilo olmayan birine göre yıllardır 55 kilo olan birinin tekrar aynı rakamlara inmesi daha kolaydır.
    Sıkı bir diyet derken detoks merkezine gidip 1 hafta aç kalmaktan bahsetmiyorum. Sağlıklı, dengeli ve yeterli bir program olmalı. Her besinden faydalandığınız bir liste olmasına özen gösterin.

     

    Özetle

    – Bazen aynı kiloda kalmak daha sağlıklı olabilir. Tabii bu kilo tehlikeli rakamlarda değilse.
    – Sürekli kilo alıp vermek yorucudur, az da olsa sürekli zayıflamak kalıcı mutluluk sağlar.
    – Eğer 3-5 kg fazlanız varsa bunu hızlıca çözebilirsiniz.
    – Eğer 30 kg fazlanız varsa 5’er kg’lik hedefler koyarak ilerleyin.

     

    Kaynak: Haberturk.com / Güneş Aksüs

  • Diyet evde mi kolay, işte mi?

    Diyet evde mi kolay, işte mi?

    Söz konusu diyet yapmak olduğunda üretilen çok fazla bahane var. Kimi evde diyet yapamadığını söylüyor, kimi işte! Peki hangisi daha kolay?

    Habertürk gazetesinin Güneş Aksüs ün yazısı sizlerle Diyet evde mi kolay, işte mi?

    “Benim diyet yapmam için evde oturmam gerekiyor!”
    “Evde olmasam, çalışıyor olsam kesin daha rahat diyet yaparım. Evde çok zor!”
    Sizce hangisi? Çok fazla diyet bahanesi var ve arada bir bu konulara da değinmek gerekiyor. Benim en sık duyduklarım bu ikisi. Evde olan da memnun değil, çalışan da… Ben fikrimi yazının sonunda söyleyeceğim ama gelin bu iki diyet bahanesini bir karşılaştıralım…

    diyet

    YUKARIDAKİ liste uzayabilir. Burada duyduğum tüm hikâyeleri yazsam gerçekten uzun bir liste olabilir ama benim bildiğim ve gördüğüm şu: Diyet yapacak moral ve motivasyonun yoksa, evde de tatilde de işyerinde de olsan diyet yapmak zor. Eğer gerçekten buna kendinizi hazır hissediyorsanız her yerde diyet yapabilirsiniz. İki tarafta da zorluklar ve kolaylıklar var. Çok yoğun çalışan ama istediği gibi yemekleri bulanlar da var, mutfakta kendilerine salata hazırlayanlar da. Öte yandan bütün gün evde olduğu halde dışarıdan yemek siparişi verenler de var. Sizce hangisi daha kolay?

    KÜÇÜK DOKUNUŞLARLA BAŞARABİLİRSİNİZ
    Biraz ne istediğimize bakalım. Diyet yapmak zor ya da kolay diyemem, bu size bağlı. Hayatınızda yapacağınız küçük dokunuşlarla tüm kilolarınızı verebilir ve hatta “Sağlıklı yaşıyorum” diyebilirsiniz. Fark etmeden gün içinde kendinize neler yapıyorsunuz kimbilir?
    Bir danışanımdan bir gününü yazmasını rica ettim. Diyete başlamadan önceki bir gününü ve yaptığımız sadece birkaç değişikliğin sonucunda olanları yazıyor. Siz de kendinizi bu örneğin yerine koyun. Diyelim ki çok yoğun şartlarda çalışıyorsunuz ve dışarıda yemekten başka şansınız yok. Hatta şartları iyice zorlaştıralım, tüm öğünleri dışarıda yediğinizi ve evden hiçbir şey götüremediğinizi düşünelim. Bu örneğe göre hayatınızda değişiklikler yapın ve nasıl zayıfladığınızı siz de bana yazın.

    diyet_listesi

    ‘Bu diyet değil ki!’

    BEN liste verdiğimde “Eee.. Bu diyet değil ki! Güzel bu liste” diyenler oluyor. Bu kişiler genellikle ya daha önce hiç diyet yapmamış olanlar ya da açlık diyetleri yapmış kişiler.
    Yapacağınız değişikliklerle sürekli kilo verebilirsiniz. Tabii sıkılıp bırakmazsanız. Üstelik bu süreçte aç kalmazsınız, hayattan kopmazsınız. Yukarıda bir liste verdim. Bu liste sadece bir örnek, bu sebeple porsiyonları yazmadım. Porsiyon yani miktarlar kişiden kişiye değişebilir.

     

    Diyetisyenler modayla değil sağlıkla ilgilenir!

    Her gün gazetelerde diyetisyenlerle ilgili haberler görüyorsunuz. Geçenlerde eski bir ünlünün tekrar adını duyurma çabalarıyla diyetisyenleri kötüleyen bir konuşma yaptığını gördüm. Haberde “Diyetisyenlere inanmayın” derken, yanda da Canan Karatay’ın fotoğrafı vardı.
    Her fırsatta halkı bilinçlendirmek adına yazıyorum. Öncelikle yeni bir işe başlıyorsanız; spor salonu açmak ya da yeni detoks merkezi kurmak gibi ticari bir işten bahsediyorum; bir meslek grubunu kötüleyerek bir yere varamazsınız. Ekip çalışması ve uzmanların kendi işini yapması gerektiğini bilmek, buna göre işi şekillendirmek sizi başarıya götürebilir. “Kimse bilmiyor, ben biliyorum” demek sizi sadece komik duruma düşürürür.
    İkincisi de Canan Karatay diyetisyen değil, kardiyologdur. Hâlâ kendi mesleğini yapıyor mu bilmiyorum ama gerçek uzmanlarla karıştırılmamasını özellikle rica ediyorum! Çünkü biz diyetisyenler insanların sağlıklı beslenmesi ve hastalıklardan korunabilmesi adına eğitim görüyor, bu iş üzerine çalışıyoruz. Hastanelerde, danışma merkezlerinde, spor kulüplerinde, kliniklerde, diyaliz merkezlerinde, kurumlarda, gıda sanayiinde… Amacımız çıkıp popüler bir iş yapmak değil, işi olması gerektiği gibi yapmak ve halk sağlığına katkıda bulunmak. Bu işlere sırf popüler diye giren varsa da, onlara kolay gelsin!

     

    Kaynak: haberturk.com / Güneş Aksüs

  • Salata diyeti ile 1 ayda 5 kilo verebilirsiniz

    Salata diyeti ile 1 ayda 5 kilo verebilirsiniz

    Salata diyet listesini Diyetisyen Çağatay Demir ‘in hazırladığı 1 ayda 5 kilo verdire salata diyeti sizlerle… Salata diyeti ile hafifleyin :)

    Salata diyeti ile 1 ayda 5 kilo

    1. Secenek

    Kahvaltı

    • 1 fincan yeşil çay
    • 2 dilim esmer ekmek ( 50 gr )
    • 2 sap maydanoz

    Ara

    • 2 adet kuru incir
    • 2 adet tam ceviz

    Öğle

    • 1 porsiyon etsiz suyu süzülmüş sebze yemeği ( patates, mısır, bezelye, havuç, içermeyecek. Graten tarzında olmayacak )
    • 1 kutu 200 gr light yoğurt
    • 1 dilim çavdar ekmeği

    Akşam

    • Mercimekli Salata ( Tarifi altta)

    Ara

    • 1 dilim ananas
    • 1 kutu probiyotik yoğurt

    2. Seçenek

    Kahvaltı

    • 1 kutu 200 gr light yoğurt
    • 1 tatlı kaşığı bal
    • 4 adet light biskuvi (Bisküvileri kırıp yoğurtla karıştırın üzerine bir tatlı kaşığı bal koyun)

    Ara

    • 2 adet kuru hurma
    • 2 adet tam ceviz

    Öğle

    • 1 kutu 200 gr light yoğurt
    • Tabule Salatası ( Tarifi altta)

    Ara

    • 1 kutu 200 ml light süt
    • Yarım muz

    Akşam

    • 4 köfte büyüklüğünde 120 gr fırınlanmış ızgara ya da haşlanmış et
    • 1 dilim esmer ekmek
    • Bol yeşillikli salata ( 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile)

    Ara

    • 2 kare bitter çikolata
    Salata diyet listesi
    Salata diyet listesi

    Tabule Salatası Tarifi

    Malzemeler: 

    • Bol maydanoz ve taze nane
    • 3 yemek kaşığı haşlanmış ince bulgur
    • 2 tam ceviz
    • 1 tatlı kaşığı zeytin yağı
    • 1 çorba kaşığı nar ekşisi

    Yapılışı: Malzemeleri karıştırıp üzerine zeytinyağı ve nar ekşisi gezdirin.

    Mercimekli Salata Tarifi

    Malzemeler

    • 1 büyük domates
    • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
    • Limon suyu
    • 4 yemek kaşığı haşlanmış yeşil mercimek
    • 2 yemek kaşığı lor peyniri

    Yapılışı: Malzemeleri karıştırın. Üzerine limon suyu ve zeytinyağı gezdirin.

     

    İyi diyetler :)