Blog

  • Havalar limoni kendimi nasıl korumalıyım ?

    Havalar limoni kendimi nasıl korumalıyım ?

    Baştan söyleyelim, çocuklar da bayılıyor, büyükler de!

    İşte size mandalina rüyası

    Malzemeler (3 kişilik)

    • 8 orta boy mandalina
    • 1 cm kadar soyulmuş taze zencefil,
    • 1 olgun muz
    • Dilerseniz dilediğiniz kadar buz

    Yapılışı:

    1. Tüm malzeme soyulup dilimlenerek hızlı bir blenderda iyice karıştırıldıktan sonra süzülmeden servis yapılır.
    2. Mandalina rüyanızı içerken her yudumunuzun doğanın sunduğu besinleri %100 canlı olarak içerdiğini ve bunların vücudunuzun canına can katacak tam şifa olduğunu hatırlayın.

    kundo

  • Cevizli tahinli kurabiye

    Cevizli tahinli kurabiye

    CEVİZLİ TAHİNLİ KURABİYE

    Malzemeler:
    – 1 su bardağı tahin
    – 1 su bardağı şeker
    – 1 yumurta
    – 1 şekerli vanilin
    – 200 gr.oda sıcaklığında margarin
    – 3 veya 3,5 su bardağı un
    – dövülmüş ceviz

    Yapılışı:
    Tahin ve şeker karıştırılır. Yumurtanın sarısı, Vanilya, Margarin, Un ilave edilerek sert bir hamur yoğrulur. Ceviz büyüklüğünde yuvarlanır. Önce yumurta akına daha sonra dövülmüş cevize bulanarak yağlanmış tepsiye dizilir.175 derece ısıtılmış fırında 20-25 dk.pişirilir. Soğuduktan sonra servis yapılır. Afiyet olsun.

  • Taylan Kümeli’nin Gelin Diyeti

    Taylan Kümeli’nin Gelin Diyeti

    Ünlü diyetisyen Taylan Kümeli, Dünya evine girecek gelin adayları için özel bir düğün detoksu tarifi açıkladı. Kümeli, düğün stresinden yakınanlar için biberiye çayını tavsiye etti.

    Siz hayatınızın en özel günlerinden biri olan düğününüz için hazırlandınız. Saç, makyaj ve gelinliğinizin nasıl olacağına karar verdiniz.

    Peki düğün günü ne yiyeceğinizi planladınız mı? Evleneceğiniz gün yiyecekleriniz, sizin formda gözükmenize neden olup, bütün günü aktif şekilde geçirmenize yardımcı olacaktır.

    Diğer yandan şimdilerde düğünden yaklaşık iki hafta önce, ‘gelin diyeti’ yapmaya başlamak da çok yaygınlaştı… ‘Gelin diyeti’; gelinliğin içinde hoş ve enerjik görünmek için bedenin özel bir detoks programından geçirilmesini sağlıyor.

    * Gelin adayları düğün gününde neler yemelidir?
    Gelin; gecenin ilerleyen saatlerinde hazımsızlık yaşamamak için menünün hafif yiyeceklerden oluşmasına ve küçük porsiyonlarda, zevkli bir sunumla servis edilmesine özen göstermelidir.

    Yemeğin sunumunda renk, aroma ve yumuşaklık kriterlerinin çeşitli ve birbirleriyle uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. Hafif bir tatlı seçimi ile yemeği tatlı noktalamalıdır. Bu sayede yemek sonrasında uyku halinin oluşması önlenebilir.
    Düğün heyecanının ilacı 2–3 bardak biberiye çayı!

    Güne başlarken yüzünüze kocaman bir gülümseme kondurun ve su ısıtıcınızı çalıştırın. Stresli ve ya biraz sinirli olabilirsiniz. Biberiye çayı, sinir sistemini dengeleme, ödem çözme ve kan dolaşımını güçlendirme özellikleri ile bu özel günün stresinden arınmanıza yardımcı olur.

    Biberiye çayı: 12 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış biberiyeyi, bir bardak kaynar suyla 10 dakika kadar demleyip, gün boyu 2-3 bardak tüketin.

    SEBZE VE MEYVE YİYİN

    * Gelin adayları düğün öncesinde fazla kilolarından kurtulmak için neler yapmalı ?
    Uyanır uyanmaz oda sıcaklığında bir bardak su için. Suyun içine akşamdan kabuklu limon dilimleri koyun. Tuzu tüketmeyi kesmeyin ama mutlaka azaltın. Şeker ve şekerli ürünler tüketmeyin. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeniz; sindirim şikâyetlerinizi azaltarak uykuya geçmenizi kolaylaştırır.

    Detoks süresince mevsim sebzelerini, mümkünse organik tarımla üretilmiş olanları tüketmeyi tercih edin. Sebze ve meyvelerden maksimum yarar sağlamaya ve vücudun toksinlerden arınmasını hızlandırmak adına çeşitli beslenmeye dikkat edin.

    Özellikle enginar, soya filizi, kuşkonmaz, maydanoz, koyu yeşil yapraklı sebzeler, lahana, kereviz ve domates yiyin. Geceleri ağır ve yağlı yemekler tüketmeyin. Stresli olacağınızdan bol bol kahve tüketmek isteyebilirsiniz.
    Kendinizi kontrol edin. Kahve, çay, soğuk içecekler, kakao ve kafeinli içecekleri azaltın. Kahve yerine rahatlatıcı bitki çaylarını tüketmeyi seçin. Yeşil çay, ısırgan otuyla yapılan bitkisel çaylar ve özellikle biberiye çayı tüketin.

    * Gelin adaylarının gelinliklerinin içinde formda gözükmeleri için öneriler:

    Haftada mutlaka en az 3 kere, 45 dakikalık tempolu yürüyüşler yapın. Mümkün olduğu kadar hareketli olun. Gün içinde küçük şekerlemeler yapmak ve günlük hayata kıyasla daha erken saatlerde uyumak; metabolizmanın dinçleşmesi, dolaşımın hızlanması ve sindirim sisteminin korunması adına son derece önemlidir.

    Düğün gününün tadını çıkartmak için bu sürede alışkanlıklarınızı yeniden yorumlayın. Yürüyün, dans edin, plates gibi kasları geliştiren programlı sporlar yapın. Mümkünse bir uzmandan destek alın.

    Toksinlerden arınmak adına belli aralıklarla pasif terlemeye yardımcı olabilecek sauna kullanımını da tercih edebilirsiniz. Gelin hamamı da çok yararlıdır. Hamama giderek, cildinizi temizlemiş olursunuz.

    Gelinlik İçin Gelin Diyeti 1 Haftada 3 Kilo Verme Düğün Diyet Listesi Tıklayın !

  • Miu Miu 2013 koleksiyonu

    Miu Miu 2013 koleksiyonu

    Merakla beklenen ve oldukça ilgi gören kış koleksiyonlarından biri de Miu Miu’nun çılgın tasarımları Miu Miu 2013 koleksiyonu galerimizde sizlerle…

  • Kadın ve erkeklerin kabusu

    Kadın ve erkeklerin kabusu

    Günümüzde pek çok çift cinsel birlikteliklerinde problemler yaşıyor. Bu problemlerin temelinde kimi zaman fizyolojik kimi zamanda psikolojik nedenler var. Ancak asıl sorun çiftlerin cinsel birliktelik yaşayamadıkları durumlarda bile uzmanlara başvurmamaları. Bu yüzden Hattat Klinik Kadın Cinsel Fonksiyonu Araştırma Bölümü Başkanı Ece Hattat’a ilişkiye giremeyen çiftleri ve sık yaşanan cinsel problemleri sordum.

    1. Vajinismus neden oluyor?

    Vajinusmus ülkemizde en çok cinselliğin başından itibaren oluşuyor. Cinsel bilgi yanlışları, ilk gece korkusu gibi nedenlerle ile ilk beraberlik denemesiyle kasılma, kendini geri çekme, eşi itekleme yaşanıyor. Bu durumda ne kadar denenirse denensin birliktelik yaşanamıyor. Vajinismus cinselliğin başında oluşabileceği gibi bazı enfeksiyonlar, ameliyatlar veya kimyasal maddeler gibi nedenlerle sonradan da gelişebilir. Aşırı heyecan, cinsel uyarılmada problemler, cinsel isteksizlik ve cinsel bilgi eksiklikleri de vajinismus sebebi olabilir.

    2. İlk gece korkusunun etkileri nelerdir?

    Cinsellik hala bir tabu olarak kabul ediliyor. Bu nedenle cinsellikle ilgili şehir efsaneleri kulaktan kulağa yayılıyor. Aile Sağlığı Araştırma Derneği olarak yaptığımız çalışmalarda her 10 kadından 7’sinde bu yanlış inanışlar nedeniyle vajinismus geliştiğini bulduk. İlk gecenin kadın için çok büyük bir ızdırap olacağı, çok yoğun kanamaların yaşanacağı, kadınların cinsellikten zevk almadığı gibi yanlış bilgiler cinselliğe karşı bir korku geliştirebiliyor. İlk beraberliğine bu korku ile adım atan kadınlarda da kasılma görülüyor.

    3. İlk gece korkusunun kadınlarda baskı yarattığı biliniyor. Peki ya erkekler?

    İlk gece, erkeğin de üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Özellikle ilk deneyimini yaşayacak erkeklerde hem cinsel performans bakımından başarılı olma kaygısı, hem eşi memnun etme endişesi büyük bir stres yaratır. Üstelik eş de endişeli ve gergindir. İlk gecede bu kaygılar nedeniyle sertleşme problemi veya erken boşalma gelişebilir. Kendini veya eşi suçlama, öfke, endişe, üzüntü gibi pek çok duygu yaşanabilir. Bu durumda cinsellik bir yarışa, beraberliği yaşamak da bir bitiş çizgisine dönüşür. Çift, cinselliği zevk ve mutluluk verecek ya da beraberliklerini bütünleyecek keyifli bir olay olarak değil, bir görev gibi görmeye başlar. Bu görev hissi, çiftin üzerindeki baskıyı iyice arttırır ve çift cinsel anlamda işlev bozukluğu geliştirir. Cinsellikten soğuma, ilişki problemleri yaşanabilir. Ailelerin beklentisi veya sosyal olarak kendini yeterli hissetme endişesi de sorunları büyütür.

    4. İlk gece korkusu yaşayan çiftlere nasıl çözüm bulunabilir?

    Öncelikle cinselliğe, evlilik öncesi doğru cinsel bilgilerle adım atılması gerekiyor. İlk geceye kadar çoğu zaman sadece arkadaş, akraba tavsiyeleri ve kulaktan dolma bilgilerle cinsellik öğreniliyor. Genel bilgiler doğru kaynaklardan temin edilmeli. İlk gecede karşılaşılabilecek sorunlara karşı hazırlıklı olmak gerek. Böylece kadında korku, kasılma veya erkekte cinsel performans sorunları geliştiğinde çift olaya daha geniş bir çerçeveden bakabilir. Türkiye’de yaptığımız çalışmalarda, evlendikten sonra cinsel beraberlikte sorun yaşayan çiftlerin ortalama 2.5 yıl beklediklerini gördük. Bu çok uzun bir süre. Birçok çift sorunlarını deneyerek çözebileceklerine inanarak yıllarca bekleyebiliyor. Oysa ortalama 1 hafta bekleyip sorun çözülmez ise doktora başvurmak gerek. Burada amaç, sadece cinsel anlamda birliktelik yaşamak değil, bu birlikteliği keyif ve mutlulukla yaşamaktır.

    5. Erkeklerin bu durumda erken boşalma veya sertleşme sorunu geliştirdiğinde, nasıl çözüm bulunabilir?

    İlk geceden itibaren erken boşalma veya sertleşme sorunu yaşanıyorsa, bu durum bir performans endişesi veya eşin cinsel korkusu nedeniyle gelişmiş olabilir. Bu durumda verilecek çalışmalar ile bu kaygı azaltılabilir. Ancak sorun devam ediyorsa, organik anlamda inceleme yapmak gerekebilir. Altta yatan bir sorunu atlamamak ve herşeyi psikolojiye bağlamamak çok önemli.

    6. “Cinsel birliktelikte başarısız erkek erkek değildir” inancı doğru mudur?

    Bu çok yaygın bir şehir efsanesidir. Cinselliği bir başarı kriteri olarak değerlendirmek hem erkeğe hem de eşine büyük bir stres getirir. İlişkilerde sertleşme sağlayamayan, sürdüremeyen veya erken boşalma yaşayan erkek özgüvenini yitirir. Bir erkeğin bir kere cinsel sorun yaşaması hayat boyu cinsel sorun yaşayacağı veya bu sorunun tekrarlayacağı anlamına gelmez. Her erkek dönem dönem, geçici olarak cinsel performans ile ilgili sorunlar yaşayabilir. Ancak bu sorunlar ısrarcı bir şekilde devam ederse mutlaka bir hekime başvurmak gerekir.

    7. Vajinismus hakkında doğru bilinen yanlışlar

    YANLIŞ 1: İLK GECE KADIN İÇİN ÇOK IZDIRAP VERİCİDİR

    YANLIŞ 2: VAJİNİSMUS EŞİNİ BEĞENMEYEN KADINLARDA OLUŞUR

    YANLIŞ 3: VAJİNİSMUS SADECE KADININ SORUNUDUR

    YANLIŞ 4: VAJİNİSMUS YETERİNCE DENEME İLE KENDİLİĞİNDEN ÇÖZÜMLENİR

    YANLIŞ 5: VAJİNİSMUS TEDAVİSİ ÇOK UZUNDUR VE TEDAVİSİ TAM YAPILAMAZ

     HT

    Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimizle Vajinismusu yenelim

    Vajinismus Tedavisi – Parmak Egzersizleri

  • Cilt İçin Doğal Sabunlar

    Cilt İçin Doğal Sabunlar

    Temizlik için en iyi çözücü sabun. Ancak cilt temizliğinde sabun kullanırken dikkatli olmak gerekiyor.

    Eğer cildin pH değerine uygun olmayan sabun kullanırsanız cildinize yarardan çok zarar verebilirsiniz. Bu nedenle sabun çeşitlerini iyi bilmek ve cilt tipinize uygun sabun kullanmanızda fayda var.

    SİVİLCE: Ardıç Bergamut Limon Papatya Portakal
    AKNE: Ardıç Bergamut Kayısı Kekik Kil Lavanta Papatya Portakal
    MANTAR: Ardıç Kekik Papatya
    EGZAMA: Ardıç Bergamut Gül Papatya
    ANTİ-SELÜLİT: Adaçayı Buğday Portakal Üzüm Yasemin Yosun Zeytin
    KAŞINTI: Ardıç Papatya
    YARA: Buğday Gül Itır Kekik Portakal Tarçın
    YANIK: Buğday Portakal
    APSE: Kekik Papatya
    ROMATİZMA: Ardıç Yasemin Zambak Zeytin
    SİYAH NOKTA: Itır Kil
    HAŞERE ISIRMASI: Limon Portakal Tarçın
    KIZARIKLIKLAR: Bal Defne Zeytin
    UYUZ: Menekşe
    NASIR: Menengiç
    DOĞUM LEKELERİ: Buğday Gül Menengiç Zeytin
    HAMİLELİK ÇATLAKLARI: Menengiç
    GÜNEŞ LEKELERİ: Buğday Zeytin
    ALERJİK CİLTLER: Aloevera Gül Patçuli
    CİLT ÇATLAMASI: Menengiç
    YORGUN CİLTLER: Bal Gül
    HASSAS CİLTLER: Bal Defne Zeytin
    YAĞLI CİLTLER: Adaçayı Defne Portakal
    KURU CİLTLER: Aloevera Bal İğde Papatya Zeytin
    KIRIŞIKLIK: Bal Buğday Patçuli Üzüm Yasemin
    CİLT SARKMASI: Bal Buğday Patçuli Üzüm Yasemin
    TOPUK ÇATLAKLARI: Tarçın
    ESNEKLİK: Yasemin

    Cilt İçin Doğal Sabunlar
    Cilt İçin Doğal Sabunlar
  • Hangi Çorba Hangi Hastalığa İyi Gelir?

    Hangi Çorba Hangi Hastalığa İyi Gelir?

    Sofralarımızdan hiç eksik olmayan, Türk mutfağının başlıca yemeklerinden çorbalar, kansere, sindirime, kolesterole ve bunun gibi binbir derde çare olduğunu biliyor musunuz?

    DOMATES ÇORBASI

    Domatesin enerji değeri (kalorisi) azdır. Bir orta boy domatesle en fazla 25-30 kalori alırsınız. Domates ve domates ürünlerinin kilo yönetimini kolaylaştırmasının bir nedeni de budur.

    * Domates lif zenginibir besindir. Lif bakımından zengin beslenme; kolesterol kan şekerine destek olur.
    * Kan basıncını azaltır.
    * Kansere karşı korur.
    * Kilo yönetimini kolaylaştırır.
    * Kansızlıkla mücadelede yardımcıdır.

    TARHANA ÇORBASI

    Geleneksel lezzetlerimizden tarhana, hem besleyici özelliği hem de içerdiği protein, vitamin ve minerallerle sağlık deposu…

    * Bitkisel ve hayvansal hammaddelerin birlikte işlenmesi ile elde edilen, sindirimi kolay, besleyici değeri yüksek, iştah açıcı ve bağırsak florasını düzenleyici özellikleri olan bu ürünümüzün özgün nitelikleri korunmalı. Hijyenik şartlarda üretilen tarhana tüketiminin artması gerekiyor.
    * Besleyici bileşimi yanında, iştah açıcı özelliği ile, bebek ve çocuklara, nekahat dönemindeki hastalarla, halsiz ve zayıf insanlara güç kazandırıcı, iyileştirici ve besleyici olarak da tarhana veriliyor.
    * 100 gr toz tarhanada 14,1 gr protein, 58,8 gr karbonhidrat ve 3,9 gr yağ, 78 mg kalsiyum, 0,5 mg demir bulunur. İyi bir protein, kalsiyum, A vitamini, B1 vitamini, B2 vitamini ve likopen kaynağıdır.
    * Türk mutfağının vazgeçilmez tatlarından olan tarhana çorbası; besleyici, doyurucu ve tamamlayıcı bir besindir. Pişirilirken içine nohut, mercimek, kıyma gibi besinler eklenerek besin değeri daha da yükseltilebilir.
    * Diyabet, hipertansiyon ve obezitenin tıbbi beslenme tedavisinde glisemik indeksinin beyaz ekmekten düşük olması ve doyurucu özelliğinin fazla olması nedeniyle tavsiye edilen bir besindir.
    * Yoğurt tüketemeyen kişiler ve bebeklerin beslenmesinde çok iyi bir alternatiftir. Ayrıca tahılların fermentasyonu sonucu oluşan tarhana probiyotik özellikte bir besindir.
    * Kurutulan besinlerde C vitamini yok denecek kadar azdır bu nedenle tarhana da sofrada salata vb. C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketilirse besleyici değeri artar.

    MERCİMEK ÇORBASI

    Mercimek Kırmızı tanelileriyle yapılan çorbasını severek içtiğimiz; yeşil taneleriyle hazırlanan salata yemek ve köftesini aaaifle yediğimiz doğal protein kaynağı Mercimek bitkisi Baklagiller?dendir. Yukarıda görüldüğü gibi yüksek oranlı besin değerleri olan mercimek bu özelliğinin yanı sıra;

    * Kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürür: Böylece kalp krizi geçirme rizikosunu azaltır; kalp dostu bir besin olduğunu kanıtlar.
    * Yüksek oranda lif içermesi nedeniyle mercimek şeker hastaları için değerli bir besindir: Çünkü insülin ve kan şekerini düşürür.
    * Yüksek lif içeriğiyle pekliğe iyi gelir ve kalın bağırsakların çalışmasını düzene sokar. Hemoroit ve diğer kalın bağırsak sorunlarında iyileştirici etkiler yapar.
    * Mercimek içerdiği yüksek orandaki demir ve folik asit nedeniyle kansızlığı önler.
    * Zengin potasyum içermesi nedeniyle yüksek tansiyonu düşürücü etkiler yapar.
    * Mercimek içerdiği maddelerle bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır.
    * Mercimek çorbası içtiğinizde kuru baklagil tüketmiş olur ve posa alımınızı da artırmış olursunuz.

    BROKOLİ ÇORBASI

    Besin olarak en yararlı sebzelerden biri olan brokolinin faydaları;

    * Brokoli içerdiği maddeler açısından insan sağlığı üzerinde çok faydalıdır. Vitamin değerleri açısından; A, E ve C vitaminlerini içermektedir. İçerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir özelliğe sahiptir.
    * Antibiyotik özelliğe sahip olan brokoli, bu yönüyle prostatitis’e (prostat enfeksiyonu) karşı çok etkindir.
    * Hiç bir antibiyotik yoktur ki bağışıklık sistemimizi zayıflatmasın. İşte brokolinin önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır; aynı zamanda hem bağışıklık sistemimizi güçlendirmekte hemde antibiyotik vazifesi görmektedir.
    * Brokoli, meme, prostat, bağırsak ve idrar kesesi kanserlerine karşı güçlü bir koruyucudur.
    * Brokoli içerdiği bazı indol ve indol türevleri (bitkisel hormonlar) açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Bu sayede vücudumuzdaki hormon dengesini ayarlayıcı özelliğe sahiptir.
    * Menopoz dönemindeki bayanlar için östrogen hormonunun düzenli çalışması için brokolideki bitkisel hormonlardan yararlanmaktadırlar.
    * Brokolinin kendine özgü olan selülozik yapısı (lifli yapı) bağırsaklarda oluşan toksinlerin uzaklaştırılmasında (toksin atıcı) ve alınmış olan ağır metallerin emilmesinde büyük rol oynamaktadır. Brokolinin bu lifli yapısı dışkının düzenli bir şekilde dışarı atılmasını sağlar. Kabızlığı önleyicidir.

    EZOGELİN ÇORBASI

    Mercimek çorbasından pek farkı olmayan Ezogelin çorbası, soğuk kış günlerinin en güzel çorbası…

    * Besin değeri oldukça yüksek olan mercimek vücuda ve zihne güç verir.
    * Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
    * Gözlere de yararlıdır.
    * Mercimeğin kalori değeri de yüksektir.
    * Enerji verir ve yorgunluğu giderir.
    * Kansızlara faydalıdır.
    * Anne sütünü attırır.
    * Kandaki kolesterol oranını düşürür ve kan akışını hızlandırır.
    * Kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığından korunmaya yardımcı olur.
    * Kalp krizi riskini azaltır.
    * Bağırsakları çalıştırarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır ve kabızlığı giderir.
    * Enerji verir ve yorgunluğu giderir.
    * Kansızlara faydalıdır.
    * Anne sütünü attırır.
    * Kandaki kolesterol oranını düşürür ve kan akışını hızlandırır.
    * Kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığından korunmaya yardımcı olur.
    * Kalp krizi riskini azaltır.
    * Bağırsakları çalıştırarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır ve kabızlığı giderir.

    YAYLA ÇORBASI

    İçerisinde bolca bulunan yoğurt sayesinde vitamin kaynağı olan Yayla Çorbasının faydalarını saymakla bitmez. İşte bunlardan birkaçı;

    * Yoğurt yüksek kolesterol ve diyabet hastaları için oldukça faydalıdır. Kötü kolesterolü düşürür, iyi kolesterolü yükseltir ve yağların harcanmasını kolaylaştırarak şişmanlamayı önler. Karın bölgesindeki fazla kilolardan kurtulmak isteyenler için yoğurt ideal bir besindir.
    * Japonya’da yapılan araştırmalar, şekersiz yoğurdun nefes kokusunu giderdiğini, diş taşı ve diş eti iltihaplarını doğal yollardan önlediğini ortaya koydu. Araştırma kapsamında 6 hafta boyunca günde bir porsiyon yoğurt yiyenlerin yüzde 80’inde nefes kokusuna yol açan hidrojen sülfit düzeyinin düştüğünü belirten Japon bilim adamları, yoğurdun içeriğindeki maddelerin bu rahatsızlıkları önlediğini vurguladı.
    * Yoğurt bağışıklık sistemini güçlendirdirir. Bu özelliği nedeniyle yoğurt vücudu kanserden, mide ve bağırsak hastalıklarından, mide, kolon ve ince bağırsak kanserlerine kadar birçok hastalıktan korur.
    * Yoğurt, bağırsaklarda bulunan tehlikeli ve zararlı mikropların yaşamasını engeller ve sindirimi kolaylaştırır. Vücutta kendi kendine sindirilen tek gıda yoğurttur.
    * Yoğurt tüberküloz hastalığına karşı doğal bir antibiyotik etkisi gösterir. Stres, alkol, kolalı ve karbonatlı içeceklerle zarar gören sindirim sistemini korur.
    * Yoğurt karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, kalsiyum ve fosfordan oldukça zengin bir besindir.
    * Günde 150 gram yoğurt vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacını karşılar.
    * Yoğurttaki potasyum, kan basıncı ve kalp atışlarını düzenler.
    * Yoğurt büyüme gelişme çağında diş ve kemik gelişimini hızlandırır, raşitizmden korur, kemikleri güçlendirir ve kırılmaları önler.
    * Yoğurt, bebeklere altıncı aydan sonra ek olarak verilen ilk besinlerden biridir. Böylece bebeklerin kemik ve diş gelişimine yardımcı olur. Bağışıklık sistemlerini güçlendirir. Bağırsaklarda faydalı mikropların oluşumunu hızlandırır, ishalden korur.

    Yoğurdun faydaları

    * Akşam yenen bir kase yoğurt uykuya dalmayı kolaylaştırır.
    * İshali olanlarda yoğurt ve ayran iyileşmeyi hızlandırır.
    * Yoğurdun alerjik etkisi çok azdır.
    * Yapılan çalışmalar çok yoğurt yiyenlerin az yiyenlere göre daha uzun ömürlü ve daha sağlıklı yaşadıklarını göstermiştir.
    * Yoğurt, vitamin içerdiği için suyu süzülmeden yenmelidir. Süzme yoğurt B vitamininden fakirdir. Hangi yaşta olursanız olun, sağlıklı ya da hasta, her gün mutlaka 1 kase yoğurt yemeyi ihmal etmeyin. Böylece sağlıklı ve uzun ömürlü yaşayabilirsiniz.

    TAVUK ÇORBASI

    Gripten kurtulmak için ilaç kullanmak istemiyorsanız, uzmanlar doğal yollar öneriyor.

    * Et suyu ve tavuk suyuyla çorba hazırladığınızda yağ ilave etmenize gerek kalmaz. Küçük et ve tavuk parçacıklı çorbalar enerji verir tok kalmanızı sağlar.
    * Tavuk sulu sebze çorbaları, nötrofil ismi verilen iltihap hücrelerini engelliyor. (Nötrofiller, solunum yollarında muküs salgısını artırarak öksürük, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı gibi hastalık belirtilerinden sorumlu tutulan hücrelerdir.)
    * Tavuk ve piliç, protein, madensel tuzlar ve vitamin kaynağıdır.
    * Güç ve enerji verir. İbni Sina ve Hipokfat gibi eski hekimler tavuk etini pek çok hastalığa karşı ilaç olarak verirlerdi.
    * Kolestrol yapmaz. Yaşlılar, başta göğsü olmak üzere, korkmadan bol bol tavuk eti yiyebilirler.
    * Kırmızı ete göre daha düşük oranda yağ içeren tavuk eti tüketmek ise kalp krizi
     riskini yüzde 19 oranında azaltıyor.

    MISIR ÇORBASI

    Süt ve mısır gibi insan vücuduna yararlı olan besinlerin bolca bulunduğu Mısır çorbasının faydaları;

    * Lif yönünden zengin bir besin olması, kan şekerinin dengeli bir şekilde yükselmesini sağlar. Bol lif, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlayarak kabızlığı da önler ve ishali keser.
    * Koroner kalp hastalığı riskini azaltır.
    * İçerdiği yüksek karbonhidrat sayesinde da enerjinize enerji katar.
    * A vitamini yönünden zengin olduğu için gözlere kuvvet verir.
    * Kan yapıcı özelliğe sahiptir.
    * Mideyi kuvvetlendirir, gastrit gibi rahatsızlıkların iyileşmesine yardımcı olur.
    * Mısır püskülü idrar söktürür, böbrek taşlarının kolay düşürülmesini sağlar.
    * Mısırözü yağında doymamış yağ asitleri bol miktarda bulunduğu için kolesterolü düşürür, damar sertliğini önler.

    MANTAR ÇORBASI

    Tüm dünyada onbinlerce çeşidi bulunan mantar protein ve demir açısından çok zengindir. Ayrıca mantarda A, B, D, P ve K vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, fosfor ve bakır mineralleri de bulunur.

    * İçerdiği Protein değeri sayesinde etin yerini tutar. Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direnci arttırır.
    * Göze ve vücuda kuvvet verir.
    * Bedensel ve zihinsel gelişimi destekler.
    * Öğrenme yeteneğini arttırır.
    * Yorgunluğu giderir.
    * Bol miktarda demir minerali içeren mantar, kansızlığa iyi gelir.
    * Kandaki kolesterol oranını düşürerek kalp ve damar hastalıları ile kalp krizine karşı koruyucu etki gösterir.

    PİRİNÇ ÇORBASI

    Nişasta açısından zengin bir besin olan pirinç, içerdiği kalori ile miktarı ile çok iyi bir enerji kaynağıdır. 100 gr. kuru pirinç yaklaşık 360 kalori içerir. Ayrıca, B1, B2, C ve E vitaminleri ile sodyum, magnezyum, potasyum, kalsiyum, demir ve fosfor minerallerini içerir. Pirincin besin değeri kabuğu alındığında azalır. Bu nedenle besin değerlerini koruması ve daha yararlı olması için kepekli pirinç tercih edilmelidir.

    * Vücut gelişimini destekler.
    * Vücuda enerji verir ve vücudu kuvvetlendirir.
    * Doyurucudur.
    * Zihni açar.
    * Yüksek tansiyonu düşürür.
    * Hazmı kolaylaştırır.
    * Vücuttaki fazla suyu çekerek vücudun toksit maddeleri uzaklaştırmasına yardımcı olur ve ishali de keser.
    * İçeriğinde bulunan kanser önleyici maddeler sayesinde başta bağırsak kanseri olmak üzere kansere koruyucudur.
    * Kandaki kolesterol oranını azaltıcı etkisi ile kalp ve damar hastalıklarına karşı da koruyucudur.
    * Ayrıca, böbreklere faydalıdır.

    ISPANAK ÇORBASI

    A, C, E ve B grubu vitaminleri ile demir, magnezyum, fosfor ve iyot mineralleri ve protein açısından oldukça zengin bir besindir.

    * Vücudun dayanıklılığını arttırır ve vücuda kuvvet verir.
    * Yorgunluğu giderir.
    * Zihni kuvvetlendirir.
    * Yaşlılığa bağlı öğrenme güçlüklerini giderir.
    * Ispanak, kansızlığa iyi gelmesinin yanında kanser, kalp ve damar hastalıkları ile soğuk algınlığı, ağız, boğaz ve göğüs hastalıklarına karşı da faydalıdır.
    * Yüksek tansiyona, felce ve özellikle yaşlanmaya bağlı görme bozukluklarına iyi gelir.
    * Hamilelere ve doğacak çocuğa güç verir.
    * Sinirleri yatıştırır ve sakinlik verir.
    * Sindirimi kolaylaştırır.
    * İdrar söktürücüdür.
    * Hemoroite (Basur) iyi gelir.
    * Yara ve yanıkların iyileşmelerini hızlandırır.
    * Kemikleri ve dişleri güçlendirir.
    * Diş çürümelerini önler.
    * Kolesterolü düşürür.

    KEREVİZ ÇORBASI

    Oldukça besleyici bir sebze olan kereviz A, B ve C vitaminleri ile başta fosfor olmak üzere çinko, bakır, mangan ve selenyum minerallerini içerir. Besin değeri ve faydası bakımından Allah?ın bir lütfü olan bu bitki pek çok hastalığa iyi gelir.

    * Uyarıcıdır.
    * Kandaki stresi hormonlarını azaltır ve sinir yorgunluğunu giderir.
    * Vücudu kuvvetlendirir. Cinsel gücü ve isteği arttırır, iktidarsızlığı giderir.
    * İştah açıcıdır.
    * Ağız kokusunu giderir.
    * Öksürüğü keser.
    * Kanı temizler.
    * Karaciğer şişliğini ve sarılığı giderir.
    * Sivilceleri azaltır. Gaz söktürücüdür.
    * Böbrek kumunun ve taşlarının dökülmesine yardımcı olur.
    * Yüksek tansiyon, şeker ve prostat hastalarına faydalıdır.
    * Hipertansiyonu ve kolesterolü düşürür.
    * Mideyi kuvvetlendirir.
    * Ağrıları giderir.
    * Cilde tazelik ve parlaklık verir.
    * Unutkanlığa karşı faydalıdır.
    * Anne sütünü arttırır.
    * Romatizma ve gut şikâyetlerini azaltır.

    KREMALI KABAK ÇORBASI

    Sarı renkte çiçekler açan sürüngen bir bitki olan kabak oldukça besleyicidir. Özellikle B1 ve C vitaminleri ile potasyum ve fosfor mineralleri açısından zengindir. Ayrıca, bitkisel protein, nişasta ve çinko içerir. Kabak lif açısından da zengin bir besindir.

    * İdrar söktürür ve kabızlığı giderir.
    * Mide ve bağırsakları yumuşatır.
    * Böbrek ve mesane iltihaplarını giderir.
    * Basur ve prostat şikâyetlerini azaltır.
    * Yüksek tansiyonu ve kan şekerini düşürmeye yardımcı olur.
    * Sinirleri yatıştırır.
    * Göğsü yumuşatır ve öksürüğü keser.
    * Kan yapar.
    * Cinsel gücü ve doğurganlığı arttırır.
    * Zihin açar.

  • Kepekli poğaça tarifi

    Kepekli poğaça tarifi

    Kepekli poğaça tarifi :

    Kepekli poğaça Malzemeleri :

    – 2 su bardağı ılık süt
    – 1 su bardağı ılık su
    – 1 su bardağı sıvıyağ
    – 5 yemek kaşığı toz şeker
    – 1 tatlı kaşığı tuz
    – 1 paket yuva maya
    – Göz kararı yarım ölçü kepekli ve sade un

    Kepekli poğaça hazırlanması :

    Elinize yapışmayacak yumuşaklıkta bir hamur yapıp, 10 dk. mayalandırın. Bu arada maydanozlu peynir içini hazırlayıp masanızı sıvıyağ ile yağlayın.
    Hamuru 5 parçaya bölün. Hamurumuzdan bir parça alıp 30 cm çapında açın. Açtığınız hamuru 8’e bölün.Hamurların uçlarına peynir harcınızdan yerleştirip sigara böreği gibi sarın. Bu işlemleri diğer 4 parça hamur için de uygulayın.
    Pişmeden önce kabarmaları için 45dk. daha bekletin. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp 160C’deki fırına sürün.

  • Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe Örneği

    Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe Örneği

    Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe örneği
    Anlaşmalı Boşanma Dilekçesi

    AİLE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
    ÜSKÜDAR

    DAVACI_______:…………. Adres

    DAVALI_______ :…………Adres

    DAVA KONUSU_:Şiddetli geçimsizlik nedeni ile Anlaşmalı boşanma talep ve davası.

    DAVA TARİHİ:../…/…

    İZAHI :
    1-Davacı (İsim) ile davalı eşi(İsim) ../../….tarihinden beri evli bulunmaktadır.
    2-Ancak eşler evlendikleri günden bu güne kadar birbirine uyum sağlayamamışmüşterek hayat çekilmez hale gelmiştir. Bu nedenle bir arada yaşayarak evlilik birliğini devam ettirmeleri mümkün görünmemektedir.
    3- Davalı eş#8217;de boşanmayı kabül etmektedir.Eşler arasında ../../….tarihli bir protokol yapılarak mali sonuçları hakkında anlaşmaya varılmıştır.
    Bu protokol dilekçemize ekli bulunmaktadır.Bu itibar ile Medeni Kanunumuzun ilgili maddesi uyarınca tarafların anlaşmalı boşanmalarını talep etmek zaruretimiz hasıl olmuştur.

    SONUÇ VE İSTEK :
    Davalı eş#8217;de boşanmayı kabül ettiğinden ../../….tarihli prokol de göz önünde tutularak tarafların boşanmalarına
    Duruşma gününün tarafımıza bildirilmesine dair iş bu dilekçemin kabulünü arz ve talep ederiz. …/…./2006

    DAVALI DAVACI

    2. dilekçe……………………………………. …………………………………

    AİLE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA ÜMRANİYE
    BOŞANMA PROTOKOLÜ

    TARİH :

    DAVACI: İsim ve adres
    DAVALI: isim ve adres
    HÜKÜMLER :
    1- BOŞANMA HUSUSU : Her iki taraf da karşılıklı olarak boşanmayı kabul etmişlerdir. Evlilik birliğinin sona erdirilmesi konusunda her iki taraf da mutabıktırlar.
    2- NAFAKA VE TAZMİNAT HUSUSU: Tarafların karşılıklı olarak Nafaka ve tazminat talebi yoktur. Bu husustaki taleplerden bu dosya için ve ileriye yönelik olarak açılacak olan davalardan vazgeçmişlerdir.
    3- EŞYALAR HUSUSU: Taraflar tüm ev eşyaları ve zihnet (altıntakılar) konusunda da anlaşmışlardır ve paylaşmışlardır.Karşılıklı birbirlerinden eşyalar ve takılar konusunda hiçbir talepleri yoktur. 4- MAHKEME MASRAFLARI KONUSU : Taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden mahkeme masrafları ve ücretler ile ilgili ücret talep etmeyeceklerdir. Tüm masraflar ortak pay edilecektir.

    SONUÇ : Yukarıda açıklanan tüm hususlar üzerinde taraflar mutabakata varmış olup işbu protokol mahkeme dosyasına sunulmak üzere karşılıklı teati sonucu tanzim ve imza olunmuştur.

    DAVACI DAVALI

     

    Şiddetli Geçimsizlik Boşanma Dilekçesi Örneği

  • Kilo vermenin sihirli formülü

    Kilo vermenin sihirli formülü

    Sağlıklı bir diyetin, tahıl, sebze ve meyveler yönünden zengin, sağlıklı yağları içeren, basit şeker içeriği düşük besinlerden oluşması gerekiyor.

    Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülgün Ersoy, yaptığı açıklamada, sağlıklı bir diyetin, vücut ağırlığını istenen düzeyde tutması, enerji ve besin ögelerini de doğru bileşim ve miktarda içermesiyle mümkün olabileceğini söyledi.

    Sağlıklı diyet için kişilerin sevdikleri yiyeceklerden vazgeçmesi gerekmediğine işaret eden Ersoy, şunları kaydetti:

    ”Diyette çeşitlilik önemlidir. Çünkü değişik yiyecek ve içecekler vücudun gereksinimi olan farklı besin ögelerini sağlamaktadır. Örneğin, çilek C vitamininin zengin kaynağıdır ama kalsiyumun iyi bir kaynağı değildir. Süt ve süt ürünleri ise kalsiyumun en zengin besinsel kaynakları olmasına karşın, C vitamininden zengin değildir. Diyette besin değeri düşük yiyeceklerle besin değeri yüksek yiyecekler dengelenmelidir. Bir öğün hamburger, patates kızartması ve gazlı içecekten oluşuyorsa, diğer öğünde salata, tam tahıllı ekmek, pilav, makarna ile haşlanmış ya da fırında kızarmış tavuk eti tüketilebilir.”

    Orta düzey yağ ve şeker içeren bir diyet tüketen kişilerin, besin ögesi gereksinimlerini yeterli şekilde karşılayabildiğini vurgulayan Ersoy, ”Sınırlı besin seçeneği bulunan kişiler için zenginleştirilmiş yiyecekler iyi bir seçim olabilir. Kalsiyumla zenginleştirilmiş portakal suyu veya demirle zenginleştirilmiş kahvaltılık gevrekler bu zenginleştirmelere örnektir” ifadesini kullandı.

    Ersoy, bazı durumlarda diyete ek vitamin ve mineral desteği kullanmanın diyeti desteklediğini ancak bunların dikkatli kullanılması gerektiğini kaydetti.

    SİHİRLİ FORMÜL: EGZERSİZ VE DİYET
    Egzersizin vücut ağırlığı ve yağının azalmasını sağladığına işaret eden Ersoy, ”Sağlıklı kişilerde yaşla birlikte oluşan vücut ağırlığı artışını önler, hipertansiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olur, inme riskini azaltır. Kansere yakalanma riskini de azaltan egzersiz, bağışıklığı ve akciğer fonksiyonlarını artırır. Denge ve koordinasyonu geliştirir, yaşam süresini uzatır. Stresi ve depresyonu, vücut imajını beğenmeme duygusu ve yeme davranışı bozukluklarını da minimize eder. Sağlıklı bir yaşam tarzının en önemli bileşenleri, sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz yapmaktır” diye konuştu.

    Ersoy, egzersizin şekli, şiddeti ve süresinin beslenme gereksinmelerini de etkilediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

    ”Yoğun şiddetteki egzersizler enerji gereksinimini artırmaktadır. Erkeklerin kas dokusu ve vücut cüssesi kadınlardan daha fazla olduğu için enerji gereksinimleri de daha fazladır. Sıklete göre yapılan güreş, vücut geliştirme gibi sporlar ile görünümün ön planda olduğu dans, jimnastik gibi estetik sporlarda yetersiz enerji ve besin ögesi alım riski olmaktadır. Aktif kişilerin karbonhidrat gereksinmesi artmaktadır”

    Düzenli egzersizin sıvı gereksinimini de çoğalttığını vurgulayan Ersoy, ”Sıvılar, vücut ısısının düzenlenmesinde kritik bir öneme sahiptir ve ısıya bağlı hastalık risklerini önlemektedir” dedi.

    Sıcak ve nemli hava koşullarında, vücuttan su kaybı oluştuğuna dikkati çeken Ersoy, ”Düzenli egzersiz yapan kişiler, egzersiz öncesi, sırası ve sonrası, optimal performans ve sağlık için yeterli sıvı tüketmelidir. Sıvı tüketimi için susama duygusu beklenmemeli, özellikle sıcak ve nemli havalarda egzersiz öncesi sırası ve sonrası sıvı tüketimi artırılmalıdır” görüşünü dile getirdi.

    AA