Blog

  • Kırışıklık Giderici Gül Suyu Maskesi

    Kırışıklık Giderici Gül Suyu Maskesi

    Gül suyunun cilt için faydaları saymakla bitmiyor. Cilt için kullanabileceğiniz en doğal ürünlerden bir olan gül suyu; cilt lekelerine, göz altı morluklarına ve cilt kırışıklarına çok iyi geliyor. Cildiniz için iyi bir tonik görevi de gören gül suyu, cildinizin canlanmasına ve tazelenmesine yardımcı olur. Cildin pürüzsüz bir görünüm almasını sağlar. Cilt kırışıkları için gül suyu ile yapılan bir maske tarifimiz var.

    Malzemeler:

    * Gül suyu,
    * 1 çay kaşığı gül yağı,
    * 1 çay kaşığı kayısı yağı,
    * 1 çay kayığı avokado yağı,
    * 1 çay kaşığı buğday yağı,
    * 2 yemek kaşığı kil.

    Hazırlanışı ve Kullanımı:

    Cam bir kap içerisine önce kilimizi koyalım. Üzerine yağlarımızı ilave edelim ve iyice karıştıralım. Adeta bir krem kıvamına gelen karışımı göz ve dudak çevresi hariç tüm yüzümüze sürelim. 20 dakika bekletilip yıkayalım. Sonra gül suyu ile cildimizi iyice silelim. Bu maskeyi uygulamaya devam ettiğinizde cildinizin daha parlak ve pürüzsüz olduğunu göreceksiniz. Cildiniz kırışmayacak ve oluşan kırışıklar zamanla azalarak kaybolacaktır. Güzel günler.

  • Yapışkanlı Esnek LED Lambalar

    Yapışkanlı Esnek LED Lambalar

    Yeni Moda Yapışkanlı Esnek LED Lambalar galerimizde sizlerle…LED aydınlatma ile ışığın doğal guzelliğini yaşayın…

    Yapışkanlı Esnek LED Lamba Modelleri

     

    LED Aydınlatma Ev Dekorasyonu

  • Patates Diyetiyle Haftada 5 Kilo Verin!

    Patates Diyetiyle Haftada 5 Kilo Verin!

    Hedefimiz haftada ortalama beş kilo verme, eğer diyete sadık kalırsak olmayacak diye bir şey yoktur…

    1. GÜN:

    Sabah: 3 orta boy patates (haşlanmış)

    Öğle: 3 orta boy patates (haşlanmış)

    Akşam: 3 orta boy patates (haşlanmış

    2. GÜN:

    Sabah : 3 orta boy patates (haşlanmış)

    Öğle: 2 orta boy patates (haşlanmış)

    Akşam : 3 orta boy patates (haşlanmış)

    3. GÜN:

    Sabah: 1 orta boy patates (haşlanmış)

    Öğle: 2 orta boy patates (haşlanmış)

    Akşam: 3 orta boy patates (haşlanmış)

    4. GÜN:

    Sabah: 1 elma, 2 mandalina

    Öğle: 2 orta boy patates (haşlanmış)

    Akşam: 2 but tavuk haşlama, yeşil salata (1 tatlı kaşığı sıvı yağ)

    5. GÜN:

    Sabah: 1 elma, 2 mandalina

    Öğle: 1 elma 2 mandalina

    Akşam: 2 porsiyon balık ya da bonfile, karışık salata

    6. GÜN:

    Sabah: 1 elma, 2 mandalina

    Öğle: 1 elma 1 portakal

    Akşam: 2 porsiyon balık veya bonfile (karışık salata, 1 tatlı kaşığı sıvı yağ)

    7. GÜN:

    Sabah: 1 elma, 2 mandalina

    Öğle: Patates salatası, yeşil soğan ve 1 tatlı kaşığı sıvı yağ

    Akşam: 3 yumurta haşlanmış, yeşil salata

  • Kadınlar Neden Cinsellik İstiyor?

    Kadınlar Neden Cinsellik İstiyor?

    Yapılan bir araştırmaya göre kadınların cinselliği neden istedikleri belirlendi. İşte 237 farklı yanıttan bazıları…

    “Zevk alıp almayacağımı anlamak için birlikte oluyorum erkeklerle.” diyor 24 yaşında genç bir kadın. “Tekrar çıkmamın değip değmeyeceğini anlamak için.” diyor diğer biri. 19 yaşında bir genç kızsa “Ne zaman bir erkek beni üzse, başka bir erkekle birlikte oluyorum. Acıyla başetmeme yardımcı oluyor” diyor. 25 yaşında başka bir kadın şöyle söylüyor: “Bazen erkeğini senin için birşey yapsın diye mutlu edersin. Örneğin evi temizlemende yardım etsin diye.”

    Doğru erkeği bulma, hayal kırıklığıyla başa çıkma ya da ev işlerini yapması için rüşvet olarak cinsellik. Bunlar kadınların cinsellik istemelerinde öne sürdükleri sayısız nedenden sadece üçü.

    Sevgi mi üreme mi?

    Cinsellik üzerine sayısız araştırma yapılmış olmasına rağmen, kadınların birlikte olma motivasyonlarını araştıran çok az sayıda araştırma bulunmaktadır. Çünkü bunun zaten bilindiği düşünülür, özellikle de erkekler tarafından: Sevgilerini ifade etmek ya da çocuk sahibi olmak için.

    Gerçek hakikaten bu kadar basit mi? Kadınlar kendilerini gerçekten sadece bu yüce duyguların etkisi altında mı erkeğin kollarına bırakır?

    237 farklı neden!

    Teksas üniversitesinde yapılan bir çalışmada bunun hiç de böyle olmadığı gösterilmiş. Bu üniversiteden Buss ve Meston adlarında iki psikolog, kadınların cinsellik serüveninin bir envanterini çıkarmaya karar vermişler ve çalışmaya katılanlara bu yönde bir çok soru yöneltmişler. İlk yaptıkları çalışmada katılımcılara doğrudan “bunu” neden yaptıklarını sormuşlar ve cinsel ilişki motiflerinin inanılmaz bir farklılık gösterdiğini tespit etmişler. 237 farklı neden belirlenmiş. Yanıtlar “Sıkılıyordum” gibi banal nedenlerden, “Tanrıya yakın olmaya çalışıyordum” gibi spirituel yanıtlara ve “Onu mutlu etmeye çalışıyordum” gibi naif, sevecen nedenlere kadar uzanıyor. Bazıları “Beni aldattığı için onu cezalandırmak istedim” derken, bazıları “Onu kontrol edebiliyor olmak hoşuma gidiyor” gibi iktidar hırsı kokan nedenler ileri sürüyor. Kimi kadın mazoşistçe “Kullanılıyor olmak istedim” derken, bazıları da romantik bir şekilde “Onunla o anda bir olmak istiyordum” diyor. Bazı kadınlar ise rakip gördükleri kadına üstünlük sağlamaya çalışıyor: “Hoşlandığı adamla yattım, böylece benim daha çekici olduğumu görsün istedim.” Kilo vermek için cinsellik yaşayan kadınlar da var. Duruma göre bir cinsel ilişki sırasında 100 – 250 kalori harcanıyor çünkü. Bazılarıysa migren ya da menstruasyon sancılarını azalttığı için seviştiklerini belirtiyorlar. Kimisi antidepresan niyetine sevişirken, kimisi de uyku ilacı olarak kullanıyor cinselliği.

    Merak da başka bir neden: Başka bir erkekle birlikte olmak nasıl birşey acaba? Bir siyahla, bir İtalyanla, bir Fransızla? ya da bakir bir erkekle? Acıma bile bir neden olabiliyor. “Çok üzgün görünüyordu” diyor örneğin bir kadın.

    “Kavgaları bitirmek için”

    Genç kadınlar içinse “artık bilinmezliğe bir son verme” isteği de bir neden olabiliyor. Genç bir kadın evlendiği adamı cinsel olarak hayal kırıklığına uğratmamak için mümkün olduğu kadar çok deneyim kazanmaya çalıştığını söylüyor. En çok söylenen neden ise cinselliğin eşler arasındaki çatışmaların ve kavganın bitirilmesi için devreye sokulması. Sanki kadınların cinselliğe neden olarak kullanamayacakları hiç bir gerekçe yok gibi.

    Haz ve zevkin çok ötesinde…

    Çalışmanın bu aşamasından sonra araştırmacılar bütün dünyadan binin üzerinde kadına benzer sorular yöneltmişler ve bulgularını da bir kitapta toplamışlar. Sonunda da cinselliğin kadınlar için haz ve sevginin çok ötesinde birşey olduğu sonucuna varmışlar. Dişi cinselliği değerli ve yararlı bir “kapital” ve hayatın herhangi bir anında amaca yönelik olarak kullanılabilecek önemli bir silah. Bu can sıkıntısıyla başa çıkmak da olabilir bir başka kadını altetme isteği de.

    Haz isteği, duyguları geçti!

    Duyguların kadın cinselliğinde sanıldığı ve erkeklerce umulduğu kadar önemli bir rol oynamadığı gerçeği uzun süre gözardı edildi. Bu aslında bir erkek klişesiydi, özellikle erkeklerin umutsuzca inanmak istedikleri: Kadın için aşk ve cinsellik birbirinden ayrılmaz iki şeydi. Oysa son yıllarda özellikle kadınlar tarafından hazzın önemi ön plana çıkarılmaya başlandı. Buss ve Meston’un yaptığı çalışma ne aşkın ne de hazzın önemini tartışmak niyetinde değil aslında. Yalnızca diğer motifleri de ortaya çıkarmaya çalışıyor.

    Her zaman en çok dile getirilen beş neden şunlar:

    1. Bana çok çekici geliyor

    2. Bedensel olarak haz almak istiyorum

    3. İyi hissettiriyor

    4. İlgi göstermek istiyorum

    5. Sevgimi göstermek istiyorum

    Bu nedenler hemen hemen her ilişkinin başlangıcında geçerli olan nedenler. Oysa ilişkinin devamında giderek önemlerini yitiriyorlar. “Bekarken kendim için sevişirdim. Evlendikten sonra kocamı mutlu etmek için sevişiyorum.” diyor 26 yaşındaki bir katılımcı.

    Yürütülen bilimsel çalışmanın yaptığı ilk iş, bu erkek klişesine son vermek oluyor. Kadınların erkeklerle birlikte olabilmesi için aşık filan olmaları gerekmiyor. çalışmaya katılan kadınların verdiği yanıtlar bu inancın kendilerine güveni eksik erkekler tarafından ortaya atıldığını çok açık gösteriyor. “Yalnızca cinsellik üzerine kurulu bir kaç ilişkim oldu” diyor örneğin 27 yaşında bir kadın. “Duygular hiç rol oynamıyordu – belki yalnızca biraz korku, ya bu herif daha çok isterse!”

    Kadınlar artık erkekleri hazdan sarhoş olabilmek için, bir macera yaşayabilmek ya da cinsel performanslarını arttırmak için de yatağa atıyorlar. ya da tıpkı erkekler gibi sayı merakından. 26 yaşında bir kadın “üniversite yıllarında fetihlerimin sayısından gurur duyuyordum” diyor örneğin.

    Bırakın aşkı, haz olmadan bile sevişmesi mümkün kadınların. 48 yaşında yıllardır evli bir kadın bakın ne anlatıyor: “Belli bir süredir evliyseniz, itiraf etmek gerekir ki cinsellik hiç de o kadar haz verici değildir artık. Neden mi sevişiyorum o halde? Bunu kocama borçlu olduğumu düşündüğüm için. öylece yatıyorum yatakta, o gün yapmam gerekenlerin listesini çıkarıyorum. Arada kıpırdıyorum ki uyuyakaldığım düşünülmesin ve bitince de, harikaydı hayatım, diyorum.”

    Cinsellik uzun süre, aslında gerçekte olduğu şeyin çok dışında, evliliğin gereklerinden biri olarak algılandı. Gerçekte ne mi? Karşılıklı alıp vermenin, yani alışverişin bir parçası. Gerçekten de cinsellik, erkeğini mutlu etmenin bir aracı olmaktan çok, birçok kadın için kendini vermeden, belli bir amaca ulaşmak için kullanılan bir şey de. “Kocamla, yapmak istemediği birşeyi yapsın diye seviştiğim çok olmuştur.” diyor 31 yaşında bir kadın. Bu, hafta sonu anne-baba ziyareti ya da bir sonraki tatilin planlanması olabileceği gibi, çimlerin biçilmesi ya da çöpün dışarı bırakılması gibi çok basit birşey de olabilmekte.

    Altın değerinde bir kapital

    Yapılan çalışmada kadınların verdiği yanıtlardan, bu “alışveriş stratejisi”nin yalnızca evlilik ilişkisiyle sınırlı olmadığı, kadınların cinselliği kendi kariyer planlamalarında da başarıyla kullandıkları ortaya çıkmaktadır. Dişi cinselliğinin belli toplumlara ve belli zaman dilimlerine özgü birşey olmadığını sosyal antropologlar yaptıkları araştırmalarla göstermişlerdir. Yani dünyanın her yerinde ve binlerce yıldır durum aynı. Kadın cinselliği altın değerinde bir kapital.

    Erkekler ise bu pahalı kapitale ulaşabilmek için ne gerekliyse yapmaya hazırlar. Ama yalnızca erkekler değil böyle bir yarış içinde olanlar. Kadınlar da erkekleri için savaşıyorlar. Üstelik bu savaş oldukça vahşi ve acımasız. Buradaki mücadelenin çok daha sert olduğunu anlamak için şunu göz önünde bulundurmak yeter. Erkek için mesele cinsel eylemle sınırlı kaldığı halde, bütün güvenli doğum kontrol yöntemlerine rağmen 9 ay süren bir hamileliğin yükünü gözardı etmemek gerek.

    Üstelik seçim sırasında kadın yalnızca iyi genlere sahip güçlü bir erkeği değil, aynı zamanda iyi bir baba ve sadık bir eş olabilecek erkeği de ayırdedebilmek zorunda.

    Farklı dönemlerde farklı seçimler

    Kadınlara bir çalışmada farklı özellikte erkek fotoğrafları gösterilmiş. Aynı kadınlar hamile kalma olasılıklarının fazla olduğu dönemlerle, böyle bir olasılığın olmadığı dönemlerde farklı erkekleri beğenmişler. Yumurtanın döllenme döneminde güçlü, kaslı, çekici erkekleri seçerlerken, diğer dönemlerde daha sakin, iyi ve sadık bir eş, iyi bir baba olabileceklerini düşündükleri, o kadar da erkeksi olmayan erkekleri yeğlemişler.

    Evlilik için hangi erkek?

    Kadınlara eşinizden beklentileriniz nelerdir diye sorulduğunda ve bu beklentiler alt alta yazıldığında şu liste çıkıyor ortaya: “Zeki, esprili, kendine güvenen, duyarlı, iyi görünen, duygusal dalgalanmaları olmayan, çekici bir erkek. Bunun dışında iyi para kazanmalı ve çok zamanı olmalı.” Böyle birini tanıyan var mı ?

     

    womenist

  • Kürdan Baklava Tarifi

    Kürdan Baklava Tarifi

    Malzemeler :
    – 3 Yufka 
    – 125 Gr. Tereyağı
    -Yarım Çay B. Fındık Yağı
    -1 Kase Pirinç Yeşil Fıstık

    Tutturmak İçin:
    -Kürdan 

    Şerbeti İçin:
    -3 Su B Toz Şeker 
    -2 Su B. Su
    -Yarım Limon

    Süslemek İçin:
    -Fıstık 

    Hazırlanışı:
    Yufkaları üste üste koyup açıyoruz. Ortasına bir tatlı tabağı koyup kesiyoruz.
    Diğer kısımları 8’e bölüyoruz. Uç kısımlara yeşil fıstık koyup rulo şeklinde sarıyoruz. Gül böreği şeklinde sarıp kürdan geçiriyoruz.

    Fırın tepsisine diziyoruz. Sıvıyağ ve tereyağı beraber eritip tatlının üzerine sürüyoruz. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında kızarana kadar pişiriyoruz. Şerbeti için, şeker, su ve limonu 8-9 dakika kadar pişiriyoruz. Şerbetimiz ılıdıktan sonra tatlımızın üzerine döküyoruz .

    Afiyet olsun…

  • İş Arkadaşına Aşık Olmak Doğru mu?

    İş Arkadaşına Aşık Olmak Doğru mu?

    İş arkadaşınızla çıkmak maceracı ve heyecanlı görünse de, akılda tutmanız gereken noktalar var…

    İş arkadaşınızla gerçekten ilişkiye girme kararı almadan önce, bu ilişkinin yeni kariyer ilerlemelerinde size getirebileceği bütün potansiyel getiri ve götürülerini gözden geçirin. Daha sonra kendinize dürüstçe sormalısınız; ‘Benden götürdüklerine değer mi?’

    Getirileri
    * Birçok yeni ilişkide olduğu gibi, gerçek heyecanlar ilk safhalarda olur: flört, gizli e-mailler, gülümsemeler ve seksi bakışlar, oyuncu şakalar ve mektuplar. Bütün bunlar ofisteki uzun ve zor gününüzü kolaylaştıracak artılar. Bir de daha özel getirilere bakalım.

    * Sabah kalktığınızda kendinizi canlanmış hissedecek, ofise sizin girdiğinizi gördüğünde yüzünde beliren gülümsemeyi ve onu en güzel kıyafetlerini giymiş olarak görmek için sabırsızlanacaksınız. Belki de yanağa kondurulmuş bir ‘günaydın’ öpücüğünü, tabii ki herkesten gizli.

    * Ofisin en yakışıklı erkeğiyse, siz de kendinizi şanslı hissedecek ve hayatınızdaki bu yeni heyecan ile kendinizi ofisin güzel kızı gibi göreceksiniz. Ancak, ofisteki diğer kızlar bunu fark ettiğinde biraz kıskanabilirler. Ama umursamazsınız, nasıl olsa küçük dağları siz yarattınız değil mi?

    * Beraber yemeğe çıkmayacaksınız. Başka bir sıkıcı ofis yemeği birden içten bir öğle yemeği randevusuna dönüşüverir, belki de bir flörte, eğlenceye ya da çarçabuk bir sekse.

    * Özel anlarınızda, haftada 40 saati beraber çalışarak geçirdiğiniz için, konularınız bayatladığında konuşacak yeni bir şeyler bulabilirsiniz.

    * İşle ilgili problemleriniz olduğunda her zaman bunları paylaşacak biri olacak. Aynı şekilde, biraz nefes almak istediğinde siz de onun yanında olacaksınız.

    * Gün boyunca ofiste beraber ve daha sonra diğerlerinin bakışlarından uzak olmak çok daha heyecanlı olabilir.

    * Eğer iyi bir kimyanız varsa, grup halinde çalışmak iyi olabilir hatta bazı işlerde birbirinizi tamamlayabilirsiniz.

    Götürüleri
    * Hayatta her şeyde olduğu gibi, iyiler hep kötülerle beraber gelir. Ancak kötü olduğunda gerçekten kötüdür.

    * İşler istediginiz gibi gitmediğinde, kişisel ya da işle ilgili bir konu olsun, siz ve ofis sevgiliniz arasındaki gerginliğin üzerinizde ekstra baskı yaratması belki de isteyeceğiniz son şeydir. Bu soğuk ve sert gerginlik arttığında gerçekten kafanızı patlatacak gibi olabilir. Daha da kötüsü ofistekilerin bu gerginliğe şahit olmalarıdır. Hiç de hoş değil.

    * Ofis saatleri sırasında birbirinize özel zaman ayırdıkça, diğer iş arkadaşlarınızdan kendinizi soyutlayacaksınız. Yapabileceğiniz en kötü şey iş arkadaşlarınızlarınızı kendinizden uzaklaştırmak olur, özellikle de iyi bir kişisel ilişki geliştirdiklerinizi. Şirket rüyasındaki canavar başını göstermeye başlayınca, kendinizi ofisteki yabancı olarak bulacak ve eski ilişkilerinizi yeniden kurabilmek ve güvenlerini kazanmak için fazladan zaman ayırmak zorunda kalacaksınız.

    * İşler iyice zorlaştığında, küçük ofislerde birinden kaçmak zorlaşabilir. Şans bu ya, çalışma alanınız onunkinin hemen yanında ve onu bütün hafta boyunca görmezden gelmek mümkün değil.
    Daha büyük bir ofiste bunu başarmanız daha mümkün olacaktır.

    * Ofis dedikoduları terfi şansınızı da azaltacaktır. Patronunuz ilişkinizle işinizle olduğundan daha ilgili olduğunuzu görürse bu küçük aşk notlarını pembe külotlara yazmak zorunda kalabilirsiniz.

    * Çalışma arkadaşlarınız özel hayatlarında her ne kadar çok heyecan duyarlarsa duysunlar, sizi her zaman iş üstünde yakalamaya çalışırlar. Eğer siz ve bayan arkadaşınız arasında bir şey olduğunu fark ederlerse, bunu ortaya çıkarmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Eğer ofis saatleri içinde özel bir durumda yakalanırsanız, bittiniz. Sadece bu bile profesyonel duruşunuza ciddi derecede zarar verecektir.

    * Eğer kötü bir gün geçiriyorsa, bilin bakalım bunu işte duyacak ilk kim olacak? Belki de özel zamanlarınızda da bir süre. Eğer ruh halinde dalgalanmalar oluyorsa, açıkça 1 numaralı düşman siz olacaksınız.

    Ayrılma
    Birçok ilişkide olduğu gibi, eğer yürümezse bunun en kolay yol olduğunu düşünebilirsiniz. Eğer ayrılmaya karar verirseniz, bu haftada 40 saatlik zaman ayrılmanın ilk zamanlarında cehennem azabı gibi gelebilir. Normal bir ilişkiden ayrılmanın en güzel yanı bir daha onu görmek zorunda olmayışınızdır. Açıkçası, bir ofis ilişkisinde işler böyle yürümez. Eğer bitmesinden siz sorumluysanız, rövanş isteyebilir ve iş hayatınızı cehenneme çevirebilir. Sizi sıkıştırmaya bile çalışabilir. Öte yandan, eğer o bitirirse, zorlu taraf siz olabilirsiniz ve kendi rövanşınızı arayabilirsiniz. Daha da kötüsü, kıskançlığınız onu başka çalışanlarla flört ederken, yemeğe çıkarken ya da sadece kendi hayatına sizsiz devam ederken görürse ortaya çıkacaktır. Böyle huzursuzluklar işteki performansınızı hep kötü etkiler. Son olarak, eğer onun hakkında başka çalışanlarla ilgili dedikodu çıkarırsanız ya da beraber iyi günlerinizle ilgili boş boğazlık ederseniz, bunların dönüp sizi bulma ihtimali çok yüksek.

    Profesyonel bir karar verin
    Evet ona sahipsiniz. Kendinizi böyle zor bir durumda bulursanız, doğru hissettiğiniz gibi davranın. Ancak böyle bir kariyer kaosunda çakılmaya giderken kafanızda iyi ve kötü taraflarını tartmayı unutmayın. İşinizi ve ilişkinizi beraber yürütebileceğinize gerçekten inanıyor olsaniz bile, bırakın profesyonel ve özel hayatınız ayrı kalsın.

  • Yeni doğan bebeklerin öpülmesi !

    Yeni doğan bebeklerin öpülmesi !

    Yeni doğan bebekleri ağız ve ağız çevresinden öpmek bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarıyor. Halk arasında ‘öpücük hastalığı’ olarak bilinen Ebstein Barr Virüsü (EBV) tarafından oluşturulan enfeksiyon bu şekilde bulaşıyor. Öpücük hastalığı ateş, membranlı faranjit, lenf bezlerinde, dalakta ve karaciğer büyümesi gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor.

    Antalya Manavgat Devlet Hastanesi Başhekimi ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kuru, öpücük hastalığının çocuklara bulaşmasının önüne geçmek için ‘bu bebek ne kadar tatlı’ diyerek öpmek isteyenlerin uyarılması gerektiğini söyledi. Kuru, hastalığın bulaşmasında en önemli etkenin tükürük olduğunu söyledi. Kuru, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Çevremizden çoğu kez şu sözü duymuşsunuzdur; ‘Öpmeye doyamadım, çok tatlı. İnsanın yiyesi geliyor!’ Oysa çocukları, sevgiden de olsa öpücüklere boğmak hiç de doğru değil, hele yabancıların, yani tanımadığımız kişilerin çocuğumuzu öpmesine izin vermek büyük bir hata. ‘Tanımadığım biri çocuğumu niye öpsün?’ diyebilirsiniz ama milletçe içimizdeki çocuk sevgisi, her şeyi yaptırıyor bize. Güzel bir bebek gördük mü, sokakta ya da herhangi bir mekanda yanına gidip, pat diye yanağına bir öpücük kondurabiliyoruz. Bu davranışla tükürükte taşınan ve son yıllarda bebekleri ve küçük çocukları da tehdit eden ‘Öpücük Hastalığına’ yakalandırıyoruz.”

    Kuru; hastalığın ateş, membranlı faranjit, lenf bezlerinde, dalakta ve karaciğer büyümesine neden olabileceğini kaydetti. Bebek ve çocuklarda öpücük hastalığının bulaşmasının çocukla erişkin arasında yakın temas ya da dudaktan öpme ile bulaştığını vurgulayana Kuru, enfeksiyon yapan virüsün tükürükle taşındığını kaydetti.

    Kuru, şöyle dedi: “Bu çocuk dünya tatlısı diyerek ağız ve ağız çevresinden öpmeyelim. Anne ve babalar yakınlığı ne olursa olsun, çocuklarını kucağına alıp öpmeye kalkan herkesi de uyarmalı. Hastalık aniden veya yavaş olarak ateş, baş ağrısı, titreme, iştahsızlık ve kırıklıkla başlayıp, lenf bezlerinde şişme, şiddetli boğaz ağrısı ile devam edebilir. Ancak bu klinik tablo, hem şiddet hem süre olarak belirgin farklılıklar gösterebilir.Virüs, bebeklerde ateşi 39-40 dereceye kadar yükseltebilir.”

    CHA

  • Sivilce ve Siyah Noktalara Kil Maskesi

    Sivilce ve Siyah Noktalara Kil Maskesi

    YAĞLI VE AKNELİ CİLTLER İÇİN SİYAH NOKTA GİDERİCİ KİL MASKESİ

    Ebru Şallı’nın hazırlayıp sunduğu “Ebruli” programında Ebru Şallı yağlı ve sivilceli ciltler için maske tarifi açıkladı. Tamamen doğal malzemeler ile hazırlanan maske siyah noktalar için çözüm oluyor. Yüzümüzde çıkan sivilcelerin temeli olan siyah noktalar giderildiğinde sivilce oluşumu da kaybolacaktır. Şimdi maskenin hazırlanışını ve kullanımını açıklayalım.

    Malzemeler:

    * 1 çorba kaşığı kil,
    * 1 tatlı kaşığı nişasta,
    * Yarım limon suyu,
    * 4 damla portakal suyu,
    * 1 damla su.

    Hazırlanışı ve Kullanımı:

    Cam bir kase içerisinde tüm malzemeleri krem kıvamına gelinceye dek iyice karıştırın. Karışımı cildinize uygulamadan önce cildinizi iyice temizleyin. Daha sonra tüm yüzünüze sürün. Sivilcelerin ve siyah noktaların yoğun olduğu bölgelere ovalayarak iyice yedirin. Maskeyi 15-20 dakika bekletip yıkayın. Haftada 2 kez uygulayacağınız maske ile kısa sürede sivilce ve siyah nokta oluşumu kaybolacaktır. Cildiniz güzelleşecek ve sağlıklı bir görünüme kavuşacaktır.

  • Bebek odası için akıllı çözümler

    Bebek odası için akıllı çözümler

    Yeni annelerin en büyük heyecanlarından biridir bebek odası. Dergiler karıştırılır, kumaşlar alınır, mobilyacılar gezilir, eller yatkınsa dikişler dikilir… Bebek doğmadan aylar önce bu planlar yapılır, bebeğin sağlığı ve huzuru için her şey düşünülür. Peki annelerin rahatlığı?

    Hızlı hareket etmeniz ve tedbirli olmanız gereken bu odada sizin rahatınız da önemli. Her şey elinizin altında ve ulaşımı kolay olmalı. İşte bu fikirden yola çıkan bir anne kendi fikirlerini fotoğraflamış.

  • Peynir Tatlısı Tarifi

    Peynir Tatlısı Tarifi

    Şerbetli tatlı sevenlere eşsiz bir lezzet; peynir tatlısı tarifi!

    Malzemeler: 

    500 gr. beyaz peynir
    1 su bardağı un
    1 çay bardağı pirinç unu
    4 adet yumurta
    1 paket kabartma tozu
    1 çay bardağı toz şeker
    1 çorba kaşığı tereyağı

    Şerbet için:

    2,5 su bardağı toz şeker
    2 su bardağı su
    1 dilim limon

    Hazırlanışı:

    Su, limon ve toz şekeri karıştırarak şerbeti hazırlayın ve soğutun. Diğer tarafta beyaz peyniri süzgeçten geçirerek karıştırma kabına alın. Üzerine yumurta, toz şeker, pirinç unu, tereyağı, kabartma tozu ve un koyarak karıştırın.

    Kıvamı yumuşak olursa un ilave edebilirsiniz. Hazırladığınız hamuru şanti torbası ile yağlanmış tepsiye sıkın. 170 derecede kızarana kadar pişirin. İlk sıcaklığını biraz kaybedince şerbetini dökebilirsiniz. Üzerine hindistan cevizi ve fıstık serperek servis edin.

    Afiyet olsun…