Blog

  • Sarkmış Göğüsleri Dikleştirmenin Yolları

    Sarkmış Göğüsleri Dikleştirmenin Yolları

    Genç ve orta yaşlarda toplu ve dik oldukları halde, yaş ilerledikçe veya doğumlardan sonra devamlı ve dikkatli bakım yapılmazsa, sarkık bir hal alırlar. Bunların önlenmesi ise mümkündür ve bunun için şu bitkilerden yararlanılabilir:

    Tunus baklası ile göğüs bakımı

    Tunus baklasının içerisinde, ciltten girerek göğüs kaslarını kuvvetlendirecek maddeler vardır. Bu sebeple göğüsler için çok faydalıdır.

    Tunus baklasının göğüsler için faydaları:

    – Göğüslerin gelişmesini sağlar.
    – Göğüslerin dikliğini ve dolgunluğunu muhafaza eder.
    – Göğüsler sarkmış, porsumuş ise yeniden toparlanmalarını sağlar.

    Tunus baklasının kullanımı:

    2 yemek kaşığı Tunus baklası unu, 1 çay bardağı su ile karıştırılır. Orta ateşte yarım saat kadar pişirilir ve sonra soğutulur. Soğuk halde memeler üzerine ve bilhassa meme kasları üzerine (kenar çevrelere) sıvanır. Yarım saat sonra soğuk suya batırılmış süngerle bu hamur iyice silinir. Bu tedaviye her ay 6-8 gün aralıklarla devam edilmelidir.

    Zambak ile göğüs bakımı

    Zambakta kadınlık hormonu vardır. Bu da göğüs güzelliği için çok fayda verir. 3-4 adet zambak soğanı ince kıyılır, sonra el presinde sıkılarak suyu çıkarılır. Bu, eşit miktarda gliserinle karıştırılır. Akşamlan tüm meme ve meme etrafı bu yağla ovulur. Bu masaj göğüslerin gelişmesini, dolgun ve dik olmasını ve öyle kalmasını sağlar. Bu karışım ihtiyaç duyuldukça kullanılmalıdır.

    Göğüslerin dolgunluğunu ve dikliğini muhafaza etmek

    Göğüs dolgunluğu ve dikliği yaş, çalışma hayatı, emzirmeler sonucu bozulabilir ve göğüsler pörsüyebilir, sarkabilir.

    Bunu önlemek için yukarıdaki önerilerimiz dışında ayrıca şunlar da yapılmalıdır:

    – Her banyodan sonra sadece memeler üzerine ince bir hortumla soğuk duş yaptırılmalıdır. Bu yoksa sünger, soğuk suya batırılarak göğüsler bolca ıslatılmalıdır.
    – 1 ölçü limon suyu, 1 ölçü kanyakla kırıştırılmalı, akşamları memelerin alt tarafından ve yanlardan yukarı doğru 5 dakika bu karışımla masaj yapmalıdır. Bu sık sık tekrarlanmalıdır.

    – Akşamları şu karışımla göğüslere dıştan uç kısımlara doğru masaj yapılır.

    – 7 yemek kaşığı zeytinyağı, 3 yemek kaşığı tatlı bademyağı, 3 çay kaşığı lâvantin esansı

    Göğüslerin dolgun ve dik kalması için bitkisel kürler

    Mercanköşk – Nane – Kekik karışımı:

    1 su bardağı sıcak suya bu bitkilerin kurutulup ufalanmış olanından birer kahve kaşığı katılır, 20 dakika demlenip süzülür. Akşam yatmadan önce bu çay ile meme ve meme kasları bolca ıslatılır ve kurumaya bırakılır. Bu çay, göğüs kaslarını kuvvetlendirerek göğüslerin dik durmalarını sağlar.

    Göğüs sarkıklığında bitkisel kürler

    Doğum, zafiyet ve sair sebeplerden dolayı göğüsler porsumuş ve sarkmış olabilir. Bunları düzeltmek ve yaşa uygun hale getirmek için yukarı anlatılan tüm öneriler yerine getirilmeli, bunlara ilaveten şu öneriler de yapılmalıdır:

    Ökse yaprağı ile göğüs bakımı

    1 çay bardağı ılık suya 1 tatlı kaşığı ufalanmış ökse yaprağı konur, 20 dakika demlendikten sonra süzülür ve pamukla akşam meme üzerlerine ve meme kaslarına bolca sürülür ve kurumaya bırakılır. Buna bir süre devam edildiğinde zamanla göğüsler kendini toparlar. Bu arada yukarıda kaydettiğimiz yiyeceklerin de sofradan eksik edilmemesi sureti ile göğüslerin dolgunlaşması sağlanmalıdır.

    Tunus baklası ile göğüs bakımı

    Yukarıda anlatıldığı gibi tatbik edilir. Çok fayda verir, memelerin ve meme kaslarının daha çabuk kuvvetlenmesini sağlar. Bunda da yine yiyeceklere önem verilmelidir. En iyisi bir gün ökse, diğer gün Tunus baklası tatbik edilmesidir. Bu ikisine devam etmek daha iyi sonuç verir.

  • Limonun Faydaları ve Limon Suyu Mucizesi

    Limonun Faydaları ve Limon Suyu Mucizesi

    Limon, hepimizin hayatında sıklıkla kullandığı meyvelerden. Bazılarımızda alerjik etkisi olsa da aslında limonun faydalarının ne denli çok olduğunu bilmeyenimiz de yoktur. Limonun faydalarını biliyoruz da limonun faydaları arasında bir de bilmediğimiz faydaları yer alıyor. Limonun faydaları hakkında kısaca bilgi sahibi olmak isterseniz, bakın limon ve limon hakkında, limonun faydaları ile ilgili bilmediğiniz ne çok şey var:

    Limon içerisinde bol miktarda asit bulunmaktadır. Bu asit, limonun faydalarının da bazılarını sağlayıcı etki göstermektedir. Örneğin, limonun faydaları arasında, içeriğinde bulunan asit sayesinde enfeksiyonlarla savaşmasının sayılması gerekmektedir.
    Limon, güçlü bir antioksidan görevi görmektedir. Bununla birlikte, limonun faydaları arasında, kanser, kalp krizi; ve kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisinden de söz etmek gerekmektedir.
    Limonun faydaları arasında, tansiyonu düşürmesinden ve iyi kolesterolü arttırmasından da söz etmek gerekmektedir.
    Hücrelerde var olan metabolizma sorunlarını gideren limon, anti kanserojen etkisi ile de bilinmektedir. Göğüs, kolon, ve prostat kanserleri başta olmak üzere, kanser türlerini geriletme gibi bir özelliği bulunmaktadır.
    Limonun faydalarından yararlanırken limon suyunun yararlarından da istifade etmek gerekmektedir. Limon suyunun, clde parlaklık veren bir özelliği bulunmaktadır.
    Limon suyundan bir kaç damla alarak eklediğiniz sıcak suda, limon suyu ile birleşen sıcak suyun, sindirim sisteminizi rahatlattığını farkedersiniz. Bu karışım aynı zamanda, karaciğerin temizlenmesinde de önemli rol oynamaktadır.
    Limon kabuğu güneş altında kurutulur; ve sonrasında da kurutulan bu limon kabuğu öğütülürse, öğütülen limon kabuğu da saç diplerine uygulanırsa, hem baş ağrısının giderilmesine yardımcı olur; hem de vücudu serinletici bir etkisi bulunmaktadır.
    Limonun faydaları arasında yer alan bir diğer özellik ise, limonun sivilceler üzerindeki etkisidir. Sivilcelere uygulanan limon, aknelerin giderilmesinde yardımcı olmaktadır.
    Limon suyu ile ilgili olarak bilinen, saçların rengini açtığı söylentileri doğrudur. Bununla birlikte limon suyu, cilt renginin açılmasına yardımcı bir özelliğe de sahiptir.
    Dil üzerinde yer alan iltihaplı yaralara da iyi gelen limon suyunun bu faydasının da unutulmaması gerekmektedir.
    Limonun faydaları arasında, içeriğindeki yoğun C vitamini sebebi ile, soğuk algınlığına iyi gelmesi özelliğinin de herkes tarafından bilindiği görülmektedir.
    Limonun faydaları arasında, idrar yollarında ortaya çıkmış olan enfeksiyonların çözümlenmesinden de söz etmek doğru olacaktır.
    Limonun faydaları arasında, bazı zamanlar panzehir özelliğinden de söz etmek gerekir. Şöyle ki: bazı böcek ve sinek türlerinin soktuğu yerlere uygulanan limon, hem o bölgedeki zehiri almakta; hem de ağrıyı gidermektedir.
    Limonun faydaları arasında, mide rahatsızlıklarından olan kolit ağrılarına ve gastrit problemine karşı iyi geldiğinden de söz etmek gerekmektedir.
    Limon suyunun içerisine eklenen az miktarda gliserin, kuru ciltler için faydalı olacaktır.
    Deniz canlılarının ve etin üzerine sıkılan limon suyu, bu besinler üzerindeki bakterilerin öldürülmesini sağlamaktadır. Bu durum da, bakteriler nedeniyle ortaya çıkan sindirim sorunlarına karşı bir önlem olarak görülmektedir.
    Limonun faydaları arasında, zayıflatma etkisinden de söz etmek gerekmektedir. Şöyle ki: her sabah, limon suyuna tuz eklenerek tuzlu limon suyunun içilmesi, hem kolesterolü düşürücü etki göstermektedir; hem de zayıflatmaktadır.
    Limon suyunun, susuzluk ve ishale karşı iyi geldiği de bilinmektedir.
    Limon suyu, ağız sağlığı için de kullanılmaktadır. Diş etlerin güçlendiren, dişleri beyazlatan; ve plakları yok eden bir etki göstermektedir limon suyu ile yapılacak olan gargara
    Limon suyunun her gün bir yemek kaşığı içilmesi, astıma karşı oldukça etkili bir özellik taşımaktadır.
    Limonun faydaları arasında, cilt kaşıntılarına iyi gelmesinden de söz etmek gerekmektedir.
    Limon suyu ile yapılan gargara, yukarıda belirttiğimiz ağız sağlığına etkilerinin yanında, boğaz enfeksiyonlarına karşı iyi gelmesi ve diftri sorununu çözmesi ile de bilinmektedir.
    Yağlı saç tipine sahip olanlar ve saçında kepek problemi yaşayanlar, sorunlarına, limon suyu ile mucizevi çözüm yaratabilirler.
    Limon suyu yüzde uygulandığında, kırışıklıkların gerginleştirilmesini sağlarken, cildi canlandırıcı etki de göstermektedir.
    Limon suyu son olarak, limonun faydaları arasında da yer alan kemik erimesini de önlemektedir.

  • NG Style Koleksiyonu

    NG Style Koleksiyonu

    NG Style, kadının kendi özgün tarzını bulmasını, kişiliğini her ortamda yansıtabilmesini sağlarken, şehrin ritmini yakalayan, yaratıcı ve hayat dolu bir koleksiyonla karşınızda. NG Style galerimizde sizlerle…

  • Alexa Dash Sonbahar Koleksiyonu

    Alexa Dash Sonbahar Koleksiyonu

    Alexa Dash, sonbahar sezonunda farkı çizgilerle hazırladığı tunik ve elbiseleri ile dikkat çekiyor. Gün içinde her dakika rahatlığın ön plana alındığı, jean ile kombinlenince çok şık duran bluzların yanı sıra, sezon modası tulumlar, farklı desen ve tasarımdaki elbiselerle Alexa Dash 2012 Sonbahar koleksiyonu galerimizde…

  • Vetrina 2012 modern koleksiyonu

    Vetrina 2012 modern koleksiyonu

    Vetrina 2012 modern koleksiyonu galerimizde sizlerle…

  • EKG (Kalp Elektrosu) Nedir?

    EKG (Kalp Elektrosu) Nedir?

    Proje konum olan elektrokardiyografi hakkında cevap arayacağım sorular; 

    1-     EKG nedir?

    2-     EKG ne için kullanılır?

    3-     EKG’nin ölçüm çeşitleri nelerdir?

    4-     EKG cihazları nelerdir?

    5-     EKG cihazlarında karşılaşa bilinecek sorunlar?

    GİRİŞ:

    _Kalp,vücutta kan dolaşımını sağlayan dört bölmeli bir pompadır.Bu pompanın sağdaki iki bölmesi vücuttan gelen oksijeni azalmış kanı akciğerlere pompalama,soldaki iki bölmesi de akciğerden gelen oksijenlenmiş kanı bütün vücuda ve kalbin kendi kaslarına pompalama görevi görür.Sağdaki ve soldaki ikişer bölmeden esas pompalama işi ventriküllerde yapılmaktadır.Kalp,pompalama işini,diastol evresinde ventiküller kan ile dolduktan sonra,sistol evresinde kasılma ile yapar.Bu devam eden bir çevrimdir.Kalp kaslarının kasılarak vücuda kan pompalama işlemi,tüm kaslarda olduğu gibi bir takım elektriksel uyarılarla olur.Bu kasılmanın yanında kalp kapakları kan akışını düzenler.

    _Damara kateter yerleştirilmesini ve bir madde zerk edilmesini gerektirmeyen, hastada damar zedelenmesi veya doku hasarı riski olmayan, ağrısız tanı yöntemleri ile kalbin durumu hakkında önemli bilgiler elde edilebilir. Bu yöntemlerden biri elektrokardiyografi (EKG ) dır. En basit, en ucuz ve her yerde yapılabilen bir tetkik metodu olduğu için hastalar tarafından sık kullanılır. EKG’nin normal çıkması “her şey normal” anlamını vermez. Sonuçta EKG kalpteki her şeyi göstermez. EKG’si normal olup kalbi sağlıksız olan çok insan vardır. EKG’nin bozukluğu bize kalpte bir şey olabileceğini düşündürdüğü için ilk testtir ve çok faydalıdır.

    EKG nedir?

    • Cilde yapıştırılan elektrotlar aracılığı ile grafik olarak kalbin elektriksel aktivitesini (kalbin ritmini, frekansını, kalp atışlarının ritmini, yayılmasını ve reaksiyonun tekrar yok olması)kaydeden dalga formudur.
    • Elektrokardiyografi(EKG), kalbin kulakçık ve karıncıklarının kasılma ve gevşeme evrelerini, kalbin uyarılması ve uyaranın iletilmesi sırasında ortaya çıkan elektriki aktiviteyi mili metrik kağıt üzerine yazdırma temeline dayanan bir muayene yöntemidir.
    • Kalbin elektriksel haritasının resmidir. Ayrıca EKG ile kalbin şekli hakkında bilgi edinile bilinir.
    • EKG cihazının kayıtlarına elektrokardiyogram denir.

    EKG de her kalp atımının karşılığı olan P,Q,R,S,T,U dalgalarından oluşmuş bir kompleks görülür. Bu dalgalardaki değişiklikler, bu düzenli dalgalardan farklı dalgaların görülmesi, dalgalar arasındaki sürelerdeki değişmeler doktorlara kalp hastalığı hakkında ipuçları verirler.

    P dalgası:Atriyal aktivasyonunun yarattığı elektrik kuvvetlerini gösterir ve P dalgasının başlangıcından bitişine dek olan aralığı ölçer.

    PR aralığı:Atriyal depolarizasyonun başlangıcından ventriküler depolarizasyonun başlangıcına dek geçen iletim zamanını gösterir. P dalgasının başlangıcından QRS kompleksinin ilk defleksiyonuna kadar olan aralıkta en uzun PR ölçülür.

    QRS Süresi:Ventriküler aktivasyonun süresini gösterir.QRS kompleksinin başlangıcından sonuna kadar saniyeyle ölçülür.

    QT Aralığı:Ventriküler sistolün toplam süresini gösterir.QRS kompleksinin başlangıcından T dalgasının sonuna kadar saniye cinsinden ölçülür.

    ST Segmenti: Ventriküler depolarizasyonun bitmesi ile repolarizasyonun(T dalgası) başlaması arasındaki aralığı gösterir.

    T Dalgası: Ventriküler repolarizasyon tarafından oluşturulan elektrik kuvvetleri gösterir.

    U Dalgası:Tartışmalı ventrikül kasındaki ardpotansiyeller yada purkinje liflerin repolarizasyonunu gösterir.

    EKG ne için kullanılır?

    1. Elektrokardiyografi kalbin işlevinin  değerlendirilmesinde kullanılan en önemli yöntemlerden biridir.Doğrudan doğruya kalp kasının kasılma şeklini gösterir.
    2. EKG ile kalbin ritim ve iletim bozuklukları belirlenebilir.
    3. Kroner yetmezliği veya infarktüs tanısı konulabilir.
    4. Kalp duvarlarında kalınlaşma ve kalp boşluklarında genişleme bulguları saptanabilir.
    5. Elektronik kalp pilinin işlevleri değerlendirilebilir.
    6. Bazı kalp ilaçlarının etkileri, elektrolit dengesizliği ( özellikle serum potasyum eksikliği veya fazlalığı )
    7. Kalp dışı hastalıkların kalbe etkileri araştırılabilir.

    EKG’nin ölçüm çeşitleri nelerdir?

    *Ekstremitelerden yapılan ölçümler:Her iki kola ve her iki bacağa da birer tane olmak üzere dört elektrot bağlanır.Bu ölçümler sağ bacak referans alınarak kullanılır.

    *Doğrudandoğruya kalpten yapılan ölçümler: Kalbin içine üzerinde genellikle altı uç bulunan özel bir elektrot sokulur.Alınan sinyaller bir anahtar kutusu yardımıyla EKG’de kuvvetlendirilir,çizilir yada monitörde izlenilebilir.

    *Diğer ölçümler: Bunların dışında başka ölçümlerde yapılır.Örnek olarak;hastanın izlenmesi amacıyla göğse takılan üç elektrot ile sinyallerin gözlendiği ölçme,vektör kardiyografi(kalbin bir vektör olarak temsili gösterimi) ve göğüs üzerine bir çok elektrotun takılmasıyla potansiyel dağılım haritasının çıkarılması verilebilir.

    EKG cihazları nelerdir?

    EKG cihazları iki şekilde gruplanabilir;

    a)Elektrokardiyografi kaydediciler,

    b)EKG izleme cihazları.

    Bu iki cihazın birleştiği cihaz ve sistemlere rastlamakta mümkün.Ayrıca tek kanallı ve çok kanallı olmak üzere bu cihazlar ikiye de ayrılabilir.

    1)Elektrotlar:EKG cihazında kullanılan bir çok çeşidi vardır.Genelde vücut yüzeyinde

    vücuda iletkenliği artırıcı bir jel sürülerek kullanılır.En iyi kayıt yapabilmenin koşulları elektrotların temiz kabloların sağlam olmasıdır.

    2)Yalıtım ve koruma devreleri:Yalıtım devreleri hastayı cihazdan gelebilecek tehlikeli elektrik akımlarına karşı korurlar.Elektrotlarla makinenin diğer kısımlarını ve bunlarla da şebekeyi yalıtırlar.Koruma devreleri ise cihazı,girişte olabilecek yüksek gerilimlerden korur.

    3)Uç seçici:Bütün elektrotlardan gelen sinyaller bu bloğa girerler ve burada ölçülmek istenen derivasyona uygun şekilde ön kuvvetlendirici girişlerine uygulanırlar.

    4)  1 mV kalibrasyon sinyali,istenildiğinde bir anahtarla ön kuvvetlendirici girişine uygulanır.

    5)Ön Kuvvetlendirici:EKG’ye giren sinyallerin anahtarlandıktan sonra kuvvetlendirildikleri kattır.

    6)Sürücü kuvvetlendirici:Bu kat EKG sinyalinin yazıcıyı hareket ettirebilmesi için gereklidir.

    7)Kaydedici:Genellikle ısıl yazıcılar kullanılır.Isıl yazıcılarda ayarlanıp kayıt edilen çizgilerin koyuluğu ayarlanabilir.

    8)Besleme devreleri:Cihazın çeşitli bölümlerinin çalışması için gereken akım ve gerilimi üretirler.

    9)İşaretleyici:Kağıt üzerinde izlenen derivasyonları bazı kodlarla kaydetmeye yarar.

    EKG cihazlarında karşılaşa bilinecek sorunlar?

    _Frekans Distorsiyonu

    _Doyum veya kesim distorsiyonu

    _Geçici elektriksel gerilimlerden meydana gelen artifaktlar

    _Elektriksel düzenlerden gelen parazitler

    _Toprak çevrimleri

    _Manyetik alanların etkisi

    _Elektriksel kökenli diğer bozucu etkiler

  • Evdeki Kokular Nasıl Giderilir?

    Evdeki Kokular Nasıl Giderilir?

    Evdeki kokuyu gidermek, yaşam alanımızın kötü kokmaması adına ilk hedefimiz olur bir anda; ve mutlaka bir çözüm yolu bulmak isteriz. İşte tam da bu noktada merak içerisine gireriz: evdeki koku nasıl giderilir? Evdeki kokular nasıl giderilir? İşte evdeki kokuyu gidermek için bazı pratik bilgiler:

    Buzdolabındaki kokunun giderilmesi için vereceğimiz ilk bilgimiz, yiyeceklerimizi içerisinde bozulmaması adına sakladığımız buzdolabındaki kokunun giderilmesi olarak düşünüldüğünde, önem seviyesi daha iyi algılanacaktır. O halde, buzdolabındaki kokunun giderilmesi için bilgimizi edinelim:

    Bunun için ihtiyacınız olan, sadece bir kase sütten ibaret. Bu sütü buzdolabına yerleştirmeli, sonrasında da bir kaç gün, olduğu yerde, ağzı açık bir şekilde bırakmalısınız. Bunun ardından elbette o sütü atmanız gerekmektedir.

    Lavabodaki koku nasıl giderilir?

    Lavabodaki koku nasıl giderilir sorusunun yanıtı da, evdeki kokuyu gidermek adına önemli bir bilgidir. Mutfak, banyo, ya da tuvaletinizin lavabosundaki kötü koku, zaman zaman evinize sinebilir ve evdeki koku nasıl giderilir sorusunun yanıtına gereksinim duymanızı olanaklı hale getirebilir. Lavabodaki koku nasıl giderilir sorusunun yanıtı şudur ki: lavabonun içerisine kahve telvesini dökmeniz; sonrasında da üzerine kaynar su dökmeniz gerekmektedir.

    Halı kokusu nasıl giderilir?

    Evdeki koku nasıl giderilir sorusunun yanıtları arasında, halı kokusu nasıl giderilir sorusunun yanıtı da önemlidir. Özellikle de, senenin dört mevsimi evinde halı kullanımı gerçekleştiren kişiler için, halı kokusu nasıl giderilir sorusunun yanıtı önemlidir. Halı kokusu nasıl giderilir sorusunun yanıtı için, halının üzerine biraz karbonat serpmeli, sonrasında ise bu karbonatı halının üzerinde bir süre bırakmalısınız. Ardından ise, halınızı süpürmeniz yeterli olacaktır.

    Kızartma kokusu nasıl gider?

    Kızartma kokusu nasıl gider sorusunun yanıtını şu şekilde verebiliriz ki: kızartma yaptığınız ızgaranın üzerine koymanız gereken, adaçayı, defne, ve kekikten bahsetmemiz gerekmektedir. Bu sayede, kızartma kokusu nasıl gider sorusunun yanıtını bulabileceğiniz gibi, evdeki kokuyu gidermek adına da bir işlem gerçekleştirmiş olursunuz.

  • Birlikte yaşamaya hazır mısınız?

    Birlikte yaşamaya hazır mısınız?

    Aşkın doruklarındasınız, bir an bile ayrı kalmak istemiyorsunuz ve çözümü evleri birleştirmekte buldunuz. Peki evlilik hayatının bir önizlemesi olan bu yeni hayata hazır olduğunuzdan emin misiniz?

    Taraflardan birinden ‘Aynı şehrin farklı semtlerinde yalnız yaşamaktansa neden artık tek bir evde beraber yaşamıyoruz?’ sorusu geldiği anda aslında beraberinde birçok yeni soru daha gündeme oturuyor. Bunların başında da beraber yaşamanın aşkı öldürme ihtimali geliyor. Bazı araştırmalar evlilik öncesi beraber yaşamanın, aşkın ömrünü kısalttığını doğruluyor. Yüzükleri takmadan önce aynı adresi kullanmaya başlayan çiftlerin boşanma risklerinin biraz daha yüksek olduğu söyleniyor. Beraber yaşamaya başlamak için zamanlamanızın doğru olup olmadığından emin değilseniz kendinize şu dört soruyu sorun…

    1- Beklemeyi göze alıyor musunuz?
    Eğer sevgilinizle henüz bir düğün tarihi konuşmadıysanız, beraber yaşamanın bu süreci kısaltacağını, hemen davetiyelerinizi hazırlayıp mobilya bakmaya gideceğinizi hayal etmeyin. İngiltere’de yapılan bir araştırma çiftlerin yüzde 40’ının beraber yaşamaya başladıktan 5 ile 7 yıl sonra evlendiğini gösteriyor. Eğer evlilik sizin için öncelikliyse bunu sevgilinizle açık açık konuşun. Eğer evlilik konusunu açmaktan kaçınıyorsa dikkat edin, gelecek ile ilgili planlarınız örtüşmüyor olabilir.

    2- Masrafların paylaşımını baştan konuşabilecek misiniz?
    Konuşması en zor konulardan biri olsa da bunu baştan yapmak zorundasınız. Herkes aylık gelirini ve var olan borçlarını ortaya döktükten sonra evin giderlerini nasıl paylaşacağınızı planlayın. Eğer biriniz daha fazla para kazanıyorsanız aradaki fark oranında ödemeleri de dengeleyebilirsiniz. Örneğin siz yüzde 30 daha yüksek maaş alıyorsanız kiraya da yüzde 30 daha fazla katkı koyabilirsiniz.

    3- Mücadeleye hazır mısınız?
    İlk günlerin balayı havası sona erdikten sonra tartışmaların başlaması da kaçınılmaz olacaktır. Korkmayın ve farklılıklarınız üzerine konuşmaktan çekinmeyin. Bu, birbirinizi daha iyi tanımanızı ve daha güçlü bir ilişki kurmanızı sağlayacaktır. Tartışmaların ardından günlüğünüze neden tartıştığınızı ve kavganın nasıl patlak verdiğini yazın. Böylece temel anlaşmazlıklarınızı ve ciddi sorunlarınızı ayırt etmeniz daha kolay olacak. Bu arada yazdıklarınızın birbiriniz hakkında yeni şeyler öğrenmek için bir fırsat olduğunu ama bir sonraki rauntta silah olarak kullanılmaması gerektiğini unutmayın.

    4- Monotonlaşma riskinin farkında mısınız?
    Beraber yaşamanın bir süre sonra beraber alınacak keyifleri azalttığını fark edebilirsiniz. Örneğin akşam işten dönüp kendinizi kanepeye attığınızda ikiniz de seksin çok uzaklarda kalmış bir keyif olduğunu düşünebilirsiniz. Bunun önüne geçmek için daha eşyalarınızı bile yerleştirmeden haftanın hangi günlerini daha özel geçireceğinizi planlayın ve bu arada birbirinizi baştan çıkarmaktan çekinmeyin.

    Formsanté

  • Yatakta kendinize güvenin

    Yatakta kendinize güvenin

    Yatağa girdiğinizde sürekli fedakarlık yaptığınızı ya da bencil olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? İkisinin ortasını bulmak istiyorsanız işe kendinize güvenmekle başlayabilirsiniz.

    1 – DİĞERLERİNİ BOŞVERİN
    Herkesin cinsel hayatı kendine özel. Başkalarının haftada kaç defa birlikte olduğuna bakarak kendi ilişkinizi yargılamak yerine kendi ilişkinizin özel olduğunu bilmelisiniz. Arkadaşınız partneriyle birlikte olduğunda birden çok orgazm oluyor diye sizin de aynı oranda olmanız şart değil. Uzmanlar, cinsel ilişki sırasında kaç defa orgazm olacağınızı kafanıza takmak yerine dokunmaya önem vermeniz gerektiğini belirtiyor.

    2 – VÜCUDUNUZU KEŞFEDİN
    Vücudunuzun sevdiğiniz noktalarını partnerinize söylemekten çekinmeyin. Örneğin göğüslerinizi beğeniyorsanız partnerinize göğüslerinize daha fazla ilgi göstermesini söyleyebilirsiniz. Bu dokunuşlar kendinize güveninizi yerine getirecektir.

    3 – STRES YAPMAYIN
    Sağlıklı bir cinsel yaşama zarar veren faktörlerden biri de stres. Stres altında yaşanan cinsel birliktelikler beraberinde mutsuzluk getirebiliyor. Bu nedenle stresi hayatınızdan uzaklaştırmalısınız. Stres dolu bir yaşam cinsel fonksiyon bozukluklarına neden olabiliyor. Uzmanlar, Sibirya ginseng bitkisinin kökünde bulunan ‘Ginsenoit’ olarak adlandırılan etken maddenin, özellikle strese karşı dayanıklılığı artırmaya yardımcı olduğunu belirtiyorlar. Cinsel ilişki öncesinde Ginseng’in kökünü çiğneyebilir ya da çay gibi demleyerek içebilirsiniz.

    4 – DUŞ ALIN
    Yatağa girmeden önce alınan duş hem kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak hem de kan dolaşımını hızlandırarak duyarlılığınızın artmasına da yardımcı olacaktır. Dokunuşlara daha duyarlı hale geleceğiniz için zevk almanız da kolaylaşacak.

    5 – DOKUNUN
    Uzmanlar sadece yataktaki dokunuşların iyi bir cinsel yaşam için yeterli olmadığını belirtiyor. Bu nedenle yatağın dışında da partnerinize dokunmak cinsel hayatınızda birbirinize olan güveni tetikleyecektir. Konuşurken eline dokunmak, ona masaj yapmak ya da saçlarını okşamak yataktaki heyecanı artıracaktır.

    6 – SİGARAYI BIRAKIN
    Sigaranın östrojen seviyenizi düşürdüğünü biliyor musunuz? Bu da libidonuz üzerinde oldukça ciddi sorunlara neden oluyor. Sigarayı bırakmak doğurganlığınızın artması da dahil birçok hastalığın önlenmesini sağlıyor.

    7 – SPOR YAPIN
    Araştırmalar düzenli olarak spor yapan kişilerin cinsel performansının arttığını ortaya koyuyor. Spordan sonra vücutta salgılanan endorfin, yani mutluluk hormonunun seviyesi artıyor, sinirlilik ve gerginlik ortadan kalkıyor. Sporla birlikte vücut sıcaklığı da yükseliyor. Böylece cinselliğe daha kolay hazırlanıyorsunuz.

    8 – OYUN OYNAYIN
    Eğer partnerinize açıkça nelerden hoşlandığınızı söyleyemiyorsanız erotik oyunların yardımına başvurabilirsiniz. Birbirinize dokunma oyunları ya da masum fanteziler sizi heyecanlandıracaktır.

    9 – KONUŞMAKTAN KORKMAYIN
    Kadınlar erkeklerin cinsellikteki tecrübesine güvenerek istediklerini söylemeye utanıyor, erkekler ise ne yapmaları gerektiğini bildiklerini düşünüyorlar. Böyle olunca ortaya mutsuz bir cinsel yaşam çıkıyor. Aslında erkeklerin büyük bir çoğunluğu yatakta konuşmaktan hoşlanıyor. Eğer yatakta mutlu olmak istiyorsanız sevdiğiniz erkekle konuşmaya çekinmeyin. Fakat bunu yaparken cümleleri de doğru kurmalısınız. Örneğin ‘…. yaptığında çok iyi hissediyorum’ ya da ‘…yapman çok hoşuma gitti’ gibi. Partnerinizin de kendine güvenmesini sağlayacak bu cümleler daha iyi bir cinsel birlikteliğe de yardımcı olacak.

    10 – BIRAKIN TERLESİN
    Çiftler her zaman nasıl göründükleri konusunda endişeli oluyor. Oysa cinsellikte kendine güven sadece dış görünüşle olmuyor. Cinsellikte kendine güven koku, tat, hissetmek ve duymak anlamına geliyor. Bu nedenle sevgilinize o gün duş almamasını söyleyebilirsiniz. Yapılan araştırmalar erkek terinde feromonların yani karşı cinsi uyaran salgıların bulunduğunu gösteriyor. Bu salgılar kadınları hem psikolojik hem de fiziksel yönden uyarıcı güce sahip.

    11 – YENİLİKLERDEN KORKMAYIN
    Cinsel hayatta en sık yapılan yanlışlardan biri de çiftlerin ilişkilerini hep aynı şekilde yaşamaları oluyor. Birçok çift her zaman aynı günde ve aynı saatte sevişmeyi tercih ediyor. Fakat bu, çiftlerin birbirlerine karşı duydukları heyecanı öldürüyor. Eğer cinsel yaşamda mutlu olmak istiyorsanız hiç beklenmedik anlarda partnerinize yaklaşın ve onu baştan çıkarın.

    12 – DOKUNMAYI UNUTMAYIN
    Seks sadece cinsel birleşme değildir. Uzmanlar dokunuşların kaliteli bir cinsel yaşam için gerekli olduğunu belirtiyor. Bu nedenle partnerinizin zevk aldığı noktaları belirleyin ve önsevişme sırasında bu bölgelere dokunmaya özen gösterin. Çünkü dokunuşlar isteği artırıyor.

    13 – EN İYİSİNİ DÜŞÜNÜN
    Partnerinizle bugüne kadar yaşadığınız en iyi cinsel deneyiminiz hangisiydi? O anı aklınıza getirdiğinizde hala heyecanlanıyorsanız düşünmekten hiç vazgeçmeyin. Özellikle yatağa girmeden önce bu düşünceyi sürekli tekrarlarsanız hem heyecanınız artacak hem de aynı deneyimi tekrar yaşayabilmek için daha istekli olacaksınız.

    14 – ONA İNANIN
    Kadınların yatakta kendine güvenmemesinin en önemli nedenlerinden biri fiziksel takıntıları oluyor. Fakat bunu bir kenara bırakmanız gerekiyor. Sevdiğiniz adam size ‘Göğüslerin çok güzel’ dediğinde ona inanmalısınız. Bu sözlere inandığınızda kendinize güveniniz de yerine gelir.

    15 – UYKU KALİTENİZİ ARTIRIN
    Yapılan araştırmalar horlamanın çiftlerin seks hayatını ve dolayısıyla da aile ilişkilerini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyor. Bin çift üzerinde yapılan bir araştırmaya göre; eşlerden birinin horlaması ilk önce yatakların ayrılmasına neden oluyor. Bu durumda çiftlerin cinsel hayatları olumsuz etkileniyor.

    Formsanté

  • Ev Yoğurdu Fırın Yöntemi

    Ev Yoğurdu Fırın Yöntemi

    Ev Yoğurdu (Garantili Fırın Yöntemi)

    1.Yoğurt nasıl mayalanır?
    2.Ev yapımı yoğurdun özellikleri nelerdir?
    3.Yoğurt yapmak için hangi malzemeler gerekir?

    Fırın yerine yoğurt makinesinde de mayalayabilirsiniz. Bir yaşından küçük çocuklara bal verilmesi uygun olmadığından bal ilave etmeden de yapılabilir.

    Malzemeler
    – 1 litre günlük süt
    – 1 tatlı kaşığı bal veya toz şeker (istenirse)
    – ¼ bardak taze yoğurt, maya olarak
    – 750 gm yoğurt

    Yapılışı:

    – Sütü kalın altlı bir tencereye alıp bir taşım kaynatın. (Eğer, daha koyu bir yoğurt istenirse süt 5-10 dakika daha kaynatılarak suyu uçurulabilir). Tencereyi mutfakta bir kenara alıp 30-35 dakika kadar ılıması için bekletin. Yüzeyde kaymak oluşmaması için ara sıra karıştırın.

    – Taze yoğurdu geniş bir kaba alın, balı veya şekeri ilave edip karıştırın.

    – 30-35 dakika sonra sütün sıcaklığı mayalamaya uygun hale gelecektir. Serçe parmağınızı sütün içine batırın. Süt ılıktan daha sıcak olmalı ama parmağınızı yakmamalıdır. Yoğurdun mayalandığı ideal sıcaklık yaklaşık 45-50 derecedir (50˚C/110˚F).

    – Mayalama için; sütten bir kepçe alıp mayanın içine katın ve iyice karıştırın. Bu şekilde alıştırılmış mayayı süte ilave edip 1-2 dakika karıştırın.

    – Karışımı kapaklı, çok temiz cam kaba veya porsiyonluk kaplara alıp, kapakları kapamadan, bir tepsinin üzerine yerleştirin. Fırını 50 dereceye veya yoğurt ayarına getirip tepsiyi içine yerleştirin.
    3-4 saat boyunca (fırını 50 derecede çalıştırarak) fırında mayalanmasını sağlayın.
    Yoğurdunuzu fazla hareket ettirmeden fırından alıp dışarda 5-10 dakika bekletin. Kapakları kapatıp, yine yavaşça buzdolabına yerleştirin. 5-6 saat formunu bulması için dinlendirin.

    40firinekmek