Blog

  • Tüp Bebek hakkında bilmeniz gereken 10 gerçek

    Tüp Bebek hakkında bilmeniz gereken 10 gerçek

    1. Tüp Bebekte başarı oranı.
    Merkezler başarı oranlarını genellikle deneme başına % 40 ile 60 arasında belirtirler. Ancak, sizin başarınızı sadece ve sadece sizin özellikleriniz belirler. Bireysel bir çiftin başarı şansı o çifte ait kısırlık sebebi, yaş ve yaşam tarzı gibi bir dizi faktöre bağlıdır. Genel olarak, 35 yaşın altında tüp bebek tedavi başına gebelik yüzde 50 gibi bir şansa sahiptir. Bu şans 40 yaş üzerinde belirgin olarak azalır ve 45 yaşında bir bayan için ise istisnai durumlar dışında % 5’in altındadır. Unutmayın ki şans her zaman önemli bir rol oynamaktadır. Yıllar içersinde edindiğimiz tecrübe göstermektedir ki inat eden, direnen ve umudunu yitirmeden denemelerine devam edenlerin çok büyük çoğunluğu bebeklerine kavuşmaktadır. Eğer aynı merkezde üç deneme sonrasında halen sonuç alamadıysanız başka merkezlerle de mutlaka görüşün. Bu aslında büyük oranda o merkezin başarısızlığından değil, sizin artık psikolojik olarak bir değişime ihtiyacınız olduğundandır.

    2. Tüp bebek tedavi ücreti
    Tüp bebek tedavisi aslında işletme giderlerini de kattığınızda merkezden merkeze değişmekle birlikte yaklaşık 2000 Tl civarında bir maliyete sahiptir. Özel sektördeki merkezlerin ayakta kalabilmesi ve kar etmesi de gerektiğinden, merkezler tecrübeli ve kaliteli ekip ve personel çalıştırmaları, malzeme seçimine gösterdikleri özen, otelcilik hizmetleri vs. gibi konuları göz önüne alarak kendilerine göre bir fiyat belirlemekte ve çiftlerden bunu talep etmektedirler. Tavsiyem hasta sayısı en az aylık 50 ve üzerinde olan yani fazla hastası olan tecrübeli merkezlerin fiyatlarını karşılaştırmanız ve seçiminizi yaptıktan sonra ilgililerle pazarlık yapmanızdır. Bu arada sakın “en ekonomik olanını seçeyim nasılsa hepsi aynı işi yapmıyorlar mı” demeyin. Ucuza çıkarayım derken hüsrana uğrarsınız. Tüp bebek tedavisi beğenmediğinizde iade edilebilen bir ürün veya hizmet değildir. Sonuç negatif ise maddi manevi uğraşlar sonuçsuz kaldı ve baştan almak zorundasınız demektir. Yani seçimi en baştan doğru yapmalısınız.

    3. Kadınların gebe kalma özellikleri ne zaman azalmaya başlar ?
    Bir kadının doğurganlığı 35 yaşından itibaren önemli ölçüde düşmeye başlar. Yaşla birlikte azalan yumurta sayıları tüp bebekteki başarıyı düşüren önemli bir konudur. Yine, yumurta kalitesi ve döllenme oranları da 35 yaşından itibaren azalır. Bu konuda yorum yapmaya yardımcı birçok test vardır. AMH testi ise yumurtanın kalitesinden çok elde edilecek yumurta sayısıyla ilgili bilgi verebilmektedir. Araştırmalara göre kadınlar nasıl olsa tüp bebek tedavisi var diye değil ancak doğru adamı bulmadıklarını düşündükleri için evliliği ve anne olmayı ertelemektedirler. Ancak kadınlara bu konuda tavsiyemiz mümkünse anne olmayı 40 lı yaşlara ertelememeleridir. 40 yaşından sonra her yıl işler çok daha zorlaşmaktadır.

    4. Erkeklerin üreme yetenekleri de yaşla birlikte azalır mı ?
    Kadın yaşından sonra, erkek sperm problemleri gebelik oluşumunu etkileyen en önemli faktördür. Problemler sperm içindeki DNA hasarına, bozulmuş sperm şekillerine azalmış miktara ve harekete bağlıdır. Bu sorunlar 50 yaşın üzerindeki erkeklerde daha sık görülür. Kadınlar bebekliklerinde belli bir yumurta sayısı ile doğar ve bunu belli bir hızda tüketirler. Erkekler ise sürekli yeni sperm üretir. Ancak, erkek yaşı ilerledikçe sperm kalitesi bozulma olduğu, genlerinin bozulduğu da bilinmektedir. Dolayısıyla erkeklere de tavsiyemiz kadınlar kadar olmasa da baba olmayı çok geç yaşlara ertelememeleridir.

    5. Tüp bebek tedavisinin fiziksel ve duygusal bedeli
    Çiftlerin büyük çoğunluğu tüp bebek tedavisini maddi manevi oldukça yorucu ve hatta yıpratıcı bir süreç olarak tanımlamaktadırlar. Fiziki yan etkiler baş ağrısı, uykusuzluk, yorgunluk, karında şişkinlik ve duygusal dalgalanmalardır. Özellikle sonuç bekleme sürecinin sancılı ve gergin geçmesi de sıkça yaşanmaktadır. Tecrübeli ve yoğun merkezlerde psikolojik danışmanlık hizmetleri genellikle ayrıca verilmektedir. Bu hizmeti elbette her çift değil, talep edenler almaktadır. Bu konuda da destek almaya hakkınız olduğunu unutmayın ve biraz strese de hazır olun.

    6. Yumurtalıklarınızın yaşını ve kapasitesini değiştiremezsiniz.
    Her kadın 20 ve 30 yaşları arasında en doğurgan dönemini yaşar. Ancak doğa bazı kişilere daha bonkör davranmış ve zengin bir yumurtalık kapasitesi vermiş, kimilerine ise daha adaletsiz davranmış ve hatta erken yaşlarda menopoz adayı yapmış da olabilir. Aynı durum erkekler için de söz konusudur. Bazı erkeklerin yüzlerce milyon spermi varken bazılarının ise neden çok çok az sperm sayısının olduğunun hatta hiç olmadığının açıklaması her zaman bulunamaz. Temelde genetik özelliklere dayanan bu adaletsizlik için günümüzde ne yazık ki yapılabilecek özel bir tedavi yöntemi yoktur. Unutmayın, günümüzde uygulanan tüp bebek tedavisi yeni yumurta ve sperm üretemez ancak olanı kullanır. Belki yakın bir gelecekte kök hücre tedavilerinin gelişmesiyle bu gerçek de değişebilecektir. Umarız bu süreç çok uzun sürmez.

    7. Tüp bebek tedavisinin riskleri
    Tüp bebek tedavisi tüm dünyada 30 yıldan daha fazla bir süredir uygulanmakta olan ve üzerinde çok araştırmalar yapılmış aslında emniyetli bir işlemdir. Günümüzde tecrübeli bir merkezde tecrübeli hekimler tarafından yürütülen tedavilerde genellikle ciddi bir sorun yaşanma. Elbette her tedavi şeklinde ve girişimde olduğu gibi % 1-2 gibi beklenmedik sorunlar oluşabilmektedir. Bunlar da çok büyük oranda dikkatli gözlem ve tecrübeyle çözülebilecek sorunlardır. En sık rastlanan sorun ise karında sıvı toplanması, şişkinlik, hastaneye yatma gereksinimi bulgularıyla kendini gösteren aşırı uyarılma tablosu dediğimiz sorundur ve tecrübeli merkezlerde % 1 civarında görülür. Onun dışında hormon ilaçlarının kullanımının kanser yaptığı gibi şehir efsaneleri ise doğru değildir. Tüm dünyada bu güne kadar tüp bebek yöntemiyle milyonlarca çocuk doğduğunu da unutmayın.

    8. Gazetelerde ve televizyonlarda sürekli tüp bebekle ilgili doktorlar çıkıyor ve yeni yöntemlerden bahsediyorlar, hangisine inanacağız ?
    Elbette tüp bebek tedavisi bilimin büyük bir hızla ilerlediği, araştırmaların yapıldığı, sürekli yeniliklere açık bir alandır. Ancak birisi gazete ya da televizyonlarda çıkıp da “yepyeni bir teknik bulduk, artık çocuk sahibi olmayan kalmayacak” dediğinde de biraz şüpheyle yaklaşmakta yarar var. Öncelikle bu konuyu kendiniz internetten ve ulaşılabilir kaynaklardan mutlaka araştırın ve bilimsel araştırmalara dayanıp dayanmadığını irdeleyin veya güvendiğiniz birilerine sorun. Türkiye’de sayıları 120’ye ulaşmış olan merkezler aralarındaki rekabet nedeniyle reklama oldukça ağırlık vermektedirler.

    9. Asla garanti yoktur.
    Tüp bebek tedavisi değişik sebepli sorunların varlığında bebek sahibi olmayı sağlayan oldukça etkili bir tedavi yöntemidir. İstatistiklere göre 3 deneme sonrasında toplamda % 85 civarında gebelik oranına ulaşılabilmektedir. Ancak son iki yıldır Türkiye’de de uygulanmakta olan tek embriyo transfer politikasıyla en iyi şartlarda % 50-55 gebelik oranı vardır. Gebelik oluşsa da bunun % 10-15 kadar bir olasılıkla düşükle sonuçlanacağını da hesaba katarsak 35 yaşından genç bir bayanın ilk iki denemede tek embriyo transferiyle bebeğini eve götürme oranı aslında en iyi şartlarda her bir deneme için % 40-45 civarındadır. Size ilk görüşmede çok daha yüksek rakamlar veren veya garanti veren merkezlerin ne derece güvenilir oldukların da sorgulamanız gerekir.

    10. Ne zaman pes etmeliyim ?
    Teorik olarak kadından yumurta, erkekten de sperm elde edilebildiği ve transfer yapılabildiği sürece gebelik oluşma şansı vardır. Ancak yaşınız 45’e yakınsa, üç’den fazla başarısız deneme yaptıysanız, verilen yüksek dozdaki ilaçlara rağmen zar zor bir tane ve kötü kalitede embriyo elde edilebiliyorsa veya edilemiyorsa, transfer yapılamıyorsa ve maddi olarak da durum sizi sıkıntıya sokacak bir boyuta ulaştıysa eşinizle birlikte oturup bir kez daha düşünün. Merkeziniz tedaviye devam edelim dese de acaba devam etmeli misiniz ?

    Tüp Bebek Özel Bölüm

  • İşte sanal seksin zararları

    İşte sanal seksin zararları

    Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Dr. Taner Canatar, sanal alemde flört etmenin sınırlarını çizmenin oldukça zor olduğunu, genellikle bir oyun gibi başlayan yazışmaların daha sonra tutkulu birer ilişkiye dönüşebildiğini ve bu durumun çiftlerin gerçek yaşamını olumsuz etkilediğini söyledi.

    İnternette sosyal paylaşım sitelerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek popüler hale geldiğini kaydeden Dr. Taner Canatar, sosyal paylaşım ağı kullanımının yaygınlaşması sonucunda özellikle yakın ve mahrem ilişki yaşayan çiftlerde ve evliliklerde sorunların artmaya başladığını, sosyalleşme ve flört etmenin azaldığını, sanal seksin arttığını bildirdi.

    Sanal alemde, flört etmenin sınırlarını çizmenin oldukça zor olduğuna değinen Taner Canatar, genellikle bir oyun gibi başlayan yazışmaların daha sonra tutkulu birer ilişkiye dönüşmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Bireylerin yolunda giden ilişkileri olsa bile, zamanla kendilerini sanal ortamdaki cazibeli duruma kaptırabildiklerine vurgulayan Canatar, sevgiliden ya da eşten zaman çalınarak, çeşitli bahanelerle sosyal paylaşım ağlarına girilmeye çalışılmasının ilişkilerde sorunlar yaşanmasına ortam hazırladığına dikkat çekti.

    BOŞANMA DAVASI AÇAN 5 ÇİFTTEN BİRİ SOSYAL AĞLARI ÖNE SÜRÜYOR
    ABD’de 2009’den bu yana, boşanmak için mahkemeye başvuran her beş çiftten birinin sosyal paylaşım ağlarından kaynaklanan problemleri öne sürdüğünün altını çizen Canatar, şunları kaydetti:

    “Boşanma dilekçelerinde, eşler birbirini sosyal ağlarda kaçamak yapmakla, eski sevgilileriyle görüşmekle ya da sosyal ağ paylaşım sitelerine dalıp, birbirlerini unutmakla suçluyor.

    Son iki yıl içerisinde Türkiye’de de bu nedenlerden dolayı ciddi tartışmalar yaşayan, boşanma eşiğine gelen, hatta ilişkilerini bitiren çiftler gözleniyor. Öncelikle kadın ya da erkek durumu görmemezlikten gelmemelidir. Eşler ya da sevgililer, bu durumu ilk fark ettikleri zaman birbirine karşı açık olmalı ve konuşmalıdır. Görmemezlikten gelmek en büyük yanlıştır. Doğabilecek problemleri çözmenin en iyi yolu, olup biteni iyice anlamaya çalışmaktır. Diğer bir değişle, çiftler onları bu davranışa iten problemleri ya da ilişkilerindeki eksiklikleri ortaya çıkarıp, düzeltme yoluna gitmelidir.”

    ÇİFTLERİN ORTAK ONAYI YARARLI
    Canatar, sosyal paylaşım sitelerinin üyelik ve arkadaşlık taleplerinin çiftin ortak onayıyla gerçekleşmesi önerisinde de bulunarak, şu uyarılarda bulundu:

    “Sosyal paylaşım siteleri, bir yandan arkadaşlarınız hakkında fikir edinilmesini sağlarken, diğer yandan da ilişkiler üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Eski erkek ya da kız arkadaşlarınızdan gelebilecek arkadaşlık taleplerini onaylamak ya da onaylamamak konusunda çiftlerin bir karar alması, çıkabilecek sorunların önüne geçilmesinde oldukça yararlı olabilir.”

  • Cameron Diaz Diyeti ile 7 Günde Zayıflayın

    Cameron Diaz Diyeti ile 7 Günde Zayıflayın

    Hem güzelliğiyle, hem fiziğiyle, hem de oyunculuğuyla tüm dünyanın sevdiği ve tanıdığı Cameron Diaz’ın zayıflık iksirini bulduk.

    Egzersizlerle birleştireceğiniz bu 7 günlük diyet sizi bambaşka bir fiziğe kavuşturacak.

     

    1. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 2 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık, domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 8 yemek kaşığı kuru baklagiller (kuru fasulye/ nohut), 1 kase yoğurt, salata (yağsız), 4 yemek kaşığı pirinç pilavı

    Ara: 2 adet grissini, 1 porsiyon meyve

    Akşam: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 2 porsiyon meyve, 1 çay bardağı süt
    2. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu kaşar peynir, salatalık, domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 100 gr. tavuk (ızgara veya haşlama), 1 küçük kutu yoğurt salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: 2 adet grissini

    Akşam 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 su bardağı yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 3 porsiyon meyve, 1 çay bardağı süt

    3. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), salatalık, domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 2 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: 2 adet grissini, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

    Akşam: 100 gr. tavuk (ızgara veya haşlama), 1 kase yoğurt, 1 küçük boy haşlanmış patates, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 3 porsiyon meyve

    4. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık, domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 100 gr. tavuk (izgara veya haşlama), 1 küçük kutu yoğurt, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: Yarım adet kruvasan, 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

    Akşam: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 su bardağı yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 3 porsiyon meyve
    5. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, salatalık, domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt (kaymaksız) salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: 2 adet etimek 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı)

    Akşam: 8 yemek kaşığı kuru baklagiller (kuru fasulye/nohut), 1 kase yoğurt (kaymaksız, 200 gr), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı pirinç pilavı

    Gece: 1 porsiyon meyve

    6. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık, domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 küçük kase yoğurt, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: Bir adet kruasan, 1 adet greyfurt

    Alşam: 100 gr. tavuk (ızgara veya haşlama), 1 kase yoğurt, 1 küçük boy haşlanmış patates, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Gece: 3 porsiyon meyve

    7. gün
    Sabah: Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)

    Öğlen: 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, yarım kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)

    Ara: 2 adet etimek, 1 adet karper peynir

    Akşam: 8 yemek kaşığı kuru baklagiller (kuru fasulye / nohut), 1 kase yoğurt (kaymaksız, 200 gr), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı bulgur pilavı

    Gece: 1 porsiyon meyve

     

     

  • Ebru Şallı Saç Dökülmesi Karşı Maske

    Ebru Şallı Saç Dökülmesi Karşı Maske

    Ebru Şallı saç dökülmesini engelleyen ve aynı zamanda saçları güçlendiren maske tarifini bizlerle paylaştı…

    Malzemeler:

    1 yumurtanın sarısı
    3  yemek kaşığı sızma zeytinyağı
    3 yemek kaşığı defne yağı
    3 yemek kaşığı sarımsak yağı

    Hazırlanışı:

    Tüm malzemeleri iyice karıştırın. Maskeyi uygulamadan önce saçlarınız temiz olmasına özen gösterin.
    Maskeyi saça sürün ve streçle sarın 1 saat kadar kalabilir. haftada bir kez 3 hafta uygulayın.
    Saç kremi kullanmanıza gerke yoktur. Bu maske aynı zamanda saçları tedavi eder.

  • Steve madden 2012 ayakkabı modelleri

    Steve madden 2012 ayakkabı modelleri

    Ayakkabıyı kadınlar için bir tutku haline getiren Steve Madden 2012 ayakkabı modelleri galerimizde…

    Steve Madden Ayakkabılar

  • Burcunuza göre aşkın sırrı

    Burcunuza göre aşkın sırrı

    Evliyken de sevgili kalabilirsiniz! Baş başa geçirilen özenle hazırlandığınız bir gece yeni bir başlangıç olabilir.

    “Sen önemlisin”i aktaracak bir bakış gönülden bir gülümseme geçmişi ve geleceği düşünmeden “seninle olduğum için mutluyum” diyebildiğimiz sıcacık bir an ilişkimize dokunacak sihirli değnek olabilir. İlişkimizi kadere ve hayatımızı akışına bırakmak yerine değişimi başlatmak elimizde… işte burcunuza göre aşkın sırrı?

    Koç

    Şayet romantizmi ihmal edecek olursanız önce büyük bir düş kırıklığına uğrayacak sonra da öfkelenecektir daha sonra da ideal aşkını aramaya gidecektir. Çünkü Koç erkeği idealist olduğu kadar egoisttir de… balıklama daldığı aşkın içinden aynı şekilde çıkacaktır. Yoksa hatalarını düşünmeye başlar. Ve sakın böyle bir şey yapacağını beklemeyin. Hatalarını kabul etmek yerine ölmeyi tercih edebilir. Ya da içindeki aşkı öldürmeyi… Aşkının parçalanmaya başladığını anladığı zaman bunu kurtarmak için elinden geleni yapacağını da bilmelisiniz. Fakat bütün uğraşlarına rağmen toparlayamıyorsa daha fazla uğraşmayacaktır…

    Boğa

    Boğa aşka ve karşı cinse büyük ilgi duyar ama onun oyunları içinde herhangi bir zevkin peşine saldırganca düşmek yoktur. O insanları cezp etmeyi tercih eder. Yine değişim tehlikesi yaşarlar bazen.. Ayrılık iş seyahatleri askerlik gibi mecburi durumlardan kaynaklanıyorsa ondaki büyük değişimlere hazırlıklı olun. Bu en hassas en şüpheci oldukları dönem olarak bilinir ve pek çok ilişki öncesinde ya da sonrasında bitme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Bu süreçte bambaşka yönlerini göstermesine hazırlıklı olun. Önceki hayatından uzaklaşma ya da eski günlerini unutma gibi sorunlar doğurabilir…

    İkizler

    Bir İkizler ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz ne de karşınızdaki İkizler… Eğer onunla ilk kez o büyüleyici çift kişiliğini oynadığı bir sosyal faaliyette tanıştınızsa hiç şansınız yok demektir. Onun şimdiye kadar karşılaştığınız en heyecan verici en zeki en ilginç kişi olduğuna inanacaksınız. Ona ne kadar çok dokunarak sarılırsanız vücudunuz o kadar çok “”bağımlılık hormonu” salgılar. Aşkın uzun süreli olmasını da bu hormon sağlıyor. Dünyada başka hiç kimsenin yapamayacağı biçimde yüzlerce değişik şekilde “seni seviyorum” diyebilir. İkizler şapkasını nereye asarsa orası evidir. Uzun bir yalnızlık döneminde de acı gözyaşları dökebilir…

    Yengeç

    Sen benim gözümde en büyüksün! Aşık insan sevdiğini öyle olmadığı halde herkesten üstün görür. Yengeç kadınları ve erkekleri asırlarca olduklarından büyük gösteren aynayı ellerinde tutmanın lezzetli ve büyülü gücü sayesinde arzu objesi haline geldiler. İşte fiziksel görünümünü hiç beğenmesek de bizi iyi hissettiren kendimize güvenimizi yerine getiren insanlara aşık olmamızın nedeni bu kadar basit. Aşık Yengeç insan sevdiğini öyle olmasa bile herkesten üstün görür. Dürüst olun:. Doğruları söyleyip söylememe çelişkisine düşmeyin. Doğruları ilişkinizi zedelemeyecek biçimde söylemeye dikkat ederseniz mutlu olursunuz…

    Aslan

    Aslanın aşk ateşi yakıcıdır… Aniden alevlenen bir ihtirasa sahiptirler. Sevdiği kadının kokusu etkiler onları.. Aslan burçları çok şüpheci olurlar. Şüphe sizi birbirinizden uzaklaştırır! Uzaktaysanız karşınıza çıkacak ilk ve en büyük engel şüphedir. Şüphe meselesi sevgilinizle aranızda zorlu yokuşlar ve karanlık geçitler yaratır. Bu o kadar tehlikeli bir zemindir ki bir kere sallandı mı yol boyu size gel-git’ler yaşatır. En iyisi ayağınızı yere sağlam basmak ve her adımı kontrol altında tutmaya çalışmak. . Âşık olduğunuz insan “sorumsuz” değil yüreği yaralıdır… Eğer aklınızı ona taktınızsa bu sizi ağlatmaya yeter…

    Başak

    Başakların aşkının en büyük sırrı hedef kişinin yanından hep ona doyamamış olarak ayrılmak. Bir sonraki buluşmaya kadar aşkınızın öznesini düşünür. Sonuç: farkında olmadan bağımlı olmanız. Aslında Başaklar çocukluğun ilk yıllarından başlayarak aşk konusuyla çok derinden ilgileneceklerdir aşkta fazlalıktan çok kalite ararlar. Her kategoride kaliteye oldukça önem verdiklerinden gerçek aşk ilişkileri çok azdır ve bunlar bazen de talihsizlikle veya herhangi bir şekilde üzüntüyle sonuçlanır. Başakların hepsi değilse de çoğu başka burçlara göre çok daha kolaylıkla bekâr yaşayabilirler. Ancak o her ne kadar çelik ve buz karışımı gibi görünürse de uygun sıcaklığı bulunca zevkten eriyebilir…

    Terazi

    Aşkınızı koruyun. Bunu yapmanızın nedeni: Teraziler son derece sahiplenen kişiler olmalarına karşın öyle delice ateşli bir kıskançlık göstermeyeceklerdir. Bu size önemsiz ince bir çizgi gibi gelir ama önemlidir. Son derece sadıktır ve aile bağlarını koparmayı hiç istemezler. Ancak hoşgörüleri kötüye kullanılıp da sonunda bıçak kemiğe dayanınca boşanmak için mahkemeye başvurmakta bir an tereddüt etmezler. Evlilik bir kez bitmişse bitmiş demektir. Bir kez kararını veren Teraziler yoluna devam eder artık gözyaşları dökmeniz yalvarıp yakarmanız boşunadır kararından dönmez. Sözlerinizi tutun. Bol zamanı ona ayırın. Aksi halde yalnız kalmanız kaçınılmaz…

    Akrep

    Tek kelimeyle yenilmek yılmak nedir bilmezler. Her şeyden önce en çok kendine âşık olan bir varlık. O buz gibi sessizliğin arkasında sürekli olarak fıkır fıkır kaynayan kocaman bir kap vardır. Şansınız varsa kapağını ömür boyu sımsıkı kapalı tutar ama derin bir yara onu korkunç bir patlamayla havaya uçurabilir. Eğer tehlike çizgisi içinde değilseniz seyretmek bayağı heyecan verici olabilir. Kendi yasasını uygular ve başkalarının kendisi için ne düşündüğüyle zerre kadar ilgilenmez Anlaşılmaz estetik bir nedenle her türlü konfordan uzak çıplak bir odada zor bir hayat yaşayan Akrepler de vardır ama bu burcun gerçek yapısı duygusaldır dışarıdan buz gibi görünmesine karşın aşk için yanacaktır. Bana ‘Sen’ yetersin..

    Yay

    Yay hem kalbiyle hem de kafasıyla düşünür. Bazen aşkta akılsızca cesur davranacaktır. Sendeleyip düşecek sonra kalkıp tekrar deneyecektir. Ama hemen hemen her şey için onu affedeceksiniz çünkü çok büyük bir armağanla kalbinizi serbest bırakacaktır; dürüst ve gerçek bir aşk. Yay erkeği ve kadını ısrarla zekâ arar. Kıskanç olmayın. Kuşkucu olmayın. Onu sorguya çekmeyin ağlayıp sızlayıp dırdır ederek bırakıp gitmekle korkutmaya çalışmayın.. Eğer yaşamı onunla aynı espri içinde alırsanız ve insanları oldukları gibi kabul ederseniz birlikte uçurtma uçurmak çok eğlenceli olabilir.. Talihli olduğu için Yaylar doğal olarak iyimserdirler…

    Oğlak

    Oğlaklar sırlarla dolu biri ve çözülmeye hazır bir bulmaca gibi ilgi çekerler. Baştan çıkartmak yetmez fethetmeyi bilmek gerekir.” Çevresinde kendi ördüğü tuğladan bir duvar vardır. Utangaç ama güçlü ve çetindir. Hoştur ama müthiş ihtiraslıdır yalnız olmayı tercih eder gibidir. Ama değil gerçekte yalnızlığı sevmez. Gizliden gizliye Oğlak çok beğenilme özlemi çeker. Eğer bu kitabı kitabına bakarak değerlendirmeye eğiliminiz varsa burçlar size son derece faydalı olabilir. Oğlak aşkınız aşkınızın baharında belki de sizi kaptığı gibi Paris’e kaçırmayacaktır. Ama kırk elli yıl süren evlilikle sonuçlanan aşk ona göredir. Diğer burçların çoğuna göre sadakat yönünden en kuvvetli burç oğlaktır…

    Kova

    Onun yüreğini ısıtın. “Sen benimsin” i aktaracak bir bakış gönülden bir gülümseme geçmişi ve geleceği düşünmeden “seninle olduğum için mutluyum” diyebildiğimiz sıcacık bir an ilişkinize dokunacak sihirli değnek olabilir. Eğer çok az görüşebiliyorsanız insanoğlunun nankör hafızası onu gerçek bir yabancıya dönüştürebilir. Önceki günlerinizle ilgili bir sürpriz hazırlamak işe yarayabilir. Örneğin ilk gününüzden itibaren varsa size almış olduğu hediyeleri yan yana dizip fotoğrafını çekmek eski mesajlarınızı saklamak ve bunları tekrar göndermek külleri yeniden alevlendirebilir….

    Balık

    Bir Balık erkeğinin “hiç belli etmese de” duygusal açıdan sınırsız bir güvene ve sadakate ihtiyacı vardır. Fakat bunu hiçbir zaman ortaya dökmeyecek ve lafını etmeyecektir. Ayrıca sizi kıskandığını da söylemeyecektir. (Hem de deliler gibi kıskansa bile.) Tabii benzer davranışı sevdiği kadından da bekleyecektir. Yine aslı olmayan yakınmalar ve imalardan tamamen uzak durmalısınız. Balık erkekleri öylesine hassas duygusal ve kırılgan olabilirler ki durmadan kusur bulan dırdırlarıyla hayatlarını bezdiren bir kadına deliler gibi âşık olsa bile bu duruma fazla katlanamayacak ve bir gün yürüyüşe gidiyorum diye evden çıkıp bir daha hiç görünmeyecektir. Aşırı olan yönlerinizi kontrol altına almayı başarabilirseniz aşk hayatınız mükemmele yakın seviyelere ulaşabilir…

  • Hotiç 2012 – 2013 Modelleri

    Hotiç 2012 – 2013 Modelleri

    Hotiç 2012 – 2013 Modelleri Galerimizde Sizlerle…

    %100 doğal deriler kullanır ürünlerini korumak için kimyasallar kullanmaz. Bu yüzden Hotiç marka aldığınız herşey doğaldır, sağlığınızı olumsuz etkilemez. Deriyi korumak için kimyasal kullanmaması nedeniyle bazen müşterileri tarafından eleştirilir. Özellikle bu eleştiriler ayakkabı, bot ve çizme gurubunda olur. Sebebi ise deriyi kimyasallara maruz bırakmadığından dolayı ayakkabının diğer kimyasala bulanmış ayakkabılara göre daha erken deformasyona uğrayarak doğal görünümüne daha çabuk kavuşmasıdır. Hotiç 2012 – 2013 modelleri göz atalım…

    Hotiç 2012 – 2013 Modelleri

  • Partneriniz satiriazis olabilir mi ?

    Partneriniz satiriazis olabilir mi ?

    Birlikte olduğunuz erkeğin sürekli cinsellik düşünmesinden şikayetçiyseniz ilişkiniz bu durum nedeniyle risk altındaysa dikkat! Sevgilinizin sorunu ciddi olabilir.

    Erkeklerin cinselliğe düşkünlüğü çoğu zaman normal bir istek olarak kabul edilse de her şeyde olduğu gibi cinsellikte de aşırıya kaçmak kişinin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını etkiliyor. Durumun farkında olanlar önlem almayı başarsalar da bu durumu normal kabul edenlerin hem özel hem de sosyal hayatları cinsel isteğe yenik düşüyor.

    Çocuk yaşlardan itibaren erkek cinselliği gerek aile gerekse sosyal çevre tarafından desteklenen toplumlarda aşırı cinsel istek gibi bir sorun da çoğunlukla gözden kaçıyor, ta ki bu sorun özel hayatla birlikte sosyal hayatı da etkileyinceye kadar… Satiriazis olarak tanımlanan ve erkeklerde cinsel doyumsuzluk, hiperseksüalite ve aşırı seks bağımlılığı anlamına gelen durum da kişilerin tüm zamanını ve enerjisini cinsellik için tüketmesi anlamına geliyor. Satiriazis olan erkekler, ‘Kendimi seks yapmaktan alamıyorum. Günün her saati aklımda cinsel fantezilerle bir kadını düşlüyorum. Cinsellikten başka bir şey düşünemiyorum. Artık işlerimi de aksatmaya başladım, arkadaşlık ilişkilerim zarar gördü ve yaptığımdan suçluluk duymaya başladım. Sabah başka, öğlen başka bir kadınla beraber oluyorum, sonra da akşam evime gidip eşimle birlikte oluyorum. Toplumda çok zor durumlarda kalıyorum, insanların içimdeki bu arzuları fark ettiğini düşünüp kimsenin yüzüne bakamıyorum, bunu saklayamıyorum. Ailemle veya dostlarımla vakit geçirmek yerine hangi kadınla birlikte olsam düşüncesinden kendimi kurtaramıyorum’ gibi düşüncelerle belirti veriyor.

    PARTNERİNİZ SATIRIAZIS OLABİLİR Mİ?
    Bu soruları cevaplayın ve yanıtların büyük çoğunluğu ‘evet’ ise partnerinizin mutlaka bir cinsel terapistle görüşmesini sağlayın.
    ➤ Cinsel ilişki sıklığı ve içeriği onu tatmin etmiyor mu veya daha fazlasını istiyor mu?
    ➤ Cinsel isteklerine hayır denildiğinde çok öfkeleniyor mu?
    ➤ Maddi açıdan rahat mı?
    ➤ Sizinle seks yapmak konusunda bazen aşırı istekli bazen de isteksiz mi oluyor?
    ➤ Cinsel konularda görüş ayrılığınızın olduğu tartışmalar sık mı yaşanıyor?
    ➤ Kendini ifade etmekte ve duygusal açıdan yakın olmakla ilgili bir sorunu var mı?
    ➤ Cinsel ilişkiniz sırasında kendinizi yalnız hissediyor musunuz?
    ➤ Pornografik içerikli yazılı veya görsel yayınlardan oluşmuş bir koleksiyonu var mı?
    ➤ Partnerinizin iş haricinde çok boş zamanı oluyor mu?
    ➤ Evdeki ruh hali seks yapıp yapmamasına göre değişiyor mu?
    ➤ Mizacı her an değişebilecek bir yapıda mı?
    ➤ Kendine hayran olma veya kendini büyük görme eğilimi oluyor mu?
    ➤ Çocukluğunda duygusal, fiziksel veya cinsel anlamda bir istismara uğramış mı?
    ➤ Bazı günler kendini öfkeli, yalnız ve yorgun hissediyor mu?
    ➤ Çabuk demoralize oluyor mu?

    Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, “Yani bu erkekler sevişmek istemedikleri halde seks yapma dürtülerine engel olamıyorlar. Bu sorun öncesinde aşırı mastürbasyon ve pornografik materyallerle haşır neşir olma durumları oluyor, ardından gelişigüzel biçimde farklı kişilerle cinsel birliktelikler yaşıyor ve bu durum giderek artan bir sıklıkta yaşanmaya başlanıyor. Söz konusu grup seks yapma dürtülerini kontrol edemiyor ve birçok kadın ile seks yapıyorlar” diyor.

    Çok fazla kadın, sorun demek
    Kadından kadına koşan veya sürekli sevgili değiştiren erkeklerin çocukluğa kadar inen büyük sorunları olduğu da düşünülüyor. Bu tür erkekler çok sayıda kadınla cinsel ilişki kurarak cinsel güçlerinin çok fazla olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Böylece zafer kazanmış gibi görünüyorlar ve bu yolla altta yatan aşağılık duygularını saklamaya çalışıyorlar. Yalnızlık, öfke veya kendine karşı duyulan nefret gibi duygularla yüzleşmek yerine bunlardan kaçan erkekler, seks ve aşkı aradıklarını söyleseler de, aslında seksi ve aşkı zamanlarını öldürecek birer nesne haline getirerek kendi yaşamlarını ihmal ediyorlar.

    Nedenler arasında sosyoekonomik güç var
    Dr. Cem Keçe, “Satiriazis’li erkeklere gelişmekte olan ülkelerde ve daha çok alt kültürde rastlanıyor olması önemli bir çelişki. Çünkü gelişmekte olan ülkelerde ve alt kültürlerde iş dışında kişinin zevk alacağı imkanlar olmuyor, bu nedenle cinsellik çok abartılı algılanıyor. Satiriazis, her sosyoekonomik düzeyde, her gelir grubundaki insanlarda görülebiliyor olsa da, daha çok sosyoekonomik yönden kötü olanlarda rastlanıyor” diyor.

    Nereye kadar çapkınlık, nereden sonrası hastalık olarak kabul edilmeli?
    Uzmanlara göre bu sınır, yani Satiriazis sınırı, altı aydan uzun bir süre tek eşli ilişkiye dayanamamak oluyor. Tek bir eşle yetinemeyen, normalin üzerinde cinsel ilişki kuran ve seçici olamayan bu erkekler genellikle sürekli bir ilişkiye sahip olamıyor. Farklı eşlerle cinselliği yaşama dürtüsünü yenemedikleri için bu bozukluk bir çeşit bağımlılık haline geliyor. Dr. Keçe, “Erkek cinselliği bilinmeyenlerle dolu. Sevişmekten büyük zevk alan her erkek, ‘tek partnerle hayat geçmez’ diyerek sürekli sevgili değiştiren ya da partnerini aldatan diğer erkeklerin ruh hali de Satiriazis veya seks düşkünü olarak görülmemeli” diyor.

    SATIRIAZIS’E YOL AÇAN FAKTÖRLER
    Çocukluğun sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yaşanmış olması, ruhsal bozukluklar, kalıtım yani genetik faktörler, organik beyin hastalıkları, Kleine- Levin Sendromu, iç salgı bezleri düzensizlikleri Satiriazis’e neden olabiliyor. Çocukluğunda sevgisiz ve güvensiz bir ortamda büyümüş bu erkekler, çocukluklarında bulamadıkları ruhsal ve bedensel sıcaklığı sürekli değişen eşlerde arıyorlar. Bu nedenle gerçek doyumu bulamıyorlar. Çocukluktan gelen bu güvensizlik nedeniyle sürekli kendilerini kanıtlamak ve yeni kadınlar fethetmek gereksinimi duyuyorlar.
    Bu soruna sebep olan diğer rahatsızlıklar arasında erkeklerde yaş dönümü yılları, hormonal dengesizliklerin yarattığı ruhsal bozukluklar ve bunalımlar, şizofreni ve mani gibi dürtü kontrolünün kaybolduğu psikotik durumlar, borderline kişilik bozuklukları, amfetamin veya kokain gibi ilaçlar ile uyuşturucular, kafa travmaları (özellikle frontal lob hasarları), temporal lob epilepsileri, genital egzama gibi durumlarda da Satiriazis’e benzer davranışlar görülebiliyor.

    Alkol ve uyuşturucu gibi bir bağımlılık
    Satiriazis’i olan erkekler kendi sosyal konumuna, saygınlığına veya bulunduğu ortama uygun olmayan cinsel ilişkilere çok sık giriyor ve hayatları boyunca beraber olmayacakları kadınlarla birtakım cinsel ilişkiler yaşıyor. Zaman içinde ise bundan suçluluk duymaya başlıyor ve seks bağımlılıkları onları intihar düşüncelerine götürünceye kadar bir uzmana başvurmuyorlar. Satiriazis’i olan erkekler seks bağımlılıklarını genellikle aradan geçen 6-7 yıl sonra anlayabiliyorlar ve hayatlarını kötü etkilemeye başladığı için tedavi olmaya razı oluyorlar. Satiriazis, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi erkeğin itibarını ve saygınlığını yok edebiliyor.

    Sapık olarak görülüyorlar
    Dr. Cem Keçe, Satiriazis sorunu olan erkeklerin kişilik yapıları incelendiğinde, narsisistik yapı, kendine hayran olma, kendini büyük görme ve bağımlı bir kişilik yapısına sahip olduklarının görüldüğünü belirterek, “Çabuk demoralize olan, sıkıntıya gelemeyen ve sıkıntısını giderme adına sürekli arayışlar içinde olan erkeklerde bu sorun görülebiliyor. Hayata bakış açıları genellikle karamsar oluyor ve kendini acındırma gibi bir ruh hali içinde bulunuyorlar. Hemcinsleriyle araları genellikle çok kötü oluyor. İlgilendikleri tek konu pornografi ile sınırlı kalıyor. Satiriazis’li erkekler için birlikte oldukları kadınların güzelliği veya çekiciliği de önemli olmuyor. Bu nedenle Satiriazis’li erkekler toplumda azgın veya sapık olarak adlandırılıyorlar. Biz cinsel terapistler ise olaya böyle bakmıyoruz. Sapıklık ayrı bir konu” diyor.

    SATIRIAZIS SORUNU OLANLARIN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ:
    ➤ Kadın partner konusunda seçici olmuyorlar.
    ➤ Cinsel birliktelik sonrası orgazm olmuyorlar ve gerginlikleri devam ediyor, sadece boşalma yaşıyorlar.
    ➤ Sevişmiyorlar, sadece penis-vajina birlikteliğine dayanan bir cinsellik yaşıyorlar.
    ➤ Altı aydan uzun süre tek eşliliğe dayanamıyorlar.
    ➤ Bir tür bağımlılık gibi seks yapma ihtiyaçları oluyor.
    ➤ Doyumsuzluğa varan aşırı seks düşkünlükleri bulunuyor.
    ➤ Genellikle adli olaylara karışıyorlar yani başları seks yüzünden belaya girebiliyor.
    ➤ Mevki veya konumlarını düşünmeden cinselliği yaşıyorlar.
    ➤ Uygunsuz ortamlarda seks yapabiliyorlar.
    ➤ Porno CD, DVD arşivleri bulunuyor.
    ➤ Paralı seksi tercih ediyorlar.
    ➤ Günde birden çok kez seks yapabiliyorlar.
    ➤ Sık sık cinsel fantezi kuruyorlar.
    ➤ Sık mastürbasyon yapıyorlar.
    ➤ Cinsel ilişkiye oranla mastürbasyondan daha fazla haz alıyorlar.
    ➤ Boşluğa dayanamıyorlar, boş kalınca cinsel dürtülerinde artış oluyor.
    ➤ Zamanla intihar düşüncelerine kapılabiliyorlar.
    ➤ Çabuk demoralize oluyorlar, sıkıntıya gelemiyorlar ve sıkıntılarını giderme adına sürekli arayışlar içinde oluyorlar.
    ➤ Sevgisini göstermede zorluk yaşıyorlar, romantik olamıyorlar.

    TEDAVİ SÜRECİ
    Dr. Cem Keçe, “Satiriazis’in tedavisi çok zor. Bu erkeklerde önce dengeli bir ruh hali yaratmak gerekiyor. Yaşanan iç sıkıntıyı gidermek ve dürtü kontrolüne yardımcı olmak için birtakım ilaçlar kullanılıyor. Ardından uzun soluklu ve dinamik yönelimli bir cinsel terapi gerekiyor. Tedavisi minimum altı ay sürüyor ve 6 yıla kadar uzayabiliyor. Tedavi sürecinde ailenin erkeğe sahip çıkması, düzenli bir aile ve iş hayatının olması ile sosyal destek gruplarının varlığı önem taşıyor“ diyor.

    NE YAPILMALI?
    Satiriazis sorunu olan bir partnere sahip olan kadınlar, önce eşine karşı olan tutkusunu, bağlılığını ve sevgisini gözden geçirmeli. Eşiyle devam da edebilir, ayrılabilir de. Devam ettiğinde eşine anlayışla ve koşulsuz sevgiyle yaklaşmalı, onu tedaviye ikna etmeli. Ancak tedavi zor ve uzun bir süreç. Bu süreçte sabırlı olmak zorunda olunulduğu ise unutulmamalı.

  • Manyetik Oje Nedir ? Manyetik Oje Nasıl Yapılır ?

    Manyetik Oje Nedir ? Manyetik Oje Nasıl Yapılır ?

    Kadın dünyasında gün geçmiyor ki yeni bir değişiklik olmasın. Bu yazımızda size son günlerin popüler oje şekli olan manyetik oje hakkında bilgiler sunacağız. Oje piyasasının en bilinen markalarından Golden Rose yeni Magnetic Nail Lacquer serisiyle karşımıza çıktı.Bu serinin en dikkat çekici yönü metalik renklerden olmuşması. Metalik renklerden hoşlanan bayanların tercihi olacaktır. Çünkü hem metalik renker hem de üzerinde oluşan dalgalı şekiller çok güzel görünüyüor. Aslında şunu da söylemeden geçeyelim. Bu ojeler insana biraz soğuk ama havalı bir görünüm katıyor.

    Peki manyetik ya da magnetik oje nasıl yapılır? Nasıl uygularsak iyi sonuç alırız? İşte sorularınızın cevabı…

    Golden Rose Magnetic Nail Lacquer serisi oje ve magnet oluşmaktadır. Öncelikle satın aldığınız ojeyi kalın bir tabaka oluşacak şekilde tırnağınıza sürün.Hemen ardından oje ile verilen magneti tırnağınıza yaklaştırın ama sakın değdirmeyin. Bu halde 5-10 saniye bekleyin.Daha sonra aynı işlemi diğer tırnaklara da uygulayın. Eğer magnete oje bulaşırsa temizlemeden kullanmayın. Çünkü istenilen etki oluşmaz. işin püf noktası oje kurumadan hemen magneti yaklaştırmaktır.

    Manyetik Oje Nedir  Manyetik Oje Nasıl Yapılır
    Manyetik Oje Nedir Manyetik Oje Nasıl Yapılır ?