Blog

  • Kemik Erimesini Kefir İle Durdurun!

    Kemik Erimesini Kefir İle Durdurun!

    Kemik yoğunluğunun ve kalitesinin, 35 yaşından sonra düşmeye başlıyor. İşte kemik erimesinden korunmak için, yapmanız gerekeni Mehmet Öz açıklıyor…

    Kadınlar 20 yaşına geldiklerinde osteoporoz geliştirme riski altındadırlar. Günlük önerilen kalsiyum ve D Vitamini almak osteoporozu önlemede alınacak en iyi adımlardır. Bu vitaminlerin önerilen günlük dozlarını sadece beslenme yolu ile almak zordur, o yüzden büyük olasılıkla takviyelere ihtiyacınız olacaktır.

    Kalsiyum için düşük yağlı süt ürünleri, D vitamini için yağlı balıklar en iyi gıda kaynaklarıdır. Ayrıca, spor programınıza güç egzersizleri eklemeniz önemlidir. Kemiklerimiz canlıdır ve sürekli kendilerini yeniden şekillendirirler. Güç egzersizleri kemiklerin yeniden şekillendirip güçlü tutarken kemik sağlığını da korur. Ayrıca kemik sağlığı için zararlı olduğundan sigarayı bırakmalı ve aşırı alkol tüketimininde kaçınmalısınız.

    Osteoporoz için risk faktörleri:

    Aşırı ince kadınlar; bilek çevreniz 15 cm den az ise risk altında olabilirsiniz.

    Sigara kullananlar, alkol alanlar

    Osteoporoz için çözümler:

    Kalsiyum ve günlük 1000 mg D Vitamini

    Kefir: K2 vitamini açısından zengin yoğurt tipi

    Nasıl düşmeniz gerektiğini öğrenin. Omzunuzu doğru yöne çevirerek düşmenizdeki zararı azaltabilirsiniz.

    Kemiklerinizi canlandırmak için her gün yarım saat yürüyüş yapın.

  • Kürdan Diş Etlerine Zarar mı?

    Kürdan Diş Etlerine Zarar mı?

    Dr. Mehmet Öz, kürdan kullanımının diş etine zarar verip vermediği ile ilgili bilgiler veriyor. İşte detayları…

    Diş aralarının temizliğinde yaygın olarak kullanılan ahşap kürdanların, diş ve diş etine verdiği zararlar bilinmektedir. Ağız içi diş ve diş eti sağlığımızın bakımı, bütün beden sağlığını etkilediği için daha dikkatli olmamız, sağlıklı ürünler kullanmamız gerekmektedir.

    Kürdan kullanmak dişlere zarar verir mi?

    -Kürdan, çok seyrek kullanılması gereken bir temizleyicidir.

    -Tarih boyunca, kürdan kullanmak dişler arasındaki bölgelerin temiz tutulmasına yardımcı bir yöntem olarak kabul edilmiştir. Günümüzde, artık kürdan yerine diş ipi kullanmak daha doğru olacaktır.

    -Kürdan kullanmak, özellikle de dikkat etmeden bilinçsizce kullanmak, diş minesine zarar verebilir, diş etinizde hasara yol açabilir ve diş köklerini tahriş edebilir.

    -Fırçalamak ve diş ipi kullanmak, plağı yok etmenin ve dişlerin arasını temizlemenin en iyi yoludur. Eğer bir restoranda dişinizde bir şey kaldıysa ve diş ipiniz yoksa kürdan kullanmadan önce iki kere düşünün ve dikkatli olun.

    Dr. Mehmet Öz

    İlgili Konular ;
    Bu Besinler Kolestrolü Düşürüyor!
    30 Saniyede Ağrılarınızdan Kurtulun!

  • Çikolatalı Mousse tarifi

    Çikolatalı Mousse tarifi

    ÇİKOLATALI MOUSSE (MUS) 

    Malzemeler:

    240 gram bittersweet (%70 kakao) çikolata, ince doğranmış

    1/3 su bardağı (80 ml) tam yağlı süt
    3 çorba kaşığı şeker
    1/8 çay kaşığı tuz
    2 yumurta sarısı
    4 yumurta beyazı
    200 ml krema, soğuk

    Yapılışı

    Daha sonradan süt kremasını çırpmakta kullanacağınız orta boy bir karıştırma kabını ve bir tel çırpıcıyı soğumak üzere buzluğa koyun. Bunları soğutmak kremayı daha kolay çırpmanıza, çırpıldığında yağ parçalarının birbirine daha sıkı tutunmasına ve dolayısıyla daha başarılı bir krema elde etmenizde yardımcı olur.Çikolatayı benmari usulü eritin, eridikten sonra benmariden alıp bir kenarda bekletin.
    Yumurta sarılarını orta boy bir karıştırma kabında çatalla hafifçe çırpın ve bir kenara ayırın.Ufak boy bir tencerede süte şekeri ekleyip eriyene kadar karıştırın ve kaynama noktasına getirip ateşten alın.Kaynamış sütü yumurta sarılarının üzerine damla damla dökerek bir tel çırpıcı yardımıyla çırpmaya başlayın. Sütü başlangıçta azar azar eklemeniz gerekiyor, aksi taktirde yumurta sarıları çok çabuk pişip katılaşır. Kaynamış sütün yarısı bu şekilde azar azar eklendiğinizde yumurta sarıları da yeterince ısınmış olacaktır; sütün geri kalanını bir seferde dökebilirsiniz.Sütlü karışımı erimiş olan çikolataya ekleyip biraraya gelene kadar karıştırın.Ayrı bir karıştırma kabına yumurta beyazlarını koyun, benmariye oturtun ve dokunduğunuzda vücut sıcaklığından biraz daha sıcak olana kadar aralıksız çırpın.
    İyice ısındığına emin olduktan sonra benmariden alıp tuzu ekleyin ve tel çırpıcıyı kaldırdığınızda ucundaki yumurta beyazı havada kalacak şekilde kıvam alana kadar çırpın.Yumurta beyazlarının üçte birini çikolatalı karışıma ekleyip yedirin. Geri kalan kısmını da ekleyip, bu sefer çok fazla havasını kaçırmamaya dikkat ederek daha hafif hareketlerle yedirin.
    Buzlukta soğuyan karıştırma kabına kremayı döküp ters çevirdiğinizde akmayacak sertliğe gelene kadar çırpın. Çikolatalı karışıma ekleyip, tekrar söndürmemeye özen göstererek karıştırın.Kuplara bölüştürüp 2 saat kadar soğuttuktan sonra servis yapın ;)

    Afiyet olsun …

     

  • Boşanma Davası Nasıl Açılıyor ?

    Boşanma Davası Nasıl Açılıyor ?

    İşte boşanma davası hakkında bilmek istediğiniz, size gerekli olan bütün bilgiler. Hiç birimiz boşanmak için evlenmiyoruz ama maalesef hayat bu…

    Hiç birimiz eşimizden boşanmak istemeyiz. Ama hayat bu işte. Boşanmak zorunda kalabiliriz. Boşanma kararını verme sürecini atlatıp, boşanmaya karar verdiğimizde bizi diğer zor yol bekler. Boşanma yolu zor bir yol. Boşanmada sizi neler bekliyor ?

    Eşlerden biri kabul etmese de boşanma gerçekleşebilir mi?

    Türk hukukunda iki tip boşanma şekli vardır: Anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma.

    Anlaşmalı boşanmada her iki taraf da boşanmayı arzular. Mali konular, çocukların velayeti, mal paylaşımı konularında bir anlaşma metni vardır. Hakimin buna müdahale etme şansı olsa da, her iki taraf da müdahale edilen hususları benimser ve onaylarsa anlaşmalı boşanma gerçekleşir.

    Çekişmeli boşanmada ise taraflardan biri boşanmayı ister, diğeri istemez. Bu durumda davayı açan davacı taraf artık evlilik birliğinin çekilmez bir hale geldiğini ispat etmekle mükelleftir. Mahkemenin de buna kanaat getirmesi şarttır.

    Taraflardan birinin boşanmayı istemediği hallerde delillerin toplanma ve davanın ispatlanma süreci Türkiye’deki hukuk sisteminin ve adliyelerin yoğunluğundan dolayı uzar. Bunun en önemli sebebi, özellikle büyük şehirlerde duruşmanın kısa ararlıklarla değil, iki-üç ay gibi uzun aralıklarla verilmesidir.

    Zina nedeniyle boşanma davası nasıl açılır?
    Evlilik birliği içinde kanunun ve toplumun taraflara yüklediği en önemli yükümlülüklerden biri eşlerin birbirine sadakatidir. Kadın ya da erkeğin üçüncü bir kişiyle kuracağı ilişki hukuken zina anlamına gelir. Taraflardan birinin zinası halinde, diğer tarafın bu sebebe dayanarak boşanma davası açma hakkı vardır.

    Zinaya dayalı boşanma davaları, bu durumu öğrenme tarihinden itibaren altı ay ve her halükarda beş yıllık bir zamanaşımı süresine tabidir. Yani aldatıldığını öğrenen eşin, öğrenme tarihinden itibaren en geç altı ay içinde mahkemeye dava açması halinde zamanaşımını süresi kesilmiş olur.

    Zina nasıl ispatlanır?
    Zina için çeşitli ispat yolları vardır. Teknolojik imkanlardan faydalanarak, msn kayıtları, sosyal siteler, fotoğraflar, bilgisayar kayıtları, tanık gibi delillerle zina ispatlanabilir. En önemlisi, mahkemenin zinanın gerçekliğine kanaat getirmesidir.

    Zina için suçüstü hali yapılamaz. Çünkü zina TCK’da suç olmaktan çıkarılmıştır. Ama zinanın ispatı için birkaç tanıkla birlikte zinanın gerçekleştiği yere gidilmesi, bunun gerekirse kolluk kuvvetleriyle de desteklenmesi halinde zina ispatlanabilir.

    Ancak kolluk kuvvetleri, sadece zinadan dolayı oraya gelmeyeceklerdir. Bu itibarla gerçekleşen başka bir fiili durumda eğer kolluk kuvvetleri de duruma şahit olursa tanık olarak dinlenebilirler.

    Boşanma sebebi mahkemede nasıl ispatlanır?
    Açılan davanın niteliği ve sebebine göre çeşitli delilerle ispatlanabilir. Önemli olan, boşanma davasında dayanılan sebebin varlığıdır. Örneğin, zina sebebiyle açılan bir boşanma davasında fotoğraf, tanık ve bilgisayar kanıtları gibi çeşitli delillerle bu davalar ispatlanabilir.

    Mahkeme hakiminin delillerin gerçekliğine kanaat getirmesi gerekir. Bu nedenle delillerin inandırıcı olması zaruridir.

    Tarafların ikrarı ya da yemin teklifi mahkeme açısından bağlayıcı değildir. Yemin, sadece hukuk davalarında bir delil olarak kabul edilir, boşanma davalarında yemin deliline başvurulamaz.

    İkrar (bildirme) da başlı başına yeterli değildir. Boşanma davaları aile kavramının kutsallığına dayandığı için, hakime direkt müdahale imkanı tanınan davalardandır. Hakimin, evliliğin taraflar için bir faydası kalmadığına kanaat getirmesi gerekir. Yeterli delille ispatlanamazsa, hakim sadece tarafların beyanları üzerine boşanmaya karar veremez.

    Terk eden eşe nasıl boşanma davası açılır?
    Türk Medeni Kanununa göre terk, boşanma sebeplerinden biridir. Terk eden taraf altı ay içinde ortak ikametgaha dönmediyse, diğer tarafın dava açma hakkı vardır. Bu, niteliği itibarıyla bir dava değildir. İhtar davası olarak geçse de önemli olan diğer tarafa yapılacak terk ihtarıdır. Bu ihtarın yapılacağı herhangi bir adres bulunmaması durumunda, ilanen de olsa mutlaka bu ihtarın karşı tarafa ulaştırılması gerekir.

    İki aylık süre içinde müşterek ikametgaha dönülmesi, anahtarın nerede bulunduğu, yol gideri yatırıldıysa nereden temin edileceği gibi hususların ihtarda mutlaka bulunması gerekir. Terk eden eş ihtara rağmen dönmezse, diğer tarafa terk sebebiyle haklı bir dava açma sonucu doğar.

    Önemli olan kişinin terke zorlanmış olup olmadığı ve dönmemesi için herhangi bir sebebin bulunup bulunmadığıdır. Herhangi bir sebebe dayanmayan ve bu itibarla ihtara cevap vermeyerek ortak ikametgaha dönmeyen kişi kusurlu sayılır ve dava sonucu boşanma gerçekleşir.

    Boşanma davalarında kimler şahit olarak dinlenebilir?
    Ailenin yakınları, komşular, arkadaşlar ya da hiç tanımadıkları ama birebir olaylara şahit olan kişiler tanıklık yapabilirler. Önemli olan tanığın doğru beyan vermesidir.

    Boşanma davasında çocukların şahitliği kabul edilir mi?
    Çocuklar da şahit olarak dinlenebilir. Ancak çocuğun idrak çağı denilen yaşa ulaşmış olması gerekir. Yasa koyucu bunun için herhangi bir yaş sınırı belirtmemiştir. Ancak uygulamada 12 ve üzeri çocukların dinlendiğini görüyoruz.

    Mahkeme çocuklara boşanma davasına sebep olan olaylarla ilgili bilgi ve tanıklıklarını soracaktır. Örneğin, zinaya dair boşama davası açılıyorsa ve çocukların şahit olduğu bir olay varsa, telefon konuşmalarına tanıklık etmişse, çocuklar tanık olarak ifade verebilir.

    10 yaşından küçük çocukların tanık olarak dinlendiklerine pek rastlanmaz. Bunun nedeni hem ebeveyn baskısına daha kolay maruz kalmaları hem hayal dünyalarının daha gelişmiş olması nedeniyle olayları çarpıtabilme ihtimalleri hem de kendilerini ifade etmede zorlanmalarıdır.

    Boşanma kararı çocuğa nasıl açıklanır? Fikir almak için yazımıza tıklayın.

    Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ne demektir?
    Kanunda sayılan zina, akıl hastalığı, hayata kast, terk, kötü muamele gibi hallerin dışında eşler arasında yaşanan diğer tüm problemler taraflar açısından evlilik birliğini çekilmez hale getiriyorsa, buna “evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma” diyebiliriz.

    Her iki tarafın yetişme ortamları, sosyal çevreleri, aile hayatları gibi ya da ayyaşlık, züppelik, cinsel uyumsuzluk, zührevi hastalıklar gibi kişiye özel durumlarını bu çerçevede değerlendirebiliriz.

    Bu temel sebeplerden birinin varlığı halinde, evlilik birliği çekilmez bir haldeyse ya da toplum ve bireyler için herhangi bir fayda kalmadıysa hakim boşanmaya hükmedebilir.

    Şiddet gördüğü için boşanmak isteyenler nasıl dava açmalı?
    Hukuk sistemimizde eşlerin birbirine karşı insanca davranması gerekliliği üzerine kurulmuş bir boşanma sebebi mevcuttur. Taraflardan birinin diğer tarafın hayatına kast etmesi, özel olarak düzenlenmiş bir boşanma sebebidir.

    Hayata kast etmede anlaşılması gereken, eşlerden birinin diğerini öldürmeye teşebbüs aşamasında kalan bir eyleminin olmasıdır. Bunun ispatı için tek yol, yapılmış olan bir savcılık şikayeti ya da akabinde açılmış bir ceza davasıdır.

    Taraflardan biri diğerinin canına kast etmese de kötü davranışı neticesinde şiddet uygulaması da boşanma sebebidir. Kötü muamele boşanma sebebidir, ancak cana kast sayılmaz. Kötü muamele; savcılık şikayeti, alınacak doktor raporu ve tanık ifadeleri ile ispat edilebilir.

    Akıl hastalığı boşanma sebebi sayılabilir mi?
    Akıl hastalığının boşanma sebebi sayılabilmesi için birden fazla şartın bir araya gelmesi gerekir. En önemlisi akıl hastalığı olan eşin, diğer eş için evlilik birliğini çekilmez hale getirmiş olması, hastalığın iyileşemeyecek mahiyette olması ve bunun ispatlanabilir olması gerekir.

    Akıl hastalığı olduğu iddia edilen kişinin doktordan ya da adli tıptan rapor alması şarttır. Bunun için fiili ehliyeti yoksa, bir vasi tayin edilmesi gerekir. Davanın açılacağı yer, eşlerin son altı ay içinde birlikte ikamet ettikleri yerin aile mahkemesidir.

    Evlenmeden önce hastalığın olduğu hallerde, evliliğin butlan (haksızlık) sebebiyle iptali denilen bir dava vardır. Aklı hastalığına dayalı boşlanma davası açılabilmesi için hastalığın evlilik birliği içinde ortaya çıkmış olması ve hastalığın iyileşemeyecek nitelikte olması gerekir. İyileşebilecek türdeyse ve eş tedaviye yanaşmıyor ya da gerekenleri yapmıyorsa diğer tarafın şiddetli geçimsizliğe dayanarak boşanma davası açması mümkündür.

  • 30 Saniyede Ağrılarınızdan Kurtulun!

    30 Saniyede Ağrılarınızdan Kurtulun!

    Birden ortaya çıkan vücut ağrınız varsa 30 saniyede bu ağrıdan nasıl kurtulabilirsiniz? Dr. Mehmet Öz açıklıyor…

     

    Birden ortaya çıkan, garip ağrılarınız varsa, yalnız değilsiniz. Kramp ve baş ağrısı gibi vücudunuzda meydana gelen garip, beklenmedik gelişmeler rastgele, herkesin başına gelebilir. Neyse ki, en sık rastlanan rahatsızlıkların bazıları için bazı çözümlerimiz var. Bir dahaki sefere vücudunuz size sürpriz yapmak istediğinde, buna hazırlıklı olacaksınız.

    Dondurma baş ağrısı

    Bu dayanılmaz baş ağrısı, soğuk bir şeyler yiyip içtiğinizde oluşur ve kan damarlarının hızlı bir şekilde büzüşmesini ve genişlemesini tetikler. Ağzınızdaki sinirler bu genişlemeyi ağrı olarak yorumlar ve beyne ağrı sinyalleri yollar.

    Çözüm

    Beyin donması da denilen bu baş ağrısının geleceğini hissettiğiniz an, dilinizi damağınıza koyun. Dilin ısısı sinirleri rahatlatıp ağrının daha kolay azalmasını sağlayacaktır.

    Kramp

    Kramplar, kas spazmından başka bir şey değildir; çabuk ve zararsız olmasına rağmen ağrılı da olabilir. Kas spazmı genellikle su ve elektrolit kaybı olduğunda veya kas aşırı çalıştığında meydana gelir. Örneğin kaslar birden kasıldığında vücudunuzdaki elektrolitlerin dengesi bozulur ve sinirlerin kontrolsüzce sinyal vermesine neden olur. Kramplar bu şekilde oluşur.

    Çözüm

    Hiç düşünmeden verilen tepki, kramp sırasındaki ağrının hafiflemesine yardımcı olmak üzere bacağa yapılan masajdır. Ancak, potasyum zengini besinler tüketmek ve elektrolitlerinize takviyede bulunmak elektrolit dengesizliğini önlemek için iyi bir yoldur.

    Vücudunuzun kalsiyum, sodyum ve potasyum ihtiyacını doğal ve lezzetli bir yoldan karşılamak adına bu elektrolit iksirini deneyin:

    Malzemeler:

    ½ bardak su

    ½ bardak domates suyu

    ¼ bardak portakal suyu

    1 çay kaşığı limon suyu

    1 tutam tuz

    Hazırlanışı:

    Bütün malzemeleri karıştırın. Afiyet olsun.

    Kulak tıkanıklığı

    Kulak tıkanmasını, kulağınızın içindeki basınçla dışarıdaki basınç arasında büyük bir fark olduğu zaman vücudunuzun, kulak zarının yırtılmasını önleme yöntemi olarak açıklayabiliriz.

    Çözüm

    Burnunuzu tutun, ağzınızı kapatın ve yavaşça hava verin. Yavaş ve dikkatli olduğunuz sürece vücudunuza bir zarar gelmez ve kulağınızdaki basıncın dengelenmesine yardımcı olur.

    Göz seğirmesi

    Birçok insan, göz seğirmesinin stres ve yorgunluk sonucu oluştuğunu düşünse de asıl nedeni göz kuruluğudur. Gözler fazla kuru olduğunda onları nemli tutabilmek adına istemsiz olarak kırparsınız. Bir süre sonra kırpma, sinirlerinizi harekete geçirir ve beyni daha çok kırpması için kandırmaya çalışır.

    Çözüm

    Göz seğirmesi kendi kendine geçer ama bu süreci hızlandırmak istiyorsanız gözün üzerine 30 saniye boyunca sıcak kompres yapın.

  • En az 3 yıl çocuk yapmayın…

    En az 3 yıl çocuk yapmayın…

    Uzun süredir evli olan ve çocuk sahibi olmalarına rağmen cinsel yaşamlarda hiç doyuma ulaşamayan kadınların son zamanlarda artması üzerine Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), “Kadın olmadan anne olmak zorunda kalan kadınlar” konulu bir basın açıklaması yaptı. Toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen CİSED’in basın açıklamasından işte çok çarpıcı başlıklar:

    Kadın doğulmaz kadın olunur

    Kadınların çoğu için cinselliğin evlilikle birlikte başladığını ve bu nedenle de çoğu zaman sağlıklı olarak yaşanamadığını belirten CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Toplumumuzda, evlenecek kadının toplum içindeki değeri cinsel deneyimsizliğiyle belirlenmekte ve “bakirelik” kutsanmaktadır. Kız çocukları yetiştirilirken, cinselliğin erkeklere özgü olduğu, sadece erkeğin zevk aldığı, kadın için çoğu zaman mide bulandırıcı, acı veren, ama evliliğin devam etmesi ve anne olmak için yerine getirilmesi gereken bir kadınlık görevi olduğu öğretilmektedir. Aile ve toplum baskısı, cinsellikle ilgili yanlış inanışlar, cinsel eğitim yetersizliği, cinselliğin ayıp, günah veya yasak olarak kabul edilmesi nedeniyle, kadınlarımız cinsellik hakkında yeterince bilgi sahibi olamamakta, bilgi sahibi olmak bir yana cinselliği kelime hazinelerine dahi ekleyememektedirler. Evleninceye kadar cinselliği hiç bilmeyen veya çoğu zaman yaşamayan kızlarımız, evlilikle birlikte cinsel hayata başlamaktadırlar. Ancak hayatı boyunca cinsel fantezi kurmamış, birini arzuladığında kendinden utanmış, suç işlediğini ya da günaha girdiğini düşünmüş, kızlık zarını korunması gereken en önemli yapı olarak görmüş, hiç mastürbasyon yapmamış, kendi bedenine yabancılaşmış, cinselliği eşine karşı yerine getirilmesi gereken bir görev ya da onu sevdiğini gösterebilmesinin bir yolu olarak algılayan bir kadın için cinsellik; haz alınacak güzel bir yaşantı olmaktan çok istenmeyen bir durum haline dönüşebilmektedir. Çoğu zaman yatakta aktif olan erkektir, ilişkinin uzunluğunu, kısalığını, tarzını erkek belirler, o isterse sevişilir istemezse sevişilmez, kadın da erkeğin isteklerine uyum gösterebilmeyi mutlu bir cinsellik göstergesi olarak algılamaya başlayabilir. Bu da bir kadın olarak cinselliği bir hak olarak görme sürecini sekteye uğratır ve “kadın doğulmaz kadın olunur” sözünün içini boşaltır. Cinselliği hak ettiğine inanan ve rahat bir şekilde yaşayan bir kadın olmadan anne olmak yani erkenden çocuk sahibi olmak kadınlarımızın bir açmazıdırBir kadın gerçekten kendi bedenini ve eşinin bedenini tanıyıp, keşfedip, rahat ve gevşemiş bir halde, cinsel haz alıp haz verebilecek bir seviyeye gelmek için en az 3 yıla ihtiyaç duyar. Çünkü seks yapmak öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir davranıştır3 yıldan önce erken bir hamilelik yaşayan her kadın daha tam anlamıyla kadın olmadan anne olmak zorunda kalmaktadır, bu da mutsuz ve tatmin olamayan kadın sayısının hızla artmasına yol açmakta, mutsuz aileler kurulmasına neden olmaktadır. Ayrıca evliliklerde ilk 3 yıl çok önemlidir, bu süre çiftin cinsellik dışında diğer konularda da bir uyuma gelebilmesi için genellikle yeterli olmaktadır.Bu nedenle yeni evlenen çiftlere “tam olarak kadın olmadan anne olmamak için en az 3 yıl çocuk yapmayın” önerisinde bulunuyoruz.” dedi.

    Cinsel eğitim şart

    Cinselliğin erkeğin olduğu kadar kadının da hakkı olduğunu vurgulayan CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Kadının biyolojik olarak cinsel haz alma, boşalma veya orgazm olma kapasitesi erkeğe göre fazladır. Ancak bu kapasitenin kullanabilmesi için kadının öncelikle onun farkında olması gereklidir. Kadınlara yaşamlarının ilk yıllarından itibaren cinsel sağlık bilgisinin verilmesi, cinselliği yaşamanın bir günah, konuşmanın ise ayıp olmadığının öğretilmesi gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları en baştan ortadan kaldıracaktır. Yani cinsel eğitim şarttır. Çünkü cinselliğin tam olarak gelişimi temas, mahremiyet, duygusal ifade, zevk, şefkat gibi temel ihtiyaçların doyumuna bağlıdır. Cinsel isteğin nerede ne zaman kimle yaşayıp yaşanamayacağı, içinde doğulan aile, toplum, ahlaki değerler ve sosyal yapılar tarafından belirlenir. Cinsel arzularını bastırmayan, gerektiğinde erteleyebilen ve istediğinde doyuran bir kadın, cinselliği haz alınan bir etkinlik olarak algılayacaktır. Bir kadın cinselliği, aşkı yaşamanın veya sevgiyi paylaşmanın bir parçası olarak görürse cinsel doyum yaşama ve haz alma kapasitesini arttıracaktır. Bütün bunların sonucunda, cinsellikle ilgili yanlış inanışlardan uzak, cinsellikten korkmayan, cinsel arzularını, düşüncelerini eşiyle paylaşan daha sağlıklı ve daha mutlu kadınlar ortaya çıkacaktır.” dedi.

  • Göz kalemi ve eyeliner kullanımı

    Göz kalemi ve eyeliner kullanımı

    Göz kalemi ve eyeliner kullanımı
    Eyeliner ve göz kalemi kullanmadan önce bilmeniz gereken en önemli şey, her iki malzemenin de mümkün olduğunca ince çizgilerle çizilmesinin gözü daha güzel göstereceğidir.

    Siyah göz kalemi, siyah saçlı, esm
    er tenli bayanlar için çok uygundur. Esmerler dışındaki bayanlarda bu renkte bir göz kalemi ve eyeliner çok koyu sayılabilir.

    Beyaz tenli kadınlar yumuşak kahverengi ya da gri tonlarını tercih etmelidirler. Gece ise, göze sürülen fara uyan renkli bir kalem tercih edilmelidir.

    Eyeliner’ı çok ince uçlu bir fırçayla sürmek güzel bir görüntü oluşturacaktır. Eğer eyeliner sürmeyi bir türlü beceremiyorsanız işte size bir öneri.

    Mümkün olduğunca aşağıya doğru bakın ve elinizle gerdiğiniz üst gözkapağınızdaki kirpiklerin dibine mümkün olduğunca yakın bir çizgi çekin.

    Bu çizgi göz kuyruğunda sona ermeli, dışa doğru uzamamalıdır. Alt gözkapağına kesin bir çizgi çizmek istemiyorsanız, buraya eyeliner’la yanyana noktalar yapın veya eğrilemesine kısa kısa çizgiler çizin.

    Bazen gözün üst kapağındaki kirpiklerin altına çizgi çizilmesi de hoş bir görünüm kazandırır. Bunun da yine ince ve düzgün olmasına dikkat edin

  • İlginç T-Shirtler 2012 Modelleri

    İlginç T-Shirtler 2012 Modelleri

    İlginç T-Shirtler 2012 Modelleri Galerimizde …

  • Bahçe 2012 mobilyaları

    Bahçe 2012 mobilyaları

    Bahçe 2012 mobilyaları galerimizde sizlerle…

  • Meme kanseri diyeti

    Meme kanseri diyeti

    Meme kanserinden koruyan diyet

    Yanlış beslenme alışkanlığı birçok kanser türünü %30-40 etkilemektedir fakat tek başına elbette tedavisinde veya önlemek için yeterli değil.

    Amerikan kanser topluluğunun yaptığı bir çalışmaya göre kanser nedenleri arasında beslenme ilk sırada yer almaktadır. Bu hastaların beslenme alışkanlıklarına bakıldığında sebze ve meyve tüketimlerinin yetersiz olduğu da belirtilmektedir.

    Doymuş yağlardan ve kızartmadan uzak durun
    Yemekleri margarin veya tereyağı ile pişirmek, sebze veya etleri kızartmak, yüksek miktarda hayvansal yağ almak meme kanserini etkilemektedir. Beraberinde lif tüketimleri de az ise kanser riski artmaktadır.

    Selenyumdan zengin beslenin
    Selenyum kanserden koruyan güçlü bir mineraldir, doğal yollarla da alımı mümkün. Bunun için yemeklerinizi bol soğan ve sarımsaklı yapmanız, balık, karides, dana karaciğeri, hindi ve dana eti, mercimek, mantar, susam, ceviz, ay çekirdeği ile tam tahıllı ürünler tüketmeniz yeterli.

    Haftada 3 kez balık tüketin
    Omega-3 meme kanserini önlemede etkili bir yağ asididir, enflamasyonu giderici, bağışıklık sistemini güçlendiricidir, östrojen seviyesini dengeler. Balık tüketemeyen kişiler ise takviye almalıdırlar.

    Beyaz un ve pirinçten uzak durun
    Beyaz unlu mamuller ve pirinç yerine tam tahıllı ürünler, bulgur, esmer pirinç tüketen kişilerin kansere yakalanma riski daha düşüktür. Bu ürünler kan şekerini hızlı yükseltmez ve liften zengindir.

    Haftada 3 kez kurubaklagil yemeye çalışın
    Kurubaklagiller sindirimi zorladığı için çoğu kişi tarafından tüketilmez ama uygun pişirme teknikleriyle de bunu önlemek mümkün. Kurubaklagiller bitkisel ostrojen içerir ve liften zengin önemli besin grubudur. Et yemeyen kişilerin hergün tüketmesinde fayda var.

    Hergün 15 adet badem, ceviz, fındık, antep fıstığı tüketin
    Tekli doymamış yağ asitleri meme kanserini önleyebilmektedir, kuruyemişlerde tekli doymamış yağ asitlerinden zengindir yine içeriğindeki lif ve omega-3 sayesinde bu etkisi artmakta.

    Her öğün sebze tüketin
    Lif tüketimi kanser oluşumunu, özellikle meme kanserini önlemesi nedeniyle çok önemli. İçeriğindeki yararlı flavonoidler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudu toksik maddelerden temizler, sindirim sistemini çalıştırıp metabolik ürünlerin atımını sağlar, diyetle alınan fazla yağın atımında rol alır.

    Günde 1 yemek kaşığı keten tohumu tüketin
    Keten tohumu güçlü antioksidandır, özellikle meme kanserine karşı koruyucur ama meme kanseri teşhisi konmuş kişilerin tüketmemesinde fayda var. Diyetisyen Özlem Sert Aydın

    Yemeklerinizi baharatlandırın
    Birçok baharat fitokimyasallar içerir ve bunlar yemeğe lezzet vermelerinin yanı sıra güçlü kanser savaşçılarıdır.

    Günde 4 fincan yeşil çay için
    Soğuk veya sıcak ama illaki limonlu yeşil çay içeriğindeki egcg maddesi nedeniyle kansere karşı koruyucu güçlü bir bitkidir.

    Sigara ve alkol sakıncalı
    Birçok çalışma tütün kullanımının kanser türlerini tetiklediği yönünde, ayrıca günde 1 kadeh alkol alımı dahi bu riski artırıyor.