Uzakdoğu ülkelerindeki bahçe düzeni anlayışı ile batı ülkelerinde, özellikle Fransa ve İtalya ile anlayış tamamen zıt özelliktedir.Uzakdoğudaki bahçeler, genellikle doğa parçasının küçük bir örneğini temsil eder.Çin düşüncesine göre bahçe, bitki materyali, kaya ve sudan oluşan bir kompozisyondur.Buda ve Konfiçyus’a göre; evrenin en güzel süslerini dağlar,kayalar, göl ve nehirler oluşturur.
Çinliler saraylar bahçelerinde denizi veya okyanusu canlandıran 10 km çapında yapay informal göller inşa ederek kenarlarını iri kaya parçaları ile süslemişlerdir.
Çin bahçelerinin en büyük özelliklerinden birisi ise ; ölçülerin büyük tutulmasına karşın gizliliğe ve içe dönük yaşama önem verilmiştir.
Bahçede gezen bir kişinin, değişen manzaralar dizisi ile birlikte kayalıklar, tepeler, akarsular arasında sürprizli görüntülerle karşılaşması olanağı vardı.
Unutulmaması gereken bir husus ise değişik renklerde kiremit çatılarıyla dekoratif dinlenme ünitelerinin olmasıdır.
Çin bahçelerinde zemin kaplaması olarak çim bitkilerinden çok taş, mozaik, kum gibi cansız malzemeler kullanılırdı.Bu malzemelere ise sonbaharda renk etkisi meydana getirebilen(japon akçaağacı gibi) ve kaligrafik özelliklere sahip Salix(Sögüt), Betula(Huş) vb. kullanılırdı.Çiçek partnerlerini az yer verilirdi.Renk etkisi su, gökyüzü ve ağaç yapraklarının renklenmesiyle elde edilirdi.
Bahçelerde kullanılan taş ve kayaların sembolik anlamları vardı.Bunlar doğaya ait heykel elemanları olarak görev alırlardı.Günümüzde kaya bahçeleri adıyla oluşturulan yapılar bize çin peyzaj kültüründen miras kalmıştır.
Blog
-
Çin Bahçeleri
-
Short Pijamalar
Yaz aylarının vazgeçilmez modelleri arasında yer alan pijama şortlar galerimizde…
Sort Pijamalar
İlgili Konular ;
– Kadın Pijama Takımı Modelleri -
Bambi Ayakkabı Modelleri 2012
Bambi Ayakkabılar 2012 modelleri galerimizde…
Bambi Ayakkabılar 2012
İlgili konular ;
– Bambi Babet Modelleri 2012
– Bambi Çanta Modelleri 2012
– Arow Babet Modelleri 2012 -
Sex Hep Aynımı!
Seks hakkında neler okuduk neler? Filmlerde gördüklerimiz, arkadaşlar arasında yapılan dedikodular, kişisel tecrübelerimiz…. Peki ya gerçekler?
Kadınlar da, erkeklerde sekste mükemmelliğin peşindeler. Tıpkı hayatın diğer alanlarında olduğu gibi. Aslında oldukça da haklıyız. Karşımızdakinin ne yaptığını ve ne istediğini bilen biri olmasını, bizi zevk dalgalarının içine atmasını, yatakta tecrübeli ve en önemlisi bu tecrübeleri kullanmayı bilen birisini hepimiz istiyoruz.
Sekste tecrübesiz, beceriksiz birisi ile birlikte olmayı hiç kimse istemez. Kötü bir sevişme ise kadın ya da erkek, bir insanın başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir. Neyse ki, modern insanın bu tarz sorunları sınırlı. Çünkü bugüne kadarki deneyimlerinden faydalanmayı biliyor ve sekste kendi tarzını yakalamayı hedefliyor.
Kadının birlikte olduğu her erkek, onun dokunuşlarıyla, kulağına fısıldadıklarıyla, yataktaki yaratıcılığıyla ve fantezileriyle kendinden geçiyor.
“Bugüne kadarki en iyi sevişmemdi” cümlesini kimbilir kaç kez duydunuz. Ancak yine de geriye dönüp baktığınızda cinsel yaşamda, tam anlamıyla mutlu olduğunuzu söyleyemiyor, üstelik uzun süreli bir ilişki de kuramıyorsunuz. Peki hata sizde mi yoksa beraber olduğunuz erkeklerde mi? Sorun bugüne kadar hiç aklınıza gelmeyen bir şeyden kaynaklanıyor olabilir; fazlasıyla mükemmel olmak. Bunu hiç düşünmüş müydünüz?
Erkeklerin yatakta hep daha iyisini istediklerine inanarak geliştirdiğiniz taktikler, heyecanlı oyunlar ve muzır sevişme teknikleri, belki de size zarar veriyor.
Yatağa her girdiğiniz erkeğe aynı şeyleri söylüyor, aynı şekilde dokunuyor ve aynı mükemmellikte sevişiyorsunuz. Ancak sevişirken fazla iyi olmak belki de o kadar ideal bir hüner değil. Sizin artık otomatikleşmiş dokunuşlarınız olabilir; partnerinizin vücuduyla nasıl oynayacağınızı, onu nasıl çıldırtacağınızı çok iyi biliyor olabilirsiniz. Ancak karşınızdaki erkek, bunları yeterince bilmiyor olabilir.
Özellikle ilk kez birlikte olduğunuzda, vücudunuzu tanımadığı, isteklerinizi ve nelerden zevk aldığınızı bilmediği için sizi fazla mutlu edemeyebilir. Oysa siz, her zamanki tarzınızı koruyarak, ona büyük bir zevk yaşatabilirsiniz. Bir başka deyişle, alınan zevk tek taraflıdır ki bu da sizi mutsuz etmeye yeter.
Çok iyi olmayın
Kadınlar hep “Temel İçgüdü” filmindeki Sharon Stone gibi olmak isterler. Oysa, Sharon Stone bile o tarz pozisyonlarda orgazm olunmayacağını itiraf etmiş durumda. Erkekler tek gecelik ilişkiler için, böyle kadınları tercih etseler de uzun birlikteliklerde öylesine mükemmel sevişebilen kadınlardan korkarlar.
Nedeni ise çok basit; sevdikleri kadını tatmin edememekten, ona yetememekten ve başka erkeklere ihtiyaç duymasından çekinirler. Bunun yerine yatakta daha az tecrübeli bir kadınla, bir şeyleri birlikte keşfetmeyi, bazı deneyimlerde ilk olmayı, zamanla birlikte mükemmelleşmeyi ve tensel bir uyum yakalamayı tercih ederler.
Kısacası öğrenenin yanında öğreten de olmak isterler. Dolayısıyla sekste, çok iyi olmanız ve “Ben her şeyi biliyorum” havasına girmeniz, büyük bir olasılıkla kısa vadede karşınızdaki erkeği etkilemekle birlikte, uzun vadede onu sizden uzaklaştıracaktır. Mükemmellikten kurtulmak ise mükemmel olmaktan daha kolay.
Tek yapmanız gereken kendinizi tutmak ve her sevişmede uyguladığınız otomatikleşmiş hareketlerden vazgeçmek. Seks konusunda pek de fazla bir şey bilmeyen bir kadın olduğunuzu varsayın ve yeni şeyler öğrenmeye açık olun. Zevk vermeye değil, ortak bir zevki paylaşmaya, mükemmel sevişmeye değil partnerinizin değişik yönlerini, kendine has özelliklerini ve tarzını keşfetmeye çalışın. Unutmayın ki, seks her iki tarafa da zevk verdiği sürece güzeldir ve iyi bir sevişme için gerekli olan tek nokta kusursuz bir teknik değil, içtenlik ve paylaşım duygusudur.
-
Burun estetiği yaptıracaklar dikkat!
Burun estetiği yaptıracaklar dikkat!
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre İlhan, burun estetiği yaptıracaklara önerilerde bulunuyor. Dr. İlhan, burun estetiği ameliyatınının sınırlarını ve ameliyatı anlamanın önemini anlatıyor.
Burun estetiği ameliyatı; burun şeklinden memnun olmayan ve bununla birlikte nefes alıp vermede problemi olan hastalara, burun tıkanıklığı giderilirken aynı zamanda estetik olarak hem kendi içinde dengeli hem de yüzün diğer parçalarıyla ahenkli bir burun oluşturmak için yapılan bir ameliyattır.
Rinoplasti-Estetik burun ameliyatı kısaca buruna yeni şekil verme anlamına gelir. Estetik burun ameliyatı olarak burun şeklinizi geliştirmek istiyorsanız, ameliyatın neden, nasıl, kime yapıldığını, bu ameliyatın size sunabileceklerini ve ameliyatın sınırlarını tam olarak anlamanız gerekir.
Burun estetiği ameliyatı hangi tekniklerle yapılır?
Estetik burun ameliyatları iki tür teknik ile yapılabilir. Her iki tekniğin de kendine has avantajları mevcuttur.
Bunlardan ilki ‘kapalı teknik’ dediğimiz, tüm kesilerin burun içine yapıldığı daha çok burun sırtı ve ucunda sınırlı bir takım değişiklikler yapılması planlanan hastalarda uygulanan tekniktir. İyi ve tecrübeli ellerde daha büyük deformiteler de düzeltilebilir.
İkinci teknik ise ‘açık teknik’ olarak adlandırdığımız tekniktir. Bu teknikte kapalı teknikte yapılan kesilere ek olarak iki burun deliğinin arasındaki deriye de bir kesik yapılır ve burnun kemik ve kıkırdak yapıları tamamen ortaya konur. Burun delikleri arasına yapılan kesi çoğunlukla hiç iz bırakmadan iyileşir. Bu teknik sayesinde kapalı teknik ile yapamadığımız bir çok işlem yapılabilir.
Peki buruna nasıl şekil veriyorsunuz?
Buruna yeni şeklini vermek için burnun kemik ve kıkırdak yapılarından çıkarmamız gereken kısmını çıkarıyoruz, kıkırdak eklememiz gereken yerlere yine burun içinden aldığımız kıkırdaklara yeni şekil vererek kıkırdak ekliyoruz. Burun ile yüzün birleşme yerindeki kemiği çok keskin aletlerle kesiyoruz ve burnu gerektiği kadar daraltıyoruz. Burun ucundaki kıkırdaklara dikişler atarak veya kıkırdak ekleyerek şekil veriyoruz. Gerekirse burun kanatlarına kıkırdak ekliyoruz ve ameliyat sonunda burun tabanı genişse bu kısmını daraltıyoruz. Böylece buruna yeni şeklini vermiş oluyoruz.
Bu aşamadan sonra burun üstünden kaldırdığımız dokuyu burun üzerine tekrar kapatıyoruz.Yapılan kesileri dikiyoruz.Burun içinde septum düzeltildi ise burun içine silikon splint koyuyoruz.Burun üstüne burnun yeni şeklini koruması için plastik veya alüminyum bir kalıp koyuyoruz.
Hastalar ameliyat sonrasında işe ne zaman başlayabilir?
Ameliyattan sonra hastanede 1 gün kalınıyor veya ameliyattan 4-5 saat sonra hasta evine taburcu edilebiliyor.Bu ameliyattan sonra hastalara herhangi bir serum veya özel bir ilaç vermek gerekmiyor.Hasta ameliyattan sonra 7 gün boyunca ağızdan basit bir antibiyotik kullanıyor.Hastalar ameliyat sonrasında en az iki gün başı yükseltilmiş bir yatakta istirahat etmeli ve ilk iki gün göz çevresindeki şişlik ve morluğu en aza indirmek için buz uygulaması yapmalılar…Burun içine tampon konuldu ise bu tamponlar cinsine göre 1-7 gün burun içinde kalabiliyor.7.günden sonra burun üzerindeki kalıp alınıyor ve burun üstü bantlanıyor.Bu bantlar da 7 gün burun üzerinde kalıyor.Yani uzun lafın kısası 7 gün sonra işinize ve normal hayatınızıa dönebilirsiniz.
Burun estetiği ameliyatı sonrasında nelere dikkat etmek gerekir? Ameliyat sonucunu etkileyen faktörler nelerdir?
Her estetik ameliyatın olduğu gibi burun estetiği ameliyatının da limitleri var. Ameliyatı yapan doktor her zaman sizin için en iyisini ister, yüzünüze uygun ve doğal bir burun yapmaya çalışır. Ancak tabii ki elinde sihirli bir değnek yoktur. İyi sonuçlar cerrahın ustalığı ve burnu iyi analiz etmesinin yanında size bağlı bazı faktörlere de bağlıdır. Bu durumu hastalarıma ‘terzi önemlidir ama kumaş da çok önemlidir ‘ sözüyle anlatıyorum. Yani terzi ne kadar iyi ve tecrübeli olursa olsun ; dikeceği elbisenin mükemmeliğinde kumaşın da etkisi vardır.
Burun derinizin kalınlığı veya inceliği, deri altı dokunuzun kalınlığı, sigara içip içmemeniz, iyi beslenip beslenmediğiniz, burun içi kıkırdak ve kemik dokularınızın kalın veya ince oluşu, ameliyat öncesi burnunuzdaki bozukluğun derecesi ve böyle bir çok faktör doktorun insiyatifi dışında ameliyat sonucunu etkileyecektir. Bu konularla ilgili sorularınızı lütfen doktorunuza sorunuz.
Sonuç olarak ameliyat sonucunuzun iyi olması için doktorunuzla aranızda sağlıklı bir iletişim olması çok önemlidir. Doktorunuz sizin ne istediğinizi, bu ameliyattan ne beklediğinizi tam ve eksiksiz olarak anlamalı, siz de doktorunuzun burnunuza ne yapıp ne yapamayacağını tam ve eksiksiz olarak anlamalısınız.
Ameliyat sonrasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
1) Burnunuzu hekiminiz tarafından size belirtilen zamana kadar temizlemek amacıyla sümkürmeyiniz.Gerekli olduğunda yumuşak bir mendille sürerek temizleyebilirsiniz.
2) Eğer var ise burun altındaki gazlı bezi değiştirebilirsiniz.
3) Burnunuzun üzerine konan bantlar ve alçı operasyondan yaklaşık olarak 1 hafta sonra muayenehanede çıkarılacaktır.Alçı ve bantları asla çıkarmayınız ve kuru tutmaya çalışınız.
4) Uzun süre çiğnemeyi gerektirecek yiyeceklerden kaçınınız. Bunun dışında herhangi bir yemek kısıtlaması yoktur.
5) Fazla fiziksel aktiviteden kaçının ve her zaman dinlendiğinizden fazla dinlenmeye gayret gösterin.
6) Dişlerinizi yumuşak bir diş fırçası ile kibarca fırçalayabilirsiniz.Üst dudağınıza çok fazla dokunmamaya gayret ederek burnunuzu hareketsiz tutmaya çalışın.
7) En az 10 ila 14 gün uzun telefon görüşmeleri ve uzun konuşma gerektirecek aktivitelerden kaçının.
8) Yüzünüzü yıkayabilir ve ılık suyla duş alabilirsiniz. Burnunuzun üzerindeki özel alçı suya dayanıklıdır.
9) En az 1 hafta aşırı yüz hareketlerinden kaçınınız.
10) 1 Hafta boyunca önden düğmeli kıyafetler giyiniz.Boyundan geçen dar kıyafetler giymeyiniz.
11) 6 hafta boyunca mecbur olmadıkça güneşe aşırı maruz kalmaktan kaçının solaryuma girmeyiniz. Güneş ışığı burnunuz ve yüzünüzde ödeme ve bunun sonucunda şişliklerin artmasına ve daha geç iyileşmeye sebep olur.
12) 1 ay boyunca yüzmeyiniz ve tenis,basketbol gibi burnunuza travma gelebilecek sporlardan en az 3 ay uzak durunuz.
13) Bantlar ve alçı çıkarıldıktan sonra burun, göz çevresi ve üst dudakta halen var olan şişlik veya renk değişikliği konusunda endişelenmeyiniz, genellikle 2- 3 hafta içinde tamamen gerileyecektir. Bazı hastalarda burun çevresindeki şişliklerin tamamen kaybolması için 6 ay gerekmektedir.
14) Sadece doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçları kullanınız..
15) 4 hafta boyunca burnunuzun üzerinde ağırlık ve şekil bozukluğu yapabileceğinden gözlük kullanmayınız.
16) Operasyondan 2-3 gün sonrasında kontakt lensler kullanılabilir.
17) Burnunuz üzerindeki bandajlar doktorunuz tarafından çıkarıldıktan sonra burnunuzun üstünü vaselin intensive care lotion ile kibarca temizleyebilirsiniz.
İlgili konular ;
– Ortalama Burun estetiği fiyatları
– Burun estetiği ile ilgili en çok merak edilenler
– Revizyon burun estetiği ile ilgili merak edilenler
– Güzelliğin şifresi güzel burun
– Burun şekli insan psikolojisini nasıl etkiliyor?
– Burundaki Hapşırma Hissi -
İsimlerdeki Harfler Ve Gizli Anlamları
İsimlerdeki Harfler Ve Gizli Anlamları
A: Atılgan-enerjik
B: Ön sezileri kuvvetli
C: Konuşma ve yazma yetenekleri olan
Ç: Zevk sefa düşkünü
D: Üstün güçlere sahip
E: Sıkıntılardan kurtulmak için mücadele eden
F: Uysal güvenilir
G: İnatçı kişilik gerginlik
H: Sakin ve durağan
I: Hassas
İ: Kırılgan
J: Kaprisli ve kıskanç
K: Başarılı unvan sahibi
L: Sanatsal yeteneğe sahip
M: Ticarete yatkınlık
N: Sağduyulu
O: Gizliliği sever
Ö: İçine kapalı
P: Kendinden emin
R: Sert yapıya sahip
S: Hayalperest
Ş: Çok üretken ve güçlü
T: Duygularını zor açabilen
U: Durgun çok ağır hareket eden
Ü: Başarısı sürekli engellenen
V: Kendi içine dönük umursamaz
Y: Geçmiş üzüntüleri sürekli yaşarlar
Z: Bilimsel açıdan okumayı seven.
İsminizdeki harflere dikkat
Bazı harfler isim içinde yan yana geldiğinde ortaya çıkan anlamları da kişilikler hakkında bilgi veriyor;
Rh: Hayatta zor koşullarla karşılaşma
Sa : Para konusunda olumlu ve proje üretebilen
La ve lu: Proje üretebilen
Da ve du: Sağlıklı ve işte başarılı
Çe ve çi: Para kazanan ama elinde tutamayan
Lu ve bu: Aşkta güzellikler yaşayan
Cu: Önü açık ve şanslı
Ku ve ka: Kariyerinde çok yükselen -
Koltuk dekorasyonu
İç dekorasyonda “koltuk”, iyi seçilirse başlı başına bir keyiftir. Yorgun bir günün sonunda, hepimizin “en rahat ettiği” ve kendine ait olan bir koltuğu mutlaka vardır. Bu, kişilerin doğru seçim yaptığı anlamına gelir. Rahatlık, fonksiyonellik ve estetik olarak doğru seçimler yapılırsa, uzun yıllar rahat oturup, hatta üzerinde “şekerlemeler” dediğimiz yorgunluk atma uykularını rahatça uyuyabilirsiniz.
Koltuk seçimini yapıp, diğer eşyalarınızı ona göre tamamlayabilir veya diğer eşyalarınızı seçip, onlara uygun olan koltuk takımlarını seçebilirsiniz.
Oturumu, iskeleti sağlam olan koltuğa bakmaktan bıktığınız takdirde, döşemesinde hatta modelinde ufak tefek değişiklikler yapmanız mümkündür. Uzun yıllar kareli bir döşeme ile kaplı olan koltuğunuzu deri ile kaplatabilir hatta ayaksız bir modele, ayak koydurabilirsiniz. Ufak bir pufla daha da keyifli hale getirebilirsiniz.
Zevkinize, yaşam tarzınıza ve alanınıza uygun olan bir koltuk modeli mutlaka vardır. Uzun yıllar kullanacağınızı düşünürsek, seçim yaparken dikkatli davranmalıyız. Evinizdeki koltuğun yüzünü değiştirmek isterseniz aldığınız kumaştan biraz fazla almanızı öneririz.
Unutmamakta yarar var, en karlısı, hazır olan seçeneklerden birini seçmek. Hele son yıllarda gerek ortopedik özellikleri, gerekse kumaşlarının kullanım rahatlığı, vitrinlerden seçim yapmamız için geçerli nedenlerden sadece biri.
Tarihte Koltuk
Mısır, Yunan ya da Roma Antikçağı’ndan bugüne ulaşan az sayıda koltuk vardır. Kahire müzesinde Tutankhamon’a ait olan koltuk, bunlardan biridir. Yüksek görevlerde bulunan kişilere ait olan bazı koltuklar (ahşap veya taş) olarak günümüze kadar gelmiştir. Ayakları pençe gibi olan bu koltukların yanları dolu, arkalıkları ise yüksek ve geniştir. Modern koltuk ilk olarak Henri II. döneminde uygulanmaya başlanmıştır. Ortaçağ’da ise bronzdan yapılmış Dagobert’in tahtı buna bir örnektir. İnsanı saran bir görünüm ile tasarlanan bu koltuklar, XVI. yy.’dan başlayarak, rahatlığa ve estetiğe önem verilerek dizayn edilmeye başlandı.İlgili konular ;
– 2012 Köşe Koltuk Takımları
– 2012 Koltuk Takımları
– Çok Şık Yuvarlak Yastık Modelleri
– Duvar kaplama modelleri
– Duvar Akvaryumu
– Kitap Okuma Köşeleri
– Yatak Odası için Duvar Kağıdı
– Evim Güzel Evim -
Diyet kişiye özeldir
Çoklukla bir toplulukta diyetisyen olduğunuzu öğrenenler, bir kağıt üzerine yazılmış, ayaküstü verebileceğiniz, salt yüzlerine bakarak oluşturacağınız, sihirli listelerin, mucize formüllerinizin olduğunu sanırlar…
Oysa, diyet kişiye özeldir.
Yaşam tarzınız çok yoğun bir koşuşturma içinde olabilir, öğrenci veya ev hanımı olabilirsiniz. Her birinizin yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları farklılık gösteriyordur veya metabolizma hızınız çeşitli nedenlerle yavaşlamış olabilir. Diyelim ki, menopoz dönemindesiniz ya da kullandığınız ilaçlar, hormon faaliyetlerinizdeki değişimler kilo almanızın sorumlusu olabilir. Kalp-damar hastalıkları, tansiyon ve şeker gibi sağlık problemleriniz olabilir. Hedefleriniz farklı olabilir, vereceğiniz kilo 20 kilogramın üstündedir veya 3-5 kilo fazlanız olabilir. Diyet programları bu bilgiler ışığında hazırlanmalıdır. Kilo yönetimi kişiye, cinsiyete, yaşa, sağlık verilerine, hatta mevsimlere bağlı olarak değişir. Kişiler için hazırlanan diyet listeleri öğün bazında, gün ve hafta bazında planlanmalı, farklılıklar içermelidir. Sürekli aynı diyet listesi ile insanları zayıflatmak mümkün olmaz, çeşitliliği, farklılığı olması gerekir. Vücudun kilo vermemeye direndiği, platoların oluştuğu dönemde, zaman zaman kalori artırmak dahi gerekir.
Diyete başlamadan önce vücut bileşim analizi cihazı ile kişinin; yağ, kas, su oranı, metabolizma hızı ölçülür ve ideal ağırlığı saptanır. Kişilerin kullanmak zorunda oldukları ilaçlarını bilinmeli, insülin-şeker değerleri (açlık, tokluk), kolesterol değerleri, karaciğer enzimleri, böbrek fonksiyonları, kan sayımı gibi parametreleri tespit edilmeli, tiroid hormonları gibi ölçümler ile sağlık durumları belirlenmelidir. Kişinin geçirdiği hastalıklar, özellikle hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp yetmezliği bulunanlarda, kalp krizi riski yüksek olanlarda bu durum daha da önem kazanır.
Diyet planlarken, kilo yönetiminde duygusal yönlere dikkat etmek gerekir. Çünkü sıklıkla mutsuzluk, tatminsizlik hisleri kişileri aşırı yemeğe yöneltir. Sorunun biyolojik mi, ruhsal kaynaklı mı olduğunu çözebilmek için altta yatan temel biyolojik veya ruhsal sorunu doğru anlayıp, kilo vermek isteyen kişiye yardımcı olmak için gerekirse farklı branştaki uzmanların yardımını istemek gerekir.
Kilo vermek isteyenler için vurgulamak istediğim nokta; 3 aylık bir zaman diliminde 12-15 kilo verebilirsiniz, bu değer, şu anki kilonuz ile bağlantılı olarak değişim gösterir. Kişinin mevcut kilosuna bağlı olarak haftada 0,5-1 kilo vermesine sağlıklı kilo kaybı denebilir. Beden Kitle İndeks’i çok yüksek kişilerde (30′un üzerinde) başlangıçta kilo vermek kolay olur ancak bir süre sonra vücut bir platoya ulaşır. Planlanan bir beslenme programı ile kişilerin kilo verme hızı dengelenir. Ayrıca bu süreçte fiziksel aktivitenin önemi büyüktür.
Şok diyetler ve sağlığınız!
Genellikle, kişiler hızlı bir şekilde kilo vermek ister, şok diyetler yapıldığındaysa verilen kiloların çoğu su ve kaslardan gider. Oysa asıl hedef vücutta fazla yağ yüzdesini azaltmak vücuttaki kas oranını koruyarak, verilen kiloların yağdan olmasını sağlamak olmalıdır. Yeterli ve düzenli bir beslenme programıyla vücuttaki yağdan vermek kalıcı kilo kaybını sağlar. Kilo verirken onca zorluğu yaşarken hızla verilen kiloları geri almak da bir o kadar kolay olur. Sık sık başa dönmek ise metabolizmanızı yavaşlatarak verdiğinizden fazla kiloları almanıza neden olacaktır.
Hangi yaşta olursanız olun, ayda 4-5 kg üstündeki kilo kaybını vücut tolere edemeyebilir!
Vücuttaki yağlarının kaybedilmesi, sağlığınızı kazanmanın en etkili yollarından biridir. Böylece yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kalp-damar hastalıkları, TİP 2 diyabet, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması gibi hastalıklara yakalanma riskiniz azalır.
Sağlıklı olmak adına sağlığınızdan olmayın!
LÜTFEN DİKKAT: 3 Günde 5 kilo, haftada 7 kilo gibi mucize diyetlerle sağlığınızdan olabilirsiniz. Bu tür yazıları bir yerlerden okuyup, arkadaşınızdan aldığınız fotokopi listelere, kilo vermek için zayıflama ilaçlarına, bitkisel ve hiçbir zararı olmadığı iddia edilen otlara, çaylara, bitkisel karışımlara itibar ederek sağlığınızı riske atmayın.
Hangi risklerle karşı karşıyasınız?
Zayıflama ve kilo kontrolü dengeli bir beslenme programı ile sürdürülebilir. Kısa sürede size kilo kaybettireceği söylenen karışımlar, diüretik (idrar söktürücü), laksatif (bağırsak boşaltıcı) özellik taşırlar. Tartınız, size düşük kiloları göstermesine rağmen kaybettiğiniz, “yağ” değil, “su” dur. Vücudunuzdan su ile birlikte mineralleri de kaybedersiniz.
(Örneğin; kaybettiğiniz sodyum/potasyum dengesinin bozulmasına kalp kasının olumsuz etkilenmesine neden olur.) Düşük kalori alımı sonucunda vücudun direnci düşer, kas kaybına uğrar, yüksek protein diyetleri ile (Ketoz gibi) böbrek fonksiyonlarına zarar verebilir. Ani şeker ve tansiyon düşmesi gibi sorunlar yaşanması ise, telaffuz bile etmek istemediğim, ölümlere varan sağlık sorunlarına yol açabilir. Yine, gençlerin kilo kaybını ciddi olarak takıntı haline getirmeleri ise yeme bozukluğu olarak tanımlanan (Anoreksiya Nevroza veya Bulumia’ya) ciddi psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca, aşırı kilolu insanların yeterli karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallerden yoksun düşük kalori beslenme eşliğinde, ağır egzersizler yapmaları ise sağlık adına çok ciddi riskler içermektedir. Özellikle ailesinde kalp şikâyetleri olanların bu tür risklere girmelerini ise hiç doğru bulmuyorum.
Şok Diyetler adı verilen ve kısa sürede çok kilo verdiren diyetler çok düşük kalori ve sınırlı besinlerle yapılırlar. Oysaki bu uygulama metabolizmanın yavaşlaması, kas kaybı ve iştah kontrolünün bozulmasına neden olur. Bu tarz diyetlerin kalıcı olma şansı yoktur. Bir miktar kilo verilmiş olsa da, bunlar ilk fırsatta geri alınır. Hatta kişi daha az veya eskisi kadar bile yese kilo almaya devam eder.
Sağlıksız zayıflama diyetleri
Bilinçsizce yapılan çok düşük kalorili sağlıksız zayıflama diyetleri; baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk ve kalp ritminde bozukluk, tansiyon düşüklüğü, adet düzensizlikleri, kabızlık, kansızlık, ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi gibi pek çok sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
Obezite sorununa çözüm
Günümüzde gittikçe yaygınlaşan obezite sorununun tedavisinde sadece diyet yapmak yeterli olmaz; az kalori almak ise çözüm olmaz. Vücut buna adapte olur ve böyle durumlarda vücut metabolizma hızını düşür ve daha az enerji harcamaya meyilli olur. Kısıtlayıcı bir diyet bırakıldığında daha hızlı bir kilo alımı başlar. Onun için yaşam tarzında, beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapmak ve fiziksel aktivite programını yaşam boyu uygulamak gerekir.
İlgili konular ;
– Karatay Diyeti Deneyimlerimiz – Canan Karatay
– Dukan Diyeti
– Anti Selülit Diyeti
– Atkins Diyeti
– Akdeniz Diyeti
– İsveç Diyeti
– Glisemik indeks Diyeti nedir?
– Hipotiroid Diyeti
– Bikini Diyeti
– Simit Diyeti, Simit Kaç Kalori
– Fast Food Diyeti Listesi -
Sebzeli Bulgur Pilavı Tarifi
Malzemeler
– 2 çorba kaşığı zeytinyağı
– 10 gr tereyağı
– 1 adet orta boy soğan
– 1 adet küçük boy kırmızı biber
– 1 adet sivribiber
– 1 çorba kaşığı hazır kırmızı biber sosu (ajvar)
– 1 çorba kaşığı kıyılmış nane
– 2 su bardağı bulgur
– 3 su bardağı sıcak su
– 1 tablet tavuk veya et suyuSebzeli Bulgur Pilavı Yapılışı
Magicook ana ekrandaki ”pilav” düğmesini basın ve ”başla” düğmesine ile Magicook’u çalıştırın. Hazneye yağları aktarın ve kıyılmış soğanı kavurun. İnce doğranmış biberleri ekleyip birkaç dakika daha kavurun. En son ajvar sosu da ilave ederek kavurmaya devam edin. Ekranda pilav için 3 moddan hangisinin aktif olduğunu takip edebilirsiniz. Şu anda kavurma modu aktiftir. ”kavurma” modu 160-180 C arasında 9 dakika olarak otomatik olarak set edilmiştir. Kavurma zamanını tercihinize göre 5-15dakika arasında ”pişirme zamanı”ndan ayarlayabilirsiniz. Ekranda ”pişirme” moduna geçildiği görüldüğünde tavuk veya et bulyonun da eritilmiş olduğu sıcak suyu ilave edin. Magicook’un kapağını kapatın. 12 dakika boyunca Magicook 130-150 C arasında pişirme yapacak ve ışığı yanacaktır. Daha sonra 40C civarında 20 dakika boyunca ”demleme” moduna geçecektir. Demlenme sırasında kıyılmış yeşillikleri ekleyin ve Magicook’un kapağını kapatın. Arkasından da yine otomatik olarak ”sıcak tutma” moduna geçecek, servis zamanına kadar sıcak bir şekilde pilavınızı muhafaza edecektir.
-
Kadının üç sorununa farklı üç çözüm önerisi
İşte kadınların en önemli üç sorunu ve kolaylıkla çözme yöntemleri.
– Yüzüm canlı değil!
– Sivilce sorunum var!
– Gözlerim sürekli şiş!Bu üç sorunun da çok basit bir yöntemleri var. Hem akılda kalacak hem de uygulayacak kadar çok basit!
KIRMIZI MEYVELERİN AYDINLIĞI VAZGEÇİLMEZ
Taze veya dondurulmuş bir çileği ikiye kesin. Kestiğiniz parçaları hafifçe sıkarak cildi aydınlatıcı özelliğe sahip olan suyunu salmasını sağlayın. Bu suyla iki dakika boyunca yüzünüze masaj yapın, ardından cildinizi durulayın. Cildinizdeki farkı hemen göreceksiniz. Bu işlemi haftada bir kez tekrar edebilirsiniz.
SİVİLCENİZİ SIKMAYIN ONU DONDURUN
Sivilceniz mi çıktı! Bir buz küpünü ince bir bez veya kağıt havluyla sarın ve birkaç dakika boyunca sivilcenizin üzerinde bekletin. Buz, sivilcenin neden olduğu yanma hissini ve kızarıklığı giderecektir. Ardından sivilcenizi makyaj ile rahatlıkla kapatabilirsiniz.
PATATES YORGUN GÖZLERE BİREBİR
İki dilim patatesi soğuk suda bir dakika beklettikten sonra dilimleri alıp, göz kapaklarınızın üzerine koyun. Patatesleri 10 dakika boyunca gözünüzün üzerinde bekletin. Patatesin içinde bulunan enzimler cildinizi aydınlatacak, soğukluğu ise şişliğin inmesini sağlayacak.
GÖZ KALEMİNİ İNCELTİN
Ünlüler artık klasik siyah göz kalemi yerine kusursuz bir uca veya suya dayanıklı formüle sahip göz kalemlerini tercih ediyor. Siz de göz kaleminizi alt ve üst kirpik hattınız boyunca uygulayıp sofistike bir görünüm yaratabilirsiniz.