Blog

  • AVON, İstanbul’un İki Yakasında FNO Ziyaretçileri ile Buluşuyor!

    AVON, İstanbul’un İki Yakasında FNO Ziyaretçileri ile Buluşuyor!

    AVON, İstanbul’un İki Yakasında FNO Ziyaretçileri ile Buluşuyor! | 1AVON, Fashion Night Out İstanbul 2011 etkinliği çerçevesinde, Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi ve Avrupa Yakası’nda İstinyePark olmak üzere iki farklı noktada özel ürün tanıtımları ve eğlenceli aktiviteler ile etkinlik alanlarında konuklarını karşılayacak.

    Dünyanın önde gelen güzellik şirketi AVON’un, “The Black Eyed Peas” grubunun vokali, ünlü şarkıcı Fergie ile gerçekleştirdiği yepyeni bir proje sonucu ortaya çıkan Outspoken Intense by Fergie EDP keyifli aktiviteler ile tanıtılıyor olacak. Parfümün yaratılış öyküsünün her aşamasında aktif rol Fergie, “Sahneye çıktığımda kendimi özgürce ifade etmek isterim . Outspoken Intense bu anları özel kılan çarpıcı bir parfüm!” diyerek bu parfümü kendi sözcükleri ile tanımlıyor. Yıldız meyvesi ve sürükleyici çarkıfelek çiçeğinin misk kokuları ile çekici bir karışımını sunan Outspoken Intense by Fergie EDP, meyveli-çiçeksi notaların misk ile çekici birleşimi ile o geceyi etkisi altına alacak.

    Güzellik dünyasına yön veren AVON, Ekim 2011 tarihinde, Türkiye’de ilk defa satışa sunacağı SuperShock Max Maskara’yı da FNO ziyaretçileri ile buluşturuyor olacak. Ünlü makyaj sanatçısı Ali Rıza Özdemir, 2011-2012 Sonbahar-Kış Sezonu makyaj trendlerini yansıtan makyaj uygulamaları gerçekleştirecek.

    Bağdat Caddesi’nde düzenlenecek etkinliklere, 2011 yılında AVON’un güzellik kategorilerinin yüzü olan AZRA AKIN da katılarak sevenleri ile buluşuyor olacak.

    İstanbul’un her iki yakasında AVON FNO standını ziyaret edenler, eğlenceli aktivitelere katılırken sürpriz hediyelerin sahibi olacak ve unutulmaz bir gece yaşayacak.

    FNO hakkında:
    Fashion’s Night Out, Vogue dergisi tarafından moda ve perakende sektörünü canlandırmak amacıyla düzenlenen uluslararası bir etkinlik. Bu etkinlik ilk kez 10 Eylül 2009 tarihinde dünya çapında yaşanan ekonomik daralmanın olumsuz etkisini kırabilmek için 13 Vogue ülkesinin katılımıyla gerçekleşti. Son iki senedir New York, Paris, Londra ve Milano’nun da aralarında bulunduğu büyük metropollerde, mağazaların bir gece için saat 24:00’e kadar açık kaldığı bir alışveriş şenliği olarak düzenleniyor. Fashion’s Night Out tasarımcıların, ünlülerin, modellerin, editörlerin, medya yöneticilerinin ve sektör öncülerinin katılımıyla büyük ses getiriyor, satışlara ciddi bir katkı sağlıyor ve ekonomiye hareketlilik kazandırıyor. Bu sene 3. kez 17 Vogue ülkesinde gerçekleşiyor.

    AVON, İstanbul’un İki Yakasında FNO Ziyaretçileri ile Buluşuyor! | 2

  • Düğün öncesi estetik

    Düğün öncesi estetik

    Evlenecek çiftler başta botoks ve dolgu olmak üzere, diş beyazlatmadan belini inceltmeye kadar, düğünden önce birçok operasyona ‘EVET’ diyor.

    Düğün öncesi en sık yaptırılan operasyon…

    Fotoğraflarda iyi görünmek için artık diyet yeterli olmuyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, evlenecek çiftler başta botoks olmak üzere, diş beyazlatmadan yağ aldırmaya kadar pek çok operasyona ‘evet’ diyor.

    512 nişanlı kadın ve 509 damat adayına yöneltilen, evlenmeden önce estetik tedavi görmeyi düşünüp düşünmedikleri sorusuna kadınların yüzde 58’i ve her 3 erkekten biri “evet” yanıtı verdi.

    Araştırmasına katılan kadınların yüzde 11’i ve erkeklerin de yüzde 9’unun, daha önce bu tür operasyonlar geçirdiklerini söyledikleri kaydedildi.

    Kadınların estetik ameliyat yaptırmayı istemelerinin en yaygın nedeninin, düğün fotoğraflarında iyi görünmek olduğu, yüzde 64’ünün, fotoğraflardaki güzel görüntünün, onların daha iyi hissetmelerini sağlayacağını söyledikleri bildirildi.

    Erkeklerin estetik ameliyat kaygısının daha çok eşlerini memnun etmekten doğduğu, her 5 erkekten 3’ünün, karşı tarafa daha çekici görünmek için estetik ameliyat olmayı düşüneceklerini söylediği belirtildi.

    kadınların istediği en popüler estetik ameliyat ve tedaviler, botoks (yüzde 68), diş beyazlatma (yüzde 62), yağ aldırma (yüzde 55), meme büyütme (yüzde 47) ve yüz estetiği (yüzde 43), erkeklerde ise dişlere kaplama yaptırma (yüzde 78), botoks (yüzde 62), saç ekimi (yüzde 41), yağ aldırma (yüzde 33) ve meme küçültme operasyonu (yüzde 25) olarak sıralanıyor.

    Düğün Estetiği

    En güzel duygulardan biridir evlilik. Bu süreçte her şey mükemmel olmalı. Gecenin yıldızı olan gelinler ise tüm bu heyecanın yanında kendilerini de yenileyerek kusursuz bir hayata merhaba demeye hazırlanıyorlar…

    Evlendikten sonra hayatı boyunca bakacağı düğün fotoğrafları…

    Düğün Estetiği
     
    Bekarlığa veda estetiği, için zaman önemlidir. Mesela burun ve germe ameliyatının düğünden 1 ay kadar önce yapılması gerektiğini vurguladı. Göğüs büyütme ameliyatı yaptırmak isteyen bir gelin adayının ise düğünden yaklaşık 3-4 hafta önce operasyona başvurması gerekir.
     
    Düğün öncesi hokka gibi bir buruna sahip olmak istiyorsunuz ama ameliyattan korkuyorsunuz. Hemen hatırlatalım! Dolguyla burun estetiği, 5-10 dk içinde yapılabilecek bir yöntem.
     
    Uygulanacak operasyonlar için bayanların, ameliyat ve düğün töreni arasındaki zamanlamaya dikkat etmesi durumunda balayında herhangi bir sorunla karşılaşmayacakları belirtilmektedir.
     

    Kadınlar Kulübü Üyemizin Düğün öncesi estetik ile ilgili araştırma sonucu bizlerle paylaştığı yazı:

    Uzun araştırmalarım sonucu düğün öncesi peri kızı gibi görünmek isteyen arkadaşlarımıza bir rehber hazırladım. Şimdi kısa vade ve uzun vadede düğün öncesinde istediğimiz görüntüye cerrahi veya ufak müdaheleler ile nasıl kavuşabileceğimize bir göz atalım.

    Uzun vadede neleri planlamalıyız :

    1- Burun Estetiği

    Süre:

    Düğüne 3 ay kala. Ama şahsi tavsiyem 6 ay önce bu ameliyatı olmanız gerekli. Ödemlerin inmesi burnun oturması, kimse anlamasın denmesi, oluşabilecek risklerin görülmesi ancak bu tarihleri buluyor.

    Fiyat :

    Fiyatı doktora göre 2.500-15.000 TL arasında değişmekte.

    Detaylar :

    Doktorunuzu çok iyi seçin ilk kriter fiyattan önce doktor olsun. İşte budur dediğiniz zaman da bütçenizi ayarlamaya çalışın. Makul faizli krediler var. Bir anda tüm ödemeyi çıkaramıyorsanız bir kısmını kredi alabilirsiniz. Bu arada ucuza ameliyat yapan doktor kötü, pahalıya ameliyat yapan iyi diye birşey yok. Önce doktorla iletişimizin otursun daha sonra da ameliyat sonuçlarını beğenin. Bu maalesef biraz da şans işi. Dua edin bahtsız bir hasta olmayın.

    2- Meme Estetiği

    Meme Büyütme

    Süre:

    Düğüne 2 ay kala. Aslında protezin tamamen yerine oturması ödemlerin yok olması 6 ay civarında oluyor. Ama aklınız başınıza sonradan geldi ya da maddi durumu anca denkleştirdiniz veya beyaz atlı prensinizi nihayet ikna edebilrdiniz. 2 ay kala ameliyat olabilirsiniz. 15-20 gün bile olur ama ödemlerden dolayı yaşanabilecek şekilsizlikler olabileceğinden gelinliğinizden firar etmeye çalışan memelerinizle düğün gecesi boyunca uğraşmak zorunda kalabilirsiniz.

    Fiyat:

    Yine geniş bir fiyat aralığı var 3.500 – 20.000 TL. Bu son rakamı neden söyledim forumda 9000€ fiyat veren doktor duyduğum için

    Detaylar :

    Burada fiyatı etkileyen unsurlar doktorun el becerisi ve kullanılacak protez markasının seçimi. Şimdi protezler çok çeşitlendi. Çok kaliteli doğal meme kıvamına yakın protezler var. Mutlaka iyi araştırın sonuçta vücudunuza yabancı bir madde girecek ve muhtemelen ömür boyu sizinle olacak. Doktorunuzdan vücudunuza koyduğu protezin sertifikası, belgesi, kitapçığı vs neyi varsa mutlaka isteyin. Bunları sizinle paylaşmaktan kaçınan birine rastlarsanız doktora ne kadar hayran olursanız olun uzaklaşın oradan. Hayat şakaya veya birilerinin deneği olmaya gelmez.

    Meme Küçültme / Dikleştirme

    Süre :

    Yine düğüne 2 ay kala. Ama izlerim tamamen iyileşsin istiyorsanız 1 seneyi gözden çıkarın. Çünkü bu operasyon izli bir operasyon. Uygulanan tekniğe göre meme başında, meme altında ve meme başında meme altına dik bir çizgi halinde izler kalma ihtimali yüksek.

    Fiyat :

    3.000 – 14.000 civarında değişmekte. Meme küçültme daha pahalı bir operasyon ve memenin büyüklüğü fiyatı etkiliyor.

    Detaylar :

    Ayrıca bu operasyondan duruma göre 2 hafta veya 1 ay öncesinde sigarayı bırakmış olmanız gerekiyor. Aman ben sigarayı bırakamam nolursa olsun derseniz bu ameliyatı olmayın. Çok ciddiyim risk almaya değmez. Sigara içen arkadaşınıza hiçbirşey olmayabilir sizin bütün dikişleriniz açılıp meme dokusu olduğu gibi ortaya çıkıp enfeksiyon nedeni ile meme ucu veya memenizin tamamını kaybedebilirsiniz. Evet çok korkunç bir yaklaşım ama örnekleri mevcut. O nedenle süreyi sigarayı bırakma durumunuzu da göz önüne alarak planlayın. Bu operasyon konusunda şahsi fikrim hamilelik, doğum, emzirme, kilo alıp verme dönemleri bitince bu ameliyatı olmanız. Sonuçta bu olaylar meme dokusunu tahrip edici durumlar ve ameliyattan sonra bu bahsettiğim durumları yaşarsanız yeni bir operasyona daha ihtiyaç duyabilirsiniz.

    3 – Liposuction

    Süre:

    Düğüne 6 ay kala. Ödemlerin inip vücudun şeklini bulması bu kadar zaman almakta.

    Fiyat :

    Yapılan bölgeye, doktora göre fiyat aralığı bayağı geniş 2.000 – 18.000 TL aralığında. Bu biraz uçuk sayılabilecek olan fiyat tüm vücudun bir heykel gibi şekillendirilmesi durumunda geçerli.

    Detaylar :

    Bu operasyon ideal kilosunda veya ideal kilosuna yakın olup sadece bölgesel fazlalıkları olan kişilere öneriliyor. Bir zayıflama operasyonu değil vücudu şekillendirme operasyonu. Çok değişik ticari isimleri var ama sonuçta kanüller yardımı ile vücuda girilip sorunlu bölgedeki yağ hücreleri uzaklaştırılıyorsa bunun adı liposuction ‘dır. Hafif ağrılı, morluk ve ödem olan bir operasyon sonrası süreci var. 3 hafta kadar korse giyilmesi gerekiyorKanüller vücutta minik delikler açıyor o nedenle operasyondan sonra iz kalmasın diye o bölgeleri güneşten korumalı.

    4- Çene Büyütme

    Süre :

    Protez ile yapılacaksa düğüne 2 ay kala. Dolgu maddesi ile yapılacaksa 2-3 hafta önce.

    Fiyat :

    Protez kullanılır ise 3.000 – 6.000 TL. Dolgu maddesi kullanılır ise 750 – 2000 TL

    Detaylar :

    Uygun durumlarda dolgu maddeleri ile çene ucunda büyütme sağlanabiliyor. Ortalama 1 ila 2 sene aralığında kalıcılığı var. Protez ile büyütmede ağrılı olmasa da biraz sıkıntılı bir nekahat dönemi var. 2 hafta kadar çenede uyuşukluk, konuşurken zorlanma hissi olabilir. Birkaç gün sdece sıvı ağırlıklı beslenme öneriyorlar. Eğer ağız içinden konulmuşsa enfeksiyon riski daha fazla o nedenle mutlaka önceden diş bakımı ile ilgili tedavileri bitirmek gerekiyor. Çeşitli materyallerde protezler var. Şahsen hepsinin + ve – lerini birkaç doktorla görüşüp değerlendirmek taraftarıyım.

    Kısa Vadede neler yapabiliriz :

    1 – Botoks

    Süre:

    Düğünden 3 – 4 hafta önce

    Fiyat

    300 – 800 TL aralığında

    Detaylar:

    Bence yaşlanmaya karşı cerrahi müdahaleleri geciktirebilen süper bir buluş. Yıllardır tikli hastaların tedavisinde kullanıldıktan sonra estetik cerrahiye de kazandırılan bir yöntem. Ayrıca migrenli hastalara iyi geldiği anlaşıldıktan sonra sadece migren için de yaptırılmaya başlanmış. Yapıldıktan sonra 7-10 gün içinde etkisini göstermeye başlıyor. İyi bir cerrah elinde harikalar yarattığı gibi, beceriksiz biri elde yaratığa dönüşülmesi muhtemel. Doktorun plastik cerrah olması gerektiği kanaatindeyim. Hem yüzünüde aydınlık bir ifade verdirebilir hem de dilerseniz düşük olan kaşlarınızı bir miktar kaldırtabilirsiniz. Genelde alın, göz kenarları ve kaş arasında yapılıyor. Ağız çevresine uygulatmayın oradaki kasların hareketsizliği size felçli görünümü verebilir. Tekrarlıyorum doğal, dingin bir ifade için çok iyi bir doktor bulun.

    2- Dolgu

    Süre :

    En az 3 hafta önce

    Fiyat :

    500 – 2000 TL aralığında

    Detaylar:

    Özellikle dudak dolgusu çok revaçta. Ama burun kenarından inen çizgilere yapıldığında da yüze oldukça genç bir görünüm veriyor. Kalıcılığı 8-12 ay aralığında olabileceği gibi 2-5 yıl arasında olanlar da var. Şahsi fikrim ben olsam uzun vadeli olanları yaptırmaya çekinirim. Çünkü seneler sonra komplikasyon yaşanabiliyormuş. Okuduklarım böyle en azından. Dudağa ilk defa yaptıracaksanız çok dikkatli olun ve doktorunuzla ne istediğinizi, size uygun olup olmadığını detaylarıyla konuşun. Yoksa bir ördek görünümüne kavuşup düğünü 1 yıl ertelemek zorunda kalabilirsiniz Ayrıca enjekte edilen dolgunun içeriğini, markasını mutlaka mutlaka öğrenin hatta kutusunu alıp saklayın. Ne olur ne olmaz. Bunları size vermek istemeyen doktordan da kaçının.

    Kadınlar Kulübü kullanıcı yorumları için DÜğün öncesi estetik

  • Tatilde aldığınız kilolarla vedalaşın

    Tatilde aldığınız kilolarla vedalaşın

    Tatiller bitti, ve tekrar rutin hayata geri dönüş yapıldı. Tatilin rehaveti ile günlük yaşam değişti ve birçoğumuz belki de kilo alarak yeni bir kış dönemine başladık.

    Bütün tatil döneminde yazlıklarda, otellerde, açık büfelerde birbirinden lezzetli görünen börekler, kızartmalar, etler, tatlılar en dirayetli denilebilecek insanları bile çoğu kez baştan çıkardı. Bunun yanında bir de deniz kenarına gidilse bile bol bol yüzme yerine çoğu zaman şezlongta yatarak güneşlenmek, uzanarak kitap okumak tercih edildiği için kilo alımı kaçınılmaz oldu diyelim.

    Eğer bu şekilde bir kilo fazlalığınız oluştuysa ve bu kilolardan kurtulmak istiyorsanız işte obezite ve metabolizma hastalıkları uzmanı Dr. Ayça Kaya’dan öneriler:

    1) Öncelikle fazla kilo probleminin asla tek başına bir problem olmadığını bilmek gerekir. Kilo artışı ile birlikte metabolizma değişir. Her şeyden önce şişmanlığa neden olan ve şişmanlıkla birlikte görülebilecek gizli metabolik hastalıklar açısından küçük bir check-up yaptırın. Tiroid bezi az çalışması, şeker metabolizması bozuklukları, böbrek üstü bezlerinin çok çalışması, karaciğer yağlanması, tansiyon yükseklikleri, kan yağı yükseklikleri gibi hastalıklarınızın tedavisi yapılmadan kalıcı olarak kilo sorunu ile baş etmek imkansızdır.

    2) Hemen bir tartıya çıkın ve bunu not edin. Her gün tartıya çıkın. Günlük ve haftalık kilo değişimlerinizi kendiniz gözlemeyi alışkanlık haline getirin.

    3) Eğer kilolarınızdan bir an önce kurtulmak istiyorsanız bir süreliğine, pilav, makarna, börek, kek, kurabiye gibi hamurlu yiyeceklerden uzak durun. Yemeklerinizin yanında ekmek yemeyi alışkanlık haline getirin. Ekmek sizi pilav-makarnaya göre daha tok tutar, ekmek yerken porsiyon kontrolü yapmak daha kolaydır. Ayrıca ekmek yağ içermediği için diğer hamurişlerine oranla daha düşük kalorilidir.

    4) Restaurantlardan veya dışarıda hazır yemeklerden haftada 1’den fazla yemeyin. Çünkü dışarıdaki yemeklerde porsiyonlar büyüktür ve yağ oranları fazladır.

    5) Evde cips, çerez, bisküvi, çikolata, şekerli ve gazlı içecekler gibi abur-cuburlar bulundurmayın. Göz görmezse gönül istemez atasözünü unutmayın.

    6) Yemeklere koyduğunuz yağ miktarını yarıya indirin. Hep daha az yağlı yemeye özen gösterin.

    7) Bir yiyeceğin tadını çok beğenseniz bile aynı yemekten ikinci tabağı asla yemeyin.

    8) Miktarı az ama çeşidi bol yiyin. Mesela asla bir tabak kıymalı makarna yemeyin. Bunun yerine iki kaşık makarna, iki kaşık yoğurt, bir tane köfte, salata ve meyve yiyin. Bu şekilde yemek sizi daha çok tatmin eder. Bir sonraki öğün daha az yemenizi sağlar.

    9) Mutlaka hareket edin. Hergün yarım saat yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirin.

  • Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

    Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

    Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

  • Bayram Kutlamamız….

    Bayram Kutlamamız….

    Merhaba,
    Gelemeyecegiz, gorusemeyecegiz ama unutmadık da;
    Bu bayramda bizi göremeseniz de bilin ki yanınızdayız, iyi ki varsınız ve iyi ki bizimlesiniz.
    Hep birlikte daha cok Bayramlara

    www.kadinlarkulubu.com

    T: kadinlarkulubutwitter.com
    F: kadinlarkulubufacebook.com

  • Sonbahar gelirken, verdiğiniz kiloları geri almayın…

    Sonbahar gelirken, verdiğiniz kiloları geri almayın…

    Sonbahar gelirken, verdiğiniz kiloları geri almayın… | 5Yaz başında bin bir güçlükle verdiğiniz kiloları her kış yeniden alanlardan mısınız? Belki de sorun yediklerinizde değil, neden yediğinizdedir…

    Yaz mevsiminde başlayan fazla kilolardan kurtulma çabası, tatil sonrası yavaşlar, eski alışkanlıklar hatırlanır ve verilen kilolar da yavaş yavaş geri alınır. Psikolojik Danışman Nilgün Çalık “Siz de bu kısır döngüyü her yıl yaşayanlardansanız, o zaman problemin çözümünü duygularınızda aramalısınız. Bu yıl geçmiş yıllardan farklı olsun, verdiğiniz kiloları almayın. Bunun için sizi yemeğe yönlendiren duygularınızı fark edin” dedi.

    Psikolojik Danışman Nilgün Çalık, “Çoğu kişi kiloların fiziksel boyutuna takılmış durumdadır. Görüntüsünden utanır, rahatsız olur, iyi görünmek, iyi giyinmek ister. Bu da onu kilo verme yönünde geçici bir süre motive eder. Genellikle yaz sezonu başlarken, kilo verme konusunda hızlı bir artış olması da bundandır. Gerçekten de bu dönemlerde birçok kişi, yoğun bir çaba sarf ederek kilo vermeyi başarır. Ama sonra yaz ayları biter ve kişi eski alışkanlıklarına döner. Kilolar, bir sonraki “kilo verme sezonu” na kadar bedende depolanır. Verdiğimiz kilolar neden kalıcı olmaz? Çünkü kişide, zihinsel anlamda hiçbir değişim olmamıştır. Bilinçaltı düzeyde yiyeceklere yüklenen anlamlar değişmemiştir. Kişiyi sağlıksız yeme alışkanlıklarına ve hareketsizliğe yönelten temel mekanizmalar anlaşılmamış ve çözümlenmemiştir” diyerek, yaz başı verilen kiloların sonbaharla birlikte hızla geri alınabileceğine dikkat çekti. Çalık, “Kilo problemi duygu, düşünce ve davranış boyutunda yani zihinsel düzeyde çok yönlü ele alınması gereken bir konudur. Zihinsel düzeyde yapılan çalışmalar fiziksel bedeni bir bütün olarak etkiler. Bu sadece bedenin incelmesi değil, bütünsel anlamda sağlıklı olmak ve dengeye kavuşmak demektir. Yani sadece ideal kilonuza ulaşmaz, aynı zamanda sağlıklı bir beden ve zihne de sahip olursunuz” dedi.

    Neden gereksiz yere yemek yiyoruz?

    Pek çok kişi tokken bile bir şeyler yediğini, kendini fark etmeden mutfakta bulduğunu, iş yerinde çekmecesinin, yolda çantasının abur cuburla dolu olduğunu şikayetle anlatır. Peki neden? Neden tok olduğumuz halde bir şeyler yemek isteriz? Psikolojik Danışman Nilgün Çalık “Gereksiz yemenin ardına birikmiş duygular vardır. Kontrolsüzce yemek yemek, yiyerek rahatlamaya çalışmak ve bazı yiyecekleri yemeye engel olamamak gibi gözlemlediğiniz bu davranışlar hep duygularla bağlantılıdır. Kişi üzüldüğü, kızdığı, kendini emniyette ve güvende hissetmediği, yalnız ve sevgisiz zannettiği zaman, farkında olarak ya da olmayarak, hep yiyeceğe koşar. Çünkü, yeme eylemi bilinçaltı düzeyde, hep iyi hissetmeyle bağlantılıdır. Yedikçe sıkıntısının geçtiğini, acılarının azaldığını düşünür.” Şeklinde konuştu.

    Temeller bebeklikte atılıyor…

    Nilgün Çalık gereksiz beslenmenin temellerinin istenmeden de olsa anne babalar tarafından, daha bebeklikte atıldığının altını çizdi: “Bebeklik döneminden itibaren, o anda karnı aç olmasa bile ağzına bir şey verilmesi gibi bir baskıyla karşı karşıya geliyor. Beslenmiş, karnı tok, altı değişmiş ama yine de ağlıyor. Büyük ihtimalle dokunulmak, gerçekten emniyette ve güvende olup olmadığını, sevilip sevilmediğini test etmek istiyor. Bebek için dokunulmak, okşanmak kendini emniyette ve güvende hissetmesini sağlayan temel bir ihtiyaç. Eğer anne-baba bunu bilmeyip her türlü ağlamayı ağzına bir şey verilme ihtiyacı olarak algılar ve bunu da eyleme geçirirse, bilinçaltında bir kalıp gelişir: ‘Emniyette, güvende hissetmem için ağzıma bir şeyler verilmeli.’ Bilinçaltına yemeyle ilgili yerleşen kalıplar bununla da sınırlı kalmaz. Bebek büyüdükçe, yemeğe teşvik edilir. Evde, ne yiyip ne yemediği konuşulur, yedikleri övülerek anlatılır, takdir edilir; yemediği zaman anne-baba üzülür. Yıllar içinde, bilinçaltı sevgi, ilgi, emniyette ve güvende hissetme, onaylanma ihtiyaçları ile yemek yemeyi eşitlemeye başlıyor.

    Böylece yemekle ilgili yetişkinlikte de devam edecek, temel kalıplar gittikçe pekişerek, bilinçaltına yerleşiyor.”

    Sevgisizlik ilgisizlik ve güvensizlik hissi yemekle bastırılıyor…

    Yerleşen bu yanlış eşleşmeler, kişi yetişkin olduğunda, mutlu olmak için farkında olmadan yemek yeme dürtüsüne dönüyor” şeklinde konuşan Psikolojik Danışman Nilgün Çalık “Gereksiz yeme eyleminin duygusal yönü çok fazladır. Yeme eylemi bilinçaltı düzeyde sevgiyle, ilgiyle eşdeğer bir kavram olduğuna göre, kişi kendini sevgi açlığı içinde, stresli, güvensiz hissediyorsa, bilinçaltının öğrendiği kalıplar gereği, en iyi hissettirecek şey yine yiyecekler oluyor. Zamanla bu öyle bir kalıp olmaya başlıyor ki, bilinçaltı ne için yediğini unutuyor ve yeme eylemi otomatik bir davranışa dönüşüyor. İşte ‘Farkında olmadan yiyorum’, ‘Yiyeceklere dayanamam’, ‘Bir de baktım ki, koca pastayı bitirmişim’, ‘Kuruyemiş tabağına saldırdım’, ‘Ne yediğimi bilmeden yedim’ gibi sözleri söyleyenler fiziksel değil, duygusal olarak açlık yaşayanlardır” dedi.

    Kilolardan kalıcı olarak kurtulmak için duygularınızı fark edin…

    Yaz başı verilen, sonbahar ile yeniden alınmaya başlanan, kışın kalın giysilerin altına saklanan, ilkbaharla birlikte fark edilen ve vücudumuzu adeta şişirilip söndürülen bir balona dönüştüren fazla kilolara kalıcı olarak çözüm bulmak için hep duyguya odaklı çalışmak gerekir diyen Nilgün Çalık “Duyguların dilini anlamak, fark etmek, hissetmek ve bilinç kazanmak kalıcı kilo vermekte çok önemli bir aşamadır. Sonraki aşamamız ise, duyguları çözümlememizi ve boşaltmamızı sağlayacak bazı teknikleri kullanmaktır. Altta yatan sebep ortaya çıkmadan problem çözülemez.” Şeklinde konuştu.

    Neyi ne kadar yemesi gerektiğini bedeninize öğretin…

    EFT, NLP, Hipnotik telkinler, meditasyon ve olumlamalar ile kişiyi sağlıksız beslenmeye, kontrolsüzce yemeye, hareketsizliğe iten birikmiş enerji boşaltıldığı zaman, kilolu kişiler kendi seçimlerini uygulayabilir hale geliyor. Grup çalışmaları sonrasında, kişiler artık tokken yemek yemeyen, abur cuburdan uzak duran, bedeni ve ruhu için taze, sağlıklı gıdalar seçerek kilolarını kontrol edebilen kişilere dönüyorlar. Bu olumlu alışkanlık, kişilerin sadece kilolarını kontrol altına almasına yardımcı olmuyor, tüm hayatlarında kullanabilecekleri olumlu davranışları da beraberinde getiriyor. Yemeyi duygusal tatmin aracı olmaktan çıkaranlar, neyi ne kadar yemeleri gerektiğini daha kolay ayarlayabiliyorlar” diye konuştu.

  • Bebeğinizi güvenli ve doğru yıkayın, sağlıklı büyüsün…

    Bebeğinizi güvenli ve doğru yıkayın, sağlıklı büyüsün…

    Banyo vakti, bebeğinizle geçireceğiniz en keyifli zamanlardan biri olabilir. İlk başlarda tedirgin olmanız doğaldır, ama zaman içinde bebeğinizi yıkadıkça kendinize güveniniz artacak ve banyo, hem bebeğiniz hem de sizin için çok daha keyifli bir hale gelecektir.

    Yenidoğan bebeklerin gözlerini kapatma refleksi henüz tam olarak gelişmemiştir.

    Bu sebeple onu yıkarken kullanacağınız şampuanın yenidoğan bebeğinize özel formüllü ve göz yakmayan özellikli olması son derece önemlidir.Bebeğinizi güvenli ve doğru yıkayın, sağlıklı büyüsün... | 7

    Hazırlıklı olun

    • Bebeğinizi yıkamaya başlamadan önce ihtiyacınız olacak şeyleri elinizin altında hazır bulundurun:

    – Yenidoğan bebeklere özel geliştirilmiş şampuan
    – Nemlendirici losyon veya yağ
    – Pişik önleyici krem
    – Altını değiştirmek gerekebilir diye ıslak mendil ve bez
    – Eğer göbeği düşmemişse göbek bakımı için %70’lik saf alkol
    – Göz bakımı için bir parça gazlı bez ve kaynatılıp soğutulmuş su
    – Kulak temizleme çubuğu
    – Kurulama için 2 adet havlu
    – Banyo sonrasında giydireceğiniz kıyafetler

    • Yıkama işleminden önce suyun sıcaklığını kontrol edin. Bunun için dirseğinizi kullanabilirsiniz.

    • Bebeğinizi hiçbir zaman elinizin uzanabileceğinden uzak bir yerde ve yalnız bırakmayın.

    Bebeğinizin vücudunu yıkayın

    • Bebeğinizi küvetin içerisinde kolunuzun iç tarafına yatırın.
    • Önce bir miktar ılık suyu vücuduna dökerek suya alışmasını sağlayın.
    • Avcunuzun içine bir miktar yeni doğan bebekler için özel olarak geliştirilmiş şampuan alarak bebeğinizin vücudunun önce ön bölümünü sonra da yüzüstü çevirerek arka bölümünü sadece elinizle ovuşturarak yıkayın ve durulayın.
    • Bebeğinizin göbeğine su gelmesi herhangi bir problem oluşturmaz.

    Bebeğinizin başını yıkayın

    • Bebeğinizin başını yıkamak için onu tekrar ön tarafına çevirin ve kuaför usulü de denen şekilde yüzüne su gelmesini önleyerek saçlarını geriye doğru hafifçe ıslatın.
    • Bir miktar şampuanla saçlarını yıkayın ve durulayın.
    • İyice duruladıktan sonra elinize bir miktar su alarak yüzünü silin.

    Bebeğinizi kurulayın

    • Bebeğinizi sudan çıkarır çıkarmaz ılık bir havlunun üzerine alın. İlk havluyla asıl ıslaklığını alın.
    • İkinci bir havluyla başını, kulaklarını,boynunu, koltuk altlarını, avuç içlerini ve özellikle göbeğinin etrafını ıslak kalmayacak şekilde nazik hareketlerle kurulayın. Başını fazla ıslak tutmamaya dikkat edin, çünkü en fazla ısıyı başından kaybeder.

    Bebeğinizin vücudunu nemlendirin

    • Araştırmalar gösteriyor ki bebeklerin %80’inin cildi hassastır*. Bu yüzden nemlendirilmeye ihtiyaçları vardır.
    • Avcunuzun içine bir miktar bebek cildine uygun losyon veya yağ alarak bebeğinizin vücuduna ince bir tabaka halinde ve eşit miktarda uygulayın. Bu hem vücudunun kaybettiği nemi geri kazandırır, hem de ona masaj yapmanızı sağlar. Banyodan sonra yapacağınız birkaç dakikalık masajın bile bebeğinizin kas gelişiminden gazına, kan dolaşımından psikolojisine kadar sayısız faydası vardır.

    Bebeğinizin alt değişimi

    • Bebeğinizin altına temiz bezi yerleştirin.
    • Altını kapatmadan önce sadece bezin kapladığı bölgeye bir miktar pişik önleyici kremi ince bir tabaka halinde sürün.
    • Altını kapatın. Bez çok sıkı ya da çok gevşek olmamalıdır.
    • Önemli nokta: Eğer göbeği henüz düşmemişse bezini göbek dışarda kalacak şekilde dışa doğru kıvırıp o şekilde kapatın.

    Bebeğinizin göbek bakımını yapın

    • Bebeğinizin göbeği henüz düşmemişse göbeğine bakım yapmanız gerekir. Bunun için %70’lik saf alkol kullanabilirsiniz ya da doktorunuzun önerdiği bakımı uygulayabilirsiniz.
    • Göbek klempinden mutlaka tutarak, önce üstten, sonra alttan ve son olarak da klempin kendi üstünden 1-2 damla ile göbeğinin her tarafını ıslatacak şekilde damlatın.
    • Sonra göbeğin çevresini iyice kurulayın.

    Kulak ve göz bakımını yapın ve saçını tarayın

    • Kulaklarının sadece dış kıvrımlarını, kulak temizleme çubuğu ile kurulayın. Kulak çubuğunu asla kulağının içine sokmayın.
    • Gözlerin her birini, içten dışa doğru, kaynatılıp soğutulmuş suya batırılmış gazlı bez ile temizleyin.
    • Konak oluşumunu engellemek için saçlarını tarayın. Son olarak ısı kaybını en aza indirmek için şapkasını takın. Bir iki saat sonra çıkarabilirsiniz.

    Üzerini giydirin

    • Bir zıbın, bir tulum ve bir şapka yeterli olacaktır. Çok fazla giydirip bebeğinizi terletmeyin.

    Bebeğinizi güvenli ve doğru yıkayın, sağlıklı büyüsün... | 8

    Örnek Ürünler

    Johnson’s® baby top-to-toe®Yenidoğan Saç ve Vücut Şampuanı:

    Yenidoğan bebeklere özel olarak geliştirilen Johnson’s® baby top-to-toe®Yenidoğan Saç ve Vücut Şampuanı, Yenidoğan bebeklerin hassas cildini ve saçlarını ilk banyosundan itibaren tahriş etmeden nazikçe temizleyecek şekilde formüle edilmiştir. Daha az köpürür ve daha hafif parfümlüdür.
    Ambalaj 500ml
    Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 10,23TL

    Yenidoğan Bebekler İçin Gerçek Göz Yakmayan formüllü Johnson’s® baby Parfümsüz Islak Mendil:

    Türkiye’nin tek Gerçek Göz Yakmayan formüllü kokusuz ıslak mendili Johnson’s® baby Parfümsüz Islak Mendil %97oranında saf su ve temel temizleme maddeleri içerir. Yenidoğan bebekler için özel olarak geliştirilen bu ürün, saf su kadar yumuşak olduğu için göz çevresinde bile güvenle kullanılır. Sabun ve alkol içermez.
    Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 5,10TL

    Johnson’s baby şampuan:

    Gerçek Göz Yakmayan® formülü gözler için saf su yumuşaklığındadır. Johnson’s baby şampuan yeni ve yumuşak formülü sayesinde saçın doğal nem dengesini korur ve saçta hiçbir kalıntı bırakmaz. Saçların ipeksi yumuşaklığını korur ve mis gibi kokmalarını sağlar.Bebeğinizin saçını temizlemek ve nemlendirmek için idealdir.
    Ambalaj 800ml
    Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 11,70TL

    Johnson’s® baby Pişik Önleyici Krem:

    Yeni Johnson’s® baby Pişik Önleyici Krem yenilenmiş içeriği ile uygulandığı ilk andan itibaren cildi tahrişin etkilerine karşı korur ve cilt bariyerinin yeniden oluşmasına yardımcı olur.Dermatologlar ve pediatristler tarafından test edilmiştir. her gün kullanım için ideal olan bu ürün yenidoğan bebek cildine özel olarak üretilmiştir. Hipoalerjenik ** formüllü ve hafif kolayca sürülen dokuya sahip Johnson’s® baby Pişik Önleyici Krem bebeklerin hassas cildini ilk kullanımdan itibaren rahatlatır.
    Ambalaj 100ml
    Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 10,90TL

    Johnson’s baby bedtime Vücut Şampuanı:

    Doğal ve rahatlatıcı kokuların özel karışımı olan NaturalCalm™ aroması içeren Bedtime Vücut Şampuanı, cildinizi nazikçe temizlemek için idealdir. Düzenli kullanımla Johnson’s baby bedtime vücut şampuanı rahatlamanıza ve huzurlu bir gece uykusunun keyfini çıkarmanıza yardımcı olur.
    Ambalaj: 250ml
    Tavsiye edilen tüketici Fiyatı 6,30 TL

    Ambalaj: 400ml
    Tavsiye edilen tüketici Fiyatı 8,80TL

  • Sonbaharda cildimizi bekleyen tehlike: kuruluk

    Sonbaharda cildimizi bekleyen tehlike: kuruluk

    Sonbaharda cildimizi bekleyen tehlike: kuruluk | 11En sık karşılaşılan problemlerden birisi olan cilt kuruluğu özellikle kış aylarına doğru artışa geçer. Yaş ilerledikçe derinin su tutma kapasitesi azaldığından, kuruluk yakınması sıklaşır. Çevresel nem oranının azalması, aşırı güneşte kalma , sık banyo yapma, uzun süreli su teması ve soğuk hava cildimizde nem kaybına neden olur. Bu nedenle kuruluk problemini oluşur yada artar.

    Kuruluğu önlemek için cildimize nasıl bakmalıyız?

    Kış ayları yaklaşırken temel cilt bakımımızda bazı değişiklikler yapmalıyız. Cilt kuruluğuna yol açmamak için şunlara dikkat etmeliyiz:

    • Sıcak su cilt kuruluğunu artıran en önemli faktörlere birirsidir. Sıcak su ile yıkanmamalıyız.
    • Her banyo sonrası özellikle cildimiz çok kurumadan etkin vücut nemlendiricilerini yada vücut yağlarını vücudumuza uygulamalıyız,
    • Yaşadığımız ortamlarda nem oranını artıracak önlemleri almalıyız,
    • Bol su içmeliyiz,
    • Biotin, çinko, folik asit, omega -3 yağ asitlerinden zengin beslenmeliyiz,
    • Güneşe çıkmadan önce güneş koruyucularını uygulamalıyız. Aşırı güneşte kalma durumunda ise uygun nemlendiricileri kullanmalıyız.

    Örnek ürünler:

    1-RoC ENYDRAL VÜCUT NEMLENDİRİCİSİ

    İçerdiği gliserin ve shea butter bileşimiyle , cildin kaybettiği nemiyeniden kazanmasına yardımcı olan nem ve lipidik birleşenleri sağlar. Vazelin sayesinde oluşturduğu koruyucu bariyer epidermisinin aşırı nem kaybını önler. Hafif ve yağlı formül sayesinde bütün vücudunuzda kullanabilirsiniz

    Tavsiye edilen tüketici fiyatı:38TL

    2- NEUTROGENA NORVEÇ FORMÜLÜ ONARICI GÜNLÜK BAKIM LOSYONU

    İleri Derecede Cilt Kuruluğu ve Tahrişe Karşı

    Çok kuru ciltleri nemlendirmenin ötesinde onarma özelliğine sahip özel bir formüldür.

    İçeriğindeki Norveç formülü cilde kaybettiği nemi geri kazandırır, cildin koruyucu katmanını onararak yeniden yapılanmasına yardımcı olur. Böylece ilk kullanımdan itibaren cildin gerginliğini ve rahatsızlığını anında giderir, çok kuru ve sertleşmiş ciltlerin onarılmasına yardımcı olur. Günden güne cildiniz yoğun bir şekilde nemlenir, yumuşak ve pürüzsüz bir yapıya kavuşur. Kremsi ve yağsız yapısı sayesinde tüm vücudunuzun günlük bakımı için uygundur.

    Ambalaj Şekli:250ml pompalı

    Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 20,75TL

    3- NEUTROGENA® VÜCUT YAĞI

    Susam tohumlarından üretilen Neutrogena® Vücut Yağı hafif formülü sayesinde yapışkan his bırakmaz, birkaç damlası bile banyodan veya duştan sonra uygulandığında , nemi cildinize hapsetmeye yardımcı olur.

    Ambalaj Şekli: 250 ml
    Tavsiye edilen tüketici fiyatı fiyatı 21,65TL

    4- JOHNSON’S BABY YAĞ

    Islak cilde uygulandığında kuru cilde uygulanan birçok losyona göre 10 kat daha fazla nemi hapseden Johnson’s Baby Yağı, yağlılık hissi olmadan mükemmel bebek cildi yumuşaklığı veriyor.

    Ambalaj şekli 300ml
    Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 11,30TL

    5- NEUTROGENA® NORVEÇ FORMÜLÜ VÜCUT NEMLENDİRİCİSİ
    KURU VE HASSAS CİLTLER İÇİN PARFÜMSÜZ HİPOALERJENİK FORMÜL

    Tüm ailenin* kullanabileceği yeni Günlük Vücut Nemlendiricisinin, D –pantenol ile zenginleştirilmiş Norveç formülü’nün ciltte 10 katmana kadar aktif nemlendirme sağladığı ve ciltte neme en çok ihtiyaç duyulan bölgeleri etkili şekilde nemlendirdiği klinik olarak kanıtlanmıştır. Parfüm içermez ve alerji riskini minimize edecek şekilde formüle edilmiştir. Yağlı bir his bırakmayan formülü cilde anında nüfuz ederek cilt tarafından kolayca emilir.

    *yetişkinler ve 3 yaşın üzerindeki çocuklar

    Ambalaj: 400ml
    Tavsiye edilen Tüketici Fiyatı: 17,70TL

    6- NEUTROGENA NORVEÇ FORMÜLLÜ RAHATLATICI YOĞUN BAKIM KREMİ

    Gliserinle zenginleştirilmiş Norveç formülünün tüm özelliklerini taşıyan Neutrogena Norveç Formülü Rahatlatıcı Yoğun Bakım Kremi özellikle kuru ve hassas ciltler için geliştirilmiş, hızlı emilen konsantre formüle sahiptir.

    Tavsiye edilen tüketici fiyatı:8,70TL

  • Pastel ile Manikürlere Yansıyan Trend

    Pastel ile Manikürlere Yansıyan Trend

    Dünyayı kasıp kavuran “Çatlayan Oje” modasının en renkli örnekleri, tırnaklarınızda hayat buluyor. Pastel Çatlayan Oje, 5 sedefli ve 5 mat, toplamda 10 farklı renk alternatifi ile modern manikürünüz için yüzlerce kombinasyon yapma imkanı sunuyor.

    Her zaman olduğu gibi yeniliğin öncüsü yine Pastel oluyor.

    Çatlayan Oje Nasıl Kullanılıyor ?

    Temiz ve kuru tırnağınıza, istediğiniz renkte 1 kat Pastel Oje sürdükten sonra 5 dakika kurumasını bekleyin.
    Kuruyan ojenizin üzerine, tek kat “Çatlayan Oje”yi tüm tırnağınıza bir defada kaplayacak şekilde sürün.
    Manikürünüzün daha parlak bir görünüm kazanması için, Çatlayan Oje’nizin kurumasından 2 dakika sonra Pastel cila kullanın.
    Böylece çatlayan ojenizin kendine özel modern tarzına kolayca ve daha uzun ömürle sahip olabileceksiniz!

    Pastel ile Manikürlere Yansıyan Trend | 13

  • Levi’s® ve Water.org binlerce insanı temiz suya ulaştırıyor

    Levi’s® ve Water.org binlerce insanı temiz suya ulaştırıyor

    ‘Go Forth’ kampanyasının yeni hedefi!

    Levi’s®, küresel çapta başlattığı ‘Go Forth’ kampanyası ile dünyada pozitif değişiklikler yaratmak için herkesi toplanmaya çağırıyor. Kampanyanın ilk ayağında, Levi’s®’ın Facebook sayfasında yer alan Go Forth “water.org’a desteğinizi gönderin” alanı beğenilerek su tasarrufuna dikkat çekiliyor. Sayfa, 100.000 kişi tarafından beğenildiğinde 8000 kişiye temiz su sağlanacak.

    Levi’s® (www.levi.com), hayata geçirdiği ilk küresel yaratıcı platformu ve küresel pazarlama kampanyası ‘Go Forth’la herkesi günümüz dünyasında pozitif bir değişiklik yaratmak adına toplanmaya çağırıyor. ‘Bunlar kolay zamanlar değil, ancak bizim zamanımız’ söylemiyle yola çıkan ‘Go Forth’, modern tüketici duyarlılığı ile bağ kuruyor.

    Levi’s® tarihi boyunca, 50 ve 60’ların asi genç kültüründen, yeni milenyumun bilgi teknolojisi devrimine kadar, Levi’s® jeanler ilerlemenin üniforması olmuştur. ‘Go Forth’ markanın mirasına saygı gösterirken, yeni ve daha iyi bir gelecek inşa etmek üzere harekete geçen günümüzün öncülerini kutluyor. Markanın başarılı 2009 ve 2010 ABD pazarlama kampanyaları üzerine inşa edilmiş bulunan yeni küresel platform, günümüz gençliğinin dünyayı daha iyi bir yer yapabileceğine yönelik inancını gösteren dünya çapındaki bir araştırma ile destekleniyor.

    Go Forth ve Water.org işbirliği

    Go Forth şimdi ise alanında öncü olan Water.org’la işbirliği yaparak temiz suya ulaşamayan 1.000.000 insan için pozitif değişim gerçekleştiriyor. Water.org, Afrika, Güney Asya ve Orta Amerika’da yüzlerce kişinin temiz suya ulaşmalarını sağlayan ve kar amacı gütmeyen bir organizasyon olarak biliniyor. Matt Damon ve Gary White tarafından kurulan Water.org, 20 yılı aşkın bir süredir çalışmalarına devam ediyor.

    Levi’s®’ın Go Forth kampanyası çerçevesinde yaptığı bu işbirliği, küresel su sorunları için topluma bilinç kazandırmak ve su savurganlığını azaltmak amacıyla uzun süredir içinde bulunduğu çalışmaların devamı olma niteliğini taşıyor. Bu çalışmalar kapsamında Levi’s®, en son ‘WATER

    Levi’s® şimdi ise pozitif değişime duyarlı olanlara verdiği desteği göstermek için Facebook’ta bir platform oluşturdu. Bunun için öncü ruhların yapması gereken önce Levi’s®’ın Facebook sayfasında yer alan Go Forth başlığına daha sonra ise “desteklemek için” butonuna tıklamak. Bu alan, 100.000 kişi tarafından beğenildiği takdirde tam 8000 kişiye temiz su imkanı sağlanacak.

    Levi’s® , bu küresel kitleyle ideallerini gerçekleştirerek dünya çapında duyarlılığı ve desteği artırmayı amaçlıyor.

    Levi’s® ve Water.org binlerce insanı temiz suya ulaştırıyor | 15

    Levi’s® hakkında:
    Levi Strauss & Co. tarafından 1873 yılında icat edilen Levi’s® jean’ler, orijinal ve otantik jean pantolonlardır. Levi’s® markası, klasik Amerikan tarzının ve “cool” görünümün somut örneğidir. Levi’s® jean bugün dünya genelinde en çok bilinen giysilerden biridir ve 110’un üzerinde ülkede farklı nesillerden bireylerin hayranlık ve bağlılığını kazanmış bulunmaktadır. Günümüzde, Levi’s® marka portföyü, kesintisiz bir inovasyon ve giyim endüstrisinde benzeri olmayan know-how birikimi aracılığıyla gelişmeye devam etmektedir. Levi Strauss & Co. bireylerin kendi kişiliklerini ifade etmelerine imkan tanıyan denim pantolonlar, günlük giysiler ve aksesuarlar yaratır. Levi’s® markası, ürünleri ve mağazaları hakkında daha fazla bilgi için www.levi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.