Blog

  • Mide küçültme ameliyatı sonrası nasıl beslenmeliyiz

    Mide küçültme ameliyatı sonrası nasıl beslenmeliyiz

    Mide küçültme ameliyatı sonrasında diyette önerilen yönergeleri takip etmek çok önemlidir. Besin eksikliklerini önlemek ve kas dokusunu korumak için dengeli ve sağlıklı beslenme uygulanmalıdır.

    GENEL KURALLAR

    Küçük porsiyonlarda dengeli öğünler yiyin.

    Kalori, yağ ve tatlı oranı düşük bir diyet uygulayın.

    Kalori ve protein alımının günlük kaydını tutun.

    Yavaş yavaş ve iyice cigneyerek yemek yiyin.

    Pipet kullanmayin gazli veya buzlu içecekler icmeyin.

    Şeker içeren yiyecek ve içecekler,konsatre meyve sularından kaçının.

    Günlük kalori alımı 1000 kaloriyi geçmemelidir.

    Dehidratasyonu önlemek için öğünler arasında ekstra su ve düşük kalorili veya kalori içermeyen sıvıları tüketin. Tüm sıvılar kafeinsiz olmalıdır.

    Her bir öğün arasında yaklasik bir fincan su yudumlayin gunde6-8 kez yapin.

    Günde en az 2 litre su ve şekersiz içecekler tüketin. (8 bardak)

    Alkol ameliyat sonrası cok daha hizli emildigi icin kesinlikle kullanılmamalıdır.

    PROTEİN

    Kas dokusunun korunması için yüksek protein içeren yiyecekler tüketin. Yüksek proteinli gıdalar yumurta, et, balık, deniz ürünleri, ton balığı, tavuk, soya sütü, süzme peynir, yoğurt ve diğer süt ürünleri içerir. Hedef proteinin 65 ila 75 gram, günde en az olmalıdır. Ameliyat sonrası ilk birkaç ay içinde bu hedefe ulaşamazsanız merak etmeyin normaldir.

    TAKVİYELER

    KALSİYUM

    Kalsiyum eksikliğini ve kemik hastalığını önlemek için günlük 1200- 2000 mg kalsiyum alın. Emilimini artırmak için, gün boyunca iki ya da üç bölünmüş dozlarda kalsiyum alın. Örneğin, 500 ila 600 mg günde 3 defa alın. Kalsiyum sitrat, kalsiyumun tercih edilen bir şeklidir.

    D VİTAMİNİ

    D vitamini 800 ila 1000 Uluslararası Birimler (IUS), her gün alinmali. Bu toplam miktar, günde iki kez 400 ila 500 IUS bölünmüş dozlar halinde alınmalıdır. D vitamini kalsiyum takviyesi ile alınmalıdır. Eğer tercih ederseniz,dogru dozlarda bir d vitamini kombinasyonu kullanabilirsiniz.

    B12 VİTAMİNİ

    B vitamini günlük 500 mcg alın. Bir tablet, ya da dil altına yerleştirilen dilaltı şeklinde alınabilir.

    DİĞER TAKVİYELER

    Bazı hastalarda ek folik asit veya demir takviyeleri gerekebilir. Bunu diyetisyeniniz veya doktorunuz size gerektiğinde söyler.

    MİDE AMELİYATI SONRASI DİYET EVRELERİ

    Ameliyatın hemen sonrasında

    Bir berrak sıvı ile başlanır. Sonra yavaş yavaş hastaneden taburcu edildikten sonra yoğun sıvılar eklenmeye başlanır.

    Tavsiye edilen yoğun sıvılar:

    Yağsız veya % 1 yağlı süt

    Laktozsuz ya da soya bazlı düşük kalorili içecekler

    Şekersiz puding

    Şekersiz, yağsız yoğurt

    Düşük yağlı ve yumuşak peynir

    Düşük yağlı çorbalar

    Protein alımını artırmak için yağsız veya az yağlı sütun icine 1/2 fincan ya da 2 yemek kaşığı yağsız kuru süt tozu, yumurta ya da protein tozu ekleyin.

    Ameliyattan iki hafta sonra

    Püre gıdalar kullanılabilir. Bu dönemde Protein gereksinimlerini karşılamak için yüksek protein (en fazla 20 gram protein), düşük kalorili (en fazla 200 kalori), sıvı takviyesi içecekler veya tozlar kullanabilirsiniz.

    Ameliyattan sonra midenizin bir yumurta boyunda oldugunu bilmek cok onemlidir. Yiyeceklerin midenize girdiği yer çok küçüktür bu yüzden sadece 2-3 kez yiyip ardindan 10 dakika sonra yeniden yenmesi önerilir. Yumusak sıvı icecekler ve püre daha kati yiyeceklerden daha hızlı emilir.

    Eger cok hızlı veya yanlış şeyleri yerseniz mide ağrısı veya bulantı ile karsılaşabilirsiniz . Dondurma ve baska kremsi seylerden kacinmak bu yuzden cok onemlidir. Sos larda kullanılmamalıdır.

    Yağ ve şeker oranı az protein oranı daha yüksek besinler tuketilmelidir.

    Küçük porsiyonlarla midenizi daha kolay boşaltacak seyler yiyin. 1 yemek kaşığı ile başlayın ve bunu 2 yemek kaşığına kadar çıkartın ardından ¼ kap ve sonrada ½ kap a çıkartın. Günlük kalori alımı 400 kaloriyi geçmemelidir.

    Ameliyattan dört hafta sonra

    Püreleri ve yumuşak gıdaları çok küçük porsiyonlarda ekleyerek başlayın. Çok küçük ısırıklar alın ve her şeyi çok iyi çiğneyin.

    Tavsiye edilen püre ve yumuşak gıdalar:

    elma püresi

    yoğurt

    Süzme peynir

    İyi pişirilmiş, püre sebze

    Patates püresi

    Erişte

    Pişmiş yumurta akı veya yumurta takviyesi

    Konserve ton balığı

    Balık

    Et veya tavuk

    Kolayca çiğnenmeyen tüm ekmek ve etden kaçının.

    Ameliyattan iki ay sonra

    Gunde 900 ile 1000 kalori alınmalı ve protein, en az 65-75 gram tüketilmeli.. Dengeli besin alımı için, günlük porsiyon :

    3 porsiyon süt ve süt ürünleri (yağsız ve az yağlı)

    3 porsiyon et veya et alternatifi (yağsız ve az yağlı)

    3 porsiyon karbonhidrat ( ekmek ve pirinç)

    1 porsiyon meyve (kurumuş meyveler ve kabuklu meyvelerden kaçının)

    2 porsiyon sebze (iyi pişmiş sadece)

    Tavsiye edilen porsiyon boyutları katı maddeler için 1/4 fincan ve sıvılar için 1/2 fincan.

    Mümkünse ek protein almayı durdurun yemeklerle protein almaniz daha sağlıklı olacaktır.

    BESLENME ÖNERİLERİ

    Günde sekiz öğün küçük porsiyonlar olmalı

    Daha fazla veya daha az sıklıkta yiyebilirsiniz ancak gunde en az 6 öğün bulunmalıdır.

    Su veya diğer sıvıları öğün aralarında 1 bardak içmeyi unutmayın.

    Gerekirse günlük bir multivitamin ve mineral takviyesi artı ek demir takviyesi almak önemlidir. Buna ek olarak, kalsiyum ve D vitamini takviyeleri günde iki üç kez alınmalıdır.

    Ameliyattan altı ay sonra

    Günde 900 ile 1000 kalori tüketmeye devam edin.

    Üç ana öğün yiyin ve günde 1-2 tane ara öğün tüketin.

    Protein takviyesi almayi durdurun.

    Düşük yağlı, düşük şeker ve düşük kalorili gıdaları daha cok yiyin.

    Her gun en az 2 litre su veya şekersiz zararsız icecek tüketin.

    Kırmızı etlerden ve dondurulmuş gıdalardan uzak durun.

    Mutlaka yürüyüş yapılmalı ilk 6 hafta düşük ve orta hızda daha sonra hızlı yürünebilir.

    Gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır.

    DİYETİSYEN RENAN GÜNEŞ

  • Mutsuz evliliklerin üstesinden gelme yolları!

    Mutsuz evliliklerin üstesinden gelme yolları!

    Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği (TERAPİDER) Genel Başkanı Uz. Dr. Taner Canatar, bazen imkansız gibi görünse de mutsuz bir evlilik ve eş için her şeyin bitmiş sayılmayacağını, aslında birkaç küçük değişim ve adımla ilişkinin seyrinin değişebileceğini söyledi.

    Uz. Dr. Taner Canatar, evlilik ilişkisinin sevgi, saygı, paylaşma ve hoşgörü ile yürütülürse mutluluğun, yürütülemez ise de mutsuzluğun başlıca kaynaklarından birisi olduğunu ifade ederek, “Evlilik, ‘ben’i koruyarak ‘ben’ ve ‘sen’ den ‘biz’ oluşturabilme arzusudur.

    Kadın ve erkek bakış açısındaki temel farklılıklar, duyguları, ihtiyaçları, bedensel duyumları, davranışları ve seçimleri olduğu kadar söylemleri, öncelikleri ve ilgi alanlarını da doğrudan etkiler. Bunun sonucunda da kadınların ve erkeklerin birbirlerinden uzaklaşma nedenleri de farklı olur” dedi.

    Kadın için erkeğin ilgi göstermesi sevgisinin en önemli belirtisi iken eşi tarafından ilgi görmeyen, ihmal edilen bir kadının değersizlik duygusuna kapıldığını söyleyen Canatar, sözlerine şöyle devam etti:

    “Bu durumda en çok ihtiyacı olan şey eşinin onu sevdiğine, ona değer verdiğine dair sözleri ve davranışlarıdır ama bunları bulamadığında eşine küser, kırılır ve ondan uzaklaşır. Uzaklaşan taraf erkek olduğunda ise nedeni genellikle eşe duyulan öfke ve kırgınlıktır.

    Kırgınlık ve öfke genellikle birlikte, çoğunlukla da iç içe geçmiş şekilde yaşanan ve ilişkiyi yavaş yavaş zehirleyen duygulardır; çözüme kavuşturulmadıklarında etkileri yıkıcı olur. Oysa evlilikte aşk, yakınlık ve sevgi için duyulan gereksinimlerin karşılanması amaçlanır.”

    Mutsuz evliliklerin oranının giderek arttığını belirten Canatar, mutsuz çiftlere şu önerilerde bulundu: “Her ne kadar zor hatta bazen imkansız gibi görünse de mutsuz bir evlilik ve eş için her şey bitmiş sayılmaz. Aslında birkaç küçük değişim ve adımla böylesine bir ilişkinin seyri değişebilir.

    Her şeyden önce eşler arasında şehvet ve tutkunun yeniden alevlendirilmesi gerekir. Yani flört günlerine geri dönmelisiniz. Eşinize ilgi, sevgi, yakınlık göstermekten hiç vazgeçmeyin, onu dinleyin, onaylayın, takdir edin, asla başkalarıyla kıyaslamayın ve kesinlikle aşağılamayın.

    Eşinizin duygu ve düşüncelerini önemsediğinizi ve ona değer verdiğinizi her fırsatta sözleriniz ya da davranışlarınızla gösterin. Eşinizi kendi istediğiniz gibi birine dönüştürmeye çalışmayın. Baskıcı ve kontrolcü değil, duyarlı, özenli, yakın ve sıcak olun.

    Sorunları henüz başlangıç aşamasındayken açık bir şekilde masaya yatırıp kendi hatalarınızı açık yüreklilikle kabul ederek birlikte çözüm yolları arayın. Şu an ve şimdiyi yaşamaya gayret edin.

    Eşinizin ya da kendinizin geçmişte yaptıklarını tekrar tekrar gündeme getirmeyin, hataları için onu yargılayıp, yaptıklarını sürekli başına kakmayın.

    Tensel temasınızı artırın. Birlikte daha fazla zaman geçirin ve gelecekte hatırlamaktan mutluluk duyacağınız güzel anılar inşa etmek için birlikte yapmaktan hoşlandığınız şeylere öncelik tanıyın.

    Cinsel yaşamınızı canlı tutun. Mutlu bir ilişkinin, duygusal ve cinsel doyumla mümkün olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Elinizden geleni yaptığınız halde, evliliğinizin sihrini kaybettiğini ve kendi başınıza bunu başaramayacağınızı düşünüyorsanız da bir evlilik terapistine başvurmaktan çekinmeyin.”

    İHA

  • Portakal maskesi

    Portakal maskesi

    Portakal maskesi.. Biliyorsunuz ki, bazı meyvelerin sağlığımıza faydalı yerleri kabuğunda gizlidir. Dünyanın en zengin besinlerini içeren bu turuncu kabuklu meyvelerden biride portakaldır.

    Öncelikle çok sağlıklı bir narenciyedir. Cildimiz ve sağlığımız açısından çok önemlidir.

    – Portakalın içinde bulunan yağlar cildinizin ihtiyacı olan nemi sağlar.

    – Eğer yağlı bir cilde sahipseniz portakal kabuğunu cildinizde hafifçe ovalayın. Bu işlemi yapmak cildinizi pürüzsüz ve yağsız yapacaktır.

    – Kurutulmuş portakal kabuğu ölü hücreleri ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Ciltte mükemmel bir peeling etkisi yapar. Kimyasal kozmetiklere başvurup çare aramaya gerek yoktur; cilt lekeleri ve siyah noktaları yok etme özelliği vardır.

    – C vitamini ciltte çok önemli bir role sahiptir. Kolajen üretimine yardımcı olur.

    – Cildi gerginleştirerek parlaklık ve canlılık kazanmasını sağlar.

    – Portakalın içinde bulunan antioksidanlar gençleştirici etki gösterir ve cildin yaşlanmasını geciktirir.

    – Portakal suyunu sıkıp buz kalıplarına koyup sabahları cildinize uygulayabilirsiniz. Ciltteki yorgunluğu ve matlığı alır.

    PORTAKAL MASKESİ

    – 1 tane portakal kabuğu

    – 1 çay kaşığı kabartma tozu

    Portakal kabuklarını iyice ezdikten sonra içine kabartma tozunu ekleyip macun haline gelene kadar karıştırın. Maskeyi cildinizde 1 saat beklettikten sonra ılık suyla durulayın.

    (YASEMİN MİRAS / AKŞAM)

  • Beyaz Giyinmenin Püf Noktaları

    Beyaz Giyinmenin Püf Noktaları

    Beyaz giymeyi seviyorsunuz ama nerede ve nasıl giyeceğinizi bilmiyorsanız bu önerilere bir göz atın deriz.

    Yoğun biriyseniz beyazdan uzak olun

    Eğer gün içinde çok yoğun biriyseniz ve işiniz uzak bir yerde olup topu taşıma kullanıyorsanız beyaz renk bir kıyafetten uzak durun deriz. Çünkü akşam eve dönerken kıyafetiniz beyaz kalmayabilir diye düşünüyoruz. Bu nedenle koyu renkler daha iyi olacaktır.

    Ayakkabı tercihiniz önemli

    Beyaz bir kıyafet giymek istiyorsunuz ama ayakkabıya karar vermediyseniz aman aman siyahtan uzak durun. Eğer giydiğiniz mevsim baharsa doğal renkler tercih etmelisiniz. Kış mevsiminde giyecekseniz siyah yerine kahverengi tercih edebilirsiniz.

    beyaz-giyinmenin-puf-noktalari-2

    Kışın beyazın tonlarını kullanın

    Beyaz renk sizin kışın bile vazgeçilmezse beyazın tonlarıyla kombin oluşturun. Yani bej, krem ya da koyu beyazı tercih edebilirsiniz.

    Beyaz elbiseyle düğüne gitmeyin

    Düğüne giderken kesinlikle beyaz giymekten kaçının. Çünkü o gün gelinin günüdür ve beyaz giyecek kişi sadece odur. Bu nedenle düğünlerde beyaz giymeyi tercih etmeyin.

    Kadınlar Kulübü olarak sizlere beyaz giyinmenin birkaç püf noktasından bahsettik.

    Sizce beyaz giymenin püf noktaları nelerdir?

  • İlişkileri yıpratan 3 durum

    İlişkileri yıpratan 3 durum

    Her ilişkinin kendine has sorunları olduğu bir gerçek. Fakat bir genelleme yapmaya kalkarsak çoğu ilişkinin güzel gidişatını sekteye uğratan ortak davranış biçimleriyle karşılaşırız.

    Her şeyi sizin bildiğinize inanmak
    Belki bütün soruların cevaplarına sahip olan sizsinizdir fakat düzenli olarak eşinizin hatalarına dikkat çekip düzeltmeye çalışmak onun sinirini bozmaktan başka bir işe yaramaz. Sürekli hata düzeltici konumda olmak sizi itici bir profilin içine sokar.

    Ama biraz kendinizi tutmayı ilişkinin ‘çok bileni’ olmamayı deneyin. Üstelik şunu da göz ardı etmeyin ki devamlı hatası düzeltilen ya da fikirleri için uyarılan onaylanmayan kişi zamanla fikirlerini beyan etmekten kaçabilir. Bu da zaman içinde gerilim ve iletişimsizlik sorununu getirir ilişkiye.

    İletişim kuramamak
    İlişkinizin yürümesini istiyorsanız partnerinizle iletişim kurmak zorundasınız. Bir şey canınızı sıkıyorsa onu içinize atmaktan ya da partnerinizin kendiliğinden tahmin etmesini beklemektense partnerinize sizi üzen şeyi açıkça anlatın. Aynı şey onun için de geçerli. Eğer onun üzgün ve mutsuz olduğunu seziyorsanız mutlaka neler olduğunu sorun.

    Unutmayın sorunları paylaşmak sizi birbirinize daha da yakınlaştırır. Karşılıklı olarak dertlerinizi içinizde saklamaksa sizi birbirinizden uzaklaştırır.

    Sürekli kendini savunmak
    Bu çoğu zaman yapan kişiler tarafından fark edilmeden sergilenen bir davranıştır. Eşlerin karşı tarafı anlamaya çalışmadan sürekli kendilerini savunması ayrılığı getiren davranış biçimlerindendir. Her davranışa bahane bulmak kendi davranışlarını sürekli rasyonelleştirmek karşı taraf sizinle ilgili bir olumsuzluktan şikayet ettiğinde “Sen bunu daha çok yapıyorsun” deyip oku ona çevirmek onu dinlemeden kendi fikrini söylemek ilişkiyi olumsuz etkiler. Savunma odaklı değil anlama odaklı bir ilişki kurmak gerekir.

  • Sıcak Patates Salatası Tarifi

    Sıcak Patates Salatası Tarifi

    Sıcak Patates Salatası tarifi…
    Malzemeler:
    4 adet orta boy patates
    1 yemek kaşığı üzüm sirkesi
    Su
    1 adet büyük boy soğan
    5–6 yemek kaşığı zeytinyağı
    1 yemek kaşığı esmer şeker
    Tuz
    Karabiber
    Pul biber
    Kuru nane
    Kimyon

    Sıcak Patates Salatası Tarifi
    Sıcak Patates Salatası Tarifi

    Hazırlanışı:
    Patateslerin kabuklarını soyun ve iri küpler olacak şekilde doğrayın. Tencereye alın üzerini geçecek kadar su ekleyin, tuz ve sirkeyi ilave edin orta ateşte patatesleri haşlayın.
    Haşlanan patatesleri süzgece alarak sularını süzün.
    Soğanı piyazlık doğrayın. Bir tavaya zeytinyağı koyun ve ısıtın. Soğanları ilave edin ve yumuşayana kadar kavurun. Esmer şekeri ilave edin ve kavurmaya devam edin. Patatesleri ilave edin kavurun. Tuz, karabiber, pul biber, kuru nane ve kimyonu ekleyin, iki tur daha çevirin ocaktan alın. Ilık olarak servis edin.

    Kaynak: Ardanın Mutfağı / Facebook

  • Modada yeni çılgınlık pijama trendi 2016

    Modada yeni çılgınlık pijama trendi 2016

    Moda dünyası her sezon yeni bir trendle karşımıza çıkıyor. Bazen öyle absürt parçalar moda oluyor ki “Çok düşündüler mi?” diye aklımızdan geçmiyor değil… O akımlardan biri de pijama trendi… Gece yatarken giydiklerimizden değil, sokak modası olandan bahsediyoruz. İşte yeni moda pijamalar!

    Pijama trendi 2016

    8132580 8132581 8132582 8132583Kaynak: posta.com.tr

  • Özel hastanede ücretsiz kanser ameliyatı

    Özel hastanede ücretsiz kanser ameliyatı

    Sağlık Bakanlığı, dünyada bir ilke imza atarak özel hastanelerde yapılan tüm kanser ameliyatları ve tedavilerini ücretsiz yapacak.

    Yeni Asır’dan Safure Cantürk’ün haberine göre Sağlık Bakanı Müsteşarı Prof. Eyüp Gümüş, fertlerden biri kanser olunca ailelerin varını yoğunu satıp en iyi doktor, en iyi hastaneye gitmek istediğini belirterek, “Şimdi devlet, özel hastanelere tüm harcamayı ben vereyim ama hastadan 5 kuruş para almayın diyecek” dedi.

    Komisyon kurulacak

    Gümüş, “Aynı acil servisler, yoğun bakım, organ nakli gibi kanser cerrahisi de SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde ücretsiz olacak. Tüm parasını devlet ödeyecek. Bir kanser hastası tüm tedavi süresince özel hastanede özel doktordan tedavi almak istiyorsa, ışın tedavisi, kürleri, ilaçları ve ameliyatında cebinden 5 kuruş ödemeyecek. Bunun maliyeti 1 milyar ise 1 milyar ödeyeceğiz. Yılda sağlık için 105 milyar harcayan devlet bundan kaçınmayacak. SGK ile yazışmaları tamamladık. Komisyon toplanacak, yılbaşı itibariyle bir durum değerlendirmesi yapacağız” dedi.

  • Diyete hazır mısınız?

    Diyete hazır mısınız?

    Yılbaşına çok az kaldı. Hepimizin beklediği, bizi bir araya getiren aile sofrasında canınızın istediğini yemeniz mümkün olabilir. Elbette öncesinde kendinizi buna hazırlamanız şartıyla.

    Diyete hazır mısınız? Hadi başlayalım…

    Su içerek başlayın

    Havaların soğuması sizi engellemesin. Siz mutlaka suyunuzu için. Her gün en az 8-10 bardak yani 2 litre su tüketin. Çay, kahve ve kolanın suyla eşdeğer olmadığını unutmayın.

    Yürümeyi de ihmal etmeyin. Havanın sıcak ya da soğuk olması sizi yürümekten alıkoymasın. Her gün düzenli bir şekilde yürüyüşünüzü yapın.

    Günlük kalori

    Vücudunuzun kaç kalori yakma potansiyeli olduğunu öğrenin. Yediklerinizi buna göre ayarlayın. Bunu hesaplamak oldukça basittir. İnsanlar ortalama 1 saatte kilosu kadar enerji harcayabilir. Yani vücut ağırlığı 70 kg olan bireyin vücudunun saatte 70 kalori yakma potansiyeli vardır. Gün 24 saat olduğu için 70 kal x 24 saat yani 1.680 kalori yakabilir.

    Günlük harcayabileceğiniz kaloriyi hesap ettiniz. Öyleyse bu kaloriyi harcayabilmek için harekete geçin. Yaşınız, mevcut hastalıklarınız, gün içindeki hareketsizliğiniz bu potansiyele ulaşmanızı engelleyebilir ama siz buna izin vermeyin. Bunun için düzenli spor yapmanız çok önemli. Burada size basit bir tüyo vermek isterim. Haftalık olarak yürüyüşle yaktığınız kalori, 1 günlük metabolizma potansiyeliniz kadar olmalı. Yani eğer 1 günde 1.500 kalori yakabiliyorsanız, haftada en az 1.500 kalorilik spor yapmalısınız. 1 defada 200-300 kalorilik spor yapıyorsanız bu da toplamda haftada 5 kez spor yapmalısınız anlamına gelir.

    Kahvaltı kurtarır

    Kahvaltı hem günü hem geceyi kurtarır. Yeterli miktarda kahvaltı yapanların akşam atıştırma ihtimali azalır. Gün içinde kendilerini dinç ve zinde hissederler. Bu yüzden mutlaka kahvaltı yapmalısınız. Dengeli bir kahvaltı, sizi iyi hissettirir. Kahvaltı öğününde hem protein hem karbonhidrat hem de lif almanız çok önemlidir.

    Öğle yemeğini geçiştirme

    Sabah kahvaltısı sizi ancak öğle saatine kadar idare eder. Bu yüzden mutlaka öğle yemeği almalısınız. Bu öğünü kesinlikle atlamayın. En az 20 dakika kadar kendinize vakit ayırın. Mümkünse her gün farklı bir yemek yiyin. “Hiç vakit bulamıyorum” diyorsanız tost dönemsel bir çözüm olabilir.

    İkindi varsa gerisi kolay

    İkindi öğünü günün en uzun arası olan, öğle akşam arası mesafesini kısaltır. Bu yüzden önemi çok büyüktür. 15.00-18.00 saatleri arasında bir şeyler yemeniz gerektiğini bilir, önceden hazırlık yaparsanız daha kolay olur. Böylece vücudunuz sizi yönetmez, siz vücudunuzu yönetirsiniz. Çünkü aşırı derecede acıktığınızda midenizdeki isyanı bastırmak çok zor olur. Muhtemelen de çok miktarda şekerli gıda tüketirsiniz. Oysa bu saatlerde kan şekerinizin düşeceği malumdur. Hazırlık yaparsanız bu vücudunuz için sürpriz olmaktan çıkar. Bu da yaşam konforunuzu artırır.

    Ara öğün rahatlatır

    2-3 saatte bir yiyeceğiniz ortalama 100-200 kalorilik ara öğünler yeterlidir. Bir taraftan vücudunuza ‘seni unutmadım’ mesajı verirken, bir taraftan kan şekerinizi dengelersiniz. Yani bir taşla iki kuş vurursunuz. Rahatlayan vücudunuz yediklerinizi depolamak yerine harcamaya başlar. Düzenli gıda geldiğine inanan metabolizmanız düzenli çalışmaya başlar.

    Akşam yemeği hafiflesin

    Akşam kendini uykuya hazırlayan vücudunuza yardımcı olmalısınız. Bu yüzden kalorinin çoğunu (yüzde 75) gün içi tüketmeli, akşam çeyreğini almalısınız (yüzde 25) Diyelim ki günlük 2.000 kalori alacaksınız, gün içinde 1.500 kalorisini, akşam da 500 kalorisini almanız sağlıklı bir davranış olacaktır.

    Meyve mevsiminde

    Mevsim meyvesi vücudunuz için yegâne vitamin-mineral kaynağıdır. Mümkünse gün içinde, fırsat bulamazsanız da akşam yemeği sonrası meyveni yemelisiniz. Günde en az 2 kez 100-150 gr taze meyve tüketmek vücudunuzu korur. Hem bedenininiz hem zihnininiz çok daha iyi çalışır. Meyvelerin suyunu sıkmak yerine kendisini yemenizi tavsiye ederim.

    İşte günlük diyet reçeteniz

    * En az 2 litre su

    * En az 2 ara öğün

    * En az 2 kez meyve

    * En az 200 kalori yürüyüş

    * Sabah dengeli kahvaltı

    * Öğle mutlaka yemek

    * İkindi öğünü hazırlığı

    * Akşam çeyrek kalori

    (SEREN AKSÜS / AKŞAM GAZETESİ)

  • Gıdınızdan 10 saniyede kurtulmak mümkün

    Gıdınızdan 10 saniyede kurtulmak mümkün

    Kilo alıp vermekten ya da yapı olarak çene altında gıdı gibi bir sarkma oluyor. Bu gıdı kişiyi rahatsız ediyor.

    Gıdıdan kurtulma yöntemi

    Takvim’de yer alan habere göre gıdı oluşumunun nedenini ‘kasların yorulması ve elastikiyetinin azalması’ olarak açıklayan uzmanlar, bunun için bir egzersiz öneriyor: “Sırtınızı dik bir şekilde tutun ve çenenizi yukarıya doğru kaldırın. 10 saniye boyunca öpücük verir gibi dudaklarınızı uzatın. Bu işlemi 5-10 kez tekrarlayın. Günde 3 kez yaptığınızda gerilme olduğunu fark edeceksiniz.”