Blog

  • Bakımlı saçlar için doğal yağlar

    Bakımlı saçlar için doğal yağlar

    Tamamen bitkilerden elde edilen yağları kullanarak saçlarınıza doğal ve güçlü bir bakım yapabilir ve saçlarınızı olduğundan canlı gösterebilirsiniz

    Yağlanma ve egzamadan, saç kırıklarına kadar saçımızda birçok problem yaşıyoruz. Bu problemleri çözmek için de kimyasalları kullanmak durumunda kalabiliyoruz. Fakat doğal yolları tercih ederek derimize temas eden kimyasallardan kurtulmak, bizim için en organik ve sağlıklı yöntem. İşte saçlarımıza bakım ve tedavi yönünden iyi gelen bitkisel 7 yağ…

    JOJOBA YAĞI

    Saç derisini yumuşatarak saç tellerini güçlendirerek kırılmasına karşı dayanıklı hale getiren, cilt tarafından kolay emilen bir yağdır. Ayrıca saç uzatma ve gürleştirme de en önemli çözümlerden biridir. Jojoba yağı, saç kremlerinde ve şampuanlarda da kullanılır. Rafine edilmiş olarak aktarlarda satılan bu yağ, egzama, sedef ve saç biti gibi sorunlara karşı tedavi özelliği vardır.

    LAVANTA YAĞI

    Hem saçların uzamasını kolaylaştıran lavanta yağı, hem de saçları besleyerek dökülmesini ve saç kırıklarının oluşumunu durdurur. En önemli faydası, saç derisindeki kan dolaşımını sağlayarak, saç diplerine giden oksijen miktarını artırır. Kekik ve biberiye yağı ile kullanılarak saç derisini ve cilt bakımında kullanmak isterseniz cildinin tahriş etmesini engellemiş olursunuz.

    BADEM YAĞI

    Saç bakımında kullanılan en önemli yağdır. Saçları besleyerek, gerekli olan E vitaminini karşılar. İçerisinde bulunan bol miktarda mineral sayesinde saçları güçlendirir. Badem yağı, kirpiklere de uygulandığında besleyerek uzamasını ve daha güçlü gözükmesini sağlar.

    HİNDİSTANCEVİZİ YAĞI

    Parlak ve kalın telli saçlar için önerilen bitkisel yağdır. Saçları besleyerek, uzamasını sağlar.

    FINDIK YAĞI

    Saç kepeklerinin oluşumunu engelleyen fındık yağı, saçlara parlaklık ve canlı bir görünüm verir. B1, B2, B6 ve E vitamini bakımından yüksek olan bu bitkisel yağ, saçları besleyici özelliği vardır. Sadece saçlarda değil, cilt bakımında da kullanılan fındık yağı, cilde de nem ve parlaklık verir.

    MENEKŞE YAĞI

    Kuru saçlara sahipseniz, menekşe yağı tam sizlik! Kuru saçları nemlendirerek parlak ve canlı bir görünüm kazandırır. Eski yöntemlerden biri olan menekşe yağı, saç dökülmelerini engeller.

    BİBERİYE YAĞI

    Kırıkları önler ve saç köklerini güçlendirir. İçinde buluna  kafeik ve rozmarinik asit sayesinde saça hacim kazandırarak, saç derisini besler ve kaşıntıyı, kuruluğu yok eder.

  • Çaydanlık terrarium yapılışı…

    Çaydanlık terrarium yapılışı…

    Çaydanlıktan terrarium nasıl yapılır? Çaydanlık terrarium yapılışı tarifi sizlerle..

    Terrarium nedir?

    Teraryum, bir takım bitki türleri ve bazı hayvanlar için oluşturulan bir ekosistemdir. İngiliz botanist Nathaniel Bagshaw Ward, rastlantıyla kavanozların içinde bulunan topraktan yeşeren bitkilerin gelişimlerini izleme olanağı bulmuştur ve Londra’nın pis havası yüzünden hayatta kalamayan bitkilerini koruma amacıyla bu kavanoz sisteminden esinlenmiş ve kendi yöntemini geliştirmiştir.

    caydanlik_terrarium
    Çaydanlık terrarium

    Çaydanlık terrarium yapılışı…

    Sizde kullanmadığınız cam çaydanlıklarınızla evinizin havasını değiştirebilirsiniz. Peki terrarium nasıl yapılır? İşte adım adım cevabı…

    caydanlik_terrarium_nasil_yapilir

    Birinci adım:

    Malzemelerinizi toplayın. Kum, taşlar, renkli bitkiler ve kaktüsler gibi istediğiniz her şeyi terrariumunuza dahil edebilirsiniz.

    terrarium

    İkinci adım:

    Kumu ve taşları zemine yerleştirin ve kendi dünyanızı terrariumunuza yansıtın.

    terrarium_yapilisi

    Üçüncü adım:

    Bitkilerinizi de terrariumunuza göz zevkinize göre yerleştirin.

    terrarium_caydanlik_yapimi

    Dördüncü adım:

    Kendinize bir kahve veya çay koyup terrariumunuzu izleyebilirsiniz! Elinize sağlık…

    terrarium_caydanlik_nasil_yapilir

    Kaynak: posta.com.tr

  • Aşırı Yorgunluğun 6 Nedeni!

    Aşırı Yorgunluğun 6 Nedeni!

    Çoğu zaman kendinizi aşırı yorgun ve halsiz mi hissediyorsunuz? Nedeni psikiyatrik olabilir.
    Eğer günlük aktivitelerinizin yarısını yapamıyor durumdaysanız ve kendinizi kuvvetsiz hissediyorsanız vücudunuz acil durum sinyalleri veriyor demektir.
    Yaptığınızın en basit hareket bile size büyük efor kaybı hissettiriyorsa ciddi sorunlarınız var ve uzmana görünmeniz gerekiyor.

    Tired woman in front of laptop computer

    İşte aşırı yorgunluk yapabilen Endokrinolojik hastalıklar:

    Hifofiz bez yetersizliği: Hifofiz bez yetersizliği kişide aşırı yorgunluğa neden olur ve kişi hiç iş yapmasa da kendini tükenmiş hisseder. Hastalığın tanısı basit ölçümler sonucunda belirleniyor.
    Böbreküstü bezinin aşırı salgılanması: Bir diğer yorgunluk nedeni de böbrek üstü bezinin aşırı derece hormon salgı salgılamasıdır. Kandaki kortizolun aşırı arttığı bir hastalıktır ve kişiyi sürekli, yorgun bırakır. Hastalığın ilerleyen seviyelerinde kaslarda erime bile meydana gelebilir.
    Böbreküstü bez yetersizliği: Bu hastalığın en bariz belirtisi kişide aşırı yorgunluk hissidir. Bu yorgunluk hissiyle beraber şeker düşmeleri meydana gelebilir. Hastalığın tanısı kan kortizol değerleri ve hormon uyarı testleriyle öğrenilebilir.
    Hipotiroidi: Bu hastalarda yorgunluktan dolayı aşırı uyuma isteği baş gösterir. Eğer normalden fazla yorgunluk hissi varsa mutlaka tiroid testi yaptırın.
    Hipertiroidi: Bu hastalığı yoğun şekilde yaşayanlarda alırı yorgunlukla birlikte zayıflama ve kas ağrıları etkilidir. Hatta kas erimeleri de ortaya çıkar. Tedaviye başlandığında hasta eski sağlığına kavuşabilir.
    Diyabetes Mellitus: Tip 1 diyabet hastalarında bu rahatsızlık görülür ve kişide aşırı yorgunluğa neden oldur. Diyabet ölçümleri sırasında bile bu hissedilebilir.

  • Sosyal medya kavgaları ve aile içi ilişkiler

    Sosyal medya kavgaları ve aile içi ilişkiler

    Çağımızın en önemli buluşlarından biri olan Internet günümüzde sayısı küçümsenemeyecek kadar çok insanın hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Internet’in en çok sosyal amaçlı kullanılıyor olması ve kullanım süresinin insanlar tarafından gittikçe artması konuya sosyolojik bir boyut kazandırmıştır. Bu açıdan bilgi teknolojilerinin en önemli yeniliği olarak her kesimden her bireyin rahatlıkla kullanabileceği internet; yaşamın tüm alanlarını içine almış; birey, aile ve toplum yaşamını çok yönlü etkileyen iletişim aracı haline gelmiştir. Bu durum Internet’in sosyolojik ve psikolojik açıdan da incelenerek araştırmalara konu edilmesine neden olmuştur.

    Sosyal medya kavgaları ve aile içi ilişkiler

    Internet kullanıcıları, kullanım süresi ve amacı bakımından farklılık göstermektedir. Bu durumda, Internet kullanan herkesin aynı şekilde değerlendirilmesi doğru bulunmamaktadır. Sosyolojik ve psikolojik araştırmalarda da genellikle haftada 5-6 saatten fazla ve göreceli uzun bir zaman diliminde sürekliliği olan kullanım konu edilmektedir. Bu kullanım süreyle olduğu kadar Internet’in işlevsel olarak nasıl anlamlandırıldığı ve bireyin olumsuz bir duygu durumunda (yalnızlık, üzüntü vb.) Internet’i özlemesiyle veya Internet’e bağlanmaya ihtiyaç duymasıyla, diğer bir deyişle Internet’i algılama sekliyle de ilgilidir. Bu tip kullanım psikolojik ve sosyoloji açıdan sorunludur. Bu makalede yapılan değerlendirmeler ve ortaya konan veriler de bu tür kullanım için geçerlidir.

    Günümüzde yapılan çalışmaların büyük kısmı Internet’in etkileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Oysaki Internet’in etkileri kullanım özelliklerine göre, kullanım özellikleri ise, Internet kullanım nedenine göre şekillenir. Dolayısıyla Internet’in etkileri kullanım nedeniyle ilgilidir. Örnek verecek olursak ; yetişkinlerin, çocukların internet başında uzun süreler vakit geçirmesinin sebebi aile içerisinde ve sosyal yaşantısında nitelikli zaman ve nitelikli bir aile ilişkisi geçirmediğinden dolayıdır tezindeyim.
    Internet kullanımı ile aile içi ilişkiler arasında nasıl bir bağlantı olabilir? Aile içi ilişkileri güçlü olmayan, diğer bir deyişle ailesiyle kendisi açısından tatminkar bir ilişkisi veya ortak paylaşım alanı bulunmayan kişilerin, Internet’teki sosyal faaliyetlere,sosyal ağlara hatta şu anki yeni moda sosyal medyaya, aile içi ilişkileri güçlü olan kişilerden daha fazla yöneleceği düşünülmektedir. Buradan sosyal medya kullanılmasın yorumu çıkarılmamalı sadece kullanım süresi ve nedeninin farkında olunarak kullanılması tavsiye edilmektedir.

    sosyal_medya_iliskiler

    Internet’in bireysel kullanımı konuyu aileye getirmektedir. Daha yirmi yıl önce kullanımı özellikle bilim ve iş çevreleriyle kısıtlı olan Internet, 2000’li yıllara gelindiğinde, Türkiye’de içinde olmak üzere pek çok ülkede evlere girmiş, geniş ölçüde bireysel olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu kullanım değişikliği, Internet üzerinde yapılan araştırmaların niteliğini ve niceliğini etkilemiş, Internet’in aile ile ilişkilendirilmesi araştırma konusu olmuştur. Maria Bakardjieva ve Richard Smith, “sıradan Internet kullanıcıları” hakkında bilgi sahibi olmak için artık eski araştırmalarda olduğu gibi üniversitelere ve işyerlerine değil, evlere bakmak gerektiğini vurgulamışlardır.

    Internet’in en çok sosyal amaçlı kullanılması bile konunun bir yönünü aileye getirmektedir. Internet kullanımı ile ailenin işleyişi arasında bir sebep-sonuç ilişkisi aranabilir. Internet’in evlerde kullanılması, ister istemez, hem karı-koca ilişkileri ile, hem de çocukların eğitimi ve ebeveyn-çocuk ilişkileri ile bağlantılıdır.

    Internet kullanımı ile aile içi ilişkiler arasında nasıl bir bağlantı olabilir? Aile içi ilişkileri güçlü olmayan, diğer bir deyişle ailesiyle kendisi açısından tatminkar bir ilişkisi veya ortak paylaşım alanı bulunmayan kişilerin, Internet’teki sosyal faaliyetlere aile içi ilişkileri güçlü olan kişilerden daha fazla yöneleceği düşünülmektedir.

    Aile en temel birincil gruptur. Birincil gruplar kişinin yaşamında temel duygusal ihtiyaçların karşılandığı yerlerdir. Birincil gruplar aynı zamanda temel sosyal destek kaynağıdır. Grup üyeleri arasında yoğun bir ilişki ve duygusal bir bağ vardır.

    sosyal_medya_iliski_kavgalari

    Aile veya arkadaş grubu gibi birincil grupların eksikliği durumunda kişi bu grupların yerine koyacak başka arayışlara yönelir. Kitle iletişim araçları ise yapıları gereği özellikle günümüz insanının bu eksikliğini karşılamaya uygun araçlar olarak değerlendirilmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi McQuail ve arkadaşları da bu konuya değinmiş; kitle iletişim araçlarını insanların sosyal gereksinimlerini karşılamak için kullandıklarını ifade ederek bu konuda çalışmalar yapmıştır. Özellikle Internet günün her anında ulaşılabilir olması nedeniyle insanlar tarafından “ihtiyaç duyulan her an ilişki” kurulabilecek bir sosyal destek kaynağı olarak algılanmaya uygundur. Rheingold, McKenna ve Bargh da Internet kullanımının sosyal destek duygusunu güçlendirici olduğunu belirten araştırmacılardandır. R.A. Davis’e göre de zaman geçirmeye yönelik kullanım, daha çok bireyin sosyal yaşamı ile ilintilidir. Özellikle aile, arkadaş sosyal desteğinden yoksun, sosyal izole kişilerde sık görülür. Aşırı e-posta kullanımı, sohbet (chat) odalarına katılma, forum alanlarına yanıt yazma gibi etkinlikleri içerir. Bu tür bireyler sosyal hayatta sorunludur, sosyal olarak izole olan, kızgınlıkları uygun yollarla ifade edemeyen bireylerdir. Brombego, Mickelson, Parks & Floyd, Silveman ve Winzelberg gibi araştırmacılar da, online etkinliklerin, bireyin sosyal destek duygusunu güçlendirdiğini ileri sürmektedir.

    İnsanların, eski güçlü ilişkilerin azalmasıyla manevi anlamda boşlukta olduğu düşünülürse kitle iletişim araçlarının insanları toplumun genel ve hakim zevkleri, beğenileri ve ilgileriyle buluşturduğu söylenebilir. Sonuç olarak da sosyal grupların, özellikle ailenin, etkisinin azalması sonucu insanlar, başka faktörlerden etkilenmeye açık hale gelirler. Bu araçlar sayesinde sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı seçebilirler. Özellikle, televizyon ve Internet’in insanlar tarafından çok kullanılmasının nedeni sosyal ihtiyaçlarının tatminini bu araçlarla sağlamaya çalışmalarıdır. Buna örnek olarak, Türkiye’de geçtiğimiz senelerde yayınlanan “Biri Bizi Gözetliyor” isimli reality show’u izleyen yalnız yaşayan bir izleyicinin programı izleme nedenini “evde biri varmış gibi geliyor” şeklinde açıklaması gösterilebilir.

    Günümüz insanlarının duygusal tatmin bulduğu, sıcak bir ortama ihtiyacı vardır. Bu nedenle bireyin duygusal tatmininin sağlandığı, sağlıklı bir aile yapısı veya yaşam birlikteliği önemini arttırmıştır. Bu nedenle günümüzde aile kurumunun işlerliğinin sorgulanması ve aileyi sağlamlaştırıcı önlemler alınması gerekmektedir. Aile birey açısından olduğu kadar toplum açısından da önem taşımaktadır. Sağlıklı aileler toplum bunalımlarını önlerken, sağlıksız aileler de toplumun bunalımlarını devam ettirir; hatta toplumda yeni bir takım sosyal bunalımlara da yol açabilir, toplumdaki sorunları pekiştirir. Sağlıklı bir aile, mutlaka, kişisel bunalımları önler ve de kişiye yeni sağlıklı beklentiler kazandırır. Sağlıklı aileler,sağlıklı toplumu oluşturur.

    Sevgiyle..

    Uzm.Psk.Dan.Eyüp SARI
    Çift ve Evlilik Terapisti

    Kaynakça
    Aile İçi İliskiler Açısından Internet Kullanımı – Fezade BAYRAKTUTAN İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü , İstanbul 2005

  • Cilt temizleme peeling

    Cilt temizleme peeling

    Cilt temizleme peelingi sizlerle… Tonlarca para döküp istediğimiz temizleme ürününü bulamayabiliyoruz. Ürünler içindeki kimyasallardan dolayı ya cildimizi kurutuyor ya da alerjik etkileri oluyor. Her ne olursa olsun kimyasal bir ürünü her gün yüzümüze sürmenin çok da faydalı olmayacağı ortada. Bu sebepten doğal ürünler kullanarak cilt bakımımızı yapabilir ve kimyasal ürün kullanımından kaçınabilirsiniz

    Size harika bir tarifimiz var! İşte kolaylıkla hazırlayacağınız 2 malzemeli cildi temizleyen peeling…

    HİNDİSTAN CEVİZLİ PEELİNG

    Malzemeler:

    1 tatlı kaşığı karbonat
    2 tatlı kaşığı hindistan cevizi yağı

    Hazırlanışı:

    Hindistan cevizi yağını karbonatla krem kıvamına gelecek şekilde karıştırın. Cam bir kavanozda muhafaza etmeye dikkat edin.

    Nasıl kullanılır?

    Karışımı göz altı ve dudak çevresine gelmeyecek şekilde masaj yaparak yüzünüze sürün. 5 dakika bekletin. Yüzünüzü ılık suyla yıkarken masaj yapmaya özen gösterin. Yıkadıktan sonra nemlendirici sürmenize gerek yok. Hindistan cevizi cildinizi nemlendirecektir.

    Karışımı kullanmaya başladıktan kısa bir süre sonra cilt tonundaki farklılğı ve akne izlerinin geçmeye başladığını farkedeceksiniz.

  • Göğüs sarkması nasıl önlenir?

    Göğüs sarkması nasıl önlenir?

    Kadınların seksi ve güzel hissetmesi için dik ve dolgun göğüslere sahip olması son derece önemlidir.

    Hem kendilerini iyi hissetmeleri hem de vücut hatlarının etkileyici olması açısından daha dik olması gerekir. Bu durum karşısından yapılacak işlemler ile sarkma durumu toparlanabilir.

    GÖĞÜS SARKMASI İÇİN NELER YAPILABİLİR?

    Zamanla kadınlarda göğüs sarkması sorunu oluşabileceği için bu konuda evde yapılacak bazı işlemler ile sarkma önlenebilir. Göğüslerinde sarkma olan veya olmasın diye düşünenler bu durumda;

    -Soğuk ve ardından ılık su ile duş alabilirler.

    -Evde etkili egzersizler yapabilirler.

    -Sütyen seçimlerinde dikkatli davranarak en doğru seçimi yapabilirler.

    GÖĞÜS SARKMASINI ÖNLEMEK İÇİN YAPILABİLECEK EGZERSİZLER

    Bu egzersiz oturarak veya ayakta yapılabilir. Ellerimizi birbirine doğru bastırarak uygulayabilriz. 5 sn sıkıp, 5 sn bırakarak dilediğimiz kadar tekrar yapabiliriz.

    Daha sonra yaptığımız egzersizin aynısını bu sefer bir yastık ya da pilates topu yardımı ile yapıyoruz. Dirseklerimiz yanlara açık pozisyonda topu bastırıyoruz, sonra iki elimizle sıkmaya devam ederken ileriye doğru uzatıyoruz. Tekrar geri çekip ellerimizi gevşetiyoruz. Pilates çemberi ile arkamızda ellerimizi birleştirip sıkıyor ve bırakıyoruz. Bu hareket göğüs kaslarımızla birlikte omuz kaslarımızı ve sırt kaslarımızı da geliştireceği için göğsümüzü destekleyen tüm kasları çalıştırmış olacağız.

    Arkamızda bir noktaya sabitlediğimiz spor lastiğimizi utamaklarından tutarak ileriye doğru uzatıyoruz, kollarımız gergin pozisyona gelince tekrar dirseklerimiz geriye doğru yavaşça gidiyor ve ellerimiz göğüs hizasına gelince tekrar ileriye uzatıyoruz.

    Sırtımızın altına koyacak pilates topumuz yoksa yere sırt üstü de uzanabiliriz. Dumbellları aşağıya doğru dirseklerimizi kırılarak indiriyoruz. Ellerimiz göğsümüzün yanlarına doğru aşağıya geliyor ve göğsümüzle aynı hizaya gelince tekrar dumbell ları yukarıda birleştiriyoruz.

    Ellerimizde bulunan dumbell ları iki yana açıyoruz ve yukarıda birleştiriyoruz. Kollarımızın kırıklığı hareket süresince değişmemelidir. Dirsekler hafifçe kırık pozisyonda harekete devam edilecektir. Dirseklerimiz yere değdiğinde tekrar yukarıya kaldırabiliriz. Şınav hareketinin basitleştirilmiş şeklidir. Ellerimiz omuz genişliğinde açık olarak duvara yaslanıyoruz. Duvara 1 m mesafede durmamız yeterli olacaktır. Yüzümüz duvara yaklaşınca tekrar kollarımız dümdüz oluncaya kadar geriye gidiyoruz. Vücudumuz belden bir esneme yapmamalıdır. Hareket süresince vücudumuz ayaklarımızdan boynumuza kadar dümdüz olmalıdır.

    Dizlerimiz yerde sabit olacak şekilde biraz önce duvarda yaptığımız hareketi şimdi yerde yapıyoruz. Ellerimiz omuz genişliğinden biraz daha açık vaziyette bulunacak. Böylece göğüs arasında bulunan kasları çalıştırmış ve ortaya doğru bir gerginlik sağlamış olacağız.

    GÖĞÜSLERİN ŞEKLİNİN BOZULMAMASI İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

    Sütyen yer çekimine karşı yapılmış olan mükemmel bir icattır. Sarkmaları engelleyerek derinin gerilmesini engeller. Sadece gündüzleri değil geceleri de takılması uygundur çünkü özellikle yan yatıldığı durumda sütyen olmadığı zaman göğüs arasında kırışıklıklar oluşmaya başlayabilir. Göğüs arası özellikle yazın güneşe çok maruz kalmaktadır ve buradaki derinin çok ince olmasından dolayı aşırı güneş deride hızlı yaşlanmaya sebep olacaktır.

    Günlük olarak yapılan duşun ılık, mümkünse soğuk su ile yapılması göğüs derisinin uyarılmasını ve böylece gerilmesini sağlayacaktır. Düzenli olarak bu şekilde yapılan duş bu bölgenin daha gergin ve sarkmalardan uzak olmasını sağlayabilir. Duş sonrası mutlaka nemlendirici kremler kullanılmalıdır.

    Spor dallarından göğüslerin dik kalmasına en çok faydalı olanları yüzme ve ağırlık sporlarıdır. Bu spor dalları göğüs kaslarını yoğun bir şekilde çalıştırmaktadır ve daha diri bir bedene sahip olmayı sağlamaktadır. Herhangi başka bir spor dalı ile uğraşıyorsanız bile mutlaka ağırlık egzersizlerini spor programınıza dahil etmelisiniz. Yukarıda anlattığım hususlar ile göğüslerde sarkmalar azalacak ve göğüsler daha sıkı bir hal alacaktır. Göğüslerinin büyüklüğünden şikayet edenler ise bu egzersizler ile bu bölgedeki yağ dokusunu azaltarak göğüs küçültme yoluna gidebilirler.

    GÖĞÜSTE SARKMA YAŞANMASININ NEDENLERİ NELERDİR?

    Kadınlarda göğüste sarkma sorunu zamanla değişen yapı nedeni ile ortaya çıkabilir.

    Hamilelik süreci ve alınan kiloların yanı sıra emzirme etkeni de bu durumun daha da artmasına neden olabilir. Bu durum kişiden kişiye göre değişerek farklı derecede sonuçlar alınmasına neden olabilir.

    Göğüs sarkmasının nedenleri arasında yaşlanma da yüksek oranda etkendir.

     

    Kaynak: Posta.com.tr

  • Detoks denilince akla gelen besinler nelerdir?

    Detoks denilince akla gelen besinler nelerdir?

    Detoks denilince akla gelen besinler nelerdir?

    KIRMIZI KAPYA BİBER

    İçerdiği C vitaminiyle turunçgilleri geride bırakan kırmızı kapya biber vücuttaki toksinlerin atılmasına da yardımcıdır. Detoks programlarında güvenle tercih edilebilir.

    CEVİZ
    Ceviz denilince akla gelen ilk şey omega-3 tür. Omega-3 yağ asitleri hücrelerin detoksla birlikte daha kolay yenilenmesini sağlar.

    FINDIK
    Yüksek selenyum ve E vitamini içerdiği için karaciğerin toksinleri giderme yeteneğini artırır. Aynı zamanda kan kolesterol seviyelerinin düşmesine yardımcıdır.

    ZERDEÇAL
    Arınmayı artırmak için karaciğer fonksiyonlarını teşvik eder ve idrarda biriken zararlı maddeleri temizler.

    SOĞAN-SARIMSAK
    Sülfür içeriği nedeniyle karaciğerin temizlenmesine yardımcı olur. Antibiyotik benzeri etkisiyle mikroplara karşı bağışıklık sistemini destekler.

    PANCAR
    Magnezyum, demir, çinko ve kalsiyum açısından zengin olan pancar vücuttan toksinlerin atılmasını kolaylaştırmaktadır. Kanserle mücadelede çok etkili olan betasiyanin açısından da oldukça zengindir.

    ANANAS
    Hazmı kolaylaştıran ve barsak temizliği sağlayan bromelain enzimi nedeniyle vücuttan zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar.

    AVOKADO
    Suda eriyen ve suda erimeyen lifler içerdiğinden barsak temizliğine yardımcı olur, romatizmal hastalıklara karşı koruyucu ve iyileştirici etkisi vardır.

    SALATALIK

    Zararlı maddeleri vücuttan atarken vücudu alkalize eder.

    REZENE

    Yoğun lif içeriği sayesinde barsaklardan zararlı maddelerin atılımını hızlandırır sindirim sistemini rahatlatır.

    TARÇIN

    Demir, kalsiyum ve manganazdan zengindir. Yağ asitlerinin parçalanmasını kolaylaştırırken şeker metabolizmasını da düzenleyerek karaciğerin yükünü azaltır.

    MAYDANOZ
    Karaciğerin metabolizmasını hızlandırarak toksinlerin atılmasını kolaylaştırır. Böbreklerin çalışmasını arttırıcı etkisi vardır. A, C ve K vitaminlerinden çok zengindir.

    Dyt. Zülal YALÇIN

  • Evinizin Mimarı Olun!

    Evinizin Mimarı Olun!

    Klasik yaşam evleri mantığından uzaklaşın ve evinizin kendi mimarı siz olun.
    Çevrenizde ya da televizyonlarda gördüğünüz ev dekorasyonlarını evinizde uygulamak ister misiniz?
    Sizin hayalinizdeki mimariyi başkasının tasarlaması zor olacaktır. Bu nedenle evinizin mimarı olun ve evinizi baştan aşağı dekore edin. Başlamadan önce kendinize bu konuda güvenmelisiniz. Daha sonra iş uygulamaya kalacaktır.
    evinizin-mimari-olun-2
    Bu konuda işinizi kolaylaştıracak birkaç öneri sunacağız sizlere. Bu önerilerle eviniz kolayca dekore edilecek.
    Evinize girdiğinizde sıcak bir atmosfer, rahat bir yaşam alanı ve pozitif enerji dolu ortam sizi bekliyor olacak.

    Tüm bunlara ulaşmak için uzatmaya gerek yok diyoruz ve mimarlığınızı konuşturacak ipuçlarını açıklıyoruz:

    Kendi fikirleriniz olsun istiyorsanız her şeyde olduğu gibi ilk önce kuralların dışına çıkmak en mantıklısı. Evinizi istediğiniz gibi dekore etmekte özgürsünüz. Evinizi değiştirmeden önce yaşam tarzınıza göre bir fikir yürütün.

    Yaşam alanınız nasıl olursa kendinizi daha iyi hissedersiniz? Bu sorunun cevabını bulduğunuzda evinizin mimarı olmuşsunuz demektir. Evinizde hangi renk tonları kullanacağınıza ve mobilya tarzınızı belirleyin.

    evinizin-mimari-olun-1
    Bunlara karar verdikten sonra kendi dekorasyonunuza başlayın. Asla ve asla onun bunun dediğine bakmayın. Unutmayın ki orası sizin yaşam alanınız.
    Evinizde geniş bir alan istiyorsanız seçtiğiniz mobilyaları tamamen duvara yakın konuma getirmelisiniz. Yerdeki parkeye kadar seçiminiz mükemmel olmalı.
    Çünkü mobilyalar duvar diplerinde olacağından geniş bir ortam çıkmış olacak. O görüntüyü iyi değerlendirmeniz gerekecektir. Evdeki seçtiğiniz renk uyumlarına çok fazla takılmayın. Onu bunu birbirine uydurmaya çalışmayın bu tamamen sizin zevkiniz. Uyum sizin gözünüzde.
    Tavan bölümlerinde duvar kağıtları tercih edebilirsiniz. Daha doğal bir hava katacaktır. Eğer antika şeylerden hoşlanıyorsanız. Evinize mobilya seçerken antika olabilecek şeyler seçin. Yıllar sonra antika havası versin.
    Evinizin dekorasyonunu noktalayan seçimlerden biri de evinize seçeceğiniz aydınlatmadır.

    Ampül seçiminiz doğal ışık yayan ampullerden yana olsun. Tavanın ortasından değil de yerden yükselebilecek ampüller tercih ederseniz doğru seçimler yapmış olursunuz.

  • Çocuğunuz internet bağımlısı mı?

    Çocuğunuz internet bağımlısı mı?

    Çocuk, terbiyesini internetten değil anne babasından almalıdır..

    Çocuğunuz internet bağımlısı mı?

    Günümüzde internet kullanımı, neredeyse kaçınılmaz bir gerekliliktir. Ancak her şeyde olduğu gibi, bu konuda da dikkatli olunmaz ve aşırılığa kaçılırsa sorunlar ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde sosyal yaşamı etkilemeye başlayan internetin, başta çocuklar ve gençler olmak üzere nüfusun büyük çoğunluğunu etkisi altına aldığı görülmektedir.

    Bir yandan internet ve bilgisayar oyunları çocuk ve gençlerin bilgiye ulaşmalarını, araştırma yapmalarını, problem çözme, yaratıcılık, kritik düşünme gibi kişisel gelişimlerini destekleyen teknolojik bir muci­ze olarak değerlendirilirken; diğer yandan aşırı, kont­rolsüz, amacı dışında ve bilinçsiz kullanım yönü ile de kaygılara ve korkulara neden olarak, kişisel becerile­rin gelişmesini negatif etkilediği düşünülmektedir

    Holman ve ark. (20) tarafından yapılan çalışmada, yaygın internet kullanan ve bilgisayar oyunları ile zamanını geçiren çocukların,sosyal gelişimlerinin önemli ölçüde gerilediği, bu çocukların özgüvenleri­nin düşük, sosyal kaygı düzeylerinin ve saldırganlık davranışlarının yüksek olduğu bulunmuştur.

    Anne babalar bilgisayar oyunlarını; çocuğun evde yaramazlık yapmaması, kendilerini rahatsız etme­mesi ve onları oyalaması için gerekli bir araç olarak görerek çok büyük bir yanlış yapmaktadırlar.

    internet_bagimlisi_cocuk
    Çocuğunuz internet bağımlısı mı?

    İnternetin çocuklarda yaratabileceği fiziksel ve sosyal etkiler nelerdir?

    Yoğun internet/bilgisayar kullanımı, göz bozukluğu, postur/duruş bozuklukları gibi fiziksel etkilere sebep olabilir.

    Yoğun ve kontrolsüz internet kullanımı sosyal anlamda ise;

    -Hazır olmadan ulaştığı bilgi, görüntü ve videolardan dolayı , bunların yorumlanmasında zorluk çekerek travma yaşamasına,

    -Gelişim olarak erken dönemde bazı sakıncalı deneyimler yaşamasına,

    -Dış/gerçek dünyadan uzaklaşmasına,

    -Daha bireysel ve ben merkezci olmasına,

    -Arkadaşlık ve diğer sosyal becerilerin olumsuz etkilenmesine,

    -Giderek farkında olmadan yalnızlaşmasına ve bundan rahatsız olmamasına,

    -Ailevi ilişkilerin zayıflamasına,

    -Problem çözme becerilerinin gelişmemesine neden olabilir.

    internet_bagimlisi
    İnternet bağımlısı çocuk

    Çocuklarımızın daha bilinçli ve güvenli Internet kullanıcıları olmalarına yardımcı olacak bazı öneriler aşağıda sıralanmaktadır:

    1- Her şeyden önce çocuğunuzla iyi bir iletişim içinde olunuz. Çocuğunuzun arkadaşları, zevkleri, korkuları, sevdikleri ve sevmedikleri konular hakkında bilgi sahibi olunuz. Çocuğunuza, her konuyu sizinle paylaşabileceği güvenini veriniz. Sizin yetersiz kaldığınız konularda bir uzmandan yardım alınız.

    2- Çocuğunuzun internete girdiği bilgisayarın çocuğun odasında olmamasına, evinizin ortak kullanım alanı içinde olmasına dikkat ediniz.

    3- Çocuğunuzun internette kalma süresine ve bilgisayar kullanma süresine mutlaka sınırlama getiriniz. Çocuğunuzun yaşına uygun olacak kullanma süresini belirleyiniz. Unutmayınız ki, uzun süre bilgisayar veya internet kullanımı çocuğunuzun sosyalleşmesine olumsuz etki yapabileceği gibi hareketsiz kalmasına, bazı fiziksel rahatsızlıklara neden olabilecektir. Çocuğunuzun oyuna, kitap okumaya, spor yapmaya ve sanata vakit ayırmasını sağlayınız.

    4- Her konuda olduğu gibi, bu konuda da ebeveyn olarak çocuklarınıza iyi birer örnek olunuz. Bilinçli ve güvenli internet kullanım kurallarını öğreniniz ve uygulayınız.

    5- Çocuğunuzla bilinçli ve güvenli internet kullanımı kuralları konusunda konuşunuz. Bu kuralların neler olduğunu anlaşılır bir şekilde açıklayınız ve kuralları kesin olarak koyunuz. Koyduğunuz kurallar ve konuşmalarınızda pozitif tutum sergileyiniz. Olumsuz söylemlerin çocuğunuzla kuracağınız iletişimde çatışmayı artırıcı unsur olabileceğini aklınızdan çıkarmayınız.

    6- Çocuğunuzla ve öğretmenleriyle birlikte çocuğunuzun yaşına uygun ve güvenli olan internet sitelerinin adreslerini belirleyiniz. Belirlediğiniz sitelerin adreslerini bilgisayarınızın “sık kullanılanlar” bölümüne kaydediniz. Böylece bu sitelere giriş işlemi daha kolay olacaktır.

    7- İnternette mümkünse çocuğunuzla birlikte gezininiz. Eğer çocuğunuz bu konuda isteksiz ise, sadece sizin ve öğretmenlerinin onayladığı siteleri ziyaret etmesi konusunda çocuğunuzu uyarınız ve takip ediniz.

    8- Çocuğunuzun internet kullanımını sık sık denetleyiniz. Hangi sitelere girdiği, hangi sohbet ortamlarında bulunduğu konusunda fikir sahibi olunuz. Mümkünse sohbet ortamlarındaki arkadaşlarını tanımaya çalışınız.

    9- Çocuğunuzun internet ortamında güvenliğini sağlamak ve zararlı içeriklerden korumak amacıyla gerekli güvenlik ve filtreleme programlarını edininiz.

    10- Çocuğunuza internet ortamında tanımadığı kişilerle sohbet etmemesini, iletişim kurmamasını öğretiniz.

    11- Çocuğunuzun, ziyaret ettiği sitenin “güvenlikle ilgili sorularını” dikkatlice okumasını, sitenin istenilen bilgileri ne amaçla istediğini öğrenmesini ve gerektiği takdirde velilerine danışarak istenilen bilgileri vermesi belirtiniz. Sizin onayınız olmaksızın kendi ve aile resimlerinizi, adresinizi, telefon numaranızı, okul adını vermemesini sağlayınız.

    12- Çocuğunuza sizin izniniz olmaksızın, kendi adresini, okulunun adını, telefon numaranızı, ebeveyninin iş adresleri ve iş yeri telefon numaraları gibi kişisel bilgileri internet sohbet ortamında kimseye vermemesi gerektiğini öğretiniz.

    13- Çocuğunuz, internet kullanıcı adını ve şifresini sizin dışında hiç kimseye vermemesi gerektiğini anlatınız.

    14- İnternet ortamında, sohbetlerde çocuğunuzu rahatsız eden görüntü, ses ve yazılar yer aldığı takdirde hemen bulunduğu internet ortamından çıkmasını ve size haber vermesini isteyiniz.

    15- Çocuğunuzun, bir sitede yer alan oyunlara, aktivitelere, yarışmalara katılmadan önce bunların yaşına uygun olup olmadığı konusunda mutlaka size ve öğretmenine danışması gerektiğini belirtiniz.

    16- Çocuğunuza, internet ortamında yeni tanışılan kişilerin her zaman kendileri ile ilgili doğru bilgiler vermeyebileceği, kimlikleri ve yaşlarıyla ilgili yanıltıcı bilgiler verebileceği gerçeğini anlatınız. İnternet sohbet alanlarında ve haber gruplarında ilk defa karşılaşılan yeni mesaj ve kişileri mutlaka velilerine göstermelerini isteyiniz.

    17- Çocuğunuza, size sormadan internet ortamında alış veriş yapmaması gerektiğini; istenilen kredi kartı numaraları bilgilerini vermemesini öğretiniz.

    18- Çocuğunuzun, internet sohbetlerinde onlardan yapmamaları gereken, ya da onları rahatsız eden bir davranışta bulunmalarını isteyenler olduğu takdirde, sohbeti bırakarak hemen size haber vermesini ve olayı anlatmasını isteyiniz.

    19- Çocuğunuzdan, internet sitelerinden bilgisayara yükleyecekleri veya indirecekleri programlar ve içerikler hakkında size haber vermesini, sizin izniniz olmaksızın bu işlemleri yapmamasını isteyiniz.

    20- Çocuklara, internet ortamında başkalarını rahatsız edecek davranışlarda bulunmamalarını öğretiniz.

    21- Şaka yapmak amacıyla dahi arkadaşlarıyla hatta hiç kimseyle korkutmak amacıyla tehdit edici bir üslupla iletişim kurmamalarını anlatınız. Günlük hayatta olduğu gibi, internette de kötü ve kaba kelimeler kullanmamalarını, kibar ve güzel bir dil kullanmalarını isteyiniz.

    22- Çocuğunuzun, internet ortamında kaba dil kullanan, onları rahatsız ve tehdit eden kişileri size haber vermesini isteyiniz. Bu davranışlarda ısrarcı olanları emniyetin ilgili birimlerine ve servis sağlayıcınıza bildiriniz.

    23- İnternet ve bilgisayar evinizde ya da çocuğunuzun okulunda yoksa ve çocuğunuz interneti başka bir yerde kullanmak zorunda ise bu yerin neresi olduğu hakkında bilgi sahibi olunuz. Sizin izniniz olmaksızın bu yerlere gitmemesi gerektiği konusunda çocuklarınızı uyarınız. Çocuklarınız için uygun olmayan (sigara içilen, filtreleme kullanmayan işletmelerde) ortamlarda bulunmamaları konusunda çocuklarınıza bilgi veriniz. Bunu yaptığınızda sözünüzün geçerli olabilmesi için, sizin çocuğunuzla güven temelli bir ilişkiniz olması gerektiğini unutmayınız.

    24- Unutmayınız ki yanlarında velisi olmayan 12 yaşın altındaki çocukların internet kafelere alınmaması gerekir. Yaşları tutmadığı halde çocukları kabul eden işletmeler aslında kanuna aykırı işlem yapıyor demektir. Lütfen onlar dikkat etmese bile bu kurala sizler dikkat ediniz ve gerekli ise çocuğunuzla birlikte bu yerlerde bulununuz.

    Tüm bunları yaparken; Çocuğunuzun size güvenmesini sağlayınız. Çocuğunuza kızmayınız, korkutmayınız. Çocuğunuza her konuda destek vereceğinizi hissettiriniz. Eğer siz çocuğunuzun eğitiminde, ilişkinizde boşluklar oluşmasına izin verdiyseniz, çocuğunuz, bu boşluğu sizin uygun bulmayacağınız şekilde doldurmaya çalışacaktır.

    Lütfen çocuklarımıza sahip çıkalım…

    Güzide TÜRKYILMAZ

    Uzman Psikolojik Danışman/Pedagog

  • Bezelye maskesi nasıl yapılır?

    Bezelye maskesi nasıl yapılır?

    Farklı ürünlere tonlarca para harcamak yerine evde hazırlayabileceğiniz bu karışım, cildi solgun ve yaşlı görünenler için kullanılması gereken doğal bir cilt bakımı maskesidir. Kullanımı kolay ve hazırlanışı basit olan bezelye maskesi ile cildinizi olduğundan birkaç ton daha parlak, pürüzsüz ve canlı gösterebileceksiniz. Özellikle kapalı ortamlarda sigara dumanı, egzoz gazları veya başka toksinlere maruz kalan kadınlar bu maskeyi kesinlikle uygulamalılar. İşte cildi gençleştirecek bezelye maskesi tarifi…

    Bezelye maskesi nasıl yapılır?

    Evde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz bu bezelye maskesiyle cildinize canlı ve parlak bir görüntü kazandırabilirsiniz

    MALZEMELER:
    500 gr ayıklanmış bezelye
    1 yumurtanın beyazı
    Yarım su bardağı sıvı yağ
    Bir tutam un
    Bir miktar üzüm pekmezi

    TARİFİ:
    İlk önce bezelyeleri ezip sıvı yağ, yumurta beyazı ve üzüm pekmeziyle karıştırın. Karışımın kıvamı yerine oturunca maske kıvamına gelene kadar un ekleyip karıştırın. Hazır olunca maskeyi tüm yüzünüze sürün. Yarım saat sonra maskeyi, yüzünüzü yıkamadan ovalayarak temizleyin. En iyi sonucu almak için bezelye maskesini haftada bir kez gece yatmadan önce uygulayın.