Blog

  • Etkili siyah nokta maskesi zeytinyağı ve kahve

    Etkili siyah nokta maskesi zeytinyağı ve kahve

    Bitmek bilmeyen siyah nokta problemine hem doğal hem de pratik Türk kahvesi ve zentinyağı maskesi ile çözüm bulabilmeniz mümkün

    Hemen hemen her kadın ve erkeğin genel cilt sorunlarından biri olan siyah noktalar sanıldığı gibi kurtulması imkansız bir problem değil. Özellikle cilt bakımında doğal ürünlerden yana olanlar içinse muhteşem etkili ev yapımı bir formülü sizlerle paylaşacağız. Bu formül de neler mi var? Zeytinyağı ve Türk kahvesi. Herkesin evinde olan ve kolaylıkla uygulanan bu tarif emin olun ki denemeye değer.

     siyah_nokta_maskesi_zeytinyagi_kahve

    Haftada 1 kez uygulamanız yeterli

    Bu maskeyi yapmak için ihtiyacınız olan şey 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı ile 1 tatlı kaşığı Türk kahvesi. Öncelikle bu iki malzemeyi karıştırın. Bu işlem sırasında kahve tanelerinin yumuşadığını görebilirsiniz. Parmağınıza aldığınız peelingi burnunuza, çene altınıza ve saç dipleri gibi siyah noktaların olduğu yerlere uygulayın. Uygulamayı yumuşak hareketlerle ve bastırmadan yapmalısınız. 1 buçuk 2 dakika boyunca yapıp sonrasında soğuk su ile yıkayın. Bu rutini haftada bir kez uygulamanız siyah noktalardan arınmanız için yeterli.

  • İki kat kalori yakmanın yolları

    İki kat kalori yakmanın yolları

    Vücudun daha fazla kalori yakması için 10 farklı beslenme ve sağlıklı yaşam tüyosu…

    Sabah’ta yer alan habere göre İngiliz Daily Mail gazetesi, sağlık uzmanlarına dayandırdığı haberinde vücudun daha fazla kalori yakması için 10 farklı beslenme ve sağlıklı yaşam tüyosunu paylaştı…

    1-Diyet yapmayın

    Dr. Marilyn Glenwille’e göre yemeği çok kısıtlayan diyetler yapmak ve kalori sağlamak vücudun strese girmesine ve açlık moduna girerek yağ depolamasına neden oluyor.

    2-Sık ve az yemek

    Her üç saatte bir sağlıklı bir şeyler yiyerek kan şekerini ve enerji seviyesini sabit tutmak gerekiyor.

    3-Kahvaltıyı atlamayın

    Kahvaltıyı atlamak vücudu kıtlık moduna sokarak yağ depolanmasına yol açıyor. Bu nedenle sadece kilo vermek isteyenler değil sağlığını korumak isteyenlerin de günün en önemli öğünü kahvaltıyı atlamaması gerekiyor.

    4-Şeker ve rafine gıdalardan uzak durun

    Pankreas tarafından üretilen kan şekerini çabuk yükselten şeker ve rafine gıdalardan uzak durun. Tam tahıllı ürünleri tüketmeye özen gösterin.

    5-Her öğüne protein ekleyin

    Bitkisel ya da hayvansal kaynaklı protein, midenin yemeği ve karbonhidratı yavaş sindirmesini sağlıyor. Bu sayede kan şekeriniz daha iyi dengelenir ve kilo verme süreci kolaylaşıyor.

    6-Temel yağları tüketin

    Zeytinyağı, yağlı balıklar, fıstıklar, fındık ve tohumlarda bulunan yağ asitlerini düzenli bir şekilde tüketmek metabolizmanızı hızlandırıyor.

    7-Önemli besinleri listenize ekleyin

    Karbonhidratı yağa değil enerjiye çeviren yeşil çay özü, B vitamini, çinko, magnezyum, krom, koenzim Q-10 ve alfa lipoik asit içeren besinleri ihmal etmeyin.

    8-Egzersizi unutma

    Birçok sağlık uzmanı gibi beslenme uzmanı Shona Wilkinson da kas geliştirmenin ve egzersiz yapmanın metabolizmayı hızlandırdığını söylüyor. Ne kadar kasınız varsa o kadar kalori yakacak ve fazla yağlarınızdan kurtulacaksınız.

    9-Somon balığı tok tutar

    Somon balığı metabolizmayı hızlandıran omega 3 yağ asitleri açısından zengin. Beslenme uzmanı Lily Soutter somon balığının uzun süre tok tuttuğunu vurgulıyor. Somon balığının balık çiftliklerinde değil doğal ortamda yetişmiş olmasına dikkat edin.

    10-Hindistan cevizi metabolizmayı hızlandırıyor

    Hindistan cevizi yağı bolca üç yağ asidinden oluşan orta zincirli trigliserit içerir. Bu nedenle bu yağ vücut tarafından depolanmaz enerji olarak kullanılıyor. Bakteriler, virüsler ve mantarların üremesini engelleyen Hindistan cevizi yağı yemek pişirmekte kullanılabiliyor.

  • Gençleştiren Besinler!

    Gençleştiren Besinler!

    Olduğunuzdan daha genç görünmek istiyorsanız bu besinleri sofranızdan eksik etmeyin.

    Sağlıklı ve genç görünmek için yediğiniz tüm yiyeceklerle doğrudan bağlantınız var. Bu nedenle gençleştiren bu besinleri mutlaka tüketmeye çalışın. Bilindiği üzere besinler vücudun eksik olan vitaminlerini tamamlar. Yani vücudunun onarılmasını ve nasıl göründüğüyle doğrudan ilgilidir. Kim istemez ki olduğundan daha genç görünmeyi? O zaman bu besinlere bir göz atın ve doğru besin tercihinizi yapın.

    genclestiren-besinler-3

    İşte gençleştiren 9 besin:

    Havuç: Havuç A vitamini deposudur. Sinir sisteminizden göz hücrelerine kadara birçok faydası vardır. Bunların yanında havucun cilde önemli bir katkısı vardır. Havuç düzenli tüketildiğinde cilde parlaklık kazandırır ve nemlendirerek yenilenmesini sağlar.  Havuç aynı zamanda kalp dostudur kabızlığa birebirdir.

    genclestiren-besinler-2

    Brokoli: İçinde bulundurduğu antioksidan özelliği sayesinde  brokoli cildi yenileyerek genç görünmenizi sağlar. Cildi esnek tutarak bir yere çarptığınızdaki morarmaları önler.  Akne oluşumunu engellediği gibi cilt kuruluğunu da azaltır.

    Kivi: Kivinin insanı mutlu edici özelliği vardır. Cildi korur , besler ve kolestrerolü düşürücü özelliği vardır. İçinde bulunan C vitamini özelliğiyle hücre DNA’sını korur.

    Yoğurt: Yoğurdun faydalarını bilmeyen yoktur. Yoğurtta bulunan faydalı bakteriler bağırsak ve sindirim sitemini düzenler.  Bunların dışında mide ülseri ve vajinal enfeksiyonlarını  da engeller. Tüketirken az yağlı olmasına dikkat edin.

    genclestiren-besinler-4

    Balık: Balık Omega-3 bakımından eşsiz zenginliğe sahiptir. Bu nedenle vücuda önemi büyüktür. Haftada bir kez mutlaka balık tüketin. Balığın hücre zarlarını güçlendirici etkisi vardır.

    Fasulye: Protein ve lif zengini olan fasulyeyi sık sık tüketmenizde fayda var. Fasulye kalp krizi ve göğüs kanserini önlemede aktif rol oynuyor.

    Süt ve portakal suyu:  Kemiklerin kalsiyuma ihtiyacı vardır. Eksikliğinde kemik kırılmalarına kadar varan rahatsızlıklar mevcuttur.  Günlük belirli miktarda D vitaminini mutlaka alın.

  • Kestane kabuğu nasıl kolay soyulur?

    Kestane kabuğu nasıl kolay soyulur?

    Kolay kestane soyma yöntemi sizlerle… Kestane kabuğu nasıl kolay soyulur? Kış aylarında çok tüketilen kestanenin tadı ne kadar güzel olsa da kimi zaman kabuğunu soymak hiç kolay olmuyor. İşte kestanenin kabuğunu en kolay şekilde soymanın püf noktaları

    KESTANE KABUĞU NASIL SOYULUR?

    Kestanenin kabuğunu kolayca soymak için öncelikle kestaneleri bıçak yardımıyla çizin. Tencereye biraz yağ ekleyin ve ocağın altını açın. Yağlar kızarmaya başlayınca 10 dakika kadar kestaneleri kızartın. Kızartma işlemi tamamlandıktan sonra ise soğumaya bırakın. Ardından kestaneleri kolaylıkla soyabilirsiniz…

     

    Kaynak: Bizim Lezzet

  • Menopoz gözleri kurutuyor!

    Menopoz gözleri kurutuyor!

    Göz kuruluğu, 40 yaş üstündeki menopoz döneminde olan kadınlarda daha sık görülüyor.

    Takvim’de yer alan habere göre Göz Vakfı Bayrampaşa Göz Hastanesi’nden Doç. Dr. Barış Yeniad, şu uyarılarda bulunuyor: “Kuruluk gözde yanma, batma, kızarıklık gibi şikayetlere yol açar. Göz kuruluğunun oluşumunda inflamasyon (iltihabi)süreçleri de rol oynuyor. Tedavi edilmediginde göz yüzeyinde kurumaya bağlı olarak ülser ve çok ciddi durumlarda kornea olarak adlandırılan saydam tabakanın delinmesi ile görme kaybına yol açabiliyor. İlaçlarla kuruluk tedavi ediliyor.”

  • Kıșın cilt ve saç bakımı için kahve kullanın!

    Kıșın cilt ve saç bakımı için kahve kullanın!

    Kahve kıșın cilt bakımı ve saç uzatmak için gerekli olan antioksidanlar ile doludur. Sadece bu antioksidanlar saç büyümesini desteklemez, aynı zamanda saç kaybını önler ve hasarlı saçınızı koruyarak saçınıza ve saç derinizin sağlığını korumaya yardımcıdır.

    Kahve saçları dolgunlaștıran ve saç foliküllerinin üremesini artıran besin maddeleri içerir. Yapılan çalıșmalarda, bir araștırmacı, kafein ile hızlı saç uzaması arasında bir korelasyon bulmuștur. Çalıșmada, kahve ile tedavi edilen kontrol grubu hızlı saç uzaması görülmüștür ve önemli ölçüde % 33’ten 40 saç tellerinin uzunluğu artmıştır.

    Kahve ile kıșın cilt bakımı

    Vanilyalı Latte ile Kahve Peelingi

    Sağlıklı cilt için ve cildi pul pul dökmesi için kullanılır. Malzemeler:

    1/4 su bardağı ince çekilmiș kahve

    1/2 su bardağı șeker

    2 yemek kașığı hindistan cevizi yağı

    2 çorba kașığı hint yağı

    1/2 çay kașığı doğal vanilya özü

    Yapılıșı:

    1. Orta boy bir kapta kahve ve șekeri karıștırın.

    2.İçine vanilyayı ekleyin ve iyice karıștırın.

    3.Yağları da ekleyin ve kașık ile iyice karıștırın.

    Kışın kuru eller ve cilt için kahve peelingi

    Malzemeler:

    1. Çeyrek fincan öğütülmüș kahve

    2. 1 yumurta beyazı

    3. 1 yemek kașığı doğal zeytinyağı

    Hazırlama – uygulama:

    1. Bir yumurta beyazı ile kahve telvesini karıștırın 1 çorba kașığı zeytinyağı ekleyin.

    2. Bir Peeling fırçası ile sorunlu alanlara ve yüzünüze kahve telvesi peelingi ile masaj yapın.

     

    Kaynak: posta.com.tr

  • Çocuklara cinsel bilgi nasıl verilmeli

    Çocuklara cinsel bilgi nasıl verilmeli

    Pek çok anne baba çocukları cinsellikle ilgili bir şeyi merak edip sorduğunda veya herhangi bir oyun oynarken fark ettirdiğinde ne yapacaklarını bilememekteler. Bazen panikle bağırıp çocuklarını azarlayarak susturmaya çalışmakta , bazen de hazır olmadıkları bir zamanda yaşlarından büyük ve soyut kavramlardan bahsederek anlayamayacakları bir dille iyice çıkmaza girebilirler.

    Çocuklarınızla cinselliği konuşabilmek için aile içinde hoşgörü, paylaşım ve güven duygusunun yerleşmiş olması gerekmektedir. Eğer birbirinize yeterince zaman ayıracak bir ilişkiniz varsa çocuklarınız sizinle her türlü konuyu konuşabilecek ve soru sorabilecektir.

    En çok sorulan sorular ve önerilerim

    Komşumun 4 yaşındaki oğlu ile aynı yaştaki kızım oyun oynuyorlardı . Arkadaşı kızıma ”ben doktorum, soyunman lazım, seni muayene edeceğim” diyordu. Panikle odaya girdim ikisini de yarı çıplak buldum. Panikle oğlanı giydirp evine yolladım, kızıma da kızıp bir daha onunla böyle oyunlar oynamak yok diyerek bağırıp , odasına kilitleyerek cezalandırdım.sizce ne yapmalıydım doktor hanım?

    Annenin bu tavrı sonucu iki çocuk da suçluluk duyarak , yaptıklarının yanlış olduğu mesajını almış oldular. Böylece merak ettikleri cinsellikle ilgili soru sorma yolları kapanmış oldu. Oysa ki bu çocuklar oyun ortamında bedenlerinin farklarını merak ediyorlardı ve öğrenmeye çalışıyorlardı.

    Anne odaya girdiğinde oyunu durudurmalı, sakin bir şekilde “ sanırım siz bedenlerinizin neden farklı geliştiğini merak ediyorsunuz. Şimdi güzelce giyinin ve ben size ‘ neden kızlar ve erkekler farklı gelişirler’ i anlatayım.” diyerek çocukların boyuna inmeli ve onlarla göz teması kurarak,

    “ kızların cinsel organları içe doğru gelişir, bu girişe vagina denir. Büyüyüp çocuk sahibi olmak istediklerinde çocuk doğurabilmeleri için , karınlarının içinde iki tane yumurtalığı ve bebeğin yaşayacağı bir evi olur. Buna da rahim denir. Bebeklerini emzirebilmeleri için de memeleri on iki yaşından itibaren büyür ve süt verecek hale gelir. “

    “ erkek çocuklarının ise cinsel organları dışa doğru gelişir, iki tane yumurtalıkları ve bir tane penisleri vardır“

    Bu kadar bilgi bu yaş çocuklar için yeterlidir. Böylece ne zaman merak etseler korkmadan, suçlanmadan annelerine soru sorabilecekleri ve doğru cevabı alabilecekleri mesajı çocuklara verilmiş olacaktır.

    Bir akşam üzeri 9 yaşındaki kızım okuldan geldikten sonra odasında oynamaya başladı. İçeri girdiğimde çıplaktı ve oyuncak bebeği ile öpüşmeye çalışıyordu. Kendimi çok kötü hissettim, hemen bebeği elinden aldım ve kızıma bir tokat attım , sen ne yaptığını sanıyorsun, Allah seni görür ve çarpar dedim. “ Sonra ona vurduğum için çok pişman oldum, sizce ne yapmalıydım?

    Çocuklarınıza cinselliğin utanılacak ve ayıp ve günah bir şey olduğu mesajını vererek onun bir ömür boyu cinsellikten suçluluk duymasına neden olabilirsiniz. Oysa şöyle yaklaşmalıydınız;

    Ön ergenlik dönemi dediğimiz bu yaşlarda daha önce doğru cinsel bilgi almamış olan çocuğunuzun merakını fark ederek, sakin bir şekilde “ hadi gel seninle oyun oynayalım, ancak böyle çıplak oynanmaz, önce giyinelim . Sanıyorum bebeğinin sevgiye ve şefkate ihtiyacı var, ona sarılalım ve yanağından öpelim.” Diyerek oyunun seyrini değiştirmelisiniz.

    “ çocuklar büyüdükçe boyları ve zekaları geliştiği kadar onları büyüten hormonları da gelişir. Bu nedenle yetişkinlerin birbirlerini sevme şekillerini merak ediyor olabilirsin. Ancak yetişkin olduktan sonra birbirlerini çok seven bir kadınla bir erkek sarılıp , öpüşebilir, evlenebilir ve aynı yatakta yatabilir. “ bilgisi bu yaş çocuklar için yeterli olacaktır.

    Dr. Psk. Obengül EJDER tarafından yazılmıştır.

  • Erkekler 40’ından sonra aldatma eğilimine giriyor!

    Erkekler 40’ından sonra aldatma eğilimine giriyor!

    1000 kişiyle anket yöntemiyle yapılan araştırma, aldatmanın en çok 39 yaşında gerçekleştiğini de ortaya koydu.

    Sonuçlara göre; 20’li, 30’lu ve 40’lı yaşların son yılları aldatma için en riskli dönemler.

    Özellikle 19-29-39 ve 49 yaşları aldatmada en sabıkalı yaşlar.

    Araştırmada, insanların özellikle bu yaşlarda “taze heyecan” aramaya ve seçenekleri değerlendirmeye daha açık olduğu belirtildi.

    1000 kişiyle anket yöntemiyle yapılan araştırma, aldatmanın en çok 39 yaşında gerçekleştiğini de ortaya koydu.

    ERKEKLER BU YAŞLARDA ALDATIYOR!

    Uzmanlara göre; menopoz, kadınların aldatma isteğini azaltıyor.

    Eğer psikolojik sorunlar yaşamıyorsa menopoza giren bir kadın aldatma eğilimine girmiyor. Uzman Psikolog Zafer Akıncı, “Andropoza giren erkekler ise, erkekliğini kaybetmekten korkar.

    Hormonları düşmeye başladığında, 40’lı yaşlara girdiğinde ‘ben erkeğim’ demeye başlar. Bu da ekstra performans sanatlarına yol açar” dedi.

    Aldatmanın en çok 39 yaşında olduğu fikrine katılmayan Psikolog Zafer Akıncı, “40 yaşından sonra aldatma eğilimi artar, artan şey aslında kendini kanıtlama eğilimidir” dedi.

    Aldatmanın sonradan görülen bir bozukluk olduğuna dikkat çeken Psikolog Akıncı, bir çalışmaya göre; aldatan insanların, genelde aldattığı kişiyi yakın çevresinden seçtiğini söyledi.

  • Verilen kiloyu korumak için neler yapılmalı?

    Verilen kiloyu korumak için neler yapılmalı?

    Kilo verebilmek önemli ama daha da önemlisi verilen kiloyu koruyabilmek, bir daha eski hale dönmemek, peki nasıl?

    Kilo probleminiz var, defalarca diyet yaptınız, evet kilo verebildiniz ama ne yazık ki her seferinde geri aldınız hem de fazlasıyla, neden olmuyor? Neden koruyamıyorsunuz verdiğiniz kiloları?

    En önemli etken tabi ki de davranış değişikliği yapamamaktan kaynaklanıyor. Yani hatalı beslenme davranışlarınızı, doğru beslenme davranışlarıyla değiştiremiyorsunuz. Ya da başka bir deyişle diyet yaptığınız dönemde ki beslenme şeklinizi yaşam standardı haline getiremiyorsunuz. Sadece diyet yaparken değil, tüm hayatınız boyunca sürdürebileceğiniz sağlıklı bir yaşam tarzına odaklanmanız gerekiyor. Yani diyeti bir dönem gibi değil yaşam biçimi olarak benimsemelisiniz. Tabi diyetinizde yaşam şekli olarak kabul edilecek ölçü de yeterli ve dengeli, her besin öğesini barındıran bir biçimde olmalıdır.

    Vücudunuzda birkaç kilo fazla taşımak, sürekli kilo alıp vermekten daha az zararlı olabilir! Kilo kontrolü gibi uzun bir süreci kapsayan durumlarda sürekli kilo alıp verme döngüsü içinde olmanız işinizi daha da zorlaştırabilir. Bazal metabolik hızınızın yavaşlamasına, yeme bozukluklarına ve zayıf bir öz güvene neden olabilir. Yapılan bazı çalışmalar, sürekli kilo alıp verme döngüsünün kalp hastalığı gibi sağlık problemleri olan kişilerde olumsuz sonuçlar yarattığını göstermiştir. Bunların yanı sıra kaybedilen kilonun tekrar geri kazanılması moral bozukluğu ve başarısızlık duygularına neden olabilmektedir.

    Uzun süre kilo ile mücadelede başarı, diyet ve egzersiz tedavisine ek olarak hastanın davranış değiştirmede ki becerisine bağlıdır.

    Obezitenin davranış değişikliği tedavisi; obeziteye neden olan yemek yeme ve fiziksel aktiviteyle ilgili istenmeyen davranışları, istenen davranışlarla değiştirmek veya istenmeyen davranışları azaltmak ayrıca istenen davranışları pekiştirerek ‘yaşam tarzı’ haline gelmesini sağlamak amacıyla uygulanan tedavi şeklidir. Davranış değişikliği tedavisinde amaç; yaşam boyu sürecek davranış değişikliğini oluşturmak ve böylece diyet döneminde sağlanan ağırlık kaybının korunmasını sağlamaktır.

    Uzm. Dyt. Özgecan ASTARLI

  • Kompozit Göğüs Büyütme Nedir?

    Kompozit Göğüs Büyütme Nedir?

    Kompozit göğüs büyütme hakkında öğrenmek istediğiniz her şey Op. Dr. Güncel Öztürk’ün bilgilerinden derlediğimiz yazımızda saklı!

    Siz de küçük göğüslerinizden çok mu sıkıldınız? Hatta belki de toplum içinde eksik hissettiniz! Ancak Op. Dr. Güncel Öztürk ve ekibi sizler için kompozit göğüs büyütme mercek altına aldı ve bilinmeyenleri anlattı!

    Kompozit göğüs büyütme daha doğal göğüslere sahip olmak mümkün! Hele de sizin de denetiminiz altında.. Peki bu nasıl olacak, haydi birlikte göz atalım!

    Kompozit Meme Büyütme Hakkında Edinilmesi Gereken İlk Bilgiler

    Kompozit Meme Büyütme Tekniği Nedir?

    Kompozit meme büyütme, meme implantı ile göğüs büyütmede yeterli meme dokusu yoksa ve implantın konturları doğal görünümü bozacak şekilde belli oluyorsa kompozit göğüs tekniği uygulanır. Meme implantı ile yağ enjeksiyonunun bir arada uygulandığı tekniğe kompozit meme büyütme tekniği denir.

    gogus-buyutme-7

    Kompozit Meme Büyütme Sonrası Göğüs Şekliniz..

    Meme büyütme estetiğinde memelerin doğal şekli, meme dokunuz, göğüs kafesi genişliğiniz, kalça ve omuz genişliğiniz, boyunuz ve kilonuz göz önüne alınarak meme boyutu hesaplanır. Günümüzde 3D simülasyon cihazı ile bu hesaplamalar daha da ayrıntılı bir şekilde hesaplanabiliyor. Hastamızın yüksek çözünürlüklü fotoğrafları üzerinden 3D simülasyon cihaz yardımıyla gerçeğe en yakın üçboyutlu görüntüleri hazırlanır. Yeni göğüs tasarımının tüm aşamaları kişinin kendi 3 boyutlu görüntüsü üzerinden hesaplanır ve her aşaması muayene sırasında hastaya gösterilir. Meme implantının boyutuna ve şekline hasta ile birlikte karar verilir.

    Kompozit meme büyütme hangi durumlarda kullanılır?

    Göğüs büyütme estetiğinin başarılı geçmesi için var olan meme dokusu, yağ tabakası ve meme derisinin kalitesi çok önemlidir. Meme implantı estetiğinin doğal bir görünüme kavuşmasında da çok etkilidir. Kompozit göğüs büyütme tekniği memenin hacmini artırmak, meme dokusunun daha doğal ve daha sıkı görünmesini sağlamak için yapılır.

    Tüm vücut yapısı üzerinden yapılan hesaplamalar sonucu meme implantının boyutuna, şekline ve yerleştirilme tekniğine karar verilir. Hastanın meme dokusuna bağlı olarak kas altı ya da kas üstü yerleştirme planı yapılır. Bazı durumlarda örneğin yumuşak doku yetmezliği, kapsül kontraktürü gibi sorunlar meme implantını örten dokunun yetersiz kalmasına neden olabilir. Bu, meme implantı ile göğüs büyütme estetiğinden en sık karşılan problemler arasındadır. Üstteki yumuşak dolu meme implantının örtülmesini sağlayamayabilir. Bu durum meme implantının konturlarının belli olmasına ve doğal olmayan bir görünüme neden olur. İşte bu noktada yağ enjeksiyonu ile yumuşak meme dokusunun artırılması yoluna gidilir. Bu yöntemle meme implantının konturlarının belli olduğu alanlara özellik ile dekolte ve yan bölgelere kişinin kendisinden alınan yağ özel bir saflaştırma işleminden geçirilerek enjekte edilir. Bu sayede meme implantının sert kıvrımlar rötuşlanarak yumuşak ve doğal bir görünüm elde edilir.

    Son 5 yıldır yaygın olarak kullandığımız bu yöntem göğüs büyütme ameliyatının daha doğal görünüme kavuşmasını sağlayan oldukça etkili ve faydalı bir yöntemdir.  Özellikle de meme dokusu yetersizliği sorununu sizde yaşıyorsanız, bu işlem tam olarak size göre!

    Bir sonraki yazımızda görüşünceye dek, sevgiyle kalın.

    Op. Dr. Güncel Öztürk

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı