Blog

  • Sararmış dişler için Doğal diş beyazlatma

    Sararmış dişler için Doğal diş beyazlatma

    Sararmış dişler için Doğal diş beyazlatma … Eğer diş hekimine son gidişinizin üzerinden epey zaman geçmişse veya yıllardır sigara kullanıyor ya da çay, kahve gibi koyu renkli içecekler içiyorsanız, dişlerinizin sararması olasıdır. Sararmış dişler pek de çekici değildir ve sizi gülümsemekten alıkoyabilirler. 

    Sararmış dişler için Doğal diş beyazlatma

    Bu bahsedilen nedenlere ek olarak dişler, örneğin bazı antibiyotiklerde olduğu gibi ilaç kullanımına veya yağlı gıdaların, üzümsü meyvelerin veya gıda katkı maddelerinin tüketilmesine bağlı olarak da boyanabilir.

    Bu yazımızda size inci gibi dişlerinizi geri kazandıracak ve özlediğiniz o eski parlak beyaz renge kavuşmanızı sağlayacak faydalı ve doğal tavsiyelerde bulunacağız, böylece o güzel gülümsemenizi daha sık gösterebileceksiniz.

    Dişlerinizi beyazlatmak için öneriler

    Çilek posası

    dis_beyazlatma
    Sararmış dişler için Doğal diş beyazlatma

    Bu çok basit bir işlemdir. Az miktarda çilek alın ve beş dakika boyunca dişleriniz üzerinde sürtün. Bunu yaptıktan sonra ağzınızı iyice çalkalayın ve dişlerinizin arasına kaçmış olabilecek parçacıkları diş ipiyle temizleyin.

    Karbonat

    Karbonatla dişinizi temizlemek için diş fırçanıza az miktarda karbonat koyun ve dişlerinizi fırçalayın, veya her zaman kullandığınız diş macununa biraz kabartma tozu ekleyebilirsiniz.

    Limon suyu

    sararmis_disler_icin

    Dişinizi limon ile temizlemek için, az miktarda tuz ve limon suyu ile bir macunsu karışım hazırlamalısınız. Tuz yerine karbonat da kullanabilirsiniz. Bununla dişlerinizi ovalayıp bol suyla ağzınızı çalkalayın.

    Elma sirkesi

    Diş beyazlatıcı elma sirkesi aşağıdaki şekilde hazırlanır:

    Az miktarda elma sirkesini karbonatla karıştırın ve kıvamlı bir macun oluşturun. Bununla dişlerinizi iyice fırçalayın ve soğuk suyla ağzınızı çalkalayın.

    Portakal kabuğu ve defne yaprağı

    Bu çok bilinmeyen ama oldukça etkili bir diş beyazlatma yöntemidir. Portakal kabuğu ve defne yaprağı ile diş beyazlatmak için, biraz portakal kabuğuyla defne yaprağını beraber parçalayarak ezin ve bu karışımla her yere uygulamaya dikkat ederek dişlerinizi ovalayın. Son olarak soğuk suyla ağzınızı çalkalayın.

    Dişlerinizin Beyaz Kalmasını Sağlamak İçin Öneriler

    sararmis_disler

    • Düzenli olarak elma, kereviz, havuç ve brokoli çiğnemeye gayret edin.
    • Günde en az 3 kez dişlerinizi fırçalamalısınız.
    • Koyu renkli içeceklerden ve sigaradan kaçınmak için elinizden geleni yapın. Eğer çay veya kahve gibi bir şey içerseniz, dişlerinizin üzerinde lekelenmeyi önlemek için hemen arkasından dişinizi fırçalamalı veya en azından ağzınızı çalkalamalısınız.

    NOT: Bu tavsiyeleri gereğinden fazla kullanmayın, çünkü aşırı kullanım (özellikle limon ve kabartma tozu) çok fazla ve sık uygulanırsa dişte aksi etki yaratır. Lütfen bu önerileri dikkatle uygulayın ve aşırısından kaçının!

    Aynı şekilde, daha özel bir tedavi için diş hekiminizle görüşün.

    Kaynak: sagligabiradim.com

  • Doğal bronzlaştıran krem tarifi

    Doğal bronzlaştıran krem tarifi

    Suna Dumankaya’dan açık tenlilere özel doğal bronzlaştıran krem tarifi.

    Teninizin rengi çok soluksa, bu durum sizi rahatsız ediyorsa ve solaryuma girmek istemiyorsanız Suna Dumankaya’nın bu tarifini denemelisiniz.

    Doğal bronzlaştıran krem tarifi

    1 çorba kaşığı kakao yağı, 4 çorba kaşığı susam yağı, 1 tatlı kaşığı kayısı yağı, 1 çorba kaşığı havuç yağı ve 2 çorba kaşığı ceviz yağını karıştırın. Bubronzlaştırıcı kremi hem yüzünüze hem de vücudunuza uygulayabilirsiniz.

  • Rihanna’nın en iyi’leri.

    Rihanna’nın en iyi’leri.

    Rihanna bu ne giyse yakışır! Ama bazı şeyler daha çok yakışır! Pop müziğin seksi kadını, gardırobunun ‘en iyi’leriyle karşımızda… Her mevsime göre özel giyindiğini düşünmeyin. Okuduğunuz isim Rihanna’nın ta kendisi olunca, giyiminde yazlık esintiler bulmak daha büyük ihtimal. İşte görüp görebileceğiniz ‘en iyi’leriyle Rihanna… Sizin sevdikleriniz hangileri?

    rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (1) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (2) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (3) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (4) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (5) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (6) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (7) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (8) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (9) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (10) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (11) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (12) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (13) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (14) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (15) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (16) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (17) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (18) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (19) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (20) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (21) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (22) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (23) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (24) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (25) rihanna_en_iyi_kiyafetleri_moda_2016 (26)

  • Cinsel hayata dair bilgiler

    Cinsel hayata dair bilgiler

    Toplumumuzun kapalı kutularından biri olan cinsel hayata dair bilgiler ya deneme-yanılma yoluyla ya da kulaktan dolma ediniliyor. Hal böyle olunca ortaya çıkan en ufak bir hurafe toplumda yer edinip, kuşaktan kuşağa yanlış bilgiler aktarılmasına neden oluyor.

    G
    ünümüz internet çağı ama bunu atomu parçalamak için kullananların sayısı, cinsel bilgi edinmek için bilgisayar karşısına geçenlerden bir hayli az. 2000’li yıllarla birlikte internetin hayatımıza daha yoğun girmesiyle biraz daha konuşulabilir ve bu konuda bilgiye erişilebilir olsa da cinsellik, Türk toplumunun en büyük tabularından biri. Bırakın iki arkadaşın bu konuda bir şeyler paylaşmasını, anne-babalar çocuklarıyla dahi konuşamıyor. Dolayısıyla kulaktan dolma edinilen ilk cinsel bilgiler gelecekte sağlıksız ilişkiler yaşanmasına, beraberliklerde sorunlara, cinsel doyum ve tatminden uzak insan sayısının artması dışında başka hiçbir işe yaramıyor. Biz de toplumdaki yaygın cinsellik hurafelerini bir bilenden öğrenelim diyerek, Medilife Sağlık Grubu’ndan Psikiyatri Uzmanı Dr. Çiğdem Demir ile görüştük. Dr. Demir, cinsel mitleri ve doğruları Formsanté okurları için anlattı…

    ERKEK HER ZAMAN CİNSEL İLİŞKİYİ İSTER VE HAZIRDIR.
    Bu inanış hem erkek hem de kadın için sorun yaratmanın yanı sıra kadın-erkek ilişkisini ve arkadaşlıkları bozucu etkiye sahip. Erkek açısından etkisine bakıldığında, cinsel ilişki istemediği durumlarda erkeği zorluyor, istese de istemese de ilişkiye girmeye çalıştığı ya da yakınlaştığı veya kendisine yakınlık gösteren her kadına cinsel istek duyması gerektiğini sanıyor. Kadın tarafından bakıldığında ise onlara yakınlaşan her erkeğin aklında cinsellik olduğunu düşünüyorlar.

    CİNSELLİK İÇİN MUTLAKA EREKSİYON GEREKLİDİR.
    Böyle düşünen erkek, cinsel yakınlaşmanın erken döneminde dikkatini penisine ve ereksiyonuna çevirerek kendini sıkıştırıyor, gelişen performans kaygısı nedeniyle cinsel hazzı engelliyor. Özellikle ara ara sertleşme zorluğu yaşayan erkeklerde ereksiyonun yakın takibi, cinsel ilişkiye dair konsantrasyonu bozarak ereksiyon zorluklarının artmasına neden oluyor. Ayrıca sertleşmeye odaklanmış bu yoğun dikkat, erkekte sevişmenin birleşme dışındaki yönlerinin ihmal edilmesine, böylece hem kendi hem de partneri açısından cinsel yaşamın zevklerini sınırlamasına yol açıyor.

    CİNSELLIĞI ERKEK YÖNETİR, HER ŞEYİ BİLİR VE EYLEMİ MUTLAKA O BAŞLATIR.
    Sevişmeyi başlatan ve sürdürenin erkek olması inanışı kadını pasifize ediyor. Bu inanışı, cinsel olarak arzulu ve aktif kadından korkan toplumlar yaratıyor. Özellikle de kendine güvensiz erkekler, eşlerinin cinsel isteklerinin farkına varmaktan rahatsız oluyor. Erkeğin bu rahatsızlığına karşılık olarak kadın da kendini sadece eşinin istediği zaman ve onu memnun etmek için ilişkiye girmeye koşullandırıyor. “Erkek her şeyi bilir” yanlış inanışıysa, cinsel yaşamda bir sorun olduğunda erkeğin kendini yetersiz hissetmesi ve kendi erkekliğini sorgulamasına neden oluyor.

    CİNSELLİK İÇGÜDÜSELDİR, ÖĞRENİLMEZ.
    Cinselliğin içgüdüsel yönü olabilir ama cinsel yaşam, aktif çaba ve öğrenilenlerle güzelleşiyor. Cinselliğin içgüdüsel olduğu ve öğrenilemeyeceği yönündeki inanışı, kişileri aktif çaba ve öğrenmenin getireceği katkılardan mahrum bırakacağı gibi, bir sorun yaşandığında kendilerinde eksiklik olduğu algısını da yaratıyor.

    ERKEĞİN PENİS BOYU, CİNSEL İLİŞKİ İÇIİN ÇOK ÖNEMLİDİR.
    Cinselliğin anatomik ve fizyolojik özelliklerine bakıldığında penis boyunun cinsel ilişki için önemli olmadığı görülüyor. Bu konudaki yanlış inanış, erkeklerde penis boylarının yeterli olup olmadığıyla ilgili kaygılarla kendini gösteren, cinsel kimlikleriyle ilgili kuşkularını yansıtıyor.

    Cinsel hayata dair bilgiler
    Cinsel hayata dair bilgiler

    HAMİLEYKEN KURULAN CİNSEL İLİŞKI BEBEĞE ZARAR VERİR.
    Eğer kanama, düşük tehdidi, genital enfeksiyon ve benzeri ekstra bir tıbbi sorun yoksa hamileyken kurulan cinsel ilişkinin bebeğe zararı yok. Çünkü içinde bulunduğu amniyon sıvısı, bebeği dış faktörlere karşı koruyor. Bu konuda, cinsel ilişki sırasında karın bölgesine baskı yapmayacak pozisyonların tercih edilmesi önem taşıyor. Öte yandan gebelikte cinselliğin devam etmesinin hem hormonal hem psikolojik açıdan yararları da bulunuyor.

    ÇİFTLERIN AYNI ANDA ORGAZM OLMASI GEREKİR.
    Cinsel fizyolojileri farklı olan kadın ve erkeğin aynı anda orgazm olması ancak rastlantısal unsurlarla ilişkili olarak yaşanabilecek bir durum. Bu yanlış inanış, aynı anda orgazm olmadıklarında çiftlerde eksiklik duygusuna neden olabiliyor.

    BİR KADININ BAKİRE OLDUĞUNUN KANITI, CİNSEL BİRLİKTELİĞİN ARDINDAN KAN GELMESİYLE ISPATLANIR.
    Yapılan çalışmalar gösteriyor ki ilk cinsel birleşmede kızlık zarına bağlı olarak kanama olma olasılığı yüzde 40, yani yüzde 60 kanama olmuyor ya da gözün ayırt edemeyeceği, mikroskobik düzeyde gerçekleşiyor. Bizimki gibi kızlık zarına çok önem verilen kapalı toplumlarda ilk gece cinsel birleşmede kan gelmemesinin, kadının bakire olmadığını gösterdiği inancı bazen kötü olaylara neden oluyor.

    MASTÜRBASYON ZARARLIDIR.
    Mastürbasyon cinselliğin yaşanmasının sağlıklı ve normal bir yolu. Cinsel partneri olmayan kişinin bu isteğini giderme yolu olabileceği gibi, düzenli cinsel partneri olsa da karşı tarafın cinsel ilişki yaşamak için uygun ya da istekli olmadığı koşullarda cinsel isteği gidermede kullanılacak sağlıklı bir etkinlik olarak da öne çıkıyor. Ayrıca cinsel ilişki esnasında çiftlerin tercihine göre, karşılıklı olarak uygulayabilecekleri haz alma aracı olabiliyor. Çeşitli cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde uygulanan cinsel terapilerde ise mastürbasyon tedavi yöntemi olarak kullanılıyor. Mastürbasyonun zararlı olduğu hurafesi, özellikle gençlerin cinsel arzularının farkına varmalarını ve orgazmın hazzını öğrenmelerinin yaratacağı sonuçları engellemek için geliştirilmişe benziyor.

    TÜM FİZİKSEL YAKINLAŞMALAR SEVİŞMEYLE SONLANIR.
    Bu yanlış inanış, eşlerin birbirlerine yakınlık ve sevgi ifadesi olarak temaslarını sınırlıyor. Özellikle erkeğe atfedilen “erkekler cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır” cinsel mitiyle beraber düşünüldüğünde, eşinin sadece sevgi ifadesiyle sokulduğu durumlarda, her iki taraf da istemediği halde kendilerini cinsel ilişkiye geçmek zorunda hissediyor.

    MENOPOZ, CİNSEL İSTEĞİ ORTADAN KALDIRIR.
    Bu miti, üreme ile sevişmeyi birbirine bağlayan kültürel gelenek yaratıyor. Menopozla beraber kadının cinsel hayatının da bittiğine inanan erkek, eşiyle sevişme isteğini ona çekinerek ifade ederken; kadın da cinsel isteğini bastırma ya da ifade etmeme yoluna gidiyor.

    ERKEKTE SEVİŞME ESNASINDA PENİSİN SERTLİĞİNİ KAYBETMESİ, EŞİNİ ÇEKİCİ BULMADIĞI ANLAMINA GELİR.
    Sevişme sırasında erkeğin dikkati azalabiliyor veya başka bir nedenle ereksiyon geçici olarak ortadan kalkabiliyor. Erkeğin cinsel arzusu varsa, sevişmeye devam edildiğinde ereksiyon yeniden sağlanıyor. Ancak ereksiyon kaybı erkek açısından da kaygı faktörü olarak algılanırsa, bunun yeniden sağlanması güç oluyor.

    GERÇEK ORGAZM BIRLEŞMEYLE OLANDIR.
    Yapılan çalışmalara göre kadınların yüzde 98’inin orgazm olması için direkt klitoral uyarı gerekirken, sadece yüzde 2’si birleşme esnasında orgazm olabiliyor. Bu fizyolojik bir özellik olsa da söz konusu hurafe nedeniyle kadın cinsel birleşmeyle orgazm olamadığında kendini eksik hissediyor.

    ORAL SEKS SAĞLIKLI DEĞİLDİR.
    Oral seks; hem cinsel ilişki öncesi zevk alma aracı olarak, hem de kendisi başlı başına bir cinsel etkinlik olarak sağlıklı cinsellik sınırları içinde yer alıyor. Ancak cinsel organlar ve ağız mikrop almak için uygun bölgeler olduğundan oral sekste dikkat edilmesi gereken husus hijyen ve temizliktir.

    CİNSEL BİRLİKTELİKTE FANTEZİ KURULMAZ, KONUŞULMAZ.
    Cinsel ilişki esnasında çiftlerin birbirlerine ne hissettikleri ve o esnada neyi tercih ettiklerine dair geribildirimde bulunması konsantrasyonlarını ve dolayısıyla cinsel hazzı artırıyor. Ayrıca istemedikleri ve konsantrasyonlarını bozan temasları önlemelerini de sağlıyor. Fantezilerin karşılıklı uygunluklar ölçüsünde yaşanması ise kişilerin kendi içlerinde sakladıkları, cinsel yaşamlarına sokmadıkları arzularının ifade edilmesi ve yaşanmasını sağlıyor.

    Formsante 2016 – Şubat sayısı
    Ayşegül Uyanık Örnekal

  • Karıncalardan organik kurtulma yolları

    Karıncalardan organik kurtulma yolları

    Karıncalardan organik kurtulma yolları , karıncaları öldürmeden doğal kurtulma yolları… Limon, asiditesi ve acılığı sayesinde karıncaları kaçırır. Uzun süre kalıcı bir etkisi olmadığı için, karınca istilasına uğrayan yerlere her gün biraz limon suyu sürmek sizi rahatlatacaktır.

    Evinizde arada bir karınca görüyorsanız bu normal bir durumdur  ve bahçenizi veya yiyeceklerinizi rahatsız etmiyorlarsa ciddi bir tehlike değildir.

    Yaz geldiğinde evde görülen karınca miktarı genelde artar ve hem ev içinde hem de evin dışında bir sorun teşkil etmeye başlayabilir.

    karinca

    Karıncalar bahçenizi mahvedebilir, mutfağınızı ve kilerinizi istila edebilirler. Bu yüzden pek çok kişi karınca sorunundan kurtulmak için profesyonel ilaçlama hizmetlerinden faydalanmaktadır.

    Piyasada karıncalardan kurtulmak için kullanabileceğiniz pek çok böcek ilacı satılmaktadır; ancak bu ilaçların çoğu bahçeniz, evcil hayvanlarınız, yiyecekleriniz ve sizin için zararlı olabilecek toksik kimyasallar içermektedir.

    Karıncalardan organik kurtulma yolları

    Neyse ki, sağlığınızı veya çevrenizi kötü şekilde etkilemeyecek, kimyasal ürünler yerine kullanabileceğiniz pek çok doğal alternatif var.

    Karbonat

    Karbonat ile bahçenizi karıncalardan koruyabilirsiniz.

    Kullanılışı

    • Bitkilerinizin etrafına veya karıncaların sık gezindiği yerlere karbonat serpin.
    • Benzer bir sonucu tuz veya kül serperek de elde edebilirsiniz.

    Pelinotu çayı

    karincalardan_kurtulmak_icin

    Pelinotu karıncaların çok rahatsız edici bulduğu acı bir bitkidir. Bu bitki ile evinizi karıncalardan arındırabilirsiniz.

    Kullanılışı

    • 2 litre suyu kaynatın ve içerisine bir avuç pelinotu yaprağı ve kökü atın.
    • En az 5 saat beklettikten sonra bir sprey şişesine doldurup karıncalar tarafından istila edilmiş bölgelere, bitkilere ve eşyalara sıkabilirsiniz.

    Limon suyu ve su

    Limonun asiditesi ve acılığı karıncalar için rahatsız edicidir. Ancak bu karışım kısa süreli bir çözüm olduğundan, etkili olması için her gün uygulanması gerekmektedir.

    Kullanılışı

    • Bir bardak suyun içerisine bir limon sıkın ve bu karışımı bir sprey şişesine doldurun.
    • Karınca gördüğünüz bölgelere, özellikle de karınca yuvalarına bu karışımdan sıkın.

    Sarımsak suyu

    sarimsak_suyu_ile_karincadan_kurtulma_yollari

    Sülfür bileşenleri ve taze sarımsak kokusu bir araya geldiğinde karıncalar için çok rahatsız edicidir. Bu doğal karışım ile evinizi karıncalara karşı koruyabilirsiniz.

    Kullanılışı

    • Bir kaç diş ezilmiş sarımsağı bir kavanoz suya koyun ve en az 24 saat bekletin.
    • Bir gün geçtikten sonra karışımı 15 dakika kaynatın.
    • Karışımı süzüp bir sprey şişesine koyun ve ihtiyaç duyduğunuz yerlere bol miktarda sıkın.

    Pirinç

    Pirinç fermente olduğunda bir tür küf ortaya çıkar ve bu karıncaları kaçırır.

    Kullanılışı

    • Sık sık karınca gördüğünüz bölgelere biraz beyaz pirinç serpin.
    • Bunu yaptığınızda, karıncalar diğer taşıdıkları şeyleri bırakıp yuvalarına pirinç taşımaya başlayacaklardır.
    • Yuvaya taşındıktan sonra, nem ve sıcaklık sayesinde pirinç fermente olmaya başlayacak ve istediğiniz sonucu yaratacaktır.

    Portakal kabuğu

    karincadan_dogal_kurtulma

    Pek çok kişi portakal kabuğunun hem sağlık için olan yararlarını hem de ev temizliğindeki kullanım şekillerini bilmediği için portakal kabuklarını atar.

    Portakal kabuğu, karıncalar için toksik olan bir madde içerir.

    Kullanılışı

    • Bir portakalın kabuğunu ufak ufak doğrayın veya rendeleyin ve evinizde genelde karıncaları gördüğünüz yerlere serpin.
    • Karıncalar portakal kabuklarını yuvalarına taşıyacaktır. Zaman içerisinde kabuk içindeki karıncalar için toksik olan özü saldığında karıncalar ölecektir.

    Maya

    Maya karıncalar için hem çok lezzetli hem de çok rahatsız edici bir maddedir.Karıncaların yuvasının yakınına maya koyarsanız, kokusu onları cezbedecektir ancak mayayı yediklerinde bu onların ölmesine neden olacaktır.

    Kullanılışı

    • 100 gram kuru maya, bir litre su ve 100 gram şekeri karıştırın.
    • Bu karışımı ufak parçalara bölüp evinizde veya bahçenizde karıncaların yoğun olduğu bölgelere yerleştirin.

    Tane karabiber

    karincalardan_kurtulma_yollari

    Karabiber karıncaları rahatsız eden, evinizi ve bahçenizi ele geçirmeleri engelleyen bir başka doğal malzemedir.

    Kullanılışı

    • Eşit miktarda toz karabiber ve suyu karıştırıp bir sprey şişesine koyun.
    • Bu karışımı evinizde ve bahçenizde karınca sorunu yaşadığınız yerlere sıkın.

     Karıncalardan Kurtulmanın Kesin Yolları İçin Tıklayın..!

    Kaynak: sagligabiradim.com

  • Magnolia tarifi

    Magnolia tarifi

    Magnolia tarifi Magnolia malzemeleri Magnolia nasıl yapılır?

    Malzemeler:
    3 yemek kaşığı nişasta
    4 su bardağı süt
    2 yemek kaşığı un
    5-6 yemek kaşığı şeker
    1 adet yumurta sarısı
    1-1,5 paket vanilya
    2 yemek kaşığı labne peyniri
    1 poşet krem şanti
    2 paket kakaolu bisküvi
    Damla sakızı
    File badem

    HAZIRLANIŞI
    Labne, kremşanti ve bisküvi hariç tüm malzemeleri karıştırarak muhallebi gibi pişirin. Damla sakızını da ekleyin. Soğuduktan sonra labne ve kremşantiyi ekleyin ve mikserle 3-4 dk. çırpın. Bisküvileri rondodan geçirin. Kullanacağınız bardak ya da kuplara sıra sıra dökün.(İstediğiniz kadar kat yapabilirsiniz) Her kata iki tatlı kaşığı bisküvi, 2 yemek kaşığı muhallebi ve aralarına da file badem koyun. Üzerini file badem ile süsleyin.

    Kaynak: e-yemek.org

  • Selülitsiz popo ve bacaklar için çay tarifi

    Selülitsiz popo ve bacaklar için çay tarifi

    Basen Eritmek İçin ve Selülite Karşı Bitkisel Çay  , Selülitsiz popo ve bacaklar için çay tarifi….

    Malzemeler:
    ● 1/2 çay kaşığı biberiye
    ● 6 adet enginar yaprağı
    ● 1/2 limon suyu
    ● 4 bardak su
    Hazırlanışı:
    Suyun içerisine biberiye, enginar yaprağı ve limon suyunu katın. 5 dakika kaynatıp süzün. Günde 2 bardak için.

    selulitsiz_popo_cayi

    Suna Dumankaya’dan basen ve kalça eriten, selülitlerle savaşan eden doğal bitkisel çay tarifi..

    Malzemeleri:

    Eşit Miktarlarda Olmak üzere (Her birinden 1’er Tutam) ;

    Funda yaprağı
    Sinameki
    Kuşburnu
    Papatya
    Rezene

    selulitsiz_popo_cay_tarifi

    Nasıl Yapılır – Yapılışı

    Öncelikle bir demlik içerisine su koyarak kaynamayacak şekilde ısıttıktan sonra yukarıda belirttiğim 5 adet malzemeleri koyarak bu şekilde bir müddet demlenmesini sağlayın. Bu elde ettiğiniz çayı süzdükten sonra her sabah 1 bardakiçmeniz gerekiyor. Bu kürü 10 gün boyunca uyguladıktan sonra son verebilirsiniz.

    Bu karışımın içerisinde bulunan bitkiler kalça ve basen bölgelerinizdeki yağların erimesine yardımcı olacaktır. Bunun haricinde selülite karşı da oldukça etkili bitkilerdir.

  • Ramazan diyeti 2016

    Ramazan diyeti 2016

    Ramazan ayında diyet tavsiye etmiyoruz. Ramazan ayında kilonuzu sabit hedeflemeniz yeterli olacaktır. Ramazan’da açlık süresi uzun olduğundan halsizlik, mide yanması, baş dönmesi, kilo artışı gibi bir takım sıkıntılara sebep olabilir. Bu nedenle bu ay içerisinde beslenmenize çok dikkat etmeniz gerekmektedir.

    Ramazan diyeti 2016

    Sahur menüsü

    3 kibrit kutusu peynir
    6 adet zeytin
    Bol salata
    4 dilim ekmek

    Ramazan diyeti 2016
    Ramazan diyeti 2016

    Veya

    1 kibrit kutusu peynir
    1 yumurta
    6 adet zeytin
    Söğüş salata
    4 dilim ekmek

    Veya

    9 çorba kaşığı makarna
    1 porsiyon beyaz peynir
    Kırmızı et
    Komposto

    Veya

    3 yumurtalı menemen
    4 dilim ekmek
    Çay veya kahve

    ramazan_diyeti

    İftar menüsü

    1 kase çorba
    1 porsiyon et, tavuk veya balık
    1 porsiyon sebze yemeği
    Yarım su ardağı yoğurt
    Salata
    3 dilim ekmek

    Veya

    1 kase çorba
    1 porsiyon et
    1 porsiyon sebze yemeği
    Yarım su bardağı yoğurt
    6 çorba kaşığı pilav ya da makarna
    1 kase komposto

    Öncelikle bu dönemde kilo vermek de amaçlanıyorsa mutlaka doktora ve diyetisyene başvurmak gerekiyor. Sağlık açısından her hangi bir risk söz konusu değilse kişiye özel bir diyet programı ile başlamamız gerekiyor.

    Doktor’a Danışmadan Uygulamayınız..!

  • Oruç Tutan Hamileler Nasıl Beslenmeli?

    Oruç Tutan Hamileler Nasıl Beslenmeli?

    Oruç Tutan Hamileler Nasıl Beslenmeli? Gebelikte oruç tutmak bebeğe zarar verir mi? hamile kadın oruç tutabilir? Oruç anne sütünü azaltır mı? Peki anne adayları ve emziren anneler oruç tutabilir mi? Oruç tutan hamilelerin beslenmede en çok dikkat etmeleri gereken husus, sıvı alımıdır. Günlük en az üç litre olan sıvı alımını, iftar ile sahur arasında uygun aralıklarla almak gerekir. Ayrıca, mutlaka sahur yapılmalı ve sahurda enerji veren karbonhidrat türü gıdalara ağırlık verilmelidir. Aşırı tuz ve tuzlu gıda tüketiminden kaçınmak, protein ağırlıklı beslenmek ve yağdan fakir gıdaları tercih etmek gerekir. Ayrıca, iftarda aşırı gıda tüketilmemeli, gerekirse iftar yemeği, uygun aralıklarla birkaç öğünle tamamlanmalıdır. ( bahceci.com)

    Oruç Tutan Hamileler Nasıl Beslenmeli?

    Ramazanda yeme alışkanlıklarımızın değiştiğini hepimiz biliyoruz. Bu değişikliklerin nedeni, karbonhidrat, protein, yağ alımı ve alınan besin öğelerinin kalitelerindeki farklılıklar. Normalde 3-4 öğün yemek yenirken ramazan boyunca 24 saat dilimi içinde bu 2 öğüne düşer. Bu dönemde beslenme açısından yaygın uygulama, iftar yani oruç açarken büyük bir öğün, sahurdaysa hafif öğünle yemek şeklinde. Beslenmedeki bu önemli değişikliğe bakıldığında genel olarak vücuda alınan toplam yiyecek alımında nispeten bir sınırlanma olur. Bu durumun enerji alımındaki azalmaya bağlı olarak kilo kaybına neden olacağı düşünülür. Ama bu kural böyle işlemeyebilir. Çünkü göz ardı edilmemesi gereken ve yoğun olarak tüketilen iftar sofraları ve ardından yatıncaya kadar süren özellikle ramazana özgü besinlerden oluşan karbonhidrat ağırlıklı bazı atıştırmalarımız devam eder. Peki anne adayları ve emziren anneler oruç tutabilir mi? Yanıtı yazımızda…

    DİKKATLİ BESLENMELİYİZ
    Oruç tutumu boyunca en çok merak edilen ve bilim adamlarınca tartışılan konuysa vücudumuzda oluşan metabolik olayların ne yönde değiştiği. Tüm bilimsel veriler değerlendirildiğinde oruç tutan sağlıklı kişilerde vücudun denge mekanizmaları öyle korkulacak düzeyde elektrolit düşüklük yaratmaz. Araştırmalar, bedenin pH dengesinin bozulmadığı yönünde. Yeter ki ne çok yiyelim ne de az. Çünkü bazıları kilo alacağım korkusuyla çok az yemek yiyor. Bazısıysa tam tersi endişeye kapılıp aşırı yemek yiyebiliyor. Evet dikkatli, dengeli beslendiğiniz sürece hamile ya da emziren anneyseniz oruç tutabilirsiniz.

    oruc_tutan_hamileler

    ARAŞTIRMALAR TUTABİLİRSİNİZ DİYOR
    Fas Üniversitesi’nden Bener ve arkadaşlarının 2001 yılı Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaptıkları bir araştırma, ramazan boyunca oruç tutmanın anne sütü içeriğini değiştirmeyeceğini savunur. Araştırmada yaş ortalaması 27 olan, 26 sağlıklı emziren anne incelenmiş. Her anne ramazanın ikinci, dördüncü haftalarında ve ramazan bittikten iki hafta sonra iki doktor tarafından gözlenmiş. Total yağ, laktoz, protein, total yoğunluğu, yağsız sıvı yoğunluğu, trigliserid ve kolesterol değerlerinin analizi için anne sütü örnekleri toplanmıştır. Ramazanda ve ramazandan sonra alınan anne sütü örneklerinde hiçbir belirgin değişiklik olmadığı görülmüştür. Sadece ramazandan sonraki ölçümlerde trigliserid ve kolesterol konsantrasyonlarında çok küçük bir düşüş gözlenmiş ama bu düşüş çok önemli ölçüde olmamış. İşte bu araştırma bize, ramazanda oruç tutmanın anne sütünün içeriğinde bir değişik yaratmadığını gösterir.

    SU ALIMINA DİKKAT EDİN
    Birçok nedene bağlı olarak ramazanın ilk günlerinde vücut su miktarlarında belirgin bir kayıp gözlenir. Ama son haftasıyla birlikte vücut suyundaki bu değişim, ramazan öncesine yakın değerlere ulaşır. Geçtiğimiz kasım ve aralık ayları arasında Hacettepe Üniversitesi Köksal ve arkadaşları, Ankara’da konuyla ilgili bir araştırma yapmış. Başlangıçla ramazan sonrasındaki vücut su miktarlarında, diğer çalışmalardan farklı olarak önemli bir değişiklik olmamış. Vücut su miktarındaki en fazla kaybın, ramazanın ilk haftasında olduğu belirlenmiştir.
    Ramazan süresince vücut suyundaki azalma, mevsime bağlı olarak da değişkenlik gösterir. Ramazan süresince öğün sayısı ve sıklığındaki azalma, buna bağlı olarak iştahta oluşan değişimler nedeniyle enerji ve besin öğesi alımlarında da değişiklikler olabilir.

    oruc_tutan_hamileler_nasil_beslenmeli

    ORUÇ ANNE SÜTÜNÜ AZALTMAZ
    Ankara Hacettepe Üniversitesi beslenme ve diyetetik bölümünden Rakıcıoğlu ve arkadaşları, 2006 yayınlanan araştırmalarında ramazanda oruç tutmanın anne sütü içeriğine etkisini incelemişler. Birçok faktör anne sütünün hacmini ve bileşimini etkiler. Bunlardan biri de annenin günlük beslenmesi. Araştırmada, ramazan sırasında ve bittikten 2 hafta sonra, yaşları 17 ile 38 arasında değişen, gönüllü 21 emziren anneden anne sütü örnekleri alınmış. Araştırmacılar sonuçta, ramazanda oruç tutmanın anne sütünün makro besin öğesi içeriği üzerinde belirgin bir değişiklik yapmadığını ve buna bağlı olarak bebeğin büyüme ve gelişmesini etkileyecek hiçbir kötü sonuç oluşturmadığını bulmuşlar. Mikro besin öğesi içeriğinden sadece çinko, magnezyum, potasyum düzeylerinde belirgin bir fark oluşmuştur. Anne sütü içeriğinden çok annenin besin alımları ramazanda oruç tutmaktan dolayı etkilenir diyebiliriz.

    HAMİLELER ORUÇ TUTABİLİR
    Genel olarak bugüne kadar yapılan beslenme önerilerinde hamilelikte oruç tutmakla ilgili olumsuz bilgiler mevcut. Oysa çalışmalar, anne adayının herhangi bir sağlık sorunu ve hamilelik riski yoksa isteğe bağlı olarak oruç tutabileceğini gösterir.
    Ankara Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden Kızıltan ve arkadaşlarının 2005 yılında yaptıkları araştırmada ramazan sırasında hamilelerin, biyokimyasal parametreleri ve besin öğesi statülerini incelemişler. 49 gönüllü oruç tutan hamile ve kontrol grubu olarak 49 oruç tutmayan hamile incelenmiş. Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, anne adaylarının oruç tutmalarının sağlıkları üzerine herhangi bir zıt etki göstermeyeceği anlaşılmış.
    Ramazanda güneşin doğuşundan batışına kadar geçen süre boyunca, besin ve sıvı alımındaki azalma nedeniyle sadece, enerji depolarındaki tükenmeye bağlı olarak metabolizma yavaşlayabilir.

    gebelik_oruc

    ORUÇ KALORİ SINIRLAMASI DEĞİL
    Hamilelik sürecinde sağlıklı kilo alımının bebeğin gelişimi açısından önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle 2. üç aylık dönemde kilo alımının olmaması düşük doğum ağırlıklı bebeklerin dünyaya gelmesinde çok önemli. Bunun derecesi açısından günümüzde bilim adamlarının ortak görüşü var. Oruç tutmak bilindiği gibi kalori kısıtlaması değil. Hatta iftar ve sahurda dengeli bir beslenme yapıldığında annenin sağlıklı kilo alması da sağlanabilir. Oruç süresince hamile olan ve olmayanların açlık durumlarının benzer olduğu, metabolik değişikliklerin de benzer olduğunu gösteren çalışmaların olması, kan şekeri, insülin düzeylerinde bile değişikliklerin oluşmaması sağlıklı hamilelerin de oruç tutabileceğini gösterir.

    RAMAZANDA SAĞLIKLI BESLENMEK ŞART
    Özellikle oruç tutarken yeterli ve dengeli besin alımı sağlayamayanlar, sistemik hastalığı olup metabolik kontrolü iyi olmayanlar, günlük belirli zaman dilimlerinde ilaç almak gerekliliği olanlara, oruç tutmanın sakıncalarını mutlaka anlatın.
    İftar zamanı mideye aşırı yüklenmemek yapılabilecek ilk kural olmalı. Bu dönemde azalan öğün sayısıyla az öğüne uyumda güçlük yaşayabilirsiniz. Aç kalabilirim, ertesi günü orucumu tutarken zorlanabilirim korkusuyla çok yemeyin. Oruç döneminde besinleri iyi çiğneme oluşabilecek hazımsızlığı ortadan kaldırabilir. Oruç tutarken öğün dengesi çok önemli. İftar ve iki küçük ara ve mutlaka sahurla toplam 4 öğün beslenmek en sağlıklısı.

    SAHURSUZ ORUÇ TUTMAYIN
    Yapılan birçok çalışmada ramazan boyunca besin tercihlerinde benzer özelliklerin olduğunu gösterir. Hepimizin bildiği gibi orucu açarken su ve kuru hurma tercih edilir. Genelde çorbalar ramazan sofralarının en önemli başlangıç besini. Birçok bilimsel çalışma ramazanda besin seçiminde % 80’inin çorbayı tercih ettiğini belirtir. Bunu peynir çeşitleri, sebze yemekleri ve çay-kahve izler. Ramazan bayramında etli yemekler, hamur tatlıları, sütlü tatlılar ve börekler sofraları süsler.
    Ana öğünlerde; çorba, et-tavuk veya balık gibi yağsız-derisiz et çeşitleri, sebze ve kuru baklagil yemekleri, çeşitli sebzelerden oluşan salatalar, bulgur, tarhana, erişte gibi tam taneli tahıllar, çavdar, tam buğday veya karışık-çok tahıllı ekmekler ve mutlaka hazmın kolaylaşması için komposto veya hoşafı olarak tercih edin.
    Ara öğünlerde; taze mevsime uygun meyveler, dondurma veya sorbet, meyve veya sütlü tatlılar, kuru meyve ve yağlı tohumları öncelikli olarak tercih edebilirsiniz. İftarda doygunluğu sağlamak açısından sebzeli, peynirli börek de yenilebilecek sağlıklı besinler arasında.
    Sahura kalkmak çok önemli, sahursuz oruç tutmayın. Çünkü sahurda yenilen hafif bir öğün gün boyu açlığı engelleyecek, açlık süresinin çok uzamasını engelleyerek oluşabilecek kan şekeri düşüşünü kontrol altına almayı sağlar. Yorgunluk, baş ağrısı, unutkanlık ve zihinde oluşacak dikkatsizliği önler.

    BESLENMEDE İPUÇLARI
    Ramazanda iftar sofralarında tercih edilecek besinlerin tok tutucu, insan sağlığı için gerekli besin öğelerini içeren, diyet lifi, vitamin ve mineralden zengin olması gerekir. Bu da tabii, oruç tutarken enerji yoğunluğu düşük beslenmek anlamına gelir.
    Zeytinyağlı veya etli sebze yemekleri, sebze veya kurubaklagil çorbaları, bulgur veya kepekli pirinçten yapılmış pilav, kepekli makarna, haftada iki kere mutlaka fırınlanmış-ızgara veya buğulama balık, yağı görünmeyecek kadar kırmızı et, derisiz tavuk veya balık eti, taze kabuklu meyveler, ceviz fındık gibi sert kabuklu meyveler ve zeytin yağıyla hazırlanmış salatalar, tatlı olarak da demirle zenginleştirilmiş, vitamin ve mineral destekli, tahıl gevreği veya sütlü ve meyveli tatlılardan küçük parçalar, taze meyveler tercih edilmesi gereken besinlerden.
    Buna ek olarak sıvı ve sulu yiyeceklerin az tüketilmesine bağlı olarak bağırsak hareketleri yavaşlar. İşte bu beslenmeye bağlı olumsuz yapılan tutum, yani diyet lifi içeren besinleri az yemek, karın kaslarının gevşemesine neden olur. Ayrıca halsizlik, karın boşluğunda gevşeme, kabızlık, karında şişliğe de neden olabilir.

    Kaynak: gazetevatan.com

  • İranlı kadınların güzellik sırları

    İranlı kadınların güzellik sırları

    Güzellikleri dillere destan İranlı kadınların güzellik sırları… Badem gözleriyle ünlü İranlı kadınların gözlerini güzel göstermek için çok çaba sarf etmesine gerek yok… Gözlerindeki kahverengiyi daha ön plana çıkarmak için koyu renk far ve kalem kullanmak yeterli oluyor. Transparan bir farı göz kapağına uygulayıp ıslak eyeliner kullanmayı tercih ediyorlar. Kaş şekilleri ise genellikle keskin ve muntazam…

    İranlı kadınlar ciltlerinin pürüzsüzlüğünü doğal yağlara, ölü deniz tuzuyla yaptıkları peelinglere ve süt banyosuna borçlular. Düzenli olarak süt banyosu yapmak cildin pürüzsüz olmasını sağlarken aynı zamanda renginin de açılmasına yardımcı oluyor.

    Saçlarının güzelliğine önem gösteren İranlı kadınlar saç renklerini değiştirmekten hoşlansalar da doğal yağlarla sık sık bakım uyguluyorlar. Düzenli aralıklarla argan yağıyla yapılan bakım sayesinde yumuşak ve gür saçlara sahip oluyorlar.

    Göz makyajını belirginleştirmek için dudak makyajını genellikle daha sade yapmak yeterli oluyor.

    Güzellik rutinlerinde doğal yağlar bulunuyor. Susam, hindistancevizi, argan ve badem yağlarını aksatmadan kullanıyorlar.