Blog

  • Metabolizma hızlandıran diyet listesi

    Metabolizma hızlandıran diyet listesi

    Dr. Murat Topoğlu ‘nun hazırladığı metabolizma hızlandıran diyet listesi ile metabolizmanızı hızlandırın. Kış mevsimi boyunca alınan kalorili gıdalar ve hareketsiz yaşam metabolizmanın yavaşlamasına neden oluyor. Buna bağlı olarak da bahar döneminde kişi kendini yorgun, halsiz ve bitkin hissedebiliyor.

    Metabolizma beden yapımızı ve kilomuzu etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Her bireyin metabolizması birbirinden farklıdır. Bazı kişiler fazla yemesine rağmen kilo almazken, bazıları ise beslenmelerine dikkat etse bile kilo kontrolü sağlayamazlar. Kilo verme sorunu yaşayan ve beslenmesine özen göstermesine rağmen kilo alan kişilerin metabolizmaları yavaş çalışıyor olabilir. Bu gruptaki kişilerin bir beslenme uzmanı kontrolünde beslenme programı uygulamaları gerekir.

    1. Seçenek

    Sabah: 

    • 1 dilim tam buğday ekmeği
    • 5-6 adet zeytin
    • 1 dilim peynir
    • Maydanoz, nane

    Öğle :

    • Yeşil salata, (ıspanak havuç, karnabahar ekleyebilirsiniz. Mısır , peynir, zeytinyağı yasak)

    Akşam: 

    • Öğle mönüsü aynısı

    2. Seçenek

    Sabah :

    • 1 dilim tam buğday ekmeği
    • 1 haşlanmış yumurta
    • 1 bardak süt
    • 5 adet zeytin

    Öğle :

    • 1 kase çorba (sebze domates ya da mercimek )
    • Bol limonlu sirkeli salata (ızgara sebze ekleyebilirsiniz.)

    Akşam :

    • 150 -100 gr balık ya da kırmızı et
    • Bol limonlu salata

    3. Seçenek

    Metabolizma hızlandıran diyet listesi
    Metabolizma hızlandıran diyet listesi

    Sabah :

    • 1 dilim buğday ekmeği
    • 5-6 adet zeytin
    • 1 adet domates
    • 1 haşlanmış yumurta

    Öğle :

    • 100 gr (kuru) makarnayı haşlayın Yağsız domates sosuyla tüketin.
    • 1 kase salata

    Akşam :

    • 1 kase domates yada şehriye çorbası
    • 1 dilim ekmek
    • 1 bardak portakal suyu

     

  • Yoğurt diyet listesi ile kilo verin

    Yoğurt diyet listesi ile kilo verin

    Dr. Ayça Kaya ‘nın hazırlamış olduğu yoğurt diyet listesi ile kilo verebilirsiniz. Kilo verirken yoğurdu baş tacı edin. Sağlıklı kilo vermeler…

    Yoğurt diyet listesi ile kilo verin

    1. Seçenek

    Sabah:

    • 1 bardak yoğurt
    • 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi
    • 1 tane armut

    Öğlen :

    • 2 dilim ekmek
    • 4-5 tane ızgara ev köftesi veya ızgara tavuk gögüs eti
    • 1 kase yoğurt
    • Salata

    Ara :

    • 1 bardak yoğurt
    • 1 tane büyük şeftali
    • 8 tane çiğ badem
    • 1 çay kaşığı tarçın

    Akşam :

    • 1 kase mercimek çorbası
    • Haşlanmış Sebze (Kabak, Havuç)
    • 1 kase yoğurt
    Yoğurt diyet listesi ile kilo verin
    Yoğurt diyet listesi ile kilo verin

    2. Seçenek

    Sabah :

    • 3 yemek kaşığı lor peyniri
    • Kuru domates, Biber ve yeşillik karışımı (limonlu)
    • 2 adet etimek

    Öğlen :

    • 160 gram ton balığı(Yağı süzülmüş)
    • Bol yeşillik
    • 1 su bardağı ayran
    • 1 dilim esmer ekmek

    İkindi :

    • 1 su bardağı süte kahve

    Akşam :

    • 1 kase sütlü kabak çorbası
    • Haşlanmış ıspanak
    • 1 kase yoğurt
    • bol salata
    Yoğurt diyet listesi
    Yoğurt diyet listesi

    3. Seçenek:

    Sabah:

    • 2 adet yumurta beyazı ile mantarlı omlet
    • Yeşillik, Biber
    • 1 dilim esmer ekmek

    Öğlen:

    • Izgara mevsim sebze
    • 1 kase yoğurt
    • Salata

    Ara :

    • 1 tane yağsız beyaz peynirli domatesli tost
    • 1 bardak ayran

    Akşam :

    • 1 kase mercimek çorbası
    • 1 kase yoğurtlu semizotu
    • Salata

    Ara :

    • 1 tane portakal
  • Doğal ayak bakım kremi tarifi

    Doğal ayak bakım kremi tarifi

    Doğal ayak bakım kremi , Doğal Topuk çatlağı ve ayak kokusu için tarifler yazımızdadır. Malum yaz geliyor. Sandalet sezonunun açılmasına ramak kaldı. Peki ama kış boyunca kapalı ayakkabıların içinde nefessiz kalan ayaklarımız buna hazır mı?

    Akşam’dan Emine Bıyık’ın haberine göre işte kusursuz bir ayak görünümüne kavuşmanızı sağlayacak doğal ayak bakım maskeleri…

    DOĞAL AYAK BAKIM KREMİ

    Malzemeler: 1 yemek kaşığı
    badem yağı, 1 çay kaşığı, buğday
    tohumu, 1 çay kaşığı zeytinyağı,
    birkaç damla okaliptüs yağı ve
    koyu renkli bir cam şişe ( kremin
    bozulmasını önlemek için)…

    Yapılışı: Cam şişenin içine yağları koyun ve iyice karışıncaya kadar sallayın. İyice karıştığından emin olduktan sonra, yıkayıp kuruladığınız ayaklarınıza sürün.

    Ayak kokusu için…

    Malzemeler: 2 yemek kaşığı ada çayı, 1 adet havuç…

    Yapılışı: Havucu rendeleyin ve adaçayıyla birlikte kaynatıp ılıklaşıncaya kadar bekletin. Ardından karışımı süzgeçten geçirin ve malzemeleri ayağınıza sürüp üzerini havluyla sarın. Yarım saat kadar bu şekilde bekledikten sonra ayaklarınızı yıkayıp temizleyin. Haftada üç gün ayak kokusunu gidermek için düzenli olarak kullanın.

    topuk_catlaklari_icin_dogal_tarif

    Topuk çatlağı için…

    Malzemeler: 1 çay kaşığı vazelin, 1 tane limon suyu

    Yapılışı: Vazelin ve limon suyunu karıştırıp topuk çatlaklarının üzerine sürün. Sonra çorabınızı giyin ve bu şekilde uyuyun. Sabah çoraplarınızı çıkarıp ayaklarınızı ılık suyla temizleyin.

  • Leke Çıkarma Doğal Yöntemler

    Leke Çıkarma Doğal Yöntemler

    Leke Çıkarma Doğal Yöntemler .. Ev temizliğindeki en zor durumlardan biri lekelerdir. Kıyafetlerden mobilyalara, halıdan camlara kadar pek çok yerde leke sorunuyla karşılaşabilirsiniz.

    Anında müdahale edilmezse lekeler kalıcı hale gelebilir. Bu da çıkarılmalarını güçleştirir. Öncelikle leke çıkarmada doğru malzemeleri seçmelisiniz. Bunun için kimyasal ürünler kullanmak istemiyorsanız, doğal leke çıkarıcılardan faydalanabilirsiniz.

    Leke Çıkarma Doğal Yöntemler

    Kabartma tozu, kötü kokuları ve lekeleri bir fırça yardımıyla yok eder. Çelik ve metallerin paslanmadan temizlenmesini sağlar. Beyaz sirke, kötü kokuları, küf ve sabun lekelerini yok eder. Beyaz sirkenin yapısında asit olduğu için, hassas yüzeylerde sık kullanılmamalıdır.

    Aromatik esanslı yağları, evinizde hoş koku sağlamak için kullanabilirsiniz. Bu yağların, gözünüze direkt temas etmemesine dikkat edin. Gözlerinizi tahriş edebilir.

    Yağ çözücü olarak limon kullanın. Limonun asitli yapısı, güneş ışığına maruz kaldığında, çamaşır suyu gibi etkili bir temizleyici haline gelmesini sağlar. Ahşaplarınızı parlatmak ve beslemek için zeytinyağı kullanın. Kullanırken miktarını doğru ayarlamaya dikkat edin.

    Leke Çıkarma Doğal Yöntemler
    Leke Çıkarma Doğal Yöntemler

    Doğal Temizlik İçin İpuçları

    • Bulaşık temizliğinde limon size yeter. Sudan geçirdiğiniz yağlı bulaşıkların üzerine limon suyu sıkın. Suda ovarak yıkayın.
    • Mikropları kırıcı etkisi sebebiyle sirke temizlikte iyi bir yardımcıdır.
    • Kurumuş lekeleri çıkarmada tuz, etkili bir yöntemdir. Kurumuş lekeleri üzerlerine tuz dökerek ovun.
    • Kireçlenmiş yüzeylerde kola kullanabilirsiniz. Kolanın asidik özellikte olması kireci çözmede etkili olur.
    • Elma sirkesini yumuşatıcı olarak kullanabilirsiniz. Elma sirkesini çamaşır makinenizin yumuşatıcı gözüne koyun.
    • Bir iki avuç karbonatı halının üzerine dökün ve 1-2 saat öylece bekletin. Ardından halıyı süpürün. Halıdaki kötü kokulardan bu yöntemle kurtulabilirsiniz.
    • Bir kase karbonatı buzdolabınızın bir köşesine koyun. Karbonatı 4-5 günde bir karıştırın. Böylece buzdolabınızdaki kötü kokulardan kurtulabilirsiniz.
    • Halı, koltuk, elbise gibi eşyalara dökülen yağ lekesini temizlemek için lekenin üzerine karbonat dökün. Bölgeyi hafifçe ıslatın. 1-2 saat öylece bekletin. Sonra silin.
    • Mutfak tezgahınızı limon suyu, karbonat karışımı ile ovun. Tezgahınız tertemiz olacaktır.
    • Kirli lavabolarınız için de limon suyu, karbonat karışımını kullanabilirsiniz.
    • Tıkanan lavabonuzu açmak için bir su bardağı karbonatı lavaboya dökün. Üzerine 1 bardak da sirke dökün. Ardından sıcak su dökerek gideri açın.
    • Dibi tutan tencerenize karbonat ve sıcak su döküp bir gece öyle bekletin. Sabah kolayca temizlenecektir.
    • Paslı eşyalarınızı karbonatla ovabilirsiniz.
    • Kararan eşyalarınızı limonlu karbonat ile ovun.
    • Gümüş eşyalarınızı karbonatlı su ile ovabilirsiniz.
    • Elbise dolabınızdaki rutubet ve küf kokusunu gidermek için dolabınıza bir kavanozda ağzı açık şekilde karbonat koyun.
    • Duşa kabin camını karbonatlı su ile ovabilirsiniz.

    Leke çıkarmada doğal ürünleri tercih ederek doğanın korunmasına katkı sağlayabilir ve evinizi doğanın onarıcı etkisiyle donatabilirsiniz.

    Kaynak: evhayat.com

  • Sosyal medyada bir çocuğun neleri yayınlanmaz ?

    Sosyal medyada bir çocuğun neleri yayınlanmaz ?

    Günümüz anne babası sosyal medyada sadece kendi fotoğraflarını değil çocuklarının da fotoğraflarını paylaşıyorlar. Doğum günü partileri, okul gösterileri, oyunlar, özel anlar gibi bir çok an’ı dostları arkadaşları görsün istiyorlar. Keyifle yapılan bu paylaşımlar bazen çocuklarının utancı, bazen de bir sapığın hedefi olabiliyor. Bu konuda çoğu ebeveyn davranışlarının farkında değil. Ayrıca bir çok kişi yayınladıklarını kimlerin görüp kimlerin göremeyeceği konusunda sosyal medya gizlilik ayarları konusunda gerçekten bilinçli değil. İnternet üzerinde bir çocuğun nelerinin paylaşılmasından kaçınmak gerekir?

    Sosyal medyada bir çocuğun neleri yayınlanmaz ?

    1. Banyo, Deniz, Havuz Fotoğrafları
    Çocuğunuzun banyo yaparken, denize girerken çıplak fotoğraflarını paylaşmayın. Normal biri için son derece normal, masum, eğlenceli olan bu fotoğraf çocuk pornocuları için malzeme olabilir. Çocuğunuz ileriki yaşlara geldiğinde bu fotoğraflar onu utandırabilir. Unutmayın eklediğiniz bir fotoğraf siz silseniz bile sonsuza kadar bir yerlerde kalır.

    2. Hasta Halleri
    Aslında çoğumuz kötü anlarımızı başkalarının görmesini istemeyiz. Çocuğunuzun hasta, yaralanmış, mutsuz hallerini sosyal medyada yayınlayıp başkalarının dikkatini çeken anne baba kendisini sorgulamalıdır. Farkında olmadan çocuğu üzerinden ilgi çekmeye çalışıyor olabilir. Çocuğunun hasta halinin fotoğrafını yayınlamak yerine, gerçekten gerekli ise kısa bir bilgilendirme çok daha nezaketli olabilir.

    3. Çocuğunun Sorunlu Davranışlarını Paylaşmak
    Günümüz akran zorbalığı daha çok sosyal medya üzerinden yapılıyor. Bazı anne babalar bilerek yada bilmeyerek çocuklarını gülünç duruma düşürecek yada alay konusu olmasına “online utandırmaya” yol açacak paylaşımlarda bulunabilirler. Aile içi gizliliği, mahremiyeti, çocuğun kişisel sınırlarını bozacak anılar paylaşılmamalıdır.

    4. Bebeklik
    Şu anda bebek bile olsa ileride büyüyecek, çocuk, genç ve yetişkin olacak. İleride utanmasına yol açacak örneğin çiş yaptığı anlar gibi yayınlardan kaçınılmalıdır. Tuvalette iken çekilmiş fotoğrafları varsa sosyal medyada yayınlamak yerine kendi özel albümünüzde tutabilirsiniz.

    5. Çocuk Hakkında Özel Bilgiler
    Kötü amaçlı kişilerin kullanabileceği bilgileri paylaşmamak gerekir. Örneğin “Evde tek başına bizi bekleyebiliyor”, “okuldan eve yürüyerek tek başına gelebiliyor”, “aferin oğluma kardeşine biz yokken bakıyor” gibi bilgileri kimlerin kötü niyetle kullanabileceğini bilemezsiniz. Kurumsal sayfalar hariç özel telefonunuz, adresiniz gibi bilgiler başınıza olmadık sorunlar açabilir.

    6. Başkalarının Fotoğrafları
    Başkasının çocuğunun fotoğrafını yayınlamadan önce düşünmek gerekir. Onun ailesi buna izin verip vermeyeceği, rahatsız olup olmayacağı iyi düşünülmelidir.

    7. Akran Zorbalığına Maruz Kalan Çocuk
    Eğer çocuğunuz başka çocukların zorbalığına maruz kalıyorsa bir kriz planı yapın. O çocukların ebeveynleri, okul yetkilileri ve gerekirse yasal mercilere ulaşmaya çalışın ve hemen önlemenin yolunu bulun. Bu konuda çocuğunuzu suçlayarak zaman harcamayın.

    8. Nasıl Algılanıyor?
    Bazı ebeveynler, öğretmenler bir çocuk için normal, doğal davranış ancak yetişkin gözüyle komik olan görüntüleri yayınlıyorlar. İzleyenler için komik, eğlenceli gelen bu haller çocuk için şimdi yada gelecekte kabus olabilir. Buradaki ölçüt, görüntünün nasıl algılanacağını iyi süzmenizdir. Çocuğun, doğaya, insanlığa, yaşama dair olumlu değerleri sunan görüntü ve mesajlarda sorun yoktur. Sorun, yanlış anlaşılabilecek, alay konusu olabilecek, tartışmaya yol açabilecek mesajları içeren paylaşımlardır.

    Eskiden “nazar değer” diye kaçınılan bir çok durum günümüzde övünülen bir durum olarak algılanabiliyor. Aslında yılların süzgecinden geçerek gelen ve çocuğun korunmasına dönük olan bir çok tutum vardı. Günümüz online yaşamın verdiği, özgürlük ve rahatlığın getirdiği riskleri iyi bilmek gerekir. Unutmayın, resimler, videolar ve sözler her çeşit insan tarafından görülüyor.

    Şenel Karaman
    Uzman Psikolog

    Alıntı: kidolindo.com

  • 2016 kısa saç modelleri

    2016 kısa saç modelleri

    Yazın yaklaşmasıyla 2016 saç modellerinde değişiklikler de başladı. 2016 yazının en moda en gözde en beğenilen saç modeli tartışmasız kısa ve modern modeller. İşte sizin için derlediğimiz 2016 yazının 2016 kısa saç modelleri…

    2016 kısa saç modelleri

    Yaz deyince akıllara hemen değişiklik, yenilik, tazelik gelir… Bir kadın için en büyük ve güzel değişim ise saçlarda başlar.

    kisa_sac_modelleri
    2016 kısa saç modelleri

    2016 Saç modelleri nasıl olacak?

    Hazır değişikliklerden bahsetmişken 2016 saç modellerinden de bahsedelim. Bu yazın en favori saç modeli kısa saçlar olacak.

    2016_kisa_sac
    2016 kısa saç

    Her kısa saç modeli uygun mu?

    Bu aşamada her saçın kendine göre bir şekli vardır ve hepsinin kesimi taniki aynı olamaz. Ancak asimetrik ve olabildiğinde kısa saçlar 2016 yazının en çok tercih edilen saçları olacak.

    2016_kisa_sac_trendi

    Aşırı kısa saç modelleri dışında neler yapabiliriz?

    Benim yüzümün şekline ve saçımın cinsine ultra kısa modeller gitmiyor ne yapmalıyım diyenlere ise  omuz hizesında az katlı kesimleri önerebiliriz.

    2016_yaz_sac_modelleri

    2016_yaz_sac_modelleri

    Kaynak: Milliyet / Pembenar

  • İstanbul’un en sevilen özelliği tarihi, sevilmeyen özelliği ise kalabalığı

    İstanbul’un en sevilen özelliği tarihi, sevilmeyen özelliği ise kalabalığı

    DORinsight araştırma şirketinin 8 bin kişinin katılımı ile gerçekleştirdiği araştırmada, İstanbul’un en sevilen özelliği tarihi olurken en sevilmeyen özelliği ise şehrin kalabalığı oldu. 69 yıl önce yazılan şiir hala İstanbulluların en gözde şiiri.

     Hitay Holding firmalarından Türkiye’nin en büyük izinli veritabanına sahip online araştırma şirketi DORinsight, “İstanbul”  ile ilgili bir araştırma gerçekleştirdi. 17-25 Şubat 2016 tarihleri arasında online olarak tamamlanan araştırmaya; Türkiye temsili, ABC1C2DE sosyo-ekonomik segmente mensup 8 bin 18 kişi katıldı.

    Araştırma kapsamında, katılımcılara İstanbul’un en sevdikleri ve sevmedikleri yönleri, güzellikleri ve sorunlarına yönelik düşünceleri soruldu.

    İstanbul’un en sevilen özelliği: Tarihi

    Yapılan araştırmada katılımcılara İstanbul’un hangi özelliğini en çok sevdiklerini sorulduğunda katılımcıların yüzde 35’i İstanbul’un en çok eski yıllara dayanan tarihini sevdiğini belirtti. Bunun yanı sıra İstanbul’un sahip olduğu farklı güzellikler ve iki kıtayı birbirine bağlıyor oluşu da yüzde 20 oy oranları ile İstanbul’un en çok sevilen özelliklerinin başında yer aldılar. Yüzde 8’lik kesim ise İstanbul’un sevilen özellikleri arasında eski binalarını, yüzde 6’sı da şehrin sunduğu iş istihdamlarını gösterdi.

    İstanbul’un en sevilmeyen özelliği: Kalabalık

    Katılımcıların yüzde 38’i en çok İstanbul’un kalabalık bir şehir olmasından hoşlanmadıklarını dile getirirken, bu kalabalığın neden olduğu ve İstanbul için büyük bir sorun haline dönüşen yoğun trafik ve ulaşımın zorluğu da yüzde 30 oy oranıyla çoğunluk tarafından sevilmeyen bir diğer özellik oldu. İstanbul’un dışarıdan çok fazla göç alıyor olması ve pahalı bir hayatın olması da sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 7 oranları ile diğer sevilmeyen özellikler arasında yer aldı.

    İstanbul’un doğal güzellikleri korunsun

    İstanbul metropol bir şehir olması dolayısıyla içinde birçok güzellik barındırırken daha iyi standartlarda yaşamak için çözülmesi gereken birkaç sorun da barındırıyor. İstanbul’un yaşadığı sorunlarla ilgili katılımcıların hem fikirde olduğu çözümlerden en çok oy alanı ise yüzde 27 oy oranı ile doğal güzelliklerin tahrip edilmesine izin verilmemesi ve bu güzelliklerin korunması. Bunun ardından trafik sorununun çözülmesi için özel araç kullanımın azaltılmasını isteyenlerin oranı yüzde 26 olurken yüzde 24’lük kesim ise ulaşım yollarının çeşitlendirilmesi istedi.

    69 yıl önce yazılan “İstanbul’u Dinliyorum” şiiri zirvede

    İstanbul için yazılmış olan şarkılar, şiirler hatta İstanbul’da çekilmiş yabancı filmlerin sorulduğu anket çalışmasında katılımcıların neredeyse yarısı (yüzde 43) İstanbul için yazılmış olan şarkılardan en çok Sezen Aksu’dan “Ah İstanbul” şarkısını sevdiklerini dile getirdi. Katılımcıların yine yarısından çoğu (yüzde 60) İstanbul için yazılan şiirlerden en sevdiklerinin ise Orhan Veli Kanık’ın 1947 yılında yayınlanan “İstanbul’u Dinliyorum” şiiri olduğunu belirtti. Son olarak İstanbul’da çekilen yabancı filmler içerisinde en sevilen film yüzde 32 oy oranıyla “Skyfall” oldu.

    Yeterince tanıtamıyoruz

    Araştırmada, her 10 katılımcıdan 6’sı İstanbul’un yurtdışında yeterince tanıtılamadığını da belirtti. Bu sorunun çözümü için katılımcıların yüzde 36’sı yurtdışında yayınlanmak üzere İstanbul hakkında belgeseller ve programlar hazırlanması gerektiğini vurguladı. Bunu takip eden diğer çözüm önerilerine bakıldığında ise İstanbul’a daha fazla turist çekmek için uluslararası programlar geliştirilmesinin (yüzde 29) ve sosyal medyada yapılan tanıtımın daha fazla olmasının (yüzde 16) önerildiği görüldü.

  • Hamilelikte diş bakımı

    Hamilelikte diş bakımı

    Atatürk Üniversitesi (AÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Ertaş, toplumda, hamilelikte anestezik ilaç kullanımı nedeniyle ağız ve diş tedavisinden kaçınmak gibi yanlış bir anlayış olduğunu belirterek, diş hekimliğinde kullanılan ilaç ve anesteziklerin anne ve bebeğe hiçbir zararı bulunmadığını, aksine tedavi edilmeyen dişin büyük zararı olabileceğini söyledi.

    Hamilelikte diş bakımı

    Ertaş, yaptığı açıklamada, ağız ve diş sağlığının sağlıklı yaşam için çok önem taşıdığını kaydederek, hiçbir zaman ihmal edilmemesi gerektiğini anlattı.

    Dünya Sağlık Örgütü tarafından diş hekimliğinde kullanılan ilaçların, hamileler için “güvenli”, “az güvenli” ve “güvensiz” ilaçlar diye gruplara ayrıldığını dile getiren Ertaş, “Hamilelik döneminde diş hekimliğinde kullanılan ilaç ve anestezik maddelerin anne ve karnındaki bebeğe ilk 3 ayda da olsa herhangi bir zararı yok.” dedi.

    gebelikte_dis_bakimi
    Hamilelikte diş bakımı

    Ertaş, diş problemlerinin hamilelikte önemli sorunlara yol açabileceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

    “Hamilelikte kontrol amacıyla düzenli olarak diş hekimine gidilmesi gerekir. Eğer planlı hamilelik ise anne adayları mutlaka bir diş hekimi kontrolünden geçmeli, hamilelik öncesinde varsa diş ve diş eti problemleri giderilmelidir.

    Şiddetli ağrının olduğu durumlarda hamileliğin hangi döneminde olursa olsun, tedavi yapılmalıdır. Diş hekimleri tarafından kullanılan lokal anestezik maddeler, birinci ayda dahi olsa güvenli ilaç grubunda kabul ediliyor. Yani diş ağrısı çeken hamile, hamileliğin hangi aşamasında olursa olsun, hekimler tarafından her türlü koruma tedbirleri alınıyor. Dolayısıyla hamilenin diş ağrısını boşu boşuna 9 ay çekmesi ve tedavi ettirmemesi yanlış bir anlayış çünkü tedavi ettirmemesinin daha çok zararı var.

    Hamileliğin en hassas dönemi 0-3 aylık dönem, bu dönemde ağrısına önem vermediğiniz diş, anneye ve bebeğe zarar verebilir.”

    “Ezbere hiçbir bitki kullanmayın”

    Prof. Dr. Ertaş, ağrılı durumlarda hamilelerin diş hekimine gitmemelerine gerektiğine inandıkları için ezbere ya da sağdan, soldan duyma bazı bitkileri kullanma yoluna gidebildiklerini belirtti.

    Bunun son derece tehlikeli olabileceğini anlatan Ertaş, “Ezbere hiçbir bitkiyi kullanmayın. Diş hekiminize başvurun. Artık hastanelerde her türlü donanım mevcut. Hamileliğin hangi dönemi olursa olsun, hastaneye gelip ağrılı etkenin bertaraf edilmesi gerekir. Aksi takdirde bunun mevcudiyeti hamileliğe daha çok zarar verecektir.” ifadelerini kullandı.

    Kaynak: trthaber.com

  • Emziklilik döneminde beslenme

    Emziklilik döneminde beslenme

    Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Hamilelik döneminde beslenme bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için ne derece önemli ise, emziklilik döneminde beslenme de o derece önemlidir. Bir bebeğin büyüme ve gelişme döneminde alması gereken en önemli besin anne sütüdür ve annenin yeterli miktarda ve nitelikte süt üretebilmek için beslenme düzenine dikkat etmesi gerekir” dedi.

    Emziklilik döneminde beslenme

    Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, bebek beslenmesinde yeri doldurulamayan bir doğa harikası olan anne sütünün daha besleyici olması için tüketebilmesi gereken en iyi 15 besini şöyle sıraladı:
    Yoğurt: İçeriğindeki mükemmel kalsiyum, fosfor oranı ile vazgeçilmez bir besin yoğurt. Hem annenin bebeği ile paylaştığı mineral depolarını doldururken hem de bebeğin kemik ve diş sağlığı için son derece önemli bir rol oynuyor. Annenin enerji ihtiyacına göre günde 2 veya 3 bardak mutlaka yoğurt tüketmesi gerekiyor.
    Yumurta: Yumurta içeriğindeki zengin A, C ve E vitamini; iyot, fosfor ve çinko gibi mineralleriyle en önemli, en kaliteli protein kaynaklarından biri. Bebeğinizin beyin gelişimine katkıda bulunan, sütünüzün kalitesine destek çıkan en değerli besin!
    Emziklilik_donemi
    Emziklilik döneminde beslenme
    Yulaf Ezmesi: Bu kompleks karbonhidrat daha enerjik hissetmenizi sağlar ve süt miktarınızı artırır. Bitkisel protein ve posadan zengin olan yulaf ezmesi sindirim sistemini düzenler. Bebeğini sakin sakin emzirmek isteyen anneler, akşam yemeğinden sonra yoğurt ile tüketebilirsiniz!
    Süt / Ayran: Anne sütünü artırmanın ilk yolu sıvı tüketimini artırmaktır. Bu sıvıların başında da önemli protein kaynağı olan ve kalsiyumdan zengin süt ve ayran gelir. Sütü yağsız, ayranı ise yağsız ve tuzsuz tercih edin.
    Ton Balığı / Somon: Ton balığı ve somon omega 3 ve proteinin iyi kaynaklarıdır. Bebeğinizin beyin gelişimini destekler, sizin ise emziklilik döneminde stres yönetiminize destek çıkar.
    Maş Fasulyesi / Börülce: B grubu vitaminleri ve posadan zengin olan bu besinler; sindirim sistemini düzenler, kan şekeri kontrolünü sağlar ve bol miktarda bitkisel protein içerir. Haşlayıp koyu yeşil yapraklı sebzelerle karıştırıp salata şeklinde tüketebilirsiniz.
     emziren_anne_beslenme
    Karabuğday / Buğday: Bu besinler düşük glisemik indeks değerine ve yüksek posa oranına sahiptir. Kan şekeri kontrolü sağlar, sindirim sistemi fonksiyonlarını iyileştirir. Karabuğdayı sebze yemeklerinde, salatalarınızda veya pilav olarak tüketin. Buğdayı ise süt ile pişirip içine 1 tatlı kaşığı bal koyarak tatlı ihtiyacınızı giderin, sütünüzü artırın.
    Yağlı tohumlar: Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar zengin yağ asidi, vitamin ve mineral bileşimi ile ön plana çıkıyor. Annenin beslenmesinde yağ asidi bileşimine önem vermesi sütün daha kaliteli salgılanmasına ve bebeğin sinirsel gelişimine destek oluyor.
    Ispanak / Pazı / Dereotu: Emzirme süresince ikinize de gerekli olan demir, kalsiyum ve folik asit içerirler. Çiğ veya az pişmiş olarak tercih edin, yemeklerin içinde de mutlaka kullanın.
    Çemen Tohumu: Tavuk ve et yemeklerinize lezzet katan bu besin aynı zamanda sütünüze de bolluk katacaktır.
    Rezene: Hormon değişikliklerine yol açan maddelerce zengin olan rezene, anne sütü salınımı için gerekli olan östrojen ve prolaktin hormonlarının üretimini artırır. Hem bebeğinizi hem de sizi rahatlatır.
    Sarımsak / Soğan: Anne sütü artıran en iyi besinler arasında yer alırlar. Süt üretimine yardımcı bileşikler vardır. Yemeklerinizde ve salatalarınızda bol bol kullanın.
    Kuşkonmaz: Kuşkonmazda, emziren annelerin süt üretimi için, gerekli hormonlar vardır. A vitamini, potasyum ve posadan zengin olan kuşkonmazı sebze yemeklerinde, ızgara etlerin yanında kullanın.
    Balkabağı: Zengin beta karoten içeriğiyle sütünüzü artıran balkabağını, tatlı olarak tüketmeniz hem tatlı isteğini azaltacak, hem de sütünü artıracaktır.
    emzirme_donemi
    Emziklilik döneminde beslenme
    Su – Maden Suyu: Emzirme döneminde olan anne, sütünü artırmak için 2,5-3 litre su içmelidir. Emzirirken terleyerek kaybettiğiniz elektrolitlerinizi ise günde 1 tane maden suyu ile tamamlayın.”  İHA – trthaber.com
  • Lifli gıdalar ile bel bölgesi yağlarını eritin

    Lifli gıdalar ile bel bölgesi yağlarını eritin

    ‘Düzenli Tüketildiğinde Vücuttaki Yağları Çıra Gibi Yakan 10 Yiyecek’ başlığı altında yumurtadan cevize, somondan dolmalık bibere şaşırtıcı isimler yer alıyor. Bilinçli bir diyet ve spor eşliğinde tüketildiği takdirde bu yiyecekler yağlara adeta savaş açıyor.
    Yaz sezonu yaklaşırken, kışın kalın kıyafetleri ortadan kalkıp altındaki ‘yaşanmışlık’ meydana çıkınca çoğumuzu bir panik aldı. Yağlardan kurtulmak, yaza biraz daha hafiflemiş girmek için herkes kendince bir yönteme başvuruyor. Bu süreçte, düzenli tüketildiğinde vücuttaki yağları çıra gibi yakan 10 yiyecek başlığı ile bizlere yardımcı olabilecek besinler sıralandı. Ancak unutmamak gerek, sağlığımızı koruyarak kilo verebilmek için bir uzmana danışarak diyete girmek ve düzenli spor yapmak gerekiyor.
    Lifli gıdalar bel çevresindeki yağlarla savaşıyor
    Buğday, yulaf, arpa, muz ve portakal gibi lifli gıdalar, American Journal of Clinical Nutrition isimli derginin araştırmasına göre özellikle simit, yani bel bölgesindeki yağlarla doğrudan savaş içine giriyor.
    Yeşil çay kilo kaybına yardımcı
    Yeşil çay kilo verdirmiyor ancak düzenli spor ve doktor kontrolündeki diyet ile birlikte tüketildiğinde kilo kaybına yardımcı oluyor.
    Yumurta protein içeriği ile yağ yaktırıyor
    Protein içeriği sayesinde yumurta, kilo vermeye yardımcı önemli bir yiyecek. Vücut proteini parçalamak için daha çok enerji yakıyor, bu da ister istemez kilo vermeye yardımcı oluyor.
    Yoğurt ve peynir tok tutuyor
    Peynir ve yoğurt, yumurtadaki gibi tok tutma özelliğine sahip, ek olarak içerdiği kalsiyum da vücudun alması gereken önemli bileşenlerden birisi. Yağsız olanları tercih edildiğinde ve düzenli tüketildiğinde bu ikili de vücut yağlarına etki ediyor.
    Yakımı en kolay mucize somon
    Somon balığında bulunan omega 3, insan vücudu tarafından depolanması çok güç olan ve yakımı da en kolay olan mucize bir yağdır. Bu yararlı yağlar vücut içindeki kötü yağların yerini alarak onları bertaraf eder.
    Cevizin yağı da kilo vermeye yardımcı
    İçerdiği yağlar, lif ve protein vücudun insüline olan direncini artırarak kilo vermeye yardımcı oluyor. Çünkü ceviz, en iyi omega 3 yağ asit kaynağından biri.
    Elma yağ yakımını kolaylaştırıyor
    Elmanın bileşenleri ve lifli yapısı yağ yakımını kolaylaştırıyor. Buna düşük kalorisini de eklediğimizde, yaz kış bulunabilen bu lezzeti tüketmek oldukça faydalı.
    Dolmalık biber hastalıklardan da koruyor
    Elmanın tüm özelliklerini barındıran dolmalık biberde bir de C vitamini bulunuyor. Kışın olumsuz etkilerinden kurtulurken kilo vermek şahane!
    Keten tohumu tok tutuyor
    Her gün kahvaltıda yoğurdunuza ya da akşam yemeklerinde salatanıza bir yemek kaşığı keten tohumu eklemek, tok tutarak fazla besin alımını engelliyor.
    Keskin sirke yağlara zarar
    Sirke vücuttaki yağların harekete geçmesini sağlayarak parçalanmasına yardımcı oluyor. Salata ve çorbalarda sirke kullanmak da ayrı bir leziz oluyor.
    Kaynak: trthaber.com