Blog

  • Yeşil çay kanser ‘e iyi gelir mi?

    Yeşil çay kanser ‘e iyi gelir mi?

    Yeditepe Üniv. Eczacılık Fakültesi, Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Erdem Yeşilada Dünya Sağlık Haftası’nda yeşil çayı ve çağın hastalığı kansere etkilerini anlattı.

    Çay, beyaz, yeşil, siyah renkli olsun, tüm dünyada en fazla tüketilen içecek. Aynı bitkiden elde edilmelerine rağmen, farklı işlenme şekillerine bağlı olarak vücudumuzdaki etkileri de farklılık gösteriyor. Ortak özellikleri kuvvetli antioksidan etkileri. Yani vücudumuzun zararlı serbest oksijen radikallerinin hasarına karşı korunmasında önemli rol oynuyor. Bu etkisi çayın içerisinde bulunan polifenolik yapıda kateşin bileşiklerine bağlı olarak gerçekleşiyor. Çay yapraklarının içerisinde bu tip bileşiklerinin oranı oldukça yüksek; yüzde 30 ile 42 arasında. Yeditepe Üniv. Eczacılık Fakültesi, Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Erdem Yeşilada, çayın işlenmesi sırasında bu yapılarda meydana gelen değişim nedeniyle en kuvvetli etkinin beyaz çay ve yeşil çayda olduğuna dikkat çekiyor.

    Yeşil çayın sık olarak tüketildiği Uzak doğu toplumlarında yürütülen saha çalışmaları yeşil çayın kanserlerin önlenmesinde etkili olabileceğini ortaya koyuyor. Prof.Dr. Erdem Yeşilada son yıllarda gerçekleştirilen bilimsel araştırmaların da bu bulguları açık bir şekilde desteklediğini vurguluyor. Özellikle yeşil çayın; antioksidan etkisine bağlı olarak, tümör oluşumunda ve gelişiminde rol oynayan genleri, enzimleri ve proteinleri düzenleyerek tümör oluşumunu engellediği, tümörlerin beslenmesini önleyerek kanser hücrelerinin ölümünü sağladığı da bilimsel çalışmalarda tespit edilenler arasında.
    Japonya’da yaklaşık 50 bin kişi (40 yaş üzeri) üzerinde yürütülen bir izleme çalışmasında prostat kanseri gelişimi oranının günde 1 bardak ve daha az içenlere oranla günde 5 bardak ve üzerinde yeşil çay içenlerde belirgin bir şekilde azaldığı gözlemlenmiş.

    BİTKİ ÇAYLARI ZAYIFLATIR MI?

    Diğer klinik çalışmalarda günde 9 bardağa kadar yeşil çay içilmesinin kolon kanserleri üzerinde etkili olabileceği bildiriliyor. Beyaz ve yeşil çay, antioksidan etkisi ile güneşin olumsuz etkilerine karşı deriyi koruyarak deri kanserlerinin önlenmesi amacıyla öneriliyor.

    Prof.Dr. Erdem Yeşilada ayrıca yeşil çay tüketiminin kanser ilaçlarının etkinliğini artırabileceğine yönelik deneysel bulguların da mevcut olduğunu belirtiyor. Özellikle meme kanserlerinde (östrojen reseptör pozitif ve negatif) kanser ilaçlarının (tamoksifen, vd.) birlikte verilmesinin tedavinin başarısını artırabileceği yönünde araştırmalar bulunuyor.

    Kaynak: gazeteyeniyuzyil.com

  • Carpisa 2016 Çanta Modelleri

    Carpisa 2016 Çanta Modelleri

    Carpisa 2016 Çanta Modelleri sizlerle… İtalya’nın ikonik çanta markası Carpisa, 2016 İlkbahar- Yaz sezonu için ünlü oyuncu Penelope Cruz ile işbirliğini yeniledi.

    Geçtiğimiz sezon Carpisa Sonbahar- Kış Koleksiyonuna ilham veren Penelope Cruz, bu sezon da kendi tarzını yansıtarak büyüleyici bir koleksiyona imza atıyor.

    Birbirinden farklı pek çok tarza hitap eden, çanta ve valiz kategorisinde dünyanın lider markaları arasında yer alan Carpisa’nın 2016 İlkbahar- Yaz Penelope Cruz Koleksiyonu vitrinlerde yerini aldı.

    Baharı çağıran pastel renklerin, avangart ve stil sahibi kadını vurgulayan sıcak tonların, siyah ve beyazı bir araya getiren maskulen detayların yer aldığı koleksiyon yoğun ilgi görüyor.

    Bu sezon, diğer sezonlardan farklı ve bir ilk olarak Carpisa’nın dünyada ikonik hale gelmiş EXILLE modelinin zümrüt yeşili rengi de gardıroplarda yerini alıyor.

    Carpisa 2016 Çanta Modelleri

    Carpisa_2016_canta_Modelleri (1)
    Carpisa 2016 Çanta Modelleri

    Carpisa_2016_canta_Modelleri (2) Carpisa_2016_canta_Modelleri (3) Carpisa_2016_canta_Modelleri (4) Carpisa_2016_canta_Modelleri (5) Carpisa_2016_canta_Modelleri (6) Carpisa_2016_canta_Modelleri (7)

    Kaynak: cosmopolitanturkiye.com

  • Detoks diyet listesi

    Detoks diyet listesi

    Diyetisyen Ferin Batman ‘ın hazırladığı detoks diyet listesi ile arının… Yağ yakıcı yeşil smoothie tarifi ve detoks çorbası yazımızda sizlerle..

    Detoks diyet listesi

    Detoks diyet listesi

    1. Seçenek

    Kahvaltı :

    • 1 kutu probiyotik yoğurt + 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi + 1 kivi veya 1 dilim ananas + tarçın (malzemeleri karıştırıp yiyin)

    Ara :

    • 1 fincan yeşil çay
    • 10 adet çiğ badem ya da fındık

    Öğle :

    • 500 ml su
    • 2 adet grisini
    • Avokadolu Salata

    Ara :

    • 200 ml su
    • 1 fincan yeşil çay
    • 1 kutu probiyotik yoğurt
    • 1 havuç

    Akşam :

    • 500 ml su
    • 6 kaşık kinoalı kısır ( kinoa bulamıyorsanız ince bulgur da olur. )
    • Yeşillik

    Ara öğün :

    • 1 dilim ananas
    • 1 fincan beyaz çay

    Not : Bu diyeti uygularken günde en az 2 – 2.5 litre su için. Suyunuza limon tarçın ekleyebilirsiniz.

    Yeşil smoothie
    Yeşil smoothie

    2. Seçenek

    Kahvaltı :

    • Yeşil smoothie (200 ml )

    Ara :

    • 10 adet çiğ badem
    • Yeşil Çay

     

    Öğle :

    • Barbunyalı salata

    Ara :

    • 1 elma
    • 20 – 25 adet kabak çekirdeği

     

    Akşam :

    • 1 kase detoks çorbası
    • 4 kaşık az yağlı yoğurt
    • 2 adet etimek

    Ara öğün :

    • 1 dilim ananas

    Yağ yakıcı yeşil smoothie tarifi

    Malzemeler: 

    • 1 çay bardağı portakal suyu
    • 1 fincan dolusu ıspanak
    • 4 – 4 adet taze nane
    • 2 dilim ananas
    • 3 kaşık ligt yoğurt veya 1 su bardağı badem sütü
    • 1 çay kaşığı toz zencefil
    • 2 dilim zencefil

    Yapılışı : Malzemeleri blendırdan geçirin.

    Detoks Çorbası Tarifi

    Malzemeler :

    • 1 büyük boy domates
    • 1 kase brokoli veya lahana
    • 2 – 3 adet taze kırmızı biber
    • Sarımsak , soğan
    • Yarım demet maydanoz
    • Yarım demet dereotu
    • 1 orta boy patates
    • 2 yemek kaşığı bulgur
    • 2 bardak su
    • 1 yemek kaşığı zeytinyağı

    Yapılışı : Tüm malzemeleri kaynatın . Piştikden sonra blanderdan geçirebilirsiniz. Afiyet olsun.

     

  • Fresh makyaj önerisi

    Fresh makyaj önerisi

    Bahar için ideal makyaj!Fresh makyaj önerisi …! Yepyeni mevsimin gelişiyle, kıyafetlerimizde olduğu gibi makyaj stilimiz de değişiyor! Kışın karanlık günlerine özel koyu tonların yerini daha canlı, pastel tonlar alıyor! Bu güneşli aylar için çok fazla seçeneğimiz var ve bu seçenekler arasından seçim yapmak oldukça zor. Bizim sana önerimiz ise, elegan ve ”fresh” bohem görünümü! Hemen ilham almaya ne dersin?

    Fresh makyaj önerisi

    Ten makyajı

    Bohem görünümlü makyajına,L’Oréal Paris Infallible 24H Matte gibi ten renginle uyumlu fondöteni, makyaj süngeri veya fondöten fırçası ile tüm yüzüne uygulayarak başlayabilirsin. Ardından, yüz hatlarını daha fazla belirginleştirmek için hafif bir kontur uygulaması yapabilirsin. Bronzer’ı yanağının oyuk kısımlarına ve şakaklarına uygulayıp, aydınlatıcıyı elmacık kemiklerinin üzerine, kaş kemiğine ve çenene uygulayabilirsin.

    Ten makyajını, yanaklarına az miktarda, pembe tonlarında allık uygulayarak sonlandırabilirsin.

    Fresh makyaj
    Fresh makyaj

    Göz makyajı

    Gözlerinin rengi ne olursa olsun, bronze göz makyajı bu görünüm için ideal! Bu nötr ton, gece veya gündüz olması fark etmeden, her ortama uygundur. Tüm göz kapağına ve alt kirpik diplerine, Maybelline New York On and On Bronze gibi bir bronz göz farını uygulayıp hafif dumanlı göz makyajı görünümü oluşturabilirsin. Ardından, göz pınarlarına gümüş tonda, ışıltılı bir göz farını uygulayarak göz bölgeni aydınlatabilirsin. Son olarak da hacim veren bir maskarayı kirpiklerine uygulayarak göz makyajını sonlandırabilirsin.

    Dudak makyajı

    Bahar ve yaz mevsimi için dudak parlatıcıları harika bir tercih! Özellikle bu sezon trend olan dudak parlatıcıları, görünümüne renk katmanın en iyi yolu. Şeftali tonlarında Lancôme Juicy Shaker Freedom of Peach (Şeftali) 142 gibi bir dudak parlatıcısını seçerek, bronz gözlerin ve pembe yanaklarınla harika bir uyum yakalayabilirsin!

    Kaynak: makyaj.com

  • Astımlı bebekler için öneriler

    Astımlı bebekler için öneriler

    Astımlı bebekler için öneriler… Astım yalnızca yetişkilenlerde ya da çocuklarda görülmüyor. Araştırmalara göre prematüre bebeklerde de bu risk oldukça yüksek…

    Astım yalnızca yetişkilenlerde ya da çocuklarda görülmüyor. Araştırmalara göre prematüre bebeklerde bu riskin arttığını söyleyen Doç. Dr. Nermin Tansuğ, erken doğan bebeklerde astım riskini engellemede anne sütünün önemine değindi.

    Doç. Dr. Tansuğ sigara kullanımının hem erken doğum riskini hem de bebeklerde astım riskini arttırdığını söyledi.

    Tekrarlayan öksürük, nefes darlığı ve hışıltı atakları ile seyreden kronik bir solunum yolları hastalığı olan astım yetişkinlerin yanı sıra bebek ve çocukları da etkiliyor.

    Bir çocukta viral enfeksiyon, egzersiz ve allerjen ile karşılaşma sonucu tekrarlayıcı özellikte hışıltı ve/veya öksürük ortaya çıkıyorsa astım düşünülmelidir.

    Çocuklarda astım daha çok geceleri veya sabaha karşı ortaya çıkan öksürük atakları ile seyreder. Efor ve egzersiz atakların ortaya çıkmasını kolaylaştır. Göğüste sıkışma hissi veya nefes darlığı daha az rastlanan bulgulardır.

    Astımın görülme sıklığının ülkeden ülkeye, hatta bölgeden bölgeye değiştiğini söyleyen Dr. Tansuğ, yapılan çalışmaları göre Türkiye’de bu oranın yüzde 8 ile 12 arasında değiştiğini belirtti.

    Astımın görülme sıklığının yaşam koşulları, çevre ve hava kirliliği, sigara dumanı ve genetik faktörlerle ilişkili olduğunu dile getiren Dr. Tansuğ, son yıllarda yaşam koşullarının değişmesi ile birlikte astımın görülme sıklığının arttığını belirtti.

    Erken doğum ile dünyaya gelen bebeklerin akciğerleri tam olarak gelişmemiş olduğu için astıma daha meyilli olduklarını söyleyen Dr. Tansuğ,

    “Erken doğum sonrası solunum sıkıntısı ile yenidoğan yoğun bakımda yatırılarak akciğerleri geliştirici özel ilaçlar verilen ve solunum cihazına bağlanan bebeklerin ilk yaşlarında geçirilen enfeksiyonlar sırasında solunum sıkıntısı yineleyebiliyor.

    Çünkü bu bebeklerin akciğerleri tam olarak gelişmemiş olduğundan yenidoğan döneminde hasarlanan akciğer dokusu daha hassas oluyor” dedi.

    Anne sütü ile beslenen bebeklerin enfeksiyonlardan korunduğunu ve daha az hastalandıklarını belirten Dr. Tansuğ, erken doğan bebeklerde anne sütünün çok önemli olduğunu söyledi.

    Anne sütünün ilk 3 yaşta hışıltıdan koruduğuna dair çalışmalar olduğuna değinen Dr. Tansuğ, “Hışıltılı çocuklarda daha sonraki dönemlerde astım görülebileceğinden anne sütünün ilk altı ayda yoğun olarak verilmesi koruyuculuk açısından önemlidir.

    Sigara astım gelişmesinde son derece önemli olumsuz çevre faktörlerinden biridir. Hem gebelik sırasında hem de sonrasında sigaraya maruz kalmak astım görülme oranını artırmaktadır.

    Aynı zamanda sigara erken doğumu da tetiklemektedir. Sonuç olarak hem gebelikte hem de sonrasında sigaradan uzak kalınmalıdır.” diye konuştu.


    ASTIMLI BEBEĞİ OLAN ANNELERE ÖNERİLER

    Astımlı çocuklar erken tedavi edilmeli ve korunmalıdır.

    Gebelik sırasında annenin öncesinde, doğumdan sonra da bebeğin sigara dumanına maruz kalması akciğer fonksiyonlarında bozulma ve astıma neden olmaktadır. Özellikle ailede astım öyküsü var ise sigara dumanından kaçınılmalıdır.

    Anneler, sigaranın yanı sıra aşırı kalabalık, kötü havalandırma, uygunsuz ısınma, nem gibi çevresel risk faktörlerinin astımı şiddetlendirdiğini unutmamalıdır.

    Astımın gelişmesinde allerji çok önemli bir rol oynamaktadır. Saptanan bir allerjen varsa bundan kaçınılmalı ve koruyucu önlemler dikkatle uygulanmalıdır.

    Ev tozuna duyarlı çocuklara özel yatak kılıfları, nem giderici ve havalandırmayı artırıcı önlemler önerilebilir.

    Kaynak: HaberTürk

  • Çorba diyeti ile 1 haftada 3 kilo

    Çorba diyeti ile 1 haftada 3 kilo

    Diyetisyen Yonca Sevim ‘in hazırladığı çorba diyeti ile 1 haftada 3 kilo vermek mümkün. Sağlıklı diyetler dileriz… Çorba diyeti ile 1 haftada 3 kilo diyet listesi …

    Çorba diyeti ile 1 haftada 3 kilo

    balkabagi_diyet_corba

    1. Seçenek

    Kahvaltı :

    • 1 su bardağı kefir
    • 3 yemek kaşığı yulaf ezmesi
    • Çeyrek avokado
    • 1 tatlı kaşığı chia tohumu veya keten tohumu

    Ara :

    • 1 büyük boy kırmızı elma

    Öğle :

    • 1 porsiyon bal kabağı çorbası
    • 1 bardak yoğurt
    • 1 kase mevsim yeşillikleri

    Ara :

    • 1 büyük boy armut
    • 10 adet çiğ badem

    Akşam :

    • 1 porsiyon bal kabağı çorbası
    • 200 gr ızgara somon
    • 1 kase mevsim yeşillikleri

    corba_diyeti_tavuk_corbasi

    2.  Seçenek

    Kahvaltı :

    • Lorlu yulaf topları ( yarım su bardağı lor peyniri, 3 kaşık yulaf ezmesi, 3 adet doğranmış kuru kayısı, 1 çay kaşığı keten tohumunu karıştırıp 4 top haline getirin. Topların etrafını ince kıyım maydonozla kaplayın )
    • Kırmızı kapya biber

    Ara :

    • 3 adet mor erik

    Öğle :

    • 1 porsiyon buğdaylı tavuk çorbası
    • 3 adet fırında sade mantar
    • 1 kase turp ve mor lahana rendesi

    Ara :

    • 1 adet muz
    • 1 bardak kefir

    Akşam :

    • 1 porsiyon buğdaylı tavuk çorbası
    • 3 adet fırında sade mantar
    • 1 kase turp ve mor lahana rendesi

    corba_diyeti

    3. Seçenek

    Kahvaltı :

    • Yarım tam buğday simit
    • 2 dilim az yağlı beyaz peynir
    • Söğüş mevsim sebzeleri

    Ara :

    • 1 avuç mor üzüm

    Öğle :

    • 1 kase sebze çorbası
    • 1 bardak yoğurtlu pancar haşlama
    • Çiğ sebze

    Ara :

    • 2 adet mandalina
    • 10 adet ceviz

    Akşam :

    • 1 kase sebze çorbası
    • 1 bardak yoğurtlu pancar haşlama
    • Çiğ sebze
  • Parlak Saçlar İçin

    Parlak Saçlar İçin

    Saçlarımız, güzelliğimizin en önemli tamamlayıcılarından. Ancak mevsim değişiklikleri, güneş ışınları, klorlu su derken, pek çok olumsuz etkene maruz kalıyorlar. Neyse ki, onları koruma altına almamızı sağlayacak bir o kadar da çözüm yolu var.

    Peki, hacimli ve sağlıkla parlayan saçlara sahip olmak için ne yapmamız gerekiyor? Besleyici bitki özleri içeren serumlar, saçın nem ihtiyacını karşılayan nemlendirici spreyler, onarıcı saç maskeleri ve yağları, kozmetik dünyasının sunduğu çözümlerden birkaçı. Tabii, bir de daha doğal çözümler var ki, onları Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber şöyle sıralıyor.

    Parlak Saçlar İçin

    Somon: En kaliteli omega-3 kaynaklarından biri olan somon, sadece kalp sağlığını değil, saç sağlığını da destekliyor. Kaliteli protein içeriği ve D vitamini içermesi sayesinde saçları güçlendiriyor. Deri sağlığı açısından önemi olan A vitamini ile saç derisinin daha sağlıklı olmasına yardım ediyor.

    İstiridye: Çinko minerali yetersizliği saç dökülmelerine yol açar. İstiridye, çinkonun zengin kaynaklarından biri. Yalnız civa içeriği sebebi ile aşırı miktarda tüketilmesi sağlıklı değil. Gebe ve emziren annelerin tüketmemesi gereken besin grubunda yer alıyor.

    Yumurta: Yumurtanın sarısında bulunan biyotin saç sağlığı açısından oldukça önemli. Saçların parlak olmasını sağlıyor. Yumurta beyazının tam pişmeden tüketilmesi biyotinin vücutta etkin kullanılmasını engelliyor. Bu nedenle, gür ve sağlıklı saçlar için tükettiğiniz yumurtanın beyazının iyi pişmiş olduğundan emin olmalısınız.

    Ay çekirdeği: E vitamini içerikleri ile ay çekirdeği başta olmak üzere fındık, badem ve ceviz gibi yağlı tohumlar saçların daha hızlı uzamasına yardımcı oluyor.

    Tatlı patates: Saç ve deri sağlığında önemli rolü olan A vitaminin öncül maddesi beta-karoten bakımından zengin. Bir adet tatlı patates, A vitamini gereksiniminin 3 katı kadar beta-karoten içeriyor.

    Avokado: İçerdiği sağlıklı yağlar ile saçların sağlıklı ve parlak olmasına yardım ediyor. Birlikte tüketildiği diğer besinlerin de vücutta daha etkin şekilde kullanılmasına yardımcı olduğundan sadece saç sağlığını değil, genel sağlığı geliştirmeye de destek oluyor.

    Kivi: Saçların daha parlak görünmesine yardımcı olan C vitamininin en zengin kaynaklarından biri. Günde 1 adet kivi tüketerek günlük C vitamini ihtiyacınızın yaklaşık yüzde 80’ini karşılayabilirsiniz.

    Kırmızı et: Demir minerali yetersizliğinde saç dökülmesi gözlenir. Kırmızı et demirin en kaliteli kaynağı. Anemiden korunmak ve sağlıklı saçlar için beslenmede düzenli olarak yer alması gerekiyor.

    Koyu yeşil yapraklı sebzeler: Ispanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler demir minerali bakımından oldukça zengin. Sebzelerde bulunan demirin vücutta kullanılabilmesi için bu sebzelerin bir miktar kıyma veya et ile pişirilmesi veya yanlarında C vitamininden zengin bir besin kaynağı tüketilmesi öneriliyor.

    Fotoğraf: Victoria’s Secret

    Kaynak: blog.gittigidiyor.com/kozmetik-kisisel-bakim

  • Çocuklarda alerjik rinit tedavisi

    Çocuklarda alerjik rinit tedavisi

    Alerjik rinitin ortalama başlangıç yaşı 10… Çocukluk çağında en çok ise erkeklerde görülüyor

    İnsana yaşam enerjisi veren bahar ayları, polen alerjisi olan kişilerin hayatını kabusa çevirebiliyor. Alerjik rinitin ortalama başlangıç yaşının 10 olduğunu belirten Uzm. Dr. Sevin Karalar, çocukluk çağında erkeklerde kızlara göre daha sık görüldüğünü söyledi.

    Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan doktortakvimi.com üyelerinden Uzm. Dr. Sevin Karalar, çocukluk çağında erkeklerde kızlara göre daha sık görülen alerjinin, erişkinlerde görülme oranının her iki cinste de aynı olduğunu belirtti. Karalar, alerjisi olan kişilerin sık sık duş almaları ve açık ortamlardan uzak durmaları gerektiğini ifade etti.

    Dr. Sevin Karalar, “Bahar aylarıyla birlikte alerji mevsimi de açıldı. Dünya nüfusunun neredeyse yüzde 40’ını etkileyen bahar alerjileri tedavi edilmediğinde astıma dönüşebiliyor. Değişen yaşam koşulları, çevre ve hava kirliliği, çocukluk döneminde geçirilen enfeksiyonların bahar alerjilerinin görülme oranlarının artmasına neden ouyor. Ayrıca kapalı ortamlarda daha uzun süre kalınmasının sigara, genetik faktörler ve diyet alışkanlıklarındaki değişikliklerin de hastalığa kapı aralar.” diye konuştu.

    Ailesinde yoğun sigara içen çocuklarda hastalık riskinin daha yüksek olduğunu söyleyen Karalar, sözlerine şöyle devam etti: “Eforla tıkanma, çocuklarda koşunca öksürük gibi dikkat çekmeyen belirtiler astımın erken bulguları arasında. Mevsimsel olan bu sendromlar bir süre sonra düzeldiği için hastalığın tanısı gecikebiliyor. Bu belirtiler iki polen mevsiminde de tekrarlarsa mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmak gerekiyor.”

    ERKEK ÇOCUKLARINI KIZLARA GÖRE DAHA ÇOK ETKİLİYOR

    Alerjik rinitin ortalama başlangıç yaşının 10 olduğunu belirten Dr. Sevin Karalar, çocukluk çağında erkeklerde kızlara göre daha sık görülürken, erişkinlerde sıklık oranının her iki cinste aynı olduğunu söyledi. Karalar, ayrıca hastalığın yaşam kalitesini ciddi oranda etkilediğine dikkat çekerek, günde en az bir saat süre ile art arda hapşırık, burun kaşıntısı akıntısı ve tıkanıklığı yaşayan erişkinlerinin mutlaka doktora başvurmaları gerektiğini vurguladı.

    SİGARA ORTAMINA MARUZ KALAN ÇOCUKLARDA HASTALIK RİSKİ DAHA YÜKSEK

    Doğru teşhisin çok önemli olduğuna da dikkat çeken Karalar, hastanın neye alerjisi olduğunu belirlemek için bazı testler yapmak gerektiğini söyledi. Dr. Karalar alerji hastalarının polen mevsiminde dikkat etmesi gereken hususları ise şöyle sıraladı:

    •* Polen mevsiminde hastalar açık havada bulunmamalı.
    •* Açık havada bulunulması durumunda yeşillik ve ağaçlık yerler tercih edilmemeli.
    * Piknik yapmaktan kaçınılmalı.
    •* Dışarı çıktığında yapılabiliyorsa maske, güneş gözlüğü kullanılmalı.
    •* Açık ortamdan eve gelindiğinde hemen duş alınmalı ve giysiler değiştirilmeli. Ya da en azından saçlar yıkanmalı.

    Habertürk

  • Güneş gözlükleri 2016 trendleri

    Güneş gözlükleri 2016 trendleri

    Güneş gözlükleri 2016 trendleri.. Güneş gözlüğü koleksiyonlarının en iyi tarafı; trendler ne kadar değişirse değişsin, her zaman herkesin zevkine uyacak bir model mutlaka oluyor. Ancak 2016 yazında durum biraz farklı, zira bu kez adeta cesaret sınavına davet ediliyoruz. Elbette klasik modeller hiçbir yere gitmiş değil ve dilediğinizi seçmekte özgürsünüz fakat bize öyle geliyor ki, davete icabet edip sınava girersek çok eğleneceğiz…

    Güneş gözlükleri 2016 trendleri

    2016 güneş gözlükleri
    Swatch

    Renkli Çerçeve

    Turuncu, turkuaz, fuşya gibi canlı tonların yanı sıra yavruağzından bebe mavisine uzanan uçuk pasteller de seçenekler arasında.

    Miu Miu
    Miu Miu

    Kare Çerçeve

    Sadece kare değil, aynı zamanda büyük çerçeveler söz konusu. Pek çok sade modele ek olarak bunun gibi iddialı versiyonlar da var.

    Swatch
    Swatch

    Retro Kedigözü

    Birkaç sezondur trend listelerinde sürekli karşımıza çıkan 50’li yılların kedigözü modellerine belki bu kez bir şans verirsiniz. Üstelik artık eskisi kadar büyük de değiller.

    Balmain
    Balmain

    Retro Oversize

    50’lerden bir trend daha. Zamanında Audrey Hepburn, Grace Kelly, Marilyn Monroe gibi isimlerin gözünden çıkarmadığı büyük çerçeveli güneş gözlükleri havalı ve gizemli bir görünüm yaratıyorlar.

    Levi’s
    Levi’s

    Retro Yuvarlak

    Evet, John Lennon’unkiler gibi ince, küçük yuvarlak çerçevelerden bahsediyoruz. Hemen hemen her yüz şekline ve stile yakışıyor.

    Hermossa Eyewear
    Hermossa Eyewear

    Sarı Cam

    Sezonun en iddialı, ilginç ve eğlenceli trendlerinden biri. Açıktan koyuya farklı sarı tonları mevcut.

    Emporio Armani
    Emporio Armani

    Klasik Aviator

    30’lu yıllarda havacılar için tasarlanan Aviator modeli, bunca yıllık popülerliğini stil ile konforu birleştirmesine borçlu. Şimdi envai çeşit cam ve çerçeve alternatifine sahip.

    Balmain
    Balmain

    Ombre Cam

    Koyudan açığa doğru renk geçişi olan bu cam, trendler arasında ilk sıralarda olmamakla birlikte hâlâ moda dünyasındaki yerini koruyor.

    Aloha Eyes
    Aloha Eyes

    Zifiri Siyah Cam

    Sezonun dikkat çeken cam renklerinden biri. Güneş ışınlarından ve meraklı bakışlardan korunmak için birebir.

    Wanelo
    Wanelo

    Aynalı Cam

    Yansıtma özelliği sayesinde bir bakıma ayna işlevi de gören bu lensin renkli versiyonları ve çok sayıda çerçeve seçeneği var.

    Fotoğraf: Vogue Eyewear

    Kaynak: blog.gittigidiyor.com/moda/

  • Bir kadının mutlu olup olmadığı nasıl anlaşılır?

    Bir kadının mutlu olup olmadığı nasıl anlaşılır?

    Böyle de soru olur mu? demeyin. Geçenlerde bir yerde bu konu ile ilgili bir yazı okumuştum, buna benzer bir başlığı vardı. Ben de hemen hemen aynı anlama gelen bir başlık yakıştırdım.

    Son zamanlarda dikkat ediyorum, kadın arkadaşlardan bazıları hep erkeklerle ilgili yazılar yazıyor. Kimler olduklarını tahmin edersiniz. Burada isimlerini yazıp onları meşhur etmek ve cevap hakkı doğurmak istemiyorum, onlar kendilerini bilir. Bu dediğim arkadaşlar yazılarında genelde hep erkeklere pislik atsalar da ben onlara uymadan kadınlar hakkında güzel ve yararlı bilgiler yazayım dedim.

    Neyse daha fazla uzatmadan geçelim konuya, bir kadının mutlu olup olmadığını anlamanın bazı yolları varmış. Ben okuduklarımdan aklımda kalanları aktarıyorum. İşinize gelenleri alın, beğenmediklerinizi görmezden gelin. Teşekkür filan da istemez, beddua etmeyin yeter.

    Şimdi efendim, bir kere eğer bir kadın bakımına, saçına başına, makyajına filan dikkat ediyorsa işler yolundaymış. Yani kendisiyle ve çevresiyle barışık, huzurlu ve mutluymuş. Cildine düzenli bakım yaptıran, kilosundan yakınmayan kadının keyfi yerinde demekmiş. Bir de mutlu kadın makyajını silmeyi asla unutmazmış. Bakın bu biraz ilginç geldi bana. Makyaj silmeden yatan kadın için en fazla tembellik yüzündendir derdim ama mutsuz olacağı hiç aklıma gelmezdi, ama öyleymiş.

    Mutlu kadın yakınındaki insanların en küçük sorunları ile ilgilenir, onlara yardım edermiş. Çünkü kendi mutlu olduğu için sorunu da olmazmış. Bir de kadınlar mutlu iken bütün çocuklar ile uğraşmayı, onlarla yakından ilgilenmeyi severlermiş.

    En önemli tespitlerden biri de, mutlu bir kadın öyle cipsti, çerezdi, çikolata vb. gibi abur cubur ve saçma sapan şeyler yemezmiş. Bırakın abur cuburu, normal yemeklerin bile aşırısına kaçmadan karnını doyuracak kadar ya da biraz daha az yemek yermiş.

    Bence bu çok doğru bir yaklaşım. Sevgilisinden ayrılmış ya da kocası ile sorunları olan mutsuz kadınlar, farkında olmadan hırsla tıkınırken aldıkları kilolarla mutsuzluk/kilo kısır döngüsü içine hapsolabilirler. Peki kadınların kendi aralarında yaptıkları günlerde afiyetle yedikleri kısır, mantı, sarma, pasta, börek, kek ve kurabiyeler de mutsuzluk belirtisi midir onu da bilmiyorum. Sanırım o biraz “amaaan battı balık yan gider” felsefesinin dışavurumsal bir sonucudur.

    Geldik en önemli mutluluk kıstaslarından birine. Bir kadın eğer mutlu ise üzerindeki aşırı merakı kaybolur ve her şeyi olduğu gibi kabullenmeye başlarmış. Sevgilisi veya kocası yalnız takılacağını söylese bile onu sorgulamazmış. Demek ki kadın mutlu ise erkekler üzerindeki baskı sıfır düzeyinde.

    Yüzde yüz doğru bir tespit, katılıyorum. Hani kocalara/sevgililere makineli tüfek gibi ardı ardına cevabı beklemeden sorulan sorular vardır ya… Nereye gidiyorsun, nereden geliyorsun, kimler vardı, neden haber vermedin, neden bu kadar geç kaldın, kaç kişiydiniz, neredeydiniz, keyfin yerindeydi galiba, say say bitmez…

    İşte mutlu bir kadın bu soruların hiç birini sormazmış. Keyfi yerinde olduğu için “lay lay lom, hayat bana güzel” hesabı erkeği köşeye sıkıştırmazmış. Erkekler özellikle bu konuya çok dikkat etsin derim. Sorgulama başladı mı yandınız.

    Buraya kadar anlatılanların ne kadarı doğrudur, ne kadarı gerçektir bilemem ama mutsuz olan her kadının yaptığı klasik bazı işleri bilirim.

    Eğer bir kadın ani bir kararla saçını kestiriyor ya da durup durduğu yerde saç renginde radikal bir değişiklik yapıyorsa, son günlerde saçma sapan alışverişler yapıp anlamsızca para harcıyorsa, sürekli canının sıkıldığını, kimseyi görmek istemediğini ve artık yaşamdan bıktığını söylüyorsa o kadın pimi çekilmiş bomba gibidir.

    Bir de sürekli sizin her şeyinizi sorguluyorsa yandınız. Tehlike geçene kadar sığınaklara…

    Bu arada bazılarınız; “sen son zamanlarda kadınlarla çok uğraşır oldun, dikkat et kendine” diyebilir. Yok yok, hem vallahi hem billahi “Nisa taifesi” ile uğraşmak kimin haddine?

    Nerede görülmüştür kadınlarla uğraşanın iki yakasının bir araya geldiği? Ben haddimi bilirim. O kadar da değil…

    Kalın sağlıcakla…

    İlhan İLMENÖZ