Blog

  • Fahriye Evcen Glam makyajı nasıl yapılır?

    Fahriye Evcen Glam makyajı nasıl yapılır?

    Fahriye Evcen Glam makyajı nasıl yapılır? Şık bir akşam yemeği, davet veya özel bir buluşma… Bu özel ve önemli gecelerde ihtiyacın olan göz alıcı makyaj önerisi için ilham kaynağımız, tabii ki Fahriye Evcen. Başarılı oyuncunun L’Oréal Paris Makyaj Tasarımcısı Ali Rıza Özdemir tarafından tasarlanan ve uygulanan Glam makyajından ilham alarak, sen de özel günlerinde süperstar gibi görünebilirsin!

    Fahriye Evcen Glam makyajı nasıl yapılır?
    Fahriye Evcen Glam makyajı nasıl yapılır?

    Fahriye Evcen’in Glam makyajı nasıl yapılır?
    Glam makyaj denilince aklına ne geliyor? Kusursuz bir ten görünümü, çarpıcı bakışlar ve etkileyici dudaklar…Özel buluşma öncesi seni büyük bir stresten kurtarıyoruz ve Fahriye Evcen’in Glam makyajının detaylarını adım adım anlatıyoruz. Kendini ‘o’ gece süperstar gibi hissetmek için yapman gereken şey sadece kendini bize bırakman ve aşağıdaki adımları takip etmen!

    https://www.youtube.com/watch?v=Th1krO0KDaE

    1. Adım: Mat ve kusursuz ten görünümü
    2016 yılının en büyük makyaj trendlerinden olan mat ten görünümü, Glam makyajın ilk basamağını oluşturuyor. Bunun için L’Oréal Paris Infaillible Matte Fondöten ile gün boyu kusursuz ve mat ten makyajına kavuşabilirsin. Cildine en yakın tonda seçtiğin fondötenini tampon hareketlerle cildine uygula. Gece boyu ışıldamak ve doğal bronzluğun ile göz kamaştırmak için elmacık kemiklerinin üzerine L’Oréal Paris Glam Bronze Duo bronzlaştırıcı pudranı uygulamalısın.

    2. Adım: Derin ve etkileyici bakışlar
    Glam makyajı en etkileyici yanı şüphesiz ki derin bakışlardır. Fahriye Evcen’in kusursuz göz makyajına L’Oréal Paris Color Riche Far Paleti’ndeki siyah rengi kirpik diplerine uygularak başlayabilirsin. Kaş bitimi hizasına kadar farını uygulayarak dumanlı göz makyajını oluştur. Far paletindeki koyu gri rengini göz kapağının katlanma çizgisine uygula. Göz makyajının daha aydınlık ve belirgin görünmesi için kaş altına beyaz tonlarındaki farını uygula. Kirpik altına ise, far paletindeki siyah rengini ince bir çizgi şeklinde uygularak göz makyajında bütünlüğü yakalayabilirsin.

    Bakışlardaki derinliği arttırmak için L’Oréal Paris Superstar Eyeliner’ı üst ve alt kirpik diplerine uygulamalısın. İncecik ucu sayesinde eyeliner çekmek artık çok kolay! Daha sonra kirpiklerini hacimli ve vurgulu göstermek için L’Oréal Paris Red Carpet Black Maskara’nın baz kısmını uygula. Kirpiklerinde tam istediğin uzuluk ve siyahlık için maskaranın ikinci kısmını sür.

    3. Adım: Çarpıcı dudaklar
    Dudaklarında büyüleyici etki arıyorsan, Fahriye Evcen’in de tercihi olan L’Oréal Paris Color Riche 430 Ruj’u mutlaka denemelisin. Kırmızının en koyu tonu olan bu ruj, ‘o’ gece star gibi görünmeye yardımcı olacaktır.

    Kaynak: makyaj.com

  • Yeni anneler için bebek bakım rehberi

    Yeni anneler için bebek bakım rehberi

    Çocuk Hastalıkları ve Yenidoğan Uzmanı Dr. Mustafa Yücel Kızıltan yeni annelere önerilerde bulunuyor. İşte yeni anneler için bebek bakımı rehberi

    Aylarca devam eden sabırsız bekleyişin ardından, bebeğinizi ilk kucağınıza aldığınız an, dünyanın en büyük mucizelerinden birine de sahip olursunuz. Bundan böyle hayatınıza bir “Anne” olarak devam edeceğiniz gerçeği mutlu bir heyecanın yanı sıra, getirdiği sorumluluk duygusu nedeniyle endişe kaynağı olabilir. Anneler bebek bakımıyla ilgili ne kadar Kitap okuyup öğüt dinlese de birçok konuda endişelenir. Bebeğin ağlaması ya da uykusuzluğu annelerde panik yaratabilir.  Çocuk Hastalıkları ve Yenidoğan Uzmanı Dr. Mustafa Yücel Kızıltan yeni annelere önerilerde bulunuyor.

    Yeni anneler için bebek bakım rehberi

    Bir saat içinde içinde emzirilmeli

    Sütün artması için doğumdan sonra, en geç bir saat içinde bebek anne göğsüne yatırılmalı. Bebek emmese dahi, ilk 4 saat boyunca, her saat başı annenin memesine koyulmalı. Sonraki günlerde ise, günde 10-12 kez emzirmek faydalı olur. Süt rahatlıkla geliyorsa, beslenmeyi bebeğin kendisi yönetmeli. Bebek acıktığında zaten anneye gerekli uyarıları ağlayarak yapacağından zorlamalara gerek yoktur.

    Gaz sancısı sağlığın işareti

    Ağlamak bebeklerin dış ortamla iletişim kurmak için en sık başvurdukları yoldur. Hastalıkların yanı sıra; gaz sancısı, aşırı sıcak ortam, açlık veya bebeği sıkabilecek fazla giyim bebeğin başlıca ağlama nedenleri arasındadır. Örneğin gaz sancısı olan bebekler kilo alımları iyi ve sağlıklı bebeklerdir.

    Genellikle doğumdan 2-3 hafta sonra, özellikle akşamları ortaya çıkan ağlama nöbetlerine sebep olan bu sancılar giderek sıklaşır. Bebek 6-8 haftalık olduğunda en yoğun şekilde kendini gösteren gaz sancıları yaklaşık olarak 3’üncü ayda kesilir. Bu süre içerisinde ağlama krizlerini azaltabilmek için birçok ilaç ve davranış metodu denenmiş olsa da; bunların hiçbirinin bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmamıştır.

    Göbeğin çevresini temiz ve kuru tutun

    Göbeğin ve çevresinin temiz ve kuru olması gerekir. Göbeği bezin dışında bırakmaya dikkat edin. Göbek 7-14 gün içerisinde düşer. Düştükten sonra yerinde hafif bir kanama olması normaldir. Bu durumda Alkol ile silebilirsiniz.

    Banyo, uyuma rutininin parçası olmalı

    Bebeğinizi her gün yıkamanız gerekmez. Banyo yaptırmanızın nedeni bebeğinizi temiz tutmanın yanı sıra banyonun uyku vakti rutininin bir parçası oluşudur. Bebeğin banyoyu akşam rutininin bir parçası olarak algılanmasını sağlamak önemli. Bebeğinizi hergün yıkamak zorunlu olmamakla birlikte faydalıdır.

    Kremler isilik yapabilir

    Her banyo sonrası krem veya yağ sürmek gerekmez. Krem ve yağlar sürerek cildin terlemesi önlenirse, ufak sivilceler ve ve isilik tarzında döküntüler ortaya çıkabilir. Eğer cildi kurur ve çatlaklar gelişire, bir bebek losyonu veya nemlendiricisini günde 2kere sürebilirsiniz.

    Haftada bir kez kaka normal

    Anne sütü ile beslenen bebek, kakasını haftada bir kez fakat yumuşak kıvamda yapıyorsa kabızlıktan endişelenmeye gerek yoktur; çünkü anne sütünün hemen hemen tamamına yakını bağırsaklardan emilir. Bu da dışkılama sıklığının az olmasını açıklayan bir durumdur. Öte yandan, bebeğin ıkınması ve bu sırada yüzünün kızarması da olağan bir durumdur ve kabızlık olarak algılanmamalı. Anne sütü ile beslenen sağlıklı bir bebeğin 3-4 günde bir, hatta bazı durumlarda haftada bir dışkı yapması bebeğin kabız olduğu anlamına gelmez.

    Sizden bir kat fazla giyinsin

    Yeni doğan bebeklerde terleme görülmez; bu nedenle fazla giydirdiğiniz zaman sıcaklık fazlalığının yarattığı sıkıntıyı ağlayarak ifade etmeye çalışacaktır. Ayrıca fazla sıcak olan ortamlarda bebeğin burnu tıkanır. Bebeğin elleri ve ayakları soğuk ise, üşüyüp üşümediği ensesi kontrol edilerek anlaşılabilir. Öte yandan, oda sıcaklığının 22-23 derece olduğu zamanlarda, bebeğiniz sizden sadece 1 kat fazla giyinmesi yeterli olacaktır.

    Uyurken yastık kullanmayın

    Yeni doğan bebeklerin yatırıldığı yerde yastık olmamalı. Sağlıklı bir uyku adına, bebeğin yatacağı zemin için fazla yumuşak olmayan, şekil değiştirmeyecek sertlikte olan pamuklu kumaştan yapılmış bir şilte seçilmesi önerilir. Bebek sırt üstü pozisyonda, hafif eğimli dik bir düzeyde yatırılmalı.

  • Hamileliği kolaylaştıran gıdalar

    Hamileliği kolaylaştıran gıdalar

    Hamileliği kolaylaştıran gıdalar vardır. Bu gıdalar hem vücudun hem sağlıklı bebek dünyaya gelmesi için önemlidir. Bu gıdaları tüketmek üreme sistemi ve vücudun genel sağlığını iyileştirmek, yumurtlamayı geliştirmek ve düşük yapma şansını en aza indirmekte önemli rol oynar.

    Yakın bir gelecekte normal yolla anne baba olma şansının azalacak olması bilim dünyasını bu konuda farklı çalışmalar yapmaya zorundu kıldı. Amerika’da yapılan araştırma sonuçlarına göre hazırlanan kadın için üreme reçetesini Tüp Bebek, Üreme İmmünolojisi ve Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden yorumladı.

    Üreme sağlığının giderek bozulduğu dönemde bilim dünyası da atağa kalktı ve hamile kalma şansını artıran yiyecekler listesini hazırladı.

    Hamileliği kolaylaştıran gıdalar

    1- Meyve: Antioksidan bakımından zengin olduğu için meyve aslında üreme sağlığının bankası gibidir. Meyve sperm ve yumurta kalitesini artırır. Vücut hücrelerini özellikle C vitamini açısından zengin olan turunçgiller yumurta ve sperm hücrelerini korur. Aynı zamanda yumurta oluşumu sorunu yaşayan kadınlarda doğurganlığı artırır.

    Anne olmak isteyen kadın günde 3 porsiyon portakal, limon, mandalina, greyfurt gibi turunçgiller tüketmelidir. Hamileler için özel bir meyve yoktur ama embriyo gelişimi için çeşit çeşit bol ve farklı meyve tüketmek bebeğin gelişimi için de faydalıdır.

    hamileligi_kolaylastiran

    2- Sebzeler : Bol, taze ve organik sebze tüketimi hamile kalma şansını artırır. Yumurtanın döllenmesine yardımcı olmak, vücutta östrojen sentezini düzenlemek için günde 2 porsiyon taze, kurutulmuş, konserve ya da dondurulmuş sebze tüketilmesi gerekir.

    A vitamini bakımından zengin olan karnabahar, brokoli, ve lahana da anne olmak isteyen kadının üreme menüsünde mutlaka olmalıdır.

    3- Balık: Haftada 2 porsiyon yağlı balık yemek hamile kalma şansını artırır. Çünkü balık vitamin ve mineraller kaynağıdır. Omega-3 yağ asidi büyümekte olan ceninin sinir sisteminin gelişimi için de önemlidir. Uskumru, somon, sardalya, hamsi, alabalık gibi yağlı balıklar haftada bir kez tüketilmelidir.

    Çinko eksikliğinde yumurta oluşumunu yavaşladığı ve hamile alma şansını azaldığı için çinko bakımından zengin olan istiridyede menüde yer alabilir.

    4- Protein: Hamile kalmaya çalışırken protein çok önemli rol oynar. Et, baklagiller, fasulye, yumurta ve kümes hayvanları protein kaynağı olduğu için hamile kalmayı kolaylaştırır.

    Bebek gelişiminde iyi kaynaklardan protein almak gereklidir.

    5- Süt ürünleri: Kadın için önemli bir mineral olan süt ürünleri kalsiyum bakımından zengindir.

    Süt, peynir, dondurma ve yoğurt, kemik güçlendirir aynı zamanda üreme sistemine verimli çalışması için yardımcı olur.

    6- Tüm tahıllar: Kompleks karbonhidratlar hamile kalma ve yumurtlamayı şansını arttırır.

    Tam buğday, yulaf ezmesi, mısır unu, tam tahıllı mısır, kahverengi pirinç, yulaf bol lif içerir.

    7- Demir açısından zengin yiyecekler: Hamile kalmak ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için demir gerekli bir bileşendir. Doktorlar gebelik öncesinde ve sonrasında demir takviyesi reçete eder.

    Demir yumurtalıkları uyarır. Demir açısından zengin gıdalar; yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı et, zenginleştirilmiş kahvaltılık tahıllar, ekmek, kurutulmuş meyve, bakliyat ve narenciyedir

    Kaynak: milliyet.com.tr / Pembenar
  • Ev dekorasyonu bambu fikirleri

    Ev dekorasyonu bambu fikirleri

    Ev dekorasyonu bambu fikirleri … Dekorasyondan beklentiniz şıklığın yanı sıra kullanışlılık, rahatlık ve doğallıksa bambu, ince yapısı ve doğal dokusuyla tam da ihtiyacınız olan materyal. Evin her köşesinde, farklı amaçlarla kullanabileceğiniz bambu ürünler yaşam alanınıza yepyeni bir görünüm ve taze bir hava kazandıracak.

    Ev dekorasyonu bambu fikirleri

    Sıcak Bir Atmosfer

    Oturma odanızda birkaç ufak değişiklikle sıcacık bir ortam yaratabileceğinizi söylesek ne düşünürdünüz? Doğal dokusu ile bambu, bulunduğu ortama rahat ve sıcak bir görünüm katmak için çok doğru bir tercih. Mesela eski perdelerinizi bambu storlarla değiştirebilirsiniz. Koltuğun kolçağına yerleştirebildiğiniz bir bambu yan sehpa da doğallığı ve kullanışlılığı ile oturma odalarının favorilerinden!

    Ev dekorasyonu bambu
    Ev dekorasyonu bambu

    Kullanışlı Parçalar

    Dekorasyon sizin için görselliğe ek olarak işlevselliği de ifade ediyorsa şık, doğal yapıları ve farklı kullanım alanları ile bambu ürünleri tercih edebilirsiniz. Örneğin sofrada bambu yemek takımı kullanabilir, mutfakta yemek yaparken ya da tabletinizden bir şeyler izlerken bambu tablet standı ile işleri kolaylaştırabilirsiniz.

    Banyolarda Bambu Esintisi

    Banyolarda metal, fayans gibi soğuk dokuların kullanımına alıştık. Ancak son zamanlarda bambu ve tik ağacı gibi sıcak ahşap materyaller son derece revaçta. Banyonuzda biraz daha sempatik bir görünüm yaratmak için kırıp dökmeye ihtiyacınız yok. Tek yapmanız gereken, aksesuar seçimlerinde doğal dokulara yönelmek. Yedek tuvalet kağıtlığı ya da çamaşır sepetini bambu ile değiştirebilirsiniz. Bambu köşe rafları ve havlu askıları da banyolar için oldukça kullanışlı ve şık aksesuarlar.

    Banyolarda_Bambu_dekorasyonu
    Ev dekorasyonu bambu fikirleri

    Bambu Dolaplar

    Ufak evlerde en çok neyi nereye koyacağınız konusunda sıkıntı yaşarsınız. Büyük, hantal dolaplar estetikten uzak olduğu gibi çok da yer kaplar. Bambu ürünleri ise evin her köşesinde kolaylıkla kullanabilirsiniz. Bambu köşe rafları ve dolaplar, az yer kaplamalarına rağmen birçok eşyayı içlerine alarak evde size çok yardımcı olacaklar. Rafları istediğiniz eşyalarla doldurabilirsiniz. Kapı girişinde ayakkabılık, balkonda saksılık ya da çalışma odasında kitaplık… Tercih tamamen sizin!

    Bahçe ve Balkonlarda Bambu Şıklığı

    Havaların iyiden iyiye ısındığı bahar sonunda balkonlar ve bahçelerde geçirdiğimiz vakitler de arttı haliyle. Bahçe ya da balkon hiç fark etmez. Biraz ortalığa çeki düzen vermeye ne dersiniz? Çiçeklerin toprağını havalandırın, ihtiyacı olanlara bambu çubuklarla destek yapın. Akşamları büyülü bir atmosfer yaratmak içinse toprağa saplanabilen bambu meşalelere bir göz atın!

    bahcelerde_bambu_dekorasyonu
    Ev dekorasyonu bambu fikirleri

    Kaynak: blog.gittigidiyor.com/ev-bahce-ve-ofis

  • Acı Çekmeden Topuklu Ayakkabı Giyme

    Acı Çekmeden Topuklu Ayakkabı Giyme

    Acı Çekmeden Topuklu Ayakkabı Giyme Yolları…“Bir kadın neden yüksek topuklu ayakkabı giyer?” sorusuna verilebilecek pek çok cevap var. Yürüyüşüne ve duruşuna çekicilik kattığı için, özgüvenini artırdığı için, ilgiden hoşlandığı için, ayağının topuklu ayakkabı içindeki duruşunu sevdiği için. Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var; yüksek topuklar üzerinde yürümek de, günü ağrıyan ayaklar ve sızlayan bir bel ile bitirmemek da zor. Peki, acı çekmeden yüksek topuklar giymenin bir yolu yok mu? Aslında 1 değil, 10 yolu var.

    Acı Çekmeden Topuklu Ayakkabı Giyme

    aci_cekmeden_topuklu_ayakkabi_giyme_yollari

    1. Ayakkabı alışverişini sabah değil, öğleden sonra yapın. Zira en ideali yorgun ve şiş ayaklarla deneme yapmak. Eğer beğendiğiniz ayakkabı ayaklarınız bu haldeyken bile konforunu koruyorsa, doğru seçimdir.

    2. Özellikle yüksek topuklu ayakkabı satın alırken sadece görüntüsünü değil, rahatlığını da göz önünde bulundurun. Vücudunuzu dengede tutuyor mu? Kalıbı çok dar ya da geniş mi? Tabanı yumuşak ve rahat mı? Bir model beğendiğinizde giyerek mağaza içinde dolaşın. İçinize sinerse alın, daha iyi alışmak için bir süre de evde giyip yürüyün.

    3. Tabanı ince ve yeterince desteklenmemiş ayakkabılar ayaklarınıza daha fazla yük binmesine neden olabilirler. İyi bir ayakkabının ayağın şekline uygun, içinde esneklik sağlayıcı destek bulunan, ortopedik taban astarı içermesi gerekir.

    4. Doğru numarayı seçtiğinizden emin olun. Unutmayın, ayak numaralarımız yıllar içinde, özellikle de doğumdan sonra farklılık gösterebilir.

    5. Topuğun yerini kontrol edin. Tercihen ökçenin ayakkabının en arka kısmından kavisli gelecek şekilde tam ayak topuğunuzun altına yerleştirilmiş olması gerekir. Eğer en arka uca sabitlenmişse ağrıya sebep olabilir.

    6. Yüksek topuklu ayakkabılar giydiğinizde gün içinde kısa molalar verin. Ayakkabılarınızı çıkarıp, ayak ve bileklerinizi esnetin.

    Acı Çekmeden Topuklu Ayakkabı Giyme
    Acı Çekmeden Topuklu Ayakkabı Giyme

    7. Dengede durmak için adımlarınızı yavaşlatın ve kısa

    ltın, ayrıca yürürken dizlerinizi her zamankinden fazla kırmayın. Böylece hem yürüyüşünüz daha doğal görünür, hem de kendinizi daha rahat hissedersiniz.

    8. Daha dengeli yürümek için adım atarken önce topuğunuz, ardından ayak parmaklarınız yere değsin.

    9. Beden duruşunuzu düzeltin. Yanlış duruş alışkanlıkları vücudun gereksiz yere kasılmasına yol açabilir. Ayrıca yürürken vücudunuz öne değil arkaya meyletsin, omuzlarınız geride, sırtınız dik olsun.

    10. Yüksek topuklar vücut ağırlığınızın büyük kısmını topuklarınıza yükleyeceğinden, düzenli olarak ayak bakım ürünleri ve taban desteklerinden yardım almanızda fayda var.

    Fotoğraflar: Christian Louboutin 2016 İlkbahar-Yaz reklam kampanyasından

    Kaynak: blog.gittigidiyor.com/moda

  • Çocukların internetteki faaliyetleri

    Çocukların internetteki faaliyetleri

    Çocukların internetteki faaliyetleri aileleri tarafından takip edilmiyor ..Uzmanlar, ebeveynleri çocuklarının internetteki faaliyetleri konusunda uyarırken online araştırma şirketi DORinsight tarafından yapılan araştırma, konuya ilişkin olarak Türkiye’deki bilinç düzeyinin de durumunu gözler önüne serdi.

    Son günlerde uzmanların, ebeveynleri çocuklarının sosyal medya kullanım alışkanlıkları konusunda uyarıları artarken online araştırma şirketi DORinsight tarafından yapılan araştırma Türkiye’deki bilinç düzeyini ortaya koydu.

    Hitay Holding firmalarından Türkiye’nin ilk ve en büyük izinli veritabanına sahip online araştırma şirketi DORinsight tarafından Nisan ayı içerisinde “Teknoloji ve Çocuk Araştırması”  gerçekleştirildi. 6-16 yaş arası çocuğu olan 1.576 anne ve babayı kapsayan araştırmada ebeveynlere çocuklarının teknoloji kullanımı ve güvenlikleri ile ilgili sorular yöneltildi.

    Çocukların çoğunun tableti varken ebeveynler çocuklarının internetteki faaliyetlerini takip etmiyor

    Ankete katılan ebeveynlerin çocuklarının yüzde 79’u tablet, yüzde 50’si dizüstü bilgisayar, yüzde 49’u telefon, yüzde 37’si masaüstü bilgisayar, yüzde 21’i oyun konsolu sahibi iken hiçbir teknolojik cihazı olmayan çocukların oranı ise yüzde 4.

    Çocuklarının internetteki faaliyetleri  “gizli yazılımlar” ile takip altında tutarak, kontrollerini sağlayan ebeveynlerin oranı yüzde 39’da kalırken bu yönde bir kontrol yapmadıklarını ifade edenlerin oranı ise yüzde 61 oldu.

    Araştırmada çocuklarının internetteki faaliyetlerini takip etmeyenlerin, söz konusu telefon olunca daha dikkatli davrandıkları görüldü. “Çocuğunuzun akıllı telefonundaki içerikleri takip ediyor musunuz?” sorusuna “Evet” diyenlerin oranı yüzde 63 olurken “Hayır” diyenlerin oranı yüzde 37 oldu.

    Çocukların en çok kullandığı sosyal medya sitesi Facebook

    Ebeveynlerin yüzde 58’i çocuklarının sosyal medya hesabı olduğunu belirtirken, yüzde 42’si çocuklarının hesabı olmadığını ifade etti. “Çocuğunuz hangi sosyal medya hesaplarını kullanmaktadır?” sorusuna verilen yanıtlara göre ortaya çıkan sıralama şu şekilde oldu:  Facebook yüzde 96,  Twitter yüzde 24, Instagram yüzde 34, Snapchat yüzde 10 ve Swarm yüzde 5.

    Çocuklar bilgisayar oyunu oynamayı çok seviyor

    Ankette ebeveynlere oyunlar ile ilgili sorularda yöneltildi. Ortaya çıkan sonuçlara göre ebeveynlerin yüzde 77’si çocuklarının bilgisayar oyunu oynamasına izin verirken, yüzde 23’ü bu izni vermediklerini kaydetti. Yine çocuklarının bilgisayar oyunu oynamayı sevdiklerini belirten ebeveynlerin oranı yüzde 82’ye kadar çıkarken, yüzde 18’i çocuklarının video oyunu oynamayı sevmediğini ifade etti.

    Ebeveynler internetin çocuk gelişimine katkı sağladığını düşünüyor

    Anket sonucuna göre internetin çocuklarının gelişimine faydası olduğuna inanan ebeveynlerin oranı yüzde 79 olurken, yüzde 21’i bu yönde bir faydası olduğunu düşünmüyor.

    Çocuklarının bilgisayar başında günde 30 dakika ila 1 saat arası zaman harcadığını belirtenlerin oranı yüzde 47 ile ilk sırada yer alırken yüzde 4’ü çocuklarının bilgisayar başında hiç zaman harcamadığını ifade etti.

  • Peki güzellik deyince akla ne gelir

    Peki güzellik deyince akla ne gelir

    Kadın için güzellik vazgeçilmez… Aynaya baktığında güzelliğini fark eden kadın kendisini daha iyi hisseder ve herkese, her şeye pozitif yaklaşır. Peki güzellik deyince akla ne gelir ? Makyaj mı, doğallık mı?

    Peki güzellik deyince akla ne gelir ?

    Eskiden güzelliğin vazgeçilmezlerindendi makyaj. Bugün ise doğallık hızla makyajın yerini alıyor.Doğal makyajdiye bir kavram bile bu akımın bir sebebi aslında… Evet, makyaj demek kozmetik ürünleri demek… Kozmetik ürünlerinin de kimyasallardan elde edildiğini bildiğimize göre; aslında yapılması gereken, o kimyasallardan yavaş yavaş vazgeçmek.“Cilde zararsız kozmetik” diye bir iddiaya asla katılmıyorum. Onun için uzmanlara makyajsız güzelliğin tüyolarını sordum tekrar… Bu bilgiler ışığında diyorum ki, doğal ürünler hem daha güzel hem de sağlıklı olmanızı sağlayacak.

    Peki güzellik deyince akla ne gelir
    Peki güzellik deyince akla ne gelir

    Temizlik vazgeçilmez

    Makyajsız da güzel ve canlı görünebilirsiniz. Bunun için cilt temizliği şart. Yatmadan 1 saat önce duş alarak ya da yüzünüzü, el ve ayaklarınızı iyice yıkayarak, ertesi güne iyi bir başlangıç için adım atmış olursunuz. Sabah da yine ılık bir suyla cildi yıkamakla güne başlayın.

    Dengeli beslenmeli

    Doğadaki her şey insan için. Bu yüzden mutlaka bitkilerden faydalanmak gerek. Salatalık, domates, portakal, elma, kivi, muz, çilek… İster yüzünüze sürün, ister yoğurtla karıştırıp yiyin. Beslenme konusunda proteinler de şart ama cilt için sebze ve meyve… Omega 3 ve Omega 6 içeren besinleri tüketin. Balık mesela…

    Doğal nemlendirin

    Cildiniz kuruysa iyi temizliğin ardından mutlaka nemlendirin. Nemlendirmek için de yoğurt kaymağı ya da pişmemiş sütün üzerindeki tabaka tavsiye ediliyor. Güneşin zararlı ışınlarını da güneş koruyucularla uzaklaştırın…

    (CANAN ERASLAN/TÜRKİYE GAZETESİ)

  • Moleküler diyet ile nasıl kilo verilir

    Moleküler diyet ile nasıl kilo verilir

    Diyetisyen Doç. Dr. Barış Öztürk, zayıflamak isteyenlere moleküler diyet önerisinde bulundu. İşte moleküler diyetle ilgili bilmeniz gerekenler…

    Moleküler diyet ile nasıl kilo verilir

    Moleküler Diyetin genlere özel diyet ve genlere özel egzersiz yöntemiyle olduğunu kaydeden Diyetisyen Doç. Dr. Barış Öztürk, “Beyinde hipotalamusta yer alan MC4R geni iştah-tokluk mekanizmasını düzenlemektedir. Ayrıca modern toplumlarda obezitenin ardındaki temel itici güç olan aşırı yeme, çoğunlukla iştah ve tokluktan sorumlu MC4R geni ile ilişkilendirilmektedir.

    MC4R genindeki mutasyonlar toplumun büyük bir kesiminde iştah kontrolünün ortadan kalkması ile aşırı yemeyi tetikleyebiliyor. Ancak Türkiye’de bu konu ile ilgili çalışma yapılmadığı için şimdilik bir rakam vermek mümkün değil. İnsan vücudunda enerji alımı ile ilgili birçok sinyal bulunur. Yüksek enerji alımında tokluk sinyalleri devreye girerek iştahı azaltırken, düşük enerji durumunda ise açlık sinyalleri devreye girerek iştahı artırırlar.

    Araştırmalar, MC4R genindeki mutasyonların obezitedeki en yaygın genetik sebep olduğunu raporlamaktadır. Bu gendeki fonksiyon yetersizliği iştahın artmasına ve tokluk duyusunun azalmasına neden olmakta; buna bağlı olarak daha fazla besin tüketimini, sık sık atıştırma isteğini, şekerli ve yağlı besinlere karşı ilgiyi arttırmaktadır. Özellikle okul çağındaki çocuklarda görülen bu durum, doyumsuz bir yeme davranışı ile karakterizedir” dedi.

    Moleküler diyet
    Moleküler diyet

    Aşırı besin alımı sonucunda bireylerin vücut yağ oranının yüzde 43, vücut ağırlığının ise diğerlerine göre yüzde 25 daha fazla olduğunu belirten Diyetisyen Doç. Dr. Barış Öztürk, şu ifadeleri kaydetti:
    “MC4R geninde mutasyon taşıyan kadınlarda kilo alımı aynı durumdaki erkeklerden iki kat daha fazla olmakta ve bu durum her iki cinsiyette de insülin direncine neden olmaktadır. MC4R beslenme alışkanlıklarımızı yakından ilgilendiren genlerden sadece bir tanesi.

    Sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme ve sağlıklı egzersiz kavramlarının çok konuşulduğu günümüzde bu çalışmaların başarıya ulaşması kişiye özel hale gelmesiyle sağlanacaktır. Ülkemizde 2016 yılı itibarıyla sağlıklı, hafif kilolu, kilolu ya da aşarı kiloluların, sporcuların, çocukların, gebelerin yani her yaştaki ve özel durumdaki bireylerin MC4R başta olmak üzere beslenme ile ilgili tüm genlerini kontrol ettirerek moleküler diyet uygulamaları mümkündür. Bunun için diyetisyeninizin ağzınızdan alacağı bir tükrük örneği yeterlidir.

    Moleküler düzeyde yapılan bu testler, tüm besin öğelerinin size özel tüketim miktarının belirlenmesini sağlayarak size özel egzersiz düzenlenmesi için oldukça isabetli bulgular sağlamaktadır. Böylece moleküler analiz sonucunda size özel oluşturulan egzersiz ve diyet programı kısa sürede sonuç almanızı sağlamakta ve hatalı uygulamalarla zaman kaybetmenizi önleyebilmektedir.”

    Kaynak: Milliyet/Pembenar

  • Bebek gelişimi ve suyun önemi

    Bebek gelişimi ve suyun önemi

    Yüzmenin çok yararlı bir spor olduğunu hepimiz biliriz. Fakat neden çok yararlı olduğu konusunda net bir cevap veremeyebiliriz. Anne olarak, bebeklerimiz büyürken diğer bebeklerin gelişimi ile kendi bebeğimizin gelişimini karşılaştırmaya çalışırız. Yapmakta geç kaldığı fiziksel hareketleri, neden zamanında yapamadığı konusunda araştırmalar yaparız. Yaşı kaç olursa olsun, çocuğunuzun her yönden gelişebileceği bir yer olsaydı götürmek istemez miydiniz?

    Bebeklerin gelişiminde suyun nasıl bir rol oynadığını öğrenmeye ne dersiniz? :)

    Rusya’ da yapılan bir araştırmaya göre; yeni doğmuş bir bebek, suda yaptığı aktivitelerde yer çekimi etkisi olmadığı için karada yaptığı hareketlere kıyasla kendini 3 farklı şekilde geliştirebileceğini öne sürer.

    1- Vücudunu ve beynini geliştirir.
    2- Suda serbest bir şekilde hareket ederken çevresini araştırır ve farklı deneyimler edinir.
    3- Yeni sorun çözme yeteneği ve görevi yerine getirme ile ilgili beyin fonksiyonlarını geliştirir.

    bebek_gelisimi_ve_suyun_onemi

    Beyin gelişimi doğumdan çok daha önce başladığı ve doğumdan sonra devam ettiği bilinmektedir. Yeni doğan bebekler çok fazla miktarda bilgi alma becerisine sahiptir. Doğumdan itibaren bebekler, çevresindeki dünya ile ilgili çok şey öğrenirler.

    Bebekler 3 ay dan itibaren sağa sola dönebilirler. 6 aydan itibaren oturmaya başlayabilirler. 8 aydan sonra emeklemeye başlayabilirler. Su içinde yeni doğmuş bir bebek karada aylarca kullanamayacağı kasların tümünü suda kullanabilir. Bebek doğduğunda neredeyse tüm kas lifleri olmasına rağmen bunlar henüz tam olarak gelişmemiştir; lifler küçüktür. Büyüme 18. aya kadar çok hızlı olur, iskeletle birlikte kafadan aşağıya doğru gelişerek uzar ve kalınlaşır. Aynı zamanda lifler içten dışa doğru genişler ve büyür.

    Fiziksel aktivite, kuvvet ve koordinasyon gelişimine yardımcı olur. Bu sayede motor gelişimi meydana gelir. Bebek daha hareketli olmaya başladığında kas gelişimi artar.
    Suda egzersiz yapabilmeleri kas simetrilerinin gelişimine yardımcı olur.
    Bebek ve okul öncesi yüzme eğitimi, bebeklerin vücudunun her iki tarafındaki kasların simetrik olarak geliştirmesini sağlamak üzere fizyoterapi ve osteopatiyi bir araya getirerek bebeği güçlendirir.

    Ayrıca yetişkinlerde olduğu gibi yüzmek, bebeklerin kalp, solunum sistemi ve genel sağlık durumunu geliştirir.
    Engelli bebekler suda serbest şekilde hareket edebilme imkanı bulurlar. Bebek yüzme eğitimi özellikle prematüre bebekler için faydalıdır çünkü yüzme prematüre bebeklerin motor gelişimini yeniden elde etmesine yardımcı olur.

    Bebeğin hayata gelmesi bir mucize olduğu gibi, Suyun da bu evren üzerinde sayısız mucizeleri vardır. 9 ay Su içinde oluştuktan sonra, suya olan bağlılığımızı doğduktan sonra devam ettirdiğimiz sürece sağlığımıza kattığı yararları görebiliriz.

    Yaşadığınız bölgede bulunan sertifikalı ve uluslararası kuruluşlarda bebeklerinize yüzme dersi aldırabilirsiniz. Bu sayede sizlerde bebeğinize doğru yüzme tekniklerini öğretebilmek için temel bilgiye sahip olabilirsiniz.

    Böylelikle çevremizde kolaylıkla bulabileceğimiz Suyu sağlığımız için kullanmaya başlamaya ne dersiniz?

    Bir sonraki yazımda size psikolojik ve sosyolojik açıdan suyun mucizelerinden bahsedeceğim.

    Haydi suda buluşalım :)

    Yasemin Yücesoy
    Master Bebek yüzme Eğitmeni

    Kaynak: kidolindo.com

  • Küçük Balkon Dekorasyon Fikirleri

    Küçük Balkon Dekorasyon Fikirleri

    Genelde balkonları kullanmadığımız eşyaları depolamak ya da çamaşır asmak için kullanıyoruz ancak birkaç ipucu ve biraz çalışmayla bu alanı dinlenebileceğiniz ve vakit geçirebileceğiniz hoş bir mekana çevirebilirsiniz. Bu önerilerle en küçük balkonları bile kullanışlı, rahat ve şık bir alana dönüştüreceksiniz.

    Küçük Balkon Dekorasyon Fikirleri

    Duvar Rafları

    Duvar rafları bu tarz mekanlarda son derece kullanışlı araçlar. İster masa, isterseniz de dekoratif sehpa olarak kullanabileceğiniz duvar rafları hem mekandan kazandırıyor hem de size yaşam alanı sunuyor.

    Ayna Kullanımı

    Aynalı dolaplar fazla eşya kapasiteli olmanın yanı sıra mekanı da daha geniş gösterir. Eğer balkonunuzda ayakkabılık ya da kiler olarak kullandığınız bir dolap varsa kapaklarına ayna taktırmak, sahip olduğunuz alanı çok daha ferah ve geniş gösterecektir.

    L Koltuk

    Küçük balkonları hoş bir yemek odasına çevirmek için L koltuk kullanabilirsiniz. Bu sayede hem etrafında daha fazla kişinin oturabileceği bir masayı balkonunuza yerleştirir hem de balkonunuzu daha kullanışlı bir yaşam alanına çevirirsiniz.

    Bar Tabureleri

    Bar tabureleri, özellikle de balkonunuzdan manzara izleme şansınız varsa son derece pratik bir çözüm olacaktır. Balkon camınızın mermerini ince uzun bir masaya çevirip altına birkaç bar taburesi yerleştirdiğinizde o ufak mekana harika bir dokunuşta bulunmuş olursunuz.

    Köşeleri Değerlendirin

    Köşede kalan kullanışsız alanlara tek kişilik bir koltuk ya da konforlu bir sandalye koyabilirsiniz. Bu sayede temiz hava alırken kitap okumak, müzik dinlemek ya da yalnız olduğunuz günlerde kendi koltuğunuzda bir şeyler atıştırmak çok daha keyifli hale gelecektir.

    Oturacak Alan Yaratın

    Balkonunuzun duvarına koyacağınız bir bank ya da koltuk, misafirlerinizle oturup bir kahve içebileceğiniz hoş bir alan yaratma imkanı sunar.

    İşlevsiz Noktalar İçin Çözüm Üretin

    Balkonunuzdaki kısa bir kirişi bir sehpa haline getirebilir, üzerinize koyacağınız bir saksı çiçeğiyle bu kullanışsız gibi görülen noktaları güzelleştirebilirsiniz.

    Çiçeklendirin

    Duvar çiçekleri balkonunuzda daha fazla vakit geçirebilmeniz için harika araçlardan. Her sabah çiçekleri sulamak için balkona çıkıp biraz temiz hava almak kulağa hiç de kötü gelmiyor.

    Otantik Dokunuşlar

    Eğer otantik dokunuşları seviyorsanız bir koltuk, bank ya da sandalye yerine yerden iki basamak halinde yükselen bir sedir yaratabilirsiniz. Bu sayede hem oturabileceğiniz bir alan yaratır hem de orijinal fikrinizle evinize gelen misafirlerin gözlerini kamaştırırsınız.

    Duvar Lambaları

    Duvar lambaları balkonları aydınlatmak konusunda son derece başarılı. Üstelik ufak bir duvar lambası balkonunuza değişik bir hava ve şıklık katacaktır.

    Kaynak: blog.gittigidiyor.com