Blog

  • Küçük çocuğun kreşe alışması

    Küçük çocuğun kreşe alışması

    Küçük çocuğun kreşe alışması demek çoğunlukla üzgün, gözü yaşlı çocuklar olarak algılanır. Bu nedenle size bir uzman gözünden bu süreci sorunsuz ve gözyaşı dökülmeden atlatmanın, çocuğunuzu bu yeni düzene alıştırmanın denenmiş yöntemlerini sunmak istiyoruz.

    Küçük çocuğun kreşe alışması

    Kreş; yeni bir yaşam tarzı

    Çocuklarınız kreşe geldiklerinde yeni durumlar ile karşı karşıya kalırlar. Yeni mekanlar, tanımadıkları çocuklar ve yeni ilişki kuracakları bireyler vardır artık. Bu fiili oluşuma uyum gösterme sürecinin ufaklıklar için kolay olmayacağı da aşikardır. Kreş bebekleri 2 aydan-3 yaşa kadar bir yaş aralığında olduğu için bu uyum sürecinde muazzam farklılıklar da söz konusudur.

    Küçük çocuğun kreşe alışması
    Küçük çocuğun kreşe alışması

    Kreşe uyum nasıl gelişir?

    Bebeğin bu sancılı olabilecek sürece adım adım uyum göstermesini sağlayıcı bir yöntem benimsemek her zaman akılcıdır. Öncelikle evdeki annenin veya bakım-veren’in yerine koyabileceği, birebir ilişkide olacağı kişiye alışmasına çalışılmalıdır. Bu yöntemle her yeni gelen bebeğin yaklaşık 2 haftalık bir arayla kreşe kabul edilmesi esas alınmalıdır. Bu arada kreş ile ebeveynlerin arasındaki ilk bağlantı ilk gün yapılan alıştırma konuşması ile olmaktadır. Burada kreşe başlayacak çocuk tüm ihtiyaçları ile ön planda tutulmalıdır. Bu görüşmede kreşe uzmanlarının mümkün olduğunca detaylı biçimde çocuğun huyları ve alışkanlıkları, sevdikleri ile sevmedikleri, ilgi alanları hakkında bilgi edinmeleri esastır, çünkü uyum sürecinde kreşe uzmanlar çocuk hakkında ne kadar detaylı bilgi sahibi olurlarsa o kadar daha sorunsuz bir uyum yaşanacaktır. Uyku problemleri var mı? Kardeşleri var mı? Hamilelik nasıl geçmişti? Bu soruların hepsinin cevapları uyum sürecinde önemli olacaktır. Uyum sürecinde problemler ortaya çıkacak olursa bunları çözmenin en etkin yolu, işin başında mümkün olduğunca çocuk hakkında detaylı bilgi sahibi olmakla mümkün olur.

  • Pantolonlu Gelinlik Modelleri

    Pantolonlu Gelinlik Modelleri

    Pantolonlu Gelinlik Modelleri akımı herkesi şaşırtıyor Bir kadın için evlenmenin ne demek olduğunu sorsak, eminiz ki tüm kadınlardan farklı cevaplar alırız.

    Tarih boyunca süregelen düğün törenlerine şahitlik eden çoğu kadın, bir gün prensesler gibi bir düğünün hayalini kurar. Elbette kusursuz bir düğün için, herşeyin kusursuz olması gerekir. Özellikle de “gelinliğin”!..

    Pantolonlu Gelinlik Modelleri

    Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (1) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (1) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (2) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (3) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (4) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (5) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (6) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (7) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (8) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (9) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (10) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (11) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (12) Pantolonlu_Gelinlik_Modelleri (13)

  • Düşük Kaşlara Ameliyatsız Çözüm!

    Düşük Kaşlara Ameliyatsız Çözüm!

    Kaş düşüklüğünü ameliyatsız iple kaş asma tekniğiyle çözümleyerek, daha taze ve genç bakışlara kavuşmak mümkün

    Yorgun, uykusuz ve cansız bir yüz ifadesi oluşturan kaş düşüklüğü, bugün orta yaşlı hemen herkesin şikâyetçi olduğu estetik sorunlarının başında geliyor. Op. Dr. Bülent Cihantimur “Kaşlar yüz ifadesini son derece etkileyen uzuvlardır. Zamanla yaş almaya bağlı olarak, alın bölgesindeki hareketlilik, hassas yapıdaki kaşların düşmesine ve göz kapaklarının da sorun yaşamasına neden olur” açıklamasında bulundu ve ekledi: ”Ameliyatsız iple kaş asma yöntemi ise bu soruna pratik, üstelik ameliyatsız bir çözüm sağlıyor “.

    Kesi olmadan minimal dokunuşlar

    “Kaş kaldırma operasyonları, gelişen teknolojiyle birlikte artık iz bırakmayan, his kaybına yol açmayan ve oldukça kısa sürede uygulanabilen tekniklerle yapılabiliyor. Cerrahi operasyonların olası risklerini ve komplikasyonlarını ortadan kaldıran ameliyatsız kaş kaldırma uygulaması, kesi olmadan, minimal cihazların yardımıyla ip kullanılarak, yani kafatasına askılama tekniğiyle uygulanıyor” diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, ameliyatsız kaş kaldırma operasyonunun, ayrıca botox, Örümcek Ağı estetiği ve Ultherapy gibi tekniklerle kombinlenebileceğini söyledi.

    Kaş asmada çift ip tekniği

    İple kaş asma tekniğinde en fazla “kaşım tekrar düşer mi” sorusunun sorulduğunu söyleyen Cihantimur konu hakkında şunları söyledi: “Kaş oldukça hareketli bir organ ve yapılan yüz hareketleri nedeniyle hastalar en fazla yerleştirilen iplerin kopmasından endişe ediyorlar. Bu tarz bir problem yaşamamak için anatomik yapıya uygun şekilde çift ip tekniğini kullanıyor ve kafatasına askılama yapıyoruz. Ayrıca iplere binecek olan yük, her iki ipin birbiri üzerinden yükü alabilmesine imkan sağlayarak inşa edilir, yerleştirilir. Bu da çift iple maksimum faydayı sağlayarak, tekrar kaş düşüklüğü sorununun yaşanmasını imkânsızlaştırıyor”.

    iple kaş asma tekniği
    iple kaş asma tekniği

    Çok daha avantajlı

    Cihantimur, iple kaş askılama tekniğinin diğer cerrahi ve medikal uygulamalara nazaran çok daha avantajlı olduğunu söyledi: “İple kaş askılama tekniğinde hastaya kesi yapılmadığı noktasal girişlerle uygulama gerçekleştirildiği için pansuman ve bandaj derdi yoktur, anında sosyal hayata dönme şansı verir. Kısa süre içerisinde yapılır. His kaybı yaşanmaz. Cilt yüzeyindeki ince çizgileri gerer ve ayrıca bakışların son derece canlı ve sağlıklı gözükmesine vesile olur”.

    Kaynak: womenist

  • Ekmeksiz diyet en büyük diyet hatasıdır

    Ekmeksiz diyet en büyük diyet hatasıdır

    Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, diyet yapanlara önerilerde bulunarak, “Ekmeksiz diyet, en büyük diyet hatasıdır” dedi.

    Gebze Medical Park Hastanesi diyetisyenlerinden Küçük, kilo sorununu çözemeyenlerin ‘metabolizmam mı bozuldu?’ endişesine düştüklerini ifade ederek, “Metabolizma vücudun temel fonksiyonlarını sürdürebilmesi için harcadığı enerji miktarıdır. Yaşın ilerlemesi ile birlikte tabiat kanunu olarak metabolizma hızımızın yavaşlaması sizleri korkutmamalı.

    Ekmeksiz diyet en büyük diyet hatasıdır

    Yavaşlayan metabolizmaya karşılık gereksiz hızlandırıcı çabalara girilmemelidir. Metabolizmanın aşırı hızlı olması da yavaş olması da problemdir. Hızı ve büyüklüğü öncelikle vücut bileşimlerine, temel olarak da yağ-kas oranına bağlıdır. Yağ oranı artıp kas oranı azaldıkça yavaşlamakta ya da tersine kas miktarınız çoğalıp yağlarınız küçüldükçe hızlanmaktadır” diye konuştu.

    Ekmeksiz diyet
    Ekmeksiz diyet

    “Kas kitlesi direkt olarak kalori yakımı ile doğru orantılıdır. Eğer kas oranınız normale göre yüksek ise metabolizma hızınız olması gerekenden daha yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Gün içerisinde yapılacak düzenli egzersiz ile kalori yakımını iki katına yakın arttırabilirsiniz. Egzersizin düzenli yapılması buradaki en önemli unsurdur. Çünkü yapmış olduğunuz egzersizde o anda yakılan kaloriden çok metabolizmanın aktif olarak sürekli çalışması daha önemlidir.

    Uzun süre ama daha orta tempo ile yapılan egzersizin, hızlı tempo ile daha kısa süre yapılan çalışmalara göre daha verimli sonuçlar vereceğini de unutmamalısınız. Öğün atlamayın, kalori alımınızı çok düşürmeyin. Eğer vücudunuz giderek daha az besin almaya yöneltilir ve bunu almaya alışırsa, enerjiyi korumak için metabolizmanızı yavaşlatacaktır. Zamanla aynı besinleri tüketseniz bile, vücudunuz aldığınız kalorileri yakıt olarak kullanabilmek için yavaşlayacak ve istemediğiniz kiloların bedeninize yapışmasına neden olacaktır.

    Ekmeksiz diyet en büyük diyet hatasıdır
    Ekmeksiz diyet en büyük diyet hatasıdır

    Yediğiniz bir besinin yağdan gelen oranın yüksek olması gereksiz enerji alımına neden olur. Vücuttaki yağ kütlesindeki artış giderek metabolizmayı yavaşlatır. Ekmeği kesmek yapılan büyük hatalardan biridir. Posa ve B grubu vitaminleri bakımından zengin olan tahıllı ekmekler, kan şekerini dengeleyerek hızlı acıkmamızı engeller. Sıfır karbonhidrat kas kaybına da neden olacağı için metabolizmayı yavaşlatır. Bedeninizin, işlevselliğini devam ettirebilmesi için suya ihtiyaç duyar. Hatta hafif susuz iseniz metabolizmanız yavaşlayabilir. Yapılan bir çalışmada günde 8 bardak su içen kişilerin vücutlarının yakmış olduğu kalorinin 4 bardak içenlere göre daha fazla olduğu gösterilmiştir. Gün içerisinde alınan sıvı miktarına taze sebze ve meyvelerin de katkı sağladığını unutmadan bunları da günlük beslenme programınızda bulundurmanız önemlidir.”

  • Diyet Sütlaç tarifi

    Diyet Sütlaç tarifi

    Diyet sütlaç tarifi özellikle diyet yapanların ilgilendiği tatlıların başında geliyor.Diyet sütlaç nasıl yapılır? Afiyet olsun

    Diyet Sütlaç tarifi

    Diyet sütlaç
    Diyet sütlaç

    MALZEMELER

    1 yemek kaşığı pirinç
    2 bardak diyet süt
    1 yemek kaşığı diyet şeker
    1 çay kaşığının ucuyla vanilya

    HAZIRLANIŞI

    Pirinci yıkayın. Küçük bir tencerede bir çay bardağı su ile açılması için kaynatın. Sütü ekleyip, iyice pişirin. Altını kapatın. Şekeri ilave edin. Karıştırdıktan sonra vanilyasını koyun.
    Servis tabağına alın. Dolapta soğuması için bekletin.

  • Burun estetiği bu noktalara dikkat

    Burun estetiği bu noktalara dikkat

    Burun estetiğinin kişinin yüzü ile uyumlu yeni bir burun elde etme amacıyla yapılan bir ameliyat olduğunu belirten Opr. Dr. Muhittin Dadaş, “Esas amaç değişikliği yaparken burnun ana fonksiyonlarına zarar vermemek” diye konuştu…

    Burun estetiğinde bu noktalara dikkat

    Yeni Asır’da yer alan habere göre Özel Efes Kulak Burun Boğaz Tıp Merkezi doktorlarından Opr. Dr. Muhittin Dadaş yüzün güzel görünmesinde en önemli rol oynayan burunun, yapılan estetik ameliyatlarının başında geldiğini belirtti. Op. Dr. Dadaş,“Vücudumuza yeterli oksijenin gitmesi için burun pasajının yeterli bir açıklığa sahip olması gerekir. Burnun en önemli fonksiyonlarından birisi solunum organı olmasıdır. Burun, ayrıca koku alma duyumuzdur. Bu fonksiyonun yanı sıra ses tonumuzu belirlemede önemli bir role sahiptir. Yani, ses tonu, koku alma, nefes alma ve estetik açıdan önemli bir organdır” diye konuştu. Op. Dr. Dadaş, Burun estetiği ameliyatları ile büyük burun küçültülebilir, eğri burun düzleştirilebilir, geniş burun daraltılabilir, uzun burun kısaltılabilir, kısa burun uzatılabilir. Bu ameliyat sırasında nefes alma problemleri de giderilebilir” dedi.

    Burun estetiği
    Burun estetiği

    DAHA İYİ BİR GÖRÜNTÜ

    Op. Dr. Muhittin Dadaş, “Hasta beklentilerini çok iyi belirlemeli ve bunu doktoru ile detaylı ve açık bir şekilde konuşmalıdır. Aksi halde ameliyattan sonra beklentileri oluşmadığı için mutsuz olabilir. Şöyle ki aşırı derecede eğri görünen burun için hasta mükemmel bir burun beklentisi içerisinde olabilir. Halbuki birinci amaç hastanın burnunu eskiye göre daha iyi bir hale getirmektir. Bazen hastalar hayran olduğu bir kişiyi içselleştirip onun gibi bir buruna sahip olmak için estetik ameliyat olmak isteyebilir. Bu tür kararla oldukları estetik ameliyatlardan sonra hasta beklentisi karşılanmadığı için mutsuz olabilir. Burun estetiği her yüze özel sonuçlar verir. Her yüz parmak izi gibidir. O nedenle burun estetiğinden alınacak sonuçlar o yüzle uyumlu olmalıdır. Her burun şekli her yüz ölçüsüyle örtüşmeyebilir ve sonuçlar hasta açısından şikayet konusu olabilir. En başarılı burun estetiği sonuçları, kişinin yüzüyle uyumlu ölçülere sahip, doğal görünümlü, estetik operasyon geçirdiği anlaşılamayan, gözleri ve bakışları ön plana çıkaran burun planlamasının hayata geçirilmesiyle elde edilir.”

    KİŞİYE ÖZEL

    Op. Dr. Dadaş burun estetiği ameliyatlarının kişiye özel olarak yapılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Hastanın yüzünün şekli, büyüklüğü, çene yapısı ve pozisyonu, elmacık kemiklerinin durumu, dudak yapısı, gözlerinin birbiriyle olan uzaklığı ve gözlerin büyüklüğü, kaş yapısı ve pozisyonu, kısaca yüzün bütün ayrıntısı düşünülerek burun yeniden oluşturulur. Yani kişiye özel bir çalışma gerekir. Estetik ve fonksiyonel açıdan önemli ve karmaşık bir organ olan burnun yeniden oluşturulması da en zor estetik operasyondur. Bu yüzden burun estetiği operasyonu tam bir disiplin ve dikkat içinde gerçekleştirilmelidir. Ameliyat öncesi de hazırlıkların da tam olması gerekir.”

    2 SAATTE YENİ BİR BURUN

    Burun estetiği ameliyatının genel anestezi altında gerçekleştiğini ve ortalama 1-3saatte ameliyatın tamamlandığını belirten Op. Dr. Dadaş, “Burun estetiğinde alt yaş sınırı kadınlarda 17, erkeklerde 18’dir. Eğer daha erken yaşlarda ameliyat gerekiyorsa hastanın nefes alma sorununun sağlığını ciddi bir şekilde etkilemesi gerekiyor. Ayrıca kaza ve yaralanma durumlarında da burunda oluşan çökmeler, deformasyonlar alt yaş sınırına bakılmaksızın operasyonla düzeltilebilir. Ameliyat sonrası bazı durumlarda hasta 1 gün hastanede yatırılabiliyor fakat genelde aynı gün taburcu ediliyor. Ameliyat sonrası burnu stabil hale getirmek için bir hafta boyunca splint denilen bir alçı kullanılır. Ameliyattan dolayı burun çevresi ve göz altlarında şişme ve morluk görülebilmektedir. Fakat bu şişme ve morluklar geçicidir. Hasta ameliyattan yaklaşık 1 hafta sonra işine dönebilir. Fakat 1 ay boyunca ağır spor, ağır iş, uzun süre eğilmek ve gözlük kullanması önerilmez” diye konuştu.

    Açık ve kapalı yöntemler

    Burun estetiğinde iki farklı teknik uygulandığını belirten Özel Efes Kulak Burun Boğaz Dal Merkezi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Muhittin Dadaş, açık ve kapalı yöntemler hakkında bilgiler verdi: “Burun estetiği ameliyatlarında açık ve kapalı yöntem olmak üzere iki farklı teknik uygulanır. Burunda yapılacak revizyonlara göre tekniklerden biri tercih edilir. Ancak genellikle hastanın yüzünü güldürecek açık ameliyat tekniğini uyguluyoruz. Çünkü burnun her noktasına müdahale imkanı veren bir yöntem. Burun estetiği ameliyatlarını genel anestezi altında gerçekleştiriyoruz. Açık ameliyat tekniğinde burnun iki deliğini birleştiren dokuyu keserek ameliyat yapıyoruz. Şekil bozukluklarını, nefes almayı güçleştiren eğrilikleri bu teknikle rahatlıkla tedavi edebiliyoruz. Kesiler özel estetik dikişlerle izler fark edilmeyecek şekilde kapatılır.”

  • Gelinlik modelleri 2016

    Gelinlik modelleri 2016

    Amare Couture gelinlik modelleri 2016 göz alıcı koleksiyonuz sizlerle… El yapımı ve romantik gelinlik modelleri 2016 sizlere ilham vermesi dileği ile..

    Gelinlik alırken dikkat edilmesi gerekenler arasında birinci sıraya tarzınız yerleşir. Neden mı? Sizin günlük hayatınızda nelerden hoşlandığınız, neleri estetik bulduğunuz, neleri kendinize yakıştırdığınız gelinlik modelleri arasından tercih yaparken belirleyici olacak faktörlerdir. Günlük yaşantınızda olduğu gibi kendinize gelinlik modeli konusunda da bir tarz belirleyin ve bu tarzın dışındaki gelinlikleri deneyerek vakit ve enerji kaybetmeyin. Kısacası size en uygun gelinlik için tarzınıza uygun gelinliğin peşine düşün!

    Gelinlik modelleri 2016

    gelinlik_modelleri_2016 (1) gelinlik_modelleri_2016 (2) gelinlik_modelleri_2016 (3) gelinlik_modelleri_2016 (4) gelinlik_modelleri_2016 (5) gelinlik_modelleri_2016 (6) gelinlik_modelleri_2016 (7) gelinlik_modelleri_2016 (8) gelinlik_modelleri_2016 (9) gelinlik_modelleri_2016 (10) gelinlik_modelleri_2016 (11) gelinlik_modelleri_2016 (12) gelinlik_modelleri_2016 (13) gelinlik_modelleri_2016 (14) gelinlik_modelleri_2016 (15) gelinlik_modelleri_2016 (16) gelinlik_modelleri_2016 (17) gelinlik_modelleri_2016 (18) gelinlik_modelleri_2016 (19) gelinlik_modelleri_2016 (20) gelinlik_modelleri_2016 (21)

  • Boşanmaya neden olan sebepler

    Boşanmaya neden olan sebepler

    Boşanmaya neden olan sebepler Çocukça tepkiler vermek , Eşlerin birbirlerini başkalarına kötülemesi , Küsmek…

    Boşanmaya neden olan sebepler

    Evlilikleri bitiren tutumlar

    1. Eşlerin birbirlerini başkalarına kötülemesi

    Özellikle hanımların ‘dertleşmek’ niyetiyle eşe-dosta anlattığı eşinin olumsuz halleri, evliliğin yıpranmasına sebep olan mesafeleri oluşturabiliyor. İçinde yaşadığı dile döken eşin, anlatırken kulağıyla da duyduğu sıkıntılar, beyinde büyüyerek gerçeklik kazanıyor. Kişi, anlattıkça abartıp küçük dertleri büyütebiliyor. Tabii başkasına anlatılan dertlerin, eşinizin kulağına gitme ihtimali de bu uygulamanın en büyük sakıncaları arasında sayılıyor.

    2. Etiketlerin esiri olmak

    ‘Benim eşim aynı babası gibi düşüncesiz’ tarzında bir etiket, eşinizi bir kalıbın içine hapsetmek demektir. Böylesi bir kabul geliştiren kişi, eşi öyle olmasa bile, zaman içinde onun doğal halinden uzaklaşarak olaylara zihnindeki yargıya göre anlam vermeye başlar. Eşinin düşüncesiz olduğuna karar veren bir hanım, bu etiketle birlikte onun her hareketinden düşüncesizlik devşirir. Bu hal de, eşlerin bir birlerinin doğal güzelliklerini fark edememelerine neden olur.
    3. Gereksiz konuşmak

    Evliliklerin temel problemlerinden biri, vermek istenilen mesajın gereksiz tekrarıdır. Eşlerden biri diğerine bir şey söylediğinde muhatabı onu duyar ve anlar. Eğer uygulamaya geçmiyorsa, bu duymadığından değil yapmak istemiyor oluşundandır. Oysa duyulmadığını düşünen eş mesajını sürekli yinelemeye devam eder. Eşler arası ‘dırdıra’ dönüşen bu davranış, beraberinde duyarsızlığı getirir ve karşılıklı ‘sağır duyma’ hali oluşturur.

    4. Küsmek

    Kırılgan, duygusal, hassas kişilerde daha sık görülen ‘küsme’ davranışı, çiftin duygusal mesafe içine girmesine neden olur. Taraflardan birinin konuşmamak, mesafeli durmak, tavırlı davranmak şeklinde gösterdiği bu eylem, zaman içinde ilişkiyi yıpratır ve kopma noktasına getirir.

    5. Çocukça tepkiler vermek

    Bir insan kızdığında ağzına geleni söylüyor, tepiniyor, küsüyor, eşyaları fırlatıyor, duvarlara vuruyor, tutturuyor, eline makas alıp giysileri kesmeye kalkıyorsa muhakkak yaşı 15’in altındadır mı sandınız? Oysa pek çok yetişkin eşine karşı bu çocukça davranışlarda bulunabiliyor. Bütün bu davranış kalıplarıysa, problemleri çözmek bir yana, daha da çözümsüz ve içinden çıkılmaz bir hale getirebiliyor.

  • Rutubet Neden Oluşur?

    Rutubet Neden Oluşur?

    Rutubet Neden Oluşur? Evlerin duvarlarına, mobilyalara, giysilere zarar verene rutubet, canlıların nefes almasından kaynaklanabileceği gibi; yemek, duş, çamaşır yıkama gibi günlük aktiviteler nedeniyle de olabilir.

    Temel sorun ise evin iyi yalıtılmamış olmasıdır. Dışarıdaki soğuk hava ile içerideki sıcak havanın birleşmesiyle evde rutubet oluşur. Evdeki ısı farklıkları da rutubet oluşmasına sebep olur. Isıtmanın sobayla sağlandığı durumlarda odalar arasında ısı farkları rutubete neden olabilir.

    Rutubet Neden Oluşur?

    Rutubet olduğunu nasıl anlarsınız?

    Rutubet kötü koku oluşturur. Kapalı alanlar da bu daha çok hissedilir. Pencere dipleri ve duvar köşelerinde de küflenme oluşur. Duvarlarda yer yer su sızıntısı olabilir.

    Özellikle yeni bir eve taşınırken dikkatli olmak gerekir. Rutubet sıcak havalarda kendini pek belli etmemektedir. Böyle bir durumda kapalı alanları kontrol edin. Dolapların içini açın ve koku olup olmadığından emin olun. Çatı ve dış cephe izolasyonu hakkında ev sahibinden bilgi isteyin. Kuzeye bakan kısımlar daha çok soğuk alır, evin kuzey cephesini özellikle kontrol edin.

    Rutubet Neden Oluşur?
    Rutubet Neden Oluşur?

    Pencereler

    Böyle durumlarda öncelikle camlarınızı kontrol etmeniz gerekir. Eğer pencereleriniz havayı geçiriyorsa silikonla boşlukların kapatılması gerekir. Aksi durumda camlarınızda buğulanma meydana gelir, pencereleriniz küflenir ve evinizde de rutubet oluşur.

    Aynı şekilde yalıtımsız pencereler de nemin dışarıya atılmasına sebep olabileceğinden yine rutubet oluşabilir. Böyle bir durumda da gün içinde pencerelerinizi açarak evi havalandırmanız gerekir.

    Eğer pencere altına petek denk geliyorsa, bu peteğin üstü örtülmemeli, sıcak havanın içeride dolaşımı sağlanmalıdır. Petekten yayılan ısı pencerelerin soğumasını da engeller. Pencereleriniz film ile kaplayarak da pencere terlemesinin önüne geçebilirsiniz.

    İzolasyon

    Rutubetin en önemli sebebi izolasyon sorunudur. Dış cephenin izolasyonunun yapılmamış olması, evlerde rutubete sebep olmaktadır. Böyle bir durumda da muhakkak dış cephe izolasyonunun yaptırılması gerekir.  Bunun için de sadece sizin bulunduğunuz kısım değil, tüm apartmanın dış cephe izolasyonu yaptırılmalıdır.

    Dairenizin duvarları tarafından emilen su çatıdan sızıyor olabilir. Böyle bir durumda çatının onarılması gerekir. Su olukları da yenilenmelidir.

    Üst kattan su sızıntısı varsa, öncelikle durum tespit edilmeli ve gerekli çalışma yapılmalıdır. Sonra da yer izolasyonunun yaptırılması gerekir.

    Yerden kaynaklanan sorunlarda, zemine ısı izolasyonu yapılması gerekir. Beton üzerine yapılan köpük izolasyon ve beton sıvama ya da geçici olarak çözüm sunabilecek şilte biçimindeki zemin izolasyonları mümkündür.

  • Emoji ve seks

    Emojiler günümüz iletişiminin vazgeçilmez parçası haline geldi. Duyguları bazen kelimelerle tarif edemediğimiz zaman emojilere sarılıyoruz. Yapılan araştırmalar emoji kullanımıyla seks yapmanın bağlantılı olduğunu söylüyor. Siz ne dersiniz?

    Emoji ve seks
    Emoji ve seks

    Kimimiz her cümlesinde emoji kullanıyor, kimisi smiley bile kullanmadan iletişim kurmayı tercih ediyor. Match.com’un ortaya attığı iddiaya göre, emoji kullanan kişiler kullanmayanlara oranla daha fazla seks yapıyor. 5,675 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, emoji kullananların %54’ü düzenli bir seks hayatı yaşadığını belirtti. İfade kullanmayan kişilerde ise bu oran %31.

    Yine aynı araştırmaya göre en çok kullanılan emojiler sırasıyla şöyle: Yüzde 53 ile ‘göz kırpma’, yüzde 38 ile ‘gülümseme’ ve yüzde 27 ile ‘öpücük’. Ayrıca yapılan araştırmalarda 18-25 yaş arasındaki katılımcıların %84’ünün emoji kullanarak seksten bahsetme konusunda daha rahat hissettiklerini ortaya koyduğunu söyleniyor.